Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Ki dd T ULU 9-4- 1939 * senelik toplantısını yaptı 17 mart akşamı verilen balodan 5.447 lira gelir temin edildi Kızılay Ankara merkezinin senelik kongresinde bulunanlar Kızılay Ankara merkezinin kongresi, dün saat 15 te Kızılay Umumi Merkez salonunda yapılmıştır. Kongreyi merkez başkanı doktor Naki Cevat Akkerman açmış, Ebedi Şef Atatürk'ün hatırasına bir saygı eseri olarak iki dakika ayakta susulmuştur. Üniversite Profesör ve Doçentleri ' Maarif Vekâleti İstanbul üniversi- tesi kadrosunda değişiklik yapılması hakkında bir kanun projesi hazırla- mıştır. Projenin ihtiva ettiği esaslara göre ordinaryüs profesör ve doçent- lerin kadroları arttırılmak i ların maaşları 25 liradan — dsga- ri 30 lira asli maaşa yükseltilmekte- dir. Kadrosuzluk dolayısiyle terfi e- demiyen profesör ve doçentlerin ter- fi imkânı yeni proje ile temin edil- mektedir. ——— — Tüğgenerallerin maaşları yükseltiliyor Hükümet, generallerimizin maaş- ları ahkkında yeni bir kanun projesi hazırlamıştır. Bu proje ile tuğgene - rallerin ları yükseltilmektedir. Orduda generalliğe terfi —etmek içtimaf vaziyette büyük bir tahavvül husule getirdiği ve yüksek masrafları istilzam ettiği halde tuğgeneralliğe terfi eden bir subayın aldığı maaş far- kı 32 liradan ibarettir. Bu itibarla tuğ generalliğe terfi etmek âdeta bir sı - kıntı husule getirmektedir. Evelce paşalık (miriliva, ferik, bi- rinci ferik, müşür) olmak üzere dört rütbe iken bugün generaller (tuğge- neral, tümgeneral, korgeneral, örge - neral, mareşal) olmak üzere beş rut - bedir. Tuğgeneralliğe terfide maaş 32 lira fark etmektedir. Tuğgeneral - likten tümgeneralliğe terfide 112 lira ve müteakip rutbelere terfide yüzer lira maaş farkı vardır. Generalliğin ilk rutbeleri arasındaki maaş farkı e- sasen nisbetsiz olduğu için, hem farkı daha mevzun bir hale getirmek hem de tuğgenerallerin sıkıntısını gider - mek Üzere, baremin dördüncü dere - cesinde tuggenerallerin 3.2 gösterilen emsalin 3.5 olarak değiştirilmesi sure- tiyle tuğgenerallerin 32 lira maaş farkının 59 liraya çıkarılması muva - fik görülmüştür. Neşri tarihinden yürürlüğe gire - cek olan proje bir tek maddeliktir: “— Subay ve askeri memurların ma aşları hakkındaki 1432 numaralı ka - nunun üçüncü maddesinde dördüncü derecenin 3.2 olarak gösterilen emsa- li, 3.5 olarak değiştirilmitşir.,, Mimâr Sinan ihtifali İstanbul, (Telefonla) — Mimar Si- na'nın 351 inci ölüm yıldönümü mü- nasebetiyle yarın 14.30 da Süleyma- niyedeki mezarı başında büyük bir ihtifal yapılacaktır. İhtilale istiklâ! marşı ile başlana- cak, mühendis mektebinden ve üniver siteden birer genç, mimarlar ve mü- hendisler bir zat n söy liyecek, hayatı ve eserleri anılacaktir. İhtifalden evel Süleymaniye camiin- de talebelere eserleri hakkında izahat verilecektir. Kongre reisliğine Diyarbakır me- busu general Kâzım Sevüktekin, kâ- tipliğe Namık Katoğlu seçilerek ça- lışmıya başlanmıştır. Merkez heyeti - nin bir senelik iş raporu ile yeni yıl bütçesi ittifakla kabul edilmiştir. Merkez heyetinden kura'ile çıkan beş âza yerine yenileri seçilerek, Kızılay menfaatlerine ait tekliflerin müzake- resinden sonra cemiyete hizmet eden âzaların taltiflerinin genel merkeze arzına karar verilmiştir. Her yıl âza taahhüdü olarak cemiyete yüz lira vermeyi kabul eden ve taahhüdünü yerine getiren Ragıp Soysal'a cemi- yetin daimi rozeti törenle ve reis ta- rafından takılmıştır. Kongre, Milli Şef Cümhurreisi İs- met İnönü'ne, kamutay Treisi B. Ab- dülhalik Renda'ya, C. H. P. genel sekreteri Doktor Fikri Tüzer'e, Kızı- lay cemiyetinin umumi reisi Dr. Hü- samettin Kural'a saygılarının sunul - masına karar vermiştir. Milli Şefimize tazim hisleri sami - mi tezahürlere vesile olmuştur. Düşrüle hongre İçin enuvalkhas ala rak seçilen 6 âza şu zatlardan mürek- keptir: Kütahya mebusu Recep Pe- ker, Ankara mebusu Mümtaz Ökmen, Kızılay Ankara merkez reisi Dr. Na- ki Cevat Akkerman, belediye meclisi âzasından Rauf Baykan, Konya me- busu Kâzım Okay, halkevleri müfet - tişi Dr. aRgıp Tüzün. Bundan sonra Ankara merkez he- yeti için seçim yapılmış ve şu zatlar intihap edilmişlerdir: Ziraat Vekâleti — müşavirlerinden Doktor Naki Cevat Akkerman, Bele- diye meclisi âzasından eczacı Muzaf- fer Gürcan, Emlâk Bankası Umum Müdürü Cevdet Gülsen, Ankara Me- busu ÂAhmet Ulus, Vilâyet Sıhiye Mü- dürü doktor Şuayip Barım, İş Ban- kası merkez müdürü Sâdi Batu, Os- manlı Bankası İkinci Müdürü Rauf Baykan, İkinci Noter Veli Ulus, C. H. P. İlyönkurul âzası Ali Rıza Sun, Sıtma Mücadele Reisi doktor Hasan Köstem, Yozgat mebusu Ziya Arkant, Belediye meclisi âzasından Bayan Nöber Sevüktekin, İş Bankası Neşri- yat Şefi Mecdi Sayman, Belediye Meclisi âzasından Naşit — Toygar, Halkevleri Müfettişi doktor Ragıp Tüzükten. 17 mart akşamı verilen balodan ku- rumun safi hasılâtı 5.447 lira 55 ku- rüştur. Günün peşinden Bu şehrin bir eksiği : Ankara'da yüksek tahsil talebesinin sayısı on binden aşağı değildir. Eğer bu nispeti, bütün Türkiye için bir mikyas olarak kabul ederseniz, Tür- kiye, asgari Amerika ölçüsünde tam okumuş vatandaşlar memleketi olur- du. Bu büyük rakamın Ankara'ya bu hususiyete uygun bir çok tesisler ka- zandırmış olmasından daha tabii ne o- labilirdi? Hatıra bir çok şeyler gelir: yüksek tahsil talebesine mahsus şeh- rin merkezi yerlerinde lokaller, ku- lüpler, eğlence yerleri ve saire... Fakat her şeyden önce: kütüpane.. Bir umumi kitapsaray ki, içinde, şu okumakta olmalarını daima haklı bir iftihar ile ve her vesile ile söylemek- te olduğumuz binlerce genç aradıkla- rını ve istediklerini bulabilecekleri bir okuma salonu.. İstanbul üniversitesi kütüpane me- selesini hallettiği zaman, dertlerin en büyüğünden kurtulmuştu. Bu iş An- karada, esefle kaydederiz ki, henüz meselesizleşmemiştir. Niçin — yalnız tahsil gençliği üzerinde konuşalım? Ankara'da binlerce memur vardır ki, onlar da rahat bir okuma ' salonunun hasreti içindedirler. Senelerce evel şehrin bir iki yerinde açılmış olan o- kuma odalarının ne kadar rağbet gör- düğü hatırımızdadır. Maarif vekâletinin elinde böyle bir umumi kütüpane için toplanmış olan 30.000 eser olduğunu biliyoruz. Hazırlanmakta olan neşriyat ser- gisindeki kitapların da ilâvesiyle çok - zenginleşecek olan kitap ser- vetinden sonra geride bir bina temin etmekten başka ne kalıyor? Herhangi şekilde olursa ölsün, oku- ma mevzuu Üüzerinde konuşulurken daima bir boşluk olarak göze çarpan Ankara'nın kütüpanesizliği işini, bü- tün alâkalı makamların ufak bir him- meti ile artık halletsek çok iyi olacak.. Bazı kazalarımızda bile umumi kitap- saraylar varken, Türkiye'de yüzde 61.8 ile okuma yazma rekoru veren başşehrin bundan mahrum oluşu, tek kelime i'le hazindir. Tezatlar: Bir resmt dairenin kapısında şü cümle yazılıdır: “— Eshabı mesalihin zati muamelâ- gea dalip. .. Bir diğerinin camekânında şunları okursunuz: “— Dilekçe sahiplerinin işlerini..,, Birisi elle yazılmıştır, diğeri matbaa baskısıdır... Bir devlet dairesinde matbu evrak nümunelerinin 1327 senesinde hazırları mış olan örneğe göre bastirilmakta ol - duğunu hayretle dinledik. Muamele - lerde tek sistem ve müşterek formül lere doğru giderken, evelâ resmi daire ler dilinden işe başlasak nasıl olur ? Yakın zamanlara kadar yalnız halk yığınları terkipli, kafiyeli Babâli di - linden anlamazlar, bu — okumuşlara mahsus bir imtiyaz sayılırdı. Yeni ye- tişen münevverler de bu lisana, oku- muşluğu olmıyan bir halk çocuğu ka- dar yabancıdır. Hükümet, son sene - lerdeki kanunlarda lisan — sadeliğine mümkün olduğu kadar yer vermekte - dir. Bunu, zaten pek çok olmiyan mu- amele formüllerine de teşmil etsek na sıl olür? Halk ne “eshap mesalih” di- yor, ne de dilekçel... , KUTAY Bekçilerin kazanç vergisi Çarşı ve mahalle bekçilerinin hiz- met erbabından addedilmiyerek gay- ri safi irat üzerinden kazanç vergisi- ne tabi tutulmaları maliye vekâletin- ce kararlaştırılmıştır. Ankara garı yanında bulunan eserler Ankara garının yanında inşasına başlanan Devlet Demiryolları umum müdürlüğü binasının temeli atılmak için toprak kazılırken çok eski zaman lara ait bir kaç mezar bulunduğunu haber vermiştik. Hâdiseden haberdar edilen Türk Tarih Kurumu bulunan eserler etra - fında geniş mikyasta ilmi tetkikata başlamıştır. Bu tetkiklerden anlaşıl - dığına göre mezarlar Milâd'dan son - ra dördüncü asra aittir. 1600 sene evel yapılmış olan bu mezarların * tarihi kiymeti çok yüksek görülmektedir. Mezarlardan bir kısmı haçvari, bir kısmı basit beşik şeklinde ve bir kıs - mı da lâhid şeklindedir. Bazılarının içinde janrının ve za - maninın en muvaffak eserleri telâkki edilecek kadar güzel yağlı boya re - simler bulunmaktadır. Mezarların o zaman bu civarda yaşamakta olan yer- li halka ait olduğu anlaşılmıştır. Tarih Kurumu ilmi heyeti, bu gü- zel eserleri hiç bozmadan ve hiç bir yerine halel gelmeden başka bir tara- fa nakledecektir. Veterinçr talebelerinin dünkü tetkikleri Yüksek Ziraat enstitüsü veteriner fakültesi talebeleri dün, hocaları B. Süreyya Aygün'le birlikte Etlikteki bakteriyoloji müesseselerine giderek orada mesleklerine ait tetkikler yap- mışlardır, Tetkiklerine önce askeri bakteriyolojihaneden başlıyan talebe- lere, türk veterinerleri için çok şeref- li iki keşif hakkinda izahat veril - miştir. Bunlardan biri sığırları veba - ya karşı koruyan serom, diğeri “türk üniversel antraks aşısı,, dır. Bu ikin- ci seromla şarbon hastalığının önü a - hlnmiştır. Bu iki mühim seromu pro- fesör Süreyya Aygün bulmuştur. Lâboratuvarlar, mütehassıs bakte- riyologlar tarafından üç grup halin - de gezdirilmiş ve çeşitli serom ve a - şıların-hazırlanmaları izahı olunmüş - tur. Bakteriyologların şahsi araştır - maları etrafında anlatılanları da tale- beler büyük bir alâka ile dinlemişler- dir. Bundan sonra talebeler sivil mü - esseseyi dolaşmış, izahat almışlardır. Dünkü tetkik gezintileri genç veteri- mecrlcekake içla yUK ASTITaccın geçmiş- tir. Uşak şehir meclisi çalışmalarını bitirdi Uşak, 8 a.a. — Şehir meclisi müza- kerelerini bitirerek dağılmıştır. Mec- lis şehir büdcesini 124 bin lira kabul etmiştir. Mesai programındaki mü - bayaat arasında bir de ikinci bir e- lektrik santralı da alınması istenmiş- tir. Çocuk Esirgeme Kurumunun teşekkürü Milâno'da bulunan 28 vatandaşı- mız konsolosluğumuz vasıtasiyle ku- rumumuza 10250 liret mukabili 666 li- ra 25 kuruş teberruda bulunmuşlar- dır. Kurumumuz bu hayirsever yürt- taşlara açık teşekkürlerini bildirir. Mevlüd Hariciye Vekili B. Şükrü Saraçoğ- lunun valideleri merhum bayan Şeri- fe'nin ruhu için 9. 4. 939 pazar günü (bugün) öğle namazını müteakip ha- cı bayram camiinde mevlüd şerif oku- tulacaktır. Saraçoğlu ailesi arzu buyu ranların teşriflerini rica eder. Hukuk İlmini Yayma Kurumunun çalışmaları Kurumun Başkanı şimdiye kadar başarılan ' işleri ve yeni proğramı izah ediyor Beşinci Kurultayını yapan. (Hukuk İlmini Yayma Kurumu) Baş - kanı Manisa Mebusu Refik İnce ile bir mülâkat yaptık. Senelerdenberi semereli çalışmalarına şahit olduğumuz kurumun başkanı bize şu be - yanatta bulundu : — Size söylenecek sözleri Kuruül- taya verdiğimiz raporda tafsilâtiyle bildirdik. Bunun hülâsası, elden gel- diği kadar çalışmaktır. Bu vesile ile şurasını açık bir kanaatle tebarüz et- tirmeliyim ki, çalışan ve bu çalışma- sında cemiyeti ve bilgiyi ve faydalı- yı kendisine program yapan gerek müessese, gerek şahıslar bugün hü- kümetin, Partinin ve onların mümes- sillerinin yardımlarına mazhar olü- yor. O kadar ki, biz istediğimizden fazla yardım görmenin minnetini ö- demek için geceli ve gündüzlü uğ- raşmak vazifesini duymaktan bir da- kika hali kalmıyoruz. Kurumumuz her şeyden evel (Hu- kuk fikrini) her kafaya yerleştirmek ülküsünü takip ediyor. Neşriyatı, konferansları, radyo müsahabeleri hep bu maksadı takip ediyor. Bundan maada diğer bir esaslı maksadı da, Türk'e has ve türkü başkalarına ken- di hususi varlığıyle gösterecek huku- ki malumatı yabancılara öğretmek ve onların yalnış bilgilerini düzeltmek- tir. Bu sebepledir ki, ayrıca (Fran- sızca ve (Almanca) dilleriyle bir de senelik mecmua çıkarıyoruz. Bu mecmuada meselâ, bizim halk parti- si esasları Avrupai bir hukuk tezhi- binin bütün incelikleriyle gösterili- yor. Bundan maada Türkiye'de idari kaza, Türkiye'nin belde ve belediye- cilik hukuku, Türkiye'nin yeni Av- rupa kanunlarını iktibas sebepleri gi- bi her biri Avrupa kafasında birer ukte teşkil eden mevzular var. Size bü yazılâarı yazanları söyle- mek, mevzuların ehemiyeti ve bu e- hermmiyetin oralarda husule getireceği inikâsatı gösterir : Profesör Ahmet Esat Arsebük, profesör Ethem Menemencioğlu, pro fesör Sıddık Sami Onar, İstanbul mek tupçusu Osman Nuri Güven.y KE L üareene z ei GÜD İ g-— —— nin en büyük iki yeni delili ile fahrü saadet içindeyiz: Biri kurumun umumi menfaatlere ha dim bir cemiyet olduğunun hükümet- çe tasdiki, ikincisi de kurum hakkın- da Partimizin himayesinin teminidir. Bu ikincisi hakkında icabeden forma- Hiteleri tamamlamak üzereyiz. Hükümetten, Partiden bu kadar yardım ve teveccüh gören kurumu- muza, çalışmaktan ve tuttuğu yolda yürümekten maada bir vazife teret- tüp eder mi? Kurum neşriyatı ile hukuk alemin- de ehemiyetli bir mevki almıya baş- ladı. Bugün bütün dünya devletleri- nin teşkilâtı esasiyelerini ihtiva eden eserin (690) sayfalık ilk cildini be- şinci seri olarak elde bulunduruyo- ruz. Bu kitapta “Türkiye, Almanya, An dura, Arnavutluk, Belçika, Bulgaris- tan, Çekoslovakya, Danimarka, Dan- zig, Estonya, Finlandiya, Fransa, Ha tay, Yunanistan, Felemenk, İngiltere, İrlanda serbest devleti, Dominyon e- sasları” vardır. Bundan sonraki cilt- ler diğer devletleri sıra ile ihtiva e- decek ve bu suretle bu mühim külli- yat hukuk hazinemize mal olacaktır. Minnetle itiraf edelim ki, bu işin ba- şarılmasında Türkiye Büyük Mecli- sinin gösterdiği alâka âmil olmuşutr. Uurmaudar Kubilây - Zeki Dündar Menemen'den gelen haberler, genç inkılâp şehidi Kubilay'ın me- zarında bu sene yapılacak tören i- çin hazırlıklarda bulunulduğunu bildiriyor. Kubilay, sırtında asker kılığı ile kaytakların elinde şehit düşen genç bir öğretmendi. İnandığı, bel bağ- ladığı, gönül verdiği bir ülkü uğ- runda yirmi, yirmi beş baharı gör- müş, görmemiş bir genci başını ver- miye kadar sürükliyecek kudretli bir dâva: Kemalizm! Kubilay tö- renlerinde en ziyade hatırlanacak nokta odur. Menemen'de — kafaları kızmış, gözleri dönmüş bir sürü kaytağın elinde şehit düşen Kubilay da iki arkadaşı da ebedi süküna vardıkla- rı mezarlarında bile türk inkılâ- bının bütün halk sınıflarına işledi- ğini, sindiğini anlatmaktadırlar. Onlar, kaytaklara öğüt vermiye de, onların hayvanlaşan ihtirasları- nı insanca yatıştırmıya da uğraş- tıktan, böylece milli meziyetlerimi- zin hepsini gösterdikten sonra öl- müşlerdi. Ne türlü tehdide maruz kalırsa kalsın, Türkive'de her tehlike kar- şısında bir Kubilây, bir bekçi Ha- san bulacaktır. Kubilay töreninin hazırlandığı şu günlerde şarkta şeyh Sait ayak- Tanmasının başlangıcında bu hay- dutlara karşı cephe aldığı için vah- şice parçalanan şehit Zeki Dünda- F'ı da hatırlıyorum. O da genç bir öğretmendi ve aynı aziz ülkünün tedirgin edilmesine tahammül ede- memiş, isyan etmişti. s Kubilay ve arkadaşlarının âbide- si önünde tören yapanlar ve hepi- miz bu ülkü şehidinin de adını an- mayı bir borç bilmeliyiz. — T. İ. Zavallı Arnavutluk! Balkan harbinin korkunç fa- ciaları karşısında bir şiir yazmış olan bir şairimiz, bir manzume- sinde şu mısrar da kullanmıştı: Arnavutluk yanıyor, hem bu sefer pek mülbhis ! Bu şair, bugün sağ olsaydı, ye- ni Arnavutluk faciası karşısında, her halde, yukarıki mısrat da kâ- fi bulmazdı. Arnavutluk hükümeti Tiran'- dan Elbasan'a çekilmiş, Boşal Bu moda bir defa yayılmıya- görsün. Şayet yayılacak olursa artık gazetelerde şu türlü başlık- lar görmiye başlarız: — Arnavtuluk hapı yutuyor mu? — Arnavutluk kıraliçesi kirişi kırdı ! — İtalya Draç'a çullandı. — Yapılan şikâyetlere metelik veren yok! — Çinliler japonların marizine kaymıya başladılar. — Enti püften tedbirlerle sulh kurtarıl Z şehrin ismi fransızca tirani keli- mesini hatırlatıyor. Hükümetin yeni sığındığı Elbasan ise türkçe istilâ ordusuna verilebilir bir i- simdir. Siz isterseniz, artık, Draç'ı da “dar ağacı” na benzetebilirsiniz. . Argol Şu kör olası “argo salgını”, za- man matbuat sü ma — Çekoslovakya'nın mandep - siye bastırılması. Duvarların psikoloiisi! Bir ressam dostumuz, “Duvar- ların psikolojisi,, başlığı altında bir makale yazmış. — Yazının, bir ressam - tarafın - dan yazıldığına göre, duvarların levha istediğini söylediğini anla- sarılıyor. Evelki günkü Tan'da Bayan Sabiha Zekeriya, Muhit- tin Birgen'e takılan bir yazısına şu başlığı koymuştu: “Acaba dalga mr : -çiyor?,, Bana kalırsa duvarın hakiki hissiyatı şudur : * — Her levha çivisi bağrımı de- ler! Wi d - 3 M aet eee ( Milletler arası hukuk hayatı ) neşriyatı arasına (Türkiye) yi de id- hal ettik. En salâhiyetli ilim adamla- rımızın yazılarından ibaret olan bu kitabın fransızcasını yakında göre- ceksiniz. Ecnebilere Türkiye'yi Aan- latmak maksadiyle yazılan bu kitap- tan türk vatandaşların da istifadesini temin etmeyi düşünerek ayrıca türk- çesini de bastırıyoruz. Bir (Türk hukuk kamusu) yapmak yolundaki programımıza ağır fakat çok kati adımlarla yürüyoruz. Size bu eser üzerinde zamanı geldikçe ayrı ayrı malümat veririm. Radyo konferanslarımız haftada bir, büyük konferanslarımız on beş günde bir verilmektedir. Büyük kon- feranslarımızın şimdiye kadar sayısı (55) oldu. (49) tanesi bastırıldı ve di- ğerleri de bastırılmaktadır. Her biri birer ciddi ve müstesna eser olan bu külliyat bugün ilmi tetkikat ve teteb- büat için birer mehaz ve menba rolü- nü yapmaktadır. Bu sene de talebe arasında müsaba- ka açtık. Hukuku esasiyeden, ceza hukukundan, devlet hususi hukukun- dan sualler verdik. Suallerin her bi- rine pek iyi derecede cevap verenle- re ellişer lira mükâfat vereceğiz. Talebenin bu sene eskisinden fazla rağbet göstereceğinden emin bulunu- yoruz, daha genç yaşlarında, her han- gi bir mevzu üzerinde tetkikat yap- mıya alışacak bu gençlerin istikbal için hazırlanmış birer kıymet olaca- ğından şüphe edilmemelidir. İşte size, sizin de yakından. tevec- cüh ve muhabbet gösterdiğinize kani büulunduğumuz kurumumuz hakkında bazı malümat. ; N Dün hava çok güzeldi Dün şehrimizde hava açık geçmiş ve rüzgâr garpten saniyede en çok 3 metre kadar hızla esmiştir. En yük- sek suhunet 21 derece olarak kayde- dilmiştir. Yurdda hava: doğu ve cenup doğu- su bölgeleriyle Akdeniz ve Karade- niz kıyılarının şark kısımlarında çok bulutlu, diğer yerlerde açık geçmiş- tir. 24 saat içindeki yağışların kare mü- rabamna bıraktığı su mıktarı Kızılte- pe'de 26, Cizre'de 20, Diyarbakırda 7, Dörtyol'da 6, Urfa'da 5, Siirt'te 4, Ma latya, İslâhiye ve Kilis'te 3, Adana, Gaziantep'te ve Elbistan'da 2, Mersin, Elaziğ ve Besni'de Hunsu'da 15, Ha- kâri'de 12, Bayburt'ta 7, Erzincan ve Kars'ta 6, Muş ve Sarıkamış'ta 8, Er- zurüm ve Karaköse'de 2, Tatvan'da 1, Rize'de 3, Trabzon'da 2, Vakfıkebir”- de 1 kilogramdır. Karla örtülü bulunan yerlerde ka- rın toprak üstündeki kalınlığı Arda- han'da 4, Hınıs'da 5, Nazimiye'de 7, Hakârı'de 16, Sarıkamış'ta 36, Ulu- dağ'da 200 santimetredir. En düşük suhunetler sıfırın alıtnda, Kütahya ve Kastamonu'da 1, Bolu ve Çoruh'ta 3 derecedir. En yüksek suhunetler de Edirne ve Balıkesir'de 22, İzmir ve Adana'da 23 Bodrum ve Ântalya'da 24 derece- dir. Halkevinde bir resim sergisi açılıyor Ressam B. İvanof kendi eserlerin- den mürekkep bir resim sergigi hazır- lamıştır. Sergi yarın saat 14 de Hal- evinde açılacak ve 20 nisana kadar a- çık kalacaktır. Yugoslavya'da toplanacak vagon mübadelesi konferansı 13 nisan 1939 tarihinde Yugoslav- ya'da Şplit şehrinde toplanacak olan vagon mübadelerini ve bunlardan mü- tevellit hesaplaşma işlerini im e- den beynelmilel konferans - toplana- caktır. Bu konferansta hükümetimizi D. D. Y. dokuzuncu işletme müdürü B. Nüzhet Geydar ile D. D. Y. umum müdürlüğü ticaret ve hasılat reis mu- avini B. Cemal temsil edecektir,