i ; z ; z Ki 0 ; i nin ayağma güzel Aşenden Bal şehrinde bir kaç gün kaldı. Dördüncü gün ise ken- disine bir mektup geldi.. İmzasız- dr.. Fakat mektubun Gostaftan geldiği belliydi. Aşenden mektu- bu iki kere okudu.. Sonra yaktı ve Gostafın mükâfatını verdikten sonra hemen Bern yolunu tuttu ve oradan miralayla muhabere ra Lusren'deydi. —9)— Hain Lusren, harp yüzünden, bom- boş gibiydi. Otellerin bir çoğu ka- panmıştı.. Aşenden bir Alman o- teline indi.. Otel sahibesi, yeni misafirin bu ölü mevsimde niçin geldiğini merak etmiş, o da kısa bir zaman mukaddem tifodan kur- tulduğunu ve hava tepdili almak için geldiğini söylemişti. Kendisi, İngilterenin sansör dairesi me- murlarındandı. Onun için bu fır- sattan istifade ederek Almanca: sını da kuvvetlendirecekti. Otel sahibesi, sarşın, kırmızı yanaklı bir İsviçreliydi. Aşenden ondan bir Almanca muallimi is tedi ve bu vesile ile ondan otel- “deki insanlar hakkında bir çak şeyler öğrendi. Otelde bir İngiliz ile karısı vardı.. Fakat karısı Al- -mandı. o Onun için ikisi bitaraf memlekete iltica etmişlerdi. o A- şendenin aradıkları bunlardı. Fa- kat belli etmedi. Aşenden, akşam yedide, her- kesten evvel yemek odasına indi. — Ve otelde ikamet edenleri tetkik “âmık istedi. Onun aradığı İngiliz- — le Alman karısı da gelmişlerdi .. © Erkek kırk beşlik, orta (boylu, sağlam yapıydı. Karısı da mah- viyetkâr bir kadına benziyordu.. Karı koca İngilizce konuşmakta idiler. Kayporun Aşendene dik- Kat ettiği besbelliydi. Aşenden yemekten sonra sa- londan çrkarken masalardan biri- bir köpeğin bağlı olduğunu göcrerek okşadı.. Ve bir kenarda duran otel sahi- bine sordu: — Bu güzel hayvan kimin?. — Mister Kayporun. Adı Füt- zi.. Mister Kayporun anlatışına göre bu köpeğin şeceresi, İngiliz kralının şeceresinden daha uzun.. Aşenden odasına çıkarak şap- kasını alıp inmiş ve Kayporun otel sahibesile konuştuğunu gör- müştü, Kendisinden bahsettikleri- aşikârdır. Aşenden, bir müddet dolaşmış, ve aradığı adamı bulduğundan onunla karşılaştığından derin bir memnuniyet duymıya başlamıştı. Kaypor, pasaportuna göre İngi- lizdi. Bermengamda doğmuştu. 40 yaşındaydı Karısı Almandı ve 11 senedenberi evliydiler. Bir Avu- hanesinde kâtiplikle ha- çalışmış, fakat sonraları sahte bir © takım imzalarla para aldığından hapse mahküm olmuş, tahliyesini müteakip iki sene neyle (meşgul olduğu anlaşılamamış, iki sene sonra Marsilyada bir vapur kum- — panyasına girmiş, orada bir müd- Beynelmilel Miro Kuvvetler Aşenden'in oteldeki tetkikatı : Kaypor kimdir, ne iş yapar ? Ed rim sonra Ham- VAKITT öğ 27 Ağuslos 1937 Türkçeye Çeviren Ö. Rıza draya dönerek ihracat komisyon- culuğuna başlamış kısa bir zaman sonra iflâs ederek (| gazeteciliğe dönmüştü.. Umumi harbin kop - tuğu sırada gene vapur kumpan- yalarından birine intisap eden Kaypor karısiyle birlikte rahat rahat yaşıyordu. Fakat karısının Alman olması etti, Aşenden yirmi dört saat son- | yüzünden, İngilterede rahat ede- miyeceğini ileri süren Kaypor, şirketi tarafından Genoaya gör derilmiş, İtalyanın harbe girmesi üzerine İsviçreye geçmişti. Bu sırada İngiltere istihbaratı, onun Alman istihbaratı hesabına çalıştığını keşfettiğinden takibata başlamış, onun Almanlardan ay» da 40 isterlin aldığı anlaşılmış, Fakat İsviçrede elde edebildiği malümatı Almanlara vermesinden mühim bir zarar gelmiyeceği an- laşıldığından ona dokunulmamış bilâkis, ona düşmana gönderilme- si icap eden bir takım malümat da verilmişti. Fakat Kaypor, bir aralık İngiltere tarafından kulla- nılan bir İspanyolun Almanyaya gideceğini keşfederek Almanlara haber vermiş, Almanlar bu adamı takip ederek yakalamışlar ve i- dam etmişlerdi. İspanyolun öldü: rülmesinden fazla onun tarafın » dan kullanılan şifrenin ele geç“ | mesi miralay “R,.yı sinirlendirmiş ve Aşendeni ona musallat etmiş- ti. Assnden, sayet bu adamın ken- di memleketins müfit olmak iste- diğini görecek olursa onun hiz - metinden istifade edecek, onun hiyanetinde devam ettiğine karar verirse yakından takibine devam edecekti , Aşenden Gostaf vasıtasile aldı- ğı malümat oldukça mühimdi. Kaypor İsviçrede Almanların is- tihbarat işini idare eden binba- şı Von P, den maosının yükseltil- mesini Alman binbaşısı onun ça- lışmasını ve mümkünse İngiltere» ye kadar giderek malümat getir- mesini sitiyordu. Kaypor bunu yapacak olursa mesele yoktu.. Aşenden, otel sahibesine, İngil- terenin sansör dairesinde çalıştı- ğını söylediği için Kayporun ©- nurla temas edeceği muhakkaktır. Onun için Aşenden, ona, zahiren mühim görünen fakat © hakikat- ts bir Taymeti olmıyan bazı ria- lümat vermeğe hazırdı. Ertesi günü Aşenden, Kaypo- run köpeği ile karşılaştı. Ve gene onu okşadı.. Köpek Aşendene $0- kuluyordu. Çok geçmeden, köpe- ğin sahibi olan Kaypor gelmiş ve Aşendene yaklaşarak: — Affedersiniz. Köpek sizi ra- hatsız etmiş olacak. Demişti, — Hayır köpeğiniz çok güzel! — Buraya yeni mi teşrif buyur- dunuz! — Dün geldim... — Fakat sizi yemek salonunda görmedim.. Bir müddet kalacak mısınız?. — Bilmiyorum.. Tepdil havaya | ihtiyacım var.. — Çok güzeli. Kaypor gelmeden evvel bir kahve ısmarlamış, garson onun Aşendenle görüştüğünü görerek o- nun masasına koymuştu. Kaypor derhal itizar etti: — Sizi epin, giysi ismen dindi (B Garip şey . On iki sene erkek kıyafetinde bir kadın Berlin (Deyli Telgraf) — Mainz mahhemesinde görülen bir dava esnasında bir kadının erkek kı- yafetine girerek ve on iki sene en ağır işlerle meşgul olarak hayatını kazandığım anlatmıştır. Adı Marya Ejineman olan bu kadın, bir tütüncünün zevcesi idi. Fakat kadın 1919 da koca- sından koşanmış ve bir erkeğin bir kadından daha kolaylıkla iş İ bulacağına hükmederek kocusı- nın eski elbisesini giymiş, ve onun büviyet kâğıdını kullan- mıştır. Madam Marya, erkek oldu: ğundan kimseyi şüpheye düşür- memek için kendisi gibi boşan- mış bir kadın bularak onu da ! yasına almış ve ona da bak- İ mıştır. Madam Marya, motör maki- nisti, rençper, rsadenci, hamal, gece bekcisi olarak çalışmış ve bu son işe altı sene devam et- miştir. Fakat son günlerde bir bâdise esnasında elinden yara- lanan Madam Marya bu işten çekilmek mecburiyetinde kalmış ve tedavi için gönderildiği has- tanede cinsiyeti anlaşılmıştır. Madam Marya ile arkadaşı olan kadın mehkemeye verilerek İ bakiki hüviyetlerini sakladıkları için birer ay hapse mahküm e- dilmişlerse de hüküm tecil olun- muştur. Şarki Erden hükü- meti gönüllü asker topluyor! Kudüs, 25. ( Hususi) — İbni rafadanın isyan ve Hicaz hükümeti tarafında tenkili üze- ripe Hicaz askeri Şarki Erden hükümetine yaklaşmış ve Şarki Erden hükümeti de hudulta as- ker tahşidine başlamıştır. Hudutta bulunan ihtiyat kuv- veti kumandanı Serjan takviye kıtaatı talep etmiş ve Ammanda seferberlik başlamıştır. Polis, jandarma ve mubtarlar faaliyettedir. Amanda hayli as- ker birikmiştir. Asker yedi lira maaş ile tav- zif edilmektedir ki üç lirası ka- ravana bedelidir. İktisadi buh- ran sekebile birçok gönüllü mü- racaat etmişlir. Bunlar da hududa giderse Şarki Erden bükümeti ile H'caz arasındaki ibtilâfların bir silâh patırdısı çıkarmasından korku- luyor. logilizler zaten bunu besap ederek o hazırlıklı bulundukları ma'üm olduğundan işin karma karışık bir vaziyet alacağı anla- şılmaktadır. En Son Sistem Sesli ve Sözlü — Âl Makinelerle techiz edilmiş olan ASRİ SiNEMADA Pek yakında kapılarını acıyor. Yeni Müdiriyet ELVERİŞLİ FiATLAR | silme lie iliş ingiltere ve eczası Ottava konferansı Konferans, imparatorluk hükümetleri ara- sında rüchaniyet esasını kabul etmekle bü- tün ihracatçı devletleri mü müteessir etmiştir Fakat İngilterede pahahılık başlarsa » İngiltere imparatorluğu ecza- #ının o murabbaslarile toplanan Ottava konferansınm verdiği neticeler şunlardır: Yabancı devletlere karşı yük- sek tarife resimleri ve buna wukabil dominyoulardan gelen malların tercihi, bu surelle İn giltere imperatorlu;unu, dünya ticaretine karşı sıkı fıkı kapalı iktisadi bir vahdet haline geti- rilmesi. logiltere devleti pek yakında, par.âmentosurun © bu esaslara islnat eden Ottavâ itiiâfnamesi- ni tasdik etmesini” .stiyecektir. Londra gazetelerinin. telâkki- sine göre İngiltere imparator.uğu bu neticeye varmakla büyük bir muvaffakiyet kazanmıştır. Fakat bütün dünya bu neticeyi ayni şekilde telâkki etmemektedir. Ottava konferansı dominyon lara rüchaniyet verdi. Kabul et- tikten başka.dominyonlar da bir- birine karşı buna mümasil rüc- haniyetler, ve hususi müsadeler vermiş, ve busuretle diğer dev- letlerin ticaretine karşı tetbirler almış bulunuyorlar . Ingiltere ile Ingiliz dominyon- larının telâkkisine göre bu hattı- hareket, yani İmparatorluk da- hilindeki ticaret manialarını kal- dırmak sayesinde İmparatorluk halkının iştira kuvveti artacaktır. Binaenaleyh Toğiltere' hükümeti, İmparatorluk eczasından başka yerlerden gelen mallara karşı gümrük rusumunu artıracak ve bu suretle iktisadi buhrana karşı gelmeye çalışackktır. Fakat ingilterede bu ceryana mubalif olanlar da vardır. bunla- ra göre “gümrük resimlerinin teyidi, hayat pahalılığını arttı racak, onun için Ottava itilâfı- nın esasları kolaylıkla kabul ve tasdik edilmiyecektir. Sabık nâ- zırlardan Mister Lee Smes bu vadide. h ssolunan o muhalefete tercüman olarak şu sözleri söy- İemiştir : “İngilterenin vazifesi gümrük resimlerinin bütün dünyada ten- ziline çalışmaktır. Halbuki Olta- va itilâfı bunları yükseltmeyi is- tikdaf ediyor. İngilterenin dünya ile ticareti, Dominyonlarile" olan ticaretinden daha çok mühimdir. Ottava itilâfnamesi bizi, küçük piyasalar mukabilinde büyük pi- yasaları feda etmiye mecbur e decektir.,, Zarara uğrayacak Mahsuller Oitavada imzalanan . itılâ€- name yüzünden zarara uğraya- cak mahsuller şunlardır: Buğday, et, Kanadaya gönde- rilen demir ve çelik, maadin ve sanayı makineleri, otomooil ve sair motörler, mensacat, bakır, domuz ve eti, meyva, yumurta, tavuk, peynir, yağ, konserve et- ler, okuru bububat, portakal, Üzüm, armut, elma, süt, kuru meyvalar, şarap, tülün, kahve ve saire. Otlova konferatisının tam ne Mei ancak bir kaç hafa zar- a hariçten fazla ithalât yapılma” sından endişe olunuyor. Fakat itilâfın başlıca esasları şanlardır : «Rüchaniyet esasına göre ha” reketle ecnebi mallara yeni ver- giler tarhı, rüçhaniyet esasını ihlâl edecek mevadın ithalini men.,, İmpararorluk hükümetle- rinden ber biri bu esaslara ria- yet edecektir. Bundan başka şu neticeler elde edilmiştir. Kanada İngiliz (o mamulâtını ithalât edecek ve 220 itbalât maddelerini Ingiltereden alacak- tır. Demir ve çelik maddeleri bunlar arasındadır. Burdan bil- bassa Amerika müteessir ola- caktır, Avusturalyada İngiliz masnu- at ve mamulâtıni ithal edecek- tir, Cenubi Afrika maadin ve sanayi (Omakineleri (O hususunda logiliz mallarını tercih ederek sair hususlarda da rüçhaniyet esasma riayet edecektir. Hindistan otomobil (o ithalâtı üzerine yüzde 7,5 zam yaparak Ingiliz ve imparatorluk mamulâ- tım tercih edecek, diğer itbalât üzerinde de yüzde on zam ya- pacaktır. Cenubi Rodisye: elektrik mo- torları. otomobiller, bususuuda rüchaniyet siyasetini tatbik ede- cek, İngiliz çayın, kahvesini, sigaralarını ve meşrubatını ala- caktır. Niyojelanda, yabancı memle- ketlerden gelen mallar üzerine yözde 12 zam yapacaktır. Ottava konferansının elde eltiği bu neticeler bütün ihra- catçı devletler üzerinde tesr icra etmiştir. Fakat İngilterede bu yüzden maişet babalılığı baş- larsa ottava itilâfına karşı aksül- ameller başlıyacağında o şüphe yoktur. Çeşme plâjında bir Yunus balığı İzmir, 25 (Hususi) — Çeşmede Hilâliahmer plâjında halkı kor- kutan bir yunus balığı öldürül müştür. Balık iki gün plâjın etrafında dolaşmış, nihayet plâjm sığ yer lerine sokulmaya başlamıştır. Ba- zı kimseler bu yüzden plâjda yü zemez olmuşlardır. Hattâ bir de- fa plâjdan balığa tabanca atıla- rak yaralanmıştır. Nihayet balıkçılar, küçük ba lıkları da yiyen ve korkutan bu büyük yunus balığını öldürmeğe karar vermişler ve iki gün evvel silâhlarla mücehhez olarak bir yelkenli ile balığın peşine | takıl" mışlardır, Balıkçılar yunus balığı" nı bir yerde sıkıştırmışlar, üzerin€ bir kaç defa ateş ederek öldür” müşlerdir. £ Balık ateş edilirken yelkenlinin üzerine saldırmış V€ çarpmış ise de devirememiştir. Motörle çekilerek sahile çıkar” lan balığın boyu dört © metredir ve 250 okka inme öli 1 LE merekla seyr tan İs