14 Ağustos 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
. e Hi ; # Al e! i 4 dd hrant izin SİRİ Ziyaret edişi devri, Srüne mili müca- Betird; De ynetli hatırala- ak at edilirse iktı- İnkişaç, di illi sana- 1 tepki milli mücade- or, inkişaf safhalarını > ii milli sanayiimiz de ele gibi ancak beş on Sâyret ve hamiyet mukaddes bir kıyam Şeklinde başladı. Bu- i Mağz, onları alay edenler Jarma yerli malı zamanlarda sata- için yerli mal- da gm için Yeri Me ilk du. B i i van Eyüp vr a,dan peko kadar ki Sidi, | , l Y binası içinde ilk Yerli mallar sergisi i p, ne kadar mü- i nan ancak üç sene alla, geçti. Dördüncü i sergisinde aradaki va etmemek mümkün | i Hiç korkmadan artık ki bu dördüncü Yi sergisi yerli malının eridir ve hiç şüphesiz geçmeden iktisadi r ile nihayet bülacak- Ki Sergisi; har, »gön ye İD çıkan binlerce zi da, " lerce ziya- ilç gi diği hareketli man- o ki yk bir arı kovanma ğ Yiyin gördüğü bu in bet tape bu iktasa- Na İF nevi tes'it mera- de ağ telâkki edilebilir. iş m ar yerli mallarını alı diye satmağa mec- ya 2 ânlar çok zaman y Avrupa mallarını Malı b müşterilerine zaruretinde ka- di malınm sal- olacaktır. avene ettiler mi? Bu hır “Kayese hakikaten daki büyük ta- İntern için çok ma- — Yerli Boya Halkın kaçı kundu- rasını boyatır? Ticaret odası ayakkabı boya” ları üzerinde tetkikat yapmakta- dır. Bu boyaların içine konulan “Montevaks,, onamındaki mad- de yerine yerli bal mumu is- timali kabil olup olamıyacağı tetkik olunmaktadır. Diğer ta- raftan yerli boya yapanlardan biri ticaret odasına Türkiyede halkın ancak yüzde yirmisinin ayakkabılarını boyattığından şi- kâyet etmiş ve boyanın taammü- mü için odanın faaliyette bulun- masını istemiştir. Oda bu ciheti de tetkik edecektir. Başvekil Hz. Yalovada Evvelki gün Yalovadan şehri- mize gelen Başvekil İsmet Pş. heyetini kabul ettikten sonra sa- at on altı buçukta Dulmababçe sarayı rıhtımından Sakarya mo- törüne binerek tekrar Yalovaya gitmişlerdir. > Polonyalı bir Po'onya hükümeti hariciye müsteşarı M. Bek dün sabah Romanya vapurile şehrimize gel- miş, Polonya sefiri M. Olşofski Leh selareli ve konsolosluğu er- i kânile hükümetimiz namına pro- tokol umum müdürü Şevket Fu- at, vali muavini Ali Riza Beyler tarafından karşılanmışlardır. Ye- niköydeki Pklonya ( sefaretine misafir olan M. Bek şehrimizde cektir. kn İşeri Devlet bankasının izmir şubesi a Devlet bankasının İzmir şu- besi Eylül bidayetinde açılacak- tır, Bankanın müdürlüğüne tayin edilen Nazif B. dün şehrimiza gelmiştir. mn Tarife komisyonu bu gün toplanıyor Ticareti bahriye müdürlüğün- de tarife komisyonu bu gün tekrar toplanıp küçük deniz vasıtalarıtın e tarifelerini tesbit edecektir. eman va EE a EN Keriman Hanım, dünya güzeli olduktan sonra ortaya yeni bir mesele çıktı: “Erkek mi güzel- dir, kadın mı?,, meselesi. Bu me- sele hakkında bir gazete anket te açtı. Fikrimizce bu suale kat'i olarak ne (evet!), ne de (hayır!) diye cevap vermek doğru değil dir. Çünkü içtimai hayatta yapılan tetkiklere göre erkeği seven er- kekler olduğu gibi kadma âşık olan erkekler de vardır. Fakat herhalde kadma âşık olanlar er- keği sevenlerden daha çoktur. Diğer taraftan kadını seven ka- dınlar olduğu gibi erkeği seven kadınlar da vardır. Fakat gene şüphesizdir ki erkeğe âşık olan kadınlar kadını sevenlerden da- ha çoktur. Binaenaleyh, bu mü- n ili ia Hz. dün sabah Rus mütehassıs | Diplomat şehrimizde bir ay kadar kalarak dinlene- | Günün İ | i VAKIT eeresarsssapmmsaran sensen see erer UrANANAN Ben Baaessmeasan Be sare see sARUSAAMENA NU NEEa04v0n00 vam YANA SEEEENAUEEAKAMAAMEAAEAMENEMAZ Komünistler Dört Bulgar Komü- | nisti tutuldu Birkaç gün evvel Bulgar :a- bıtası tarafından çelen bir ha- | berde dört Komünistin Istanbula gitmeleri ihtimalinden bahsedi- liyor ve yakalanırlarsa Bulgar zabıtasma iadeleri isteniyordu. Evvelki gün Boğazdan - şüpheli | bir motörün geçtiği görülmüş, durdurulmuş, içindekilerin Bul- gar zabıtasının tes'imini istediği | adamlar olduğu anlaşılmıştır. | i | GELİŞİ ! j İ İ Bu dört adam Jivkonikolof adında bir bahriyeli ile şoför Georgi İvanof, amele Istelefan Nikolof ve Atanas Arangof is- minde dört komünisttir. Bunlar Rusyaya kaçmıya ka- rar vermişler ve Bürgaz limanına civar Ahyolu limanından Stefan Manafofa ait motörü çalarak uzaklaşmışlardır: Motöre fazlaca benzin ve yiyecek almayi ihmal etmiyen komünistler Karadenize açılınca küçük tekneyi kullana- mamışlardır. Bir gün bir gece denizde çalkanan motörü Kara- denizin rüzgâr ve dalgaları ce- nuba doğru afmıştır. Motörde ölüm korkuları içinde çırpınan dört komünist evvelki gün Ka- radeniz buğazına yaklaşmışlar ve buğaza girmişlerdir. Komünistler isticvap edilmiş- ler ve Rusyaya gidecekleri yer- de havanm muhalefetinden do- layı Istanbula, geldiklerini. söyle- mişlerdir. Dört Bulgar komünisti bugün Bulgaristana, iade edile- ceklerdir. Taze meyva Ve sebze Istanbul, 13 (A.A.) — Ihracat Ofisinden tebliğ edilmiştir: “Paris, Berlin ve Viyana'ya süratle taze meyva ve sebze sevki için lâzım gelen tedbirler alınmış ve irsalâtn Viyana'ya dört, Berlin ve Parise beş gün- de yapılması esbabı temin edil- miştir. Alâkadarlar, fiyat vesai- re hakkında (Ofisten malümat alabilirler. ,, erkek kadından daha güzel, bilâ- kis erkeklere nisbetle kadın er- kekten daha güzel olduğu neti- i 7? i cesi çıkmış olmaz mı? Ne vakit ki güzelliği ölçmek için fen âlemi bugün mevcut ol- mıyan yeni bir vasıta keşfederse ne vakit ki hayatta aşk ve sevgi kelimeleri ile ifade edilen bedit cazibenin derecesini yeni keşfe- dilecek bu alet ile riyazi bir şe- kilde ölçmek imkânı hasıl olursa işte o zaman (erkek mi güzel, kadın mı?) sualine kestirme bir <evap bulunabilir. Yunanistanda bugün Venize- losa muhalif olanların en çok merak ettikleri bir şey var: A- caba Yunan başvekili diktatör- lük ilân edecek mi diye korku- di üye zi Haberleri aaa Sahife 3 Poliste i Kaza Yoldan geçiyordu Kurşunla vuruldu Dün saat beşte bir kaza ol- muştur: Altın tarlada bakkal Abdurrahman Efendinin dükkâ- i nında oturan Çerkeşli Mustafa oğlu Mehmet yoldan geçerken Göztepede fırıncı çırağı Veli oğlu İsmail tarafından atılan bir kurşunla sol memesi