29 Eylül 1932 Dil Kurultayının dün (Baş tarafı 1 inci sayıfada) Seçerek mevkiini işgal etti. Kâ- tiplik makamına da Müştak Bey İle Muzaffer Bey oturdular, Kâzım Pş. oturur oturmaz aza“ dan bir zat söz söylemiye baş- ladı. Usulü müzakere hakkında lan bu teklif henüz celse açıl- | Madığı için celsenin açılmasına tehir edildi. Celse tam 14 te açıldı. Reis paşa evvelâ zaptın oku- Bacağını söyledi. Zabit okunduk- lan sonra azadan Edip Serden- | Zeçti ve muallim Necip Eeylerin takrirleri okundu. Pu takrirde azaya söz söyle- mek için müsaade verilmesi is- teniyordu. Reis azanın her za. Man söz süyliyeceğini ancak ku- Tuitayda gürüşülecek mevzuların dört kısma ayrıldığını her kısım İçin tezler mevcut olduğunu bu tezler bittikten conra herkesin bu mevzu Cahilinde” istediğini #öylemekte O serbest olduğunu bildirdi, Bundan sonra ercümenin tez- keresi okundu. Tekrirler ve te- Menniler encümeni içtima ede- | rek (o riyasete Ruşeni obeyin Ve mazbata mubarrirliğine de Sadri Etem beyin intihap edil diğini bildiriyordu. Bu esnada en önde oluran Abidin Daver bey ayağa kalklı İ sözlerin sıra ile olmasını Ve reislik kürsüsünün önüne gi- | derek bir takrir verdi. Daver bey bu takrir ile kurul tay zabıtlarının günü gününe ba- Nlarak azaya tevziini istiyordu. Bu takrir benüz reye konma: Mıştı ki Mustafa Nail bey söz edi. Aym suretle tezlerin ba- silarak tevziini 'stedi Röis” paşa”Bü takrir sabipleri- he buna maddeten imkân olma- dığını söyledi. Tezlerin söylen- eden evvel tab'ının da muva- fk olmıyacağını ilâve etti. Nihayet Abdülhak Hamit be- Yin yan tarafında oturan ede- iyatı cedidenin tanınmış sima- larından Hüseyin Siret bey söz aldı, Siret bey: — Tezlerin daha evvel basıl- Masının ve haftalarca tetkik edi- rek ortaya çıkanlan eserlerin bir günde derhal tetkik edilerek *evap vermenin müşkül olaca- İlmi söyledi ve: — Tezler basılsın, azaya tevzi *dilsin, dedi. Siret beyin sözleri bittikten $Onra azadan iki zat tarafından Verilen bir takrir daha okundu. Bu takrirde imza sahipleri, urulytaya gelen azaların Türk (ilinin . güzelliklerini bildiklerini Ancak ilmi esasların saatlerce "öyleneceğine ercümene havale ilmesini ve encümende muva- İk aörülenlerin kurultayda okun- Basını bildiriyordu. , Kâzım Paşa bu taktir sahiple- de cevap verdi ve dediki: — Tezlerini hazırlamış olan anın kendi fikirlerini müdafaa eleri daha muvafıktır. Hitabelerin tabı Kâzım Paşanm sözleri biter kinez Samih Rifat Bey söz aldı. Üsüye geldi: 2 raktan göremedim.. dedi. hi, sediyorum Hüseyin Siret B. teklifte bulundular. okunan hitabeler, tezler Mig formalık kitap dolduracak i 'gekimr. Bunların hepsini | e tabetmek imkân da- i değildir. Bandar sonra bu tezleri ha- ar f Kurultayda neler konuşulacak? TEREK TAE (Saş tarsfı birinci sahifede) günkü ve yarınki (omedeniyeti kemali ile kucaklıyabilecek en güzel şiveli ve ahenkli bir ifade vasıtası haline getirmek oldu - ğuna göre: &) Şekliyat b) Sentakn €) Kelime teşkil 4) Istitah vaz Sakalarmda dilin bütün ihtiyaçlarını Tmek, düşlinüş tarzını asrileştirecek Jaştırscak hale getirmek, yeni rı ifade edecek yeni kelimeler teş- Kilinde öneeden hazırlanmış ve tesbit e- dilmiz esaslar ve kaldeler hazırlamak. zırlıyanlar bu eserlerini öyle bir haftada değil, bir yılda beş i yılda, on yı'da yirmi yılda hazır- lamışlardır. İbtisas usulünü temin eden uzun mesai devresi geçirmedikçe ortaya bir eser çıkarmık müş- küldür. Hüseyin Siret Beyin lisan hak- kındaki ihtisaslarında müttefikiz, Ancak burada tashihi lâzımgelen noktaları derhal kaydederler.,, Samih Rifat Beyden sonra Ne- cip Bey söz alarak söylenen istedi. Nihayet Ruşen Eşref kürsüye ge- lerek kurultay zabıtlarının tabe dilerek tevzi edileceğini bildirdi. Eundan sonra âzadan birkaçı daba söz söylediler. Bu sözlere göre kurultayda söylenen nutuk- lar uzundur. Rüöşen Eşref Bey tekrar kür- süye gelerek şu sözleri söyledi: — Müteşebbis heyet progra- mı ân etti. Azayı mubtereme rken maddelerin ne» et olduğunu biliyor- lardı. Bunlar uzun senelerden beri hazırlanmış eserlerdir. Bun- lar sadet haricinde değil, bilâkis i bundan sonra başlıyacak olan | işlerimiz Ode sadedin birinci maddesidir.,, Vaziyet gene anlaşılmamışlı. Nihayet Kâzım Paşa kurultoy mesaisinin dört esasa ayrıldığını birinci maddenin (Türk dili ile di- ğer dillerin münasebeti) olduğu- nu söyledi. Mesele de anlaşıldı, Müzakereye başlanırken aza- dan bir takrir daba verildi. Kâzm Paşa bu takrir kâğıdını eline alınca evirdi, çevirdi niha- yet yüzünü buruşturarak : — Bu takrir eski harflerle yazılmıştır. Yeni Türk harflerle yazılarak veri'sin.,, dedi ve Saffet Beyin söz söyliyeceğini bildirdi, Genç hatip bir lagiliz profesö- rünün eserini tetkik etti, Bu mu- harririn söylediği sözleri okudu. Türk dili ile diğer dillerin mü- nasebetini araştırdı. Bir buçuk saat devam eden bu konferans nibayet bulunca on dakika isti- rahat verilerek celse tatil edildi. Ikinci celse Ikinci celsede reislik mevkiinde Kâzım paşa ve kâtiplik maka- mında da Müştak bey ile Refik Ahmet bey bulunuyordu. Gazi hazretleri de yanlarında Maarif vekili Reşit Galip bey olduğu halde kendilerine ayrıl- mış olan mevkide oturuyorlardı. Kâzım Paşa celsenin başladı- ğım ilân eden zili çaldıktan sonra dedi ki; — Şimdiye kadar söz söyli- yenler Türk dili tetkik cemiyeti namına tezlerini söylediler. Bun- dan sonra söz söyliyecek olan Artin Cebeliyan, Hakkı Nezihi ve Eskişehir Mebusu Yusuf Ziya | beyler ise kendi namlarına kendi fikirlerini söyliyeceklerdi. Bu suretle ilk kısım bitince âzadan söz söylemek istiyenler yine söz söyliyecek, Bundan son- ra diğer kısımlar da aynı suretle tezler ve sözlerle bitecek.Nibayet verilecek takrirler okunarak tes- bit edildikten sonra cemiyete faaliyet için zaman kırakılacak. Biz de dağılacağız. ,, Kâzım paşa bundan sonra tekrar zili çaldı ve seslendi : — Artin Cebeliyan bey. Aza arasında oturan kısa boy- lu Artin bey kürsiye çıktı. Telsiz ve sesi yükseltme önünde (bağırarak başladı. ArtinCebeliyan Beyin sesi fazla geliyordu. Sesi yükseltme ma- kinesi de akisler yaptıkça sa- | londa artin Beyin sesleri müthiş akis'er yapıyordu. Bu esnada Türk dili tetkik cemiyeti retisi Samih Rifat Bey de Gazi Hz. nin tocalanma git- mişlerdi. Samih Rifat Bey Gazi Hz. nin iltifatlarına nail olurken Cebeliyan Bey bağıra bağıra de- vam etmiye başladı. Türkçe olarak okuduğu kon- feransta bir çok şive hatalari olmasına rağmen çok heyecanlı anlatıyordu. Yalnız arada sırada kelimeleri unutarak yerine başka bir kelime söylüyordu. Hele bir aralık kendi bile bu yanlışlığın farkına vardı. Ve ga- yet samimi olarak; — Pardon. dedi.. hedes de- dim.. yanlış söyledim. Hedef olacaktı. Cebeliyan Bey Türk mil- letinin büyüklüğnden “eski hatı- ralarından ve Türk kavminin de- nize inmek için Çine doğru ile- rilediğinden bahsetti, Çin keli- İ mesinin hintçe olmadığını söyledi makinesi anlatmıya edamediklerini hatta (Amerika) ya (namçika) dediklerini anlattı. Türk lisanının eski vaziyetlerini izah ettikten sonra dedi ki: — Maarif Vekili Reşit Galip Beyin bir makalesinde okudum. Bu büyledir. Herkes bir mehaz gösteriyor. Ben de Reşit Galip Beyi mehaz gösteriyorum.,, Cebelyan efedinin bu sözleri bütün aza tarafından alkışlandı. Bundan sonra sözle- | rini bitiren konferanscı bir kaç tek-! lifte bulundu. Ilk teklif şu idi Fransızce, Almanca, İngilizce ansiklopediler ok urken müteessir cluyorum. Biz de bir ansiklopedi yapalım. Türk ansiklopedisinin İ ismi Mustafa Kemal ansiklope- i disi olsun.,, Bu teklif salonda dakikalarca devam eden alkışlarla karşılandı. Cebelyan B. ikinci teklifini söyledi. — Iimi, fenni ıstılakları düzel- telim Anlaşılmaz lâfları atalım. Bugünkü sözler nedir? Hele ma- azzallah tıbbi akli bile müşküldür.,, Cebelyan Beyin bu teklifi de ak kışlarla karşılandı. Bundan cesaret alan konferans- ca son teklifini yaptı: — Türk medeniyetine sahne olan Akdenizin ismi de Alman- ların Alman denizi filân olduğu gibi Türk denizi olsun.. Bu teklif de alkışlandı. Alkışla- nınca Cebelyan Bey elindeki kâğıt- Jarı kapadı. i ve Çinlilerin (r) barfını teleffuz | raporunu | görürsek anlamak değil okumak | üçüncü günü idi. ! — Konferansım hitam kuldu.. Diyerek kürsiden indi, Hakkı Nezihi beyin konferansı! Kâzım Paşa seslendi; — Hakkı Nezihi bey. Ticaret Odası tetkikat ve is- tihbarat şubesi müdürü olân Hakkı Nezihi bey (Türk-lisanı ile Hint - Avrupa lisanları arasındaki münasebetlere dair) konferansına başladı. Bir buçuk saat kadar devam eden bu konferansta Hak- | kı Nezibi bey Türk Jisanının, Çağataycanın kök kelimelerinden bir çoklarını msâl göstererek Avrupa Jisanlarile mukayeseler yaptı. Ve nihayet: “Hint-Avrupa lisanları diye ortada bir İ'san yoktur. Bu doğrudan doğuya Türk Avrupa lisanıdır,, dedi. Ve büyük Gazinin yptığı inkılâptan bahsederek sözlerini bitirdi. Bundan sonra söz alan ve raşan Yusuf Ziya bey Ahmet Cevat beyin bir gün evvelki konferansında bahsettiği gül ve Roz kelimeleri ile kurt ve Lov kelimelerinin arasındaki müna- sebetleri araştırdı. Bundan sonra Türk ve Avru- pa lisanlarını tetkik etti, Türkçede harfıcer bulunduğu bunun da vl, şel kelimeleri olduğu- nu söyledi. Ve :Şol cennetin ırmak- ları) mısramdaki (Şol) un “doğ- radan doğruya harfıcer olduğunu anlattı. Sıfat ile mevsufları, zamirleri dişilik ve erkeklik meselelerini de tetkik ettikten sonra konferansına alkışlar arasında nihayet verdi. Yusuf Ziya Beyin konferansı bitince söz alan Ruşen Eşref Bey bugünkü celsede Hulüsi, Samih Rifat, Hasan Ali | Beylerin cemiyet namına tezle- rini müdafaa (edeceğini bildir- di. Celseye nihayet verildi. Bügünkü içtima Kurultay bugün de saat on dörtte toplanacaktır. Bugünkü içlimada cemiyet pamına söz söyliyecek olan Ragıp Hulüsi, Samih Rifat ve Hasan Ali Bey- lerden sonra muhtelif mevzular üzerine münakaşa yapılacaktır. Di! Kurultayı ve Ermeniler Dil Kurultayı münasebetile Er- menice gazeteler uzun makaleler neşretmekte ve dil inkılâbının ebhemmiyetinden © bahsetmekte- dirler, kalesinde diyor ki: Türkiye on sene zarfında mede- niyete doğru yekdiğerinden da- ba mühim merhalelere vasıl o'- du. Büyük Gazinin sarsılmaz az- mi ve parlak zekâsı sayesinde terakkiye mani olan herşey iza- le edildi. Dil Kurultayı aynı zamanda bütün ansurların yekvücut olarak çalışmasına bir açık delildir. Er- i meniler bu memlekette babusus İ ilmi sahada büyük hizmetler ifa etmiştir. Ve şimdi dahi kendi vatani vazifesini Türk yurttaşı olarak iftiharla ve sevinçle ifa | “Aztarar,, gazatesi başmakale- sinde eski ve yeni devirlerin ara- sındaki farklardan bahsederek şu mütaleatı serdediyor: “Ankarada içtima eden tarih uzun zamandanberi bu işle uğ- | Ragıp |, “Zartonk,, gazetesi bir başma- | ;, “Esaret zencirinden kurtulan | ettiğini görmekle çok mesruruz.,, | Hava mareşallı- ğında tebeddül Londra, 28 (A.A.) — (Res - mi): Hava mareşalı Sör Roder İptok Popham İngiltere hava müs dafaası bşkumandanlığı makamt- na gelecek nisandan itibaren Sör Geaffney Salmond'a halef olacak tır. Sör Salmond hava nezareti er kânıharbiye reisi olacaktır, Cuma günü yapılacak maçlar İstanbul, 23 (A. A.) — Bu cu- ma Kadıköyünde Fenerbahçe sta dında şu maçlar yapılacaktır: — Saat 13 — 15 İstanbulspor — Pera. Saat 15 — 16 Galatasaray Ve- fa, Saat 16 dan sonra Fenerbahçe birinci takımı bir antrenman ma» çı yapacaktır. ; Emniyet Sandığı Müdürlüğün- den: Fatih çırçır 18 Raşit Bey 4 ağustos 932 tarihinde sandı ğımıza bıraktığı para için veri- len 33231 numaralı bonoyu kays bettiğini söylemişlir. Yenisi ve- rileceğinden ( eskisinin hükmü olmıyacağı ilân olunur. (4423) Istanbul yedinci icra memür- luğundan: Bir borçtan dolayı mahcuz ve ikinci arttırmasının icrasına karar verilen eşyanın ikinci arttırmasının 4-10-32 Salı günü Beyoğlu Sıraservi Abır s0- kak 35 numarada saat 10-12 de paraya çevrileceği ilân olunur. (4503) Istanbul ikinci icra memurluğundan Mühaddema Galata'da Bahtiyar hanında İ No 96 da icra ücaret etmekte bulunun (K. Güron ve Y. Apostolidis) münfesih firmasına izafeten şürekâdan Y. Aposto- iidis Elendiye : Almanya'da Ruhla şehrinde mukim ve bu işten dolayı 'Türkişe ban No. 26:90 avukat Fert Davut Beyin yazhâhesini ikametgâhı kanun! gösteren (C. . Şiöt haver) firmasının 1:8 - 1929 tarihli ve 8-5.1920 ve 15-8-1929 ve 5-10: 1920 ve (5-10. 1929 ve 15 - 1939 vadeli altı kıt'a senet bedeli olan bin yüz seksen Türk İirasile itibaren yözde beş icra masrafları ve 95. vade tarihlerinden İ faiz ve protesto ve ira avukatlık ücretinin poliçeler üzerine ilits yolile vaki ulep ve tak'bi kılınan ödeme eti Basebile #ından keyfiyetin ilânen iştir. Tarihi ilândan e masrafların bir ay için- mdır. Borca Gitiraziniz içinde istids ile bil- yüz üzerine vamınıza tanzim emri ikâmeihinizin meç dirmeniz lâzımdır. Borç ödenmediği veya edilmediği halde 71 inci “made maruz kalacağınız olbaps . tebliği o makamına olmak üzere keyfiyer ilânen teblik bu müdde icen ve ifl4 desi hükmüne teki ödeme “emrinin kaim l deki içtima dahi aynı mesaiye dil esasları üzerinde Türk inkı- lâbının büyük rehberi Gazi pa- şanın delâletile çalışmaktadır.,, Inkılâp müzesine ko- nulacak nutuklar Dil Kurultayının ilk içtimaıda Türk Dili Tetkik cemiyeti reisi Samih Rifat ve Maarif Vekili Reşit Galip: Beyler tarafından söylenilen açılma nutukları ink lâp müzesine konulmak üzre vali kongresi Türk ırkının menşeini meydana çıkardı. Dolmabahçe- Kükrer * sillacdeğözilem ağ ah ma ve belediye reisi Muhittin Bey tarafından alınmışlır. iken. Sai İLAN.