23 Ağustos 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

23 Ağustos 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— Şarklı Talebe rrsemenesemeran mer semen vene me ses Mısırda Şarklı Talebi Bir hars hareketi Kitaplarmız Türkçeye Çeviren Ö. Rıza CASUS Beynelmilel MER Kuvvetler Aşenden: Bu mektubu getiren ada- ma itimat edebilirsin; dedi — Sizden ne kadar nefret etti- Zimi bir bilseniz. — Niçin, benden nefret ediyor- sunuz? Ben ancak aldığım emir- leri tatbik ediyorum. — Benden ne istiyorsanız onu söyleyiniz. Herhalde hatırımı sor- mağa gelmediniz. Aşenden gülümsedi: — Âşıkınıza bir mektup yazı» nız da pasaportunuzda bir eksik- lik görüldüğünden İsviçre hükü- metinin sizi içeri almadığını söy- leyiniz ve onu buraya davet edi- niz! — Siz Şandralali aptal mı sa- nıyotsunuz?!... Bu adam kalkar da buraya gelir mi? — Onu iknan çalışınız. — Siz söyleyiniz bende yaza yım! — Kendiniz yazsanız daha iyi olur, — Pekâlâ! Madam mektubu yazarak ver» di. Fakat yüzünün boyasına rağ“ men sarardığı besbelli idi, Asen- den ona emretti: — Şu bir kaç kelimeyi de ilâve ediniz! “Sana bu mektubu getiren a- dam İsviçrelidir. Ona itimat ede- bilirsin.,, Bunlar da yazıldıktan sonra “Aşenden mektubu adamına ver- miş, o da mektubu alıp götürmüş- tü. Ayni gün cevap geldi. Şadra- lal, gelemiyeceğini söylüyor ve Madamın. mümkün olan her şeyi yaparak hududu geçmesini rica e- diyordu. Kendisinin gelmesine imkân yoktu. Çünkü hayatı tehli- keye girerdi. Madam Lazari son derece mem- nun olmuş ve Âşendene Şandrala- ln gelmiyeceğini tekit etmişti. Fakat Aşenden ondan bir mek- tup daha istedi. Madam Lazari âşıkını tekrar çağıracak ve ona hiç bir tehlike bulunmadığını an- Tatacaktı. Madam bunları yaz- mak istemedi. Kendisi ağlıyor. hıçkırıyor, kendini yere atarık yalvarıyor ve Âşendenin ayakla- rma kapanıyordu: — Bırakın beni gideyim de ne islerseniz yapayım. — Madam ciddi olunuz! Dedi- imi yapmazsanız neye uğrıyaca- ğrızı ! “iyorsunuz! Madam Lazari, Aşendenin bu sözlerinden bütün bütün hiddet- lenmiş ve ona küfürler etmeğ? başlamıştı, Aşenden aldırmadı: — Yazacak mısınız, yoksa po- lis çağırayım mı? — Gelmiyecek olduktan sonra ne diye yazayım? — Sizin vazifeniz yazmak ve onu ikna etmektir. — Ya ikna edemezsem.... — Ya siz, ya o! Madam Lazari çarnaçar ka- lemi eline alarak yazmağa baş'a- dı. - Aşenden mektubu beğenmedi- ği için tekrar yazdırdı. Kadın m. sa başından sıçrıyarak yatağma atılmış ve tekrar ağlamağa barle- mışlı. Onun teessürü hakiki idi. Fakat ifadede tasannu vardı. Ayr n gün Âşenden zabıtadan şu ra- i vala; © “Bugün Madam Lazari gece Kaçmak için oğraştı. Bir kayıkçı ya bin frank vadederek kendisini | karşıya atmasını diledi. Karşısı Lozandı. Kayıkçı teklifi kabul e- demedi. Fakat kadın onu kadınlı- ğı ile iğfale çalışarak gece saat onda buluşmayı teklif etti. Kayık- çı derhal hadiseyi haber verdi. Biz de kadını kaçıtmağa teşeb- büs etmemek sartile onu serbest bıraktık. Sandralalin kinsi mektuba ver- diği cevap gelmişti. Ateşli Hintli- nin sözleri iştiyak ve hasretle in- liyordu. Kendisi saatlerini gölün kenarında geçirerek hep Fransa sr” illerini gözetlemekte idi. İki âşık biribirine ne kadar yakın ve ne kadar uzaktılar! Fakat kendisi gelemezdi. mek, omahvolmasını istemekti. Yalnız ısrar etmemek gerekti. Ya- prlacak iş bir çare bulup kaçmaktı. Aşenden, Madamın kayıkçı ile görür--»ği yere gitmek ve kayık- | çıyı görmek istedi, Madam kayık- şile görüşmüş, ve nihayet ona elli frank vererek yazdığı bir mek- tubu erkenden Lozana götürmesi» ni istemişti. Kayıkçı bu teklifi ka- bul eder görünerek mektubu za- bıtaya teslim etti, Mektupta şun- lar yazılı idi: “Sakın gelme! Ve mektupları- ma inanma. Tehlike var. Seni se- viyorum canım, Sakın gelme!,, Aşenden bu mektubu da alarak oteline gidip yattı ve ancak ertesi gün Madam Lazariyi gitti, Madamın kapısı kilitli idi, A- şenden kapıyı vurmuş, fakat içer- den ses gelmemişti, Nihayet Aşen- den bağırmağa mecbur oldu: — Madam açınız! Sizinle nuşacağım!. — Yataktayım! Hastayım! İ Kimseyi görmek istemiyorum.. — Hasta iseniz doktor çağı" rayım. — Hayır, istemiyorum. — O halde açınız.. Açmazsa- nız derhal çilengir getirtir ve aç- tırırım, Bir kaç saniye sonra kapı açıl- dı. Madamın yataktan kalktığı bel liydi. Saçları dağınıktı. — Bütün gece (o rahatsızdım. Hastayım. Artık bir şey yapacak halim kalmadı.. —Doktor çağırtayım mı?. — Doktor bana ne yapabilir. Aşenden madamın kayıkçıya verdiği mektubu cebinden çıka- rarak ona uzattı ve: — Bu ne demek? Dedi.. Kadın mektubu görür görmez bozulmuş ve yüzü yemyeşil kesil- mişti, Aşenden devam etti: — Sen bana söz verdin. Böyle bir şey yazmıyacak ve kaçmıya teşebbüs etmiyecektin. — Fakat sözünü tutmadın! i — Anlaşılan sizi rahat bir ote- le getirmemiz, serbest bırakma- mız yüzünden şmardmız. Sizi hapse tıkmalıydık. Şunu bilin ki sizin buradan kaçmanıza imkân yok. Sizin bu mektuplarınız an- cak bizim elimize geçer. Kendini- zi böyle şeylerle yormayınız' da gönderildiği yere — gidecek bir mektup yazımız. — Domuz herif defol!, Aşenden aldırmadı: — Rica ederim oturunuz da de- | diğimi yazınız! . — Yazmıyacağım. Bir tek ke- lime yazmıyacağım. görmeğe ko- Onun gelmesini iste- | (Bitmedi) | İçin hazırlanmakta olan panayır Avrupanın belli başlı memle- ketlerinde hars işleri arasında en mühim meselelerden biri olarak kitap günleri ihdas edilmiştir. Bu günlerde muharrir ve edip- lerin eserleri, umumi yerlerde, bü- yük caddelerde, halkın kolacya görmesine müsait olan yerlerde teşhir edilir, satışa çıkarılır. Mak- Mısırda Şarklı Talebe Federas- yonu namı altında bir teşekkül vücut bulmuştur, Teşekkülün he- defi muhtelif Şark memleketleri- İ nin talebesi arasında rabrtalar vü- İ cude getirmek, muhtelif memleket | sat o memleketin fikir hayatında- ki hadiseleri toplu bir halde göz önüne koymak, halka tanıtmak, muharrirlerle okuyucu arasında- ki mesafeyi. azaltmak ve karşı karşıya bulundurarak memleket | harsına hizmet etmektir. | m : ' lerinden teşekkül eden heyetin ri- Memleketimizde (o ötedenberi hatırlanamıyan bu meselenin | cümhuriyet Türkiyesinde nazarı itibara alınmaması elbette müm- kün olamazdı. Esasen okuma nis- beti az olan memleketlerde, milli kültürü yükseltecek © vasıtaların en mühim kısmı şüphesiz kitap... Neşirayattır. Belli başlı vazifesi harsımıza hizmet etmek olon Halkevi böyle bir gün ihdasın: ilk iş edindi. 30 Ağustosta Türk harflerile çıkan bütün neşriyat sergi halinde satı- şa çıkarılacaktır. Bu hadisenin ehemmiyetini id- rak edenlerin elden gelen yardı- mı esirgemiyeceklerini, bir mem- talebesinin her sene Şark merkez- lerinden birinde toplanıp harsi ve i içtimai hasbihallerde bulunmala- | yını temin etmektir, Bu maksatla Mısır darülfünu nuna mensup talebe ve müderris- yaseti, Mısır darülfünunu emini Ali İbrahim Paşa tarafından de ruhte olurmuş, heyet Mısır maa rif nezareti ile temsa ederek mü- zaheretini istemiş, Mısır maarif nezareti her türlü yardımı vadet- miştir. Şarklı talebe federasyonu he- | yeti kâtibi Mısır hukuk medresesi | talebesinden Seyit Fethi Rıdvan Bey Türk talebelerile temas etmek üzere şebrimize gelmiş bulunu- yor. Dün matbaamızı ziyaret eden | Seyit Rıdvan Bey muharririmize Şu malümatı vermiştir: “Mısırda Şark Talebesi Fede- rasyonu heveti namile bir hevet leket meselesi addedeceklerinden şüphe etmiyoruz. Halkevinin Faaliyeti Halkın okuma ihliyacına cevap verecek muhtelif teşebbüslerde bulundu Halkın hars işlerile meşgul olmıya başlıyan Istanbul Halkevi, binası dahilindeki kütüphaneyi zenginleştirmiye çalışmaktadır. Bundan başka şehrim mubte- lif semtlerinde birkaç okuma odası açmıya teşebbüs etmiştir. lik nüshasını eylülün on be- şinde neşredeceği mecmuasında bir bibliografya kısmı bulundu- rarak, çocuklara iyi ve faydalı kitaplar tavsiye edecek, kitap gün'eri ve kitap sergileri organize etmiye başlıyacaktır. Bu teşetbilslerin birincisi ol- mak üzere 30 ağustostan 2 ey- lüle kadar devam edecek bir “kitap panayırı,, darülfünunun geniş bahçesinde, Beyazıt mey- danına açılan kapısından umü- mi mefhale kadar, iki sıra üzerinde (kurulacak, o pavyon- larda her kitapçı ve raşir neşere- ttiği eserleri serecek, halka ta- mtacak ve yüzde on tenzilâtla satacaktır. Bu teşebbüs'e Şehri- mizde, halk için son dört sene içinde yeni harflerle basılan eser- leri görüp tanımak ve az çok bir fikir edinmek imkânı hasıl ola- caktır. Mübadele komisyonundaki Türk murahhası Muhtelit mübadele komisyonu Türk murahbssı heyeti reisi ! den Bir Macar heyeti Türkiyede geçerek tetkikata gidiyor Eylül ayının sonuncu haftasın- | şehrine götürülmüştür. bir kaç arkadaşı ile be; raağa muvaffak olan bu # İsmi “Macaristan için adalet, | çok maceralar geçirdikten arkadaşlarını kaybetmiş ve“ başına kalarak, “Sans,, bir millet nezdine iltica € Bu milletin âdetleri, mus” folklor'u bu mültecinin büyük bir tesir yapmış, ve İ milleti olan Macar milleti âdetleri ve musikisi ile fe" bir müşabehet arzetmiştif “Sans, İrlar nezdinde “y ay kaldıktan sonra, mülteli car memleketine dönmüf & milletin menşei hakkında ta başlamıştır. Bu tetkikat sinde, “Sans,, ların Kırgı” yi car unsurlarla beraber, ve Salen vadilerinden 13 doğru hicret ettikleri tesbit, vi miştir. “Sans,, lar, o zar i ri Birmanyada hür ve 8€ âşiret hayatı geçirmekte©” ledi Pastörize olmıy' Ki Süt alınmıyaca”” Belediye idaresi altında İ nan hastane, dispansef *,. teplere münskasa ile *, sütlerin pastörize edilmis masını karar altına 4 vaziyet Üzerine sene) hastanelere ve müess” hiye 'süt münakasalar p sütçüler sütü - pastör” ç makine getirtmiye veşebb” i da, Budapeşteden bir heyet kal- karak, Birmanyaya gidecektir. olan bu heyetin maksadı Macar- lar ile, Birmanyanın cenubunda 1000 metre irtifada bir yaylada ! oturan “Sans,, isimli bir millet a- | rasında bir akrabalık olup olma- dığımı ilmi ve fenni bir surette tet- kik ve tahkik etmektir. Heyet 12 âlim ile 12 avcıdan ibarettir, Seyahatin bir sene süre- ceği tahmin ediliyor. Yol şu suret- le tesbit edilmiştir: Sofya, “İstan- bul, Acemistan, Afganistan, Ganj, | Iranaddi ve Mekong. vadileridir. Tetkikat ve taharriyat iki sene sü- recektir. Ki İ Bu seyahat fikri şöyle doöğmuş- tur ve şu esaslara istinat etmek tedir: Umumi harpte, bu heyeti ilmi- | yeye iştirak edenlerden birisi, Ruslara esir olmuş ve Vladivostok Bir tavzih “Türk OMürettipler cemiyeti reisi Cemal,, imzasile şu mektu- | bu aldık: “Dünkü (OAkşam © yazesinde “komünist tevkifatı, serlevha'ı yazısında mevkufların büviyetin- bahsederken o “ekserisinin mürettipler,, olduğu şeklinde ve- rilen havadisi Türk mörettip'er csmiyeli sel ve tekzip eder, Ger- çe mevkuf yalnız bir mürett'p varsada oda cem'yelim'ze ka- yıtlı değildir. Ve ibtimal ki bu- nun da tevkifi başka bir sebep ten do'ayıdır. Bu da cemiyeti ve efradı şaibedar etmez. Mürettip- Şevki Bey ve zevcesi dün ak- ler öledenberi temiz ve nezih kalmış bir kısım maarif amelesi- dir. Bunu bütün erbabı kalem bilir. , mili Federasyonu Yaçıldı Bu heyet azasından biri Türk tale”, ile temas etmek üzere şehrimize 8” teşkil ettik, Şimdi de si federasyonu kong mak için çalışıyoruz. N hirede toplandıktan sonr id ns Şark merkezleri! toplanacağız. Federas 1 — Şark milletlerini sini tanıttırmak ve bu sU” ların biribirlerine ait m€ rinde seyahat etmel mübadelesinde bulunm ZYE FSEİLEFEEFE. 2 — Muhtelif Şark m lerine mensup talebe * yazılacak bir mecmuar'” Mısır maarif nezareti bu” aya 300 Misir lirası veni” 3 — Şark.memleketleri rülfünunları ile diğer mü İ rin iştirakile bir Şark olif vücude getirmek. 4 — Şark gençlerine lacak içtimai programlat 2 S5 — Şark gençleri için ram günü intihap etmek # grenin önümüzdeki kış mf de Kahirede toplanmasıni 74 İ için çalısıyor ve Türk tal kongreye iştirak etmelerin PET E SEE EE Belediye sütleri pa » cek makinelerin ş9bi masını müteakip ta ağ

Bu sayıdan diğer sayfalar: