e | Hem sağır hem dilsiz ! | Bir genç kız Sorbonda doktora imtihanını veriyor p Matmazel Suzan Lavo isminde arisli 28 yaşında bir genç kız, Sorbon Darülfünununda doktora Matmazel Suzan Lavo | tezini verecektir. Bunda hayret ecek bir şey yok, zira şimdiye kadar birçok genç kızlar bu im- tihanda o muvaffak olmuşlardır. Yalnız, Matmazel Suzan Lavo l z X #adan doğma hem sağır hem de dilsizdir, ve insanın hayretini Uyandıran bu cihettir. e Mamafi, tmazel Lavo sağır ve dilsiz | mektebinden işe başlamıştır ve ik bir sesle konuşa: | Kendisiyle görüşen İ ugün bilmektedir. Eskiden filozofmuş ! bir Fransız gazetecisine, Matma- zel Lavo şunları söylemiştir: — Ben, ailemin ısrarı ve takip ettiğim metot sayesinde okuma, yazma ve konuşmayı öğrenebil- dim. Esasen babam Darülfünun. da edebiyat profesörü, annem de bir lise müdiridir. Her ikisinin konuşurken dudak hareketlerine bakarak kelimelerin nasıl talâf- fuz edileceğini, insiyaki olarak değil, büyük bir ceht sarfederek ve bütün manasiyle kafamı,zeckâ- mi işleterek öğrendim. Sonra lise derslerini takip eltim ve bugün de Darülfünuna girmek | için Mari Leneru'le tiyatro eser- leri hakkındaki tezimi vereceğim. Kahraman olarak Mari Leneru'yü intihap edişimin de sebebi onun on dört yaşında hem sağır hem | de dilsiz oluşu, buna rağmen Komedi Fransezle başka tiyatro- larda oynanan birçok eserler yazmış olmasıdır. Matmazel Lavo'nun hocaların- dan profesör Gaif, onun fevka- lâde ahenktar bir üslubu oldu- gunu, bu genç ahenginin şayanı hayret or su- | rette inkişaf etmiş bulunduğunu ilâve etmiştir. —— - Birkadının kocasından ayrılmak için bulduğu sebebe bakın! bir çok sebepler vardır. Fakat rk Şikagolu madam Jon Bresterin i Kötasından ayrılmak için buldu- | Bu sebep, muhakkak ki dünyada kimsenin aklına ne gelmiş, nede ei Madam Brester, son günlerde #rtık canlı insanların fotoğraf- larını çekmekten bıkan Mister lak, isminde bir fotoğrafçıyla mıştır, Fotoğrafçı ruhların, İotoğraflarını çıkarmakla omeş- Suldür ve insanların tenasuh na- iyesi mucibince bir kaç yüz se- De evvel hangi (şekillerde ve şahsiyet olarak Odün- mevcut bulunmuşlarsa, o- Amerika Bir karı kocanın ayrılması için i Harvard darülfünunu i —7— ğ Harvard darülfümünu o Amerika - n en eski ve en büyük darlilfünu - Wdür, Amerikanın ilim merkezi © - (Ri milyonluk o Bostan | şehrini embiriç) ten ayıran Çarls nehrinin İ Korarmda ve Kembiriçte büyük bir luni halinde yayılmıştır. | Ç Birinci makalemde £ de yazdığım #İbi bu darülfünunun tesisatının kıy- den (240) milyon liradır. Yüz eili- » fazla mektep binasıyla yüzlerce Tüp ör, maallim ikametgâhları, ku- ler bu kolonide yalnız bu miles - gele alâkadar yirmi bin kişiyi ya ez | te Ard'm hususiyeti, Post Gradna- i ma, len ve darülfünunu ikmal et - i profesörler, Alimler ve üstat ve İ Pe derecelerini almak istiyenler “yg edilen Ali derslerdir. Bu| | Binip ©» dolayı, Harvard'ın talebesi tmdn ete otuz ilâ altmış yas Ha erdir, R be Ardın kendi şubelerine tale tiği yz damak İçin tesis ve idame ef- arvard kollej; vardır. Bura» 8, pomea ul talebeyle doludur. Bundan Uİ?m ve fünunu âliye mektebi, tedrig emma ilâhiyat o mektebi, tehi, leri mektebi, mimari mek Mekteb sek mimarlığı (Parkçılık) biye Mektebi, İr plâncılığı mektebi, teb. dişçi mektebi, mü - Darülfünunları ve nasıl çalışırlar nun da fotoğrafını çekebilece- ğini iddia etmektedir. Bpirtizme itikadı olan Bester Mister Blaktan, ruhunun bundan evvel dünyada hangi vücutta bulunduğu sormuş, bunun birde fotoğrafını çekmesini rica etmiş- tir. Mister Blak, bir kaç tec- rübeden sonra, nihayet, fotoğraf camının üstüne, Madam Bresterin resminin yanına sivri sakallı bir erkek resmi çekmiye muvaffak olmuş ve kendisinin 17 inci asır- da yaşıyan Nikeforis isminde bir filezof olduğunu madama bildir- miştir. Madam Brester, kendi ruhu- nun filezof ruhu olduğunu öğ- niçin ? kızda mus'ki | Ekmek parası arar- ken milyonlar | getirir Londrada seyyar (satıcılıkla meşgul olan ve madenleri par- latan maddeleri satarak ailesinin | maişetini kazanan mister G. Mil- ton birdenbire taliin en büyük cilvelerinden biriyle karşılaşmış ve birdenbire zenginliğe doğru adım atmıştır. Mister Miltonun kızlarından Vera bir müddet mukaddem Nevyorka giderek orada kendi- ! sine iş aramıya koyulmuştu. Mis Vera bir aralık maişetini temin etmek için çok zahmetli işlerle meşgul olmuş, fakat kısa bir müddet evvel meşhur Ziegfild müessesesi tarafından görülerek beğenilmiş ve derhal kendisine bir iş verilmiştir. Mis Vera Çok geçmeden Mis Yera mü- essesenin en belli başlı artistle- rinden biri olduktan başkü Nev- yorkun.en güzel kadınları ara- sında vazıyet almış ve bu suret- le bütün ailesini de zaruretten kurtarmıştır. renince, artık adi bir tüccar 0- lan kocasiyle yaşamayı kendine lâyık görememiş ve ondan ay- rılmıya karar vermiştir. İşte bu sebepten karı koca, Şikago mahkemesine düşmüş- lerdir. Mahkeme, bu meselede mütereddit kaldığı için bir kaç alimi davet etmiş ve vaziyeti onların tetkiklerine (bırakmıştır, Bakalım netice ne olacak? yetiştirmek arzuları Üzerine ve onla” rın parasıyla ve Lowell'in büyük me- saisiyle vücuda gelmiş o yüksek bir müessesedir. Vaydener kütüphanesi, Ceferson (fizik Tâboratvarı, (Malnin dis mektebi, hayvanat bahçesi, Ar- mold ağaç koruluğu, Vaydener kü- tüphanesi, darülfünun müzesi muka yeseli hayvanat müzesi, (Amerikan sarı atika ve Etnolojisi için Pibodi müzesi, nebatat bahçesi, Alman mü. zesi ibrani müzesi ve heyet ra. sathanesi mevcuttur, Bu müesseselerin hepsi de büyük bir maziye malik ve ilim ve femme, e debiyat ve hukuka mühim hizmetler ifa etmişlerdir. Bilhassa müzeler yalnız Amerika. nm değil belki dünyanın en mühim eserlerindendir. Bugün bu büyük teşkilâtı idare eden baş A. Lawren. ce Lawelflir, Darülfünunlular yir. mi iki senedir müdiri umumi vazi fesini yapan ve bu gün yetmiş beş Ya- şında olan bu ihtiyarın, daha bir çek seneler bu vazifede kalacağımı ümit ediyorlar. Mühim bir atlet olan bu ihtiyar, talebeliği zamanında 1575 te bir millik yarış müsabakasmda bi. rincj gelmiştir. Yazn sayfiyesinde, ağaç kesmekle ve yüzmekle sıhhatini muhafaza (etmektedir. & Yatı ve o- tomobil idaresinde mahirdir. Har - vrad'ın en esaslı inkisafı LawelVin zamanmda vücut bulmuştur. Bilhassa Harvard 4li ticaret mek- tebi, Morgan, Beyker, Vanterhilet gibi milyonerlerin pek ziyade inki- şaf eden Amerikan baoka ve ticaret sahaları için müktedir iş adamları, rod) kimya (lâboratvarı, cağrafya binası, biyoloji enstitüsü, yeni !lar- vard profesörler kulübü, kendi 72- manmda vücut bulmuştur. Harvard kollejinde tahsil sistemi, bir sahada ihtisas etmek üzere beş kur olmak ve buna ilâveten, ta» rih veya hükümet idaresi, felsefe veya riyaziyeden diğer kurlar, İn. giliz edebiyatı, fenden bir kur almak üçüncü smuıf nihayetinde (Fransızca ve Almancadan imtihan geçirmek « ten erekküp *der, Bu suretle talebe nin tahsil sahası büyüdülmüş ve sis- tematik bir tahsil temin edilmiş olur, Harvard'ın teşkilâtı, on dört bü- yük şubeye ayrılmıştır. Her şubenin bir reisi vardır. Bü şubeler sırasıy- Ja şunlardır; 1 — İbrani lisanı ve tarihi, Eski lisamlar: (Hint, Çin, Yunan ve Lâtin Tisanları) 3 — Yenj lisanlar (ngilizce, Alman lisan ve edebiyatı, Fransız, İtalayn ve İspanyol lisan ve edebiyatı, mukayeseli edebiyat). 1 — Güzel sanatlar. 5 — Musiki. 6 — Riyaziye. 7 — Fizik ve mühendis. ik #imleri, $ — Kimya. 9 — Büyolo ji ( Nebatat, hayvanat, O fizyoloji) 10 — Jeoloji (Jeoloji ve coğrafya, mi- neraloji ve petrografi). 1 — Tarih, hükümet ve iktısadiyat, 12 — Antre. poloji. 13 — Felsefe, 14 — Tıbbügilim- ler. Bu şubelerin yalnız bir kaçında o- 2 Tali isterse.. 5-- VAKTT 11 Kânunusani 193 2mm Kıyamet Ne Zaman Kopacak! Bir İngiliz âlimine göre: tam bir milyar sene sonra Sir Arsur Edington İngiltere- nin en meşhur âlimlerinden biri- dir. Kendisi birkaç gün evvel İngilterenin Fizik cemiyetinde açılma konferansın irat ederek dünyanın ne zaman duracağını mevzuu bahsetmiş ve bütün Lon- dra gazeteleri tarafından ehem- miyetle talâkki olunan beyanat- ta bulunmuştur. Ingiliz âlimine göre arz küre- si, bir milyar sene sonra mühim bir macera geçirecektir. Dünya- daki her şey, insan, hayvan, atom ve saire hepsi küçülmiye başlıya- cak, seneler kısalacak, her şey küçüldükçe ve kısaldıkça hâre- ketler sürat kespedecek, küçüle küçüle, ve sürat kespede ede ortalık küçük bir zetre haline gelecek ve ondan sonra her şey yok olacak. Sir Edington bu lâvhayi tasvir etmeden evvel maddi dünyanın bir sabun köpüğü gibi kabara- cağını, bu kabarmanın uzun müddet devam ettiğini ve dünya kutrunun bu yüzden iki misline vardığını anlatmıştır. Arz üzerin- de kayaların teşekkülünden iti- baren dünya kutru bu dereceye varmış bulunuyor. Bugün elde bulunan teleskop- larla yapılan tetkiklere göre fe- zada sayısız adalar vardır. Bun- lar sahabiyelerdir. Bu adaların her biri bir sürü yıldızlarla do- ludur. Bunlar birbirlerinden o kadar uzaktır ki bir adadan diğer ada- ya varmak-için ziya, bir milyon sene seyahat ediyor. Asıl en mübim mesele, bu yıldızların gün geçtikçe uzaklaş- makta olmalarıdır. Bunları takip ederek görebilmek için her 1,300,000,000 teleskoplarımızın kuvvetini iki misline çıkarmak lâzımdır. Bu itibarla bugünkü beyetşinaslar teleskoplarını ye- nilemek hususunda fazla telâş göstermelidirler. Gerçi bir âlim, kâinatı anla- mamız ve ondan anlamak iste- diğimiz her şeyi anlamak için önümüzde milyarlarca sene bu- lunduğunu söylüyorsada sehabi- yeleri kaçırmamak için biraz acele etmiye mecburuz, Profesör beyanatının sonunda demiştir ki; “Çünkü benim hesap ve tâh- minime göre küremizin ömrü bir milyar seneden fazla değildir. Suriyede şiddetli arbedeler devam ediyor Kudüsten (Şikago Tribün) ga- zetesine verilen omalümata göre Suriyede tatbik olunan şiddetli sansür Suriye intihabatına ait havadisin dışarı sızmasına mani olmaktadır. Şamla sair . şehirler arasındaki telefon muhaberatı kesilmiş, kesilmiyen hâtlar vası- tasıyla harice malümüt sızmama- sı için tedbirler alınmıştır. Buna rağmen Suriye milliyet- perverleri umumi bir “grev'tav- siye etmektedirler, Bunun sebe- bi fevkalâde komserin Halepte vukubulan müntehibisani intiha- batını feshe razı © olmamasıdır. Halbu ki Şam, Hama, ve Du- mardaki ayni intihabat fesh olun- muş ve yeniden yapılmıştır. Halepte yeniden bir takım ar- bedeler vukubulmuş ve bu ar“ bedeler esnasında altı kişi mak- İ tul düşmüş ve 30 kişi yaralan- mıştır. Arbedeler, Milliyetperver« lerle Cümhuriyetçiler (arasında vuku buluyor. kutulan derslerden bahsedeceğim. Riyaziyede hendesei külliye, hen desti resmiye, tamami tefazüli, mihanik, istatistik usulleri, yeni hendese Omehadisi, mekân, zaman ve relânyonye (o mundelât nazariyatı, tabiler, nazariyesi, hakiki mütehavvil letin tabileri, variyasyon tefazüli ve tamamisi, dinamik, ponnansyel tabile rin mazariyesj ve Jâplas muadelesi, hararetin tahlili nazariyesi ve alis tiki tebeddülât mesaili, riyazi fizi - gin parsiyel tefafuli (omuadeleleri, tablür ve dirişle serileri, kovantom nazariyatmm riyazi sulleri, tefa zuli Ohendese, sitoz hendese, ye ni cebir, adetler nazariyesi mütema- ni cebir, adetler mazariyeti mütemt di gruplar nazariyesi, tabilerin nor- mal şuaabatı, postalen mazariyatı, foribe (serileri ve diğer hususi kur. lar. Tarih ve hükümet © ve iktısadiyat şubesinde, Avrupa tarihi, büyük de ğişmelere sebep olan âlimler, cephe. de kültür renesansş, Roma tarihi, Yunan tarihi, ve bunların hususi bir çok muhipleri, okurunu vusta tari « hinin ayrı ayrı bir çok (o safhaları, asri hazır tarihi, Amerikan tarihi, iktısadiyat tarihi, yeni hükümet ve siyaset nazariyeleri beynelmilel mü- nasebet ve hukuk, iktısat esasları ve şuabatı, iktisat nazariyatı ve w sulleri, iktisat tarihi, tatbiki ikö- sat ve istatistikler hakkında iki yilze yakın ayrı ayrı kur vermektedir. Harvard tıp ve dişçi mektebi, €n büyük binadan teerkküp eder ve baş. b başma bir müessesedir. Harvard m diğer şuaabatı gibi büyük şöhreti vardır. Burada dabir çok hususi etütler yapılmaktadır. Hulâsa: Uhdesine (Otevdi edilen veznifi, yeni dünyaya karşı büyük bir mes'uliyetle taşıyan bu büyük müs €sseseden teşkilât, çalışma sistemles ri ve daha bir çok noktalarda istifa» de edeceğiz. Senelerin hatta asırlar rın mahsulü kıymetli usuller vardır, Son yedi makalemde yeni dünya. yı bugünkü hale getirmekte obüyük âmil olan Amerikan darülfünun!a « rından bahsettim. Dünyanm mukad- deratmı tayin hususunda genç bu mü esseselerin büyük bir hissesi olacak» tır. Amerikada Omüfusun yüzde bi: ri darülfünün tahsili görüyor. Bizde nüfusumuzun dört binde biri yüksek tahsil görüyor. Bunu hiç olmazsa binde bire indirmek yani on dört bin âli tahsil talebemiz olmasın temenni ederim, Hepimizin üstünde titrediği darül fünunumuz hatta darülfünunlarımız. hakkında büyük inkılâbrmızm bir kıs mı olarak yapılacak yenilikler ve ka» bili tatbik olabilecek tedbirler hakknı da da görüşlerimi zamanı gelince memnuniyetle yazacağım. Bizden dey âsa adımlarla daima ayrılan yüksek ilim ve fen cereyanlarına bizi yetiş» tirmek için bize büyük inkılâplar ya. pan büyüklerimizin her şeyi yapa . caklarına ve bizim de o kadar çalış mak arzusunda bulunduğumuza ensi» nim. Mühendis: Hasan Halet