—— 4— VAKIT 30 MART 1932 Günün Haberleri Şeker tüccarları dün müdafaalarını yaptılar Suçlu değiliz, biz ihtikâr yup yupmadık, bilâkis zârar ettik, dediler , ihtikârı davasına, Sultanah met sulh birinci ceza mahkemesinde dün de devam olunmuştur. oDünkü celsede (maznunlar müdafaalarını yapmışlardır. Evvelâ Ni fabrika si vekillerinde: dalaasını yapmı; — Mahkeme huzuruna, mıntakası mili, nun mucibince te: komisyonunun ana sebebiyet verdiğimiz o hakkındak; kanaatirle geldik. o Murahhas aza Hayri Obey gösterilen — vesaiki delailiyle reddet| ti. Gazetecilerin sütun doldurmak, havadis bulmak için çalıştıklarını, Karilerine süratle havadis verebilmek &meliyle hakikatleri ve delilleri sr.) madıklarını söyledi. Gazete havadisi deli kanun! ola- maz, Bizim 1913 numaralı konunla hiç bir alâkamız yoktur. Bu kanunun var, fettiği eşkâlde de cürüm sahibi deği- Jiz.., Müteakiben Alpullu şirketinin di- ğer vekili İsmail İsa Bey müdafaası - nr yapmıştır. Vekil B., 1913 numaralı kanunun 1873 numaralı kanunun zey - Ti olduğunu, hükümetin, dünyayı sa - ran buhranı görerek, önüne geçmek| için Kontenjan usulünü tatbik ettiğini, kendilerinin bu bahiste sadece vatant endişeyle bir takım (O munyyon iktisat dustürları dahilinde (hareket etmek mecburiyetinde kaldıklarmı beynelmi.! lel piyasa 35,35 iken, 42.40 olan fiyat. lerini değiştirmediklerini, bu yüzden 120 bin lira zarar ettiklerin; söyled ve sözlerini şöyle bitirdi: “— Mahkemeden anlımızın akıyla çıkamığız. Huzurunuza çıkarılmamız, halka hesap vermemize vesile oldu. Maymun şeker Weenrlarından Ve - hap Bey, şekerle alâkası olmadığını, kendisinin sadece Delikara radelerin| beyannamesini imraladığını, Bey şubat için şeker munmeles madYını, Faik Hayik Ber, mamu) ş* kerej olduğunu (him şekerle alâkse| bulunmadığını, İsmail Hakkı Bey g terilen tarihlerde şekeri olmadığı için ihtikâr mevzuu bahsolamıyacağımı, Di. mitri mütevelli Ef, nin vekili, 11 şu battan 18 şubata kadar, müekkelinin! bir muamele yapmadığını, IR de mu-! İstanbul Cümhuriyet müddelumu! il eden vilâyet) nin ihbarı ile 1913 numaralı ka) ş ' amele yaptığını ve zarar ettiğini an lattılar, Hayrettin Bey: — Komisyonun bizi nasıl bir snela| ittihsm ettiğini anlalamak isterim. Dedi.. Komisyonun raporu okundu, raporda Hayrettin Beyin o tarihte şe.! kere 2,5 lira zam yopmış olduğu kay- dedilirordu. Aya Bey buna kar- vagon şekr satarım, İhtikârr kabul et-| miyerum., Bilâhare srrasivle diğer marnunla- rın vekilleri (omüdafaalarını yaptı - lar, Saporta Efendinin vekili; — Müekkilim normal bir muame- le yapmamıştır. Akosmsn zade İzret Beyin vekili: — Hakkımızda hiç bir makama ih- bar ve şikâyet yoktur. Binnensleyh bu rada suçlu bulünmamız yersizdir. Agop İrmikyan Efendinin vekili; — İhtikâr yapılmamıstır. Samuilidis Efendinin vekili: — Ortada 1913 numaralı kanunun kastettiği ihtikâr yoktur. Bir normal fiyattan aşağı mal sattık. Her halde suçlu olarak hururunuza sevkimiz bir zuhul eseridir. Nimet Tevfik Bey de: — Ben komlsyoncuyum, tüccar de- gilim, Dediler, Neticede, geçen celselerde Ticaret ve Sanayi odasmdan vaki is- tiliâma rağmen bir defasında bir kı » sım, ikincisinde diğer bir kısım şeker- lerin fiyatleri gönderildiği ve barı ne vi şekerlerin nermsl fiyatleri bildiril - mediğ rüldüğünden, muhtelif nevi- lerin otarihteki fiyatlerinin ayrı ayrı tasrih edilerek sarnlmasına, durüsma nın 5 nisan salı günü sabahı yapılma- İ sma karar verilmiştir. İ Bir nekta Vakt — Alpullu vekillerinden So- lih Zühtü Beyin midafansı esnasında | gazeteciler hakkında söylediği sözleri yerinde bülmüyoriz. Vakıa sür'at ye zeteciliğin eşanlı şartlarından birisi » dir amma güyesi ve eseri sadece sü - tün doldurmak, hakiketleri ve delii - leri aramemek değildir. Cünbüş taklit edilmiş! Birinci ceza mâhkemesinde »esinde şayanı dikkat bir toklit davasına başlandı Ut? tamburu birleştirerek (o yeni! bir âlet vücude getiren ve buna “Cüm. büş,, adını veren Zeynel Abidin Efen- “di, çalgı yapıp satan (Ali Rıza usta| isminde biri hakkında taklit davası aç miş ve dün birinci ceza mahkemesin- de davanm görülmesine baslanmıstır. Dayacı Zeynel Âbidin Efendi, cürbüş| Aletinin 30 senelik upuzun hayatının mahsülü ve şimdiye kadar görülme - miş bir şey olduğunu, namma izafeten ruhsat terkeresi aldığımı, Rıza usta ta rafmdan taklit edildiğini iddia etmek| tedir. Al; Rıza usta da taklit etmediği iddasında israr ediyor. Madesine göre, sattığı Aleti icat e- den ta kendisidir. Hattâ bunum ihtirâ beraatini bile almıştır. Muhrkemenin dünkü celssainde ha- zt şahitler dinlenilmiştir. Bunlardan hanende Mustafa Efendi söyle demiş tir: — Bir gün atcu Fahri Efendinin dükkânında oturuyorduk. Zeynel Abi. din Efendi vardı. Bir aralık iceriye AN Rıza usta girdi, elinde kâğıda sa- Yilt bir çalgı vardı, nedir diye sorduk, yeni bir çalgı icat ettiğini ve bunu sat- makiz olduğunu söyledi. Zeynel Abi- din Bfendi çalgıyı satın almak istedi. Fakat ürerinde ufak O psrası voktu, Para bozdurmıya çıktı, fakat son- | | i | müşabih bir çember ya Ta yanında bir polis memuruyla dön-! dü. Amma » gelmeden Ali Rıza usta beklememiş, dükkândan gitmişti... Şahit tornacı Kanarya, ve ternaer! Korma Efendiler, (Ali Rıza ustanın kendilerine gelerek Zeynel Âbidin E." fendinin Aletinde kullanılan çembere rmak istedi. #in; fakat âlet patentesinin o Âbidin Efendide bulunuşu dolayısiyle bu parişi kabn! etmediklerini söylemiş - lerdir. Şahit Sadık Efendi, iki Aletin ses itibariyle birbirinin ayar olduğunu İ-| fade etmiştir. Neticede hadisenin ehli vuknf ta- rafından tetkikine karar verilmiştir. | Muhakemeye 17 mayista devam oluna | caktır. | ihtisas mahkemesinde Dün ihtisas mahkemesinde, saman lığında kaçak tütün bulunan bir köy- lünün muhakemesi yapılmıştır. i Kandranm Akcivar onahiyesinden! marnun Halil İbrahim, samanlığında' tütün çıkanm kendisi olmadığını söy-| lemiş, esasen aranılan Eşref eğulia-| rmdan Halil İbrahim blduğuna, hah buki kendisinin Osman oğullarından Halil İbrahim İsmini taşıdığını söyle-| miş ve âskeri terhis vesikasını göster. | fonlâ opera, 9 dan Takvim Çarşömta (Perşembe 30 mart 31 mart 22 Zilkade 23 Zilkade Gün doğuşu 345 547 - © boş 1803 1832 Sabah namazı 445 437 Öğe 1218 1219 İkindi ,, 1552 1552 Akşam ,, 1835 1833 Yatsı 2005 2004 İmsik 402 40$ Yılın geçen günleri 90 © « Kalın Oo, 376 86 Çarlak foronan Bin mama Hava — Dün scaklık azami 2 asgari Nakisr dereceydi. Bugün hiva kısmen bulutlu olsesk, rüzgir mptavassıt şiddette poyrazdan esecektir. | Radyo | isisnbut 6 dan Te kadar gramolon, 7,90 dan 830 a kadar Cen- met hanım ve Vessri Asim beyin İş kile sar, 840dın 94 kadar grums- I0 a vadar Dedavi 10 dan !030 a kadır Viyana — İ$AN konser — (149 Backıns konseri — 15 pak 20.45 konser 21.25 Opera — 23,45 dans Helisberg - 790 jimnasir O- 930 jimnastik — 13 konser iZd0 ser — 2030 plak 21 oda musi- kisi — 22 konser Bükreş — 2040 ses ve me —e1 plik — 91,45 one râdan nakil, Praga — 12 plak — (810 kukla Üysırosu — 2020 jazbant ve #lon or kesirası — 21.05 konser, Budapeşte — (015 konser — — 18 #alon orkestrası — | - 90 piyano konseri ES Talgan sisi Moskova — 9 den $i neşriyat Varşova — 13.10 plak -—- (835 bonser — 21,15 konsır — 94 dans. Yarm 31 mart Viyana — 1220 piâx— I3konser 15 plak konseri - 1630 konser. 18 kon- ser-2040 Favst-93,35 dars Hellsberg — 730 jimnastik ve koye i sök 12 musiki— 5.0 plak 230 piyano- e kadır i aldı? | — Hayır. Hatta urun müddet > Usidrigden Bükreş — 30 Konser - 20.20 plâk | 41 Kon, | Budapeşie — 10.15 Konser tes | ve keman — 13,05Tsizan musikisi — (850 | orkestra konseri — 2030 İtsiyan musiki | si — 91 Tsigan musikisi Oslo - 2030 İlenri Marrenu'nen konseri — 21.40 Korn heyeti — 2345 mnhtelif Avrupa ostasyonlarından nakil Roma — 21 pilde - 41,45 konser — 22,45 konser. Moskova — 21 den isibsren neş riyat Varşova solo konseri — 1885 konser — 23.30 dans Paris — 7,55 jimnastiz— 13,30 kon- — 1335 plâk — 1740 konser — ?İ,İS 29 Mart 932 Kambiyo Frnsr Frengi 1 Ingiliz Tiran Kr. “1. mukabili Dolu ER Lir Beya Pirahei İs Frank bera Florin Kuron Sihing Fezera Mark Ziorl Pengö tes 1 Türk Tiran Dinar Cerroneç Kür Nukut Fransız Frengi Dolar Jagiliz Tirası Lirei Borsa harici Altın Mecidiye Banknot miş. Mahkeme, Osman oğullarından Ha Wi İbrahimin serbest bırakılmasına ve asıl maznun Eşref oğullarından Ha- MI İbrahimin celbine okarar vermiş - tir, Hep birden Markinin yazıha- nesinde toplanmışlardı. Hepsi bu estâtebgiz vaziyetin zebünuydu- lar. Franoyun balışlarna rağ- | men Lartig heyecanmı güç zap- | tediyordu. Nerdeyse Elena Gre- görovna hakkında bildiklerini söyliyecekti. Fakat Elena, şato- ya gelmemişti, Her zamanki gibi sabahleyin OMarkiyi alıp gezmiye çıkmış ve onu, otomo- bilinde sahilde beklem ş, sonra da aynı noktaya getirip birak- muşta. Birdenbire Franoy, Mar- kiye sordu: — Sabahleyin saat kaçta git- tiniz? — Hergünkü gibi dokuzda, — Sizi Übermi karşıya ge girdi, — Evet, Hangi vssıtayla, — Bir motörle, Tekrar döndü mü? Molörün geri döndüğünü işittim. — Saat kaçta döndünüz. — Santi madam Gregorovna ya sormuştum. Onbirdi. — Gene Üvermi bekledik. Ve şatodan gelip a- İ ramaları içinburadaki düdüğü iki defa çektik, Nihayet bir sandal geldi ve beni aldı getirdi. Franoy Kontla mühendise dö- netek; — Demek cinayet saat dokuz- la on bir arasında yapılmış, de- | di, ve katil, kasaları aynı saatte i çalmış. Kum ave sizi — Fakat her halde katil şa- todadır, dedi. — Evet, biç bir kayık bura- dan bir yere ayrılmamıştır ve ne | de hariçten gelmiştir. — Evet... Tekrar esrara avdet ediyoruz. Franoy omuzlarını hafifce gülerek: — Kimbilir, Dedi. Polis hafiyes', karısına telefon ederek daha birkaç saat şatoda kalacağını söylemişii. Şa- toda büyük bir heyecan ve kor- silkti ve ku hüküm sörüyordu, Hizmetçi- | ler ertesi günden itibaren gide. ceklerini söylüyorlardı. Hayatla- ! i rından emin değillerdi. Biraz sonra, şatoya adliye memurları geldiler. Larşe gene beraberdi ve somustayordu. Sanki bütün bu cinayetler onun aczini mejy- dana çıkarmak için yapılıyordu. Franoy polis hafiyesine, bafif bir isti zayla: — Fakat, dedi, tetkik edilebi- lecek küçük küçük bir şeyler var, Lerşe sert bir tavwıla cevap verdi: — Eğer mesleğiniz polislik ol- saydı böyle söylemezdiniz. Mİİ geip'eni | İ mış ve mühendise, i Polis müfettişi Larşeyle beraber — Olabilir, dedi. — Hem hakikaten dediğiniz gibi tetkik edilecek şeyler ol- saydı, çoktan yapardım. — Evet hakkınız var. Larşe, polis bafiyesine sırtını dönerek bir cıgara yaktı ve kendinden emin bir tavurl, — Şu anlaşılıyor ki, dedi, ka- tl, şatodan çıkmak istememiş olacak ki cesedi sürüyerek gö- türüp gizlemiş Kont müdahale etti: — O balde, M. Larşe, madem» ki katilin şatoda olduğunu kabul ediyorsunuz, bir laharriyat yapa- lim. Bu suretle, şatoda bulunan bir çok namuslu adamlarda şöphe altından kurtarmış oluruz, Larşe : — Evet, dedi, şu şartlaki hep- sini bir araya toplamalı ve biri- mizin nezaretinde bulunduruldu- ğu esnada taharriyatı ben yap- malıyım, Kimin odası ararsak onu alır, yukarı çıkar, sonra tek- rar bir başkasına geçeriz. Zira esas şartlardan biriside, tahsrri- yatı, ani olarak yapmaktadır. — Hakkınız var müfettiş efen- di, hem bunu derhal yapmalıyız. Derhal işe baş'andı.Bülün biz» metçiler Patris tarafından muts bağa toplandı ve Lorlig yanlas İnna oturarak nezarete memur- edildi, Bu tertibatı Franoy yap- kendisinin taharriyata nezaret etmek istedi- ğini söylemişti, Larşe, konte : e, eş eee BE risten başlayalım. — Hay hay, madamki tahar- riyat yapıyoruz, kimseyi unutma- mal yiz. Maamafih, ben kendisi- ne tamamiyle eminim ve ona ke- falet edebiliriim. — Daha iyiya, bizde alelusul vazifemizi çabuk bitirmiş oluruz. Hep beraber vekilharcın odas sına çıktılar. Patris önden yürü- dü. Gitti, odasının kapısını aça- rak konta, Larşe ve Fron'ya yol verdi. İbtiyarın yüzünde en küçük bir endişe bile görünmi- yordu. Larşe, köşede duran bir bavulu göstererek : — Açarmısınız, dedi, — Emredersiniz müfettiş efen- di. (Bitmedi) temsilleri Darülbedayi son haftası Bugün akşam saat Ysterbul a 2140 da ŞehirTiyatrosu il ii ji Tl Tl Yazan: ve Dal Celil Eesat Bu hafta MARIE GLORY' nin temsili muhteşemi DUŞES OLACAKSIN (Lu Seras Duchesse) Mükemmel ve cazip komedinin kazandığı fevkalâde mu- ve.imkiy&t ve gördüğü parlak rağbet hasebile MELEK SiNEMASI Arzu ve talebi umum! üzerine bu filmi bir kaç gün daha göstermeğe karar ver- miştir. İlâveten: Sesli Varyeteler ile Paramount- Jurnal; Lindberg'in çocu- ğunun kaçırılması, Çocuk kaçırılmadan bir kaç saat evvoj bahçede görünüyor, kaçırıldığı oda, zabıta tahkikatı, Ame- rika'da heyecan-!'undan medas Amerika Ordu ve donumasının manevrsları