4 Eylül 1940 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3

4 Eylül 1940 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4-9-1940 ULUS Ç . B ( DIŞ POLİTİKA | Dr. Funk'un nutku Alman iktısat vekili doktor Funk, Viyana fuarının açılması münasebe- tiyle ehemiyetli bir nutuk irat et- miştir. Doktor Funk'un nutku iki kısma ayrılır: 1 — Evelâ iktısat nazırı alman harp ekonomisinin kuvetini tebarüz ettirmiş ve Almanya'yı iktısadi ab- luka ile mağlüp etmenin imkânsız- lığımı ispat etmeğe çalışmıştır. 2 — Bundan sonra müstakbel Av- rupa nizamına geçerek bu nizamın tâbi olacağı şartları anlatmıştır. Bugünkü alman harp ekonomisi- nin, 1914 harbine nazaran daha iyi vaziyette olduğuna şüphe yoktur. Almanya, 1914 harbine askeri nok- tada büyük hazırlıktan sonra başla- mış, halbuki harbin iktısadi hazırlı- ğını i_hm.ıl etmişti. Belki de alman- lar yirmi beş sene evel çok kısa sü- recek bir harbi göze almışlar ve he- saplar yı.nlış çıkmca, tazyıkı gittik- çe artan iktısadi zorluklar içine atıl- mışlı.rt.h. Filhakika almanlar, 1914 harbini, askeri mağlübiyet netice- "fld! değil, iktısadi sahadaki im- kânsızlıklar dolayısiyle kaybetmiş- lerdi. 5 Hitler Almanyası, daha hesaplı hareket etimiştir. Harbe başlamaz- dan evel büyük stoklar toplamış ve askeri harekâtın seri inkişafı da Al- manya'ya bu noktada yardım et- miştir. Gıda ve hububat bakımından Almanya'nın herhangi bir zorluk karşısında kalmıyacağı muhakkak- tır. Alman devlet adamları, açlık- tan tek bir almanım ölmiyeceğini söylerken, bir hakikat ifade etmiş oluyorlar. Almanya yalnız nebati ve hayvan yağı bakımından müşkü- lâta mâruz kalabilir. Fakat bu da tasarrufla önlenebilecek bir zorluk- İFE. Diğer taraftan Almanya'nın is- tilâsıma uğrıyan memleketler hak- inda aynı şey söylenemez. Alman- ya bu memleketlerin iaşesi mesuli- yetini üzerine almak istemiyor. Bu memleketlere gidecek olan gıda n!nddelerinin ingiliz ablukasına tâ- bi ol talep ktedi Halbuki İngiltere, Almanya ile Al- Manya'nın istilâsına uğrıyan memle- ketler arasında bir fark gör tedir. Binaenaleyh önümüzdeki kış zarfında alman istilâsına mâruz ka- lan memleketlerden bazılarınn aç alması mümkündür. Fakat bu, Al- "'._'ll"!l'nm harp potansiyeli üzerine küçük ölçüde bile müessir olmıya- caktır. i %ınyı'nm harp potansiyeli ü- Zzerine müessir olacak bir âmil, pet- | rol, makina yağı ve bir dereceye ka- dar da çelik imalinde kullanılan ba- zı maddelerdir. A;U_mnnyı zengin demir mağden- İerui.ı _eline geçirmiştir. Fakat çelik h_nılı için lâzımgelen maddeleri ha- riçten celbetmeğe mecburdur. Diğer tşrıfl.ın hava harbinin şiddetlenme- &i neticesinde istihlâki nek »isada Arkas-potrrutun remini daha müşkül olıcı.ktır. Geçenlerde ingiliz tayya- releri Almanya'nın en büyük istih- sal J“Ynıklırmdın biri olan Leuna suni petrol tesisatını tahrip etmiş- İe_rdır. Bunun Almanya için büyük ::: darbe teşkil ettiğine şüphe yok- 'e Bununla beraber, İngîllere, AL mlnYl.'yı yalnız abluka ile mağlüp 'f'fleğl düşünmüyor. Geçenlerde in- giliz harp el isi nazırı Bal . |malt tazminat hakkında İşgalden evel iki senelik yiyeceği olduğu halde AÇ KALAN BELÇİKA'DA Endüstri de felce uğradı Londra, 3 a.a, — Lizbon'dan gel - miş olan Daily Ekspres gazetesinin muhabiri “aç kalan Belçika,, başlığı altında bir makalede şunları anlat - maktadır: Almanların Belçikayı istilâ etme- lerinden bir gün evel, Belçikanın i- aşe kontrolörlerinden B. Lambilite, bana şu sözleri söyledir: “Belçikanın iki senelik gıda mad - İngiltere'nin verdiği Askeri üslere mukabil Birleşik devletler İngiltere'ye 50 destroyer verecek (Başı I. inci sayfada) , zakere kte olan b 1lisi deleri ihtiyatı mevcut bul kta - dır.,, Halbuki dün Belçika'dan almış ol- duğum ve sansürden geçmemiş bu - lunan bir mektupta yiyecek maddele- tinin azlığından bahsedilmekte idi. Şu halde muazzam stoklar ne oldu ? Belçikada kimse hakiki bir açlıktan mustarip bulunmamaktadır. — Fakat stok yapmış olanlar müstesna olmak üzere, bir çok kimseler yiyeceksiz kalmaktadır. Eskiden o kadar faal olan belçika- da, endüstri felce uğramıştır. Bu ise alman plânına uymaktadır. Kanaatım ca almanların iktısadi gayeleri ziraa- ti teşvik ederek bazı endüstrileri or- tadan kaldırmaktır. Belçika kendini besliyecek hemen her şey istihsal e- debilir. Muhtemel fazlası da Almanya ya gidebilir. Bu toprağa avdet keyfi- yeti belçikada hayat standardını çok düşürmüş olur. ' Bulgar - Rumen görüşmeleri neticelenmek - üzere Sofya, 3 aa. — Krajova'dan müza- kereler hakkında alınan haberler ye- niden çok nikbindir. İki baş delege - nin pazartesi akşamı yaptıkları görüş me, mahsus bir yaklaşma getirmiştir. Utro gazetesinin bildirdiğine göre, romenlerin yaptığı yeni teklif, belki de hakeme müracaata lüzüum kalmadan bir anlaş- maya varılmasını mümkün kılacaktır. Romen heyeti, işgal tarihi meselesin- de de bazı fedakârlıklar yapmıştır. Bulgar heyeti, Sofyadan yeni talimat beklemektedir. Bulgar başvekili B. Filof, dün kıral Boris tarafından ka- bul edilmiştir. Güçlükler neden ileri geliyor ? Reisicümhur bildirmiştir ki: “Bu anlaşma, İngilterne'nin Vaşington büyük elçisi Lord Lotthian ile Amerika hariciye nazırı B. Cordel Hull arasında, 2 eylülde teati edilen notalarla yapılmıştır. Bu anlaşmanın bizim sulh halinde bulun- mamız ile hiç bir suretle imtizaç etmez bir tarafı " yoktur. Her hangi bir millete karşı bir tehdit teşkil etmesi katiyen varit olamaz. Bu, dönüm noktası teşkil eden bir hâdisedir ve vahim tehlike karşısında kı - tanın müdafaası hazırlıklarında çok yük - sek bir ehemiyeti haizdir. Müdafaa hazır- lıklarında bulunmak, hukuku hükümranisi - ne sahip bir devletin elinden alınamaz hak- kıdır. Ve bugünkü şeraitte bu hükümran - lık hakkının icrast sulhumuzun idamesi ve emniyetimiz için esaslıdır. Bu, I 'in satın al be- ri, millti müdafaamızın takviyesi için ya - pılmış en mühim hareketi teşkil eder, Ame- rika birleşik devletleri, geçen asırda yapı- lan satın alma mukavelesi ile, Napoleon, Misisipinin garbinde rüşeym halindeki bü- yük fransız imparatorluğunu elde etmişti. O zaman olduğu gibi şimdi de, en esaslı düşünceyi, deniz aşırısından gelecek bir hücuma karşı emniyet mülâhazaları teşkil ediyordu. Bu emniyet ileri karakollarının garp nı- sıf küresi için kıymetine paha biçilmez, Bu karakollara sahip olmak lüzumu, bizim ka ra ve deniz milli müdafaamızı takviye et- mek ve organize eylemek vazifesi ile doğ- rudan doğruya mükellef olanlar tarafından çoktanberi kabul edilmiştir. Bu karakol - lar, Panama kanalının, merkezi Amerika- nın ve cenubi Amerikanın şimal kısmının Antillerin, Kanada'nın, Meksikanın ve biz- kat bizim Meksika kötfezinde ve şarktaki sahillerimizin himayesi için çok lıd Bu sebepler dolayısiyle, bugün bu üsleri elde etmek imkânından istifade ettim.” Reisicümhur B. Ruzvelt m melfuf olarak b üddei bü anl 1 icra mevkiine koymak salâhiyeti hakkın « da 27 ağustos tarihli bir tezkeresini de öndermiştir. B: üdd. ü bu tezke- resinde, bu anlaşmanın icra mevkiine kon- ması için kongrenin tasvibine ihtiyaç ol - dığını bildirmektedi! a Sofya; 3. a.a. — Stefani aj ı Başvekil B. Filof, dün akşam cenu- bi Dobruca'nın Bulgaristan'a iadesi * |hakkında bulgarlarla rumenler arasın- da yapılmakta olan müzakerelere mü- teallik olarak yapmış olduğu beyanat. ta bu bapta tesadüf olunan müşkülâ - tın cenubi Dobruca'nın işgali tarihi - nin tesbitine müteallik olduğunu ve Hutgur külelksmet e millatinin bu işgal tarihinin Transilvanya'nın macarlar tarafından işgaline müsadif olmasını istemekte olduklarını söylemiştir. Bununla beraber, bu müşkülün de iktiham olunacağı ümit edilmektedir. Henüz bir itilâf elde edilmemiş olan diğer bir nokta daha vardır ki, o d2, meselenin malf tarafıdır. kerele Amerika'nın hazırlıkları (Başı 1. inci sayfada) 'Tennessee ile North - Carolina arasında bir nutuk söylemiştir. Paişicimhur, beynelmile! vaziyatin A — merika için tehüitkir olduğunu söylemiş ve vakit geçmeden müdafaayı hazırlamak için “tek bir amerikan cephesi” kurulma - sını tavsiye etmiştir. Silâh imalâtı ve stoklar artıyor Vaşington, $ a.a. — Amerikan millf mü- dafaa isy “endüstriyel hazırlık programında pek büyük bir faaliyet mev - Beşvekil, netice olarak, rin devam etmekte olduğunu söyle - miştir. beyanatta bulunarak d iştir ki: — Yalnız abluka ile bu harbi ka- Zzanmayı düşünmüyoruz. Fakat ab- luka, harbi kazanmak için aldığımız tedbirlere büyük ölçüde yardım et. mektedir. Avrupa'nın ve bilhassa şarki Av- Tupa'nm müstakbel nizamı hakkın- da, doktor Funk tarafından — söyle- hen sözlere gelince; birkaç ay evel bu bahiste söylenen sözlere nazaran" b'_f defaki beyanatta bir ricat eseri görmemek mümkün değildir. Hatır- lquı.dır ki doktor Funk, Fransa'nın ezimeti akabinde söylediği nutukta Almuy_ıyı Avrupa'nın endüstri Mmerkezi olarak göstermiş ve Sovyet memleketleri dahil olduğu halde l_hrıll_ Avrupa'yı da alman endüstri- #ine iptidai madde yetiştiren mınta- a Olarak tesbit etmişti. Filhakika telâkki, Almanya'nın meşhur d AYat sahası” nazariyesine uygun- u. Bu defa doktor Funk daha ihti- y'fh davranıyor, Hattâ şarki Avru- pa hiın Almanya'ya iptidai madde :"“"en bir mıntaka olarak ayrıl- ıı:iu’ asla bahis mevzuu olmadığını e olarak söylüyor. İktısat nazı- İdr illnl:e, Almanya, bu memleket- liğin : ticaret sahasında sıkı işbir- “B en başka bir şey düşünmüyor. el Memleketlerin dahilinde mev- İeri:'ıın esasata müteallik endüstri- Ve $ in yeniden vücuda gelmesine yarntişafına mâni olmak” Alman- H'::î Programı dahilinde değildir. lzkati doktor Funk'a göre, bu mem- er Almınyı'dııı başka her ,="',"leııo ticaret yapmakta ser- İ '*'Mludm İktısat nazırı de- 4 AA PT K P B miştir ki: — Almanya cenubi Avru- pa'yı sırf bir iptidai madde üssü o- larak kullanmayı hiç bir zaman dü- şünmemiştir. ) Eğer vaziyet böyle olsaydı, şarki Avrupa memleketlerinin alman iktı- sadi programıma hiç bir itirazları o- lamazdı. Bu memleketlerin hiç biri, Almanya ile ticaret ve iktısat saha- sında en sıkı işbirliğine girişmekten çekinmemişlerdir. Bu, filiyat ile de sabit olmuş bir hakikattir. Harp çık- mazdan evel de bu memleketlerin Almanya ile yaptıkları ticaretin hacmı, harici ticaretlerinin yüzde ellisinden yüzde yetmiş beşine ka- dar çıkıyordu. Fakat. Almanyâ bu- nunla da iktifa etmiyerek, bu mem- leketlerde ticaret lü kurmı- cut” olduğı dair bir b neşret - miştir. Beyannamede şunlar da mevcut bt- lunmaktadır: *Yeni fabrikalar İnşa edilmekte ve en « düstride amele alınmaları süratle fazlalaş- maktadır. Tayyare imalâtı 1940 sonuna ka- dar yüzde elli çoğalacaktır. Ordu ve do - DLert B ARLI ae ötüleki ve salâtı süratl k üzere, $i birler alınmaktadır. Millt müdafaa bakı - mından hayat? krymetleni olan iptidaf mad- delerin stoklarında büyük artınzlar vücu - de getirilmektedir. 180.000 ton olan kat - çuk ihtiyat stoklarını 416.000 tona iblâğ etmek için tedbirler ittihaz edilmiştir. As- keri bakımdan kıymetleri olan sair madde- ler memlekete getirilmekte ve ahvali fev- kalâde zuhurunda memleketin bünlardan mahrum kal ydan veril k dir.” “ İnfiratçılık deliliktir ! ,, Madrid, 8 aa. — National Broadcasting at ya çalıştı. Ve dolayısiyle bu memle- ketleri iktısadi ve siyasi hegemon- yası altıma almıya teşebbüs etti. Bu memleketleri kendi iktısadiyatmı tamamlayıcı birer unsur addettiğini bildirdi. Bütün “hayat sahası” naza- riyesi, bir nevi sömürge politikası olan bu telâkkiye dayanmaktadır. Ve bu nazariye birkaç ay evel biz- zat Funk tarafından bir defa daha izah edilmişti. Acaba şimdi Alman- ya bu “hayat sahası” dâvasından vaz mı geçiyor? Doktor Funk'un Vi- yana'da söylediği nutka bakılacak olursa öyle. Fakat Almanya'nın se- nelerdenberi saplandığı ve uğrunda harp yaptığı bu projeden vaz geçti- nn $ k için bu Te Sbark Cor of America radyo şirketinin reis vekili B. John Royal, Nevyork'a git - mek üzere Madrid'i terketmeden evel Roy- ter ajansının muhabirine şu beyanatta bu- lunmuştur; “— Avrupa'ya yapacağı bir ziyaret, her k:?( olursa olsun infiratçılığın bir cinnet Transilvanya'nın işgaline karşı MUHALEFET TEHLİKELİ BİR TARZDA ARTTI (Başı 1 inci sayfada) kadar büyük olursa olsun, belki güzel olabilecek fakat bütün memleketin çökmesi ile neticelenebilecek bir jest için, romen devletinin mevcudiyetini riske edemeyiz. Hudutlarımız hak - kında verilen garanti sayesinde, yeni bir esere, Romanya'nın kalkınmasına başlıyabiliriz. ,, Başvekil, B. Gigurtu, beyannamesi- nin nihayetinde, romenlerden hükü - mete itimat etmelerini talep eylemek- tedir. Hakem kararına karşı muhalefet süratle ve tehlikeli bir tarzda fazlalaşıyor Bükreş, 3 a.a. — Bükreş'te hafta so- nunda yapılan tezahürlere devam o- lunmamıştır. Fakat Transilvanya'dan gelen son haberler, Viyana hakem ka- rarına karşı muhalefetin süratle ve tehlikeli bir tarzda fazlalaştığını gös- termektedir Bu haberlere göre, Tran- silvanya'da doğmuş askerler, işgalleri altındaki mevzileri tahliyeden imtina etmektedirler. Binlerce köylü, macar hududunda romen istihkâmlarında ça- lışmak üzere gönüllü gitmek istemek- tedirler, Silâh ve mühimmat almağa muvaffak olamıyanlar, ellerine orak- larını ve kazma küreklerini alarak mukavemete hazırlanmaktadırlar. Transilvanya'nın merkezi Cluj'a varmış olan B. Maniu, kendisinin ve terkedilen araziden gelen iş arkadaş- larının, yeniden macar tahakkümü al- tına girmek üzere olan 1.300.000 - To- menin mukavemetini organize etmek üzere Cluj'da ve diğer siyasi ve kül- türel merkez şehirlerinde birleşecek- lerini söylemiştir. Universul gazetesinin dün tevkif e- dilen direktörü B. Logosianu, dün ak- şam serbest bırakılmıştır. Universul"- un tiraji, Viyana hakem kararına karşı tutmuş olduğu şiddetli hattı ha- reket dolayısiyle, son üç gün içinde çok fırlamıştır. Dün, Universul gazetesi şöyle yazı- yordu: Bize yüz binlerce İnsanın hayatına mal olan Transilvanya'nın yarısını jmücadelesiz kaybediyoruz. Ve bunu, malik olmadığımız sulh adına, bize verilmekten imtina olunan adâlet a - dına, gelecek senelerde bitmez tüken- mez kargaşalıklara kaynak olacak ye- ni nizam adına kaybediyorüz. Bütün romen milleti, bunu unutmıyactak ve aynı zamarıdü affetmiyecektir. Alman ve italyan makamları, bu ıâı:kalenin neşrini protesto etmişler - . Hariciye nazırı Viyana konferan- st hakkında mufassal izahat verdi Bükreş, 3 aa. — DNB. Romen na- zırlar heyeti, dün akşam, başvekil B. Giğürtu riyasetinde toplanmıştır. Bu toplantı hakkında neşredilen resmi tebliğe göre, hariciye nazırı B. Manoilescu, Viyana konferansı hak - kında mufassal izahat vermiş ve bunu mü'teakip, nazırlar heyeti, Macaris- tan a dönen bölgelerin tahliyesi ile a- lâkadar alınacak muhtelif idari ted - birleri görüşmüştür. Protesto nümayişleri devam ediyor Culj, 3 aa. — Transilvanya Royter ajansından; — Transilvanya'nın üçte ikisinin Macaristan'a terki aleyhinde nümayişler yapılmasının hükümet ta- rafından men edilmiş olmasına rağ - men burada bir çok protesto nümayiş- leri yapılmıştır. Buna mukabil Ma - carlar da bir takım nümayişler yap - mışlardır. Bu mukabil nümaşiyleri yapanlar dağıtılmış ve 100 Macar tev kif edilmiştir. Cluj'da bir harp havası hüküm sür mektedir. Sokaklarda ne otomobile, ne de otobüse tesadüf edilmektedir. Bütün dükkânlar kapalıdır. Satumare'den gelen bir mesajda müsellâh macarlardan mürekkep bir D NBUL Ü t ü İSTA TAN Şimdi İtalya'ya dikkat : * M. ZEKERİYA SERTEL, bu başlık altında diyor ki: “Viyana konferansı Balkan meselesini N K Ü h- : atarsaraf” Gazeteleri —= & a. (Matbuat servisi) AKİT Viyana kırıv.rı ve mihver devletleri : 4 ASİM UB, bu başlık altında, kararın değil, Tuna devletleri ar: 1 ihtilâfı halletmiştir. Daha ortada — Macarlarla Yugoslavlar arasındaki hudut — ihtilâfı vardır. Bulgaristan'ın Akdeniz'e çıkmak iddiası mevcuttur. Ve -bunların hepsinin üstünde İtalya'nın, güya Arnavutluk nâ- mına, ortaya attığı mesele bulunmakta- dır. Bu itibarla Romanya işinden sonra Yugoslavya ve Yunanistan meselelerine geçilmesi ihtimalini gözden uzak tutma- mak'lâzımdır.,, * Yeni Sabah Harp karşısında Türk siyaseti : HÜSEYİN CAHİT YALÇIN, bu baş- lık altında diyor ki: | “Biz sulh ve sükün taraftarlığından bir | an bile ayrılmış değiliz. — İngiltere ve Fransa ile ittifakımız bizi hiç bir dev- letle dişman ve muharip olmağa zorla- maz. Bu ittifak yalnız tedafüldir. İlk gü- nü ilân ettiğimiz bu hattı hareketi bir senelik hattı hareketimizle işte isbat et- miş bulunuyoruz.., Sözü alman matbuatının hakkımızda- ki neşriyatına getiren muharrir makâale- sinin sonunda diyor ki: “Türkiyenin ve türk matbuatının hat- tı hareketinden şikâyet eden Almanya bunu iptida kendisinin böyle istemiş öl- duğunu unutmamalıdır. Türkiyeyi — tes- kin etmek ve eski normal münasebetleri iade eylemek için yegâne çarenin dünya- yı ürküten istilâ ve tahakktim politikâa» sına sözle değil, filiyat ile nihayet ver- mekten ibaret olacağını bilmelidir.,, İKDAM Harp devam ederse Avrupa kıtlığa mahkümdur : ABİDİN DAVER, bu başlık altında diyor ki: . | | tevlit ettiği hoşnutsuzluğu kâydettikten sonra, bu karar ile Macar « Romen ihtilâfının — halledilecek yerde şeklinin değiştiğinden bahisle diyor ki: “Bundan dahâ mühim olarak hemm Ma- caristan'dâ, hem de- Romanya'da şimdi- ye kadar mevcut olmiyan bir alman e- kalliyet meselesi icat etti. Almanya'nın hakemlik vazifesi mukabhilinde hem Ro- manya'ya, hem de Macarittan'a imzalattı- ğı birer le ile bu leketlerde bulunan almanlar husust bir ekâlliyet re- jimine tabi olacaklar ve almanlara mâh- Bus olan irki hüsüsiyetlerin muhafazas sından Romanya ve Macaristan hükü- metleri mesul tutulacaklardır.., Tasviriefkâr İngilizlerin mukavemeti mukabelesi de artmış gi görünüyor : EBÜUZZİYA ZADE VELİD, diyor kit “İngilizler iki, iki buçuk aylık acele hazırlıklardan sonra bu kadar mukave- met gösterebildiklerine göre ise, zaman geçtikçe bu muükavemetin dahâ ziyade artacağı da tabildir. Şu halde almanla- rın kıştan evel İngiltere'yi istilâ hakkın- daki tasayvurları ve plânları için artık tatbik kabiliyeti kalmamıştır denilehi« lir. İhraç ve istilâ hareketi bu sene yapı«- lamayınca da onun gelecek sene yapılma- sı hemen hemen büsbütün imkân harici. ne çıkar.,, VATAN Yarınm sakladığı ihtimaller * AHMET EMİN YALMAN, bu başlık altında diyor ki: “Hiç bir dakika unutmamak lâzım ge- len bir hakikat vardır ki, o da gudurt dünya asayişten mahrum bir yerdir. Yur- dun! refini, sonü- ğiel “Buğdayının yüzde rı memleketlerden getiren Avrupa'ya ab- luka yüzünden iaşe maddeleri ithal edile- miyeceği için Avrupa'nın alman işgali altındaki memleketleri, kışın aç kalacak- lardır.,, u, şe) na kadar korumağa ve mtüldafaa etmeğe azmetmiş bir millet, hiç bir muvakkat sükün manzarasına kapılmımaya, yarı- ladığı her türlü iht lere karşı tetikte beklemeğe mecburdur.,, nın daima Kanada'ya İngiliz çocuklarını götürürken batırılan vapuru Almanlar ”biz batırmadık,, diyorlar Berlin, 3 aa. — Stefani ajı 3 ik & İngiltere'nin 2,5 milyon askeri var ! “Londra, $ aa. — Reuter'in İngilte- re'nin cenup mıntakalarını gezen hu- sust muhabiri anlatıyor: Gizli kaynaklardan dökülecek ateş yağmuru, İngiltereyi istilâya kalkışa- N.B. ajansı, Londra'dan verilen ve bir alk- man tahtelbahirinin İngiltere'den tahliye &- Be cak olanları bekliyor. Denizden bakılınca, sahil tıpkı es- kisi gibi arzediyor: iki ta- dilmiş çocukları Amerika'ya nakl olan bir gemiyi batırmış olduğunu bildiren haberi, kati surette tekzip etmektedir. Esasen ingilizler, torpillenmiş olan ge- minin ne ismini, ne de mevkiini bildirmiş değildirler. Berlin'de şöyle deniliyor: Şayet çocuk yüklü bir gemi batmış ise rafta küçük tepecikler ve arkada ör- manlıkları ile güneşlik bir saha. Di- kenli teller, düşmanın görebileceği yegâne manladır. Fakat, alarm verilir, werilmez, yaman nişancılar, silâhları ve mitralyözleri önünde, gözükmez mevzilerinde bulunacaklardır. Mitral« herhalde ingiliz zi larınım rın tahliyesinden mütevellit mesuliyetten teberri için telmih etmekte oldukları mayn lardan birine çarparak batmıştır. Belçika'da da yahudi aleyhtarlığı başladı Brüksel, 3 a.a, — Stefani ajansın - dan: Anvers'in genç avukatları a- samblesi, Fransa'ya iltica etmiş olduk larından dolayı Limoges toplantısın- na iştirâk edememiş olan avukatların baradan ihraç edilmelerine karar ver- miştir. Brüksel barosu da mümasil bir ka- rar ittihaz edecektir. Yahudi avukat- lar-da aynı akıbete uğrıyacaklardır. Bütün serbest mesleklerin yahudi- lere menedileceği hemen hemen mu- hakkak gibidir. grupun bu şehrin bankalarına hücü etmiş ve 9 romen jandarmasının öl - müş olduğu bildirilmektedir. Perşembe günü başlıyacak olan ma- car işgalinin ciddt kargaşalıklar vu- kua gelmeksizin yapılmasına ihtimal veril ktedir. il d T Clipper ile yapacağım bir kaç saatlik bir Çuştan sonra Birleşik Amerika'ya inece- Bim ve gazetecilere: “tecrit edilmesi ica- bedenlerin bizzat infiratçıların” olduğunu söyliyeceğim, Bahriye nazırı teftişe çıkıyor Vaşington, $ aa, — Amerika Birleşik devletleri bahriye nazırı Albay Knox, A - merika filosunun manevralarında hazır bu- lunmak ve Havay ve garp üslerini teftiş etmek üyere tayyare ile Havay adalarına ğine halkı, bu kuru sözlerden başka de- liller de görmek istiyeceklerdir. A, $. ESMER hr.k“ ”. | Fini bildi: Ç A; n. xnoı yanında İngiltere'de hususi vazifesinden dönen albay Donavan olduğu halde çuma günü Poearl li: k Transilvanya'daki bazı rumen kıta- atının daha şimdiden bulundukları mevzilerden çekilmekten imtina et- miş oldukları ve general Antonesco- nun rumen kıtaatını tahliye için Bük- reş'ten gönderilmiş olduğu bildiril- mektedir. p Köylü fırkası Jideri Dr. Maniu, Cluj'da teşkil edilmiş olan “mukave- met komitesi” reisliğine tayin edil- miştir. Dr. Maniu, Reuter ajansının muha- biri ile yapmış olduğu bir görüşme es- da Transilvanya'nın taksimi a- | vermiştir. leyhindeki mücadelesine devam ede- ceğini söylemiştir. K Macar âyan ve mebusan meclisleri toplanıyor Budapeşte, 3 a.a, — Başvekil Kont Teleki, iki meclisin çarşamba günü aktedecekleri fevkalâde bir celsede beyanatta bulunarak Viyana hakem kararının evveliyatını ve neticelerini anlatacak ve aynı zamanda Romanya tarafından terkedilen arazinin Maca- ristana ilhakı ile alâkadar meseleleri de bahis mevzuu edecektir. Hitler Ribbentrop'u kabul etti Berlin, 3 aa. — (Stefani) : Hitler, dün von Ribbentrop'u kabul etmiştir. Von Ribbentrop, Führer'e Viyana yöz yuvaları, çok mahirane bir suret- te peçelenmiştir. İki mühim şehri el- de etmek için müstevlinin yapabilece ği mıntakaya giden dar yollar, müte- merkiz ateş altındadır. Garbe doğru gittikçe yollar daha ziyade daralmak- ta ve güçleşmektedir. Anavatan mu - hafız kıtalarına alınmış olan usta bi- niciler, geceleri, tepelerde ve ovalar- da devriye gezmektedir.” İki buçuk milyonluk ordu Londra, 3 aa. — Reuter'in askeri muharriri, harbin birinci yılının hâ- diselerini gözden geçirerek diyor ki: men, bugün denilebilir ki ingiliz or- dusu iki buçuk milyon erden mürek- keptir ve bu ordu mükemmel bir vazi- yettedir. Geçen sene içinde karada as- keri mağlühiyte, büyük bir nispette, 1939 senesine kadar İngilterenin bir kıta ordusu teşkil etmek lüzumunu hissı ind ünbais bulunmak tadır. Hollanda ve Belçika'nın işgali- ni ve Maginot hattının Meuse üzerin- de yarılmasını takip eden hâdiseler, ingiliz ordusunun rolü hakkında ta- mamiyle yeni bir veçhe alınması neti- cesini vermiştir. Vaziyetin âcil ihtiyaçları, seri su- rette, yeni insanlar ve yeni usuller doğurmuştur, Ve bugün, ingiliz zafer kuveti, kalife bakımından müthiş in- kişaflar kaydetmiştir. Karada zaferin müstakbel inkişafı evelden tahmin e- dilemez. Fakat muhakkak olan bir şey varsa o da şudur ki, ingiliz ordusu, kendi hatası neticesi olmamakla be- kongresi hakkında malümat ve izahat Ü raber pek umltbıliıblî" 'bi;fayıî“yı_ mamış olmasına rağmen, mühhı.â ki de kati bir rol da oynıyabilir.” “Seferin sıkıntılı safhalarına rağ- -

Bu sayıdan diğer sayfalar: