2 Ocak 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

2 Ocak 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

> â Dünkü maçların neticeleri sre Artık yirmi sene evvelki oyun tarzını birakmamız lâzımdır FutboPde muvaffakıyet sırları yoktur, Fut- bol binlerce seyircinin önünde oynanır Dün karşılaşan Süleymaniye — Beykoz takımları bir ars Dün Taksim stadmda (ik ve şilt maçlarına devam edilmiş, altin orduy- Ja Eyüp, Kasımpaşayla Hilâl lik, Bes şiktaşla Beylerbeyi, Süleymaniyeyle Beykoz da şilt için karşılaşmışlardır. Altmorduyla Eyüp birer sayıy Ey yıyla berabere kaldılar, Kasrmpaşa — Hi. Jâli iki sayıyla yendi. Bundan sonraki iki maç oldukça hararetli geçti, Beşiktaşın rakibini bol bir sayı farkıyla yenmesi bekleni- liyordu. Fakat Beşiktaş takımı umu. miyet itibarile bozuk ve ahenksiz bir maç yaptı ve yılmadan canla (başla oynıyan genç rakibini ancak sıfera kar $ı 5 sayıyla yendi. Süleymaniye — Beykoz maçına ge- Mite. Dünkü © karşılaşmalarında iki taraf da tam bir müsavat ve müyazene gösterdiler. Yalnız Süleymaniye bir akındaki fırsatı kaçırmadığı için kas| zandı, Ve maç bu meticeyle bitti, Bilhassa bu sonuncu maç dolayısis! le bir kaç noktayı işaret etmeden geç- mek İstemiyoruz. Dün gördüğümüz Süleymaniye, Beykoz takımları fert itibarile futbolü hazmetmiş, futbolü istiyerek oyniyan gençlerden mürek - kepti, Bunun içindir ki maçta hayre “e değer bir sürat, bir nefes kabiliyes ti görülüyordu. Fakat bütün bu arzu Ya ve İsteğe rağmen ne yazık ki oyna- man futbol tam yirmi sene evvelki fut- boldü. Topu ayağma alan oyuncı Izmirde çıkan iü, a ii Sabatây Müslüman Müthiş şeyler Yapan bir Makina adam! “Makina adamlar,, Amerikada günden güne rağbet görmekte- dirler. Pek yakında Nevyorkta büyük bir “ Makina adamlar,, sergisi açılacaktır. “Nord Industriel,, mecmuası bunlardan birisi bak- kında şu izahatı veriyor: Bu makina adamı mühendis Vitman yapmıştır ve ismi “Okül- tüs,, dür, Bu madeni zat gayet hızlı koşar, zira 60 beygir kuv- İ vetinde bir motörle işler. Gayet nefessiz kalıncıyâ kadar topla beraber! koşuyor, kendisile beraber tabii di- ğer arkadaşları da koştuğu için hepsi birden lüzumsuz yere yoruluyorlardı. Vuruşlarda da başka bir hal vardı. Evvelâ hedef yoktu. Sonra topu müm kün mertebe uzağa atmak ve lüzumsuz yere bütün kuvvetini vuruşa kullan -| mak hevesi bütün maça hâkim oluyor. du. Halbuki bu gençler biraz teknik üzerinde dursalar, biraz bunun için çalışsalar bir buçuk saatlik bir didine menin daha çok iy; neticeler verdiği. ni göreceklerdi. Bu mesele muhakkak bir antrenör. Je beraber çalışmak meselesi de değil dir. Futbolde mutafafkşyet sırları yoktur. Binlerce kişinin önünde mu vaffak olan ve kazanan bir takım bin- lerce kişiye bu işin bütün sırtını öğ- tetmiş ve'açımış değildir. Biraz irâde, biraz azim memlekette bir kaç sene içinde bir kaç Fenerbahçe, hir kaç Ga. talasaray ve Beşiktaş yaratabilir. Çün! kü o kadar kuvvetli, o kadar spor ruhunu ve kabiliyetini taşıyan genç- lerimiz var, A.S . * Güreş müsabakası Yenigün refikimiz tarafindan tertip edilen güreş müsabakaları dün icra edilmişti; mag py Mesih.. | Ayyy Yazan : Ömer Rıza lığa döndü, bu allahın emridir !,, — e Sabataym bu sükütun-! derek ona kulağını gös tattı, Padişah bir mesi, er y li oklar attıra ») endisi mesihse Pu okların bi. Ti de ona isabet etmez ye padişah der. hal ona itaat ederdi. Fakat kl il ma isabet edecek olursa, ee ai Me olacağını bir kimse m Sabık yahudi hekim başının bı Sözleri Sabatayı derinden düşündü, a e Mesih, âciz, bitap ve bitkinği, Yimo onun bu halini anladı ve Ee - ke esihliği de, her seyi de feğa. e ade olduğunu gördü. Primo Sa. ii vücudu izale edileceğinden ii fakat yahudiler arasında me- pi Priz tehlikeye uğramasm - ei Galli ve onu kurtarmak isti. vaya na göre, Sabatay mesihliği. Dan: g lemiyecekse ölmeliydi. > areketi onun ölümün. # ade ederdi. Onan için rlmo, Sabatayı o ölmek fileri e! kei yanaştırmak için ouğraşl. Fa; muvaffak olamadı. Sabatay, da | vası uğurunda ölmek istemiyor ve ö- lüm endişesi karşısında onün bülün davalar: eriyordu. Sâbütay yaşamak mukabilinde, mesihlikten feragate he» men hazırdı, Bir gün hekim başı ona etti; — Bana bak hemşeri, sen bu işten vaz geç, bütün mazinden töbe ef ve gel islâmiyete gir! Bu suretle kurtu» İursun! Dedi. Sabatay, zaten her şeyi fedaya ra- zıydı. Gerçi dinini terketmek ve baş.! ka bir dine girmek onu biraz düşün- dürmüş, tereddüde sevketmiş, bilhas- sa Primonun müdahalesi onu alıkoy- muş, fakat hekim tavsıyesi onun kafasına işlemişti. Çünkü he -| kim başı, ona meselenin sırf gösteriş! ve merasim meselesi olduğunu anlat. mıştır. Hekim bhaşınm tavsiye ettiği şekil de ölmektense müslüman olmak ev | velâydı. Sabatay buna karar vermiş ve hes kimin ilik ziyaretinde ona kararımı bil dirmişti. Sabatayın arkadaşları ona yalvarıyor ve'dininden erkmamak için niyaz ediyor, sitem ediyor, ona lânet nasihat iyi hesaplanmış bir makina, bu müthiş adamın daima ayakta müvazenesini kaybetmeden dur- masını temin etmektedir. “Okül- tüs,, ön ayakları küçük birer tank gibidir ve zincirle yürür, Kollârı, bir fili öldürecek kuv- vette ve iri çelik parçalarından, elleri, kauçuk tokmaktandır. Mühendis, “Okültüs,,e radyo'y- la emirler vermektedir. Bu rad- yo makinası bir otomobildedir vs etomobilini, demir dan İ iki üç kilometre uzakta bulun- durmak şartiyla, kendisine, kapı- ları kırdırtmak, bombalar attır- mak ve adam kaldırtmak, mü- hendis için kabildir ve onu da- ima bir teleskopla gözü önünde tutmaktadır. İngiliz gazeteleri Abbas Hilmi Pş.nın —— e Istanbul halkı sene başı gecesini, yeni bir yılın istikbali neşvesi ve piyangodan çıkacak bir milyonun hayaliyle geçirdi Sene başı gecesi bir milyon... Çıkıyor diye, Istanbul ve Beyoğ- lu caddelerine hemen hemen bir milyon halk dökülmüştü. Vakıa Istanbulun bütün nüfusu bu sa- yıyı doldurmuyorsa da, gezmeye | çıkanların caddelerde yaptıkları voltayı, eğer birisi bir yere otu- rup saysaydı, muhakkak: Önümden bir milyon balk geçti, derdi, Sene başı, milli bayramlar ve bu gibi gecelerde daima cadde- lere, Beyoğluna ve eğlence yer- lerine çıkan bir sınıf halk vardır ki, bunlar: — Bakalım, herkes nasıl eğ- leniyor ? Diye çıkarlar Ve gene bu gecelerde, asıl eğlenmek istiyen- ler de hususi mabfellerde, evler- de eğlendikleri için, birinciler sabahlara kadar “nasıl eğleni- aleyhinde! Sabık Mısır hidivi Suriye tahtını ele geçirmek için uğraşıyor, diyorlar Ingiliz gazeteleri son zaman- « larda Mısırın sabık Hidivi Ab- | bas Hilmi paşa aleyhinde şid detli neşriyatta bulunmıya baş“ ladılar. Deyli Telgraf gazetesinir Hidiv için yazdıklarını bir kaç güm evvelki sayılarımızdan birin de © iktibas © ve * neşretmiştik Deyli Herald gazetesinin diple-' mat muhabiri de şunları yağ yor: a Mısır hükümetiyle barışarak senevi otuz bin Misir lirası irat temin eden sabık Hidiv Abbas, i Hilmi paşa, bir aralık “Avrupa- nın en fena adamı, unvanını kazanmıştır. Bir kaç ay evvel Londraya gelen Abbas Hilmi firi fakat Sabalây aldırış ei yordu. Çünkü yaşamak istiyordu. Yaşamak fikri onda her şeye gale- be çaldıktan sonra-Sabatay arkadaş. Jarmı iknaa da başladı. Kendisi müs- Iüman olursa, yahudiler de takibat « tan kurtulurlardı. Hem onun bu ha reketinde hiç bir şey yoktu. Koskoca Musa hayatımın bir devrini Firaun»| lerin saraylarmda geçirmemiş miydi? Ve onların dinleri İçinde yaşamamış mıydı? Onun için kendisi de bir müd» det için zamane Firaunlarının sara - yda yaşıyacık ( Natan) m kendis sine Musanın asasını getirmesini bek» Jiyseekti, Ondan #onra mesele yok - tu. Çünkü bu asayla Musanın bütün mucizeleri yapılabilecekti. Sabatay yanındeki yahudileri sus. turacak delâili bulmuştu. Onun için kendisi derhal şu beyannameyi kale! me aldi: “Sabatay Sevk, müslümanlığa dör. dü. Bu Allahm emridir. Onun müs» Vimanlığa girmesinin derin ve kutsi bir manası vardır, Mes'h sıfatıyla insan ları günahtan kurtaracak zat, her di- ne girmek mecburiyelindedir. Her şey zaruridir. Her $€y Anlaşlacaktır. Sakın imamını kaybetmeyiniz... Hekim başı, dördüncü Mehmede,! Sabataym müslüman olacağını anlat. mış ve 1666 senesinin 16 eylül günü Sabatayım müslümüenliğm ilân etme si için takarrür etmişti, Sabatay, o gün huzuru şahaneye kabul olunduğu anda haşındaki ya » hudi serpuşunu kendi eliyle çıkararak atmış ve başına bir sark koymuştu. a Abbas Hilmi Pş. mi kabulde oluyordu. Padişah (Sabatay Sevi) nin bun dan böyle Mehmet efendi namile fas nmmasını emretmiş ve ona sarayda bir memuriyet de vermişti, Mehmet efendi saray kapıcıları arasında mev» ki alacaktı. Mehmet efendi, yeni bir kadmla evlenmiş ve eski karısı Sara- yı da müslüman yaparak ona (Fat. ma) İsmini vermişti, Sabatay islâmiyete girdiğini ilân ettikten sonra İzmirdeki kardeşlerine şu mektubu yazdı: “Artık benden bir şey beklemeyi - İ niz. Çünkü Allah benim İsmaili olu! İ mame diledi. Allah emretii, Ve bu iş oldu. —13 (Mesih) in mesihliğe, yahudili- ğe, dinine ihaneti, her tarafta sürat- i le yayıldı ve bütün yahudilik . âlemi hayrete düştü. Sabatayın taraftarla- rmdan bir çokları onun yaptığı gibi yapmışlar se müslüman o olmuşlardı. Bunlara göre vâzife, mesihj takip ef- | mekten ibaretti. Fakat hadise hariçte başka — türlü telâkki olunuyor ve Sabatay düşman»! larımın birtakım tasniai Ofarzo lunuyordu. Bir çok yahudilere gör? müslüman olan ve adı Mehmet efendi olan adam Sabatay değildi, çünkü Sa batay daha evvel semaya (yükselmiş ve kurtulmuştu. Çok geçmeden hakikat öğrenilmiş, Sabatayın her şeyi feda ederek saray. da memuriyet aldığı, hayatından çok memnun olduğu anlaşılmış, ve herkesi ondan ümidini kesmişti, sibakıağye içi demi bazır bulunmuş- geri almıya Kendisi bu suretle islâmiyete girmiş) 5 — VAIKT 2 Kânunusani 19372 Istanbulda yılbaşı gecesi nasıl geçti T yorlar,, diye adam arıyarak, cad- deleri doldurmaktan başka bir- şey yapmazlar. Ve işte bu gecelere, bayram geceleri derler Wi Senebaşı gecesi bu zamana kadar hiç görül memiş derecede kalabalıktı, Fakat eğlence yerleri, yani, pa- ra sarfedilecek yerler, geçen se- nelere nisbetle boştu. Pek tabii buranın bunda dahli vardı, Maa- mafib, birçok kimseler lokanta ve barların. kapılarını aşındırı (Liltfen sayfayı çeviriniz) Istanbul , tu. Fakat bu zat bir aralık İngil- terenin Şarktaki en büyük du$- manıydı, Abbas paşa 1914 te Ingiltere kralınm düşmanlariyle - teşriki mesai ettiğinden hal'olunmüş ve bütün emlâki müsadere edilmişti. Fakat geçenlerde Lozan şehrins de imzalanan bir mükavelena- meyle Abbas Hilmi paşa, Mısıra girmemek şartıyla senede Otuz bin Misir lirası almıya başlamiş- tır. Onun bugünlerde duşman- lığımn hedefi, İngiltere değil Fransadır. Abbas < Hilmi paşa bu sırada yeni bir taht elde et- mek ve Suriye tahtma çıkmak istiyor. Abbas Hilmi paşa, taraftar- arından birkaç zatı toplıyarak Suriyelileri kâzanmayı istihdaf ediyor. Abbas Hilmi : paşanın İngilte- reye düşmanlığı onun, Mısır tah- tnâ oturmasıyla tezahür etti, Çünkü, Abbas. Hilmi paşa, yeni Mısırı inşa eden'Lort Kremele ihtilâf halindeydi. Sabık Hidiv, bir defada Lort Kiçneri otenkit etmiş ve ona, Mısır ordusunun bu derece aciz olması son derece ayıptır.,, de- Mba üzerine Lort Kiçner is- tifasını vermis fakat istifasını icbar edilmişti. “Buna rağmen bir sene sonra E- dirne hahamları Sahataym namma bir tamim uydurarak omun nedamet etti ğini, onun Abraham Jakini ve Natan tarafından aldatıldığını ilân etmişler, fakat bu teşebbüs de bir netice verme miş ve her taraftaki yahudiler mesi « hlik davasından feragat ederek eski vazıyetlerine dönmiye bâkmışlardı. İs» tanbul hahamları İzmir hahamlarına yazdıkları bir mektupta “Hâlâ bir ta- kım adamlar, hükümdarımız hayat » tadır diyerek, onü dualar etmekte ve onu taziz eylemektedir. Fakat bili « yorsunuz ki, bu işte felâkete uğradık. Rica ederiz, bu işten vâzgeçiniz. Çün- kü gittiğimiz yol doğru değildir. Yahudiler Sabataydan kolaylıkla yazgeçemediler. Çünkü ortada Saba. tayhık vardı. Ve onun ruhu yahudilere hâkimdi. Bu sırada Sabatay sarayda huzur içinde yaşıyor ve yâhudilerle (temas etmiyordu. Bununla beraber Saba - tay Jeh ve aleyhine söylenen sözler « den habersiz değildi. Sonra kendisi islâmiyete girmekle beraber ona pek fazla itimat edilmiyordu. Mehmet efen di, dikkatle tarassut olunuyor, sonra ona yeniden din dersler; verilmesine ehemmiyet veriliyordu, Mehmet efn- di kur'am ezberlemiye çalışıyordu. Sabatayın isminden istifade etmek” ve yahudiler arasında başlıyan hares keti idame etmek istiyenler (o ortaya Refail Sabatay namında birini atmış» lâr, bu adam Avrupada dolağmiş, fa kat pek de muvaffak olamamıştı, (Bitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: