Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
O —2 ULUS Memlekelten : aaAAARA, Üç yaşında Karatabeyli Keziban — 825 kilodur. 1200 kiloya kadar çıka- cak. — Bünun harada modern inek ahırları — Öönündeki yeşillikte geviş getiren — genç bir damızlık olduğunu tahmin |— etmişsinizdir. Bir — muharririmizin muhatapları için tercih ettiği adı bu — damızlığa çobanlar vermiştir. Neden- — se bunlar arasında Necmiye, Vesile — gibi adlar da vardır. a Karacabey harasında v 2— Kemal ÜNAL imen ayrılarak her biri gününe ve a- ğırlığına göre tayin edilen - fakat ge- ne saf olan - bir miktar sütle büyür- ler. Karacabey harası Trakya ile garbi Anadolu'ya boğa yetiştirir. Ziraat Vekiline harayı teftişinde verilen i- zahlara göre hususi idarelerle köyle- rin damızlık boğa almak için bütçe- lerine koydukları miktar iki yüz bin liradır. Hara bu isteği tamamen kar- şılıy ğından hayvan kadrosu ve Demiryolu istasyonlarının çoğ — ctek katlı oldukça geniş kârgir anbar- | Jar vardır. Sürme kapılı, biraz üstten |— pencereli, Marsilya — kiremitleriyle — kaplı olan bu binaları hayalinizde üç — dört defa uzatınız, işte Karacabey ha- /| Tasında atlar ve sığırlar için yapılan yeni ahırlar.. Hepsinin de zemini be- — ton. İçerde uzunluğuna iki tarafa böl- meler yapılmıştır. Atlarda bu bölme- ler bir kısım duvar bir kısım da de- mir parmaklıktır. Kapılar hep sürme. Sığırlarda - ihtimal bu hayvanlar da- — ha az haşarı olduğundan - bölmeler kaldırılmış sayılır. Ancak onların da başları zincirlerle kendi adımı taşı - — yan etiket altına bağlanmıştır. Zen- 1 — cirler hayvana az çok hareket serbes- j f tisi veriyor. Sığır ahırlarının ortala - İ — rında dekovil hatları yatak otları ta- | |— şıyor. Modern ahırların çatıları yüze Ç — yakın hayvana daima taze hava vere- — cek bir tertiptedir. — Birçok memleketler sığırdan et ve |— Büt bekler. Onlar ziraati ya makina Ü veyaatla yaparlar. Türkiye için de | et ve süte ihtiyaç vardır. Ancak yete- — cek meraları bulunmıyan dağlık yer- | | lerde ziraat işleri her zaman sığırla | — yapılacaktır. Kaldı ki atla ziraati he- — nüz düzlük yerlerde de yapmış deği- | Jiz. Buralardan kara sapan ve karası- Ü C ğirı uzaklaştırmak hedef olmakla be- | raber ona erişinciye kadar mevcutla- | — Ti aslâh şarttır. İşte Karacabey hara- - Bi üç büyük ahırı ve yuzlerce damız- M — Süt için Montafon cinsi Karacabey- de muvaffakiyetle — üretilmhektedir. ahırlar arttırılacaktır. Karactabey'de Merinos işlerine de büyük ehemiyet verileceğini tahmin edersiniz. Türkiye'de Merinos koyun- larının yerleşmesine tabit ve iktisadi şartlar daha müsait — olmadığından Bursa'dan başlandığı hatırlardadır. Bur- | gi SPOR Marmara grubu kürek yarışları Su sporları federayonu Karadeniz bölgeleri arasında olduğu gibi bir de |: Marmara grubu kürek şampiyonası tertip etmiştir. Bir çift, iki çift ve dört kürekli kikler arasında İzmit,te yapılacak bu müsabakalar için 15 ey- lül tarihi seçilmiştir. Bölgeler her hafta birinci ve ikin- | ciliği kazanmış ikişer tekne ile yarış- lara iştirâk edeı:eklerdır Yınşln Ko- caeli bölgesi - YURT KUDRET VE KUVETİNİN MİKYASI ÇOCUKTUR ! Yardıma muhtaç doğan ço- cuklarr koruyan ve yaşatma- ğa çalışan Çocuk Esirgeme Kurumu'nu yardımlarınızla kuvetlendiriniz. a& € İzmir'de yağmurun yaptığı zararlar İzmir, 3 a.a. — Yağmur dün de fa- ve |Sılalarla yağmakta devam etmiştir. 2000 metre düz hat üzerıne yıpıhuk tır. İstcın.bul'do C. H2t ocak kongreleri .devam ediyor İstanbul, 3 (Telefonla) — Evelki Merinos yün ipliği fabrik sa'da kuruluşunda da böyle bir müna- sebet tahmin etmek hatalı olmaz sanı- rız. 'de halis kan ve yarım | kan merinoslar var. Bunların kirli ve kısa görünen yünlerini sırtından bir yerden ellerinizin alt kenarlariyle itip deriye kadar açabilirseniz vitrinlerde gördüğünüz ipek gibi örmelerin floş- ların lâtif kıvrımlarını bulur, okşa- mak duygunuzu zaptedemezsiniz. Merinos iyi ve kıymetli damızlık - larla üretiliyor. Avrupa'dan nihayet birkaç çift getirilip bunların ikinci ve üçüncü batındaki halis kanları da- İmızlık olarak yayılıyor. Ancak mem- lekette Merinosu çabuk ve az masraf- la üretmenin tek yolu sunt ilkahtır. Bu yol ile bir damızlığın aşılama ku- veti, tabif ilkaha nazaran hayret edi- lecek miktarda artmış oluyor. Pren- sip bir defada elde edilen tohumları ilkaha yetecek kemiyetlere parçala- yıp muhafaza ve zamanında basit bir ameliye ile yerine koymaktır. Bazan bu tarzda yapılan ilkahta da ikiz yav- rular oluyor. Bunun için köylü çok vakit, hara seyyar memurlarından çift -|yavru olmasına gayretini rica eder. Karacabey harasında suni ilkah, köylünün kendi kendine kolayta ve muvaffakiyetle yapacağı bir iş haline Bunların saf yarım kanları senede 2700 ile 5300 litre arasında süt vermektedir. Yerli ineklerin bakımlı- larının yılda bin litreyi veremediğini İşitmiştik. Sarı renkteki Plevne cinsi sığırla - rını süt kabiliyeti az ise de kemikli, B ğ getirilmiştir. Yalnız kezlerde su- nf tohumlar tüplerde hazırlanacak ve seri bir vasıta ile semt semt güdül - mekte olan sürülere dağıtılacak. Böy- lelikle tek ilkahın bir paraya kadar indirilebileceğini söyledikleri zaman Dün sabah Yeşilköy kazasına uu olın Halkalı ve ri yapılmıştır. Öğleden sonra ve akşam da gene Yeşilköyde Firuz, Anba:lı Aycılar, köyleri ile Çatal Ka- vaklı, Terkos köylerinin, Eminönünde Ha- dıkadın ocağının ve Eyüpte Petnahor, !'l- tihte Çırçır, Yalovada Kâzımiye, Çallıca, Külü ve Kabaklı köyleri ocaklarının kon- greleri yapılmıştır. Bugün de Bakırköy ve Beşiktaş, Çatalca, Eminönü, Eyüp, Fatih ve Yalova kazalarındaki muhtelif ocaklar- da kongreler topl: artıran ev mahkemede Kirayı sahibi İstanbul, 3 (Telefonla) — Madam Ra - | dir. doviç isminde bir kadın Siraservilerdeki &- vinin kirasını on beş liradan on dokuz ll- Mülhakatta da yağmur yağmaktadır. İki günden beri yağan yağmurların zeytin mahsülüne faydalı olduğu ka- dar sergide bulunan üzüm ve incirle- re zarar verdiği tahakkuk etmekte - dir. Yağmurun nisbeten daha fazla yağdığı Manisa'da oldukça zarar bu - lunduğu gibi Kemalpaşa'da mahsulün üçte biri ve Germencik'te incir mah - sulünün üçte biri ıslanmıştır. Kuru meyve ihracatçılar birliği bu vaziyet karşısında ihraç fiyatlarını biraz yük- seltmeğe karar vermiştir. Üzüm ve in- cir piyasalarının da açılma zamanları henüz taayyün etmemiştir. İstanbul'da fırfına ve yağmurun yaptığı hasarlar  İstanbul, 8 (Telefonla) — Dünkü yağ- mur ve fırtınanın şehirde âz çok hasarat yaptığı bugün tesbit edilebilmiştir. Haydar- paşadan buğday yükiyle Sirköciye getirilen bir mavynanın yolda halatı kopmuş ve mav- na akıntıya kapılarak kaybolmuş, — henüz bulunamamıştır. Bu mavnanın, tayfasiyle birlikte batmış olmasından korkulmakta- Erellldeı kömür yükiyle gelen bir mo- tör Şile açıklarında karaya oturmuş tay- !ııı kurtarılmıştır. ağmur içe- raya çıkarmak suretiyle ihtikâr y kti suçlu olarak asliye yedinci ceza mahkeme- sine verilmiştir. Dünkü celsede hâdiseyi ihbar eden madamın eski kiracısı Nuri din- lenmiştir. Nuri, madammn kendi oturacağı bahane- siyle kendisini evden çıkardığını, bilâhare Osmanlı Bankasında çalışan Zühtü ismin- de birine evi on dokuz liraya kiraladığını öğrenince, Zühtüden keyfiyeti tahkik edip doğruluğunu anladıktan sonra Fındıklir po- lis karakoluna müracaat ederek keyfiyeti ihbar ettiğini beyan etti. Keyfiyetin B. Zühtü'den tahkikine karar verilerek mü - haketme başka güne bırakılmıştır. İstanbul'da bazı manifafura eşyasının fiyalı indirildi Iıta.nbul, 3 (Telefonla) — Fiyat muraka- da bazı M 2000 liradan fazla değerdeki y bir damızlğın verimliliğine hayret duy | £ O cevval, £ kâr ve muk tli ©- | Jlarak çift işlerinde köylünün büyük yardımcısıdır. Hara bunlardan boğa- | Jlar üreterek türk çiftçisinin toprağı |— biraz daha derin sürmesine yardım &- diyor. Bununla beraber boz ırk deni- len bu cinsin süt kabiliyeti de ihmal — edilmiş değildir. Bulgaristanda bun- | Jlardan nümune halinde dört bin litre- ye kadar süt alınmış olup Karacabey- de de buna ulaşılmaktadır. Harada süt verimlerinin fazlalığına bakarak şu güzel ve zeki bakışlı da - nacıkların kana kana saf süt em - diklerini zannetmeyiniz. Onlar niha- yet doğdukları hafta analariyle baş- başa kalırlar. Yedi gün sonra tama- (1) Birinci yazı 2/Eylül/940 tarihli sa - yımızda çıkmıştır. ik elden gelmiyor. Yalnız yünü değil Merinos deyince bu hayvanla - rın et bakımından da köylü için fay- dalı olduğunu hatırlamalıyız. Bakım- h bir merinos yavrusu bir yaşında 60 kilo gelebiliyor. Anadolu'da koyun bu sikleti, hayli büyüdükten sonra İ- yi itina ile alabilir. Bir meri bir eşyası tenzilât yaptı. Putoluk ve mmtoluk kumaş fiyat- iarı yüzde 15 indirildi. Nebat! yıg nyıuı, rının toptan satışında 70 küruş fiyatın yal- nız H cevizi. Iıw:ıll edilen nebat! yağa ait olduğu Lurnı edildi. İstanbul mebuslarının temâsları devam ediyor İstanbul, 8 (Telefonla) — İstanbul me- busları Şişli ve Beyoğlu halkevlerinde halk- la ına devam ettiler. mevsimdeki yüniyle bedelinin üçte bi- rini ödediği de çoktur. Karacabey harası; bir cümhuriyet eseridir. Memleketin hakikf ihtiyaç- larını görüp ilmi metotlar içinde bun- ları gidermeğe çalışan iktısadi icap- ları da ihmal etmiyen bir müessese için hepimizin duyacağı yalnız hür - met olabilir. Böyle müesseseleri yurt- taşlara tanıtmak da, fırsat bulanlar için bir vazifedir. Biz iki yazıda bunu yapmağa çalıştık. — ” Hafay köylerinde mektep ğ inşaalı devam ediyor N Antakya, 3 aa — Hatay köylerin - — de yeniden mektep açmak ve yeni mektep binaları yapmak için, başlan - — miş olan çalışmalar bütün hızı ile de- vam etmektedir. Dün de Bozüyük kö -— yünde temel atma merasimi yapılan mektep binası ıle bu ay ıkmcı bir mek i t:bln - O tadır. Temel atma merasimine civar köylerden binlerce halk iştirâk et - — miş ve valiyi temsilen vılayet mek - — tupçusu bul ştur. Bu - lenutüklar söylenmiş ve bu arada köylü bir çocuk şimdiye kadar mek — tep yüzü görmiyen köyün cümh Fi İstanbul belediyesi temizlik işlerini tanzim edecek t B (T temizlik âmele kadrosu 1100 kişi olduğu halde 600 kişt, adam bulunamamak yüzün- ) — İstanbul'da beş tramvay ve otomobil kazası oldu İstanbul, 8 (Telefonla) — Bugün gşehri. mizde beş yerde beş bil ve tramvay kâazasi oldu. Bu kazalar, beş kişi- nin yaralanmasiyle neticelendi. İstanbul'da orta mekteplere girecek falebe İstanbul, 3 (Telefonla) — öl- duğu gibi bu yıl da şehrimizde ilk mektep- leri bitiren talebeler semtlerinde orta okul- lara girmiye mecbur tutulmuşlardır. Bu listelerde ahiren bazı tadilât yapıl- mış ve katf listeler dün tekmil ilk mek- orta tebliğ tur. Yardımcı polis kursları İ 8 (Telefonla) — Seferberlik den çalıştır ye esaslı el temizlik t tan- zim etmek tasavvurundadiır. muaurıusn yardımcı polis kursları açmağa karar verdi. yi riye ıınmı etmiş, meydanlar su ile doımuı- tur. Kahve fiyatımım artışını önlemek için tedbirler İstanbul, 8 (Telefonla) — Kahve fiyat- larının artışına mâni olmak üÜzere gümrük- teki kahvelerin çıkarılması kararlaştırıldı. Hava Kurumuna evlenme yüzüklerini veren vatandaşlar Ankara, 3 aa. — Bugün Ankara ve İstanbul hava kurumu merkezlerine evlenme yüzüklerini veren, para te - berrüünde bul ş olan ş şunlardır: B. Mehmet Sipahi ve eşi, B. Ali Muhsin Kibar ve eşi, B. Siyon Falcı - yel ve eşi,Bn. Vasfiye Onar, B. Riza Oran, Bn. Samiha Oran, B. Sıdıka:O - ran, B. Fehim Güven ve eşi, B. Mu - hiddin Tümer ve eşi, Bayan Rifat Ta- “Diğer taraftan B. Kuri de İstanbul Hava Kürumu şubesine bugün bm li- ra teberrü etmiştir. Teberrtlar devam ediyor Dün aldığımız tegraflar, Ödemiş, te orta okul öğretmeni Muhteşem Sa- rıctı, Akile Enver Okçular, Hamdi Aksoy, Memnune Orsel, Mehmet Su- nar ve eşi, Arif İnan, Zekiye İnan, Evlenme yüzüklerini birer yardım ol mak üzere hava kurumuna teberrü ey- lemişlerdir. Bayan Zekiye İnan, Küuruma, ayrı- ca bir:* altın bilezik ihda eylemiştir. İstanbul'da da Alber Bengiyu ve Elyoer Öseb evlenme yüzüklerini Ha va Kurumuna vermişlerdir. Bunlardan başka Hava Kurumuna Fethiyede Gürme köyünden Süley - man Şahin 300 ve Gerzede Şeref oğlu 100 lira nakdi muavenette bulunmuş - lardır. (a.a.) İktisadi bahisler Almanya ile 25 temmuzda imzala « nan ticarf anlaşma Büyük Millet Meclisince tasdik olunmuş ve 10 a- ğustosta Resmi gazetede intişar et - miştir. Bu anlaşma, tamamiyle husu- si bir mahiyet arzetmekte ve beynel- milel ticaret esasının malı malla mü- badele olduğu keyfiyetini bir defa daha tebarüz ettirmektedir. Filhakika beynelmilel müabdelelerin bu hakiki veçhesi bilhassa harp iktisadında ken- dini göstermiş ve her hangi bir döviz mukabilinde mal satmaktan ziyade ih- tiyaç duyulan malları almak meselesi mühim olmuştur. Meselâ Romanya'"- ya pamuk verip mükabilinde petrol aldığımız gibi Almanya ile yapılan bu yeni anlaşma ile de 21.400.000 liralık türk mahsulâtı mukabilinde kıymet üzerinden miktarları ve cinsleri tes - bit edilmiş 21.400.000 liralık alman mamülât ve masnuatı almaktayiız. Umumi iktisadi buhrandan sonra Harici ticaret münasebetleri yeni şe - killer aldığı sıralarda yani 10 ağustos 1933 te Almanya ile de kliring esa- sına müstenit bir anlaşma yapılmıştı. Bu anlaşmadan sonra bu memleketle olan ticaretimizde mühim bir inkişaf görüldü. Ticaret muvazenemiz bida - yette aktif bulunurken 1939 da 60 milyon Ijralık idhalâta mukabil 47.5 milyonluk ihracatla pasif bir vaziyet aldı. Malâmduüur ki iki memleket arasın- daki ticari münasebetleri tanzim eden asıl anlaşmalar ticaret anlaşmaları - dır. Kliring anlaşmaları tediye şekil- lerini tesbit eder. İşte bu süretle Al- matiya ile aramızdaki ticari münase- betlerde esas teşkil eden vesika da 25 temmuz 1938 tarihli ticaret anlaşması idi. Halbuki bu anlaşma son maddesi hükmüne göre 31 ağustos 1939 da mes riyetten çıktı. Bu sebeple 1 eylbl 1939 da yani yeni Avrupa harbının başla- dığı tarihte Almanya ile ticaretimiz filen durtmuş bulunuyordu. Bu vaziyet üç mühim mesele mey- dana çıkardı: bunlardan birincisi güm rüklerimize gelmiş olup ta anlaşma meriyette iken henüz idhal edilmemiş olan alman malları, ikinçisi Almanya lehinde Cümhuriyet Merkez banka - sında toplanan kliring bakiyesi, ü - çüncüsü de Türkiye'deki daire ve müesseselere karşı makine, alât ve le- vazım teslimi taahhüdüne girişmiş o- lan alman firmalarınin bu taahhütle- ri. Gümrükteki mallar meselesi 30 ve 31 kânunusani 1940 da Ankarada teati olunan mektuplarla ve şu süretle hallolundu: gümrüklerdeki malların hepsinin idhali ve buna mukabil Al- dıhan. |manya'ya 5.050.000 liralık tütün, pa- muk, tohum, üzüm, incir ve saire ih- racı takarrür etti. Almanya'nın bizden alacağı mebla- ğa gelince, 1938 kliring anlaşmasın- daki bir maddeye göre bu anlaşma müddeti bittikten sonra bir tarafın diğerinde alacağı kalırsa bu miktar tasfiye edilinciye kadar ticaret bir ta- raflı olarak devam edecekti. Bu se- - Türk.Alman ticaret anlaşması , Hâzım Atıf KUYUCAK le ile ve şu süretle hülâsa olunabilirt Bize olan ehemmiyetleri derecesine göre sıralanmış 21,400,000 liralık Al- man emtiasının, Almanlara göre ehe- miyetleri derecesine tekabül eden ay- nı kıymette Türk mallariyle mübade- lesi. Birinci (A) listesindeki Türk mal- ları mukabilinde (A, 1) listesindeki Alman malları gelecektir. Bunlar her iki taraf için de en ehemiyetli telakki olunan şeylerdir. Meselâ arpa, darı, zeytinyağı gibi maddelerden 9,230,000 liralık verilecek ve mukabilinde eski mukavelelerle teslimi taahhüt olu- nan lokomotif, vagon, fabrika tesisatı gibi ehemiyetli şeyler alınacaktır. (B) listesinde tütün, peynir, balık, kepek ve küsbe gibi maddeler, (C) lis tesinde ise ceviz, fındık, üzüm ve in« cir bulunmaktadır. Her iki listedeki bu Türk mallarının yeküinu 12 milyon lira olduğu halde bunlar mukabilinde Almanya'dan alınacak tesisat ve mal- zemenin yekünu yine eski mukavele- lere ait olmak üzere 4 milyon kadar- dır. Aradaki fark yanf 8 milyon için ithal edilecek malların ayrı ayrı lis- tesi yapılmamış yalnız bizce lüzum görülecek dokuz grup sanayi şubesin- den muhtelif miktarlarda mal.ithali kabul olunmuştur. Bu sanayi grupları arasında mekanik, optik ve kimyevi sanayi mevcut olduğu gibi tasrih e « dilmeyenler için de 330 bin liralık bir pay bırakılmıtır. Görülüyor ki yeni anlaşmaya müs- teniden Almanya'ya ihraç olunacak 21 küsür milyon liralık mal mukabi- linde alınacak malların 13 küsür mil- man firmalarıyle yapılan mukavele- lere müsteniden teslimi icabeden mal- ların bir kısmıdır. Mütebaki sekiz rından lüzum gösterilecek maddeler gelecektir. Tatbikı için bir muhtelit komisyon kurulacak olan bu anlaşmanın mühim bir noktası da mütekabil ihracat ara« sında bir buçuk milyon Türk lirasın- dan fazla bir fark görüldüğü taktirde alacaklı memleketin ihracatını dur« durmağa hakkı olmasıdır. 25 Temmuzda imzalanan ikinci ans ma ile iki leket paraları d sabit bir parite kabul olunmuş ve bir Türk lirası 1.98 Alman markına müsa« vi olarak alınmıştır. Almanya'dan mal getiren Türk ithalâtçıları borçe larını Türk lirası olarak Cümhuriyet Merkez Bankasına ve Türkiyeden mal ithal eden Almanlar da mark ola- 'ak Deutsche Verrechnungskasse'ya yatırmak suretiyle ödeyeceklerdir. Bu süretle 21,400,000 - liralık yeni bir kliring sistemi kürülmuş bulunmakta- dır. Almanya'nın eski hesaplardan ve harpten evelki ithalâttan dolayı ala- cağı olan mebaliğ de kısmen Alman ihracatına müteferri mutad ticari mül. teferrik — masrafların ödenmesinde îıullınılmık suretiyle eritilmeğe baş- beple —Almanlar, leketimizden ihracina müsaade olunan maddeler- den, tabif mahdut miktarlarda, alma- ğa davam ettiler. Bizim bakımımızdan asıl mühim mesele Alman sanayiinin teslimini taahhüt ettiği ddelerdi ki son an- laşma bu meseleyi, kısmen olsun, hal- letmiş bulünmaktadır. 25 Temmuzda Almanya ile iki an- laşma imzalanmiış ve bazı listeler ka- bul olunmuştur. Anlaşmalardan birin- cisi ticar? mübadelelere mütedair hu- susi anlaşmadır. Bunun esası bir cüm- Küllük ürkiye'nin ne tarafında otu » rursa otursun, yaz aylarında yolu İstanbul'a düşen öğretmen, ga- zeteci, muharrir, şair ve ressam, bir- kaç defa Beyazıdın o gölgeli ve loş noktasına uğramasın olmaz. Otur - -— yet hükümetinin ve büyüklerimizin |— gösterdiği alâka sayesinde bugün bir — nür ve irfan ocağına kavuşmasından ., köy halkının duyduğu sevinç Ve min- — mettarlık düygüularına terceman ol - — Müştür. -- Maarif müdürleri arasmda yapılan nakiller Siirt maarife müdürlüğüne Gazia- — yintap ilk tedrisat müfettişlerinden — BEB., Zeki Ülke, Kayseri maarif mü - — dürlüğüne İstanbul maarif müdür mu -— avini Muvaffak Uyanak, Erzurum dnaarif mü&lirlağüne Samsun kız or- YANKILAR tarifi “ölümü teemmül,, olan felse- feyi konuşmak için bu kahve is- kemleleri en müsait yerdir. duğunuz sandalyanın arkası Beya . Burada ilim çaydan, edebiyat kah- zit isinii hkem dıvarlarına — veden, felsefe gazozdan, tarih nar - dayanır; karşınızda gürültülüce bir — gileden daha ucuzdur. ağız şapırtısı ile döner kebabını yi- Buraya uğradığım zaman gördü - yen yerlüıt ve yıbıncılır vardır. Y ğüm bir tanıdık, nı baş: nargile tav- — Burada ağızdan kulağa devre : la çatırtısı, üstadından edebiyat der- — dilen bu fikir mahsülâtı neden bir si alan genç bir kızın ince sesieski — yere toplanmaz da, Beyazıt meyda- talebeleriyle felsefe, sosyoloji, ta nında havaya uçar, gider ? diye ha- rüı ve ıdeblyıt münakaşası yapan — yıflanızdı. "'lıl'* k için Artık, bu tanıdığın bu yolda ha- ortalıkta dolaşan çing kızl: yıfl imkân kalmamıştır, di- nın sedası, kahveci çıraklarının nağ, — yebiliriz. Çünkü dünkü posta bana rası biribirine karışır. Biraz sağı nıza dönersiniz, Üniversite'nin takı- nt görürsünüz. Onun için burada ha rıl harıl ilmi bahisler duyulmasını kimse yadırgamaz. Arads sırada da hemen yanı başınızdaki dar yoldan | bir tabut geçer. Onun için de ilk yirmi büyük sayfalık bir mecmua getirdi. Küllük ismini taşıyan bu yüklü ve dolu mecmua, Küllük kah vesinin tam yirmi imzasını toplamış bulanuyor. Sadri Ertem'in baş yazısına göre “ bizim için efkârı umm!yen!n iki tane fideliği vardır : çinaraltı ve kahve peykesi ...- » Sonra : “ Dedikoduda het adamın anladı- ğt mânada bir kemal iddiası vardır.,, O halde Küllük mecmuası, bir çı, narı ve peykesi ile tam bir efkârı umumiye fideliğinde, yüzde yüz bir kemal iddiası ile çıkmaktadır. Ayni mecmuada pek iyi tanıdı ğım bir imzaya da rastgeldim: ken- di kalinde, uslü ve sakin bir genç olan Orhan Veli “ Tahattür ,, baş - lığı altında şu şiiri yazıyor : “Alnımdaki bıçak yarası Senin yüzünden, Tabakam senin yadigüârın “İki elin kanda olsa gel" diyor Telgrafın. Burada durup biraz “ kemal iddia etmek ,, yâni dedikodu yapmak iste- rim, Bir nasırdan ölen Süleyman Efen diye mersiye yazacak kadar yufkıa yürekli bir şair olan Orhan Veli'ye alnından bıçak yarası âlmak ve son- ra vesikalı yâr sahıbi olmayı, bil , mem, yakıştırdınız mı ? Küllük, kahvesi ıyı, Küllük mec - mtası güzel; fakat yine eskilere bir I. " Anlaşmanın diğer bâriz bir noktası da tediyatın hemen kâmilen peşin esası Üzerine yapılmasıdır. Filhakika Almanya'da ve bizde yapılacak tedi- yeler malların gümrüklenmesinden itibaren azami bir ay zarfında yapıl- miş bulunacaktır. Her iki anlaşma da âkitlerin tasdik keyfiyetini birbirlerine tebliğ ettik - leri tarihten itibaren bir sene müddet- le cari olacaktır. Vaziyet, umumiyet itibıriyle Şu gü retle hülâsa olunabilir. Bu yeni anlaş- ma ile eskiden Alman firmalariyle ya- pıilmış olan mukavelelerin mühim bir kısmının yerine getirlmesi temin e- dilmiş ve bunlara ilâveten 7-8 milyon liralık kadar da yeni bir ticaret hacmi açılmış bulunmaktadır. Bu bakımdan anlaşmayı esas itibariyle bir tasfiye anlaşması saymak doğru olduğu kadar yeni ticart temas ve anlaşmalara ve ıdı;kııafhrı bir köprü saymak ta caiz- F Bu iki i ve hedeften han- az hak vermek İâzım : ç ın mahalle kahvesine devamı doğru ol- muyor. Yeşilaycılar ve üzüm suyu! “Yeşilay” cılar İstanbul'da bir ge- zinti yapmış ve bunda üzüm suyu içmişler! Acaba buna neden lüzum gördü- ler? Mevsimde yiyecek yemiş ve i- çecek şerbet mi yoktu? Şaraba “üzüm kızı” denildiğine göre üzüm suyu da omun küçük kar- deşi sayılmaz mı? Yeşilaycılar bir defa o sıhriyeti kurduktan sonra arkasından, sakın öteki hısım akraba ile tanışmak sı- rası gelmesin! ! . £ tahakkuk edeceğini bize ane cak tatbik ve filiyat gösterecektir. Ziraat Bankası Siverek'te bir şube açtı Siverek, 3 a.a. — Türkiye Cümhuri- kezinde tesis ettiği ajanlığın açılış tö- reni, başta kaymakam olmak Üüzere bütün memurin ve kalabalık bir halk kütlesinin lıtirâkiyle yapılmıştır. Samsun belodıye reisliği Samsun belediye meclisince bele - diye reisliğine seçilmiş olan B. Rüs- tem Mesut'un reisliği yübuk tasdike iktiran etm'ntir. yon liralığı esasen harpten evel Al-: milyonla da muhtelif sanayi grupla- . yeti Ziraat Bankasının kazamız mer - — laşma tediye anlaşmasıdır. Bu anlaşe »0 el a