16 Ocak 1941 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3

16 Ocak 1941 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ŞEL L SA AD AAA EOTET MT —© ı - M n a —- — — ; x_l V BB HFEFYFER N7 TöNRŞ786 Ş eei ier dül- öye ili- ton UL U S —3 â DIŞ POLİTİKA ) Demokrasinin “kalesi,, C)imhurreîıi Ruzvelt, Birleşik A- Merika'nın, dünya mücadelesindeki l'oı_l-:’nu “demokrasinin sağlam ka- :esı olerık tavsif etmiştir. Geçen- erd_e söylediği nutuktan sonra A- Merika meclisine tevdi ettiği ka- î'“n lâyihaları, evelâ bu kaleyi sağ- amlaştırmak ve ikinci derecede de zief'::knul"i müdafaa etmek va- ibe "ı:' ifa edecek bir vaziyete ge- tedî: maksadmı istihdaf etmek- n Kanun lâyihasmm Amerika mec- isinde muhalefetle © karşılandığını :?'“l"ı azıcık hayal sukutuna Zramışlardır. Bunlar, İngiltere'nin sıkışık vaziyette bulunduğuna işa- Yet edere_k, yardımın geç klll'—'-lğîn' an endişe etmektedirler. Ameri- ıı nın parlâmento hayatını bilen- ı:r, bu derece şümullü kanun lâyi- ılu_mm meclisten kolay kolay Beçmiyeceğini takdir etmekte idi- er, -Unutmamalıdır ki Ruzvelt'in îıekl_ıfı! Amerika'nın fili olarak har- © iştirâki derecesinde ehemiyetli- dıı-: 1914 harbine iştirâkin doğur. duğu hayal sukutu henüz devam ederken, _Amerikı'nm böyle bir ı: uıı: atabileceğine ihtimal verenler Pek azdı. Amerika, diktatürle ida Te edilen bir memleket de, a İTALYA İngiltere ile bir münferit sulh mu yapacak ? B. Grandi Bu işte mutavassıt rolü oynıyacak mış (Başı 1 inci sayfada) doğru çıktığı takdirde, bu işte mutavassıt rolünü, İngiltere ile harbe girilmesine da- ima aleyhtar olan B. Grandi oynıyacaktır. Bu iş için B. Grandi'nin bitaraf bir mem- lekette ingiliz mümessileri ile buluşmak selâhiyetini almış olduğu tahmin edilebi- lir. Diğer bazı haberlere göre, Mareşal Gra- zlani, Seydi - Barrani — mağlübiyetinden sonra Roma'ya giderek yüksek harp şüra- sında izahat vermek mecburiyetinde kal- mıştır. Bu içtimada Musolini ile Graziani ârr umumi ğgildir. giddetli moclis ve bi v ç ardır. Matbuat İspanyol tavassutu mu ? Böyl. mu; ir sürü teşkilât vardır. Aynı gazetede B. Vernon Bartlett mün- vaş h.n,kl:ı“' .d*mkrnileı- ya- | ferit sulh teşebbüsü haberini dil.kate şa- Avrupa kete gelir. İngiltere bile | yan bulmaktadır. Esasen bir müddettenbe- bir llleı:ııl:l:“ı'r—.ı b“. erece yakın | ti bazı İspanyol şahsiyetlerinin hu istika- bir harp eı;tri:'îe.ııı ı'ng'ıil halkında | mette bir tavassut rolünü oynan.. Za davet aradan hayli ya kadar leri ğ lhııınlı" lılınâ:ı:.n geçti. Ve eğer News Chronicle gazetesinde yazdığı bir etmeselerdi, mbardıman yazıda B. David Scott faşist meclisinin ekseriyetinin İngiltere ile bir aei FŞ V) *den bir 'a İlk ders Prof ( Başı 1 inci sayfada ) müsbet veya menfi tesiri düşünmesi de o ka- dar lâzım ve zarüridir. İşte bu (lüzum ve zaruret) bize (hukuk ve İktısat) kardeşliği üzerinde yeni bir çalışmanın heyecan ve h Almanların Daily Expres gczetesinin| Bükreş muhabirine göre Romanya'ya günde 10.000 Alman askeri geliyor ( Başı 1 incı sayfada ) gâhı Carmensylva'dadır. Sofya'dan bugün gelen haberler bulgar hükümetinin hafta tatili esnasında — Moskova'da yapılan ve Bulgaristan'daki bütün nazi kıtalarının o- rada Sovyetlerin müsaade veya malümatı haricinde bulunduklarını bildiren bir beya- natı neşrettiğini bildirmektedir. Romen 1 halen 'da alman talim kıtaları mevcudunun 200.000 ne baliğ olmasını protesto etmiştir. Mu- taraftar fakat belki de ingiliz milleti ylen İ ngiliz milleti cıkı::ıc.deıe" dört elle sarıl reı:şıltere'y_i!ı bu derece yavaş ha- e :l geçtiği göz önünde tutula- n t_ıı;:, Aı_nerikı’ıım mücadele- mizâ İrâkte — istical göstermemesi in v Sörülmelidir. Demokrasiles: l':lu,r. Herhalde Amerika ya: bu ır;nyı Musolini'nin mukavemet' etmek- habir dan 60.000 ninin Romen hükü- metinin muvafakati alınmadan ve mezkür Fransa'd İngiliz dostluğu her gün artıyor —— B. Duff Cooper'in bir nutkü Londra; 15. a.. — İngiliz propaganda nazırı B. Duff Cooper, dün akşam radyoda yaptığı müsahabede, Fransa'da hâlen her gün artmakta olan ingiliz dostluğundan bahsetmiştir. Gayet emin menbalardan alı- nan haberler, Fransa'da nevmidi yerine ü- mit kaim olmağa başladığını ve İngiltere aleyhindeki garazkârlığın zail olarak yeri- ne aklıselimin geçtiğini bildirmektedir. B. lesini verdi. Biz bu ilmt heyecanla Tür- kiye'de ilk olarak şimdi açmakla mübahi ol- duğumuz bu (serbest kürsü) yü meydana ge- tirdik. Bu kürsüden çıkacak ilim sesine herke- sin iştirâk hakkı vardır. En büyük kazancını halka faydalı olmakta bulan (menafii umu- miyeye hâdim) kurumumuz, bu derslerden dilediği ve ümit ettiği nisbette fayda elde et- miye muyaffak olursa bu kürsülerin arttı - rılmasına karar vermiş bulunuyor. Sizlerin karşınıza çıkarak, teşvik edici ve insana çalışmak için kuvet ve hayatiyet ve- rici simalarınızı da gördükten sonra, biz sİZe durmadan ve yorulmadan uğraşacağımız vâ- dinde bulunmaktan maada ne yapabiliriz? Bize mütemadiyen, çalışınız! hitabında bu - lunan büyüklerimizin sözlerini tutuyoruz ve tutacağız. Gösterdikleri, maddi ve menvi yardım borcunun minnetini ancak halk için faydalı olmakla ödiyeceğiz. Buraya bir rüt- be, bir mevki, bir şeref için değil, ancak ilim şarabından bir katre içmek için gelenlerin bize verecekleri en büyük ünl |Hukuk İlmini Yayma Kurumunun hukuk ve iktısat kürsüsü dün açıldı . Vasfi Raşit Seviğ tarafından verildi ders vereceğini söyliyerek kuruma Halkevi gibi ilim kapısını açan Dil - Tarih ve Coğ - rafya Fakültesi dekanı B. Mehmet Emin E- rişirgil'e ve hazır bulunanlara teşekkür &- derek kürsüyü Profesör Vasfi Raşit Seviğe terketmiştir. (Profesör Vasfi Raşit Sevgi'in dünkü der- sinin -etraflı bir hulâsasını diğer sütunları - mızda bulacaksınız.) Derslerin mevzuu Serbest hukuk ve iktısat kürsüsünden vö- rilecek bir çok iİstifadeli dersleri takip € - denlere faydalı olmak gayesiyle ders vere » cek zevatın adlarını ve derslerin mevzularını âynen yazıyorus : Profesör Vasfi Raşit Sevig, İşletme İktı- sadı profesörü Doktor Muhlis Ete, Doçent Bülent Esen. Vasfi Raşit Sevigz'in mevzuları: Başlan- gıç, Medent Hukuk ve iktısat, Âmme huku- ku ve iktısat. Doktor Muhlis Ete'nin mevzuları: İktısa- dt nizam ve hukukl! nizam, fiyat teşekkülü ve kanunt mevzuat, Para; Para sistemi ve hu- kuk, kredi ve sermaye, bankalar, dahil! ti - caret ve piyasalar, haric! ticaret ve kambi - yo kooperatifleri, Devlet maliyesi ve vergiler. Doçent Bülend Esen'in mevzuları: Zayıf- ların Miras hukuku ve iktısat, hu- başlangıç manzarasının vüdettiği güzel mu- yaffakiyeti idame ettirmeleri olacaktır.” Bundan sonra B, Refik İnce, bu serbest Coovei, sözlerine göyle devam iştir : « Pransızlar, müstakil ve hür bir Fran- sa'nın ingiliz zaferi sayesinde yeniden ku- Pi b AFT hükümetle istişare edilmeden g! d raber gizli müzakerelere teşebbüs edilmesi ihtimali vardır. B. Vernon Bartlett bu haberin ehemiye- tini işaret ederek bugün, italyanın henüz mağlüp olmamışsa bile, manevi kuvett çok . İngi ardımına a çığır.z;',îf;ı’:n':;dm meselesi bu &merikalılar ioi, OPta Amerika ve tur, BN geri dönmek yok- hl:î;::il: ıîxiııı:ıı" etrafındaki mu- kışınlmlmnllîd:rî noktası gözden e Evolk, lüys İıımıo; itig:.ı.;'kylhılım esasına bir y tedir. İngiltere ne cevap verecek ? ilâve ey ktedi B. Antonesko Berlin'e gidecek mi ? Belgrad, 15 a.a. — Royter : Romanya Başvekili general Antonesko'nun Berline davet edilmiş olduğu hakkındaki haber Bükreş'in resmi mahfillerinde ne tekzip ne News Ch Bi de İtalya'nın belki sulh talebinde buluna- cağını fakat bu memleketin İngiltere'nin vazifesi diktatörlerle çarpışmak — olduğunu lâzım geldiğini y d Bu gerait altında meselâ İtalya haneda- nının ile Kont Grandi tarafın- ÇURBİP e Yetlerin MTreisine verilecek selâhi. i?“'!lg_âing itiraz ediyor. ni istiyor, ga üddet tayin edilmesi- fanım tâıiil' azıları da şu ve bu nok- Bibi hüri, e taraftardır. Amerika abii görmek y ikir —ayrılıklarını ek lâzımdır. Amerikalı- ğî"dm:l ederken, bu nmal müdafaa ettikle- ı:;!"'_"- Bu hüriyet- nazarınd edildikleri gün, onla- Masındaki h'., f.dıl:iı-lığm yapıl- Olur, ikmet ortadan kalkmış hüriyetleri; ©& İna: İ İn ı_kiı- hi Tin inci,ehemiyetli bir nokta ayanmam,; k. » Parti ayrılıklarına Ş .d"d"' Uüzvelt'in men- Üük bir ekallış eFYat partisinin kü- uğu gibi lâyihalara muha- sinin büyük b." üriyet parti- tarıfi ir ekseriyeti Ruzvelt'e Hattâ n ftar olduğunu söylemi erika” söylemiş- h':ldnm mukadderatiyle şrece ehemiyetli bir Ması Parti meselesi yapılma- Zunl“im' a halkının siyasi ol- haların meçislölet ettiği gibi, lâyi- Na Meclisten geçeceğini ’zöıtye- Yal, ç ı.c.’hıl'nz n:t_ıdş $u mesele kalıyor: Tiye kadar A â'nın yardımı yetişin- endirmiyecek midir? pi nihayet- Manya'dan Gkıeı ir? Çünkü lh:ıkıd ar mcaelmin Yetlendirece- Şi biıdîl'îlmiıâ. !_e!'îui:'ılml"i.' _Aımın. :c;:l ıbîlı uîer,_ c!n:l]ı'; inde teslim ediîn:::; tılar. Teşrin; erika” “"Yl:ıi evel o "ıîa:uyıâ €$ya sat- da yerle olan alman vl sefere Yörük k.' Ayrıldı. Fakat 'apurların- ümitl dlh“' Bi kıundı görü- B ler en ıl,u“ı M.lm uk etmemiş alman gâzeteleri, Aıl!nl::ilğ“ hal- Pai en a yar- î: nılınntle_ı_ıdîree:ğ'i:lıd muharebe- an, aynı ümidi ızh edikleri za- yıııı-'_l"_ &T etmiş — olu- akat bu ü G Ft aP l l tedir: üLe nc ge daie, İngiltere ve Aaaçaılena. söylen, bili: s a içın Pil, ebilir ki, Yacağına İebblsün muvaffak olmı. Bilterç Mmanmaktadırlar. Ve İn- dan sulh talep edildiği takdirde İngiltere de teyit ktad Bulgar tekzibi Sofya; 15. a.a, — Bulgar ajansı bildiri- yor : Bulgaristan'dan ecnebi kıtalarının geçişi ve bu hususta siyasf teşebbüsler yapıldığı ne gibi bir vaziyet ? çekildiği ve bazı “mutedil faşistler,, kıral ti ile sulh bind bulundukları takdirde kendilerine verile- u!! gevap şu olabilir. Bdi yabancı de tahrik e- dici mahiyette çıkarılan şaylaları bulgar 'Telgraf ajansı tekzibe mezundur. Filhaki- ka hiçbir ecnebi askeri kıtası Bulgaris - tan'a diği gibi bulgar hükümeti de talya'da olarak yegâne rejim milletin serbestçe intihap e- deceği rejimdir.,, İngiltere ancak serbestçe intihap edil- miş olan bir hükümetle başlıca hedefi ol- tikten sonra sulh müzakerelerine girişebi- lir. — Tarihle ilk defa olarak Cenubi Afrika gemileri İngiliz harp filosu ile işbirliği yapıyorlar iyle Afrika'nın bir mayn tarayıcı makta devam eden Almanya'yı mağlüp et- |* Londra; 15. a.a. — Tarihte ilk defa ola- rak cenubi Afrika'nın harp gemileri, cenu- bi Afrika kara suları haricinde ingiliz do- Dün resmen bildirildiğine göre, cenubi filotillası bundan birkaç hafta evel cenubi Afrika hiçbir ecnebi hükümet nezdinde bu husus- ta herhangi bir teşebbüs yapmiış değildir. Esasen ortada böyle bir teşebbüsü mucip olacak bir sebep de yoktur. ve Balkanlar Londra, 15 a.a. — Times gazetesinin dip- lomatik muharriri Tass ajansının tekzibi hakkında diyor 'ki: “Sovyet gazeteleri bir taraftan alman - larla yapılan ticari anlaşmadan bahsederler ken diğer taraftan tesmi Tass ajansı al- man propagandasının Sovyetler Birliği ve Balkanlar hakkındaki bazı neşriyatını kı- Baca tekzip etmiştir. 'Tahminen bir hafta evel, almanlar al- man ğe ha- zır ve bu 1 Sovyet muvafakatini istihsal için de bu teşebbüs- lerine mukabil Sovyetler Birliğini Finlan- diyanın müstakil kalan kısmında — serbest bıraktıklarını bildirmişlerdir. Sovyetler Birliği Bulgarlar ve Sovyetler, alman - sovyet ticaret anlaşması Imazalandıktan sonra bü şayiaları tekzip etmeden evel bir hafta- limanlarından birini ingiliz d iyle | dan fazla 'Tass ajansının işbirliği yapmak üÜzere terk Hate- den hemen müspet neticeler çıkar- ketten evel bu mayn taray tayfa- hdır. Meselâ bu tekzip Sovyetlerin ab mına bir hitabede bulunarak deniz müda layı teşekkür etmiş ve demiştir ki : giliz donanmasiyle birlikte ayni k larını teftiş eden demiryolları ve limanlar nazırı B. Sturrock, başvekil B. Smuts na- faa kuvetlerinin yolların emniyetini koru- mak suretiyle sarfettiği gayretlerden do- * Mayn tarayıcı filosunun hareketi ta- rihi bir hâdisedir. Çünkü cenubi Afrika'nın en genç teşekkülü dünyanın en eski, en bü- yük ve en mağrur muharip kuveti olan in- man ileri hareketine muhalefet etmeğe ka- rar verdikleri mânasını ifade etmez. Fakat bu tekzibin açıkça ifade ettiği bir şey var dir ki o da, B. Molotof'un Berlin seyaha- tında Balkan menfaatlerinin sarahaten tak- simine B. Hitler'in muvaffak olamadığıdır.” Gecikmiş bir netice 'Timeş gazetesi, başmakalesinde de aynı mevzudan bahsederek diyor ki: B. Molotof'un geçenlerde Berlin'e yaptı- altında birleşmektedir. » Bi sey iş bir neticesinden başka bir şey olmadığı anlaşılan sovyet * alman ticaret anlaşmasının imzası alman kayese yap devletlere hak vermemek bu seneki vaziyeti arasında bir mu- İ elrer F | L .ı elden gelmez. Hakikat şudı_ır_ ki, E"î el- matbuatı tarafından diplomatik bir muzaf- feriyet olarak gösterilmektedir. Tass ajan- sının resmi tekzibi, ticari mahiyetteki an- laşmayı sovyetlerin Balkan geçidini Alman- © zaman, Avrupa kıtası sı, 1941 > tıpkı 1917 senesinin başındaki im- paratorluk Almanyasına benzemek- tedir. Hatırlardadır ki Almanya da üzerinde hâkimiyetini kurduktan sonra, A- merika ile karşılaşmıştı. Amerika- nın yardımı gelmezden evel, müca- deleyi nihayetlendirmek için giriş- tiği teşebbüslerdir ki Almanya'nın mağlübiyetine sebep olmuştur. Bir devlet, şu ve bu vaziyetten ı_evexl yaya sattığı zannını verdirmek istiyen na- zl bir surette boz- maktadır. Sovyet - alman anlaşmasının İimzasın - danberi sovyet siyasetine iki mülâhaza hü- kim olmaktadır. Harpten istifade etmek arzusu ve harbe sürüklenmek korkusu, Şimdilik ikinci mülâ- hazanın birincisine hâkim olduğu zannedil- mektedir. Sovyet matbuatı bir çok defa İn - giliz mukavemetinden ve ingiliz hava kuvet- lerinin muvaffakiyetinden sitayişle bahset - miştir. Akdeniz'de k fferiyet - mutlaka harekete geçmek yete düşmüş bir lek yetinde kaldığı zaman, mücadele- nin yarısını kaybetmiş sayılabilir. Alman gazeteleri, Almanya'yı, ge- lecek Amerika yardımından doğan şııdı;e ile hareket etmeğe mecbur imiş gibi göstermekle, böyle vazi- lerin de tesişi olmuştur. Fakat en büyük te- sirl Amerika'nın bütün kaynaklariyle İngil- tere'ye yardım etmek hususunda aldığı kati karar yapmıştır. Nazilerin harbi kı k Ihti ü- | . lar. Siıı genç bir fransızım yaptığını anlata- cağım. Bir ahırda gizlice bir tayyare imâl eden bir fransız genci fırtınalı bir havadan istifade ederek havalanmış ve alman tay- yarelerine tesadüf etmeden sağ ve salim İngiltere'ye inmiştir. Bu fransız tayyare- cisi, gimdi hür fransız kuvetleri safında müttefiklerin dâvası uğrunda' çarpışmak - tadır. Bu fransız genci milyonlarca kahra- man fransızın kalbinde taşıdığı gizli bir arzuyu tahakkuk ettirmeğe muvaffak ol - muştur, Bu milyonlarca fransız, kimin za- feri için dua etmekte olduklarını ve hangi safta mevki alacaklarını isbat etmek için fırsat beklemektedir. ,, B. Duff Cooper, hür fransızlardan ve o- nun şefi general de Gaulle'den - sitayişle bahsederek demiştir ki : “ Bu lıâıklı fransızlar, kendileri için, dünyada en kıymetli şey olan bir dâva uğ- runda herşeyden feragat etmiş bulunuyor. lar. Bütün bu askerleri teslim olmaktan İmtina etmeğe sevkeden şey, ruhlarında de- rin bir surette kökleşmiş bulunan namuş ve şeref hislerine karşı besledikleri derin aşktır. Onların bugünkü mukadderatı çe- tindir, Fakat zafer günündeki şan ve şe . refleri de başka herkesin şerefinden büyük olacaktır. Çünkü onlar memleketlerine fa- tih sıfatiyle girerek vatandaşlarına, kay - bettikleri hüriyeti yeniden bahşedecekler - dir. , Elenler İtalyan kıtalarına hiç nefes aldırmıyor Klisura-Tepedelen bölgesinde Elen ilerleyişi devam ediyor Atina; 15. a.a. — Yanan hükümeti na - mına beyanatta bulunmağe mezun bir zat, dün akşam, şunları söylemiştir : * Küçük mikyasta italyan mukabil hü cumları, düşmana ağır zayiat verdirilerek tardedilmiştir. Yunanlılar tarafından alı - nan esirler içinde iki subay vardır. Pazar - tesi günü iğtinam edilen 4 tanktan üç ta- nesi derhal italyanlara karşı kullanılmış - tır. Bir düşman tayyaresi mitralyöz ateşi ile düşürülmüştür. » Elen ileri hareketi devam ediyor Londra, 15 a.a. — Times gazetesi Atina muhabirinden aldığı şu makaleyi neşretmek- tedir: “Klisura'nın zaptından sonra italyanlara nefes aldırmıyan yunanlılar bilhassa Klisu - ra - T; da ilerl de - vam etmektedirler, Birçok noktalardan ko - vulan düşmanin Tepedelen'de vaziyeti gittik- çe güçl ktedir. Y hl tbröct Üle mi derecede İstifade etmektedir. Klisura - üden kimlerin, hangi a Hukuük İlmini Yayma Kurumu'nun açtığı *Serbest Kürsü” de dün ilk dersi vermek ü- zere kürsüye gelen ve son derecede şiddetli alkışlarla selâmlanan Profesör Vasfi Raşit Seviz Hukuk İlmini Yayma Kurumuna ve onun temennileri ve fikirleri gerçekleştiren kudretli Başkamı Refik Şevket İnce'ye te - şekkürlerini ifade eyledikten sonra ezcümle dedi ki: « 1914 denberi durmadan değişen hu- kuk, kendisine rehberlik edecek bir prensip, bir şimal yıldızı aramaktadır. Hukuku, atalarının döktükleri ter ve kanlara, sarfeyledikleri emeklere ihanet ey- Hiyerek İnsanı Allahın vergisi diye kabul edenler Allahın iradesinde hukuka değişmez bir temel aradılar. Yerin iktısadi zaruretleri bu temeli sarstı. İktısadi faydalar “istihsan” adı altında hukuka rehberlik etti ve hukuku dalma yeniledi. Bu hakikati dünyanın hiç bir kanunu türk cemiyetinin, cümhuriyet dev - rinden evel hukukunu teşkil etmiş olan Me- celle kadar açık bir surette gösteremez. İktısadın yarattığı kaldeleri, hukukun, epeyce muhalefetten sonra içine alıp kendi kaldesi kılmıya mahküm olduğunu “istihsan” müessesesi kadar hiç bir şey aşikâr kılmaz. *“İstihsan” kelimesi hukukun iktısada mağ - lübiyetini örten ve gizliyen bir tâbirdir. “İs- kuk ve sigorta. Her bir profesör biribirini müteakip derslerini Ikmal edecek ve dersle- re pazartesi, ba ve cuma l devam edilecektir. Prof. Vasfi Raşit Seviğ'in dün verdiği ilk ders Hukuk ve iktisat yi hi ş ölüme ve |: atan muamelâtın Avrüpa'da ferdin bekası- na hizmet edegelmekte olan bir müessese ol> duğu artık tddia edilemez. Ne yazık ki hu « kukun Şekil ve iktısadiyatın muhteva oldu- ğunu Stamler'den evel türkler görüp ifade eylemediler. Devletçiliği türk mevzuatına rehber kı - lan hareketin iktısadi rehber - edinildiğinde hiç şüphe yoktur. Tarihine lâyık olduğu türk bir.kud - retle ve liyakatle riyaset eden ve mukadde- ratında türk mukadderatını taşıyan — Millt Şef'in Kadro meecmuasında çıkmış olan ma- kaleleri türk h realist devam eylediğini gösteren en büyük delildir. Türk mütefekkirlerinin de hukuka vehber arıyan Avrupa mütefekkirlerinin mesailerine iştirâk eylemeleri bir zarurettir. Türk müte- fekkirleri, kendilçrine düşen payı kendi hu- kuk hi çıkartıp vermelidirler, Hu- kuk c 1 k yarıyan bir Çi başka bir şey değildir. Cemiyetin bekası harp ve darba kudretle ve iktısada ehliyetle müm- kündür. Bir milleti iktısada ehil kılmakla mükellef olan hukuk, Iktısadı kendisine reh- ber edinmiye mecburdur. Gerçi hukukt münasebetlerin baştan a - Kabmaak ind tihsan” tâbiri, İktısadın hukuk indeki tahakkümünün Hâhi iradeye uygun olduğu - nu tevil eden biy tâbirdir. Hukuk Avrupa'da Luter'in önayak ol - duğu dint Inkılâplar y den ilâhi di ni kaybeylediği zaman “tabiat” ve “tabliye” tAbirleri “ilâhi” tâbirinin yerine geçti. Groj- yüs ve talebesi Pufendorf hukuka, hiç de - ğişmiyen kaldeleriyle her zamanda ve her yerde rehberlik edecek prensip olarak huku- ku tabilye fikrini ortaya Aattılar. İktısadın sademeleri önünde bu da yıkıldı. İktısadın, devletin iktısadi tazyiklerine karşı bir isya - nını ifade eden “beşerin anadan doğma hak- ları” “hüriyet” müessesesine vücut veriyor ve âmme hukukunda devletin rolünü “jJan- darma devlet” tâbiriyle ifade eyliyordu. Teş- kilâtı esasiye kanunumuzun 68 inci madde - sinde ifadesini bulan bu nazariye “istihsan” gibi iktısadi seruretlere metafizik bir çehre veren bir süstür, İktısadi zaruretleri huku- ka, bir türlü rehber olarak kabul etmiyen hukukçular, “cemiyetin kollektif vicdanını” hukuka rehber olarak attılar ve tariht mek- tebi kurdular, Savinyi örfü hukukun tekâ - mülüne rehber ediniyordu. Talebesi Puhta mübalâğaya kaçtı ve hukukt tekâmülden hu- kukt inkiyada düştü hukuku, kaza ve kade- re baş kesen bir nesne kıldı. Iyering'in aksil- lâmeli ile karşılaştı. Iyering'in “hukuk için T şağı iktısadi olduğu idâlası da übalAğalı olur. Bu bal d ik de lâzımdır. İktısat felsefesini hukuk felse- fesi olarak almamak âa lâmmdır. Bu cihet- leri gelecek konferanslarımıza mevsu kıla « Elğll." Macarisfan ve Romanya arasında yeni hâdiseler Karşılıklı tevkifler ve müsadereler yapılıyor Budapeşte, 15 a,a, — Resmen tebliğ edil- miştirı Transilvanya'nın Romanya'da kalan kısmında Hidveg bölgesinde ikamet eden ma- #ar liderlerinden Etienne Toth evinde bir İ- talyan, bir alman ve bir macar bayrağı bu- lunduğu için rumenler tarafından tevkif e - mücadele” adlı k ları bu - ln ifadesidir. Tekrar hukuku tabiiyeye dö- ntildü. Yalms Grojyüs hukuku tabliyenin muhtevasını değişmez olarak alıyordu. Stam- ler bu muhtevayı değişir olarak kabul eyle- di. Jeni bu muhtevayı daha basit bir hale dilmiştir, Toth, Buzan'a nakledilerek harp divanına sevkolunmuştur. Tanınmış bir kimse olan Toth'un sırf macar olduğu için tevkif edil - diği meydandadır. Mukabele olmak üzere macar hük i de Kol *da mukim Tu- getirilmesi mümkün k bir asgariy indirdi. Yerin en büyük yarlığı olan insan ve onun insanlığı hukuka rehber kılındı. Me- dent b birinci kitabı bu düşünü- Tepedelen hattı Berat'ı haf; kti ise de Tepedelen de Avlonya'yı mubafaza et- mektedir,” temayülü istilzam ettiği aşikârdır. Sovyet menfaatlerine en çok yarıyacak şün ifadesidir. Adalet ise her zamanda ve her yerde, hukukun rehberi ve muhteyasının değişmiyen kısmı olarak kabul edildi, Avrupa'nın, fikre hayranlık veren bu asil heyecanları ve araştırmalarını bırakıp — da kendi hukuk tarihimiz üzerinde araştırma veya k iktısadın hukuka rehb daha Budapeşti men liderlerinden Romanya bankasının üumu- m? müdürü Marlus Paculia'yı tevkif ettir - miştir. Maamafih Paculla'nın şeker hastalı- ğına müptelâ olduğu bilâhare anlaşıldığın - dan tevkifhaneye gönderilmemiş polis ne - zareti altında Kolozsvar hastanesine nakle « dilmiştir. Karşılıklı müsadereler Şey galibi olmıyan bir sulh yapıl harbin muharip devletlerin hepsi bitkin bir vaziyette çıkacak derecede uzamasıdır. Bu İki hulyadan birinin tahakkuk etmesi ümidi salması Soövyetler Birliği hükümetini henüz k d Alman tazyikı zarasını çizmektedirler. DA ni ğ DiN geçen seneki vaziyetiyle A, Ş. ESMER keüm tin man- doğrudan doğruya, devamlı ve yakın bir teh- mevcut oldukça Sovyet diplomatik faaliye - tin temposuna tedricen artan bir meharetle idare edilecek bir muvazene siyaseti hâkim açık bir surette görürüz. Atalarımız “muame- lât ferdin yaşamasına, bekasına yarıyan mü- essesedir” derlerdi. Fert iktısadi teşekkül - ler say yaşar f ni — iktısad! teşekküllerden ister. Her sene Avrupa'da 60 milyon insanı İşsizliğe vı enaleyh açlığa dittir. İhtiyatın daha cok Berlin'e karsı bir olucaktır.” $ 15 aa. — Resmen tebliğ edil- miştir: Rumen hükümeti Brasso macar se - yahat teşkilâtının Ejo'da bulunan altı mil- yon ley kıymetindeki emlâkini demir muha- fızlar lehine müsadere etmiştir. Mukabele olmak üzere macar hükümeti de T a Tümen gi mahküm eden ve iki milyondan fazla kimse- 5 B y l ait emlâke el koymuştur. aa Vi ll ü

Bu sayıdan diğer sayfalar: