- Mustafa Şe refB. Avrupaya gitti İktısat Vekili dün kontenjan ve iktisadi vaziyet hakkında izahat verdi Memleket fabrikalarının ihtiyaçlarına göre iptidai maddeler kayıtsız olarak ithal edilecek İktısat vekili Mustafa» Şeref | iptidai madde satın alma koope- B. dün akşam saat yirmi birde | ratifleri teşkili arzu ve temennisi» semplon ekspresile Praga hareket | ni izhar ettiler, etmiş, istasyonda vilâyet erkânı, Yeni kararname ile memleket “Diğer taraftan tüccarın kredi ye muhtaç olduğu ifadelerinden anlaşılmaktadır. Kendilerine bir İ birlik yaparak köylüden malı bir ticaret müdürü ve diğer bazı ze- | fabrikacılığı ufak da olsa yeni bir! Ik vasıtasile almalarını ve birlik vat tarafından teşyi edilmiştir, | himaye görmektedir. Mamul mad Şeref beyin Avrupada istirahat | deler takas suretile ithal edile - maksadile yaptığı bu seyahat bir ! ceği için memleket dahilindeki i * buçuk ay kadar sürecektir, Mustafa Şeref bey dün Tokat lıyan otelinde bir çok zevatın zi- yarstlerini kabul etmiş; bu me « yanda İsveç sefirile © Avusturya sefareti müsteşarı M. Bişof, fe « nerler idaresi urnumi müdürü ku- mandan Lafaliyer, afyon tacirleri namma bir heyet ve manifatura tacirleri namına da Ahmet Ata ve İsmail Hakkı beylerden müte - şekkil diğer bir heyet iktısat ve- kilini ziyaret etmişlerdir. Manifaturacılar heyeti (vekil beyden manifaturacılar | riamma bazı temennilerde bulunmuşlar - dır. Manifaturacıların temennileri şunlardır: “Yeni çıkan kararname ile tüc carın gümtükte bulunan marifa - tura eşyası teşrinievvelden itiba - ren takasa tâbi tutulacaktır. Üç aylık listede manifatura için kon» tenjan yoktur. Bu vaziyet karşı - sında ihracatla meşgul olmıyan manifatura (o ithalâtçılarının bazı ihracat tacirlerinden yüzde 35'i « lâ 40 üzerinden ihracat vesikala» rı almaları mecburiyeti hâsıl ola- caktır. Bu da tabii mallar üzerin- 'de bir fir? değişikliği yapacak, müstehlik mala yüzde kırk fazla para vermiş olacaktır. Bunun i - çin takaş kararnamesi neşrinden evvel sipariş edilmiş olan ve şim- 'di gümrüklerde bulunan manifa - tura eşyasının evvelce bazı şeker we kahve tüccarlarına yapıldığı gibi bu defaya mahsus olmak üze- Te geçirilmesine müsaade edilme- lidir, Veya hiç olmazsa bu mal - “lar bu seferlik kontenjana ithal edilmelidir. ,, Mustafa Şeref bey dün akşam “Avrupaya gitmeden evvel Tokatlı . yan otelinde kabul ettiği bir mu- rririmizin muhtelif ( suallerine cevaben şu beyanatta bulunmuş- tur: — Bir kere bu defaki İistede, bazı birinci teşrin, ikinci teşrin ve birinci kânun aylarına şamil olan kontenjan listesinde 11 mil - yon lira kıymetine yakın ithalât eşyası tesbit edilmiştir. Liste, bil- hassa memleket fabrikalarının ip tidat maddelere olan ihtiyaçları nazarı itibara alınarak tesbit e - 'dilmiş olduğundan bir kere bu miktar dahilinde iptidai madde her türlü kuyuttan azade olarak memlekete ithal edilmiş olacak tır. Fabrikacılar bu (O miktardan bir kısmının tüccar eline geçerek malât o nispette yeni bir himaye görüyor, demektir. Kontenjan lis- tesinde tayin edilen miktarlar ip * 6dai madde ihtiyacına yüzde yüz kifayet etmese bile fabrikatorla » rn takas mukabilinde ithal ede * çekleri kısmı azamı yüzde 10 ilâ 1S gibi küçük bir nispgt göstere- ceğinden yukarda beyan ettiğim yeni himayeler karşısında hiç bir şikâyetin mevzuunu teşkil ede - mez. Diğer taraftan fabrikacılar bu cüz'i miktar için takasa müra- caat ettikleri takdirde kendi ma- mul maddelerinin alıcısı olan bü- yük müstahsil kütlesine yardım » da bulunmuş olurlar. Bu yardım da gene kendi mamullerinin satı - şını temin eder.,, Mustafa Şeref bey afyon tacir lerinden müteşekkil bir heyetin #iyareti hakkında da şunları söy lemiştir: — Afyon tacirlerinden müte - şekkil hir grupla görüştüm. Af « yon yetiştiriciler satış birliği hak- kındaki kamunun son muvakkat maddelerine ait bazı hükümlerin lâyıkile anlaşılmamış bulunduğu nu öğrendim. Kanunun bu büküm lerine göre 1933 senesi nisanm - dan itibaren elinde afyon bulu - nan tacirler, 1933 senesi mayı - sından itibaren satış inhisarı birli ğin eline geçeceğinden, afyonla « vrm birlik vasıtasile satacaklar - dır. Bazı spekülâtörlerin (o yanlış propagandaları neticesinde güya birlik tüccar elindeki afyonları be delsiz olarak alacak, müddeti malöm olmıyan bir zaman içinde satacaktır, şeklinde tefsirler ya - pılmıştır. Kanunun hükmü böyle bir anlayışa mütehammil değil - dir. Çünkü kanunun maksadı hu- susi tüccar elinde bulunan afyon- İarın miktarını anlamak, bunla - rm satışmı murakabe altında tut- maktır, Bu suretle tüccarın elinde bulunup da yeni kanunun muvak- kat maddesi mucibince birliğe tes lim edilecek olan afyonlar gene sahiplerinin malı olarak kalacak, mal sahipleri birliğe teslim ettik- leri afyonlarını ihraç edecek tüc- carlardan istediği kimselere sat - mak suretile mallarının satışile iş tigal edecekleri gibi birlik de bunları elden çıkarmak için ayrı ca meşgul olacak, satmıya çalışa- caktır. Yanlış propagandalar yap mak suretile bugün tüccar elinde bulunan malın kıymetini düşüne - rek istifade kaygusunda bulunan» ların “Birlik bedelsiz olarak bu kendilerine daha pahalıya satıla- | mallara vaz'ıyet edecek,, “Bu mal cağını ve bu suretle mamul eşya maliyet fiatının artacağını bir en dişe olarak beyan etmişlerdir. Aymi iptidai maddeyi kullanan fabrikacılar birlik teşkil ederek müracaat ederlerse onlara ait si - parişlerin takdimen © memlekete ithali için karar o almabileceğini ların birlik tarafından ne vakit sa ulacağı meçhuldür,, gibi düşün - meleri yanlıştır ve hiç bir suretle varit değildir. Tüccarın kanunun muvakkat maddesi mucibince bir liğe teslim edeceği afyonunun bir an evvel satılmasile iştigal (o &- debileceği kanundan çok açık bir kendilerine bildirdim. Bu yolda | surette anlaşılır bir hakikattir. vasıtasile satmalarını tavsiye et « tim. Birliği teşkil ettikleri takdirde kendilerine kredi yapılması içn bankalara birliğin tavsye edeceği- ni bildirdim. Onlar da bir birlik vücuda getirmeğe karar verdiler. Bu yolda vücuda getirecekleri bir lik bunların bankalar nezdindeki itibarlarını artıracağı gibi hükü - metin kendilerine yapacağı müza- hereti de kolaylaştırmış olacak ve bu suretle hem kendi ellerindeki afyonlar hem de bundan böyle alacakları afyonlar ed cektir. Afyon yetiştiriciler satış birliği kanunu 933 senssi Mayısından itibaren 933 senesi mahsulüne şa- mil olmak üzere satış inhisarınm tatbik olunacağını beyan etmekte ise de birliğin teşkilâtr kanunun mer'iyete girmesinden itibaren başlıyacağından şimdi bu teşkilâ- ta iptidar edilmiştir. Borsa komi» seri Nizamettin Âli Bey birliğe umumi kâtip tayin edilmiştir. Diğer teşkilâta başlanmak üzere dir. Birlik ayrıca; memlekette, stok teşkil eden afyonun sürümü i- sile meşgul olmıya başlıyacağı gi» bi zaten taahhüdatını muntaza - man karşılayabilmek için esaslı bir stok'a muhtaç bulunduğundan tüccar elindeki afyonların da bu suretle kıymetleneceği tabiidir. — Kânunsanide başlıyacak lan yeni kontenjan listesinde mem leketler itibarile ve eşyanın nevi- İ leri üzerinden kontenjanlara tak- i sim edileceği bazı gazetelerde ya- İ zılmıştır. Bu yolda alınmış hiç bir karar mevcut değildir ve şimdiye kadar tatbik edilen listeye naza - ran tatbikinde çok müşkülât olan bu usul şimdiki halde derpiş edil. memektedir. Amerika sefiri Mr. Sherrillle olan mülâkatimıza gelince; mii- lâkatın iki memleket © arasında ki ticari münasabatın daha ziyade tevsi ve inkişafı üzerinde görüşül- müş ve bunu tahakkuku için ne- ler yapılması lâzım geldiği etra- fında teatii efkâr edilmiştir.,, - — Bir tayyare filomuzun yaptığı seyyahat Ankara 27 (A.A) — Birinci alay kumandanı Celâl Beyin ri- yasetinde altı tayyareden mürek- kep filomnz Eskişehir Erzurum Diyarbekir, Adana İzmir Çanak- kale ve Trakya üzerinden geçe- rek izmir, istanbul ve Zonguldak Kastamonu ve Ankara üzerinden geçmek suretile İstanbu! Eski- şehir turunu altı günde ikmal ederek bu gün öğleden sonra Eskişehire (avdet (o etmişlir. Tayyare filosu bugün saat 12,30 da şehrimiz üzerinde kısa bir tur yaptıktan sonra Esk'şebir istikametinde yoluna devam et» miştir, i 10 sene evel bugünlerde esif ettiğimiz Yunan başkumaf danı anlatıyor : “ Yegâne gayemiz, firar edip b nemden kurtulmaktı ; peşimizi bırakmıyordu.,, Trikopis, nun kâmilen mahvolduğunu tasdi Türk Başkumandanı 10 Ordumuz tarafından on sene evvel işgale geldiği Anadoluda esir edilen Yunan jeneralı Tiri - kopis hatıratma şu suretle devam ediyor: “Vakit geçtikçe muharebe da- İ ba büyük bir şiddet kespediyordu. Düşmanın iyi tarassut aletlerine malik olması topçusunun endahtı nı gayet isabetli icra ettiriyordu.. Bir çok yüksek mevzilerimiz düşmanın topçu ateşine maruz ka kyordu. Bir aralık vaziyet birden- bire değişti. Mevzilerimiz düşma- nm mütekabil ateşleri (o arasında kaldr. Bu vaziyet iss mevzileri iş- | gal eden makinlerimizi şaşırtmış» tı. Çünkü, bir çok bataryalarımız ateş açmak vaziyetine geldikten * bir dakika sonra derhal susturu- İ luyor ve tahrip ediliyordu. Vesaiti nakliye ve otomobille» rimiz dakikadan dakikaya mehv- oluyordu. Askerler ise düşman topçusunun ateşi altında eziliyor» du. Öylezamanlar oldu ki.. mev- zilerimizin cenup tarafları (düş man tehdidine maruz kaldı. Bu e-rada Plâstıras alayından bir zabit gelerek Dumlupınarın şimali garbisinde bir tepede bulun duklarını ve Dumlupınar şimen- difer istasyonu ile civarının Türk- ler tarafından işgal edildiğini ve bizim o civardaki kuvvetlerimi - Gin artık ne erzak ve ne de cepha- resi kalmadığını haber verdi. Artık yok Z.ğır topçu artık yoktu. Kolor- duların ve fırkalarm telsizlerin- den hiç biri işe yaramıyacak, iş- leyecek bir halde değildi. Kolor- | duların ve ordunun nakliye, oto İ mwobi!, sıhhiye kuvvetleri ekseri» | yet itibarile içtima noktasma va» | rabilmişti, Bu ise başka yollardan ! yürümek suretile serbest bir cep- i heye malik olmak istiyen kuvvet- | lerimiz için büyük bir engel teş- kil cdiyordu. Düşman topçusu, Adatepe üze- rindeki yüksek mevkileri ve siper» leri vurmıya d.yam ediyordu. Sa- at on dokuzda hattı harp muhte- lif noktalarda sarsılmıştı. Hattâ bir çok yerlerde panikler bile baş lamıştı. Efret mevkilerini terke- diyor ve pek (müşkülâtla yeni mevzilerde toplanabiliyordu. Di- ğer taraftan Türk kuvvetleri mü» | temadiyen yayılarak mevkiimizi | şimal ve çenuptan muhasara altı- | na alıyordu . İ ların arkasına doğru çeki u cebe" Türk süvaril2| li ordu”. ediy ya sene evel bugünlerae * Birinci fırkanın şimale “ olan cephesinin sarsılması 9. kadan bazı kıtaatın gayri İ zam bir halde ricati, hattı * o kısmında gayri kabili tasvif 1 panik doğurmuştu. i Efrat bir siper içinde tP rak emirsiz ve nişan almadı”. teş ediyorlardı. Ovaya doğr” şabilenlere verilen * — Dur! ş — Dikkat!, . Emirlerini kimse dinlemiy"" 5 efrat mütemadiyen firar edi ZE) : Jeneral Tirikopisin göz” zün önünde canlandırdığı “den anladığımız bir hakiket "4 Güneş İzmir istikametinde © “-ci vaziyette :srsemleşen ye ordu” ve cnun başkan Jeneral Tireykopis yalnız bif w düşür yordu : “.— Firar edip bu cehenf” den I-zırtulmak..,, Çünkü onlar muzafferiye liini çoktan denemişler ve * lerden ümitlerini kesmiş! Sağdan soldan gelen Türk . çularının isabetli ateşi düşm tef rı tamamile sersemletmi$, “ lerin sağından soluna hoş lar, barınacak bir mekân "4 lardı... Fakat Türkün kahredici ruğu altından kaçmak ime mı?. Bu sefer Mehmetçiğin gülerini karşılarında görüyor Artık kurtulmak için tek Pİ" re kalmıştı... — Kaçıp kurtulmak... 2 — Fakat nasıl? Hangi yat Hem Türk ateşi altından bare kolay bir iş midir?. Türker gf il K sk “| , | 5- düşen hangi baba yiğit ya teşebbüs edebilirdi? Esasen kaçmak kolay bil€ hargi yoldan gidilebilir? Yol meselesi başl başı”* felâketti... Fi Yunanlıların bulundukl8” şi” datepe mıntakasından İzmir kam “ine giden belli başlı ” vardı.. Birisi Durılupınardan çime fer hattını takip ederek Bani vasma ve oradan Uşak, Izmir?” den yol... . yi İkinci yol ise Karakesile”” paköyü üzerinden Murat Se“ if Gediz nehri vadisinden gid: »ol.. (Sonuna yarın devam ed? g