14 Eylül 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

14 Eylül 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Gay Yedikule ile Bakırköy istas- yonları arasında, <Gazlıçeşme mevkiinde tren rayları üzerinde bir bacağı kesik vaziyette bulu- nan ceset etrafındaki tahkikat gün geçtikçe esrarengiz bir ma- biyet kesbetmektedir. Ceset bulunduğu gün yapılan ilk tahkikata göre, bunun ame- le Recep isminde bir şahsa ait olduğu ve sarhoşluk neticesinde raylar üzerinde sızıp kaldığı ve bu suretle bir tren kazasına kurban gittiği anlaşılmıştı. Tahkikat biraz daha tamik edilmiş ve kaza gecesi cesedin 5 metre kadar ilerisinde bulu- nân bir kama © zabitada bazı şüpheler uyandırmıştı, Recebin bir kazaya değil bir cinayete kurban gittiği elde edilen bazı delâil ile tesbit edilmeğe baş- lanmıştır. Samatya polis merkezi bu es- rarengiz kaza hakkında tahkika- ta devam ederken bazı ihbarlar olmuştur. Ihbarlardan anlaşıldığına göre Hüseyin bir kaç arkadaşı ta- rafından evvelâ taş parçalarile dökülmüş ve ondan sonrada kendi kamasile öldürülerek Su- çun izlerini kaybetmek maksa- dile raylar üzerine atılmıştır. Samatya polis merkezi hadise ve ihbar etrafındaki tahkikatı ikmal etmiş ve evrakla birlikte, Recebin arkadaşlarından Japon Hüseyin, Şakir, Kadir ve Mehmet isminde dört kişiyi de müddei umumiliğe teslim etmiştir, Müddei pmumilik esas üzerin- deki mütalaasını O hazırliyarak “evrakı suçlularla birlikte ikinci istintaka tevdi. etmiştir. Tahki- kata devam edilecektir. Bir amele az kalsın yanıyordu Dün sabah Sirkecide bir ka- za oldu ve bir amele az kalsın kezzap içinde kavruluyordu. Kaza şöyle olmuştur. Sirkecide başağazade anbarın- da Aanadoluya (© gönderilmek üzere bulundurulan bir kezzap damacanası devrilmiş ve kırıla- rak (içindeki k | kükmilişti sb sai izlel rr Anbar nöbetcisi Ömer ker- zabı su zannederek elile silmek istemiştir. Bu sırada da kezzap ellerini yakınca şaşırmış ve bu şaşğınlık arasında ayağı kayarak kezzabın üzerine düş- müştür. Ömerin çıplâk olan ayakları yanmış ve derhal Cerrahpaşa bastahanesine nakledilmiştir. Duvardan düştü Beykozda Bahar Efendi gazi- nosunun duvarlarını tamir eden amele Mustafa oğlu Ismail dün duvarın devrilmesile altında kal mış ve başından yaralanmıştır. Yarası ağırcadır. Kuyuya düştü Samatyada Arabacı Beyazıt « mahallesinde Ramazanefendi 80- kağında 18 nomaralı evde otü- Zabita Haberleri Bulunan bacaksız ceset kimin? | ran Haver Hanım dün kazaen bahçedeki kuyuya düşmüştür. Kuyuda su olmadığı için Haver Hanım yalnız vücudunun muh- telif yerlerinden yaralanmış ola- | rak kurtarılmıştır. Sebepsiz dayak Beyoğlunda Aynalı çeşmede Santur'u sokağında oturan Kir- | yakiçe isminde bir kadın polis merkezine müracaat ederek kom- şusu Yorginin kendisini sebepsiz olarak dövdüğünü iddia etmiştir. Tahkikata başlanmıştır. Araba kazâsı Rahmi isminde bir arabacı evvelki gün arabasım koşturur- ken dingil kırılmış ve bir parça- sı yoldan geçen 70 yaşındaki Fatma hanımın başından yara- lanmasına sebebiyet vermiştir. Kaza Arabacı Celâl arabasile Dol- mabahçe yokuşunu inerken 3598 numaralı otomobille çarpışmış ve araba atlarından birinin ayağı kırılmıştır. Sandalya kavgası Fındıklıda sebzeci Tahir ile Süleyman arasında bir sandalye yüzünden kavga çıkmış Süley- man sandalye ile tahiri başından yaralamıştır. Şişâ patlayınca... Zeki isminde bir çocuk Azap- bapida Gazoz fabrikasında şişe- leri karıştırırken şişelerden biri patlamış ve kapak Zekiyi yüzün- den yaralamıştır. Kiremit düştü Çukurmesçitte bir damı ak- tarmakta olan ameleden Hamit yere bir kiremit atmış ve bu ki- remit o sirada sokaktan geçen Kebire hanımın başına isabetle yaralamıştır. Amele yakalanmıştır. Parmağını makineye kaptırdı Kırkağaçta tapa fabrikasında amele Hayri elini makineye kap- tırmış ve iki parmağı kopmuştur. Hırsızlık yaparken Sabıkalılardan, Kırıkçeşmede 71 vumarada oturan Niyazi, dün Feriköyde Fatma Hanımın evinde hırsızlık yaparken yaka- lanmıştır. Niyazıye gözcülük ya- pan ve Şişlide Avcılar gazine- sunun üst katında oturan Meh- met te yakalanmıştır. $ Süleymaniyede Elmaruf ma- hallesinde Namabrem sokağında 77 numarada oturduğu anlaşılan Şükrü isminde birisi, Fındıklıda Kumrulu sokağında Kıymet Ha- mmın evinden bazı eşya çalar- ken yakayı ele vermiştir. Kiliseye bırakılan çocuk Taksimde Sent antovan kili- sesine bu sabah iki aylık bir çocuk terkedilmiştir. Çocuğun göğsünde çıkan kâğıttan isminin Jan olduğu anlaşılmış, Rum ce- maat heyetine teslim edilmiştir. EBE Esa 14 1 18 1 BA SSL WEBO 818 0 FAA BE San'stkârane oyunu ve güzel Frınsızca telelfuzu ile meşhur olan ELVIRE POPESCO Yarn Akşam ARTISTiK SiNEMASINDA Yeni mevsimini (Lowis Verneuil) ün eserinden muktebes VARŞOVALI YEGENİiM (Ma Cousine de Varsovie ) Fransızca sözlü ve şarkılı ve gayet gülünçlü film ile açılıyor. Fiatlarımız: Ikinci balkon 85 -Birinci mevki ve birinci balkon 55 -Mususl focöy 80 kuruştur HalklaFransızlar arâ- sında müsademeler Halepten yazıldığına göre Vataniler orüesasının tevkifi Şamda büyük heyecan uyandır- mış ve bu yüzden büyük arbedeler olmuştur. Şamda Emeviye cami» inde toplanan halk namaz kr lındıktan sonra Şamlı gençlerden bir kaçı menbere çıkarak hitabe irat etmişler ve Vatanilerin tevki- fini protesto ederek: — Artık Fransızlar memleke- timizden çıkmalıdırlar. Onlar çık- mazsa biz onları defetmeğe ahdet tik, çıkaracağız diye bağırmışlar- dır. Halk bu hitabelerden fevka- lâde heyecan duymuş ve Fransız- lar aleyhinde nümayişlerde bulun muşlardır. Bu sırada caminin etrafını polis ve jandarmalarla Fransız müfre- zeleri sarmışlardır. o Çıkanlardan biri ikisi tevkif edilincehalk dışa rıya hücum etmiş silâhlar ve taş- larla müfrezelerin üzerine hücum etmişlerdir . Camideki halkın ( taraftarla- rından hariçte bulunanlar da s0- palarla bu arbedeye iştirak edin- ce iş büyümüş ,yarım saat devam eden şiddetli bir çarpışma olmuş- tur. İmdat müfrezeleri yeti- şince arbede yatıştırılmış, her iki taraftan yirmi beş kişi mec- ruh düşmüştür. Bunlardan on be- şinin yarası ağır