14 Ağustos 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

14 Ağustos 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Beynelmilel peer Kuvvetler "Türkçeye Çeviren Ö. Rıza | Aşenden , odasının arandığını bir bakışta anladı ! Aşenden Cenevredeki oteline | gidiyorken dolu, yüzüne çarpı - yor ve soğuk tepeden tırnağa ka | dar titretiyordu. Fakat otel, gö- | le yakmdı. Aşenden hemen içeri atılmış ve kapıcı ile karşılaşmış- tı. Kapıcı da onu bekliyormuş. Çünkü Aşendeni iki kişi aramış, sonra onun odasına çıkmışlardı. Hâlâ da orada idiler. Hâdise tu haftı. Aşenden hemen sordu: —— Bu adamlar kim? Kapıcı Aşendenin fısıldadı: — Zannederim ki, polis! — Ne istiyorlar? — Bize bir şey söylemediler. Yalnız sizin nerede olduğunuzu sordular. Biz de gezmiye gittiği- nizi söyledik. Bunun üzerine $i- zi beklemiye başladılar. —- Ne kadar zamandan beri bekliyorlar? — Bir saatten beri, Vaziyet fena idi. kulağına merdivenleri çıktı. Düşünmek istiyordu. Polislerin onu niçin bekledikleri belli idi. Düşündü. Hemen geri dönmek ve bir tre - ne atlıyarak hududu mümkündü. Yukarı çıkmayı ter- cih etti. Fakat İsviçre hapisha - nelerinde' iki sene geçitmek de yenir yutulur bir şey değildi. Yahut teşhir olunarak mem- leketten koyulmak da vardı. Bu da çok fena idi. Fakat dayan - mak ve hadiseyi karşılamak ge - rekti, Aşenden odasına varmış, kapıyı açmış ve misafirlerile yüz | yüze gelmişti. — Geceler hayrolsun, efendi- | ler. nıyor, odunlar ocakta çıtırdıyor- du. İki misafirin mütemadiyen içtikleri sigaralar odayı bulutla- | mıştı. İkisi de paltolarile ve şap kalarile oturuyorlardı. İkisi de iriyarr, güçlü kuvvetli adamlar- dı. Aşenden, gözlerini eşyası ü - zerinde dolaştırmış ve eşyanın bıraktığı gibi durmadığını anla- muştı. Demek ki taharriyat ya - pılmıştı, Fakat bundan bir şey çıkamazdı. Çünkü kendisi kul - landığı şifreyi ezberden biliyor, her taraftan aldığı raporları bir dakika bekletmiyordu. Onun i - çin korkacak bir şey yoktu. Aşenden misafirlerini selâm- ladıktan sonra: — Emrediniz! dedi, Odam sıcak. Paltolarınızı ve şapkala » rınızı çıkarmaz mısrnız? Polisin biri cevap verdi: — Burada bir dakikalık bir işimiz var, — O halde birer sigara tak- dim edeyim. Polisler gene şapkalarını çı- karmadan ellerini sigara kutu- suna uzatmışlar, fakat içlerin « den biri kutunun markasını gör- dükten sonra şapkasını da çıkar- miştir. Konuşmıya başladılar: — Bu sert havada (rahatsız olmuş olacaksınız! Aşenden cevap verdi: — Hava çok fena. Fakat Veveyde hasta bir dostum var. Onu ziyaret edip döndüm. X — Biz zabıtadan geliyoruz. — Öyle mi? — Pasaportunuz yanınızda geçmek | | de görüşmüştü, — Tabii, Bu sırada pasaport- suz dolaşılır mı? . — O halde veriniz! Aşenden pasaportunu uzattı. Pasaportun bir eksiği yoktu. Po- lisler onu tetkik etmişler, ona maksatlarını anlatmışlardı: sonra — Geceleri gazinodan çıkan- | ların çok gürültü yapmaların - dan şikâyet ediliyor. Onun için polis müdürü bizi tahkikata me- mur etti. Gazinodan çıkanlarm gürültüsünden muztarip oluyor İ musunuz? Bu sual, Aşendene teselli ver- | di. Demek ki polisler aleyhinde i kullanılacak bir delil bulamadık ları için işi bu tarafa çevirmiş- | lerdi. O da hemen cevap verdi: — Kat'iyyen muztarip olmu- yorum. Muztarip olsam bile şi - | kâyet etmem. İkinci polis bir sual daha sor- i du: Aşenden, asansöre girmiyerek | — Pasaportunuzda muharrir olduğunuz yazılı değil mi? — Evet. — O halde burada bir şey mi | yazıyorsunuz? — Evet bir piyes yazıyorum. — Bu piyesi niçin memleke - tinizde yazmıyorsunuz da bura- da yazıyorsunuz? — Memleketim harbe iştirak etmiş memleketlerdendir. oOOra- da huzura kavuşmak imkânsız. — Yazdığınız piyes komedi mi, trajedi mi? - Komedi! Onun için sökün ve huzura ihtiyacım var. Polisler, kalkmışlar, Aşende- nin elini sıkıp gitmişlerdi. Aşen- Odanın bütün Iâmbaları ya - İ Gere hany Bünye Pe ve | tu ve kendişini sıcak suyun içi- ne attr. Varta atlatılmıştı. Bu ziyaretten bir gün evvel vukubulan bir hâdise onu uya - nık davranmıya sevketmişti, Kendisinin İsviçreli ve Ber- nard adl: bir ajanı vardı. Alman yaya gidip gelen bu adam, bir gün evvel Aşendenle bir kahve- İsviçreli ajan insana itimat verecek kılıkta de- ğildi. Bernard Almanyada gör « İ düklerini anlatmış, o da ona ta- limat vererek tekrar Almanyaya gitmesini istemişti. Aşendenden yeni bir mütalebe - de bulundu: — Almanyaya gitmeden ev « vel sizden iki bin frank isterim. — Öyle mi? — Evet, hem de şimdi istiyo- | rum. Çünkü bu parayı başka bir yere vermiye mecburum. — Veremem. — Vermiye mecbursunuz. — Niçin? — Çünkü bana parayla hayatımı tehlikeye at - mak mümkün değil. On gün ev- vel arkadaşlarımızdan biri kur- şuna dizildi. (Devami var) | ema a Istimlâk işleri Belediye istimlâk komisyonu almacak yerleri tetkik etmekte- dir. Komisyon azası bazı yerler- de müşkülâtla karşılaşmıştır. Be- | lediye riyaseti şubelere va»ife icabı dolaşan komisyon azalarına szami muavenet gösterilmesini bildirmiştir. | be leyli olarak verilince | ye saf havadan ve günmatam. inis. Fakat ajan | İ ğu takdirde tedavi verdiğiniz | VAKIT Tıbbi Se Çocuklarda iştahsızlık Yazan: Müderris doktor Kadri Raşit Paşa — (Dünkü sayıdan devam ve #on) Yabut çocuk, karnı tok oldu- ğu için yemez; bunun meme ço- cuklarındaki misalini anlattım. Onların bir de gece bolca meme emmeleri sebebiyle iştahsızlıkla rı vardır; yani bazı annelerin ge celeri çocuklara her istedikçe meme vermeleri sabaha ve gündüze az çok dolu mide ile yarıtok gir melerine sebep oluyor da çocu - ğun iştahsızlığına yardım edi - yor. Ayni hal büyük çocuklarda ye| malümat, beledi mek saatinden biraz evvel işta- 14 Ağus'0s 2 maasi | ii Belediyenin güzel bir eseri Şehirde ne kadar hastal ve yatak var ? üç sene içinde tedavi edilen hastal# Istanbul * belediyesi istatistik şubesince hazırlanm ş olan 1930- 1931 yulığının itibaren dağıtılmasına başlanmış tr. Bu meyanda vekâletlere, resmi müesseselere, ve Avrupa belediyelerine birer tane gönde- senesi i rilmekledir. Yıllık, şimdiye Kadar çıkarı- | istatistiklerinden | pek çok mükemmel ve ilmi bir | yatırılarak lan belediye i şekilde hazırlanmıştır. hıı tıkıyacak bazı şeyler yeme- | lerinden ileri gelebilir. | Bundan başka, fazla meraklı | | ana ve babaların çocuklarına se rin havanın fena tesir edeceği mü taleası ile kâfi miktar açık ha “ vaya çıkmalarına ve saf hava - da koşup oynamalarına ve bilhas sa güneşlenmelerine mâni ol - maları onların uzviyetini tem « bel ve mücadelesi azalmış bir vaziyete koyduğundan dolayı - da iştihası azalmış çocuklar pek çoktur. İşte birçok yanılmalar netice- si iştihasız telâkki olunan ve ya- hut iştihası azaltılmış olan bu ço cuklar biraz büyüyüp de mekte- orada gıdanın muntazam saatlerde ve rilmesi, muhitin yabancı olması, Tadelermintemin edilmesi sebep lerile az zamanda iştihalarının hali tahiiyi almasını ve çocukla» rın derhal daha canlı olmalarını Bunların yanıbaşmda O haki- katen iştihasız çocuklar buluna - cağı ve bu iştihasızlığın da ciddi İ mücip olur. l l | İ bir manayı haiz olabileceği tabi- | idir. Demek istiyorum ki, böylece kısmen sun'i kısmen de vehim « | den ibaret olmayıp da çocuğun hakikaten iştahsız bildir. olması ka | Ciddi olan bu iştahaızlıkta ba | li olan bir hastalıktan ileri ge - lir; bazan ise hiçbir (hastalığa delâlet etmeyip sırf çocuğun do ğuşu ve tabiatı ile alâkadardır. Bir hastalıkla münasebeti o- Tup olmadığını ayırmak ve oldu- etmek sırf doktora ait vazife (olduğundan o ciheti fen adamına bırakıp do guşları ve tabiatları icabı iştah - sızlık gösteren öbür çocuklardan bebsetmek istiyorum, Bunlar za- yıf görünmekle beraber sağlam çevik, canlı, lâkin az gıda, çok çerez ve yemiş yemeyi tercih e - den normal yavrulardır. Gıdaya bolca iltifat etmek her sağlam çocuğun tabii hasleti ol- ması lâzım geldiği halde bu kıs- mın yemeğe az alâka gösterme- | si kendisinin büyümesine ve ce- miyette faal bir adet teşkil et - mesine, hiç mâni olmaz; nite - kim bunların gıda hususundaki İ zan az, bazan da çok ehemmiyet | bu teşnesizlikleri bazı fenni va- | sıtalarla, bilhassa çocuğun baya | tiyetini kamçılıyacak © usullerle tadil etmek pek kabildir. İşte bunlarm içinde bugün fennin gösterdiği vasrtalardan en birin- İ cisi vücudun havi olduğu vita- * : ii ğini dille Haamlşdi — Yılhkta ait kıymetli bareket ve fa- aliyet yazılıdır. Güzel bir kap içinde 200 sahifeyi mütecar'z Yılığın o haritalari'e, Fransızca ve Türkçe yazılarile ve İstanbul iklimine ait darüifü- nün edebyat fakültesi tabii coğrafya muallimi İbrahim Hak- kı Beyin uzun bir yazısile cid- den güzel bir eser olarak mey- dana çıkarılmıştır. Bu, belediye reisi Muhiddin Beyin himayesi ve istatistik mü- dürü Tank ve mümeyiz Helit Beyleri fasılasız çalışmaları neti- cesi vücut bu muştur. şebre bulunan Yıllığın © neşrinde umum müdürü Celâl Beyin gösterdiği yardımı da işaret etmemek mümkün değildir. Bu vıllıkta okuduğumuza göre, Istanbulda devlete ait 1800 ya- i taklı, altı belediyeye ait 1700 şa- i : sekiz, akalliyetlere ait 1358 ya- taklı dört, ecnebilete ait 611 yatak dokuz hâstane vardır. Hastanelerdeki bütün yatak mev- cudu yekün itibarile 5754 adettir, Cerrahpaşa hastanesinde 1928 de yatırılarak 4727, ayakta 14159 minleri ziyadeleştirmek, bilhas - sa güneşin çıplak cilde tesiri sa- yesinde busule gelen ve ziyade- leşen vitaminden istifade