Günün meselesi : Türkdilinde tasfiye Dil kurultayi münasebetile di- limizin tasfiyesi meselesi her ta- rafta hararetle devam eden bir münakaşa mevzuudur. Bazıları Türk dili tetkik cemiyetinin di- limizdeki balk tabakosınca alışık mış ve alışılmamış bütün Arabi, farisi kelimeleri atmak istediğini ileriye sürüyor. Bu suretle ha- reket edilir ise Türkçemizin şim- diye kadar kazanmış olduğu lü- zumlu kelimelerin de kaybedil- miş olacağını, dilimizin fakirle- şeceğini söylüyor. Fikrimizce bu türlü korkulara âsla mahal yoktur. Dilimizde imevcut olan ve kullanılmasına ihtiyaç bulunan kelimeler şüp. hesiz kalacaktır. Her halde daha iyisi bulunmadıkça mevcut ke- imelerden hiçbiri atılmıyacaktır, Çünkü dilimizin kökleri itiba- rile müsteit olduğu inkişafı te- 'min etmiye çalışırken mevcut ifade vasıtalarını azaltmak de- il, bilâkis arfırmak lâzımdır. Netekim evelki gün Türk dili kurultayında © âzaya dağıtılan Türk dili tetkik cemiyeti nizam- namesi biraz dikkat ile okunur- sa bunun delillerini görmek mümkündür. Filhakika bu ni- zamnamede bir taraftan "Türk dilinin öz güzelliğini ve zengin- liğini meydana O çıkarmak ve onu dünya dilleri arasında de- gerine yaraşır yüksekliğe eriştir- mek” gibi tabirler bulunmakla beraber diğer taraftan "umumi merkez heyeti” , "umumi kâtip” "mes'ul murahhas” , "filoloji”, "lengüistik”, etimoloji”, "gramer ve sentaks” ”neşriyat” gibi ke- limeler ve tabirler de vardır. Başvekil Hz. Gaziantepte Gaziantep, 27 (A.A) — Baş- vekil İsmet Paşa Hz. şerefine Fırkada 160 kişilik bir ziyafet verilmiştir. Fırka namına Muhtar Bey bir nutuk söylemiştir. Paşa Hz. bu nutka samimi bir mukabelede bulunarak demiştir ki: “Gaziantebin kahramanlığı ka- dar meşhur olan kibarlık ve ne- zaketinin memleketini ilk çetin günlerindenberi devan eden fe- dakârlığını takdir ederim. Ankaraya Ayıntabın canlı ve derin intibalarını beraber gö- türeceğim, Ayıntap, şehir ve vilâyet ola- rak bütün memlekette mümtaz bir mevki olarak kalacaktır. Vatanın yenilmez bir kalesi, kültürün ve ilmin mühim bir muhiti olduğu kadar, C.H. Fır- kasının başlıca (temellerinden biridir dajma öyle olacaktır ve bunun böyle olmasını telep et- mek hakkımızdır. Başvekilimiz Nezipte Nezip 28 (A. A.) — Bu sabah saat 7,30 da Ayintap'tan bareket eden Başvekil Ismet Paşa Haz- retleri, saat 9 da buraya gek miştir, Paşa hazretlerine mebus- larımız Şahin ve Raşit beyler refakat etmekte idi, Antep 28 (A. A.) — Başvekil Paşa hazretleri, bugün saat 15 e kadar kaçakçılık işlerile meşğul olmuş ve bundan sonra Antep müdafaasına ait harp meydanını gezmiştir. Mebusumuz Şabin bey, Paşa hazretlerine “Antepin bu şanlı müdafaası safahatına ait izabat vermiştir, | Gazi VAKIT Almanyadan Hansaya bir cevap reammnev090 van 040000 v00dayENE 00000008008 0001 000NANAMMANAMM GU9uo0N v4 458 vr unsaasamena sanmamansamansamanesyamesenan 29 Eylü! 1932 Merkezi Avrupada Almanya silâhlanmak istemiyor, Komünistlik fakat onlar da silâhlarını indirsinler !Cereyanı ilerliyor Fransa askeri masraflarını yüzde yüz artırdı. Acaba bu teslihatı azaltmanın bir delili midir ? BERLİN, 28 (A.A.) — Alman Başvekil M. Fon Papen Wolf a - Jansı muhabirini kabul ederek be- yanatta bulunmuştur. Mumaileyh M. Heriot'nun irat etmiş olduğu | nutkun maatteessüf tahdidi tesli- hata ait müzakereleri teshil etme- mekte, bilâkis uzlaşmayı müşkül. leştirmekte ve Fransanın 11 Eylâl tarihli notasma müteallik menfi tefsiri teyit “eylemekte olduğunu söylemiştir. Mumaileyh, demiştir ki: “Fransa, olup biten işleri sahte bir şekil altında göstermeğe uğ - raşmakta olmasından dolayı di- ğer devletlerin teslihatlarmı tah- dit edeceklerine dair olan vadin yerine getirilmesinin mevzuu bas his olmadığını söyliyebilirim.. Biz ce mevzuu bahis olan mesele, Al- manyanın yeniden silâhlamması değil, Almanya için hukuk müsa» vatıdır. Biz tahdidi teslihat mukavele « hamesinin Almanya hakkında ol- duğu gibi diğer devletler hakkın- da da tatbik edilmesini istiyoruz. Biz mukavelename çerçevesi da - bilinde teslihatımızı, içtimat ve milli ihtiyaçlarımıza intibak ettir mek hususunda diğer devletlerle ayni serbestiye malik olmasını is- tiyorüz, Buna Almanyadan başka bütün devletlerin. hakkı - olduğu teslim edilmiştir. Versayda istimali bize menne- dilen bir takım silâhların taarruz silâhları olduğu beyan edilmişti , Şimdi bu kabil silâhlarm Alman- ya tarafından istimali memnuiyeti ne devam edilmekle berâber, te- sözüne devamla hz ve Yu nistandaki zelzele Reisicümhur Hz. teessür- | lerini bildirdiler Ankara, 28 (A. A.) — Make «Ji donya ve Trakyadaki hareketiarz | hakkındaki obaberler burada bü |ii yük bir teessürle karşılanmıştır. (8 İstihbaratımıza nazaran Yuna- nistandaki bu hareketi arzdan ha |ii berdar olan reisicümhur hazret - leri ve makamatı aidesi o Yunan reisicümhuruna ve makamatı ai- desine telgrafla beyanı teessür ve teessüf eylemişlerdir. Menemende eski bir |: lahit bulundu İzmir, 28 (A. A.) — Mene - | menin Görece Oköyünde sürülen | bir tarlada sapan bir taşa takıla - rak kırılmış ve sapanı kıracak ka i dar büyük olan taş tarlayı süren- /i lerde bir merak uyandırmıştır. Ka za kaymakamın müvacehesin- de yapılan hafriyat ( neticesinde bir lâhit zuhur etmiştir. Lahtin i- çinde dokuz parça mahkük tuğla ile üç parça meskük para çıkmış - İl tr. Larise harabelerinde hafriyat /* ile meşgul olan Alman profesörü |# Yohland bunların milâttan 550 |8 sene evveline ait ve İzmir civarın- da tesis olunan 12 şehirden birisi (İİ olan Temnos şehri (o harabelerine |:l ait tuğlalardan saçları yılan şek » |5! linde iki tanesinin de korku alla « |ii hına ait olduğunu ifade etmiştir. na“ dafüi oldukları söylenmektedir. “Şu halde bizi nazarı olarak hukuk müsavatından mahrum bı- rakmak ve ameli olarak müdafaa hakkımızı tahdit etmek istiyor - lar.. Alman hükümeti, her mille- tin esaslı bir hakı olan bu hakkı bizim de istimal etmemizi talep etmekte müttefiktir. Biz hiç bir za man Fransanın ve sair devletlerin teslihatma mümasil teslihatta bu- lunmak istemedik. Biz, teslihatın umumi seviyesini indirmek sure- | tile teslihat arasında müsavat vü- cuda getirilmesini istiyoruz. Tah- didi teslihata ait hiçbir mukavele- nameyi ağır bulmıyacağız., Fransa, harpten bir kaç sene sonra muharebe ordusunu terhis etti, fakat bunun haricinde tesli- hatm tahdidinde değil, ordunun başlıca satvetini ihtiyat kuvvetle- re ve malzemeye nakletmek sure- tile teslihatını yeniden tensik et- ti. Fransanın, askeri masarifinin yüzde yüz altmış olması acaba tahdidi teslihatın bir delili midir? Almanyanın hiç bir ihtyat kuv- veti olmadığını, yalnız sulh hali- ne mahsus ordu mevcuduna ma- lik bulunduğunu hesaba katmak» sızın yapılacak her türlü mukaye- se batıldır. Fransa ordusuna ait yapılan cetvelde binlerce ağır top ve tanklar ve tayyareler gösteril- | medikçe bu cetvele doğru nazarile bakılamaz.. Almanya, şerefi ve emnüselâ- meti ile kabili telif olan her tür- lü hal suretini kabul edecektir . Fakat Almanya silâhlarını terket- miş olduğundan tahdidi teslihat | nı yazmaktadır. SİİR Zelzele ——— 150 Kişi öldü, 250 Kişi yaralı Atina, 28 (A.A) — Dünkü i ii zelzelenin Halkidikyanım şark İ sahillerinde 15 kasabayı tah- E ii rip etmiş olduğu tasrih olun- ii maktadır. 150 kişi ölmüş, 250 kişi ya- ralanmıştır. 3000 ev yıkılmıştır. 4 Bütün bu mıntakada korkunç 4 sahneler olmuştur. Felâket balkı uykuda yaka” ii lamıştır. Buda felâkete uğra- İİ yanların fazla miktarda oldu- # gunu izah eylemektedir. Zelzele ve korku Atina, 28 (A.A) — Halki- dikya yarım adasında vuku- 5 ii bulan zelzele neticesinde ya- i ralanan 250 kişi Mea Mouda- İ nia hastahanesine kaldırı'mış- i tir. Mea Jerisos, Mea Roda ii daki bütün binalar, çökmüş, İ yıkılmıştır. Ölenlerden bir ço- b bâlâ enkaz altındadır. 23 öy de ağır zarar ve hasara & uğra ğ i Büyük bir korkuya tutulan N halk, dışarıda vakit geçirmek- i te ve dua etmektedir. Mubaberenin sekteye uğra- masından dolayı Aynaroz ma» nastırının ne olduğu öğrenile- memiştir. konferansının, tahdidi teslihatın manasını tahrif etmesini kabul edemez. Bazı devletler, diğerleri- nin dununda bir takım hukuk ceb- ren kabul ettirilmek istenildikçe Avrupa asla sulha kavuşamıyacak tir, PARİS, 28 (A.A.) — Gazeteler dün Cenevredeki hâdiselerden en ziyade M. Heriot, Boncour, Pag- non, Hymans, Zaleski, (Bönes, Fotiteh, Antonia arasında vuku bulan mülâkata ehemmiyet ver- mektedirler. Bu mülâkatın hita - mında M. Heriot beyanatta bulun- maktan imtina etmiştir. Petit Parisien gazetesine göre, M. Heriot, Fransanın müttefiki ve dost olan devletlerin siyasi şefle- rini Fransanın vaziyeti ve niyet leri hakkında tenvir etmek iste - miştir, Matin gazetesi, M. Heriot'un evvelâ Londra da bahsetmesi icap eden bu konferans hakkında hiç bir şey söylememiş olmasını tabii bulmaktadır. Matin diyor ki, “Maamafih, Fransa tarafından teklif edilmiş olan beynemilel bir emnüselâmet teşkilâtına kayıt ve şartsız müza- herette bulunacakları hakkında merkezi ve şarki Avrupa devlet- lerinin teminat vermiş oldukları kaydedilmelitedir. İhtimal bu teklif ve müzaharet, bu içtima devresinin sürprizi o - lacaktır, Matin gazetesi, netice olarak devletler arasında yapılacak mü- tekabil teminat mukavelenamesi- nin verilecek en iyi cevap olacağı» Milletler cemiye- tinde Ağa Han Türkiyeden sitayişle hsediyor Cenevre, 28 (A. A.) — Millet ler cemiyeti büyük meclisinin öğ - leden sonra aktetmiş olduğu cel- senin bidayetinde M. Politis, Le- histanın nizamname (o ahkâmma tevfikan yeniden konsey azalığı- na intihap edilmek imtiyazından istifade etmek talebinde bulundu- ğunu beyan etmiştir. İntihabat, pa zartesi günü yapılacaktır. Ağa Han Türkiyenin mevcu- diyetinden dolayı memnu- niyet beyan ediyor Hindistan murahhası Ağahan, Milletler cemiyetinin geçen sene zarfında sarfetmiş olduğu faali - yeti gözden geçirmiştir. En büyük hâdise, şüphesiz tah- didi teslihat konferansının içtima- a daveti olmuştur. Bu hatibe gö » re, cihanın sulhü 23 temmuz tarih li kararnamelerin tatbikma bağ - lıdır. Bu meclis, 1931 senesi mecli - sinden daha ziyade büyük bir ik- tısadi buhran ve inhitat içinde işe il başlıyor. Bütün dünya, nazarları- Dı Cenevreye çevirmiştir. Milletler cemiyeti, dünyayı ha yal inkisarma uğratmamalıdır. Hatip, sulh ile iktısadi refah il arasındaki sıkr alâka ve “irtibat dolayısile ancak bir mukaddeme Yunanistanda dün neticesi alın» miş olan meb'usan intihabatında Komünistler (9) meb'us çıkarmış- lardır. Bu miktar evvelki mec- listeki Komünist meb'uslara na- zaran birkaç misli fazladır. Son- ra Bulgâristanda son zamanlarda yapılan Sofya belediye intihaba- tında da 35 azalıktan 19uou Komünistler almışlar, bu suretle ekseriyeti kazanmışlardır! Bu hadise de Bulgaristandaki Komünist cereyaninın ehemmi- yetini göstermektedir. Nihayet birkaç bafta evvel Almanyada yapılan Rayiştağ intihabatında Komünisilerin 89 meb'us çıkar- mış oldukları düşünülürse İktı- sadi bubran içinde olan Merkezi Avrupa memleketlerinde Komü- nistliğin nasıl süratle inkişaf &t- tiği anlaşılmış olur, Borçlarımız (Baş tarafı 1 inci sayfada) Anlaşmanın özünü şu nokta- lar teşkil ediyor: Normal borç, normal faiz ve amortisman, normal taksitler.. Diğer taraftan bu anlaşma Üzerinde birkaç gün evvel Ak- şam gazetesinde çıkan bir ya- zda Ankara itilâfnamesile 165 milyon altın lira ölarak karar- laştırılan bu borçların 35 milyon liraya indirildiği bildiriliyordu. Bizim öğrendiğimize göre bu rakamlar tamamen yanlıştır ve" milletimizin ödeme ve.dayanma kabiliyetinin “çok (üstündedir. Evvelâ bundan evelki konuş" maladda O kararlaştınlan © borç miktarı (165) milyon değil, fakat 107 milyonda, Bu iti- barla arada tam 58 milyonluk koca bir rakam yanlışlığı vardır. Sonra özlü mürabhasımızın Pariste vardığı netice de 35 milyon deği- dir. Milletimizin ödeme kabiliye- tinin çok üstünde olan bu rak- kamı kabul etmiye küçük bir imkân bile yoktu, Kararlaştırılan rakamın Obundan hayli aşağı olduğu, tahammül kabiliyetimize mümkün mertebe yakınlaşan ve üzerinde (düşünülebilecek (bir rakam bulunduğu tahmin edil- mektedir. Bir tahmine göre bu defaki çalışma en çok iki ay sürecek ve anlaşma madde madde yaz larâk imzalanacaktır. ——————— mahiyetinde telâkki edilmesi lâ * zımgelen Lozan konferansının hizmet ve meziyetlerinden bahset miş, yakında içtimaa davet edile“ cek ve memleketi tarafından isti- calle iştirak olunacak olan cihan iktisat konferansını selâmlamış - tır, Hatip, Çin - Japon ihtilâfı ile Paraguay - Bolivya ihtilâfların « dan kısaca bahsettikten sonra Türkiyenin mecliste mevcut bu * lunmasından ve İrakın ( yakında” davet edileceğinden dolayı mem” nuniyetini izhar etmiştir, Mumsileyh, bu iki büyük met? leketin teşriki mesaisinin millet * ler cemiyetinin cihanşümullüğünö ve milletler arasmdaki teşrikin dâ“ ha ziyade hakikatleşmesine doğ ” ru atılmış bir adım olduğunu söy” i lemiştir. 1 i