A a NE VA mi çin ği Hikâye Şehrazadın O ahfadındandı. İskenderyede küçük bir kahvede oturur, seyyahlara hikâyeler anla» tırdı. © Seyyahlar gelir gelmez, kahve- ci onlara yer temini için atılırdı. Bu adamın gözünde paradan baş- ka bir şey yoktu. Gelen seyyahla- Yın #illiyeti ve dinleri ona vız ge lirdi. Kâfir oluşlarına ehemmiyet vermezdi. Elevrir ki, kahve satıl- 3m... Esasen seyyahlar oraya kahve İçimiye gelmezlerdi. Hangi sulta- nın akrabalarındandılar? Bunu, onlara Amir söylerdi. Bu adamın ne mükemmel ve ne geniş muhay- yelesi vardı. Hergün anlattığı hikâyelere yeni yeni safhalar ilâ- ve eder, aşk hikâyelerine macera- Yar karıştırır, ve hikâyeyi en me- raklı yerinde keserek ; — İnşaalah, derdi, üst tarafını da yarm dinlersiniz. Bu hiç bir vakit değişmiyen sözler, her seferinde büyük bir he- yecan uyandırır, halk bağırıp ça- ğırmıya başlardı. Ahali, Amir'e küfreder, kimisi yalvarır, * kimisi tehdit eder, fakat ağzından bir ke- lime almak kabil olmazdı. Ve bu haddi zatinde her günkü sahneye bir ilâve, bir ikinci sahne olurdu. Ertesi gün, âyni adamlar, bir akşam evvelki vak'ayı unutarak, gelir, yerlerine otururlar, medda- hın heyecanlı hikâyesinin sonunu ve onun hareketlerini, mimiklerini taklit ederek dinlerlerdi. Doğrusu, bu saatlerde kahvenin manzarası oldukça garipti. Amir, taklitler yaparak etrafını saran kahve halkının ortasında sıçrar 'durur, onları da kendisi gibi ha- yekete sevkederdi.. Velhasıl böy- İece bir curcunadır kopardı. O gün, Amir'in ilamlı bir gü- nüydü. Güzel bir prensesin, tesa- 'düfün karşısına çıkardığı bir fel- lâh delikanlı karşısında duyduğu hayranlığı şairane bir surette an- Jatıyordu. Her şeyi, içtimai vazi- yetleri birbirinden onları ayırıyor- 'du. Fakat bu kadar şiddetli bir aşk karşısında hangi mânia daya- nabilirdi?. Fakat meddah, mânia- ları çoğalttıkça çoğaltıyor, iki kal. bin birleşeceği günü gittikçe uza- tıyordu.. Hakikatte meddahın bu iki a- şığı bu kadar güzel gösteremeğe çalışmasına sebep, dinliyenleri, hikâyesini kesip üst tarafımı yarr- na bıraktığı zaman daha ziyade çıldırtmaktı. Fakat birdenbire meddah, dur- du. Sanki unutmuştu. Bir dakika kadar düşündü. Gözleri meçhul bir noktadaydı. Yüzünde vak'a ile tamamen zıt bir taabbüt mâna- sx vardı. Sonra gözlerini kapadı, açtı ve tekrar anlatmıya başrıldı: — Yaktile güzel, çok güzel bir yabancı kadın vardı. O kadar gü- Meddah Nakleder: fa. mezdi. Hikâyelerini candan, yü- rekten dinliyen Arapları daha çok seviyordu, Faka: genç kızı görünce Amir fikrini değiştirdi. Onun yüzünde, sözlerine değil, sesine, hareketle- rine kârşr o kadar büyük bir hay- ranlık, o kadar derin bir bağlanış sezmişti ki, gözlerini ondan ayıra- mamıştı.. Belki de Arapça biliyordu?. Her halde böyle olacaktı. Zira, yabancı kız, sözlerinin mânasını anlıyor gibi davranıyor, ve ona,, ayni zamanda yiyecek gibi bakı- yordu, Sanki bütün kalbi Amir'in dudaklarına asılmıştı. Amir onu meslettiğini zannet- i, ve bunun için kendisi de mestol- du. Ve gene bunun için, halkın ısyanını düşünmeden ve her şeyi göze alarak genç kızın arkadaşla- rı ile çekilip gittiğini görünce, hi- kâyesini münasebetsiz bir yerde kesti ve: — İnşaalah, dedi, üst tarafını yarm dinlersiniz... e Yabancı kadın, ertesi gün gene i gelmişti. Artık her gün geliyordu ve Amir her gün hikâyesine yeni bir saka ilâve ederek ona karsı duyduğu hisleri anlatıyordu. Zira, Amir şimdi artık yabancı kadınm da kendisini sevdiğine kat'iyyen İl emin idi. Amirin anlattığı masalın iki kahramanı vardı ve mevzu bu iki Kişinin arasındaki sonsuz aşk idi. Kahve müdavimleri, ekseriya da- ha çok eşhas olan masallara alış- tıkları için mettahın bu Bitmek bilmiyen hikâyesinden usanmağa başlamışlardı. Filkakika her gün Temcit pilâvı gibi dinledikleri şey hemen hemen şu cümlelerde hu- lâsa edilebilirdi: “Seni seviyorum, Dünyada sen- den başka kimsede gözüm yok. Beni kabul eder misin? Eğer ben- den uzaklaşırsan ölürüm.,, Ve yabancı kadının gözlerinde şu sözleri okuyordu: “Evet, Ben seni seviyorum. Gel! Sana lâyık olmıyan bu kah- veyi terket. Beraberce yepyeni memleketlere gideriz, ve hayatın hakikaten anlattığın Binbir gece masallarındakine benzer.,, Ve Amir bu sözleri tekrar e derken ellerini yabancı kadına doğru uzatıyor: — Beni al... Götür. Diye haykırıyordu. Kahve hal- kı da hep bir ağızdan onun gibi ellerini uzatarak tekrar ediyor- lardı: — Beni al... Götür. O gün yabancı kadın bu hitaba hafif bir işaretle mukabele etmiş- ti. Amir bunu bir davet gibi telâk- ki etti ve yabancı kadın arkadaş- larile beraber kahveden çıkarken: ! — Hikâyem biti. Artık beni bir daha burada göremiyeceksi- zeldi ki, onu sevmeden görmek! niz! kabil değildi, ve onu gören birisi derhal sevmişti. Diye bir zafer feryadı kopara- rak, fırladı, kadının bindiği oto- , Halk şaşırmıştı. Amir'e ne ol- | mobile doğru koştu. muştu?, Nihayet ipin ucunu kaçı" rarak başka bir hikâyeye başladı- Ema hükmettiler. ».. ,, Kahvenin eşiğinde bir genç kız durdu. Belki bir Fransız veyahut bir İtalyandı. Her kalde bir ec- nebi kadın.. Etrafında bir çok sey- yahlar vardı.. ; Amir bunlara likayit bir suret- te bakıyordu. Hakiki bir artist ol- duğu için ecnebileri, söyledikleri- ni yamadıkları için pek sev- ğ in zeki dide Sİ *» 8 4 Yabancı kadın arkadaşlarına anlatıyordu: — Hoş bir şairdi. Sözleri ile beni hakikaten mestetmişti. Hikâ- yelerinin başı ve sonu yoktu ama, anlatışı güzeldi. Son akşam, vapu- ra binmeden evvel, bir daha gi- dip dinlemek istedim. Fakat oto- mobilimin peşine takılarak koş- mağa başladı... Kendisine bir kaç para attım... Ve elimi sallıyarak “Adiyö,, dedim. Fakat o, durma» di VARIP & Takvim l Cuma Cumartesi 26 Ağustos 27 Ağustos 23 Rebi.ahir 24 Rebi.shir | İY Gün doğuşu 521 5.22 İğ Gün betin (852 1851 Sabah samanı 398 230 Öğe ” 12,16 1215 ? 1500 15,59 Akşım ” 1852 18,51 Yam ” 2032 2030 imsak » bi 004 Yum geçen j 20 231 Tüm kalan | 135 134 Günler 4 HAVA — Dün secaklık szami 20, asgari 19 derece olarak teshit edilmiştir. Bugün rüzgür mütehavvil sür'atle eseosk, hava eğ- seriyetis açık olucaktır. | Bugün ISTANBUL — 18 den 19 a kadar Grümü- fon — 1980 dan 2030 a kadır Bedia Rıza ve Uennet Hartmların iştirskile Saz — 20,20 dan 21 e kadar Grsmefonla opzra 21 den 27 ye kadar Inci ve Belkis Hanım tarm iştirnkile Saz — 22 den 2230 n kadar Tangü orkestrası. VİYANA (517/2 m) — 1230 Konser — 19,40 Plâk — 14,10 Plâk — 1760 Kenser — 2040 Musiki — 21,55 Musiki — 33,15 Dans, BÜKREŞ (3942 m.) — 13 Pitk — 16 Plâk — 1$ Orkenten — 10,10 Orkestra — 2040 Plâk -—- 71 Filamonik konser — 20445 Piyana konseri — 2115 Keman konser. ROMA (4412 m.) 1190 Piak — 14 Musi- kl — 15,30 Konser — 20,15 Plak — 2145 Konser — 21,55 Dans, BUDAPEŞT© (5500,5 m.y — 10,15 Konser — 13,05 Köoruer — 1830 Çiyan orkestrası — 20 Konher — 2230 Keman könser 23,15 Karer, MOSKOVA (1304 xn.) » 18 Haher — 18 Diuski — 10,30 Konar — 17,10 Musiki — 18 Mus — 19,10 Musiki — 20,10 Musiki — 2206 Kir U VARŞOVA (4411 m.y — 18,45 Piâk 14,55 Pibk — 19,10 Musiki — 18 Orkestra — 19,50 Afümiki — Zi Senfonik konser — 2215 Kon- ğer — 23 Duns — 21.50 Dana. GÖNİGVÜSTERHAVZEN (1685 m) — 1 Jimnastik — 7715 Konser — 13 Pik — 15 Konser — 17/30 Konser — Zi Koro — 29,30 Dane PARİS (IT? m) — 9 Musk — Könmr < 21.39 Maber — 21740 Diusabate — 15,20 Piğk. Yarın İSTANBUL — 15 den 19 a kadar Grame- Ton — 1030 dan 20,30 a kadar Hafız Ahmet Bey heyeti — 2030 dan 71 e kadar Girama- İonla opera “- 21 den 22 ye kadar Hafız Ahmet Ray heyeti — 22 der 22,40 a kadar Orkestra. VİYANA (5172 m.) — 1230 Konser — 14,10 Konser — 15 Konser — 16,15 Masiki — 18,10 Konser — 20,20 Şarkı — 21 Musti — 2420 Dans, BÜKREŞ (3942 m) — 2 Pk Plâk — 18 Konser — 16,10 Konser — 20,40 Plâk - 21 Pipano'-- 71,45 Müusüd. BROMA (4412 m.) — 18,30 Habar — Muziki — 14,30 Konser — 2i Plâk — 21,45 Opera , BUDAPEŞTE (500,5 m) — 710,5 Plâk — 43,05 Konser «— 10 Konser — 3) Kön- ser — 22 Komser — 22,30 Çizar orkesiras. MOSKOVA (1304) — 12 Halar — 15 Musiki — 17,10 Musükü 18 Musikl — 15,10 Musiki — 2010 Musiki — 2255 Kiz mey dan. v VARŞOYA (1411 my) — 1345 Pik 14,35 Plâk — 16,10 Plâk — 1705 Piik — 18 Orkestra — 10,45 Dans — 21 Konser — 2210 Kanser — 73,05 Konser — 23,50 Dans, KÖNİGVÜSTERHAVZEN (iö5m) — 7 imrastik — 7,15 Konser — 13 Plak — 15 Konser — 17,50 Komser — 10,05 Musiki — 2145 Haberler — 2299 Dans. PARİS (1725 m) — 2 Müsshahe — 2140 Musiki — 21,30 Huber — 2145 Kon ser — 2430 Plâk, | dı, nefesi tutulana kadar otomo- | birin peşinden koştu. Sebebini | bir türlü anlıyamadım.. Köşeyi döneceğimiz zaman dönüp bir! daha baktım. Bir duvar dibine | çökmüş, yüzünü koluna dayıyarak | ağlıyordu. Çıldırmış mı idi ne? ... Mettah Amir, İskenderiyede bir kahvede, gözleri kapıya diki- li, basin bir sesle anlatıyordu: — Ve yabancı kadınm kalbini alıp götürdüğü adam, ber gün, sabahtan akşama kadar, onu bek: | liyor, bir gün, nasıl olsa geleceği- ni biliyordu. Üst tararfı, inşallah | nasip olursa, yarma! Kahve müdavimlerinden birisi murıldanıyordu: — Artık bitmiş. Her gün ayni masalı anlatıyor. İ 3 Denizde Yüzme birincilik- leri bugün yapılıyor Türkiye yüzme birincilikleri bugün Büyükderede yüzme havu- zunda yapılacaktır. Bu müsaba- kalara iştirak için muhtelif şehir- lerimizden yüzücüler gelmiştir. Koşulara yazılı olan atlar şun- cularm isimleri ve mıntıkaları şunlardır: 100 metre serbest yüzme: Alp (İzmir), Vangel (İstanbul), Şakir (Bandırma), İhsan (Kocaeli), Beyler. 100 metre sırt üstü yüzme: Va- sıf (İzmir), Garip (İstanbul), Mustafa (Bandırma), Ali Haydar (Kocaeli) Beyler. 100 metre kurbağlama yüzme: Alp (İzmir), Hiraç (İstanbul) , Şâmil (Bandırma), Sıtkı (Koca- eli) Beyler. 200 metre serbest yüzme: Ra- sim (İzmir), Vangel (İstanbul), Mehmet (Bandırma), Yusuf (Ko- caeli) Beyler, 400 metre serbest yüzme: Alp (İzmir), Salim (İstanbul), İrfan (Bandırma), Ahmet (Kocaeli) Beyler. 800 metre serbest yüzme: Ra- sim (İzmir), Salim (İstanbul), Hasan (Bandırma), Yusuf (Ko- <acli) Beyler. 50 X 4 bayrak: Alp, Vasıf, Muhittin (İzmir), Suat, Seref, Oleg, Mehti (İstanbul), Şakir, Mustafa, Şâmil, Mehmet (Bandırma), İhsan, Ali Haydar, Sıtkı, Yusuf (Kocaeli) Beyler. 1500 metre serbest yüzme: Ra- sim (İzmir), Salim (İstanbul), Hayri (Bandırma), Ihsan (Koca- eli) Beyler. 100 — 209 — 100 Türk bayrak yarışı, gösleriş ve atlama, gösteriş ve su topu müsabakaları. ikinci yelken yarışları Denizcilik federasyonu tarafın- dan tertip edilen ikinci yelken ya- rışları gelecek cuma günü Yeşil- köyde yapılacaktır. Birinci start saat 14,30 dadir. Yazılan ber kotraya yelkene bağ- lanmak üzere birer numera veri- lecektir. Kotralar beş grupa ayrılmıştır ve handikap ile hareket edecek- lerdir. Amerika sefiri bah- riye müzesinde Amerika sefiri Mr. Cbaris H. Sherrill ve zevcezi evalki gün Kasım paşada Bahriye müzesini ziyaret etmişlerdir. Sefir ve zevcesi müzede eski padişahlara sit saltanat kayıkla- rın bulunduğu kayıkhaneyi gez- mişler ve burada bilhassa dör- düncü Mehmet devrine ait bir kadırgaile alâkadar olmuşlardır. 1630 senesinde inşa edilmiş olan ve dünyada bir eşi daha bulunmıyan bu Kadırganın işle- me tezyinatı sefirin takdirini celp etmiştir. Mr, Sherrill müze- yi gezdikten sonra eskiden bah- riye nazırlarıma mahsus olan sa- londa bir müddet istirahat et- miştir. Sefir ve zevcesi eski ter- sanede zafer torpilo muhribi önünden geçerken gemi müret- tebatı. tarafından selâmlanmış- lardır. e Ke eee SU Rasim, Koşular | a Bugün hangi l hayvanlar ? kazanacak a İ “Bugünkü koşular evvelki ta koşulan büyük mükâfat 2 Eylülda yapılacak mü lar arasında bir istirahat lesi addolunabilir. programdaki mükâf recededir. Maamafih pit! ğeri saf kanlara mahsus 9”... | | Iı koşular oldukça mühimi” r| Kaşulara yazıl zolan 8 lardır: va Satış koşusu — Pipe” Jean-Hableur, Hye De e paylı koşuya da kayıtlı ” Piperin bu koşuda koşasfİ' yy helidir. Huysuzluğu olmasi j Hableur, Pazara tercih edilir. 5 halde bu iki hayvandan ef tü olan Pazarı seçmek dahi” rudur. İkinci koşu — Karaça, VE Bozkurt, Murat, Oğuz, ' Derviş. > Bozkurt yarışa baş gözde rak çıkcaktır. Bu taylar 8”. ikinci ve üçüncü gelecek bulmak daha güçtür. Şimdi dar koşu yolunda aldıkle”! ji celere göre Dayligth ile OS ğer rakiplerine faiktir. Tat decekletim sırasile Tigth, ve Oğuzdur. A | Paylr koşu — Seda 55 Pİ ! Derviş 56,5 kg., Küçük Cey? | kg., Tayyar 58 kg., Kamer” ( Paylı koşu — Piper 57 Ki v 55 kg., Sitrombolis 54,5 İ Peste 53 kg., Pazar 49 kp l Seyircileri hayran ede kaşusile Boğaziçi mükâfi laylıkla kazanan Piper kati celbedecek en değerli i Bundan evvel Frigle ayni Y* şıyarak koştuğu paylı ko az farkla Frige geçilmiştir. den sonra her zaman bii 4 vaziyetini iyileştirmiş oldu? bu koşuda taşıyacağı iki #”,. $ la ağırlık Piper üzerinde ** pacak mahiyette değildi” geçenki zorla yarıştan " olmadısa Piperden iki kil9 hafif yük taşıması itibari” maslı bulunuyor. Hulâsa benim seçe0€” Pi; Frigdir. yi iperle Frigdir. pi Alişar hafriyat d Sahasında seye li > | ş Ankara 1932 tarih den sonra maarif vekil : rihçilerle birlikte “* ev yat,, yerini ziyaret ederi li kikatta bulunan Özmer Ker Istanbula dönüşünde te gazetemizde mişreyiei Muallimlerin müracaat *, aff | bu kiymetli tetkikler gl hafriyat sahasmda,, YY gf simli olarak kitap bali” redi'miştir. z Arkeoloji tetkikatı0ı” 5” | yapıldığını, hafriyat “ge, ne suretle ayi — bafriyatta gözetilen ei devirlerin sureti tayinini yeff., mek istiyen muallim “a “ N klar bu eserden birer *?. iş mekle hem hafriyala £” bem de kıymetli bir €9*: ve olmuş olur. Selis bir : yazılan bu kilabı kart”