olduğundan has taneye kaldırılmışlardır. Halepte dükkânlar açıldı İbrahim Hanano Beyin bir be- yannamesile bütün Halep şehri dükkânları açtı. . Altı gün devam eden protesto makamındaki ka- panış bu suretle hitam bulmuştur. Son suikasttan kurtulması mü- nasebetile Hanano Beyi tebrik için Şam, Humus, ve Hamadan heyetler gelmekte ve Suriyenin her şehrinden binlerce tebrik tel- grafları vürut etmektedir. Hattâ Mısır, Filistin, Irak şehirlerinden de yüzlerce tebrik telgrafı gelmiş- tir. Hanano Bey artik Suriyenin tam bir milli kahramanı mevkiine yükselmiştir. Amik ovasında Amik ovasındaki Arapların te- cavüzleri artık tahammül edilmez bir dereceye gelmiştir. Her gün bir iki adam ölmekte ve bir kaç harman yağma edilmektedir. Za- vallı köylü maruz kaldığı tecavüz- leri artık hükümete ihbar etmeğe lüzum görmemektedir. Çünkü bü- tün müracaatlar semeresiz kal- makta ve hattâ bazan şikâyet e- den köylü suçlu çıkarılmaktadır. Yarın akşamdan itibaren Asri Sinemada Andre Luguet'yi Cesur Kaçakçı Tamamen Fransızca sözlü aşk ve sergüzeşt filminde görünüz Bu akşam Melek sinemasında Büyük bir film başlıyor Demir Kafes Mümessilleri : SILVIA SIDNEY Türkçe kısımlarda Yaşar ve Kömal Beyler ze” 14 Evl” L E Hiyanetle karşılaşan zevceye" türlü hareket yakışır, şunlar Mütercimi : Zonguldak meb'us“ Ligi Adım başına bir uçurumla kar- şılaşacakmış gibi dehşete düşür- miyerek fakat ilk sukutu hayal istrraplarının ezilmiyecek ve saa- detinin son ihtimallerini, telâfisi gayri kabil ve na makul hiddet- lerle mahvetmiyecek surette ha- yatın felâketlerine hazırlanmış ol ması muvafık olur zannındayız. Maamafih kadının, aile ocağı- na yeni baştan saadet ve intizam vermek ümidinden hemencecik ferağat etmesi pek nadirdir. Ka- dının kolaylıkla dermandan dü- şen ateşli tabiatı ayni sühuletle kuvvetini istirdat ettiğinden ilk düşncesi cesaretle çarpışmaktan ibaret olur. Muvaffakıyetsizlik bu cesareti yıpratarak tesirini a- zaltırsa da bütün ümitler tüken- medikçe sahneden çekilmek caiz değildir. Sabır, göz yaşı, güler yüz, süküt, nevaziş gibi şeyler; kadının elinde müessir birer lâhtır. Fenalığı durdurmaktan başka bir şey yapmamış olsa bile, ateşin saçağı sarmasına mâni olmuş sa- yılır, maamafih bütün faaliyetle- Tin saiki muvaffakıyet değil, an- cak vazife olmalıdır. Kocasının karışık harekâtile mücadele eden bir kadın için en müşkül nokta, ona karşı daima borçlu bulunduğu tam ve arkı bür- metle — yaptığı fenalıklardan J layı hissettiği ve tesirinden kur- tulamadığı — nefreti uzlaştırmak tar. Adi ve fasık bir kadın, bunu kocasının tepesine çıkmak için bir vesile addetmekte geçikmez... Gerçi bu müntehaya varmanın zaruri olacağı vaziyetler olabilir. Fakat umumi bakım noktasından düşünülecek olursa saprk bir ko- cayı yola getirmek isteyen bir ka- dının takip edeceği yol bu değil dir. Bazı yeni vâızlar, kadına, erke- ğin haksızlıklarına, müsavi hak- sızlıklarla mukabele etmek hak- kanı bahşederler. Bu nazariye ka- dar felâket getirici hiç bir şey ta- savvur