——> 4 — VAKIT 21 Küme Ben muhasebeci m yim! K oca imparat torluğu yerlere muharbenin son şünlerinde, memleket, geniş ve korkunç yaralarından kanının son damlalarını akıtırken garson kr- yafet Tok katlıyan de kaçan bir paşa gelmiş. kuş tüyü yataklarında yatıyormuş ve ken disini eden dostlar da otelinin ziyaret bulunuyormuş. Haberi okuduğumuz itiraf edelim ki hayretlerin en büyük ve en derinine düştük. Bu paşa kimdi ? Şehit analar, budu'larda döğüşen kahraman- lerm genç karıları, oğul ve kız- lan fırın kapılarında biribirini çiğnediği demleri, bütün sancı“ larile içimizde duymadan onun adını anamıyoruz. Bir avuç ça: murdan farksız bir dilim ekmek için elinde talisiz zaman, Parası ile ağlıyan vatandaşları © hatırlama- dan, onun kapkara fermanını okuttuğu günleri düşünmek nasıl kabil olur ? Levazımcı paşa, Türk tarihine yeni bir Timurle'k zulmu ilâve etmiş, yazılan şeylere bakılırsa, i bir nufuz ile “hep,i «hiç», »İ “hep, yapmış. Bulgur kırallarını, vagon impsratorlarını o doğ çıplak serserileri tüccar başı yapan o imiş, tica- reti büyük babalarından miras olarak alanları iflâsa sürükliyen o imiş. Çevirdikleri vagon, buğ- day, şezer, gaz dalâvereleri ha- yatı tahammül edilmez bir ha'e getiren, bu yüzden kadmlara iffetlerini, erkeldere ii tikamet- lerini feda etti ırmuş, ren o imiş. Kos- koca memleketi talân meydanma döndüren o imiş, Bötün bu iğrenç cürümleri gene o, kaçmasile tasdik etmişti, Almanya, Fransa topraklarmda on bir yıllık seyahatten sonra da işte onu vatanımızda, bir adam gibi kuşatılmış görmek bir yağma ve temiz, riyaretçilerle talisi: liği: ww isizliğine “Gazete <r: “ne yüzle geldin?, diye soruyorlar. Onun yaptığı işleri | sayıp döktükten sonra böyle bir sunl fazla bir şey Yarım 4sn evveli ; VAKİT 2! Könnevvel 1870 Kan hea « : halisinden altı acam senmde bir büyük kılıç balığı görerek al. mak içân bir kayığa bi- nüp giderler ye batığı kanca ile almak üözcre ien kavık altfist olüp cümicsi denize dökülür ise d dörcü kurtoim ikisi garikan velaf eyler » Sohem fatoflârında rek çok kar vağdıkten sonra birden bire cakar baş- lamış ve nehirler fuğyan ederek pek çok hasaraf iras olunmrş'ur. ” Paris iderei beledives! karın sokaklardan kaldı- rılması içfin beşvüöz bin ve h zmetierini tayi! etmi yen arabacılara yüz bin #ronk fahsıs evlemiştir. al 1929 — — olmaz mı? Eğer utanmak bekli- yorsak o çektiklerimizi Oo unuttuk demektir. O ve onun efendileri beş sene gaddar ve doymak bilmez sülükler gibi emip kanını kuruttukları o memleköti, istifade edilmez diye bırakıp kaçmışlardı. Şimdi kurtardığımız, yaralarını sarıp, kanımı durdur duğumuz, ülkede kabartan varlıklar için geldiler Haklarında belki kanın hük- mü yoktur, fakat cemiyetin v>r- diği bir karar var ki onun bük- münü biç bir afla silmek müm- sün olamaz. Bunların alınmalarına artık iştahların gördükler Kendisine sin?,, diyenlere “ben muhasebe- ci miyim?,, cevabını vermiş. Bu cevap gösteriyor ki levazımcı, hâlâ kendilerinin zamanlarında - ki kirli idarenin devam ettiği kanidir. Pek yakın bir zamanda bu zamanın ne yanlış bir şey olduğunu ona göstermek, kılı kırka yarar bir mahkemenin huzuruna çıkarmak vatandaşlarla beraber cümhuriyetin de yüksek bir vazifesidir. Seyyah Günün $ vasefi Londra konferan- sına doğru 1930 senesinin ilk günleri, be- şeriyetin harp aleyhinde yaptığı teşebbüslerin en mühimlerinden birine şahit olacaktır. Fihakika kânunseninin dör- dünde Londrada bahri teslihatın tahdıdi için bir konferans inikat edecektir, Bu konferansın ne gibi neti celer verebileceği şimdiden tayin edilemiyedeği gibi bu 'bapta her hangi bir mütalaa yürütmekte yanlış olur. Maamafih konferan- sa iştirak eden devletlerin izhar ettikleri noktai nazarlar mukayese edilmekle, konferansın neticei mukarreratı hakkında olmasa bi- le, münasebatı mileliye üzerinde icra edebileceği tesirata dair bir fikir peyda etmesi pek güç de ğildir. Londıa konferansına iştirak edecek olan beş büyük dev- letten ikisi yani Fransa ve İtal- en bedbin bulunan iki hükümet- tir. Harbı umumiden hazmede- mediği derecede mevaleçin ola- rak çıkan Fransa etrafında mü- temadiyen rakipler, ük zaaftan istifadeye hazulanan düşmenler görmekten kendini kurtaramı- yor. İtalyaya gelince şimal ırk- daşının lokmaları çift olarak yuttuğu bir sırada ayni zahmeti çektiği halde iştihasını tatmin edememiş ve kendine serbest bir fanliyet sahası bulamamış ve lehine bazı tebeddülâtın te- mini için hazır bulunmağa !ü- yum görüyor. Biri endişesinden diğeri iğbirar ve ihtiyacından asabileşen iki lâtin hükümet tah- didi teslihat me sire bir tür- iü yanaşamamakta, ve uzun mü- zakerata rağmen uzlaşamamakta- dırlar. İtalya bahri teslihatın tah- | ki vaziyetinin tesbiti; Afrikadaki Oâma! vir a şart sürüyor. Fransa ise bu nok- | tada müsamaha edecek Âmal İ beslemiyor. Iki lâbn devlet | yekdiğerine karşı hoşnutsuzluk " beslerken Aksai şarktaki Japon- | 9da, hal vurulan kara damga ebedidir. | “hesap verecek mi- | İ taraftar olmiyacağı muhakkaktır. ya konferansın gayesi hakkında li yada tahdidi teslihatı bir takım | kuyuda talikan kabul niyetini izhar eylemektedir. Japonya bali hazırda İngiltere ile müttefik ol- madığında «Vaşington» konfe- ransında olduğu veçhile kolları taahhudat ile bağlı bulunuyor. zırda 10-10-7 nisbetini aksai şarkta «hü müsalemetin yegâne kâfili | sıfatile tabtelbahi yüzde altmışta çıkarılma talep etmekte ve Pp ler nispetinin yade yetmişe un istemektedir. Londra konferansının dördün- cü rüknü olan Amerikaya ge'in- ce tes'ihatı babriyenin bütçesine tahmil ettiği yükten dolayı şi- âyet etmekle beraber, kendi kuvvetini azaltacak O tahdidâta Her nekadar ter «Borah» gi- bi sözü geçer bir.zatın teslihat bahriyenin son dereceye kadar | i taraftar olduğunu görü- yorsak ta aynı zamanda bu tah- dit içn lâzm gelen emniyetin Kelloğ misakı ile elde edilmiye- ceğine de kanaatini saklamamakta- yiz. “Kelloğ» misakı menfi ma- hiyette (o olduğundan odünyanm | her hangi bir köşesinde zuhur | edecek bir harpte hiç bir suretle sulha müessir olamaz. İşte bu nokta Amerika efkârı umumiyesini düşündürecek tahdidi teslihatta Amerikanın müdebbirane hareketini icap et- tirecek mahiyettedir. ve Konferansa iştirak (oedecek olan beşinci devlete yani İngii- tereye gelince, furkası, rüesasırın ateşin vaadlerine rağ- men bu son toplantıyı, satveti amele bahriyeyi muhafaza etmekle be- raber mesa cis gayesile mü- dafaa ve ibda eylediği dönmez bir kanaat halinde efkârı umu- miyede yerleşmiştir. Şu vaziyet dahilinde Londra konferansının beynelmilel ne gi- bi tevlidi o edebileceği hakikaten cayi sualdir. M. Gayur menafi Haftırs getenler luha' bir mahzuziyet Fransadan Amerikaya giden bir papas vapura binerken bilenler tarafından vapur kap- tanma tavsiye edilmişti. Seya- hat esnasında hava bozuldu; kaptan bir fırtına kopacağını anlayınca Papası kamarasında bularak dediki; — Rahip wfendi.. siz deni- ze alışmamışsınızdır.. yatağı- nıza yatınız ve asla kımılda- mayınız, (Tüfe O küfrederek ağıma geleni söyledikçe asla korkmayınız daha ümit var de- olduğundan, muahedelerin tadili | didinden mukaddem Babriseiitte- | bu suretle | mektir. Fakat eğer bir birile öpüş Allaha (tevekkül etüklerini işidirseniz vaziyetin mühlük olduğuna de'âlet eder, Papas yatağına uzandı ara sıra yann arkadaşına : — Git kapıdan dinle ne söy'üyorlar ?.. Diyordu. Bu sıra arkadaşı i Tayıfalar yeti madan küfrediyorlar. Bu kadar küfre bakılırsa gemi mahvoldu. Papas memnuniyetle şu ce- vabı verdi: — Yarabbi şükür... Kork- mayın evlâdım.. her şey yolun- da gidiyor demektir... mn İ Jspirtizma ile İng ie beşe- riyete bir faidesi yoktur Bu işle meşgu! o'anlar esrarengiz kalmış dava ve meseleleri hallede- miyorlar Son haftalar zarfında İngilte- rede en çok tetkik olunan me selelerden biri İspritizma mesele- s'dir. Bu mesele münakaşa edilirken bazı çok mühim sözlerde söy- lenmiştir. bilhassa İngilterenin en maruf simalarından Dektor Bernar OHolander, İspritizmin mahiyetini anlattıktan sonra bu işin beşeriyete zerre kadar fai- desi olmadığını, son derece ka- naat verecek bir şekilde söyle - miştir, Doktor Holanderin beyana - tından şu noktaları iktibas edi- | yoruz: “ Dünyada birçok adamlar varki Şekispirin kendisine atfo- lunan eserleri yazıp yazmadı İ ğından şüphe ederler. Güya, bu eserlerin Bakon ta- rafından yazıldığını iddia ederler. meşgul olanlar neden Şekispirin, yahut Bakonun rubunu çağırarak, bu eserleri ki- min yazdığını tahkik etmiyorlar? Sonra bu kadar cinayetler olu- yor ve bunların failleri meçbul kalıyor, neden bu ispirtizmacılar maktullerin ruhlarını çağırarak bunların katillerini anlamıyorlar? akli teessür olan bir nok- ta, hakiki ilim adamlarının bu ispirtizm işindeki (o sahte - kârlıkları teşhir İçin uzun uza- dıya meşgul olmak mecburiye- tinde kalmalarıdır., Doktor Hollander daha sonra ispirtizm İle meşgul olanlar insan- ların, tahteşşuur hafızasından is- tfade ediyorlar. (e Tahteşşuur, dahilerin en parlak fikirlerin; kâşiflerin, muhterilerin muhtaç oldukları rehberliği, (| şairlerin ilhamlarını, dindonların akide- lerini telâkki ettikleri esraren- giz menbadır. İspiritizmacılar da, bu men- badan istifade ediyorlar. Tahteşşuur hafıza veya dimağ, telkinden; o tebeyyüç © verecek hadiselerden müteessir olur. Bundan dolayıdır ki sihirbazlar insanlara şeytan ve ya ifrit gös- termek istedikleri zaman, Insanlar bunları ogörürlerdi. o Mıknatisi uyku içinde olanların başkaları tarafından düşünülen şeyleri ifade