' 1S inci Yıl » Sayı 5009 Cumartesi 19 Kânunuevvel G2 inci ay) 1931 Tasa Bütçe Vekâleti ine veya Bütçe Vekâleti İda, altında yeni bir vekâlet edileceği, varidat ve ma- eri bütçe ve masraf | hden tamamile ayrılaca- hap kandaki tasavvurun, şark ü etlerinde ve cenup hududun- ag ve esaslı bir tetkik se- en dönen Dahiliye vekili & Kaya Beyin Başvekil Pş. i he takdim ettiği rapordan mütalâa bir tedbir olduğu Maald, mütalâayı Şükrü Kaya Bey salâhiyet sabibi bir zatın & atine müstenit görmek, biz- 4“ baksin ehemmiyetini teyit iğ arâsırdan biri sayılır. Uzun Mir memleket işlerini hü- İd, içinde ve hükümetin ba- Ni, idare mes'uliyetini alan fg renin muhtelif sahalarında &. ve müdekkik bir vazife ri bir zatın bu mütalâası iy, de tevekkuf etmeyi faydalı uz. Vakıa bu tasavvurun, İyice işlerinin maliye ve- den ayrılarak yeni ve Maki bir vekilin idaresine İmei fikrinin ameli faydası Yacağı fikrinde olanlar var- Devlet ve milletçe tasarruf a bilmek için başımızı taştan e Yurduğumuz bir sırada bir talum fuzuli masraflara açabilmesi ihtimali de ileri- Mürülmektedir. Üpleyok ki devlet idaresin- tasarruf bugünün en hayati Meselesidir. Tasarruf maksa- , ileriye sürülen endişeleri Mir etmek lâzımdır. Her han- ** Sahada olursa olsun, yeni â, teşebbüse girişileceği zaman ta, esebbüsün yeni masrafları RP olup olmıyacağı, her şey- Ki vel düşünülecek bir nok- ! |Pakap aynı zamanda mevzuu kğ, olan teşebbüsün mucip ola- masrafları düşünürken bun- i, ,€lde edilebilecek faydaları Ri “saba katmak lâzım değil » Bahusus Bütçe vekâleti : ileriye sürülen bir teşebbüs İ dat arltırmakla beraber masrafları bertaraf etmek Mehmet Asım A re İ ncü sayılada| 1 | arruf Haftasının son Doktorlarımızla eczacıla- gu u canlı tezahürlerle tes'it edildi rımız ve tasarruf meselesi Muhtelit mübadele komisyonunda çalışma usulü değiştirilince ... Milli sanayiimizi teşhir eden seyyar sergi büyük bir halk kitlesi tarafından derin bir memnuniyetle temaşa olundu a a arka Dün seyyar sergi şehrin sokaklarından geçerken Milli iktisat ve tasarruf haf- /esinm:son gününe ait program dün tatbik edilmiştir. Sabah saat onda. Cağaloğlun- “anayl birliği umumi köti cumhuriyet abidesi önüde nutuk irat ediyor da balk evinde etibba odası reisi Dr. Tevfik Salim paşa bir konferans vermiştir. Konferans kürsüsünün etrafı yerli müstahzeratla ve fabrika- larımız tarafından gönderilen eş- yayla zarif bir şekilde süslenmiş- ti. Tevfik Salim Paşa milli ta- sarrufta hekimlerimizin ve ecza- N Maş Doktor, sabahın bu alaca karanlığında sabah nama- « izan ? ır, hastanede devam cetveli imzalamıya 1. cılarımızın vazifelerinden bahse- den bir konferans vermiş ve kontenjana temas ederek demiş- tir ki: — Liste çıktığı vakit tıbbi eczanın tabdide tâbi olduğu ş örüldü. Eczacılar fiatları arttır- madılar. Fakat büyük ecza ta- cirleri arz ve talep kaidesine tevfikan fiatları arttırdılar, Bu vaziyet karşısında etibba odası lâkayt (O kalamazdı. o Hükümet nezdinde teşebbüslerde bulundu. Bu teşebbüsler Müsmir ne ticeler verdi. Tıbbi ecza kontenjan listesin- den çıkarıldı. lâçlarımızın hemen ekserisi dışardan gelmektedir. Bu yüzden de Paâramızın bir kısmı harice gitmektedir. Nâç, bir ibtiyaçlır. o Hiç bir kimseye iktisat için ilâç kullanma, denilemez. Biz Türk , hekimleri fazlaca ilâç kullanı- i yoruz. Halk da buna alışmıştır. Gelen hastaya bir reçete veril. mezse, doktor bana iyi bakma- dı, der ve bir daha gelmez. Bunun için hekimler bu iptilâdan biraz vazgeçmeli, lüzumsuz ilâç yazmamalıdırlar, Sonra yerli müstahzetatımızı tercih etmeliyiz. Pamuklarımız, maden sularımız, kuvvet ilâçları- mız vesair ku gibi müstahzeratı- mız Avrupa müslahzeratına ihti- | yaç bırakmıyacak haldedir. Me- selâ Laroşet pamuğile Adana İ pamuğu arasında fiatça mühim bir fark olmakla beraber nefa- setçe hiç bir fark yoktur. Bura- da satılan ecnebi maden suları i ecnebilerin kullandıkları sofra | sularıdır. Çünkü Avrupada bizde | olduğu gibi nefis memba suları yoktur. Halbuki bizim Kisarna, Karahisar gibi nefis memba su- larımız vardır. Bu sularımız du- rurken ecnebi maden sularını hastalara yazmak günahlır. | Hekimler ilâç yazarken biraz- | da ucuz şekle müracaat etmeli- dir. Hülâsa, lüzumsuz yere ilâç İ yazmamalıyız. Ucuz ilâç yazma- | hiyız. | Tevfik Salim paşanın konfe- (Ah tara 2 inci saylada ) l işler olduğu gibi kaldı mı ? Hükümeti tarafından Peru sefirliğine Muhtelit mübadele komisyonu bitaraf o murahbaslarından M. Rivas Vicuna'nın şehrimize gel- diğini yazmıştık. Ayni zamanda komisyon tek- nik bürosunun reisi bulunan M, Rivas evvelki gün Türk murah- has heyeti reis muavini Esat Bey ve Yunan baş murahhası M. Fokas ile görüştükten sonra teknik bürosunun içtimama işti- rak etmiştir. M. Rivas dün kendisile görü- şen bir muharririmize şunları söylemiştir: — Komisyondan iki ay evvel mezuniyet almıştım. Mezuniyetim esnasında Meksika ibtilâlinde zarar gören İspanyolların zarar- larını tesbit için teşekkül eden komisyonda bitaraf aza sıfetile çalıştım. Hükümetim tarafından Peru- ye sefir tayin edildiğim için bir kaç güne kadar komisyondan resmen istifa ederek buradan ayrılacağım. Şili'nin tayin edilen | Gaybubetim esnasında komis- yonun işleri ilerlememiştir. Çünkü tetkikat neticesinde bulduğum ve komisyonda tatbi- kine başladığım mesai yanlış olduğu ve iyi neticeler vermediği iddiasile değiştirilmiştir. Ben buradan ayrılırken tetki- ki bitirilmiş 1885 dosya mevcut- tu, iki ay sonra tekrar geldiğim zaman her şeyi ayni vaziyette buldum. iki ay içinde yeniden hiç bir dosya tetkik edilmemiş. Sistemim tamamile tatbik edil- diği takdirde sene sonuna ka- dar tamamlanacak işlerimiz bu vaziyet dahilinde haziran niha- yetinde bile bitirilemiyecektir. Bundan da ben mes'ul değilim, M. Holştad'n tatbik edilen usulün değiştirilmesine itiraz et- tiğini buraya gelince öğrendim. Bu vaziyet karşısında komis- yon umumi heyetini pazartesi günü bir içtimaa davet ettim. Bu mesele hakkında neye karar verileceğini şimdiden (tahmin edemem, de m << — -- Genç san'atkârlar takdire lâyık bir muvaffakıyet kazandılar Dünkü konsörde muvaffak olan genç san'atkârlar İ Ortadaki köse Mihal zade Mahm Opera cemiyeti, ilk konserini dün Alayköşkünde güzide bir dinleyiciler kitlesi karşısında ver- di, Kadın ve erkek san'at mu- hibbi birçok zevat salonu ta- mamen doldurmuşlardı. Konsere başlanılmadan evvel cemiyetin müessisi ve musiki muharrir ve muallimlerinden Köse Mihal za- de Mahmut Ragıp bey, Cemi- yetin mesaisi ve yapmak istedi- ği şeyler hakkında izahat verdi. Mahmet Ragıp bey sahne musi- kisinin bizim memleketimizdeki kisa taribini bir iki cümleyle anlattıktan sonra cemiyetin bel li başlı opera eserlerini gençli- Ragıp Bey ğe tanıtmak için çalıştığını, bu- nun için de bir müddet yalnız ses konserlerile iktifa edeceğini söyledi, gelecek sene (o tem- sillere başlanılabileceği ümidinde olduğunu ilâve etli. Mehmut Ragıp beyin ifadesine nazaran cemiyetin artistlerden ve san'at muhiplerinden mürek- kep iki sınıf azası vardır. Cemi- yet maksadına taraftar olanları aza yazılmıya davet ediyor. Mahmut Ragıp B., bu teşeb- büste kendisine yardımı olan san'atkâr arkadoş'orına, salonu- nu veren güzel san'atlar birliği (Lütfen sayfayı çeviriniz)