altından yaralanmıştır. İsmail tabancayı | karıştırırken ateş aldığını iddia etmektedir. Ağır yaralı olan mecruh tıp fakültesine yaltıni- mıştır, İsmail yakalanmıştır. Araba çarptı Beyazıtta Sarnıçlı handa otu- ran hamal Ramazana Mahirin yük arabası çarpmış, başından yaralamıştır. Arabacı yakalan- mıştır. Karısını dövmüş Tozkoparanda apartıman ka- pıcılarından KuruÇaylı Rıza ye- di seneden beri sık sık kavğı ettiği karısı Kibare hanımı dün gene dövmüş, vücudünün muh- telif yerlerinden yaralamıştır. Rı- za karısının o çantasındaki 75 lirasını aldığı gibi ölümle de tehdit etmiştir. Kadının şikâyeti üzerine Rıza yakalanmıştır . mmm Ispanya ile ticaret Madrit te Şark-İspanya nami- le yeni bir ticaret odası tesis edilmiştir. Bu oda ihracat ofisi- ne münhasıran şarka ait iktısa- /£ di işlerle uğraşacağını bildir miştir, kellik Belediye bütçesi Belediye bütçesi hala Ankara- dadır. Buna rağmen bazı şube- | lerce fasıllara mevzu tabsisatlar kısmen sarf ve kısmen de taah- hüt kaydedilmiştir. Meselâ mef- İ ruşat tertiplerindeki tahsisatın Paris, Beriin ve Viya- | maya ihraç edilecek | bepsi kullanılmıştır. Bundan ha- berdar olan belediye riyaseti dün i şubelere mübrem bir ihtiyaç ta- hakkulk etmedikçe sarfiyatta bu- lunulmamasını bildirmiştir. —a——— Istanbula gelen hastalar Muhtelif sebeplerle İstanbula gelen hasta ve acezenin memle- ketlerine gönderilmesi için be- lediye bütçesine konan tahsisat bitmiştir. Bu gibi kimselerin he- sap işleri müdürlüğüne müracaat ettirilmesi şube müdürlerine bil- dirilmiştir. YKY Lİ ĞİİİLİİİİİLİEİLİİİLL İİİ GÜZEL menin Venizelos ise böyle korkanla- ra cevap veriyor: “Cümhuriyet rejimine taarruz edilmedikçe hiç bir şey yok,, diyor. Yunan başvekilinin bu cevabı bize Nasrattın hocanın meşhur bir fıkrasını hatırlattı: Haniya bir gün ölü taklidi yaparak fin- cancı katırlarını ürküttüğü için dayak yiyen hoca merhum me- zardan çıkıp evine döndükten sonra dostları (Ahirette ne var, ne yok!) sorunca (fincancı katir- larmı ürkütmiyenlere bir şey yok!) demiş. Bunun gibi Veni- zelos ta (Cümhuriyet rejimine dokunulmadıkça birşey yok!) demekle Yunanistanda rejim meselesinin fincancı katırı me- selesi olduğunu anlatmış oluyor, esimin Sinan anin zaman Derne SENER ger a | 31820022910 053302053053322815533033 | BU GÜNLÜK 4)“ iltimas! j rusununkinden açık, ondan körkunç bir anne... Bir âşinaden getirdiği mektu- bun neticesini görmek için karşıma di- kildi. Gözlerim tir yardımı talehini bana Şi havale eden satırlar içinden bir bunu i yazanın başları davmadılık omarifetile & sırıtan suratını, bir bu satırlara Ürt bağlıyan şu biçare kadınım islarap meki ceainda kıvranan ruhumu görüyor. Bir gazete muharriri, fik tahsilini bi- İğ Ürmemiş bir çorugğa hir yatı mektebi B bulabilmek için ne yapabilir? o Va ne yapabilmelidir? Haydi bu yapmak kudreti kendisinde var farzolunsun, niçir bu küdreti gu ve- ya bu Aşinanm şu veya bu teaadi? mah- gul elde edeceği bir kiğit parçasile kim bilir belki Türkiyede buna benzer veya bundan Üstün binlerce Hyakat ara- Sindan şü tek bir tanesini kendi kendine seçmekte kullansın. Ona yatık kalkık, yenilir içilir, okunur yazılır bir mektep. 5: te bedava bir yer bağışlamak imtiyazı: Eİ buna veren kim? # Ucu bucağı bulunmryan tir hodemirk İİ dünyası! En adaletlimiz bile en mdsletii- nin ayakta — durabilmesini Otemin İçin — Efendim, sayenizdem... Mitağtarının uyundırdığı gurura kar. #t ayak direyip: “Hayır; sâyem küzübü bir müdahaledir, diyecek kaç kahraman çıkar, Sonra ben muhakkak Wliyorum ki i &o tabli yolda yapabilecek bir işi, fa- Taza yüz talebe alınacuk bir meklebe yar #lmağa gelen 90 müracaatşının onuncu. sunu bile kaydetmek için bir büykten M- timas mektubu bekliyenler az desa İ) Onlarda bu kadar tabi, bu kadar mutat öi olan bir muameleyi böyle bir büyüğün hüsust arrüsile güya tstima! olarak ya- pıyormuş gibi göstermek ve öyle göster» meği de kendi iehlerine istismar elmek pılmak istenen şü adamın yüzüne: “Bu ü meyli vardır. gere bir iltimas eden olsn onu boş gö rüşor. — Efendim, s#âyenizie yetişsin; — Efendim, sayenizde geçinsin? ... Düşünüyorum: kadın hÂlA ayakta ve çocuk, masum buluşlarla istikbale yü- rümek için şahsi liyakatten, şabel gay- Tetlen buşku ve hükmü herkese açık ve müsavi kaidelerden farklı bir destek ya- da wr onlardan”, der gibi bakıyor. Günahı bana bu azizliği yapıp bu ka- İf öma bu mektubu verenin boynuna! Hiç ğ tanımadığım yeldüre münasip bir iki elm yazıp yollamazsam, günün Kötü Cere- yanlarına ayak uydurarak gelen bu mile bana öyle geliyor ki bü &teş (o çölünün ortasmda yapyainız kalmış olmak veb- #mladen harap olacaktır. İçimde bir te- seli: “Kim bilir, diyor; belki de en W- yakatli yavru işte budur, eğer bir mek- tupla bunu da bü tesmsdüfler meğmunsı- Bm arasına sen katmazsan öbür tarafın, berhangi bir tarafın sevkedeceği bir H- yakaisiz belki bu tiyakate galebe ede- cektir, belli bu kâğıt parğas eksikle fazla atağında bir müvazene kuracak? ... Üstünün klirmet © hitaplarile şu göz yaşları içine akan kadınm titrek eline uzattığım ditimas zarfı, bu çocuğun zib- niyetindeki istikbale ne büyük bir sui kasttır. Onu dn böyle iltlmasin, htimam aralarak büyütüyoruz. Bir iltimas mek“ tubunu bir vul istimal vesikası sayacak nesil A8 zaman, nasil gelecek? Öz Türk ki Pe Türk - Yunan mahkemesinde Hasan Nami Efendi isminde bir zat harp esnasında Selânikte tevkif edildiği zaman üzerinde ! bulunan 140000 bin Drahmi ile 6217 Türk lirası 875 mecidiye- sinin zaptolunduğunu iddia ede- rek Türk - Yunan mahkemesinde Yunan hükümeti aleyhine dava açmıştı. Mahkeme evvelki gün- kü celsesinde bu dava hakkında ademi salâhiyet kararı vermiştir, m Vaymar kanunu esasisinin yıldönümü münasebetile Danimarka kanunu esasisinin 13 üncü yıldönümü, İstanbuldaki Alman kolonisi terafından tes'it edilmiştir. Alman sefirinin Tarabyadaki yazlık evinde bir kabul resmi yapılmış, bu sırada sefir Her Nâdolni bir nutuk söylemiştir. Nutkunda Alman milletinin e lik, adalet ve hürriyet gayeleri- ne Coğru sarsılmaz bir surette ve kat'i adımlarla ilerilemek hu- susundaki kuvvetli arzusunu bile hassa kaydetmiştir. Kendi sefaleti koluzdan tuttuğu yav ği © si aşi EM b e “ xi