ettir - mektir. Bunun yanıbaşına bir de deniz banyosunu koyabiliriz: Bu ki banyo yaz mevsiminden çocu ğa ettirilecek istifadenin en bü » yüğüdür. Memleketimiz deniz memle- keti olduğundan, seması berrak ve güneşli bulunduğundan is » tifade etmek yolunu her vakit aramalı ve umumi kuvvetlerde bunlardan istifadeyi halkın zen gin ve fakir kısmına teşmil et - meyi temin etmelidir. Burada ba zı gazetelerde intişar eden ve “Deniz hamamları dışında deni- z6 girmeyi polis idaresinin ya - sak,, ettiği tarzındaki halkı kor kutmıya matuf ve kabiliyeti tat- bikiyesi olmadığı cihetle hükü - met oloritesini zedeliyen, ve mu- vakkat bir zaman için olsun mem leketin fakir halkının yegâne bedava elde edebilen kuvvet membaından mahrum etmek ve saire gibi zararlı havadise tel - mih yapmak istiyorum.) Tabiatm memlekete doldur - duğu bu pek kıymetli, zarif ve hoşa giden masrafsız lütfundan yalnız iştihasız değil, mum hali tabiide olan çocukla - rın da hayatiyetini ziyadeleştir - | mek için istifadeyi, anneler, ba- balar ihmal etmemelidirler. Dr. Kadri Raşit Tıp Fakültesi müderrislerinden dünden | İ yatımlarak 1262, istatistik | | dün neticelendirmişti alelü - | ait rakamlar | 929 da yatırı'arak 4310, bi 14621 930 da yatırılarak. ayakta 17095 hasta © . miştir. / Hasekinisa kadın hastâ / 928 de yatırılarak 2600. 12204, 929 da yatırılar? ayakta 17.05, 930 da m c650; ayakta 190885 davi edilmiştir. gi de Beyoğlu hastanesi 7 1003, ays* | 529'da yatırılarak 118: f 4919, 930da yatırılarö”. | ayakta 7148 hasta ted” miştir. ğ Zührevi batak f 930'da 1045 hasta ted miştir. / Adliyede Neşriyat davâ' Selâmi İzzet ve Vali iyi din Beylerin bazı hikâY' © lâka mugayir görüldüğü “0 kâyelerin muharrirleri ile gazetesinin o zaman mö fi) dürleri bulunan Tskendö) rettin ve Hikmet Feriduf hakkında dava açıldığı “ cezada mahkümiyetlerin# verildiği maiümdur. # Temyiz mahkemesi VW Fahrettin Bey hakkındı nakzettiği için muhakemf den görülmüş ve maksi eden birinci cezanın bu © Ağır ceza, İskender Beyin bir ay müddetle # on beş lira ağır para 7 cezalandırılmasna ve cer ciline karar vermiştir. Diğ / nunlarn tecil talepleri, mahhemesi onlar hekim mü nakzetmediği için k# lememiştir. Müdafan şahitleri dis Çatate © ollarını yapi” ahhidin ocaklarında “ bulunduğu sırada araba fiki tabanca ile öldü" suçlu Salih Efendinin * £ mesi dün ağır cezada $ i tür. Maznunun iddiası”. arabacı Tevfik az taş tasty imiş, Salih efendi bir disine ihtarda bu'ummu” | tar, arabacı Tevfıkle 4 bir münazaa çıkmasın gf fiğin elindeki kazma ile “Şi hücumuna sebep olmus Efendi kesdini müdafii buriyetinde kalmış V€ sini ateşlemiş. Mazoun dün ©ç müd mele, ri hidi ismi vermiştir. bu şahitlerin dinlenil davayı baska güne e) Berberler bir Ve müsabaka Yapıyorlar Berberler cemiyeti © çu 19 Ağustos Cuma gi pir. p'âjında ve gazinosu” 4 zinti ve eğlence teri? Aynı günde di z 7 aylık Ondüle, m9” se Saçı kesme, dans, yü bakaları yapılacak lar tes sne ço'ışıl4? ge Cerberleri saat M4 e b” den kalkacak bir sat iskelelere uğuyarak Pp recek ve müsabak??” başlanacaktır... |, sali

Bu sayıdan diğer sayfalar: