EÇ ——VAKI 20 Künumevvel 1931— < — Mensucat fabrikasında amele tekrar işe başladı Defterdar mensucat fabrikasınin iplik kısmında çalışan ame- le ile fabrika idaresi arasında, son tahdit kararı üzerine istih. sealâtı arttırmak maksadile fabri kaya alınan ve ustaların yanıra verilen yeni çı raklar yüzünde ı çıkan bir ihtilâ". tan dolayı otuz kadar ameleni» fabrikayı © teri, ettikleri ve tek rar işe baş'amal: icin amelenin ye ni alınan çırak lara verilmek ü. zere osta ve kalfalardan kesile- cek paradan vazgeçilmesini fab- rika idaresindn istedikleri yazıl- mişti, Fabrika idaresi bir kısım &meledin bu suretle işlerini bı- râkıp gitmeleri üzerine hasıl olan vaziyet karşısında istihsa- | İâtı sekteye uğratmamak için bir taraftan hariçten yeni amele tedarik etmekle beraber diğer taraftan da isteyenlerin tekrar fabrikaya dönebileceklerini işi bırakmış olan ameleye bildirmiş- tir. Hariçten tedarik ettiği ame- le ile fabrikanın kadrosunun ta- mamlandığını gören amele dün Belediyede : Seyrüsefer işleri tan- zim edilecek Be'cdiye, seyrüsefer işlerini tanzim ve tadile karar vermiştir. Geçen sene belediye zabıtası Memurları kaymakamlıklar emri- ne verilmiş, polis altıncı şube yalnız belediye zabıtasının idari işlerile meşgul olarak bırakılmış- tı. Bu usulün belediye işlerinin lâyıkile görülmesi ve belediye zabıtası talimatozmesinin iyi şe- kilde tatbiki için mahzurlu oldu. ğu anlaşılmıştır. 932 bütçesinin tatbika Okonmasından itibaren kaymakamlıklara dağıtılmış olan belediye zabıtası memurları tek- rar Gıncı şube müdürlüğü emri- ne verilecek ve G:ncı şubenin teşkilâtile müdürlüğün vazife ve | salâhiyetleri genişletilecektir. itfaiye levazımı alnıyor İtfaiyenin asri şekilde. teçhi- zime müteallık siparişlerin 932 | bütçesile yapılmasına karar ve- | rildiğini evvelce yazmıştık. yalaız itfaiyeye süratle lüzumu olan iki ararozla motopomp ve sair bazı alât ve edevatın bu ay başı alınması kararlaşlırılmıştır. Lokantslarda temizlik ieftişleri! Lokantaların yemeshane ve bulaşıkhanelerile bamamların ça- maşırhanelerinde vesair emsali müesesselerde temizlikle alâka- dar olması icap eden kısımların sık sık. fakat muayyen olınayan zamanlarda teftişleri hakkında kaymakamarı evi» verilmiştir. —a Benzin yüklü bir salapurya yanıyor Rouen. 19 (A.A.) — Bir sa- lapuryaya 600.000 iitre benzin tabmil edildiği sırada tutuşmuş- tur, Bundan mütehassii infhlâk neticesinde tayfadan biri ölmüş- tür. İtfaiye efradı, son derece gayret sarfederek benzin verilen boruları kesmeğe ve tutuşmuş olan tahta iskeleleri denize dü- şürüp batırmağa muvaffak ol- muşlardır. Tablis ameliyesi esnasında it- faiye efradından biri ile iki tay- fa birdenbire alevler içinde kal- mışlar ve alelâcele kendilerini denize atmak suretile kurtulmuş. Fabrika binasının hariçten görünüşü —c<b>——— “mii i lar işile meşgul olacağım. İ olduğu ehemmiyeti vermektedir. ! Biz de kendi sahamızda bu yol i san,, tertip edilmiştir. Mezunla- i rın ve diğer davetlilerin samimi sabah fabrikaya müracaat ederek teklif ettikleri şarttan vazgeç- tiklerini bildirmişler ve işe alın- malarım istemişlerdir. Bu müracaat üzerine fabrika idaresi de bunlardan yalnız üçü müstessa olmak üzere diğerleri- | bi fabrikaya almıştır. İşe alın- mıyanların idarece bu meselede müşevvik ooldukları (o zannedil- mektedir. oMaamafih © fabrika idaresi bugibi hallerden vazgeç- tikleri takdirde ileride bunla- rında tekrar fabrikaya alınabi- leceklerini kendilerine tebliğ et- miştir. Birkaç gönden beri de- vam eden hadisede bu suretle bitmiştir. Inhisarlarda Ucuz sigaralar yakında çıkartılacsk Perşembe günü ankaradan ge- | len tütün inhisarı umum müdürü Behçet'B, dün inhisar idaresine gelerek meşgul olmuş, öğleden | sonra toplanan encümeninin icti- riyaset etmiştir. Behçet bey dün bir. muharri- rimizs demiştir ki — İnhisarların tevhidi meselesi hakkında hiç bir malümatım yok- tur, Ben Ankaraya sırf kaçakcı- hık meselesile meşgul olmak ve bükümete izahat vermek üzere gitmiştim, Orada hükümete arzu edilen noktalar hakkında esaslı ma'ümat verdim. Burada idareye ait işlerle ve bilhassa yeniden piyasaya çıkarılacak ucuz sigara- Hükümet kaçakcılık işine lâyık üzerinde her türlü tedbiri alarak çalışacağız. Bu akşamki “Te dansan,, Erenköy kız İsesi mezunları cemiyeti tarafından bir “tedan- ve nezih bir mubhitte hoş bir kaç saat geçrmelerini temin gayesile tertip olunan bu müsa- merenin fevkalâde mükemmel olacağı anlasılmaktadı. “Te dansan,, Bu akşam saat on yediden yirmi bire kadar ,'To- katlıyan,, salonlarında verilecektir. 7; Kuma ranim | Bir bağlama — lıman dairesinde bulunan Bahri sesimler ve tahsil memur- toğu Beyoğlu malmüdür'üğüne bağlah- mrstr. Tayinler — Veşiikör nahiresi mü- dütü Emin bey Babaeski karmakamlığı» Pa, Bafra m üddeiyinumisi Muhterem bey ımıumiliğine, Kadirelk müs- Salt ber, Yalova , mustentikliğine, mülâzimi Remzi bey Yalova hakimliğine tayin olynmuşlardır. Kaymakamlar toplandı — İs tanbul wilâyetine cmerbut kaza kavma- kamları dün geç vaki; Vali muavini Fazlı beyin riyasetinde voplanazak işler üzerinde : kete tebliğ edilir, fakat mübayaa' muamelesinin icrası için tebliğ ta- şma kadar beklenecektir. Bina - görüşmüş Terkosun Mubayaası Kararı i Baş makalemizdert mabaat | dört sene daha Terkos şirketinin elinde kalacaktır. Bunun sebebi şudur: Terkos şirketinin imtiyaz mukavelensme- si mucibince mübayaa kararı şir- rihinden itibaren bir sene geçe - cektir. Şayet tebliğ sene başında! yapılmamışsa bir sene müddet bit- tikten sonra müteakip senenin ba- enaleyh Terkos şirketi imtiyazı - nm mübayaası muamelesi başla - .mak için de biraz evvel işaret et- tiğimiz veçhile (1932) senesinin nihayet bulması lâzımdır. Şu halde İstanbul belediyesi 1932 senesi nihayet bulur bulmaz doğrudan doğruya Terkos şirke- tinin muamelâtı üzerine vazıyet! edebilir. Derhal su işlerini idare- ye başlar. Aynı zamanda İstan - bulun su ihtiyacını temin için icap! eden tedbirlere tevessül eder. Di- ğer taraftansa şirketin mübayaası muamelesi yapılır. Ancak İstanbul belediyesinin bir sene sonra Terkos şirketinin işlerini devir alabilmesi için daha| şimdiden hazırlıklara başlamış ol- ması iktrza eder. Taki birsene nihayetinde vazıyet ettiği zaman su işlerinde herhangi bir intizam - sızlık vukuuna meydan verilme « sin. Bilâkis Terkos su şebekele - rinin noksanlarını ikmal edebil - mek için derhal fili icraata geçile- bilsin. Fakat İstanbul belediyesinin vazifesine başlaması için: “Hele bir kere hükümet mübayaa kara - rını icra etsin, şirketle hükümet a-| rasında takarrür edecek mübayaa şeraiti tamamile anlaşılsın. Ondan - sonra ne yapılacaksa (o yaparız.. Demesi ihtimali vardır. İşte böyle bir zihniyetle hare - i ket edildiği takdirde Terkos su şirketinin ne vakit İstanbul bele- diyesinin eline geçeceğini kestir - mek mümkün değildir. Ve bu tarzda bir zihniyetle hareket, hal-| kır su meselesinde İstanbul bele- diyesinden de ümidini kesmesini mucip olacaktır. Belki de o va - kit — çok korkarız — halk: yeni gelen belediye su idaresinin elin- de giden Terkos su şirketini arı - yacaktır. Mekme Asım Bu GASBY MORLAY VICTOR FRANCEN Üeonce Perret tsrafından vücude getirilen Sevgiden Sonra lüks ve zarafet iilmini görenleri melun ve müteessir etmişlerdir. “Sevgiden sonra, Ülmin; her halde seveceksiniz... Darülbedayi Temsilleri Bugün akşam yayi Berdi saat 21,30 da z Şehir Tiyatosu bolar ihsan Yazan: Fodor Lâszlo İl Tercüme eden: bni H e N kai KM Tenzilâtlı halk geces. Yakında: Onlar ermiş Muradına Altı yaşından aşağı olan çocuk- lar tiyatroya kabul edilemezler. Fransız tiyatrosunda Raşit Rıza ve arkadaşları Bu akşam Acemi Çaylâklar Ko. medi 3 perde. Nakleden: Hüseyin Suat B. Fiztlar 40 75 100-150 Localar 400-500 Üç aylıklar — Mütekait, Eytam ve eramilin üz aylık maaşlarının dağıtılması bigün bitecektir. ler işte, Acuzenin Müollifi : Nizamettin Nazif Bir taşla iki kuş vurmak bun “derler işte /.. “ 7 aim — Aferin be efendi. Kirk yılın bis) şında bir insan olacağın tuttu desene, — Elbette... — Öyleyse tasan olmasın.. İşin tarafını biz de düşündük. — Yaa. Gördünüz mü? Bakın siz bile buna razı olmamışsanız. — Evet ama ona göre de plân kur. duk... — Nasılmış bakalım bu plân?. — Gayet basit. o Yahya efendiye Derviş paşanın ağzımdan bir davetiye gönderdik. o Derviş paşaya da haber saldık ki Yahya efendi bu gece iftarı sizin konakta edecek ne buyurursu - nuz deye, — Eeey? — Esi böyle işle. Yahya (efendi, elbette paşanın sözünü kırmaz. — Ya bir mazeret bulur da gitmek | istemezse?. İ — Gider, gider.. Çünkü şair Baki-| nin bulunacağını biliyor., — Demek Bakiyi bu gece Derviş paşa çağırmıştı. — Yoon. — Ey. Nasıl olacak öyleyse. Paşr- yı yalancı mi çıkaracaksınız. — Canım anlasana. Baki efendiye de, hatta yeniçeri zorbalarından bir kaçına da subaşının ağzından... — Anladım anladım.. — Anladın ama, anlayıncıya kadar da bande hal kalmadı. — Demek artık kararmız kat'i. — Kati, — Kat'i ve değişmez! — diye ilâve etti kabasakal — Ölmek var, dönmek yok, değil mi Alüş?. — Öyle be can. Efendi kıyafetli adam sustu. Bir iki dakika kadar tiç adam birbirleri- ni süzdüler, Sonra Alüş ona doğru yü rüdü. Eni Lâubali bir tavurla omu- zuna koyarak: — Sen hiç sikıtnı çekme! — dedi — Şimdi konağına git. Ve gir-yâlağıni uyu. Bil ki bü işin sonu gene Sun'ul lah efendiye yarıyacaktır. Halk tu- haf düşünür. Yahya efendinin kizi kaybolunca, hiç kimse bü iş; bize ham- letmiyecektir. Herkes zanmedecek ki kız, herifin birile oynaştı da kaçtı. Ve kızın kocaya kaçtığı ağızdan ağıza yayılınca bil ki Yabya efendi de ha- pi yuttu demektir, — Haklısın... — Değil mi? böyle bir kepazelik - ten sonra müftiyi yerinde tutmazlar. — Muhakkak. — Şimdi geldin m; bizim sözümü. | ze, Bir taşta iki kuş vurmak buna ders Efendi kıyafetli adam, Alüşa hay- ran hayran baka kalmıştı, Neden son- va bir rüyadan uyanır gibi silkinerek kendine geldi, — Eh. Şimdilik Allaha ısmarla » dık.. — Güle güle. — Bana bir ihtiyacınız olursa. — Bu sefer sana işimiz düşmiyecek Zamederim.. Mamafi., Müfti paraları bayılınca hissen; sana gönderirim.. — Ovwr.., Eminim ondan. Bir daha Allaha ısmarladık.. — Hadi güle güle. Ocağın üç adım ötesinde küçük bir kapı vardı. Efendi bu kapıyı açıp gör- den kayboldu. Alüş kapıyı aralıya - rak bir miiddet onun uzaklaşan ayak i seslerine kulak verdi, Elleri arkasım- da bir kaç defa aşağı yukarı gitti gel- di. Sonra Kabasakalın önünde du- rarak burnuna bir fiske vurdu: — Ne dersin? —Ne diyeceğim... Allahtan bulsun derim. —Söylemek istediğim; anladın de. mek? — Elbet, İtoğlu it kokudan mı ar- Tyor ne? — Kim bilir? Bü softa işine akıl ermez ki. — Bu herif nerden de çıktı? — Her halde bizden biri haber ver- miş olmalı. , — Kim verebilir? — Ne bileyim ben... Her halde bene den şüphe edemezsin.. . —Böyle bir şey söylemedim. Sa- na, bilirsin ki kendim gibi eminim. kısmının Ressamı : Münif — Çocuklardan biri #öY cak. — Zannetmem.. . — Öyleyse cinler periler MW riyor bu herife... > — Onu da bilmem. Neys© rasmı şimdi de işimize pacağımız. seyi anlamış olsun ticeye bak... Bu sefer parm Tâsın köpoğlu.. . — Peki ama; “hissenj 8 dar iletirim, diyen sen değil — Herife maval okudum. dım mı? Bu işe girişmek, göf re ölüme atılmaktan fari maenaleyh, alnımızın teriyle cağımız para bizim olacaktı” işlerin zekâtı otmaz.. * Kabasakal ocağa yoklaşt* leyi zincirin halkasından 1 — Artık gidelim... — dedi “, yaklaşıyor. Ve mademki bu uçlanmıyacağız bir dâha da gelmiyelim.. . — Elbette gelmiyeceğiz» kında değilmisin ayol? — Yoovo. Alâş bir kahkaha attı: — Ahmak! Şu ocağa hi y — Baktım.. Ne olacak? — Ne olacak ne demek? Bif” ik görmüyor musun? Kabasakal meşaleyi ocağı” sokara keğildi: : — Ha ha... İyi ama kim mış burasını? Bu sözleri bitirirken hiddetle doğrulmuştu. Aldş kaha daha attı: v — Kim olacak ulan? Ben.* | Kabasakalm kaşları çatıldi? — Çaldın ha? vi Bir an içinde değişmiş, ar markadaşirk kalmamıştı Kat” da... Ve tehditkâr bir tavurla p#fX4 kaldırarak Âlüşü saldirdi. 194 sın sapa sarıyordu. Hani nu uzatıp da Alüşun imüği i bir kavradı mı mesele kalma” ; kat çapkın Alüş derhal dalgi tı. Esasen maksadıda a Çi az endişeye düşürmekti. EĞE olmasaydı Kabasakalı kanlı edecek bir meseleyi söylemez # tardı. 7 — Telâş etme be! — dedi di ana ne olür ne olmaz bir da geriledi... — Telâş etme mi dedin? — Öyleya.... — Lâf dinlemem.. Çek: de? ii Alüş bir adım daha geriy€ * — Biri kır atm terkisindes* — Ya öbürü? d — Öbürü de doru kısrağı” sinde. . 4 Kabasakal bir saniye kada”” | dükten sonra: — — Neye çıkardın burada ii — dedi — Maksadım neydi? Alüşum artık canı sikli ğ — Hâlâ akıl erdiremedin " Bir daha buraya gelmiyeceğif © ya. ül — Haaaa!... 3 Kabasakal arkadaşının ” namâk istemediğine akil yüzünü tatklaştırdı; — Peki... Sedefli çekmece * ta? , — Kırda... dg — Olur. pıf Fakat ensesini kaşıyarak $ danmaktan da kendini ali d — Elmasları kendine demek... vi — Yoook!.. Varacağımı *£ ralrm; herkesin hissesi, hakk'y ayrılır. Hem sen dederu binecek değil misin? ir — Evet. ş Z — Eh altm çekmecesi d€ nında bulunacak demekÜr” of tik gevezeliği bırak da yol8 4 ( fi ,” Alüş kapıyı açtı. Kabi aleyi ocağın içindeki kül dırarak söndürdü. (si wi