—w— VAKIT 25 ŞUBAT 1932 Elveda grenata N (Ust taratı 1 inzi sayizda | sına çeyrek kala ardenbara gelmiştir. Burada bazı kimsele- rin « alkışlariyle karşılanan sabık “ural yanındaki zavatla birlikte bir masaya olurmuş, .cazbant biraz sonra Passodubi çalınca berâberinde bulunan madamla dansetmiştir. Varyete numaraları bittikten sonra, İspanyol muganni Jose Uribarri, gardenbarla mukavelesi bittiği halde, sırf kıral için bir ç şarkı söylemiştir: © M. Uribarri evvelâ Granadina adlı İspanyolca şarkıyı teganni etmiş, “Adyö Granada seni bir daha göremiyeceğim,, mısra ile başlıyan bu şarkının tegannisi esnasında sabık İspanya kıwalinin aa yaşardığı farkedilmiş- Muganni bu şarkıdan sonra “Ay, Ay, Ay, şarkısını ve bir tango söylemiştir. 13 üncü A'fons mugannile gö- rüşerek imzalı bir fotoğrafını he- diye etmiş ve saat yarımda bar- dan çıkarak vapura dönmüştür. Doumessas sarsa semen eee EEE EEE EREN bütün evlâdı, tükenmez bir gay - ret, şahsi hırsları, menfaatleri mün tehasız ufukların ötesine atan bir feragati; saadeti, mükâfatı, huzu- ru ancak Türk milletine hizmette bulan bir ruhla ve daima istiyecek hakkımızdan ziyade yapacak va - xifelerimiz olduğunu düşünerek çalışmak, çalısmak, çalışmak da - veti karşısmdayız. © Türklük şeref ve istikbalinin bizden ısrarla istediği budur. Türk gençliğinin ruhu, şu kısa ve ne ka- dar süreceği belirsiz hayatı, her türlü maddi hesaplardan urak yüksek mefkürelere bağlamaktaki güzelliği bütün şümulüyle duyacak Kadar asil v» * “ssastır. IN) v2 mama 20 mıı TARİH EL KİTABI emme © Hintliler ölülerini (Ganj) kenarında yakarlardı. Dul kadınların kocas larıyla birlikte yakılmaları eski Hindistanı zapteden Türk fatihlerinden (Gazneli Mahmut) bu usulü kaldırmak için çok çalıştı. Fakat elânkocası vefat eden kadınlarm tekrar Dün sabah saat sekiz buçuk- ta kral otomobille Altıkuma kadar bir gezinti (yapmış, dö- nüşte Büyükderede İspanya #€- farethanesinin önünde otomobili durdurarak binaya bakış ve iza- hat almıştır. Alfons Altınkunda Boğazı (seyrederken o etrafın dakilere, Istanbulun ve bilhassa Boğaziçinin gözelliğinden hay- ranlıkla bahsetmiş o yo'da tesa- düf ettiği askerlerimiz hakkın- dada, “Türk askerlerinin intizam ve inzibatı çok mükemmel,, de- miştir. Kral Büyükdereden hu- susi bir motorla vapura dön müşlür.TeofilGotye saat on ikide! hareket etmiştir. Alfons o bareketinden (o evvel Masajeri kumpanyasının müdür- lerine Türk memur ve polisleri- nin kendisine karşı çok kolaylık gösterdiğini sölemiş; teşekkür- lerinin bildirilmesini ifade etmiş- tir. Teofil Golye vapuru İzmir, Rados, Kıbrıs, ve Larnakaya uğ- radıktan sonr Beruta gidecektir. Alfons Beruttan otomobille Şam ve Bağdata gidecek, oradan Mı- sıra geçerek iki hafta kalacak- tır. Kıral Mısırdan vapurla Mar- silyaya ve Fontenblö civarında aldığı köşkünde bu'unan âiles- nin yanına gidecektir. . Vefa orta mektebi tabiiye mu- alimlerinden Şökrü B, dün ve- fat etmiştir. Daha genç yaşında dünyaya gözlerini yuman boca- larmı Vefa talebesi büyük bir İ teesstirle medfenine tevdi etmiş- ! lerdir. bir usuldür. evlenmemeleri bir kaide halindedir. i Hindistanda Hintlilerle Müslümanlar arasında düşmanlık fazladır. Hin Odularca (İnek ve hayvan) eti yiyen canavardır. Hinduların Hint müslü - » >manlarına kızmalarının hakiki sebebi şudur: . Hintteki müslümanlar muhtelif xamanlarda Hindistanı zapteden müs- lüman Türklerin çocuklarıdır. Hindistanda buşün yüzde 73 Hindu, yüzde ZI müslüman, yüzde altı (Buda ve hirstiyan) vardır. Hint lisanı : Hindistanda muhtelif diller konuşurlar. Evvelce en makbul dil Saws kritçe idi. Bu dille kibarlar, krallar, racalar konuşurlardı. (Brahma, Bu- da, Cayni) dinleri budili mukaddes saymışlardı. Yeni Hint dilleri çoktur. i l SPOR | Stadyum Süratle inşa edilecek Yenibaıçede 40 bin lira sar- fiyle bir stadyum inşasına karar verilmişti. Belediye reisliği, stad- yumun yapılacağı yer için yapı- lacak istimlâzâte derbal baş'a- mlması hakkında alâkadarlara emir vermiştir. Diğer taraftan fen müdürlüğü de stadyomun münakasa şart- namesini hazırlamaktadır. Stad- yum süratle inşa ettirilecektir. İnşaat müsait teklif yapan bir grupa ihale olunacaktır. iEfganistanda Umumi Seferberlik Şayiası Pariste Beyaz Ruslar tarafın- dan çıkarılan “Posledni Novosti,, gazetesi şu haberi vermektedir : “Mısır, Malta, Seylân ve Hin- distandan İngilizler Keşmire as- ker sevketmektedir. Keşmir is- yanı fevkalâde ehemmiyet kes betmiştir.. , Efganistanda oda umumi seferberlik ilân edilmiş- tir. “Paravda Vostok,, gazetesi- bin verdiği malümnala nazaran Nadir Han, gerek Rus zabitle- rini gerekse telsiz telgrafta is- tihdam edilen Rus mütehassıs- larmı çıkararak yerlerine İngiliz memurları almıya karar vermiş- tir. Bir kısım İngiliz memurları işe başlamışlardır. Nadir Hanın Ingiltereyle üç taksitte tesviye edilecek muayyen bir meblâğ mukebilinde bir ittifak aktettiği söy erme"tedir.. Bir beytarımızın muvattakiyeti İzmirden bildirildiğine göre ora baytarlârından Sıtkı bey isminde bir zat serumla Sar'a illetinin tedavisi keşfinden Av- rüpa İen alemini haberdar etmiş tir. Tahdidi teslihat Konferansında Cenevre 25 JA,A.) — Konfe rans mesaisini İ9 martda 4 nisan arasında muvakkaten tatil etmeyi kararlaştırılmış ve umumi mü- zakereye nihayet vermiştir. Konferans biltassa Efganistan, Arnavutluk ve Yunan mümessil- lerini dinlemiştir. Efganistan mü- messili konferansa yapılan bii tün teklifleri, bilhassa (Alman murahhas beyetinin tekliflerini Efgan bükümetinin tasvip ettiği ni söylemiştir. Arnavutluk murahhası bükü- /$ metinin okomferans meseisinin muvaffakiyetle o meticelenmesin- den başka bir arzusu olmadı ğını beyan etmiştir. Yunan mümessili bütün millet- lerin bir zaruret halini alan tahdidi tesi hatı israrla istedik- lerimi o söylemiş ve hazırlanan mukavele projesini Yunanistanın esas olarak kabul ettiğini beya atına ilâve etmiştir. Yunan mümessili Fransız tek- liflerinin daba büyük bir itina ile tetkiki Jâzm geldiği müta- leasını da ileri sürdükten sonra demiştir ki : “Yünanistanm maddi tahdidi teslihatraki iştirak hissesi çok azdır. Fakat manevi bizmet ve iştiraki diğer milletlerinkine hiç değilse müsavi bir badde bulun- maktadır.,, Yunan mümessili bu sözlerden sonra Yunanistanın kara vede- niz silâhlarının tahdidi sahasında yaptıklarım izah etmiş ve sözle rine şu suretle nihayet vermiştir; “Esasen askeri masarif her se- ne azalmaktadır. Yunanistan me- Saisinin en büyük kismini mane- vi inhdidi teslihata hasretmiştir; ....0550 5555005500500. mumu TARİH ET, KİTARI men 17 ei Tarihten sonra : Milâttan evvel (1500) senesinde şimalden yeni istilâlar başladı. Bu İ* ölâ hep (Pencpa) üzerinden geçiyordu. Bu istilâ akınları Orta Asyads” geliyordu. O zaman Hindistanda üç cins insan karşı karşıya gelmiş nuyordu. (Mundalar), (Dıravitler), (Yeni istilâcılar). Hindistanı istilâya gelen son akıncılar sayı itibariyle (Mundalar) des (Dıravitlerden) azdılar. Bunlar için müthiş bir tehlike vardı: Mundalar ve Dıravitler arasınd? kaybolmak. Buna çare bulmak lâzımdı. Yeni istilâcılar bunu hel güçlük çekmediler. Buldukları çare: İstilâcıların cemiyetini (Dıravitlef” den) ve Mundalardan) ayrı bulundurmaktı. Fakat bunu hangi usulle **“ min edeceklerdi?. Bu usul (Kast) usulüydü. (Kast) usulünü kuran (Brahma) dimidi” Kast usulü istilâcılar cemiyetini ırka, irsi mesleğe müstenit bir cemiyet b” line koydu. Bir Kartta bulunan insan kendi zümresini değiştiremezdi. A ka zümreden bir adam bir Kasta giremezdi. Meslekte, herkes mesleğine girmiye mecburdu. Hindislanda teşekkül eden Kastları (Era Sadık zade biraderi ler vapurları | Karadeniz Postası Dumiu Pınar 25 şubat Vapuru perşembe gös akşam saat 18 de Sirkeci rih” | tumından hareketle (Zonguldak) İnebolu, Oo Ayancık, Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon Rize imet v8 HOPE) ye Wire ğ lelerle Görele, Vakfıkebir ve Ünyeye uğrıyarak avdet ede” cektir, Fazla tafsilât için Sirkeci iğ Meymenet Hanı altında acem talığına müracaat, Tel, 22134 Bm Istanbul Ikinci Ticaret Mai” kemesinden : Cinsi Menşât Balresi, Tültik Kümhya g9 ç z s0 » . s6 - ö y p Bolvadin g9 . Karahisar “ zi z 16 “ Mödurni s2 # Akşehir 19 ” ” 0 X Konya (0 Li » 3 * ” Karahisar hatif “. Amerikan Ekspres Bankasına meri balada cinsi ve miktarları muharrer Li tklerin satılması ve sauşım Martn sinci salı günü sart birde ve talip DE lunmadığı takdirde müteskib gönle Ticaret ve zahire borsasında icrası rarlaşdırılmış olduğundan talip olonisf” mezkür gin ve saatlerde Borsada bulenmalsn ilân olunur. çünkü cemiyet ve selâmetin b#f” hıca esası budur. Yunanistan P* esssın muzaffer olduğunu gö” İ mekte ümidini kesmemiştir.. 4 5 ve babasm Her mmtaka kendine mahsus bir lisanla kanuşur. Bihart, Bengali, Gücerati, Pencabi, Hindi, Sindi, lisanları gibi müslü- manların diline (Ordu) yahut (Hindi) denir. Bu lisanda pek çok Türkçe Arapça, Acemce kelimeler vardır. Arap harfleriyle yazılır. Hinduların konuştuğu Hindi dilinde ise (Sans kritçe) kelimeler çoktur. Hindistanmyazısı da karışıktır. Muhtelif yazı $8- Da vardır. Evvelce Hint yazısı sağdan O solaidi. Şimdi soldan sa- Zadır. Hindistanda edebiyet ; Hint edebiyatı Vedalarla başlar Bu namda bir çok eserler toplanmış- tır. En eski kısımları ilâhilerden ve dualardan mürekkeptir Vedalar Hint düşüncesinin esasını teşkil ederler. Hint edebiyatının mühim bir kısmı hayvan masalları ve mâbutların kahramanlık destanları ve dini dramlar eklindedir. Hindistanda( Felsefe, hukuk ve ilâhiyat) sahasında yazılmış bir çok eserler vardır. - Burada muhtelif felsefe telâkkilerini gösteren bir hayli eserler de mev cuttur. Hint san'atı; yy (Asnoka) devrinde birçok heykeller ve kitabeler vücuda ge- i. İnsan ve bayvan hastaneleri, bahçeler, parklar ve kervansaraylar yap « tarıldı. Dıravitler devrinde mimart inkişaf etti. (Asoka) devrinde sütunlar, heykeller, çok rağbet görmüştür. Hindis - tanda resim ve mimari eserlerinde görülen terakkilerde de müslüman Türk İerin himmeti nak caktır. 5 o (Azoka) lardan sonra devlet inkırazı buldu ve ma) dini dört Kasta ayırmıştır. I — Brahmanlar yani papazlar, 2 — Askerler ve asiller. 3 — San'atkârlar, köylüler, tacirler. 4 — Pis addedilen işlerle uğraşanlar yani sınıf harici kalan Paryal#f Bugün hâlâ Hindistanda kast usulü mevcuttur. Hindistanda bir istilâ neticesindehâsıl olan vaziyet ancak dini bir Kİ reyle kuvetlendirilebilirdi. Onun için Hindistanda dini idare teras l gecikmedi. Din kitapları meydana çıktı. İlk din kitabı (Vedalar) dir. ei ma dinine mensup olanlara göre (Vedalar) allahım sözleridir. Hindiste , tarihe ait ilk eser de budur. Vedalar ilk zamanlarda ağızdan ağıza 4 i dilirdi. Ancak milâttan evvel beşinci asırdan sonra yazılmıya başlan" tar. | İ | Bu devirden İskender istilisma kadar geçen zaman zarfında bir ee Türk kabileleri (M. E. 6000.—327) tarihleri arasında Hindi-ts nda olmuşturlar. l Pers ve Iskender istllâsı Milâttan evel (509—517)seneleri arasında (Dara) (Sint) vadisini e etti. Ba istilâ şimalde (Gani) kıtasında büyük bir Hint devletinin Digfer dana çıkmasına sebep oldu. Milâttan evvel (327 — 328) senelerinde, yar kedonyalı büyük (İskender) de (Pencap) ım şarkına kadar olan p yı istilâ etti. Morya imperatorluğu i İskender istilâsı Şimaldeki büyük Hint devletinin (Morya) süllgef gezmesine sebep oldu; Bu sülüledn (Asokm)arn Mükümeti ve orezii Ci lân) adasma kadar genişledi. (Mlâttan evvel 236 — 274 yağ