— 6 —VAKIT 27 Teşrinsani 1931 — mel Zin m | Moris Löblandan: fa. | Ona Nelliroz kadar hiç bir kadın i lesir etmemişli / Bütün hayatı macera olan ve ceradan başka bir şey sevmiz bu adam, bu seferki maceranın ö- tekilerden pek başka olduğunu anlıyordu. Şimdiye (kad Nelli — Rozun tesir etti kiç bir kadın tesir etmemi Onunla dansettiği, gi kendisinin ve odasının ke ul teneffüs ettiği dakikadan itibaren Nelli — Roza büyük bir alâkal duymuş, aynı zamanda onu muha faza, müdafaa, bilhasın Bu alof- fa karşı müdafan etmek arzusur| nu duymuştu. Jerar, genç kızla götüşürken,! onun hafif bir kız olmadığını an-| lamıstı. . Ondaki safl: ne ka-| dar büyük olduğunu anla urstı. E-| Nelli — Roz hafif bir genç Bu ise, Baraloffun keneisi| kında beslediği d i na söylemesine baslıca bir sebep teşkil ediyordu. Bu sebep, aynı zamanda, Jerarın Nelli Rozu b semeşine de kuvetli bir şe- bepti Jerarın gayri kabil ş şebbüs etmek âdetiydi. H son- ra, genc kızı kendi iradesi karşı- sında eğildiğini görmemi, miydi? Bakışları altında Nelli — Roz e-| rimemiş miydi? Jcrarın Otöy ik$ kısımdan ibe siyondu. Jerarm oda taydı. Fakat Jerar o inip de odasına gide yon sahibi Rus rzeleri 0- ma dekor yaptırıy — Bana bak Yegor, bir şey istiyeceğim. -“Ne'istersen Jerar, biliyor» sun ki sen olmasaydın ya Sibir da, yahut da toprakta bulunacak: tam,.. — Şimdi onları bırak. Pansi- yonda oturanlar arasında taksıde| çalışan şoför var mı? — Evet, hem üç tane. — Bunlarm içinde kendisine emniyet edilebilecek olanı var mı? » Üçü de. Hepsi, senin, benim hayatımı kurtardığı ve muha- cırlara yardım etti biliyorlar; Fakat eğer çok mühim bir iş i in- se İbratyef'i almanı tavsiye cde- rım. — Bu akşam gelir mi? — Daha çıkmadı. Gece çalışır. — Peki. onu yazıhanene çağır, ben yarım saate kadar gene geli- rim... Ne o? Bu akşam bir ziyafet mi var? var. — Evet. Bir balo. | — Çok iyi.. Ne iyi tesadüf.. . Jerar odasına çıktı. içekleri| bir vazoya-koydu ve elbisesini .'si.| Ziştirdi. Biraz sonra zarif bir ak-| şam elbisesi ile aşağı iniyordu. Yazıhanede, pansyon sahibi ile şoför Rus oturuyorlardı. İbra- tiyef ihtiyar, zeki bakışir, melân- kolik bir adamdı. Jerar: — Saat (9) a kadar, dedi, &i- ze lüzumum olmıyacak. o Rahat rahat yemeğini ye. Saat (9) da taksiyi al, Şanzelize'de yeni ote-| in önünde bulun. Oradan beni Taya götüreceksin. Saat 10 veya 10,30 a doğru oradan bir ka-| dınla çıkacağım. Senin otomekili- ne bindiririm. O zaman, sen, bi- zi hemen buraya getirirsin. Fakat! yolda kaza yapmamıya dikkat et.) İçeride ne istersen, van! kadın ca- ma filân vurursa, hiç sesini çıkar- ma, doğruca buraya gel İbratiyef elile selâmladı. — Anladım, dedi. tamam. Jerar, pansiyondan çiktr. iler ibtimale karşı bu tedbilefi almış- tr. Bir otomobili; de şoförü vardı. Bu suretle Nelli Rozu pansiyonuna getirebilecekti. Her zaman olduğu gibi, bütün tedbir- senden leri evelden almış sonra yatacağ'mı. Ja plân: yoktu, Fake runda bundan Otele geldi; fu, odasında sizarn iç » ge kurken buldu. İki şerik za- imiyetle ellerini sıklı- istif | > Maas eni a leri var mı? Baratof bu sözleri söylerken br. yık altından gülüyordu. Jerar al dırış etmedi: — Şey, dedi, demin, szat 4 te gelmiştim. Telefon ettiler. Aşa- ğıdan da bana haber verdiler, ce- vap verdim. | Ya, kimdi? — (Lâboratvar namma, ş8 müesssele refine verilecek bir yafste memur olduğunu söyliyen bir genç kız.. Ha, onu diyecektim.! Tebrik ederim doğrusu.. Seni ha-| yır müssseselerine beş milyon ve- recek kadar cömert bilmezdim. Jerarın sesinde hiç bir gayrı| tabiilik yoktu. Maamafih Baratof| kısaca kesti: — Ey, bu genç — Yarın sabah anlaşacakmış? — Saat kacta? - On birde. Baratof sakinleşmişti. kâr bir tavırla: — Peki, dedi, gelsin bakalım. Sonra Jerara bakarak: — Ne o, şıklanmışsın, bir yere! mi gildvorsun? | İ İhmal Evet, — Hani bütaya “gelir mez gidip anneni göre — Evet ama fikri tir-| dim. Ahpaplara rasgeldim, bu ak-| şam tiyalroya gideceğiz. — Tabii kadın ahpap mi? Her zamanki gi — Evet, hör zama — Allah versin, öyle, gen . Ben biraz yorgunum. Çıkanya - cağım. Beraber yemek ye: miyiz? Buraya getirtelim. — İstersen. Baratoy zile bastı. Mir kaç da- kika sonra yemek yivorlardı. Sa- at 3,30 da yemek bitti. gerindi: — Oh.. dedi, iyi bir ye de cigara... Dünyada b.” ha iyi ne olabilir? Jerar ayağa kalktı: — Baratof, dedi, sahi gelmek istemiyor musun seni dostlarınıla tanıştırırdım... — Hayır, bu aksam yo'gumim. | Dinleneceğim.. — Anlıyorum. rın seni ziyarete ge gel- değil| Baratot Kuvvelini, ya- k genç kı- l tanbul sulh | liğine | Bodrum © müstantikliğine | Gavas Telgraf Haberleri Adliye tayinleri Ankara 26 ( Vakit ) — Ad- | iyezat işleri müdür muavinliğine terfian ayni daire mümeyyizi Nuri, Istanbul sulh hakimliğine Istanbul müddeiumumi lerinden Burhaneddin, Istanbul müddeijumumi muavinliğine İs- hakimlerinden Ah- met Lütfi, Istanbul sulh hakim- Ankara omüddeiumumi Istanbul İstanbul aza muavin- muavinlerinden sabri, sulh hakimliğine mülâzimlerinden Hüseyin kâzım, Istanbul (ticaret z ibsaiyat Faiz, Ankara aza mülâzimliğine Ankara bhu- kuk mezunlarından ONefiseH,, İstanbul aza mülâzimliğine hu- mahkemesi ticaret ! kuktan Nureddin Derviş, Anka- ra müdde'umumi muavinliğine Zonguldak müddeiamumisi Ra- gop, İzmir icra reisliğine Balıke- sir bukuk bakimi İsmail Hakkı, Bursa müddetumumi muavinliğine bukuk mezunu Ferit, Aydın bu- kuk bâkimliğine Sıvas hukuk âkimi Mustafa Nusuhi, Anka- ra şulk böâkimliğine Sürmene münde'umumisi Lütfi, Ankara sulh bâkimliğine Cide müddeiu- twumisi Ferrab, Ankara hukuk azalığına Ankara müddeiumumi muavinlerinden Zeki, Bursa aza- lığına sabık Sıvas reisi Hüseyin | Neşet, Amasya azalığına Ada- na bukuk kâkimi Mustafa Nu- suhi, Konya azalığına sabık Di- yarbekir müddeiumumisi Ahmet Necati. Gördes o hâkimliğiğine Demirci müddeiumumisi Sabri, Fet- Nihat müstantikliğine (o İsla- müstantiği Hüseyin, A- cabat sulh bâkimliğine Acıabat hâkimi Mahmut, Ayancık hâkim- liğine Ayancık sulh hâkimi Sa- dık, Ayancık müddeiumnmiliği- ne Burhaniye aza mülâzımı Şa- ban, Burhaniye aza mülâzimliği- ne sabık Ezine aza mülâzimı Hüsnü, Şarkikaraağaç bâkimliği- ne sabık Haymana hukuk hâki- mi Ömer Lütfü, Gümüşane a- hive omüstamtiği (o Ali Sandıklı hiye zalığına sabık Fethiye müddei- | umumisi Suphi, Safranbolu müd- deiumumil'ğine Göynük müddei- umumisi Şerif, Göynük müddei- | umumiliğine Seydişehir müddei- | umumisi Mustafa Mazgirt mus- meslek (o mektebi mezunu Davut Şevki Cimişgezek mustantikliğine mes'ek mezunu Selâmi Behiç, Fethiye bâkimli- gine Viranşehir (Okâkimi İs- met, Bafra ceza hâkimliğine Sulh Oo Hâkimi oOVeli, Akseki ceza hakimliğine Manav- tantikliğine | gat müddei umumisi Servet Ezi- rum, artık gibi genç değilim. Baratof'un neş'esinde gizli bir istihza vardı. Jerar hissetti. Rura dikkatle baktr. Baralof ona, ga- rip garip bakıoyrdu. Bir plânı mı vardı? Nelli — Boza ne yapna- caktı? Ertesi gün genç kız otele! gelince ns yapacaktı? Fakat Jerar'm ertesi dar vakti vardı. Onu mıya gayret edecekti. He hasına olursa olsun onu şecek, ona hk vasıtayı kullan edecekti. Barataf'a elin! uzatıp: — Allaha ısmarladık, dedi. | — Allaha ısmarladık. Bir önat Sana da iyi m ederim. ine ka- ip bul-| ne ba-| nla görü» s»rwcwk ve her & onu müdafaa eğlenceler tei: İ ,, Yerar kapıda. İbratyef'in ken-| disini beklediğini gördü. Otome- bi e bindi ve Opwaya doğru git- ti. (Bitmedi) | ne müddei umumiliğine bukuk mezunlarından İrfan, Cihanbeyli müddei umumiliğine hukuk me- zunlarından Mehmet (o Fuat, Sürmene müddei umumiliğine bukuk o mezunlarından o Tevfik, Koçhisar sulh hakimliğine sabık Çölemerk müddei umumisi gav- vas, Cide müddei umumiliğine sabık Aziziye müddei umumisi Osman Vehbi, Poshof müddei umumiliğine İstanbul hukuk me- zunlarından Abdurrahman, pos- kof müstantikliğine mes'ek mek- | tebinden Ibrahim, Akseki müd- dei umumiliğine hukuktan Meh- met Rüştü Dinar müddei umumi- liğine hukuktan Feridun, Siverek müddei Ismail Hakkı, Görele hakimliğine sabık pinarhisar hakimi Ziyaet- tin B, ler tayin edildiler, müdürü | mahkesi | | toru ile Efganistan kralı arasında umumiliğine hukuktan ! İngiltere ile ia islâm âlemi arasında hiç. bir ihtilâf kalmamış! Yuvarlak masa konferansına iştirak eden müslüman murahhas lardan doktor Şefaat Ahmet han geçenlerde Hindistan nazırı Sir Samuel Hor şerefine bir ziyafet vermiş, ve ziyafete Hindu, müs- İ-lüman ve sair murahhaslar da da- vet olunmuştu. Ziyafette Hindis- tan nazırının şerefine idarei ak- dah edilmiş ve bunu (müteakip Sir Samuel Hor bir nutuk irat e - derek İngiltere ile müslümanlarm münasebetlerinden, ezcümle İn- giltere ile Türkiyenin de münase- betlerinden bahsetmişti: Bu şayanı dikkat nutkun en mühim kısımlarını naklediyoruz: “Geçmiş asırlarda İngiltere ile islâmiyet arasında bazı mücadele- ler vuku buldu. Fakat iki taraf birbirile daima temas etmiş ve ba-, zı ihtlâflar yüzünden kılıca da mü racaat etmişlerdir. Fakat geride- ki asırlara baktığımız takdirde birbirimizi çok iyi anladığımızı ve her iki tarafın bir takım hatsları-| na rağmen daima dost kaldığımızı görürüz. Ben bir ingiliz olmak sr» fatile islâmiyetin 1400 tarihine, sizin fütubat tarihinize, sizin san'at ve şiire verdiğiniz bü-! yük kıymete en samimi hayranlık- la bakıyorum. Mazide bizi ayıran ihtilâfların! kâmilen zail olduğunu görmekle mes'udum. Türkiye ile münase - betimiz en dostane (o şekildedir. Şimdi şarkta arap medeniyetinin yeniden doğduğunu O görüyoruz. Yeniden, diyorum, çünkü bu me- deniyet daha eskiden doğmuştu. Hava nazırı olduğum sıralarda a- rap ordusunun yeniden tesisine yardım etmiştim. Hindistana bir az daha yaklaştığımız zaman İn - giltere kral ve Hindistan impara- en güzel münasebetlerin tecessüs et- tiğini görüyoruz. Bundan, eski- si gibi islâmlarla İngiltere arasın- da tehlikeli hic bir bulut bulun- madığı tevazzuh eder. Hindistan- daki müslümanları o temsil eden sizler yeni Hindistanda pek mü-| him bir rol oynıyacaksımız OHin- j Hindistan nazını Samoel Hor distan terakkisini geciktir"i, maat ihtilâflarının bertar8f sını istiyorum. Emin oldi bir nokta önümüzdeki vii senelik ne mahiyette olursa olsun İİ i ile islâm âlemi arasında mi? noktalar o kadar çoktur ki w raf da daima dost kalacak y” Hindistan müslümanları, * nızdaki büyük tarihe - ba” Hindistan tarihinde büyük ifa edeceksiniz.,, —i Daha sonra Ağahan * kalkmış ve şu sözleri söyler “— İngiltere ile islâm â öyle evvelce kavga ettiklerini sö i nz. Fakat dünya yaşlandı! 4; ki kavgalar unutulur. Ben © geçtikçe birbirimizi daha 9 İsyacağımıza kani bulunuyof”! Ziyafette bulunan Hint mi haslarından Tej Bahadur. # irat ettiği nutukta islâm l ve islâm, medeniyetine va mak sıfatile Hint 'müslüme nı Hintli saymamanın doğru" yacağını, bilâkis fahiş bir teşkil edeceğini söylemiş, v£ distanda yaşıyan her cel diğerlerine müsavi olmas" ettiğini söylemiştir. Akvam cemiyeti Insan M. Briyanın mektubunu okuyun" kendi kendisine şunu soruyor: Bu, Akvam cemiyeti mi, yok» | sa bostan korkuluğu mu? PARIS, 26. —(AA) —M. Briand Tokyo ve Nankin hükü- metlerine cemiyeti akvam mecli- si reisi sıfatile gönderdiği mek- tupta cemiyeti akvam meclisinin iki tarafın bilbassa Tbbin-Tehov havalisinde her hangi bir çarpış- mıya mabal vermemek bususun- daki arzularına güvendiği, aksi takdirde mevzuu bahis ibtilâfın sulh dairesinde halli için cemi- yeti akvam tarafından sarfedilen gayretlerin semeresiz kalacağını beyan etmiştir. Japonyanyanın Mançurideki ileri hareketleri ve ingiltere Nevyork, 26 (A.A.) — Nevyork Times gazetesinin Tokyo'daki muabirinin bildirildiğine göre In- giltere hükümeti Cbinehov'ın ka- rıştırılması icap ettiğini Japonya- nya iblâğ etmiştir. Japonya, Chinckov'un hücuma marüz kalmıyacağına ve işgal edilmiyeceğine dair söz vermiştir. Aynı muhabir ingiltere ve Çin idaresi altında bulunan Kailan madenlerini himaye için lagiliz askerlerinin Tien Tsm'den Tang Shan'a müteveccihen O hareket etmiş olduklarını ilâve ediyor. Cemiyeti akvamın kararları Paris, 26, (A.A.) -— Cemiyeti akvam meclisi, dün akşs” saat kadar gizli olarak mü bulunmuş (ove içti”! perşembe günü saat İ5 € > eylemiştir. 3 mühim karar it olunmuştur : 1 — Reis, her iki taraf günden itibaren ve ihtilâfı? line kadar her türlü askefi ” rekâttan içtinap (o etm tebliğe memur edilmiştir. — Meclis, efkârı umur” bir hüküm vermesi için b ratta bın suretini neşretmiye “9 iki tarafın kendilerine teret” den mes'uliyetler karşısınd lundurmıya karar vermiştir” i 3 — Meclis bu suretle * bir vaziyete ilka o edilmiş iki tarafın makâl bir batö reket ittihaz etmeleri üm cuma sabahı umumi bir aktine karar vermiştir. Dünkü celseden evvel komitesi Fransa, İngil tere manya, Jtalya, Ispanya bir ,ma aktetmiş ve bu içtima Briand son alınan hab ve Amerikanın hattı ba den rüfekasına malümat tir.