olunamaz. Sadakatsizliğin her iki taraf için aynı neticeler tev lit edemiyeceğini söylemeğe lü- zum yoktur. Bundan başka fena- lık, diğer bir fenalığın meşruiye- tini asla temin edemez. Hiyanete maruz kalmış bir zevce için, yalnız iki türlü hareket yakıştırabiliriz: Fenalık kabili tamir bulundukça kahramanca bir ismet, iş işten geçtikten sonra da mağrur bir tevekkül ve istiğna!. Tevekkül!.. Gerçi hayale hitap eden bir tarafı, parıldıyan bir şa- şaası olmıyan hazin bir fazilettir. Bazı kimseler, bunu “miskinlik,, telâkki ederler. Mükâfata mazhar olması pek nadirdir, Fakat bütün bu mülâhazalara rağmen, tevek- kül ve istiğna, her şeyin bittiği ve saadetten uzaklaşmak zarureti hasıl olduğu zaman, kadının te- lâffuz edeceği son sözdür. . . Beşeri mülâhazalar, ne kadar kör ve çelimsizdir ki her türlü ha- yalden âri olan bu temiz ismet siperinin arkasına sığınan sabır ve tahammüldeki büyüklüğü gör- mezler de cılız ve dermansız hid- detlere, hiyanete hiyanetle 7 bele etmek gibi zavallıl! met verirler! Kadının, hakarete ve fer? amelelere kadar her $€7€ mül etmesi lâzım geleceği” lemek istemiyoruz. Kadın” artık taşmnılamıyacak der€” ğırlaştıktan sonra kanunU” yesine sığınması pek tabild” din, ne de ahlâk kaideleri | kendisini yalnığ yaşamıy? küm gören bir kadını, son kırıntıları korumak sünden menetmezler. Eki cuklarn menfaati de böyle *# rılığı icap ettirir. Bu bakı de mes'uliyet, bunu zaruri! tarafa teveccüh eder, Fakat, kadm, ister süfü mediği bu mazlömiyet bii ruğunu kanunun yardimil” atsın, ister daha kahin reket ederek istıraplarına ne tahammül etsin, kader€ # yapacak hiç bir şey Yy. ziletin ve analığın vereceği ve teselliden gayri.. İtiraf ederiz ki bu nokisfj! zilet bile huzur ve teselli l fi değildir. Buna çaresaz “f yegâne şey (dini duygu) d| der ve meserrette erkeğin dının kalbine o kadar uygu”) , Allah korkusu, kadını dine ve gerek ısyan ve intiks YED UST Tee Marşı Bİ güne silâhtır. Hulâsa, kadın hayatına vafık görebileceğimiz m Evin dahili işlerini intizam *, rafetle çevirmek, bizmetçili kar ve insaniyet dairesinde etmek, mühezzep bir te erkeğin seviyesine (o yü kocasının işinde ve düşü deki menfaatleri bölüşme” nasıh ve yardımcı olmak, yüseltmek, ona teselli veri lunu sapıtırsa, tekrar aile na sürüklemek, kendi kadınlığa yakışan bir safi nezahetle temiz tutmak, Li şey kaybolmuş, fazileti ta? sevgisi mukabelesiz bir he” miş ise takvaşıar bir f€“ 5 yalnız kendi şerefini 4 İşte kadının en sahih, en”! aynı zamanda onun, vi mağrur ruhuna yakışan, den, necabet ve esaleti bir şey kaybettirmeksizi? ve zarafetini koruyabi mefküre.... (Dera Tetanos serum” bulan adam Öl“ Bilbassa cenup memlekei de bir çok kişinin hayatın olan tetanos bastalığın4 serum keşfeden Italyalı “ Guida Tizzoni, doğduğ” olan Pizada ölmüştür. dani Halk evinde konter#f Avrupada Maarif vekâle' fl sabina tarih ve cuğrafi?” İl etmekte olan Halil Şa | yarın öğleden sonra ba 1 ( Almanyada yüksek tahsil “Al tı ) namile bir konfera”* İl

Bu sayıdan diğer sayfalar: