Amerika'nın iştiraki imali Amerika devleti, La- 'deki beynelmilel daimi adâ t divanma iştirakini mutazam in protokolları imza etmiştir. u suretle yeni dünyanın büyük İr devleti de beynelmilel bü- ük bir müessesenin hayat ve laliyetine karışmış demektir. ihan sulhünün tesis ve tanzimi olunda bunun büyük bir terak i adımı teşkil ettiğini söyle - nek faztadır. Milletler arasında şimdiki dalet mefhumunun — müsaade ttiği derecede hak ve hakıka- in cari olmasına çalışacak bir nüessesenin gittikçe kuvvetlen hesinden de memnun - olmrya- ak kimse tasavvur — edilemez. Beynelmilel daimi âdalet diva- t çemiyeti Akvam teşkilâtına Bunzam bir müessesedir. Bu iti barla ecmiyeti Akyam haricin- de kalan şimali Amerika devle- t âdalet divanma da iştirakten çekinmiştir. Amerika gibi bü- Yük iktisadi hengemonyasını bü tün cihana teslim ettirmiş olan bir devletin sulhün teminine ma tuf beynelmilel teşkilât haricin de kalması tabii onların danü- fuz ve otoriteleri üzerinde men fi bir tesir yapıyordu. Monroe Hazariyesine rağmen, gittikçe Avrupa ve bütün cihan işlerine karışmak mecburiyetini duyan Amerika nihayet beynelmilel büyük teşekküllerin hayat ve faaliyetine de uzun müddet 1â- *t ve yabancı kalmanın müm Amerika'nın son kararında a| mil olan en mühim unsur hiç şüphe yoktur ki Kellog-Briand Harbin milli siyaset ak kullanılmasını men eden bu misak, beynelmilel ihti lâfların sulhen hallini istilzam etmektedir. Bu hal şekli vasıta larından en mühimmi de Lahey fdalet divanına müracaattır. Mi Sakın müteşebbislerinden biri o lan Amerika'nın bu neticeyi ka bul etmemesi kendi eserini in- kâr etmes gibi garip bir hareket Olurdu. Siyasi olmaktan ziyade hukuki bir rolü olan Lahey âda let divanma iştirak etmemek i- çin başka bir bahane bulmak da kolay değildir. Bilhassa, Ameri ka'nın ileri sördüğü ihtirazı ka | ytlar âdalet divanına iştirak e- den elliyi mütecaviz devlet tara fından kabul edildikten sonra iltihak zaruri olmuştur. Cemi- yeti Akvam'la divanı âdalet ara li münasebetler| için Amerika di karşı bazı rabı- eğini düşün - müş ve buna mani olacak kayt lar ileri sürmüştür. Cemiyeti » Akvam meclisi hukuki mesele- ler bakkında Lahey âdalet di- vanından istişari reyler talep et mek hakkını haizdir. Demek ki Amerika'nın iştirak etmediği bir meclis âdalet divanının faali yetini tahrik edebilecek bir sa lâhiyete malktir. Amerika cemi yeti Akvama girmeksizin bu sa lâhiyete iştirak çaresini de der Piş etmiş, ve Amerikan menali ini alakadar eden meselelerde meclisin âdalet divanmdan rey talel mutezammin müzakere lerine iştirak hakkmı istemiş ve almıştır. Amerika'nın bu tezi kendisine mevzubahs sulh teş- kilâtı içinde mümtaz bir mevkı r. Görülüyor ki sulh ve adalet fikir- lerinin hâkim olması lâzımgelen yer keide bile kuvvetli devletlerin mev- küi başka türlü oluyor. Amerika sul- he hizmet etmek için bir