—4-— VAKIT 3 ŞUBAT 1932 —— SPOR Balkan maçları tarihlerini değiştirmek lâzımdır Yunan gazeteleri bile noktai naza- rımızı teyit ediyorlar Salih pehlivanın yüksek bir hareketi Dün, önümüzdeki haziranda yapılacak Balkan kupası maçla- rından bahsetmiş ve fikstüre na- zaran vazıyetin aleyhimizde ol- duğunu işaret ederek federasyo- nun bu tarihleri mümkünse de- ğiştirmesi lâzim geldiğini yaz- mıştık. Fikstüre nazaran haziranın yir- mi beşinde Romenlerle karşıla- şacak olan milli takımımızın da- ha nefes almadan hemen ertesi günü Yunan milli takımile kar- şılaşması icap etmektedir. Vazi- yetin aleyhimize olduğu o kader barizdir ki üzerinde münakaşa etmek lüzumsuz bile telâkki edi- lebilir. Romen takımı gibi Balkanlar- da en mühim kulöple çarpışarak bırpalanacak ve çok çetin bir maç yapacak olan Milli takımı mizin hemen ertesi günü bilhas- sa Yunanlılarla karşılaşması ye- nilmek için birebirdir. Çünkü yorgun Türk takımının, ilk ma- çın yapan zinde ve hazır Yunan takımının karşısında büsbütün sinirleneceği ve binnetice bozuk bir Oyun oyunıyacağı muhak- kaktır. Dün bu vazıyetin bizim için daha iyi olacağını söyliyen fede- rasyon reisinin noktai nazarına © İştirak etmediğinizi yazmıştık. ii Bu noktai nazarımızı, Yunan ga- zeteleri de teyit etmektedirler, » Gelen Patris gazetesi balkan kupası için çekilen kuradan ve Yunan milli takımının fasılalı bir surette rakiplerile karşılaşa- © — cağından bahsederken diyorki: ği “Maç tarihlerini tesbit eden bu kura Yunan milli takımının pek lehinedir. Zi xa Yunan millt takımının diğer Balkan milli takımlarile yapacağı maçlar arasın- da bir kaç günlük fasıla vardır ki bu, oyuncularımızın İstirahat etmelerine ve yorgunluklarını gidermelerine medar ola- sakur. Bu sens Balkan kupası maçlarına Türkiye de milli takımıyle iştirak ediyor. Bu muhtelif maçları kâzanacak takım Balkan kupasının hakiki şampiyonu ola- caktır. Bu maçların on gün zarfında bi- mecburiyeti. muhtelif Balkan mlarını #zaml kuvvetlerile ve o tekniklerile çarpışmaların inte edecektir. Balkan kupası maçları hiç şüp- © he yoktur ki bütün Balkan efkârı umu- © . miyesinin nazarı dikkatini celbedecektir. t Ba sene kupa maçlan Beigratta ya- pılacaktır. Binaenaleyh bizim için alâka- darların yapacaklar yegâne sey, Yunan milli lakımını bu kupa üzerinde iddişyi R “hak edebilmesi için şimdiden hazırlamıya i » başlamakur., Yukarıda satırları okuduktan sonra, Atinada çekilen kura ma- dem ki Federasyonların kabulü- ne muallaktır, şu halde vazıye- . Otin tashihi için derhal teşebbü- sata girişmemiz lâzım gelir, di- yoruz. Urfalı Salih pehlivan Salih isminde genç bir pehli- çalışmak üzere Urfadan imize geldiği ve harikulâde Şi © bünde mekşinieekin olan Salih pehlivanın yegâne gayesi olimpi- yada giderek memleketi şerefle temsil etmek ve en büyük mu- vaffakıyeti kazanmaktır. İşte bu genç peblivan son günlerde bazı izdivaç teklifleri karşısında kal- miştır. Bunlardan birisi genç bir kızdır. Pehlivana bir mektup ya- zarak altı yüz lira varidatı oldu- İ ğunu bildirmiş ve evlenmelerini teklif ederek Londra birahanesini konuşma yeri tayin etmiştir. Sa- lih pehlivan bu teklifler karşı- sında memnun olmamış, bilâkis igbirar duymuştur. Hatta bu hoşnutsuz'uğun sevkile tayin edi- len konuşma yerine giderek tek- lif sahibine kat'i bir ret cevabı vermiştir. Salih pehlivanı dün gördük, göğsünü şişirerek dedi ki: — Havir hayır. Evlenmek Benim şimdi vezine düşüncem güreşin bütün hıklarımı öğrenerek Olimpiyat i bütün rakiplerimin sırtımı yete getir mek ve memleketi şerefle temsil etmek- tir Ben yalnız bunun için çalışıyorum. Salih pehlivanı tebrik ve tak- dir ederiz. Bu haflaki maçlar İstanbul, 2 (A.A) — İstanbul futbol heyetinden tebliğ edilmiştir. 5-2-932 ta- rihinde Taksim stadvomunda İcra edile- cek lik maçları. Vefa-Kumkapı » Beşiktaş İl saat 11 Hakem : Nuri bey, Beykoz « İstanbulspor Il Saat 12,15 hakem Nuri bey, Beşiktaş Vefa Kümkapı | s2st 1330 hakem Adil Giray bey, İstanbul, istemem. 2 (A.A) — 52-932 Cuma günü Galatasaray kölübünde yapılacak Voleybol maçları şunlardır » Süleymaniye - Fenerbahçe sat 17 Hakem : Rıdvan bey, Galatasaray-Eyüp saat 17,30 hakem Necmi bey, Beşiktaş - "Topkapı saat 18 hakem Münci bey. Ladoumögue, sahte amatör! Paris, 3 (A.A) — Fransa atletizm fe derasyonu, dünya koşu şampiyonu La“ doumögue'in sahte amatörlük yapmış ol- duğuna dair olan ithamlar hakkındaki tahkikat bitinceye kadar mumaileyhin elindeki vesikayı istirdada karar vermişür. Ticaret ve Iktısat Bazı mevadın kon- tenjanı bitmiştir Bazı eşyaların bu aya ait kon- tenjanı bitmiştir. Bu eşyanın ta- rife numaraları şunlardır : 125 A, 380B,336 A, 345B, 353 A, 361 B, 381 D, 381 C, 383, 385, 386, 387, 394 B, 398 378 C, 447 A, 453, 452 A, 157 B, 208 A, 497 B,702B,702D 614 C, 622, 653 C, 668 B. Almanya, tütünlerden aldığı gümrüğü aritırıyor Almanya maliye nezareti ci gara imalinde kullanılan tütün- lerin 15 - Şubattan itibaren Al- manyaya itballerinde kıymetleri- ne göre gümrük rezmi zammo- lunduktan sonra hâsıl olacak yekün üzerinden yüzde iki nis- belinde muamele verg'si alınma- sın ve yaprak cıgara imalinde | kullanılan tütünlerinse bu vergi- den muaf tutulmasına karar vermişlir. Bu karar Alman ikti- sad ali meclisince tasvip edilmiş se de devlet şurasınca henüz tasdik edilmemiştir Yünan ve Bulgar sefaretleri i caatı Darülfünun divanı Hakkı kazayı haizmi- dir, değil midir? Dünkü akşam gazetelerinden biri Darülfünundan çıkarılan tıp | fakültesi müderrislerinden Rasim Ali beyin Şürayı devlete müra- üzerine verilen karardan bâhsederek diyor ki: “Devlet şürası, fakülte meclis | sile darülfünun divanın kanu- nen tam hakkı kazayı haiz bir i merci olmadıklarını, vermiş ol- dukları kararm kat'i mabiyeti haiz olmayıp, infazı lâzım bu- İ lunmadığını, ancak bu kararın maarif vekâleti tarafından tas- dikiyle tekemmül edebileceğini kararlaştırmıştır.,, Dün bizim yaptığımız tahkika- ta göre Rasim Ali beyin vazi- yeti şudur: Tıp fakültesi müder- risler meclisinin ibraç kararını divanın tastikinlen sonra vekâ- lete gönderdiği fakat vekâletin bunu bazı noksanlardan tastik etmiyerek iade ettiği malümdur. Bu arada Rasim Ali 8. Şu- rayı Devlete de müracaat etmiş- tir. Şurayı Devlet bu meseleye vekâletin tastik etmemesi dola- yısile kespi kat'iyet etmemiş na- i zarile bakmış ve Rasim Ali beyi henüz mazul addetmediğini bil- dirmiştir. Diğer taraftan Darülfünunun hakkı kazası olup olmadığı me- selesi etrafında Darülfünun emi- ni Muammer Raşit B. şunları söylemiştir: Muammer Raşit bey diyorki: — Buradan “çıkan mans, bu gibi mercilerde verilen kararların katt ol. madığını ifade eder. Yani karar iradei milliye ve maarif vekâletinin tasdikine muhtaç, demektir... Tevfik Recep beyin fikri Tıp fakültesi reisi Tevfik Re- cep beyde şunları söylemektedir: — Devlet Şurası muameleyi ikmal olunmadığından dolayı red ve iade et miştir. Yoksa darüllünunun karari redde” dilmiş değildir. Bir müderriste şöyle söyliyor: Hukuk müderrislerinden bir zat da darülfünunnun hakkı kazası olup olmadığı mes'elsi etrafında şu izahatı vermektedir: — Darülfünun hakkı kazayı haizdir. Fakat bu hakkı kazası, teşkilât nizamna- mesile mahduttur. Verdiği kararlar tama- men kazsi mahiyettedir. Teşkilât kanu cak daha kuvvetli olarak Şürsyı devlet kârarı mevcuttur. Şörayı devler kananun da da Şöyle bir madsc vardır: “Idari heyetler tarafından nihai derecede Vveri- len Kararlar dahi Şârayı devlete kabili temyizdir Bi in ü nun Kararlarını dahi 4 açsan ara tebliğ tarihinden itiba. ren İki ay zarfında müracaat eğilmek şartıyle temyizi kabildir. Divan bugün toplanacak Darülfünun divanı bugün top- | lanarak muhtelif mes'eleleri tet- İ kik edecektir. Bu arada gazete- i cilik mektebi mes'eleside vardır. seremearassa saran sararan Bana pass sarrase sma vereAANNA | Almanya haziciye nezareti nez- | dinde teşebbüsatta bulunarak muamele vergisinin tatbik edil- memesini istemişlerdir. Ispanyaya yumurta ihracı serbesttir İspanyaya yumurta ithalâtının menedildiğine dair çıkarılan şa- yianın aslı yoktur. Bazı eşyanın kontenjana tabi totulması hak- kında İspanya bükümeti tara- fından son zamanlarda neşredi- len kararnamede zikredilen maddelerin kontenjan mıktarını tesbit için henüz bir karar ve- rilmemiştir. İspanyaya yumurta ithalâtı serbesttir, nuna göre divanın kararları katidir. An. | İ rini reislerine dikmişler baluyorla Müellifi : Nizamettin Nazif Ressamı : Münif Fehim - Vay bre köpek senmi bana akıl öğreteceksin ? —ö0— Ve elinj onun omuzuna koyarak ilâ ve etti: | — Zannetme ki bunu öğrenmekte bir fayda vehmediyorum. Hayır. Yal nız, buraya gelenler niçin geldikleri - ni bana söylemelidirler ki ben de ar- kadaşlarıma icabında cevap verebile - yim. Malüm a. Buradaki benim va» ziyetim, senin Konyadaki debdebene benzemez. Bu adamlar asker değil ih tilâleidir. Biri sordu mu söylemek Tü“ zımdır. Paşa bir iki öksürdü. Sonra: — Emredersiniz. — dedi — Hemen koynundan mektubu çıkar- dı, uzattı: — Buyurun. Karayazıcı serj bir hareketle kâğt- dı açtı, gözleri önlinde beliren satır» Tara hayretle ba Hüseyin paşaya avı yarıda birak» tıran mektupta bakınıZ neler yazılıy« dı: Karamandaki çiftliğinde ikamete memur sabık Rumeli Beylerbeyi Hacı Kasım paşa hazretlerine. “Biraderim, İşbu rik'amız vâsılı desti vezirane- Teri oldukta o malümunüz olsun kim cezanız affedilmiş ve Anadolu müfet-| tizliğine tayininiz suretiyle kadriniz Kara sorguçlu onun sesinj derhal tabiileşti. : Şimdi vezir ayağa kalkmış, KöR cibaşının üstüne yürümüştü! — Bire delirdin mi? Neye ba$ yorsun.. Bu olmaz dediğin nedir? © Herif, bir vezire değil, tepki BİLİ uşağa hitap ediyormuş gibi, İçi ret dolu bir sesle: — Ne midir? — diye bağırdı <” nin şu haydutlara iltica edişindife — Vay! Bre köpek! Sen mi akıl öğreteceksin? Ve elini kaldırıp, herifin su dehşetli bir şamar indirdi. indirdi | ma, herif de yumruğunu sıktığı 8! — Ya hak! — deyip — tam be nun üstüne indirmişti. Hemen ortalık karıştı. Aksakal” İ dan bir kısmı veziri tutup çekti bir kaç elebaşı ise herifi çökertip taklamıya başlamışlardı. Kara yazıcı biran uzaktan s6)” kaldı. Hiç şüphesiz bu işte hakir © Tan herifti, O, bir vezire hizmet tiği için yola çıkmış ve buraya ge 0 ti. Ve vezir denilen adamı her ş€7 3 yüksek görüyor, onun âsilere etmesin; bir türlü onuruna yedi! iylâ olunmuştur. Elyevm Konya ca -| Yordu. nibinde bulunan Hüseyin paşayı a « man yermeden katletmeniz padişahım fermanı iktızasındandır. Hüseyin pa- şa bir habisi pürfitne olmakla kendi- sinin bir hud'a tertibi suretiyle iza - lesi kabil olabilir zannmdayım.. Ke « sik kafası nezdimize İsal edildiği tak- dirde sahip olacağınız servet ve nail olacağınız şerefü şan hesapsızdır.. Mektup burada bitiyordu. Altında Şu imza vardı: “Sadrazam Mehmet Derrtiş,, Öyle değil mi ya? Az evvel üç * lu bir vezirin kapıcı başısıyım öğünürken şimdi köpekten dahs ter bir hale girmişti. Atının ön ikisi kara biri boz üç tane tuğ vezir Âsinin ayaklarımı o yalarsa daha ne beter olmak düşmezdi. (Bitmedi) | Et meselesi Daba altta da serh gibi, kalemle yazılmış bir haşiye Gözleri oraya değince güldü: — Bak bak! Bizi gene unutmamış! lar. Neler diyor bakalım? Karaya ei mel'ununa gelince bu cihetle dahi ehemmiyetle meşgul olmanız lüzım » dır. O husustaki mahrem O emir ve| kırmızı vardı, . Mezbaha resmi k üzerinden alına Et fatinde mezbaha resm tesirini mütalea eden alâkadaf | larca resmin kesilen hayvan b? şına değil, bayvanlarm sl üzerinden alınması ciheti müd fermanları Konyada Hüseyinin met- rukâtı arasından alırsınız. İşte hepsi bundan ibaretti, le anlaşılmıştı; vezir kellesini vie mak için atma atlayıp kaçmaktan baş ka bir çare bulamamıştı. Odada bulunanlar işe henliz akıl erdirememişlerdi. cı ancak mektubun haşiyesini yüksek sesle okumtuştu. Halbuki asiyede yazılan şeyler, paşanın ani seyahati: ni kat'iyyen izah etmiyordü. Maamafih Kara yazıcı onlar: fazla bekletmedi: — Arkadaşlar! — ded; — Buvün- den itibaren Müseyin paşaya © karşı kin götmiyeceğiz. Artık o da bizden dir. Ak sakallarla elebaşılar baslarını önlerine eğip sustular.. Ne bir itirez- da bulunmuşlar ne de sebep sormus- lardı. MademXi reis böyle demi reisin işine karışmak akıllarından bis le geçmezdi. Yalnız, Kara soguçluya (bir hal olmuştu. O bir türlü (gördüklerine inanamıyordu. Kara yaz'cının söz « lerini işitince hir iki dakika kadar ew. sakaldı. Şimdi herkes, ikişer ücer bir kenara çekilmişti, dereden tepeden konuşuyorlardı. Birden onun $ir de- li gibi avazı çıktığı kadar haykırdığı duyuldu: — Olmaaaz.. Olmaaz! Bu iş ol'naaz! Boş bulunanlar korkuyla yerlerir- den fırladılar, 0, elleriyle, kollarıyla garip ha « - reketler yapıyor, kuyruğu altına si. nek kaçmış bir katır gib; tepiniyor ve muttasıl haykırıyordu: — Olmaz! Olmaz!, Bu iş olamaz! Hüseyin paşa fena halde hiddet » lendi: — Bire Mehmet! — dedi — Bu ha- lin nedir? Çünkü Kara yazı-| | faa edildiği malümdur. Me 3 olarak öğrendiğimize göre b* *s€- lediye bu resmin kilo üzerind l alınmasına karar vermiştir. M&” | bahaya getirilen hayvanlar ilki” basküllerde tartılacak, resim sikletler üzerinden alınacaktır” Sükrü Kaya B. 4 Dahiliye vekili beyin Ap raya yarından sonra döne€ Ni "| anlaşılmaktadır, Darülbedayi Temsilleri Bugün akşam saat | sunta Beledi İl 21,30 da (| ŞehirTiyalro | im Ttşü m 21 lik musikili | komedi | | | Bestekâr İİİ stekârı: lr Hasan Ferit. Ul! Halk, talebe ve zabitan cesi. Altı yaşından aşağı olan ! cuklar tiyatroya kabul edilem' ler. >. Raşit Rıza Tiyat (Şehzadebaşında) Bu atsım 2140 da (8ir xodvil 3 perde — Nakleden ; ibn A. Nuri bey. Yarın akşam 21,30 da (” i mirhane Müdürü) dram 5 P İ Nakleden: Vedar Urfi bey. Şehzadebaşı & Ferah Sinemad8 Bu 'gece 9,30 da halk gecesi JENNA ediyor, duhuliye 20 kolnk 40 3 localar 175 kuruş Usküdar Hâle Sinema: (Kanlı usu) ilâveten: (Genç