Yarınki Sayımizda iaememeenen “ Hınç, Bugününtemiz Türkçesi ile yazılmış bir “ Hikâye , ek, çe Ni Çeviren : fa, © 15 inci Yil * Sayı : 5298 Memleket haricin- deki paralar Bir hafta, on gündenberi gaze- teleri meşgul eden Sait Hikmet B, hâdisesinde memleketimizin milli İl servetine taallâk eden bir nokta ar. Bu nokta şudur; Gazi Ahmet Muhtar Paşadan "Bedrettin Bey ismindeki oğluna “kalan paraların mühim bir kısmı. İİ Paris bankalarına konmuş.. Son. ra Bedrettin Bey öldükten sonra lâkadarlar arasında taksim olun- “muş. Bu miras taksim edildiği sr. rada hükümete sit olmak lâzım "gelen beş yüz bin frangm veril. mediği şeklinde ortada bir iddia “var.. Bu iddianm ne derecelerde F. i doğru olduğu tahkike muhtaç bir meseledir.. Fakat sadece böyle bir İK iddianın meydana çıkmış olması r İ bile gösterir ki Türkiyede kaza- (g İmılmış, hattâ doğrudan doğruya A Türk devleti hazinelerinden çık- mış olan paralar bazan memleke- imizde bulunan bankalara | bile Konmıyor.. Sadece muhafaza için ecnebi memleketlere . götürülüp fecnebi bankalara yatırılıyor, bu üzden hazineye ait hukuk zaman Zaman kayboluyor,, Sonra milli servet noktasından igörülen zarar bundan ibaret de bi "kalmıyor. Para sahipleri de bazan # hatır ve hayale gelmiyecek teh - İlikelere ve zararlara maruz kalı» İyor.. Nitekim bu defa Sait Hikmet Beyin Paris bankalarma koymuş ci ba lke çe aram zi ünde pek iyi canlandırıyor . Şüphe yok ki servetlerini memle haricinde ecnebi bankaların- da muhafaza edenlere: “Parala- nızı oralardan alınız. Memleke- Me getiriniz., falan veya filân ban- ik lara veriniz.,, Demek kimsenin | hatırından geçmez.. Çünkü böyle ir teklifin teyit kuvveti olamaz. Bununla beraber Sajt Hikmet Bey gibi paralarını ecnebi mem- “İeketlere götüren ve oralarda mu- hafaza eden kimselerin eksik ol- adığı da malümdur.. Bu gibi leri kendi hallerine bırak - Mehmet Asım (Devamı 2 inci sayıfada) © GAZİ HZ. 1 Yalovaya gidip | Sece döndüler Bük Retsimiz Gazi Hz. dün Ya- pe gitmişler, peceleyin Dolma - >ve dönmüşlerdir. “esi Hazretlerinin. gelecek hafta Ankarayı teşrifleri"tahmin olunu- Fransız Er- | kânıharpi reisi Cene- ! ral Veygan | tarafndan | i i him bir ma. : | | kale:9 uncu ! -sayıfamızda İ Di! Tahrir Telefonu: 24379 m m Maarif Vekilimiz Bugünbüyükmektej ayrı ayrı dolaşacak | | Cumartesi , 8 - Teşrimlevvel ©9wciav) - 1932 vemg *. 4 w düriyetinde yapılacak toplantıda bulumcaktır Darülfünununıslahı için rapor veren Profesör“Malş» bu raporun tatbiki için A idare Telefonu; 24370 Bb İİ ei kurultayındaEdebiyatı cedideciler ; Ali Ekrem,HalitZiyâ, Hüseyin Cahit ve Celâl Sahir Beyler ve arkadaşları mb” 2 e Sayısı 5 Kuruş Dün Istanbul ve Ankara güreş şampiyonlârı karşılaşmışlar, geepegeeeş ananın AKŞAR davet Maarif Vekili Dr. Reşit Galip Beyefendi dün gazetemiz idare- hanesini ziyaret etmiştir. Vekil Bey, bugün mülkiye mektebini, müzeyi ziyaretten son- ra saat on altıda darülfünuna gidecekler, akşam üstü maarif erkânının maarif müdürlüğünde ki top'antılarında bulunacaklar- dir. i Reşit Galip''Beyin yârın'da İ Dp fakültesini ziyaret etmesi ve yarın, öbür gün Ankaraya dön- mesi muhtemeldir. * Çerüfünunun ıslahı için ge çen sene memleketimize gelen ve bu yolda büyük bir ra- por veren profesör “Malş,, m ıslabat projesini tatbikat sahası- Herr leasdn rr anlamama ananın #4 öaamana san sarsan. Ölen oğlu Izmirde baba ile oğlun dırıldı pe göz Dünkü sayımızda okuyucuları- mız İzmirden acı bir haber al- dılar: Tokadi zade Şekip Bey İ ölmüş... Şekip | | Bey şöhreti Iz- mirin Sinirlarını çok geçmiş bir 'fikir ve edebi- “* İ yat adamı idi. £|iKırk yıldan da- ha atık bir zaman önce İzmirde (Şulei Edep) mecmu- sinı (o çıkaran, (Muktebes) | mecmuasile neş Kıymetli Edebiyat, İadamı merhum To. riyat yapan Şe- *kadt Zade Şekip B. kip Bey meşru- tiyete kadar yerli gazetelerde manzumeler neşretmiş, İzmirin fikir ve edebiyat hayatında sa- yılır bir sima olmuştu. Meşrutiyette de ilk meb'usan meclisine pdr meb'us ol- du idi. Son zamanlara kadar gerçekten ince duygulu ve temiz dilli manzumelerini okuyorduk. İşte bu ince duygulu şiir ada- /| munın ölümü de okadar yürek- fünuna bu sene ilişilmiye- cektir. neliçeyi, ağır müstesna Olmak Üzere İstanbullular kazana" rak Türkiye birincisi ilân edilmişlerdir. edilecektir . Darül- (Tafsilâtı spor sayıfamızda) Razı ik Saif Hikmet Bey Esrarı KR oreresaseesrossnsan Gl a eiinan i & e e k ra Paristeki ermeni dostu davet edil | dir. İ neden susuyor : aldık. Profe- t sör Malş da- ae ği 4 rülfümem ye SaitHikmet Beyin ölümünü neden giz SANEM lediler.Gelen mektubu kim yazmıştır ? mere Fransa ile Isviçre toprakları | HikmetBeyinPa: i riyordu. arasında kaybolan Sait Hikmet | ris bankalarına © Darliti beyin macerasındaki esrar per- | yatırmış olduğu | seg lg desi bir türlü kaldınılamadı. Sait” | yöz © binlerce sene miha- © Profesör Malş yetine kadar mühim değişiklik- ler olacak değildir, Darülfünun için düşünülen tedbirler ancak franklar nerede- dir? Sait Hikmet Bey vaziyetinde Hikmet zengin bir adamdı. Mer- bum Gazi Ahmet Muhtar paşa- nın ikinci haremine ve oğlu Bed- gelecek sene tatbik olunabilecek- | rettin beye intikal eden mirasi | olan bir ada- : tir. Çünkü meclisin buna âit | idare ediyordu. Paris bankaların | mın birdenbire | müzakerelere bu devre sonundan da yüz binlerce frank parası du- | on parasız bir evvel başlaması beklenemez. ruyordu. Bütün bunlar bir tarafa | serseri || haline YL N dursun, Istanbuldan Parise gi- | girmesi, ismini derken üzerinde binlerce lira | bile unutmasıve VE okadi zadenin ölümü lele ndan ayrılamı- yan ince duygulu baba yaşları içinde yan yana gömüldü mmm bulunuyordu. Parmaklarında kıy- metli yüzüğü, kolunda gene böy- le kıymetli bir bilezik saati, kra- vatında zümrüt taşlı iğnesi var- dı. Bu adam geçen Mayıstanberi ortadan kaybolmuştu. Pariste bu kadar bildikleri varken hiç bir taraftan aylarca ses çıkmadı, Nihayet İstanbulda o'an ailesi İmame vasıtasile Fran- $a polisini harekete getirdi. Tah- kikat yapıldı. ürü Teb Bu tahkikatın verdiği şayanı hayret netice şudur: Sait Hikmet bey geçen Mayısın yirminci gü- nü Fransanın Liyon şehrinde on parasız aç bir serseri kıyafetinde görülmüş, birkaç gün buralarda dolaşmış. Mayısın 261nc1 günü deli olup olmadığından şüphe edilmiş, muayene olunmuş, veri- len raporlarda deli olduğuna da- ir kat'i bir büküm olmamakla beraber tımarhaneye gönderil- miştir, Haziranın 15inci günü ölmüş, tımarbane mezarlığına gö- mülmüştür! Ölümünden evvel is- mi iyice tesbit edilemediği için tımarhane defterlerine (Ismail) diye kaydedilmiştir! Şimdi Fransız polisi bir Fran- sız timarhanesinde ölen ve gö- mülen ve hakiki ismi malüm ol- mıyan bu adamın Sait Hikmet bey olmasında ısrar ediyor! er Sait Hikmet Bey bu adam idiyse üzerindeki paralar ne oldu? Parmaklarındaki kıy- metli yüzük, kolundaki bilezik, nihayet kıravat iğnesi, saat ne- reye gitti? Daha sonra Sait cenazesi yan yana kal- ler acısı bir surette oldu: Şekip Beyin Avrupada okuttuğu, sonra (Debamı 2 inci sayıfada) RAMA anar ARAR Ra Burnunun üstünde Kur'an taşıyan kadın Bu Fast ye burnunun Üstünde gör düğünüz kalın çul baştan başa bir kur'anı kerim mahfuz İmiş. Kuranı taşi » yacak başka bir yer bulamamış gibi bu ka” dmn burnunda taşıması ancak kıyafetinin de gösterdiği garabet ve iptidalliğin icap - larından olacak. Fransız o polisi- ne hüviyetini an- Salt Hikmet. latamaması na- sıl mümkün olur? Kaldı ki bu adamın deli olup olmadığından şüphe edildiği zaman. yapılan muayenede bu ciheti kat'i ola- rak tesbit edememiştir. Sait Hikmet Bey ; bakkında Liyon zabıtası tarafından yapı- lan tahkikatı şüphede bırakan mühim bir cihet daha vardır: Bu da Paris ve İsviçrede yapılan (Devamı li inci sayıfada) İZ ie” — Oğlum, neye öyle mah» zun duruyorsun, bir şey ml i dokundu sana ... — Evet. annemin eli ..