fedakârlık yaparsa — diğerleri iki Yapmak mecburiyetinde - kalıyorlar. Kuvvetin her zaman ve her hususta bir imtiyaz teşkil ettiği düşünülmek- le beraber Lahey adalet Amerika'nın iştirakile yeni bir ehem Miyet karandığı teslim edebilir. ZEKİ MESUT Tayyare kazası BERLİN, 19. A. A. — Marsi- ya ve Barcelon tarikile Kana- sa adaları ve Berlin arasında sefer yapmakta olan posta tay- Yaresi Brandebourgta mecburi Bürette karaya inmiş iki pilot CUMART 21 KÂNUNUEVEL 1929 4 üncü sı NUSHASI 5 lııyiıılııılılıdır İ No 1386 RUSTUR Mill t iktısat cemiyeti şehti Büyük Millet - Meclisi Reisi Kâzım paşa hazretleri dün An- karadan şehrimize gelmişlerdir saat on dört buçuğa doğru Hay darpaşa garı, Meclis Reisimizi istikbale gelen zevat ile dolmuş tu. Bu meyanda üçüncü Kolor- du Kumandanı Şükrü Naili pa- şa ile şehrimizdeki erkânı as- keriye, Fırka kâtibi umumisi Saffet Bey,tırka müffettişi Hak ki Şinasi paşa, Vali vekili Mu- hiddin Bey, şehrimizde bulu- nan mebuslarımız, Mearif ve Darülfünun eminleri ve polis müdürü Beylerle Türk orto- doks klisesi başpapası Papa Eftim Efendi de bulunüyorlar- di. Meclis reişimiz Haydar pa- şada çok samimi ve parlak su- rette karşılanmıştır. Paşa hazretleri, istikbal me- rasiminde bulunan zevatın ayrı ayrı ellecini sıkmışlar ve bu a- rada Papa Eftim Efendiye: — Nasılsmız?” diye iltifat et mişlerdir. Paşa hazretleri, İstanbula edilen Seyrisefainin Mılıug'ı vapurunda, refakatlerinde bu- dunan zevatla bilhassa iktisadi seferberlik mevzuu üzerinde gö üşlerdir. Yerli malı giyiniz!.. Sıhhatı yerinde ve beşüş o- tan Meclis Reisimiz, bqhıâl- ikendilerini dinliyen Papa Ef- #im Efendiye mütebessimanc : — Yerli malı giyiniz! Demişler ve bu söze: “mem- nuniyetle milli mamülâtı kul- lanacağız!” cevabını ıınılırğ KP ÇÜ Paşa hazretleri, yerli mamü- Vâtın revacını arttırmak için ga zetelerde vaki -olan li iyatı takdir etmiş ve bütün milletin gösterdiği umumi alâ- ka ile âz bir zaman zarfında bu vatan işimin nıhvıthyede ne- ticeleneceğini ilâve etmiştir. Gülcemal'den selâm Maltepe vapuru yolda, İzmi- re gitmekte olan Gülcemal va- puru tarafından selâmlanmış- tar. Yeni cemiyetin hedetleri Kâzim paşa i bi telefolmuş ve bir makinist ya- "alanmıştır. sa yeni teşkil edilen mi sat ve tasarrüf cemivetinin fai KâzımPş Hz. ş;lîrimi_ze__geldilerl sesce—— — Yerli malı kullanmak en vatani bir vaziie_dir .. Gazi Hz. vatani vazifeden bahsederlerken, buna riayet etmiyenlerin yüzüne bakmıyacaklarını söylemişlerdir Si yi eee Meclis reisi Kâzım Pş. hazrellerinin beyanatı: “Kahve ve çay asgari hadde indirilebilir e EİR G e AAA Közim Pş. Hz. istasyondan çıkarlarken delerini işaret ederek gazeteci- lerin ve diğer zevatın sualleri- e cevaben şu beyanat ve şu İ- zahatta bulunmuşlardır : — Cemiyete girenler hem yerli mali kullanmağı, hem de kullandırmağı taahhüt edece- klerdir. Yenisini yaptırırken. .. Cemiyetin azası, bittabı şimdi giyediklerinin yerine ancak ye- nisini yaptırmağa lüzüm gör- dikleri zaman yerli malı ala- caklardir. Kayları hemen - silinecek Zaruret olmadığı hakle ec- mebi malr alanların kaytleri ce- miyetten terkün edilecektir. Artık giyinmek ve gida hu- susunda milli mamülâtta ihti- yaçlarımızı temin edecek vazi- yetteyiz. Balo esvabı da.. . Hatta balo elbiselerile me- Reyler verilirken “Intihabat | Dün muhtarlar ih- tiyar heyetleri in- tihap edildiler Her tarafta fırka namzetleri müttefikan kazanmışlardır Müddetleri biten muhtarlarla ih- tiyar hey'etleri yerine dün şehrimi- çi tarafında yeniden intihap yapılmıştır. Beyoğlu cihetinin de ka- dastrosu ikmal edilerek bir kaç ma- balle tevhit edildiğinden ba — civar d intil ü teşkilâta tevfikan yapılmıştır. Dün hemen he-| men İstanbul, Beyoğlu, Üsküdar ve | Boğaziçinin ber tarafındaki mahal- lelerde muhtar ve ihtiyar hey'eti in- Tüfa riayet edilirse beş milyon- luk kahıve ve çay mascafı yarı yarıya iner. Kahve yerine şeker, lokum, (Mabadı üçüncü — sahifede) kan M.Karahan dün gitti Misafirimiz Türkiyeden pek samimi hislerle ayrıldığını söylemiştir rasime mahsus - elbiseleri bile yapacak yerli kumaşlar mevcut tur, Herkes, relikasını de yerli malmı tercihe mecbur. etmeli- geçmek için rüküplarma tahsis | dir. Jarm eşyanm da yerli olmasmı emir büyürmüşlardir. Gazi Hazretleri, bu iktisadi faaliyete çok ehemmiyet ver- hallar esnasında çok dikkatle | mektedi ir. Gazi Hiz. bu vatani vazifeden behsederlerken buna riayet et- larmı beyan etmişlerdir. Diğer memleketler, -büyük bir taassupla milli mamulâtı kullanmaktadi: ir. Memleketimize amele olarak gelen ecnebiler bile, yiyecekle- rini dahi kendi memleketlerin- den getirtmktedir. Her tarala tebligat Milli iktisat cemiyeti teşki- lâtı için memleketin her tarafı- na tebligat icca edilmiştir. Şubelerin müessisleri kendi mıntakaları dahilinde aza kay- di için çalışacaklardır. Kahve ve çay âdeti Kahve ve çay sarfiyatı aşga- ti hadde indirilebilir. Bilhas- ga memleketimizde çok müte- amimin olan kahve ismarlamak gibi adetler kaldırılarak tasar- miyenlerin yüzüne bakmıyacak | . M Karahan dün parlak bir surette teşyi edilmiştir Ha-|mini beyin ve oradaki diğer zevatın ellerini sıktıktan sonra motöre - bim Mmiş ve Türk bayrağını taşıyan Anka- Ta motörü ağır ağır rıhlımdan ayrıl- silâh endaz bölüğü resmi selâmı etmiştir. Muzika evvela Sovyet mar-| — M. Karahan dün gını ve bundan sonra istiklâl veketinden evvel Tokatliyan atclinc çaldı. Marşlar / çalmırken £| giderek şebrimizde bulunan C. H. F. edilerek dinlendi. kâtibi umumisi Saffet B. i ziyaret lakara motörü rıhtımda M. Ka- | etmiş ve bir müddet konuşmuşlardır. rahana intizar ediyordu. şehrimizden ha- | ge imkân yoktur. Memleket mâ İnuz ki bizde sınıf yoktur. İki mini için tarihin gösterdiği ya- -| sıtaya müracaat iz. Suphi Nuri Bey — Kanunda İçalışmadığınıza göre hazırlana- /İram hakkında bir şey söylemi- " |le hallolur. 2 İnci sahilede : yanemd ve Kendini 8- ( 3 Nacti sahitede: 1— Dardifünunda ıslAhat Şi Hikâye Döukü Hk maçları mizde de teşkilâta başlıyor * günkü sefalet ve rezalet içinde esasen kimseyi memnun etme- mur, millet zengin olduğu za- man herkes memftun olür. Falıh Rıfkı Bey — Herhalde Paşa Hazretleri, buyuruyorsu- fikir cereyanı biribirine muarız- dyr. Yani irtica ve tı lüt. Bunlara karşı açık hareket et- mek Çâzım. .. Gazi — Efendim, halk fırka- sı dediğimiz zaman bunun bir medlülü olmak lâzımdır. Yoksa cihanda hakiki medlülü olmryan birşey yaptığımız zaman hiç bir şey yapmıyoruz, demektir. Bu memleketi şu istikamete sevke- derken bir şey yaptığımızı ifad- etmeliyiz. Bir de daima mute- ber ve mevzuu bahsolan ekseri- yettir. Bu milletin ekseriyeti bi zimle olursa, fırka deyiniz, ne derseniz diyiniz, yürümek müm kündür. Ekseriyet beraber de- ğilse grup diyiniz, heyet diyiniz, buna istinaden inkılâpta muvaf- fak olmak mümkün olmaz. Suphi Nuri Bey — O zaman ne yapmak lâzım? Gazi — O zaman inkılâbın te bir sarahat yok.. . Gazi — İnkılâbın kanunu mevcut kanunların fevkindedir. Bizi öldürmedikçe, bizim kafa- larımızdaki cereyanı boğmadık- (ça başladığımız inklâp ve teced düt bir an bile durmıyacaktır. Bizden sonraki devirlerde de böyle olacaktır. Bir gazeteci — Bu teşkilât, yeni intihabata> kadar hazırla- nabilir mi? Gazi —Halk teşkilâtı mı? Siz mryacaktır. Siz yalnz tenkit edi | yorsunuz. Fakat yapılacak prog yorsunuz. Müştak Bey — Bugün ilk defa olarak temasa gelindi. İlk mufassal izahatı zatı devletiniz | den alıyoruz. Bundan sonra... Falıh Rıfkı Bey — Paşa haz- retleri, bu mecliste bir ekseriye- tin devam etmek fikrinde oldu- ğu söyleniyor. Gelen mebuslar- dan bunu işitiyoruz. Mecliste sülüsani ekseriyet hasıl olmaz- sa onun dağılması mümkün ol- madığını şöylüyorlar. Gazi —Vakıâ bu endişede bu hunanlar vardır. Üç yüz küsür kişiyi bir araya toplryarak sülü- sanı ekseriyetle karar almak müşküldür. Fakat Meclis gaye- sine l ol sonra vazi fesini ikmal etmiştir. Yeni inti- haba karar vermeğe ve dağıl- mağa lur. Şu veya bu behane ile idamei hayata çalış- ması, istibdada başlaması mektir. Bunun için de çare bu- lanur. Hariçtekileri bir defa da- vet ederiz, gelmezler. Bir daha davet ederiz gelmezler. Binaen- aleyh davete icabet etmiyenle- rin meb'usluktan mustafi oldu- ğuna dair bir karar alırız; mese- İsmail Müştak Bey — Ya Meclis se? Gazi — O zaman görürsünüz Ki millet kararmı verir! Demek istiyorum ki, mebuslar ilenniha ye mevkilerini muhafaza etmek isterlerse, gayri kanuni bir su- yle bir karar vermez- a| Ga__zl ve inkılâp Yazan: Sürt Mebusu Mehmuf öre Mi Milletin ekseriyeti bizimle olursa Fiırka deyiniz, ne derseniz deyiniz. gürümek - mümkündür eder. Müştak Bey — Yani millet onları vekillikten azleder. Gazi — Hayır, teşkilâtı esa. siye kanununda intihap devresi mahdut ve muayyendir. Fakat bir Meclis müstesne,o- rak demiş ki ben milli. gâye- istihsalne kadar Millet te bunu muvafık tur. Milli gayenin husul buldu ii“ gün bu istisnaiyet hitâm bu lur. Kadri B. — Paşa Hazretleri sulh için inini: müsait midir? Gazi — Müsaittir, efendim. Aahmet Emin B.— Paşa Haz- retleri, bir dereceli intihap hak kında ne düşünüyorsunuz? Gazi — Mevcut intihabat ka- nunu, bizim bugünkü prensip- lerimize mutabık değildir. Hü- kümet noktai nazarına göre tertip edilmiştir. Doğrudan doğ ruya halkla temasa gelerek in- tihap yapmak lâzımdır. Fakat şimdi buna zaman yoktur. Vü- cude getireceğimiz fırka daha milli ve makul şekiller tanzim ira bugün doğrudan doğ alka mümas teşkilâtımız noksandır. Suphi Nuri B. — Ziya Gök Alp beyin intihap hakkında bir makalesi vardı. Gazi — Ne diyordu? Suphi Nuri B. — Üç — türlü meb'us intihabından yordu. Gazi — Yani temsili meslekt usulü. .. Temsili mesleki sure- tile intihap olursa o zaman par ticilik te kalkar, diyorlar. Fa- kat bizde henüz sınıflar muta- azzıv değildir. Bizim henüz o- şekli intihaba şeraitimiz müsait değildir. Ahmet Emin B. — Halide Hanımefendiyi meb'us görecek miyiz? Gazi — Bu hus kanunda, bir sarahat yoktur. Mamafil, şimdiye kadar elli bin zükur nül fusa bir meb'us çıkmıyor muys, du? Şimdi alelitlak elli binde bit bir meb'us versek o zaman ba kaydile erkeklerle beraber kadım lar da mevzubahsolur. Kadınlas ra bu alelitlak tabirile bir intis hap hakkı verilmiş olur. Hailde Hanım — Paşam, bu kararı bu Meclis verir mi? Yok- sa ikinci bir Meclis mi verir? Gazi — Bu noktayı ben bazı- larile konuştum. —Buna benüz itiraz edenler vardır. Fakat er geç olacaktır. Buharada, İran. da Afganda Müslümanlar ka giyerler, şapka ile namaz! yını kılarlar. Hicazda, Yemende - |de böyledir. Bizde her yerden fazla mı taassup vardır? Saat sabahım üçüne geliyor- e du. Uzun konuşulmuştu. Gaze- mem- Onlar da anlamışlardı ki, vaziyet zannet- tiklerinden büsbütün başkadır. Istanbul gazetecileri, İzmit köşkündeki salonda Gazinin ya- pına girdikleri zaman, ü bütün meseleleri müphem, mü- amma ve karışık bir halde idi. İzahattan sonra bütün tereddüt ler zail olmuştu. Gazi Hazretleri artık bu mü şahabeye nihayet vermek (: Iyoılırdı. Şu suretle devam elti. ler: —" Atiye ait politikamız hak yette, gayri muayyen bir zaman için milletin hâkimiyetini elle- İyinden bırakmak - isemiyorlar, demektir. O zaman derhal mil- İlet, kendi hâkimiyetini istimal e Jeder, yeni mebuslarını intihao| kında görüşmek arzusunu izhax |buyurnsuştunuz. Bunu tzun v- zadıya şimdi görüşmek mümi |) kün değildir. Başka bir zazanı İbırakalım. Yalnız şunları da İ- İfade edeyim: Devamı var a ( $ « <ai aN eedka aNK At li ea air AĞN öşemam aa abĞRn ryekaş ça ea YA AMT Hi | İ t İ Ü İ & Ş | , ; w n