edebilmeleri, dimağm tabteşşuur bir halde iken diğer dimağlarla ittsal peyda edebilmesi ile izah edilmiştir. İspirtizmacıların ruhlardan öğrendiklerini ididia ettikleri her şey, hep tahteşşuurun ifadeleridir. Ruha müteallik bu işler ispiri- | tizmacıların vazifesi değil, daha dogrusu ruhi tetkikat ile meşgul ilim adamlarının işidir. Bu sayede bu iş, sahtekârlik- lardan kurtulabilir. » Papanın nagehani bir ziyareti Roma, 20 (A.A.) — Papa bir otomobile binmiş olduğu halde saat 7 de bir müddet Letran sarayına gelmiş ve bir dini ayin icra etmiştir. Bundan sonra ki- liseyi tesellüm etmiş anahtarları almış ve gene mütenekkiren | Vatikan'a gelmiştir. Papanın bu |! ziyareti şehirde ancak 9,20de haber alınabilmiş ve derin bir heyecan tevlit etmiştir. Bu ziyaret hak- | kında hükümete gece yansı malâmat verilmiştir, Bahri teslihatı tahdit | meselesi Beş deni: devleti aktolunacak konferansın top ma zamanı yaklaştığından, inik terede siyasiler ile amiral arasında devam eden şid et kespetmiştir. Amele fırkasının rel leri, A* rika reisicümhuru M. Huver* yardı m'le bahrl tesiihatı tahdif moktedir o olacaklarını ü etmekle beraber bunun neti” sinden endişe etmektedirler. İngiltere bahriyesi erkânı, tiyaçlarını asgari dereceye in meğ: istemekle beraber zuhll#f üzernde mwrar etmiyerek bahriye telâkkilerine göre bur” ların fadesiz olduklarını ilef Bununla © berab bunlar, İngilterr imperatorlağ” için 50 kruvazör ve bir muhrip lâzım olduğuna kanidi” ler, İngil zler “e Amerikalılar gibi tahtelbahirleri, te-liketi bir silâ” sayıyor ve ilgasına itiraz e” arasın sü-üyor ar. yorlar. Bu vaziyet kargısınd? Amerikalıların İngiltere dere©” #inde krovször ve muhribe lik olmak isteyecektir. Ha'ihazırda Amerikanm bab sar İyatı, İngiltererin sarfiyatı” nisbetle iki mislidir. Amerik* 4,453 milyon altın frank hart” tiği halde İrgiltere 2446 milyö” tarfetmektedir. Amerikanın bsi riye “adrosu, İnsiltere kadro” dan çok geniştir. Amerikan” muhripleri ove | tahtelbahirle' İngi terenmkinden çok fozlad” ngilterenin bir bahriye tavyar€ sine mukabil Amerikanın 7 1#f | yasesi vardır. Amerikanın bu faik vaziyfi karşımda O İngilterenin takib? mecbur olduğu hattı hareke tes'ihatın tahdidi üzerinde Am” rika ile anlaşmaktan ibaretti” Teslibat müsabakası İngilt son derece müteessir, o kadi” müteessr ediyorki son ist tistik” le e göre her İngiliz ailesinin tetlf bata verdiği senevi para 135 İngiliz altınına © varmaktad'" O halde, | İngilizler, (o bilbass* Amerika ile bahri teslihat &7€ rinde uzlaşmak mec'uriyetind# bulunuyor. Çünkü ancak bu ft lâf neticesinde İngiltere hükö meti, yeni vergi tarhetmekt©” kurtulacaktır. Deyli telgraf gazetesinin di” lomat muhabir. tarafında" V len malümata göre İngilter* hükümeti gelecek konferansı” muvaf akıyetici temin için Japon ayı kendi noktal nazar” Da İmale ile meşg:i olmaktadı” Ayni amanda (Fransa ge İtalya arasınd. ki ihzeri müzak€ rat yeni fakat ümit vermiye$ f a işrir. bir safhaya girmiş 6R Ka Könüngörel över 1929 Ee Gün dönümü ve erbâiP Güneşin doğuşu: 7,22 Namaz vakitleri Sabah Öğir İkindi Akşam 561 122 1439 Bugünkü hava Rage mütrhavril have kumen beli olucaktır.