14 Ocak 1939 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 7

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

$ Ulus çocukları ilâvesl © a a SL İ Ğ n © VA o Ilk denizaltı gemisi kaplumbağa Biliyorsunuz ki denizaltı gemisi, istediği vakit denizin altına dalan, istediği vakit te denizin üstüne çı- kan bir muharebe vasıtasıdır. Fakat asıl ödevini denizin altında yaptığı için bu gemiye denizaltı gemisi de- mişlerdir. Denizaltı gemileri suların içinde iken de suyun üstünü görebilir..Bu- nun için periskop denen bir âlet kullanılır. Periskop ucunda bir dür- bün aynası bulunan ince ve uzun bir borudan ibarettir. Bu borunun o alt kısmı denizaltı gemisinin için- l dedir. Aşağıdan bakıldığı zaman — mak istedi mi, hemen bu deponun Cd denizin üstünde dolaşan harp ge- — kapağını açardı. Su içine dolunca, a mileri görülebilir. denizin üstünde bulunan “kaplum- eX 11913 Yılbaşr bulmaca ve boyamacasının halledilmiş şekli Denizaltı gemilerinde top, maki- nalı tüfenk ve torpil gibi silâhlar bulunur. Fakat denizaltı gemisinin en mühim silâhı torpildir. Deniz altı gemisi bir dfişman harp gemi- si görünce denizin içine torpilini bırakır. Torpil süratle harp gemisi- ne doğru giderek onun su kesimine fer Unutmaz, Ankara oku - Tundan 90 Vedat Meral, Ankara musiki tatbikat okulundan 2 İhsan Bozcu, An- kara türk maarif okulundan 107 Erol A- lagür, Ankara erkek lisesinden 1416 Şev- ket Alptekin, Kayseri orta okulundan 1. A. da 575 Ali Güral, Ankara Nazım bey mahallesi Balcr oğlu sokağında Yüksel Çetin, Ankara İnönü okulundan 1243 Sıt- 1 Başaran, Ankara 3 üncü ortadan 486 Mevlude Şanlı, Ankara Yenişehir İsmet İnönü caddesi 8 numarada Şehinaz Ünal, Sinop orta okulundan 82 Kenan Turan, Ankara İltekin okulundan 921 Nejat Nu- ral, Ankara birinci ortadan 521 Mehmet Kaçar, Tarsu: Dans eden hesap yapan zeki bir fil Britanya'nın en zeki fili Amar can- banhanesindedir. Mari adında ve he- nüz 35 yaşında olan bu dişi fil mü- kemmel surette danseder, hesap ya- par, musikiden fevkalâde anlar, hele S 613 Behçet Kural, Diyarbakır orta oku- Tundan 724 Ahmet Abacı, İzmir Emirâlem nahiyesi ilk okulundan 172 Muhittin Çı- rak, Ankara Yenişehir Düzenli sokak 20 de Efser Tanel, Ankara Kızılay şefkat yurdunda 113 Mahir Gürcan, Ankara Ye- nişehir 94 de Sevim Akman, Adana erkek lisesinden 669 Kahraman Atgaç, Diyar- bakır İnkılâp okulundan ikinci sınıfta 149 Yılmaz Aguş, Çankırı orta okulun - dan 238 Fikret Bayram, Zonguldak hal- kevi arkası 13 numarada Cihat Ay, An - kara erkek lisesinden 292 Ali Gökalp, kara Denizciler caddesi 30 numarada dan 2. B. de Nermin Özkal, Zonguldak Orhan Süzer, Ankara ikinci orta okulun- Namık Kemal okulundan 302 Cumhuriyet Alpaslan, Konya lisesinden 3. A. da 802 Kemal Akman, Ankara fişek fabrikası he- memuru Cemil oğlu Doğan Sözer, onguldak Gazi okulundZan 4. B. de 529 Orhan Gülen, Zonguldak Çelikel lisesin- den 696 Kemal Türkeli, Zonguldak Çe- likel lisesinden 101 Hayat Akınaz, İzmir 'sref paşa caddesi Tınaztepe okulundan 814 Kemal Gedik, Elâzığ orta okulundan 3. B. de 664 Avni Çamlıbel, İzmir Eşref î“l caddesi Tınaztepe okulundan 552 lhan Tarı, Diyarbakır Fatih paşa mahal- lesi Sabuncu sokak 32 de İrfan Akdoğu, Düzce Ziraat bankası müdürü kızı Tür - kân Günen, Bandırma C. H. P. okulundan 1338 Feride Umut, Ankara erkek lisesin- den 895 Mehmet Ercüment, Kırklareli Koca hızır okulundan 463 Nermin Kurt- iş, Kastamonu Murat bey okulundan 56 Saime İnal, Ankara Cebeci Bilim sokak 92 de Yücel Sayıı lundan Akif Cetir yaptığı âdeta muhit- te tevatir halindedir. Bu zeki fil, epey zamandanberi bir baytar mektebinde profesörlerin ne- zareti altında bulunmaktadır. Çünkü fil doğurmak üzeredir. Baytar mekte- binin bütün profesörleri ve talebeleri vakti yaklaştığı için, filin başından bir dakika bile ayrılmamış, filin do- ğurmasını heyecanla beklemeğe baş- lamışlardır. Avrupa'da mühim bir hâdise olan bu vakada, talebeler ve profesörler fırsatı kaçırmamak için ellerinde not defterleri olduğu halde görecekleri manzarayı ve filin doğurma esnasın- da yaptığı hareketleri tespit etmeğe hazırlanmışlardır. Hind Çininde uzun müddet yaşa- mış olan bir mütehassıs da vaka ma- hallinde hazır bulunmuştur. Mektep talebeleri bilhassa bu zatın fikrinden istifade etmişlerdir. Mütehassıs, fi- lin gebeliği 22 ay devam etti göre yavrunun dişi olacağını söyle- miştir. “Çünkü, demiştir, doğacak o- lan yavru erkek olsaydı 12 ay zarfın- da doğardı.” fil, gebe lerinde birçok büyük hizmetler gö- ren ve görecek olan denizaltı gemi- sini aceba kim keşfetti, bunu hiç merak ettiniz mi? Denizaltı gemisini ilk defa düşü- nüp bulan bir amerikalr mühendis- tir. Bundan 163 sene evel amerika- lılarla ingilizler arasında bir mu- harebe olmuştu. Bu harba “Amerika istiklâl har- bı” derler. İşte Rünşel adındaki bir amerikalr mühendis ilk deniz altı gemisini bu muharebe olurken icat etmiştir, Fakat mühendis o zaman denizaltı gemisinin muhtelif kılık. lara gireceğini ve bu kadar ilerli- yeceğini hiç düşünmemişti. İcat ettiği ilk denizaltı gemisi- ne “kaplumbağa” adını verdi. Bu, tıpkı kaplumbaya benziyordu. Mü- hendis bunu bulduktan sonra bu tu- haf denizaltı gemisine bir torpil yerleştirdi ve denizin içinde duran bir ingiliz harp gemisinin - altına kadar vardı. Geminin altına torpili atarak gemiyi batırdı. “Kaplumbağa” bir yumurta biçi- minde bir şeydi. Bunun bir uçtan bir ucuna boyu ve eni ancak 2,5 metre idi. Sonra “kaplumbağa"nın her tarafı bakırdan yapılmıştı. Yan lız alt tarafında kurşun kaplama vardı. Bunun sebebini bilirsiniz: Suyun içinde yumurta gibi yuvar- lanmasın diye konmuştu. Bunun içine yanlız bir kişi gire- bilirdi. O da üstündeki bir delikten adam kaplumbağanın içine girdik- ten sonra arkadan kapak sımsıkı ka panırdı. Adam küçücük bir iskem- lenin üstüne zor zahmet oturabilir- bağa” yavaş yavaş sulara gömülme- ğe başlardı. Eğer geminin içindeki adam derine inmek isterse, içeriye çok su alırdı. Eğer ortada kalmak isterse o zaman az su doldururdu. Sonra tekrar kapağı kapatırdı. Yan- liz, derinlere inen “kaplumbağa” g:w!»eğ;m*%' Gazi ç“kkok“l“ndnk“* N Oala köyeti : suyun üstüne tekrar nasıl çıkabilir. üsameddin Özcan, Çankırı orta oku - D vurur. Orada küvetle parçalanır. ğ üşünürsünü Si i Tundan 2. C. de 341 Cemal Alval, Ankara Ulus Çocukları bil harj İsinin. sî larını D Erin rKA D aFi c BU Atatürk erkek okulundan 475 Ahmet Ci- kuponu No: 56 deler Süleş içPm . dölar. ge _Çb” çok kolay bir iştir. velek, Çankırı orta okulundan 2. B. de 121 Ş , gemi batar. Mühendis bı Bol buli eet Tüyaki, Ankara'dan Müserref : Dehizaltı gölülleri bazan topla'da KT e n Bekdn (Apkaradan Metih Uçisi,, Anka: Adı ve soyadı: ...... B P muş, denizaltı gemisinin içine bir- ra birinci ortadan S. Bt ArMDA ni ÇND eT ıııudhay;ı?et_;îîrıer.dsı;nııîrmı topla- — de tulumba koymuştur. Çok su alın- okulundan 297 Yüksel Çakın, Ankara rı da iki türlü yerde kullanılır. Bi- — ça denizin derinliklerine çöken ge- Çankaya okulundan 38 Seniha Solmaz, risi gemiler için birisi de tayyare- — miyi kerof 2 Be 5 iyi daha yukarı çıkarmak istediği Belikesir İlsesi orta kısmından 3 F e | Okul ve numarası: ... . ler için. Bugün denizlerde kıyrları — zaman tulumbayla suyun bir kısmı- ğ Şemsi Ünlü, Elâzığ orta okulundan 2. A. Sıh aeT d E eat olan her memleketin deniz kıyıla- — nı dışarıya akıtıyordu. kaplumba- da 66 Zakir Aktı, Malatya cumhuriyet i isi Aİİİ K kek lisesinden 707 Necati Alp, Ankara - rında denizaltı gemisi vardır. — — — “Çanm içinde su azaldıkça, gemi de İnönü okulundan 59 C. Alkan, Safranbolu | Şehir : ..... ..0 .... Bizim de birçok denizaltı gemi- — yavaş yavaş yükselmeğe başlardı. Ğİ&%Ğ?İĞĞW"ĞĞ"L p, ü KA SN KA KN lenı;mz vıa_rgır—.Hîpsı de Kd “* — Suyun hepsini boşaltırsa, denizaltı Giray, Yozgat polis memuru Yılmaz E- '"B UYREE T e S yalan SERR LK BEEDO K D ben, Ankara Ulus okulundan 184 Muzaf- — V N ugünün ve yarının. muharebt. — Çıkardı. “Kaplumbağa"nın içinde iki tür- lü pervane vardı. birisi düzlemesi- ne öteki pervane de diklemesine i- di. Düzlemesine olan pervaneyi iş- lettikçe “kaplumbağa” ileri, geri ha reket ederdi. Diklemesine olan per- vaneyi işletirse, aşağya doğru sür- atle inerdi. Kaplumbağanın içnde bir de dümen kolu vardı. içinde o- turan adam dümen kolunu sağa so- la döküldükçe, kaplumbağa da sa- ğa sola dönerdi. Yanlız unutmayın ki, o zamanlar şimdiki gibi motör olmadığı için, kaplumbağa hep kol kuvetiyle ha- reket ederdi. O zamanın harp gemilerini bakın kaplumbağa nasıl batırırdı: Kaplum- bağanın altında 70 kiloğram ağırlı- ğında barut alacak bir yatak vardı. Torpilin altına bir fitil iliştirirler kaplumbağadan bir miktar barut ayrılarak ateşlenirdi. Barut tam ya- rım saat zarfında yanardı. Çün- kü saat tertibatiyle hesap edilmiş. ti. Tam yarım saat oldu mu, kap- lumbağanın uzaklaştığı bir zaman- da barut patlar, torpili tutuşturur- du. Torpil geminin altını yarar, ların hepsi geminin içine dolmağa başlardı. İşte Amerika istiklâl harbında bu kaplumbağadan çok istifade edil- miştir. Bugünkü denizaltı gemile- rinin dedesi işte bu “kaplumağa- dır.” ocukları 14 Sonkânun 1939 - Cumartesi - