Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
heti Kami NnIi$: -—i 16/1/1941 ei u Tobruk'un zaptı için hazırlık devam ediyor Şehir devamlı topçu ateşi altında (Başı 1 inci savtada) tedir. İngiliz askerl sözetisti dün akşam şu beya- natta bulunmuştur: “İtalyanların bir aydan daha az bir za - Manda uğradıkları zayiat son harpte ingiliz lerin bütün Mısır ve Filistin seferlerindeki :'f)’inıındnn veya 1918 de Hindenburg hattı ücuml, dildiği kat! ayda almanların esir olarak uğradıkları zayiattan daha ağır- dır. Bir aydan daha az bir müddet içinde i- talyanlar bir çok ölüden başka da 80 bin e& sir vermişlerdir. Halbuki Ingilizlerin 1914 1918 harbinde Mısır'da ve Filistin'de uğra - dıkları zayiat 54 bindir. Almanlardan İse 1918 de sonteşrininde alınan esir 71.997 idi.” sayısı Şehrin zaptı için hazırlıklar Londra, 18 aa. — Tobruk'un vaziyetin- den bahseden Times Büzetesinin Kahire'deki hususi muhabiri şöyle yazmaktadır: İ “Bardia'da olduğu Bibi Tobruk'ı için de topçu ve keşif hareketleri mamlı K 'un zaptı H İle ihti « T Sürette hazırlanmaktadır. İngiliz topçu kuvetleri düşmanın müdafan tertiba - Libya' da italyanlardan iğtinam edilen bir top. fını tarassut edecek şekilde bir sırtta bulunmaktadırlar, Tabruk'un müdafaa tertibatı Bardia'ya nisbeten hiç olmazsa üç kere daha mnhhîı— :lr. Bunların muhafazası İçin daha büyük üvetlere ihtiyaç vardır. Halbuki Tabruk'" müdafan eden kuvetlerin Bardia'daki l;:u 'İ vv!lerîlen daha az olduğu söylenmektedir. Libya'daki İtalyan kara ve hava kuvetleri İı uğradıkları İki hezimetle mefluç ;lehnln geldikleri anlaşılmaktadır, İngiliz keşlfrttı;î îıîrelerî Tobruk'un garbindeki yollarda hiç r faaliyet görmemektedirler.” Yaralı ve esir dolu bir vapurda... Kahire, 16 aa. — Hmana hüâkim han italyan esiri başka Tobruk c tirâk eden avu h askerlerden Tunüyordu. Ya, leri le dolu idi. Bunlardan İvarındaki İlk hareketlere iş- Sturalyalı, ingiliz ve rodezya- bllıl' kısmı da bu vapurda bu - Talanmış ve çok l l bi Çok yorulmuş olan z:n :;:';îı âeı;iıvı ve İstirahat için bir has- e bilebi bi ç mek_tedlı". B'unlım: yolcul'uiu. Fransa'da gizli bir gazete neşrediliyor Londra, 15 a.a, — News Chronicle, “Pan- tagruel gizli Fransız havadis gazetesi,, başlığı altında bir makale neşretmektedir. Makalenin muharriri Pantagruel'in Fran- sa'nın işgal altında bulunan kısımda neş- redilmekte olduğunu yazmakta ve Alman- ya aleyhinde fakat de Gaulle'ün lehinde o- lan bu gazeteyi neşredenlerin cesaretini te- barüz ettirmektedir. Tren seferleri tahdit ediliyor Vichy, 15 a.a. — Stefani ajansından: Ha- ber verildiğine göre bugünden Itibaren-iİş- gal altında bulunmıyan Fransa'da yolcu şimendifer servisleri büyük hatlarda giln- de bir trene indirilmiş ve ikinci derece hatlarda tamamiyle kaldırılmıştır. Bu tak- yidat kömürsüzlükten ileri gelmektedir. Almanya Sovyellerden alacağı Siyam - Hindiçini hava kuvelleri hububatın bir kısmını İspanyaya verecek Berne; *15. a.a. — (Die-Tat) gazetesinin Berlin muhabirinin bildirdiğine göre, Al- manya, son Sövyet - Alman ticaret anlaş- ması müucibince Sovyetler Birliği'nin ken- disine vereceği 2 milyon tondan fazla hu- bubatım büyük bir kısmını İspanya'ya ve- recektir. Filhakika İspanya'da ekmek fik- danı, son ay zarfında hakikt bir felâket şeklini almış ve ancak kazancı Bo0 peseta- dan aşağı olan kimselere ekmek tevzi edi- lebilmiştir. Ayni muhabirin bildirdiğine —nazaran, Sovyetler Birliği, Yakınşark'a yapılacak alman ihracatının transit olarak geçiril - mesi için kendi demiryollarından istifade edilmesine müsaade edecektir. arasında çarpışmalar oldu Londra; 15. a.a. — Bangkok'dan bildiri- | Sechnurre, dün Moskova'dan hareket et - Ticaret anlaşmasının imzasından sonra. Alman delegesi Moskova'dan ayrıldı Moskova; 15. a.a, — Alman hariciye ne- zareti murahhası ve ticaret heyeti reisi B. miştir. B. Schnurre, garda, harici ticaret halk komiser muavini B. Kroutikov ile hariciye halk komiserliği umumi kâtibi B. Sobnlevi ve diğer bazı siyasi şahsiyetler iara(ındanl teşyi edilmiştir. Garda Almanya'nın Mos- | kova büyük elçisi fon Schulenburg ile el- çilik erkânı da hazır bulunmuştur, Yeni Alman - Sovyet ticaret anlaşmasının Amerika'da âkisleri | Nevyork; 15. aa. — Yeni Alman - Ruş'l ekonomi anlaşmasına Amerika'nın itiraz e- demiyeceği, çünkü — bizzat Amerika'nın İngiltere'ye yardımlarda bulunduğu hak —[ kındaki Sovyet iddiasına cevap veren (Nev york - Times) gazetesi diyor ki : *“ Böyle bir dâvayı ortaya atmak, Rus - ya'dan muazzam yardımlar gören Alman - ya'nın da İngiltere'ye Amerika tarafından yardım edilmesine edemiyeceğini söylemektir. İtalya harbe girdikten sonra almanlar İtalya'nın bitaraflık maskesi altında ken - dilerine yaptıkları yardımın ehemiyetini i- tiraf etmişlerdir. Almanya'nın, ademi müdahale komitesi- ne dahil bulunduğu sırada İspanya'ya yap- itiraz liyor : k Siyam resm? tebliğine göre, iki Hindi -| tığı yardımlar ve nihayet Yunanistan'a çini tayyaresi pazar günü Nal 'u | karşı kendisini bitaraf addettiği halde Ad- ve Siyam tayyareleri de Subanaket'e bir karşılık akını yapmışlardır. Fransız avcı tayyareleri iki Siyam tayyaresi düşürdüler Hanoi; 15. aa. — Fransız avcı tayyare- lerinin iki Siyam bombardıman tayyaresi düşürdükleri bildirilmektedir. Fransız ha- va kuvetleri Siyam'da bazı hedefleri bom- bardıman etmiştir. Ticaret mübadelesi durduruldu Vichy, 15 a.a. — Havas ajansının bildir- diğine göre, huduttaki çarpışmalar dola- yısiyle, Siyam İle fransız Hindiçinisi ara- sında kara tarikiyle her türlü ticaret mü- badelesi muvakkaten durdurulmuştur. riyatik'de alman vapurlarının italyan as - kerlerini Yunanistan'a karşı harbetmek ü- zere taşımasını mümkün kılan tertipler, bütün bunlar, almanları, Amerika'nın İn - giltere'ye yardım etmesine asla itiraz et- memeğe sevkeylemelidir. Evelâ İspanya- da sonra Yunanistan'a veya Moskova'ya ve Roma'ya karşı bir harp hareketi olmı- yan şey başka bir yerde birdenbire harp hareketi olamaz, ,, Amerika sefiri Roma'da Roma, 15 a.a. — Amerika'nın Roma bü- yük elçisi B. Philipps, bugün Roma'ya dön- müştür. Otto Strasser'e göre Almanya müstemleke proğramını fahakkuk eltirmeğe hazırlanıyor Londra, 15 aa. — Müstakil Fransız â- jansı bildiriyor : Evelce Almanya'dan kaç« mış olan Otto Strasser, Almanya'nın tasava vurları hakkında dikkati calip bir makale neşretmiştir. Strasser, almanların şimdiden müstem- leke programlarını — tahakkuk ettirmeğe hazırlandıkları fikrindedir. Hollanda'ya müstemleke üniformaları sipariş ettikleri gibi- sıcak memleketlere mahsus sökülüp takılabilir barakalar inşa — ettirmektedir- ler, 100.000 den fazla kimseyi Tropika haşe talıklarına karşı aşılamışlardır. Vichy müe zakereleri esnasında Suriye üzerinden kı- taat sevki meselesi de bahis mevzuu ol- muştur. Strasser, yazısına şu suretle devam et- mektedir : “Napolyon ve İskender de birer fütuhat plânı tasarlamışlardı. Napolyon'un Hitle« rin fikrini ne kadar işgal ettiği de malüm- dur. Bu istikamette bir Alman - Rus teş- riki mesaisi de imkânsız değildir. Fakat bir yıl evel olduğu gibi bugün de zanne- diyorum ki Hitlerin esas hedefi gene İn- giltere'nin İstilâsıdır. Hitler, şarkta elde edilecek büyük muvaffakiyetlerle dahi hars bin süratle nihayet bulmasını temin ede- miyecektir. Harbın süratle nihayet bulmâ» sı ise Hitler için hayat! ehemiyeti haizdir. Hitler'in istilâ fikrini terketmediğine e- minim, İstilâ teşebbüsü İrlânda'dan mı başlıyacak ? Bir milyonluk bir ordunun ihracındaki muvaffakiyet ihtimali halen 1940 dakin- den daha şüpheli olduğu için Hitler plân- larını değiştirmiş ve İrlanda'nın ablukası- nı ve istilâsını hedef tutan bir plân tanzim eylemiştir. İrlanda nazi nazariyecileri ta- rafından uzun zamandanberi Britanya im- paratorluğunun zaâyıf noktası olarak telâk- ki edilmiştir. İrlanda'nın fethi — bunlara imkânsız bir şey olarak görünmemektedir. Almanya tarafından tertip edilen bir hü- kümet darbesi Dublin'e faşist bir hüküme- tin gelmesini temin edecek, aynı zaman- da müthiş bir paraşütçü ordusu ile tayyas re ve nakliye vasıtaları memlekete ine- cektir. Almanya'nın müttefiki olacak olan İrlanda hükümeti buna — mukabil ingiliz ine karşı tarafından Y y B y 3 urahlar için hiç şüphesiz bir işkence teşkil leket ııî:;:::nt:;' tutmasından başka, hasta- PERTUCATA AOA KA KA KA A AAA OO A C UA KA MA Tzi e ga aT bonîbırdımın tıîyıre,— E tehlikesi de vardır, Hi ıwmınıturıl!ılı ve rodezyalıla - İ kenderun, Antakya, veya, & “ndmî;.?ünm ihtimali karşısın- | Jayınız, bütün etmektedirler. Bir kı - | Hatay'ı dolaşa- sım İtalyan ekirint; ketümiyet okun n bakışlarında merare ve tyordu. Bunlar güvertede yaln ıını:.ı:“l;:,m'" tercih etmektedirler. Bun- Yük arzularının İtalya'ya döne- b ilmek olduğu Bözlerinden anlaşılıyordu. G ç L:n”aı Bergentina yakalandı barat dair 15. &.a. — Hava nezareti istih- 'lfzihmâ::ı' Ortaşark ingiliz umumi ka- veril ğ tetmektodir :" €n aşağıdaki haberi neş- İngiliz avcr İest ü m“ku"ueleri, italyan general- Bardiya'nın muh evel mezkür olarak sahi ve İ terketmeğe — muvaffak Bu araştırmalar Tmiştir. Filhakika SKON gn eai kenarındaki ruıhrıı.e *rini görünce deniz ün bir mahalde sak - Pilot bu keşfinden Malfümat vermiş ve alâkadar ınıhnılırı. onlar da Vaziyetti bi .en bir harp gemisi; a r—o:r:, ::mil:;e_röır— Harp gemisi de:;:ı ::r Vö irerek firari Brupu a: Mıştır. Kısa bir fnıliymen ıo:m: Ta Barrani'dı ':_7“"—"- va YAR ai ” n eki — italyan kuvetlerine belk iş olan general B Ç B GA €rgentina da —T Vaziyetini mes'in askert muha- le Yazmaktadır; tetkik etmekte ve Şöy- “Geçen &w i Ma âıhlıye etminendi italyanlar Buna'yı '::unu; elli mil u.nı;: ;lıbeüm-nn a Üİ ulunan B tarafından Hı'-ı'ı0 el geeti ornlaon eli arebesiz düşman tl"""'“"“ $ y olan ırıı;ı"ı'ı n N Pa :ı. - zeniş he ilwak 17 knnıınııevelde SE yit HATENİD a el itlele mucenubl Afrika miş ve bir çok t. Kenyı bi esir alınmıştır. Hüzme - * İsviçre'de ârm a ; £ l İşareti Berne, 15 a.â&. — Bu Friburg'da ha Sabah saat 8.25 de tir. va tehlikesi işaratı verilmiş- Değirmendere İsmir, 15 aa — .."l"'d"' nahiyesi: zelsele 'de zelzele oldu Dün saat 22.80 da De . nde beş saniye süren şid. olmuştur. Hasar yoktur, rak, akşam üstü gene evinize dö- nersiniz. Hafif tabakalı ve dar da olsa, bütün bölge — katranlı yollar şebekesi içine alınmıştır. Fakat eğer maarif, sıhat, zira- at, ve daha bin türlü devlet vazi- felerini bir tarafa bırakırsanız, cümhuriyet bütçesi ile, birkaç se- nede, bütün Anadolu'yu, belki köylerine kadar, daha iyi yollarla donatabilirsiniz. Sömürge idare- si, Sancaktan aldığı paranm yüz- de 58 ini yola, 18 ini zabıtaya ve gerisini de maaşa harcamıştır. Hatay ve Suriye yolları, yalnız, müdafaa ihtiyacı ile yapıl AY YOL götttrrney. Yazan: Falih Rıfkı ATAY YEREEER BEULLLLLLİ miyor. Beylan'da Roma eserle_rîn- den başka Yavuz'un bir camii ve Kanuni'nin bir hanı vardır. Hıny’m, arasıra, hemen bü- tün ufuklarımı kavrar gibi oluyoruz. Bir yemişler cennetinin tır: nakil ve sefer bu suretle ko- laylaştıktan sonra, manda hükü- meti, pahalı ve masraflı 35 bin iş- gal askerinin sayısını 16 bine in- dirdi. Sıtma, trahom ve ümmilik- le, ve Sancağın diğer dâvaları ile, yeni baştan, biz uğraşmağa başla- dık. İskenderun'danberi mütemadi- yen tırmanıyoruz. Amanos'un iki mailesinde, ziraat mahsulleri ve ormanlar âdeta bir iklim farkı gösterir. Garp, bir Akdeniz mah- sulleri bölgesidir. Hatay yolu üzerinde öyle köy isimleri işitiyorsunuz ki daha dün bir türk şairi koymuş zannedersi- niz: Ayatapan, Gülderen, gibi. Saf türkçe, Anadolu'nun her kö- şesinde olduğu üzere, Hatay top- rağında da menba suyu gibi kay- nar. Etrafımızı kaplıyan sessiz ve yüce dağlar, bize 60 asrın ötesin- den bakıyor. Sümerler milâttan 3500 sene evel, onların bağrında, gümüş, kurşun ve deıı.ıir mağden- leri işlemişlerdir. Hitit, Mısır, İ- ran orduları bu geçitleri zorla- mıştır; Dâra anasını, karısını ve kızını buralarda bırakıp - kaçtı; yunan kolonları bu sahillere ve sırtlara kondular; Roma'dan bu- raya lejiyonlar geldi; buradan Roma'ya imparatorlar gitti; salip devrinin hatıraları, bu topraklar- da, tâze buhur gibi tütüyor. Âde- ta sonsuz denecek kadar uzun tarihten, dağlar üstünde, harap kaleler kalmıştır. 20 dakika sonra Beylan'dayız. Bir seyyah, Beylan'ı Nice, Roya _Var civarı ile kıyas ederek, eğer ikamet şartları ıslâh edilecek ©- harsa, buranın belli başlı sayfiye- Üdm biri olacağında şüphe et- dayız: Asi, Harbiye, Ayın- cammus, Duveyr, Sinaniye bah- çelerinden ve bağlarından, sene- nin bütün aylarımda, kaysı, kiraz, elma, armut, erik, şeftali, incir, üzüm, nar, ceviz, zeytin, ka- vun ve karpuz, ayva, portakal, limon, her türlü meyva toplıyabi- lirsiniz. Bu çeşitli bahçe mahsul- lerine buğday, arpa, yulaf, darı, mısır, patates, soğan, biber, her türlü zerzevat, ve nihayet meyan- kökü, şekerkamışı, pamuk ve pi- rinç servetlerini ilâve ediniz. — Mütehassıslara göre yüz bin hektar Hatay ormanlarından ya- rısı işletmeğe hazırdır. Hatay, bilhassa yol kolaylıkla- rı da düşünülecek olursa, Türki- ye'nin en zengin av bölgesi telâk- ki olunabilir: tavşan, keklik, bıl- direm, çulluk, incirkuşu, yaban- domuzu, karaca, dağkeçisi, til. ki, çatalyaba, susamuru, ve daha bir sürü, dağ, ova, orman, deniz ve göl avı. Bunlar meraklı hiç bir sporcuyu hiç bir zaman tüfeği o- muzunda bırakmaz. Hatay sahillerinin plâjları em- salsizdir. Bu tarih ve tabiat zenginliği- dir ki eski Sancakta turizmi sür- atle inkişaf ettirmiştir. Bîrden Amık gölü karşımıza he çıkıyor. Bilmem niçin bu is- mi arapça “derin” mânasına “Amik” diye telâffuz ediyoruz. Kelime asuri ağzında Imkı, orta- çağda Amk'tır. Bizim için doğru telâffuz, Amık olmak lâzımgelir. Dört tarafı dağlık, ferah ve geniş bir ova ortasında, ağaç dal- ları gibi, pırıl pıril kolları - ile, toprağı bin parçaya bölen bu göl, hemen bütün Anadolu suları gi- bi, evelâ bir bolluk ve bereket müjdesi gibi görünür. Aldanma- ğa gelmez: karşınızda bütün ha- yat kudretlerini sömüren korkunç bir sıtma ifriti yatıyor. Bir sarı benizler cehennemine iniyorsu- nuz. Söylendiğine göre, Amık köylerindeki, karnı kaplıyan taş dalakların misli, tıp kitaplarında bile görülmemiştir. Bu ifrit, sömürge idaresinin bir rakibi değil, Çin'de afyon gibi, tâkati ve irâdeyi nihayet tüketen, tereddi kanserini vücuttan ruha doğru işleten bir hizmet unsuru idi. Onun için sevkulceyş yolla- rını açan kazmalardan hiç biri o- nun kılıma dokunmamıştır. Birik- me sularını Asi yatağına veya, dağlar altında bir tüneller, ve aynı zamanda bütün Suriyeyi bes- liyecek bir enerji cihazı kurarak, denize akıtmak, bir defa, fakat ovayı yahudilerle iskân etmek projesi ile birlikte münak e dilmiştir. Sömürge rejimi, yalnız iki şey düşünür: politika ve rant! Herhangi bir nafıacılık, rant vâ- detse bile, eğer muhitte, siyasi hâkimiyeti zâfa düşürecek uyanışa, bir kal- kımışa, bir topla- nışa ve artışa im- kân — verecekse, onu yabancı un- surları iskân ile birlikte dikkate almak lâzımdır. Vatan idaresi, hiç bir gelir ver- mese bile, dağda çoban vatanda- şın dalağını düşünerek, kendi ta- bii vazifesini yapar. Amanos şark mailesinin, Antep ve Saman dağları garp mailesinin sularını toplıyan gölün bir kısmı, bir bakir sazlar ormanıma ben- zer; burada kamış ve saz beş met- reye kadar büyür. Göl, bir nebat çürüğü kokusu içindedir. Küçük yayvan kayıklarla adacıklar ara- sında kaybolursunuz. Zengin bir avlaktır. Ova 160.000 hektar. 30.000 küsur hektarı şimdi her türlü zi- raate elvirişsiz: bu sahanın 10.000 holl:!tın göl ve 22.000 hektarı ba- tal Akıntılar ıslâh edilmekle yalnız 22.000 hektar kazanılacak — de- ğgildir: ovanın sivrisinek bulutları ile kaplı, bataksız geniş toprak- larında da, sıtma, her türlü nüfus ve ziraat hamlesini kırmaktadır. Mgı_tteessüf bizim iptidai usul- de pirinç ziraati ile, sıtma tehli- kesi büsbütün arttırılmıştır. Pi- rinçten sonra, Kırıkhan'da yüzü gözü şişmeden sabahı bulmak imkânsız bir hale geldi. Bu belâ kalktıktan sonra, A- mık ovası pamuk, pirinç ve şeker- kamışı verecek, on binlerce mu- hacir, bu hazin boşluğu, bir tar- lalar ve bahçeler cennetine çevi- recektir. Teşebbüs şimdiden baş- lamıştır: harp buhranıma rağ- men, Başvekilimiz, bu sene _vıla— yete dört yüz bin Jira vâdetti. Bu para, Küçük Asi ile köy arasın- daki zikzakların düzeltilmesine sarfedilecek, bu suretle Amık ovasmın sihileştirilme plânı tat- bik edilmeğe başlanmış olacak- tır. Hatay'ın Reyhaniye ve Kırık- han kazalarından geçerek, ovayı dolaşırken, hudut garabetlerini de görüyorsunuz. azan — sınır hattı, şosenin tâ kenarıdır: “Suri- ye tebaasının elinden tutarak, o, tarladan, siz yoldan yürürsünüz, biriniz Türkiye, diğeriniz Suriye hudutları içindesiniz. Keza hu- dut bir nahiye merkezinin tâ or- tasından geçiyor: öyle ki akraba- lar gece :l'ıîılıfirlîiîne pasaportla er. tanzimi vüdini ele de edecektir. Almanya bu suretle bir kere daha milletler hüriyetinin müdafii haline gelecektir. İşte Hitler bu şekilde birkag yüz, belki de birkaç bin tayyare bahasına ve Üç gün zarfında Britanya adasına kar- şı müthiş bir istilâ Üasü fethetmek Ümi- dindedir. Pas de Calais üzerine İngiliz fayyareleri akınlar yapmağa devam ediyorlar Londra, 18 aa. — İngiliz matbuatı bu- gün de Ingiliz hava kuvetlerinin düşmana yaptığı gündüz ve gece hücumlariyle meş- Bul olmaktadır ! Daily Telegraph diyor ki: “İngiliz tayyareleri Pas - de - Calais sahilini süpürerek deniz kenarında slper- lerde bulunan düşman kıtalarını mitralyöz ateşi altına almaktadırlar. Gece bombardı- man tayyareleri askeri hedeflere taarruza devam etmektedirler. Dört gün arka ar- kaya ingiliz bombardıman ve av tayyare. leri İngiltere üzerine yapılacak taarruz ha zırlıklarına mâni olmak için düşman hava meydanlarına hücum — etmişlerdir. Gece bombardıman tayyareleri Venedik'e ve 'Töe rino'ya kadar gitmişlerdir. Tuna üzerinde Romen petrolünün toplandığı ve tasfiye edildiği Ratisboc'da bombardıman — edil- miştir.,, Plymouth'a yapılan hava akınlarının tafsilâtı Londra; 15. a.a. — Salı gecesi almanla. rın Piymouth'a yaptıkları akın hakkında (Press Association) muharrirı — telefonda şu malümatı vermektedir : * Şehir, sivil halkın gayreti sayesinde- dir ki, bir felâketten kurtuldu. go kadar düşman bombardıman tayyaresinin ilk gö- zükmesiyle binlerce yangın bombası yağ- mağa başlamıştır. Bu muhakkak ki evelce hazırlanmış bir plân üzere yapılıyordu. Derhal şehrin muhtelif mahallerinde bü « yük alevlec görülmeğe başlamıştır. Yüksek bir yerden bakıyordun Buna hazırlarmış olan sivil gönüllü ekiplerinin hareketteki sürati beni hayrette bıraktı, to dakika son- ra yeşil alevler kayboluyordu. Bir müddet sonra yangının ğenişliyebili yalnız bir tek mahallede alevler. gözüküyordu. İlk düşman tayyare filosundan sonra gelen a ğir bombardıman tayyareleri yüksek infi. lâk bombalarını bu mahallenin üzerinde teksif ederek atmışlardır. Bu bombardıma- na rağmen, itfaiye takımları azimle işe kü- yulmuşlar ve gece yarısından biraz sonra yangın mevziileştirilmiş bulunuyordu. Şa- fak sökmeden evel de ateşler kâmilen sön. dürülmüştür. Salr günü Plymouth mutat üzere işi ve gücüyle meşgul oluyordu. Ana caddeler her günkü iş manzarasını arzedi- yordü. «