i) kanunlarına w basan bu mul p faaliyetini felce uğratıyor- CUMA 77 TEŞRİNİSANİ 1931 6 na sene, No. 2082 NUSHASI 5 KURUŞTUR Dersimdeki yedi başlı ejdi Süirt HOZAT (Dersim. Başmu- | rririmizden - Telgrafla) — 3tanım elli, altmış bin nüfus- bir parçası var ki, burada ya- Miyan vatandaşların mühim bir : her vesileden istifade e- derek devletin mükellefiyetle- Yinden kaçıyorlar Mae uyorlar, va- tamda; vatan harici, kanun ha- fisi bir vaziyet yapıyorlar. Bu Vatandaşlar; bununla da kalmı Yorlar. Etraflarında bulunan Yüz elli bin nüfuslu dağınık ha- lis Türk köylerini, Türk kasa- balarını mütemadiyen tehdit e- orlar, mallarını ve canları. M alıyorlar, bu suretle geniş *r muhitte boğucu bir emniyet havası yaratıyorlar. Bil in iktısadi ve ti- » İşte Dersimin umumi man- #arası budur. İlâve edeyim ki, bu vziyet ve manzara; hüküme tin küyvetli olduğu, memleke- tin dahilinde ve haricinde de- Yamlı bir sulh tesis ettiği za- lara mahsustur. Harici bir tehlike belirdiği, harp ateşi ba- tayı sardığı zaman ise, bu âsi ğlar sakinlerinin neler yaptı- İni, kimlere âlet olabilecekle- tini yakin mazideki tecrübeler Pek âlâ göstermişti. Hülâsa, Memleketin ortasında bir vazi- Yet var ki, hem devletin, hem itaatli halkın emniyetini teh Üt ediyor. Fazla olarak, kendi- krine tegallüp, zulüm ve fena- İk isnat olunan adamlar da vâ- Şiyetten müşteki bulunuyorlar. | im içindir ki, bu gayri tabii | Vaziyete mutlaka nihayet ver- | yatanın her tarafında ol- duğu gibi, burada da kanunda imiyeti her şeyin üstünde tutmak hükümet için en tabii Bi vazife olmuştur. Tarihte bir çok müstebit ida teler, mutlak hükümdarlar ta- kime. Bir tek, adam ya ze sil niyet ve eski *viyelerine göre bu netice tabii #örülebilirdi. Halbuki Dersim- i vaziyet daha anarşik bir Vziyet arzediyor. Buralarda is dı tegallübü yaşatan kuv- 1*t; bir başlı yılan, hattâ yedi başlı ejderha değildir. Bu eski Yilâyetimizde tam altmış iki a- et var ki, bu aşiretlerin reiâ- i zekâ ve tegallüplerinin de- ine göre zavallı halka mu- yer oluyorlar, onları kullan: istediğimiz bir Muhitte kurunu vustai bir sis- '*m yaşatıyorlar, Türkiyede başka memleket- #rdeki mânasile bir arazi mese yoktur, Köylü istediği ka- dar arazi tasarruf edebilir. Yal Miz bir istisnası var ki oda Der- ir. Dersimde köylünün ara ie sahip olması nadirdir. Köy » Âdeta reisler arasında tak- erhaya değil, altmış iki aşiret reisine isnat ediyorlar. Meb'usu Mahmut sim edilmiştir. Esasen toprak, köylünün bile olsa, emniyet al- tında çalışmasını teminiçin mah sulünün, emeğinin mühim bir kısmını reise vermeğe mecbur olur, Burada hiç bir nimet mu- kabilinde olmayarak, enağır külfetlere katlanan ne kadar köylüler var! Bu izabtan kolay r ki, halkın ekseriye- imin bugünkü hayat ve idaresinden memnun değildir. Halk, kendilerini halâsa, refa- ha, süküna götürecek oMesihi dört gözle bekliyorlar. Bu Me- sih, hükümetten başka kim ola bilir? Bu muhitlerde zalim ile maz lâmları biribirinden ayırt et- mek müşküldür. Kiminle görü- şürseniz, size kendisinin maz- lâm olduğunu, komşularınm zulmüne uğradığını, vaziyetten bizar olduğunu yana yakıla an- reislerile vaziyetlerini ziyeti sordum, Hepsi de hâdiselerin cereyanından memnun olmadıklarını, bil hassa bunlardan mes'ul bu- lunmadıklarını tazallüm ve wrar ile söylemektedir. Ka- bah: başkalarına (o atmak, burada bir âdet olmuştur. Hal buki ben, halkın acıklı şikâyet | mevzularını teşkil eden vak'a | larda bu adamların iştiraki ol | duğunu yakinen biliyordum. Burada zalim ile mazlümların bir arada bulunduğu sahneler de gördüm, Mazlâm; yarın ba- şma gelecek yeni felâketlerden korkarak ağız açamıyor, soru- lan şeylere kaçamaklı cevap ve- riyor. Zalim ise yarınki tahak- küm ve tegallüp kuvvetine gü- venerek, ele verilmeyeceğinden emin, mütemadiyen mazlüm ro lü oynuyor. Zalim ile mazlü- mun ayırt edilemediği bu mu- hitte, sanki mes'ul ve kabahatli yalnız hükümet kalıyor! sık tesadüf edilen fasıllar var. Bu fasıllar, başlı başlarına faci- alarm dilidir. Bununla beraber bu hareketlerin hiç biri bir ne- tice vermemiştir. Çünkü muay- yen bir program, muayyen bir gaye gözetilerek yapılmış de- gildi. Eski idarelerce gaye; ko- pan fırtınayı dindirmek, isyan dalgalarını yatıştırmaktı. İsya- nı doğuran maddi ve mânevi âmilleri, ruhi ve idari sebepleri arayan yoktu. Tedibin, hakika- te inandırmanın, eski idareler- de tek bir şekli vardı: Asmak ve kırmak!.. Onun içindir ki, Dersim meselesi, bütün veha- metile asırlardan beri sürüklen di durdu. Vatandaşlar arasında zalim ve mazlüm zümreler vü- cut buldu. Aşiret zihniyeti ve aşiret hayatı bu muhitte yol al- dı. Cümhuriyet idaresi, şimdi bu elim manzaranın önünde e- (Devamı 6 ıncı sahifede; 'atan içinde fakat ka- nun haricinde bir vatan parçası: Dersim Bu meseleyi süratle halletmenin zamanı gelmiştir. Dersimde hakiki vaziyet nedir? tağallübü bir başlı, hatta i gelen bu müessif Evvelki akşam Kabataş civarında bir otomobil kazası geçirdiklerini tecssürle kaydettiğimiz Başvekil 1s- met Paşa Hazretleri, geceyi Pera Pa las otelinde istirahate — geçirmişler ve ahvali sıhhiyelerinde görülen umu. mi salâh üzerine dün akşam saat al tada hareket eden trenle Ankaraya avdet etmişlerdir. muayenelerini yı zevatın ziyaretlerini kabul etmişler- dir. Bu meyanda Amerikan sefiri M. Greew ile Yunan sefiri M. Polihron- yadis Paşayı ziyaret ederek hâtırları nı sormuşlar ve indei âfiyet temenni sinde bulunmuşlardır. Dün Pera Pa las otelinde kazadan mütevellit tees sürlerini bildirmek isteyenlere mah- sus bir defter açılmıştır. — Defterde Zonguldak meb'usu Celâl Sahir, sa bik bahriye müsteşarı Hütameddin, İstanbul meb”usu Salâh Cimcoz, Te kirdağı meb'usu Celâl Nuri, Erzi can meb'usu aziz Samih Beylerle İs- tanbul gazetesi Başmuharriri M. Lö gol, Atina Ajansi muhabiri M. Zane tos'un imzaları vardır. Bundan maa- da, şehrimizin maruf ve mütehassıs doktorlarından bir çok zevat, Başve- kilimizi ziyaretle hatırını sormuşlar- dı ler, Başvekil Paşa, saat beş buçuğa doğru, ine binerek Pers (Sa Res İsmet Pişa her vakitki beşuş sima: Jarı ile vagonun penceresinde... sefain umandan emirlerine tahsis edilen istimbotla Haydarpaşaya geç mişlerdir. Başvekilimizi teşyi ve bu vesile ile kazadan dolayı bizzat tecs sürlerini beyan etmek üzere bir çok zevat, daha evvel gara gelmişlerdi. İstanbul valisi Muhiddin — Bey, Ali Palas otelinden ayrılmışlar ve Seyri Sadame okadar âni ve şedit olmuştur ki birdenbire bir infilâk hissini uyandırmıştır.. Başvekilin sıhhati çok şükür iyidir. Bir kaç gün içinde yaraları tamamen geçebilecektir.. Şoförlerin dikkatsizliği ve usule muhalif hareket yüzünden vukua tafsilâtını neşrediyoruz.. kazanın bü Sait Paşa, müddei umumi Kenan, Tü tün inhisarı müdiri umumisi Behçet, müskirat ihisar müdiri umumisi A- sun, polis müdürü Ali Rıza Beylerle şehrimizde bulunan mob'uslardan ühi kısmı teşyie gelenler ara- İsmet Paşa, istasyona biraz solgun ca yüzlerine rağmen sıhhatleri ve be şaşetleri yerinde olduğu halde geldi ler. Sargılı başlarına genişçe bir şep ka giymişlerdi. İstikbale gelenleri gülerek selim- ladılar ve ilk sözleri şu oldi — Şapkalarımızı giyin. Haydarpaşa istasyonunda., O sırada müddei umumi Kenan Bey bazı maruzatta bulundu. Mütea kıben geçmiş olsun diyenlerin birer birer ellerini sıkarak trene bindiler. Gazete fotoğrafçıları Paşanın husu- vagonlarında bir fotografını almak çırpmıyorlar, kalabalık arasında | kendilerine yol açmağa çalışıyorlar. dı, Bir e meri eş ve pencereye yaklaşarak aç; fo- toyraflarının çekilmesine müsaade et | siler. Sant altıya doğru, ilk kampana ça lımdı. Başvekil Pş., sevimli bir baş işa retile, teşyicileri selâmladı ve tren a ğır ağır hareket etti. Garda , bir çok kimseler, Başveki Himizi görmek- için: toplanmışlardı. Trenin hareketi esnasında Paşa bun lara da sevimli tebessümleri dudak» Sevimli ve mühterem Başvekilimiz başı ve eli sarılı olduğu hal- de sabahleyin otelden çıkıyorlar... m s0-) İsmet Paşa istasyonda örüşüyor... larında olduğu belde iltifatta bulun du Kaza nasıl oldu? Başvekilimizin duçar olduğu ve çok şükür hafif olarak geçiştirdiği ka | (Devamı 6 inci sahifede) Sağda İsmet Paşayı götüren araba- mın, solda taksinin şöförü... Bu fotograf sabahleyin müddelumum! ve Sair alâkadarların kaza mahallinde tetkikat ve keşif yaptıkları esnada alınmıştır. Kroki de vak'a mahalline * gönderdiğimiz. hususi zessamımız tarafından çizilmiştir. Her ikisi de közanın nasıl olduğunu sarahatle ifade etmektedirler. Taksi soldan geliyor, caddenin sağına geçmek istiyor. İsmet Paşayı hâmil olan otomobil de bir müsademeye mâni olmek için daha sağdan seyrederek taksiye arkasından yol açmak istiyor ve... işte bu anda çarpışma oluyor. Sahip ve Başmuharriri Siirt Meb'usu MAHMUT Umumi Neşriyat ve Yazı Müdürü ETEM İZZET Ankaraya avdet etiil.. Kontenjan listenin 6 maddesi değiştirildi Şekerciler ve eczacılar Ankaraya birer heyet gönderiyorlar Gümrüklerde. dün beyannamele. rin tescil ve vizesini tesri etmek için yeniden bazı çarelere baş vurulmuş» tur, Başmadür Seyfi Beyin emeüel | dün sabah vize ve tescil muamelesi. nin yapıldığı Başmüdürlük dairesi- nin üç kapısından ikisi kilitlenmiştir. Geri kalan tek kapıya da memurlar ikame edilmiştir. Bu memurlar, bu kısma girenlerin büviyetlerini tah- kik etmekte ve karnesiz komisyon- <uları içeri brakmamakta idiler. Bu tedabire rağmen koridorlarda yüzler <e kişi vardı. Başmüdür Seyfi Bey ve dört Ma liye müfettişi muamelenin sür'at ve selimetini temin için mütemadiyen | Gümrük Başmüdürü Seyfi B kontrol ediyorlardı. Çıkarılan beyannameler (derhal Demir ve saç mamulâtı ticaret eshabına tevdi ediliyordu. Bu vazi- | yet öğleye kadar böyle devam et- | miştir. Öğleden sonra yapılan teşeb- büsat üzerine kontenjan listenin 6 maddesi üzerinde yapılan tadilât An. kara'dan tebliğ edildi. Bu maddeler bilhassn saç levha, teneke ve demir idhaline aittir ve yapılan tadilât ter tüp tashihi şeklindedir. Maddeler şu sekilde tadil edilmiştir: Tarife No. © İl teşrin © 1 kânum yok yok 4450 25,000 1200 3600 254,000 395,000 132,000 360 11,400 — 135,000 84 0 380 358 2 6 263,190 o 69,702 1,064,346 — 640,315 14845 9,246 709,883 1,482,070 9 4043. 44314 erbabınm Ankara'ya gönderdikleri beyet dün şehrimize avdet etmiştir. Diğer taraftan eczacılar, şeker ve şekerlemeciler kontenjan liste hak- kında bazı temenniyatta bulunmak üzere Ankara'ya birer heyet gönde- receklerdir. Tamirat Bedelleri Almanya tediyatın ilgasını isteyor BERLİN, 26 A.A. — Almanya'- yi bedeli Onamile ver reyler neticesinde Prusya diyeti ta- rafından kabul edilmişse de fırkala- rin şu suretle karar vermiş oldukları nı söylemek mümkündür. Mutedil sağ cenah ve devlet #or- kası lehinde rey vermişlerdir. yalist demokratlar, istinkcâf etmişler, ei reye iştirak etmemişler- "Takrir, 92 müstenkif reye karşı 184 rey ile kabul edilmiş Otomatik Telefonla Yangın Nasıl Haber Verilecektir? (24222) numarayı bulunuz ve yangın nerede ol duğunu kendi telefon numaranız ile beraber söyleyiniz, Fakat bu numarayı yangının nered: olduğunu sormak gibi başka sebeplerle işgal etmeyiniz, diğer yangınların haber verilmesine mani olmuş olursunuz. Yangının ne- rede olduğunu öğrenmek isterseniz Beyazıt ve Gala'a kulelerine sorabilirsiniz. Beyazıt kulesinin 21996, Galata kulesinin İstanbul mıntakasından hariç numarasi numarası Beyoğlu 60 dır. ve otomatik olmıyan mahal- lerde telefon santralına yalnız “YANGIN,, demeniz kâfidir.