—- 10 — VAKIT 27 Teşrinsani1931 ey 3 : yy yy yy N Gizli kuvveti yg yy yy yy 1 1 içinde .. Kid Mütercimi : Doğan Yıldız AYARA ni 1918 Mayısının sekizinci günü Berlin hayvanat bahçesinde .. “Bir hissi.kabldivuku ile Çeklerin! İçtimaını görmek istediğimi bil dirdim. Beni götürdüğü yerde sak! İyacaktı. Kimse benim mevcudi-| yetimi hissetmeden'ben on'arı gö- zetliyebilecektim. :İçtima “saat do- kuzda akdolunacak, ben de on bir trenile Moskovaya hareket ede- cektim.“Tam saat dokuzda Çekle- rin içtima 'binası önünde “benim Rusa tesadüf ettim. Gizli bir met- halden içeri girdik. Muzikacılara sahne vazifesini gören tribün mer Yivenlerinin âltında saklandım. Bu “rası çok karariliktı. “Burada 'bek-| leyiniz.,, Rus kayboldu. Ben ihti” yata Tiayet iğin tâbancamı ölime âldım, yere uzandım. *Altımdaki salonda lânibâlar yanmığtı. “Otuz kadar Çekçe konuşan adam sa- lona girdi. Arasıra (Fransızca we Rusça konuşuyorlardı.'Kalaba- dığın ortasında benim Rus atur-| muştu. Bilâhare'bahis tamamen Çek Misanile görüşüldü. Ben'Cekçe bir kelime bilmiyordum. Prag kelime! si çok konuşuldu. Yarım saat.son ra'Rus beni sâklı bulunduğum ma ihalden'başka bir yol ile caddeye| çıkardı. Rus, bu suretle kendisinin Çek-! ler nezdinde itimat sâhâbi oldu! ğunu. ispat etmişti. 'Beraberce is- tasyona hareket ettik. Rus benim le birlikte “Almanyaya geçmek| işin kat'i'kararmı vermiş olduğu- nu bildirdi. Almanyada kendisine iyi muamele olunması için benden! teminat -istedi, bende -vadettrm. Eşyalarıyle birlikte istasyone ge len-Rus, beninilerarka kapıtlan içe rişistasyon “Binasına girdi. Ker-| dim için Moskova treninin üçüncü! mevkiinde ayakta durabilecek bir) yer'temin-etmiiştim. Moskovada treni terkettiğim za man casus Rus "la trenden inmişti. İstasvondan çıktığımız z «man, s0 ran :pasaportlara bakas kimse yoktu. Cndeleye çıktığınız ; vakit istasyonun sahipsiz terkedilmesi - nin sebebini derhal anladım. Cad deler kumızı bayrak direklerile ormaan benzemişti. Şarklılar, mı- zıkalar velhasıl 'şehir halkı 'mayı- sın birinci gününü tesit ediyorlar- dı. Tramvaylar sair vesait tatili fa dliyet ettiği için yürümiye mecbur olduk. Tenha bir sokakta 'muvak: katenayrılmıya karar verdik. Ben bile bizzat Almanyaya nasıl geçe- eeğimi bilmiyordum. Rus bana adi resini verdi. İcabı-takdirinde ken- disini bu adreste arıyacakism. Üç! haftadan fazla beklemek istemi" yordu. Sabikalilar, misillâ birbiri: mize veda ettik.'O, sola'ben de sa-! #a gittim. Rus köşeyi dönmeden ban istikameti değiştirdim. Belki| o da ayni hareketi yapmıştır. Beri süratle sefaretin yolunu tuttum, Sefiri odasında buldum, — Za; “vallı sefir bir kaç ay sonra ayni o dada, Letonyah bir şahıs tarafın. dan kurşunla katledilmiştir — K,. «a fâkat müfit bir tarzda meseleyi isine.anlattığım zaman: “Vazifenizi çok güzel yaptı. nız.,, Buralarda fazla durmadan doğru memlekete gitmenin çaresi- ne bakınız. Burası gerek sizin ve bizim için çok tehlikelidir.,,| dedi Bir el sıkmakla herşey hitam| bul Ben gene sefareti terke mecbur oldur, Bu:müddet zarfın- da Moakovada vaziyet başka hal! pet zannile yiyecek s6- petimi bıraktığım İsveç konsalos»| hanesinin yolunu tuttum. Konso-! hate gine çok Alman vardı. Al- manya firar çaresini bir türlü telüniiğerke ii imi Nihayet birisi —Alman erkânı! barp yüz başısı Milenski — bir fi- kir bulmuştu. Yüz başı, bana, tek-| rar Sibiryaya giderek oradalü ©- İ viriyor, bu suretle hiç bir sıhhiye —igg:— sirleri Almanyaya nâkletmekliği-! mi teklif.etti. Böyle bir şerefli fa-| kat şimdiki halde gayrı: mümkün! olan tehlikeli vazifeyi bizzat üze-| rine almaktan niçim imtina ettiği! ni sormaktan “vaz geçemem$tim. Esasen bu vazife için yüz başı Mil lenski buraya gönderilmişti. Şarki! Rusyadaki ahalinin bilhassa Om- sK'teki Çeklerin âhvalini bilmedi-! #inseyled.. Yüzbaşının “fikrine| göve bur ar bei sesirlerin nakline mumanaat göyeritlerdi. Halbuki ben çavarı;pox iyitamdı| grm için bu işi müşkülâtsız halle- debilirmişim. Lâkin ben idama mahküm bir casus olduğum. için şahsım.için çok-büyük stehlikeler mevcuttu, Velhasıl hiç birsuretle bu vazifeyi “kabul edemezdim. Hem'kimse de beni icbar edemez- di. MEMLEKETE'DÖNÜS Konsoloshaneyi ( *terkettikten sonra gayri âhbtiyari bir binanm kapısma “doğru yürüdüm. Binenm pencerelerinden bakan bir baş, bir salibi ahmer hemşiresinin has ta bakıcı kıyafetindeki başını gör müştüm. O anda,uzak Mongol göllerinde terkettiğim İsveçli (E- sitler melâikesi) nin 'itimatkâr si- masmı hatırladım. İçeri girdiğim zaman hilesiz,'başit'bir insan su- elile karşılaştım. “Hasta :mısınız?..., Evet ben hem bedenen'hem'de ruhan'en has taydım. Bir sandalyeye otuttular. Derhahiki yumusak kedi poslu ar- kama £»-“flar."Buntlan sonra sefa retin, k osluğun ve binlerce fiktin mwüedir dlamatlığıisi; sih hi muavenet teşkilâtının âlicenap, zeki bir-kadını-iki'dakika içinde halletmişti.iİngilterede 'döğmus o İan İsveçli hemâire, esaretten kur tuluşuma, vatana avdetime yar- dım etmişti. Firardaki muvaffa- kıyetimi ancak bu kadına medyu- num. Aynı igünde, yani 2 Mayıs 1918 senesi akşamın.saat yedi buçuğun da Moşkovanın hariç istasyonla» rwdan birinde o bekliyecektim. 'Tam yedi'buculta Alman ağır-ya ralılarını hâmil tren: beklediğim hariç istasyonda durmuştu. Tren- de hastalara nezaret eden tek bir hemşire vardı — Hasta bakıcıları sihhiye efradından ibaret- Y.— Bu istasyonda trene “hasta malzemesi yüklenecekti. Ben evs| velâ eşyaların arasında saklan dım. Trene'yaklaştığım zaman da iyenin işaretile yavaşça va- gona tırmandım. Vagonda hirs is! rü eşya vardı. Hemşire, dolu çu: vallar ve sandıklar arasında bana yer hazırlamıştı. Saklı bulundu: Zum yer, çok'dardı. Sıkaştığım bu yerde kemiklerim ağrımıya başlamıştı. Tren hareket ettiktensonra hariçe çıktım. Seyahat dört gün devam etti. A ra sıra vagondan yiyecek götür“ miye gelen sibhiye efradını hem: şire çok 'büyük meharetle geri çe-| neferi vagonun içinde bir dakika- dan fazla kalraryordu. Bu son mel safeyi firarıma gene hemşirenin yardımı olmustu. Kendisine çok müteşekkirdim. Tren Orsa istasyonuna özeldi. Burada aktarma etmek lâzınıdı. Rusyaya avdet edecek olan a- ğır yaralı Rus esirleri rampada bekliyorlardı. Elimdeki yiyecek sepetimle istasyonun kalabalığına karıştım. Hastalar arasında elin- de sepet, sapsağlam dolaşan bir şahıs, meşguliyeti fazla olan Rus sıhhiye efradının nazarı diklentini celbetmemişti. Teslim muamelesi! esnasında benden tekrar pasaport! sormuşlardı. Beni doğruca iskas- yon kumandanının yanıma götür“ düler. Kumandan yüz başı rütbe- sim ie İM AİMNİ lil. #ini-haizdi. Çok'müstebit "bir ada- ma benziyordu. Yüz başının hea zurunda -asker -adabı-erkânını ha- tırlamıştım. Hazır ol vaziyetile se| lâm vererek, dedim ki: “İsmim Max Wild, rütbem mü| lâzimi evvel, esaretten avdet edi- yorum... Bunun üzerine yüz başı beni keskin'bir imtihana tâbi tuttu. Mü temadi-sualler. Nerden?, .Nasil?.. Nereye?. ."Nedem?. .'İlâh. .. Galiha-imtihanda 'muvaffak ©-| lamamıştım. Yüz başı: “Bu kabil çürük masalları hergün dinliyo-| ruz! Siz de galiba memleketin len hoşlanmıyan bir Russunuz? Lâkin bir kere 'de istediğiniz gibi de- kuzuncu ordu istihbaratına tele- fon edelim, bakalım ne cevap ve- recekler.,, Telefona:yaklaştı. Minsk:şehri- ni ve N.'O. yristedi. Yüz başmm "ara “sıra konuğtuğu kelimeleri işi-| tebiliyordum. “Ya öyle'mi?.. Evet... Hatırı-! ma gelmişti. «. Tabit...... l Mikrofonu yerine.astı..Bana dö nerek: “Ne yapalım tâlüniz yokmuş, fena bir haberi tebşir eder gibi gözlerile işaret ediyordu. “Mülü- zimlevvel Max Wild'bir seneden- beri topraklar altında bulunuyor- muş. Hattâ ölüm haberini Ruslar resmen bildirmişler, Birisi (bizzat Max Wild'i darağacıntla görmüş. Artik buna da itiraz edemezsiniz ya?,, “Tuhaf şey!,, cevabını verdim. “Asilmaktan beriim hiç habe- rim olmadı. Hattâ kendimi bu da- kikada çok sağlam hissediyo- rum:,, Yüz'başı'benim bu a bımakeziiığı içim daha i askeri yanı başıma nöbetçi olarak dikti. Ben bu halden meyus değil dim. Böyle nizam ve inlizamın hüküm sürdüğü yerde olduğum için bilâkis mes'uttum.'Gösterilen sandalye üzerine oturdum. 'Ek- mek ve kâhve istediğim zaman hiddetle yüzüme baktılar. Böyle arsızca bir talepte 'bulunduğuma hayret ediyorlardı. Kendi sepeti- me müracaattan başka çare kal- mamıştı. Sepetteki Mahorka tütü- nüneenbir.sıgara sardım. 'İşmive başladığım zaman yüz 'başı'hid- detlenmişti. Bu fena kokan siga- rayı atmaklığım emrolundu. Bun- dan başka üçüncü bir nöbetçi da: ha gönderildi. Yüz başı kalktı, Minsk şehrinden gelen kolordu! kumandanı Cenerâl Falkenhayn'i istikbale gidecekti. Sevinerek de- dim ki; “Çocuklar şimdi siz işin alayına bakın. Ceneral Falkenhayn'da be ni tanır), Bir müddet sonra askerin birisi “dikkat !,, kumandasmı verdi. A- çılan “kapıdan “Ceneral içeri girdi. “Nerde o adam?,, “Burada !, bağırdım, Ceneral beni baştan ayağa süzdü, yanın daki istihbarat zabitine dönerek: “Bu omu?.. Sizonu tanırsr nız!,. “Hayır ekselans, bu o ndam değil!,, talimatname Thilâfına bir kahkaha koparmıştım. Derhal cs- nerale, bir kaç sene evvel bana tevcih ettiği vazifeleri haktır. attım. Cenersl da hatırladı. Bunun üze- vine 'Ceneral dedi ki: “Evet bu adam Max Wild'in ta kendisi?,, İstihbarat zabiti de ya- vaş yavaş beni tanımıya başlamış! tı. Mühim havadisleri ordu karar- gâhma bildirmek üzere derhal yo- Ta çikmıya mecburdum. 1918 Mayısının sekizinci günü Berlinde o Zeologişer Garteri'de trenden indim. Stohod'ta esir düştü İ len ve burada tedavi altına alı- ri tam bir sene geçmişti. O zaman! maksadım Rus askerine inkılâp Le 2 | Rabatsızlanarak şehrimize ge- nan Afyonkarahisar müddeiy- mugiisi İsmâil Hakkı Bey, ma- alesef | iyileşemiyerek gözlerini hayata kapamıştır. Kıymetli bir adliye memuru “olan “mumeiley- hin ölümü mes'ekdaşları -arasın- da teessür “uyanilırmıştır. » Aile- sine taziyet beyan «ederiz. Uavet Istanbul Lisesi mezunları ce- miyetinden: Cemiyetin fevkalade kongresi 4 Kevvel 31 cuma günü saat 14 te halk “evinde -aktedilece- ğinden mezun arkadaşlarm teş- rifleri rica olunur. Konferans Mekteplerde 'kanferans'ar — muallimlerin “talebeye 'ber hafta tasarruf ve'iktısat hakkında İron- ferans vermesi kararlaştırilmıştır. Sağlamlığına halel gel- meksizin “bir :müzekkepli kalemin yapılması müm- Kün ölduğu kadar hafif olmalıdır. Bu-suretle yazı yazmasını seshil “oder. *Ha- viiniz bu Evessharp ikale- İemenin tecriibesini yapma» gı amadedir. Mürekkepli kalemlerin bötün çeşitlesin- de kurşun kalemleri vardır. Başlıca kırtasiyecilerrde saalır. Mürekkepli ve kurşun kalemleri Tashih Dünkü nüshamızda: Gayri mübadiller takdiri kıymet ko- misyonunun karar numaraların- | dan 655 numara seh- ven 755 çıkmıştır, tashih olunur. Günün Muhtırası Takvim — Cuma 97 Teşrinisani 11 inelay 1931. 16-Recep 1380 Senenin geçen “günleri 327'kalan günler 3A Güneş — Doğusu 6.56. Patışı: 16.29 Namaz vakitleri — Sabah. 430 Oğle 1201: ikindi “14230, Akşam 16.44, | Yatsı 1831: imsak 44 | Radyo | Ankara radyosu Sant (8'den 1880 kadar. müzik Türk Şat Araban faslı “1830'dan 19 a kadar Cazbard 19'dan 19,30 kadar #ü- zik “Türk , Kördili hicazkâr 19,30 dan :20 ye .kadarGazhand 20 den 20/30'a:kadar Solo Viyolonse Istanbul radyosu Grdan 57 ye “kadar gramafon, 720 dan 890 va kadar Nermirve Veğin “RızaH. darın işmenkile- sinrerka saz, B30'dan 0 kadar Habibe Molla 9 dan 10:x kadar İnci Hsm işrirakile alaturka sez, 10 'dan'10308 kadar Srudyonun Tango orkestrosu. Fransız “Frangı 1 degiliz lirası Kr. | 76 ŞT mukabili Dolat | “0, biret Belga Beahm İs. Frank Leri Florin Kuron Şitog Pezeta Mark Zati Peng# #oLeş (o Kuruş 1 Türk lirası, Dinar Çervoce; Kuraş Nukut Ermek (Fransız ilsterlin Cİtgiliaj 1Dölar CAmetika) 0 lüret fltaiya OFrank Welçika Drübmi Tuner) Frark Çisriçtel l 0 Leva Bulgar TFlorin fFölemenk? | 0 Krm: ÖÇekoslorak | Şiheg Avusturya) İPezeta (İspanya) URayşmarkl Almanya Uzloti ;Kehistan 1 Pengö “Macaristan Ley (Romanya) Dinar “Yuçoslarya|) 1Çevoteç Sevyet Altın Mecidiye Barkoso! Bota hartei Diş Tabibi . : Zeki Tnci » Hastalarını her gün saat si ve 13 - 20 kadar kabul ve BEİ sast on üçten itibaren meccö P çeker've tedavi eder. ge” Muayenehane: Kadiköy oğlu Yavuz Tilrk soksik No. # Sıhhetinizi muhafaza ediniz. Asipin-Kenan Komprimeeri A Baş, diş ağrilarının ve soğuk algınlığının En birinci ilâcıdır.. fikirleri aşılamaktı. Halbuki inkı- lâp alevlerinin Rus Çarlığını mah vetmesi için benim ve Alınan hür kümetinin yardımı İüzumsuzdu. Ben bir istihbarat zabiti sıfatile inkilâp esnasında bana düşen va- zifeyi yapmıştım. Orduya ve'ew>-| ğim kıymetli malümat içim istihba| rat teşkilâtı reisi sanisiyle görüş-| tüm. Erkânı harp binbaşısı olan| bu zat havadislerimi çek mühim telâkki etti. İstihbarat teşkilây- nın birinci reisi miralay Nikolai idi. Kendisile görüşmek b mi bildirdiğim zaman kabul olunmadım. Mirs” 'beriimle görüşmiye Lâkin başkumanda” Hindenburg beni huzur“, ederek uzun müddet “ ve her zaman olduğu gibi yakkız bir surette beni”