29 Ağustos 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

29 Ağustos 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Alvetos 1932 Sabırsız sevgililer e | Meilterede elaRemA İN Fran- Sanın yolunu tuttular .. Suma günü Londrada, , © hi anmda bir kadın ol- Yara e belediye nikâh me- e Tacaat ederek derhal lerin istiyordu. Fa“ ini emuru bunun kabil bu Sn nikâhın ancak mü- bi af bir gün sonra kıyıla” en Nİ bildirmi, ti. ir a Bir 5 . Zün daha bekleyiniz, 4 * Bu kadar aceleniz ne? t yarın cumartesi, öbür / a , a te 4. İki gün tatil demek- Si vi vi gencin biribirlerine mu- *ri 0 kadar derindi ki bu bir türlü beklemek > h ln Fakat nizama kar- ebilir mi? Kabil değil, ri için aktiris olan Mis Una şanlı Jon Emeri pa- — kadar sabrettiler ve o âh Memurunun huzuruna i , ei ayit “ 2k a 2 Ne ve e RA ÖRER A ini # 3 Sefer kendilerini ikinci bir it karşılamıştı. Nikâb me- ez rüştünü ispat etme- Jon Emeriden dosya ii yani babasın- , Muvafakat kâğıdı ge- istedi. Yaşlarında olan iki sev- lap Dışlardı. Jonun babası Ve sabık bir nazırdı. tava konferansına iş- Miş, bir gün evvel İngil mmek üzere raya a vi Jon Ng anlisına döndü ve: İs mz gidelim, dedi, Dİ TN NO fr ie 7) & KA pi Ge KN RA çi n! gi . “i Mi nikâh memuru, Fransız- iyi e hususunda İngiliz- aba çok bir takım res- meleler yaptıklarını, da , Müddet bekliyeceklerini ade evlenmekte bu kadar biz Zençler için yapılacak Sare kalmıştı. Telsizle Müracaat ederek muva- a almak. er halde muvafakat Belmemiş olacak ki, Jon Tansaya müteveccihen — glardır. Iki aşık “ Mektup Bug, © gittik, Harbiyeye ie İrfan babasma: van tramvayı bozul - l al <evap overmediler. Mer Kimse bozmadı, ken Ja bozuldu. Irfant du, diye cevap ver» N rancaklarını bozan çocuk A oyuncak almazlar., Ge tal ağzında biraz dü - bir” vermedi.. Babasının iy arglık, bir tektir mu?. Biraz durduk- â e ie dey, oylar. Nimet Ha Te A4 EĞRİ m. #, 7 LE Rİ a 7 Pariste hâl bekliyen uşıklar limamna gelince. bu seferde Fransız polisi ile karşılaştılar. Zira, gencin ailesi, kendisinin rüştünü isbat etmediği için mü- dahale talebinde bulunmuşlardı. Maamafih, Jon pasaportunun doğru olduğunu söylemiş, polis- ten yakasını kurtarabilmiştir. Şimdi, bu aceleci nişanlılar, Pariste, Jonun rüştünü isbat et- mesine intizaran kol kola dola- şıyorlar. Bacaklı olmak mı iyidir ? Yoksa bacaksız olmak mı? Budapeşte, 28 (A.A) — Tek Dacasn .Dir. GUEUCI, Asis easy kazasında öteki bacağını da kay- betmiştir. Mumaileyh, tramvay şirketini dava etmiştir. Fakat mahkeme, müddeinin kazadan evvelki maişet vasıtasının dilen- cilik olduğu ve öteki bacağını da kaybetmesinin kazanç ibtimalle- rini arttırarak kendisine daha fazla varidat temin edeceği be- yanile, mumaileyhin (davasını reddetmiştir. izmir borsasında üzüm izmir 28(A.A) — Bu gün borsada İl ile33 kuruş arasın da 7,960 gövel üzüm sabim tır, v Cevabı — Küçük Roman — Mahaerici : M. $. Urhan da: — Nimet Hanrm alır, diye tek- rarladı. — Oyuncaklarım kıran çocuk- lara Nimet Hanım da almaz, di- ye Şinasi Bey ısrar etti, İrfan babasına baktı hiç cevap vermedi. Onun sözlerinden ne anladığı da belli olmadı.. Bu çocukları kendisine benzet- tiği için Şinasi Bey karısma kızı- yordu. Oyuncaklarmı kırarsa ce- za göreceğini çocuğa öğretmemiş ti! Çocuklar ceza nedir bilmiyor- lar!, İlkin analarmı adam etmek isterdi. Şinasi Bey ona ne güzel, ne esaslı fikirler söylemiştir ya, Saide dinlemez ki, dinlemiyormuş ki.. Bak şimdi hepsi meydana çı” kıyor, Kocasına bile inanmıyor. Muş.. “İnanmayabilir, amma, söy lemeli ve neye inanmıyorsa onu benden gizlememeli idi. “Kendi Eski ayan reisi Rifat Bey dün —. say yes gömüldü Istanbul 28 (A.A) — Mülga ayan meclisi Reisi ve esbak Maliye nazırı Rıfat Bey merbu- mun cenazesi dün Kalamıştaki evinden büyük bir ihtifal ile kal- dınlarak Karaca Ahmetteki âile kabristanına defnedilmiştir. Cenazede İstanbul valisi ve belediye reisi Muhiddin Bey, mülga meclisi âyan âzasından Sadrı esbak Müşir izzet paşa, Pertev paşa, Abdülhak Hamit, Kemal Zade Ali Ekrem, Hüse- yin Cahit, Ismail Müştak, Cüm- huriyet merkez bankası meclisi idare Reisi Nüsrat, Meb'us Se- lâh Cimcoz, Meb'uş Ibrahim Sü- reyyâ, Türk Dayinler vekili Ze- kâi, Hariciye protokol müdiri Umumisi Şevket Fuat, Belediye reis muavini Hâmit, Esbak Tah- ran büyü elçisi Emin ve esbak hariciye müsteşarı Etem, Beyler» le Müderris Kadri Raşit paşa, Muhtelit mübadele komisyonu Türk beyeti omerahhasası ve diğer komisyon erkânı,Avuslur- ya sefareti müsteşarı, Elektrik şir- keti müdiri umumisi, Şehrimiz alemi malisine mensup yerli ve ecnebi bir çok zevat ile Tütün inhisarı müdiri Mithat Bey inbi- sar idaresi erkânı, Fenerbahçe klübü ile diğer spor teşekkülle- rine mensup zevat, (Matbuat mümessilleri, ve bütün Anadolu ajansı tabrir ailesi, asker ve polis müfrezeleri ve merhumun da ba yüzlerce bürmetkâr: hazır bulunmuşlardır. Cenâzeye Hariciye: Vekâleti, Anadolu ajansı, Mübtelit müba- dele komisyonu, Elektrik şirketi, Fenerbahçe spor klübü tarafın. | dan ve daba bir çok yerlerden mütaaddit çelenkler gönderil- mişti, Bu müessif ziya dolayısile ge- rek resmi mehsfilin ve gerek memleket münevverlerinin mer- buma karşı besledikleri hissi bürmeti irae eder surette yüz- lerce taziyet telgrafı gelmekte- dir. Bu meyanda Başvekil Ismet Paşa Hazretleriyle, Hariciye ve- kili Tevfik Rüştü, Riyaselicüm- bur kâtibi umumisi Hikmet B. lerden, Fransa ve Amerika bü- Bari Sergisinde Şark paviyonunda bir minare Hükümet tarafından Ttalyada | Bari şark panayırma gayri resmi | yapıldı! surette iştirak edilmesine karar verilmiştir. Ihracat ofisi namına raportör Akil bey bu sergiye iştirak ede- cektir. Tacirler ve mümessiller per- şembe günü saat 10 da Bari» ye bareket edeceklerdir. Sergiye iştirak eden mübim müesseseler meyanında ipekiş, iş limitet, Ali Vafi mahdumları, Hacı Bekir ve Zinal şirketleri vardır. Italya hükümeti bu sene pana- yırın şark paviyonlarında birçok tadilât yaptırmış ve bu meyanda şark panayırna bir de minare l yaptırmıştır. Resmimiz panayır» İ daki minareyi göstermektedir. ram v0p va 0s İDE AREME SAA NE AN 9 4048 yük elçilerinden, Sovyet sefare- tinden Prag gelmiştir. Merhum çok temiz ve kıymetli bir zattı. 20 yaşında hürriyet mücadelelerine atılmış, Namık Kemale intisap ederek damat olmuştur. Müteaddit defterdar lıklarda, maliye nezareti varidat müdürü umumiliğinde, divanı mu- basebat reisliğinde bulunmuş, müteaddit defalar maliye nazır lığı yapmış, âyan azası ve bila- bere âyan reisi olmuştur. Son seneler zarfında da mezbaha meclisi idaresinde reis bulunu- yordu. Mumaileyh aynı zamanda edip ve muharrir idi. 93 meclisi mebusanında zabıt kitabeti va- zifesini za şir, Ölümü mem- leket için büyük bir ziyadır. O- ğulları Ajans müdürü umumisi Muvaffak Beyle Hariciye müste- şarı Numan Beye ve ailesine beyanı taziyet ederiz" Allesiteşekkür ediyor Istabul, 28 (A.A) — Hissetti- ğimiz teessürün şiddeti gerek cenazeye iştirak ve gerek tel- graf ve mektupla taziyet lütfün- de bulunmuş olan zevatı muhte» remeye ayrı aynı ifayi teşekküre mâni olduğundan bu mukaddes vezifeyi Anadolu Ajansına tevdi ediyoruz. Babamızın pek uzun süren bastalığı esnasında bitmek tü- kenmek bilmiyen bir fedakârlık- Ğreta Garbo'nun halefi Holivut gazeteleri yazıyor “Yeni yıldız “Hans Anderson,, peri masallarındaki (oo şimal prensesleri ( gibidir. e Kendisi, menfi bir Rus asılzadesi kadar kozınopolittir. Yeni yıldız öm- ründe yemek pişirmemiş, veya bir düğme dikmemiştir. Fakat en müthiş kasırgalar içinde en küçük sandalı, en mebharetli balıkçı gibi idare eder. “Yeni yıldız kumar oynar, Saçları sarıdır. Geniş gözlüdür. logilizcesini düzeltmek için hergün Mezamirm bir parçasını on kerre yüksek sesle okur.,, Holivut, Greta Garbonun açık bıratığı mevkii dolduracak Guri- li Andreyi bu şekilde takdim ediyor. Onun hali hazırda iştirak etti- | gi “Richard Diks,, unvanlı eser- de büyük bir muvaffakıyet ka- zanması bekleniyor. | la ve büyük bir hazakatle teda- visine ihtimam eden Dr. Şekip Habip Bİ. ye bütün ailenin şük- ran ve minnet hissini Ajans va» sıtasile arz ve iblâğ etmeyi kıy» mettar bir vazife addediyoruz. Menemenli Zade ailesi namına Muvaffak Keme kafasının dikine gider bir kadın. Şinasi Bey o zamana kadar ka- rısmı beğenirken şimdi ona yeni yeni kusurlar buluyor ve kendini teselli eder gibi oluyordu. Yemek odasında gezinmeğe başladı.. Ço- cuklar Sara ile konuşuyorlardı . . Şinasi Bey onların ne dediklerini bile anlamıyor, bu çocuklarm a- nalarma benzemiş olmalarma ke- derleniyordu. Sara çocukları doyurduktan ve odalarına çıkardıktan sonra Şina- si Beye de yemek verdi. & Şinasi ayakta olursa kendini daha rahat bulduğu için yemeği tez bitirme- ğe çalıştı ve hemen hiç bir şey ye- yemedi. O yemekte iken Sara ahçınm geldiğini haber verdi. Şi- nasi Bey ahçıyı yanına istedi ve neden karakola istediklerini sor- du. Ahçının bir hemşehrisi var- MIŞ, onun yerini soruyorlarmış.. Keşki Şinasi Beyi sorsalardı da ahçı gelip onu evde söyleseydi. Saide şaşırırdı. Şu dakikada ge- lip onu hapse kaldırsalar memnun olacağını sanıyordu. Yemekten sonra yukarı çıktı, saatlerce gezindi ve bir aralık o jr zamana kadar yapmadığı şeyleri yaptı; karısının kitaplarını, not- larını, kâğrtlarmı karıştırdı. Bu kitapların aksi gibi, hemen hep- si İngilizce.. Çoğu da roman.. Saide kocasınm çok uzun nasi- hatlarma aldırmıyarak gene bu romanları okuyor,. o Şinasi Beye göre; yalan söylemekle yazmak, ve okumakla dinlemek arasında biç fark yoktur. Biri yalan söyler. se ona kızıyorlar ve dinlemiyor- lar da yazarsa niçin okuyorlar ve neden kızmıyorlar?. Romancılar müsavi: Yalancılar.. Romanm ya- lan olduğunu ispat etmek ister mi?, Demek yazanlar yalancıdır- lar! Okuyanlar da yalan okuyor - lar.. İnsan yalanı bilmiyerek ©- kur amma, yalan olduğunu bil dikten sonrada gene okum. ister mi?. Biz niçin Avrupanm iyiliklerini almıyoruz da hep böy- le sakat yerlerini taklide uğraşı- yoruz?. Avrupada da ağır başlı kendini bilir takımı roman oku - mazlar.. Şinasi Bey bu hakikatla- ri, belki kırk rk kere, uz uzun uzun na na» sihatlarla anlatmış ve kendisinin hiç roman okumadığın: söylemiş, Saide Hanım da sanki anlamış gi- bi görünmüş olmasına rağmen İş» te gene bir sürü romanl!.. Ve yal- nız bu romanlar için değil, şimdi Şinasi Bey çok iyi anlıyordu ki Saide, her işte, kocasını dinlemiş ve anlamış gibi görünmüş, sonra gene kendi bildiğini yapmış.. Bu ev güzel, temiz, her şeyi yerli yes rinde bir ev amma Şinasi Beyin düşündüğü, istediği ev değildi! Bu çocuklar iŞnasi Beyin bilmedi- Bu çocuklar Şinasi Beyin bilmedi diğ adamlar tarafından terbiye o- lunuyor.. Bunlar hepsi Saidenin Bu kadın ne kadar inatçı, sinsi bir kadın! Şinasi Bey Saidenin fotoğrafını aldı baktı.. Arkasına koyu renkli bir tayyör giymiş, kim der ki bu fidan boylu kız iki çe cuk anasıdır?. Karısı olmasa, & dam bunu elde etmek için ne çık gınlıklar etmez?, (Bitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: