| | Hanımlar nasıl güzel. leşebilirsiniz ? Akıllı bir kadının çirkinleşerek ihtiyarlamasına imkân yokiur Fena boyanma yüzünden aşıkını kaybeden Donnanın hikâyesi Güzellik doktorları tedavi et - ri kadmlara şunları söylerler: , Hakiki kadın kendi teninin <insini bilendir. Kadinin en mtişkül dakikalan makyaj aynası önünde tereddüt etiği zamanlardır Bugünün modası çok boyalı ol- Mayı kabul etmiyor. Bu umumi Prensiptir. Şu cümleyi halırımızda tutmak fartile aynamızın karşısında bo - Yanmıya başlayın. “yi Durun podra kutunua eliniz Şitmeden küçük bir hikâyemi din- in. Bu hikâye size bin nasihattan “a3a faydalıdır. Kadının gülünç olanını, bir günde en GN olanı kaybeden! Zarif kadının macerasını anlata - Cağım: Beni Meksikaya çağırmıslardı. i güzellik müesseseleri ye- hi metotlar arıyorlardı. Cahil nl pe ka lınların izleri harap olmuştu. Şikâyet - lerin çoğaldığı, Mi m #elerinin müşterilerini kaybettik: leri bir zamanda Meksikaya here- ket ettim. Cenubi Amerika!.. Ne güzell Jr iklimi ve ne güzel insanları olan Yerdir. Belki siz de biliyorsunuz; Av- Tupa kadınlarının çıldırdığı erkek- lerin ekserisi oradan çıkar. Yanık tenli, “kadınların içine batıyor gibi garip bakışlı, iyi tan- go oynıyan bulunmaz gençlerin diyarı Meksika... .. Böyle erkekleri olan bir mem- lekette kadımnlarm vaziyetini siz tayin edin... , Meksikada, alelümum Cenubi Amerikada kadınların gündüz ev- lerinde kapanıp yalnız o geceleri dışarı çıkmaları, bir adetten ve bir meşgaleden ziyade erkeklerin şok güzel olmasındadır diyece - gım, e (kadın erkeği) lâ- ı almış güzel ve zengin er - keklerinden birinin âşıkını (âşıkı diyorum. Cenubi Amerikada ek- seri.kadınlar erkeklere âşık olur.) Bana gösterdiler. Bana gösterdikleri kadın gü - zeldi. Şahane kadınlar sınıfına dahildi. Hani bir cins kadmiar vardır; üstlerinden, bakışların - dan büyüklük ve azamet akar. Hoş, o cinsler bazı dakikalarda güler yüzlü haşmetsizler kadar da Büç kadınlar değildir ama!. Her neyse hikâyeme devam e- , O haşmetli Donnayı bir gecs) ziyafetinde sevdiği karayağız de- likanlısma baygın bir haşmetle! vakitlerde £ tanmuştım. Bende büyük bir tesir bırakmıştı.| Üç gün sonra aynı donnaya sıcak bir güneş altında boğa dö- ğüşünde rasgeldim. Ne sukettu ©w Koca haşmetli donna naza - rımda birdenbire eridi, bir şey oldu. Hikâyemin başında Cemubi A- merika kadınlarının gündüzleri evlerinde kapandıklarını, yalnız geceleri çıktıklarını söylemiştim. Bizim haşmetli donna (Holi - vut makyajile) kızgın güneş altr- na, gözlerimizi kamaştıran ışığa da aynı makyajla çıkmıştı. Boğa di ü başladı... Tore- adorlar azgın hayvanı şişlediler, kırmızı şallarla aldatarak yordu - lar... Boğanın son dakikası yak- laşmıştı. Binlerce halk birden sustu heyecandan kalplerimiz boynumuzda çarpıyor gibi kulak- larrmızla göğsümüzün saatini işi tiyorduk... Elinde kılıcı, boğaya son dar- beyi vuracak Torea ortaya çık- mıştı. O esnada yanıma baktım. Haş- metli donna ağzı heyecandan açıl- mış, kendini unutmuş boğa dö- ğüşüne dalmıştı. Boyaları ter - den akmış, mendilile mütemadi- yen yüzünü sildiği için kirpik bo- yaları yüzündeki koyu allıkla bir- leşerek asil kadın; bir sirk maska- rası haline getirmişti. Boğa kanlar içinde ortaya yı- ğındı. Herkes etrafına balındı. Herkesin gözü, kadının âşıkırın gözü haşmetli donr: 1 takıldı. Herkes güldü. Âşıkı” ner yü- zünden bir hicap ale.! gecti. İki gün sonra duymuştum. De- likanlı kadını bırakmıştı. Kıymetli karielerim, bu hikâ - yeyi size yüz boyamasına sit na- gülünç sihatlerim arasına sıkıştırdığım için a'Yifızı rica ederim. Bizterde bu tabiatı saniye ol - muştur. Kadınları aynamız önün- de fazla tutabilmek için biköye- ler anlatmıya alışkınızdır. Şimdi gene boyanma mevzuu- na avdet ediyorum. Yüz tuvaletini ikiye taksim e - debiliriz. Gece ve gündüz boyanması. Şimdi gece boyanmasına (Holi - vut makyajı) diyorlar. Şık kadın- arasında gece boyanması tebi- ri kalkmış yerine Heolivut makyajı tabiri gelmiştir. Holivut makyajı yüzdeki çil ve İeke gibi kusurları sert bir şe- kilde izale etmektir. Gece bo» yanmasının Holivut makyajı is » mini alması, o anda kadının fo- toğrafı çıkarılırsa yüzünde hiç re- tuş yapmıya lüzum olmıyacak $e- kilde opjektife gelmesine işaret içindir. Gece tuvaletinde kulla- nılacak podra ve boyalar gündüz boyalarından daha kalın ola- cağı için en iyi cinslerinden olma- larıdır. Fena markalı kronilerle ve podralarla gece tuvaletini ik- mal etmek çok tehlikelidir. Dans- ta ve biraz sıcak salonlarda biri- birine karışarak yüzünüzü gülünç bir şekle sokması pek mümkün - dür. Holivut makyajı icin en iyi tu- valet levazımını bir Holivutt., bir de yeni açılan bir mağazada bula- bilirsiniz. Londradaki mağaza harice ih- racat yaptığı için onun malları belki İstanbulda da vardır. Size Londradaki mağazanm adresini vereyim de, bulamazsa - nız lavantacmıza ısmarlatabilirsi- niz. Max Factor, 10 d' Arablay St. St. London WI. Holivut makyajı, yani gece boyanmasına başlıyacağınız vakit! (Cold Cream) la gündüz boyala- Waxrdour İ rını ve podrasını tamamen temiz- Temelidir. | Eğer eamerseniz, temel olarak! yani her şeyden evvel 22 numaralı (Cream Paint) le yüzünüzü güzelce) ayy yg gg Kadın ve Fikir | : 5 ği ———— 7 — VAKIT 12 Teşrinsani 1931 — yy tg yy gay Sg yy yy yy yg yy yy yg yg yg yy gg Son Asrın kahraman kadını... ' Madam Pankhorst? Onun için neler neler söyle- memişlerdi? Fakat bugün.. Cinsi Cazibe?. | Bu ne ahmakça telâkki! Bir inkılâp memleketin- de kadından aranacak şey bu mudur? Hayir! Bir takım artist ve moda mecmualarında ve bazen de yev- mi gazete sütunlarında cinsi ca- zibe diye uzun uzun yazılar var. Güya bir kadının en büyük kuvveti cinsi cazibe denilen has- sasıymış. Bu ne biçim mânasız şey ? Cinsi cazibe nedir ? Şunu bir teşrih edelim, ba- kalım bu hassa nelerden müte- şekkildir? Entrika, içten pazarlık, riya, yalan daima ve daima yalan ko- nuşmak. İşte züppelerin “ çok entere- san kadın monşer! ,, dedikleri cinsi cazibesi olan kadın budur. Yani seyircileri erkeklerden mürekkep olan hayat sahnesinde sonuna kadar rol yapan kadın. Peki cinsi cazibe neye ya- rar? Bir de onu arayalım: Erkeğe kendini mümkün ol- duğu kadar fazla pahalıya sat- mıya, mümkün olduğu kadar fazla erkek tarafından sevilme- ye değil mi ? O devirleri çoktan geride bi- raktı kadın a efendiciğim ! Var- sın kukla kadın esaret levhasını bir şeref damgası gibi boynun- da taşısın dursun. Varsın kuş tüyü yastıklar üzerinde uzanan tufeyli kadının el ören aşıkları yüzleri geçsin. Bundan bana ne, bize ne? Gözünü ileriye dikmiş dört nala koşan kadına ne? Medrese softaları, gibi burnu" »un-dibinden ilârisini görmiyen tahta mankenler gibi salondan salona dolaşan kadın iflâs etti artık, Artık kadın ekin aralarında, su başlarında aşkı namütenahi marlavalını dinlemiyor. Zaman sarfedemez böyle zırvalıklara. Kaleminden, çekicinden, işinden artan vaktini verse verse spora verir a efendim. Artık his değil kafa; et değil adele devrinde bu cinsi alış ve- rişler metelik: etmiyor. Arpaya büyüme diyemezsin, tabiat kuvvetidir. Eveti. O in- sanların öz canlarına ait bir me- sele,. Herhangi bir insan kolun- daki sivilce kadar kimseyi alâ- kadar etmez. Hitlerin kadınlar teşkilâtına dahil Alman kızlarına bakınız, Faşist kızlar teşkilâtının kadın- larma bakınız, Bolşevik komsa- malgalarma bakınız. Hiç birinde aradığınız o miskin cinsi cazibe- yi bulamıyacaksınız. Fakat her birinde çalışma ve mücadele ka- biliyeti denilen insani cazibeyi çok ama pek çok göreceksiniz. hazırlamalısınız. Eğer kumlansanız, evvelâ sürece gınız (Cream Paint) in numaras 23 olmalıdır. Cream Paint'i sürmek için iki parmağınızı ılık suya batırarak! kremden bir miktar aldıktan son- ra yüzünüzde kremi yaymak lâ - zımdır. Bu suretle yüzünüzün masajını da beraber yapmış olur- sunuz. Çünkü kremin üstüne podra geldikten sonra yüzdeki çizgilerin bir gece için olsun izalesi güç o - lur. Onun için temeli kurarken evvelâ temelin düzgün bir satıhta kurulmasına mü m olduğu ka- dar gayret etmeliyiz. Simdi nazik bir mesele daha başlıyor. (Cream Paint) i yüz müze yayarken parmaklarımızın hareketleri ne olacaktır?.... Kremini yüzüne içirirken, par- maklarını güzellesme O san'atına muvafık bir eskilde idare eden bir kadın tuvalet sırrının anahta- rını yakalamıştır. (Devamı yarın) Madam Pankhorst bir nümayiş < -«asında tevkif edilirkön — #ankhorstun kahram... kızları — Viktorya parkındaki meşhur hevkel “undan bir haylı sene evvel, ik, «terede kadın, söz hürriyeti, yaşama hakkı ve siyasi hayat aramıştı. Aranan hakları, erkek- lerin idare ettiği hükümetler, | alaylı kahkahalarla karşılamışlar- dı. Bunun Üzerine bir avuç ce- sur ve iradeli kadın, erkek is- lipdadıma karşı amansız bir mü- cadeleye başlamıştı. Bu müca- delenin en kabraman mücahidi Mis Pankhursttu, dığı tarihe kadar bir ay geçmi- yordu ki süfrajetlerin büyük nü- mayişleri ortalığı velveleye ver- memiş olsun, Bu mücadeleler bilhassa par- lementoda kıralın sarayı ve baş vekilin ikametgâhı önünde cere- yan ediyordu. Nümayişlerde o kadar ileri gidiyorlardı ki başve- kilin camları taşlanıyor ve işe polisin müdahale etmesi icap ediyordu, Artık ingiliz polisi Madam Pankburstan elâman çekmişti, Bu kadın isteriktir | diyenler pek çoktur. Hatta daha ileri gidenler deliliğine hükmediyorlardı. Pankhurstun iki kızı vardı: Kıristabelle o Silvya,, Bunlarda analarının yürüdüğü Yolda ilerli- yor ve kadin hakları mücadele- | nın kısa bir taribi., sinde bir saniye ümitsizliğe düş- müyorlârdı. Bu sebeple ana ve kızlar pek çok defalar hapse girip çıktılar, fakat metanetlerinden zerre kay- betmediler. Hapisane onları bir an kor- kutmuyordu. oCezalarını bitirip ilk çıktıkları gün, tekrar siyasi tahrikâtlarına başlıyorlar, tekrar birbirinden büyük nümayişler | tertip ediyorlardı. 1906 dan, büyük harbin başla- | Madam Pankurts idealinin ilk tecellilerini gördü, Fakat ingil- terede saçtığı tohumların kuv- vetli neticelerini görmedi. Onü ancak ölümünden üç sene sonra anlıyabildiler ve Londranın en büyük meydanı olan (Viktor- ya Tavrier | parkına muazzam bir heykelini diktiler. Ona deli diyenler, isterik di- yenler bugün heykelinin karşısı- na geçip saatlerce hayran hay» ran bakıyorlar, İnsanlar nankör değildir. Bili- niz ki, büyük emeller bir gün gelir minnet ve hörmetle selâm- lanır. işte dünya üzerinde kadım köşe minderinden kaldıran ve cemiyet içinde lâyık olduğu in- san mevkiine çıkaran kabrama-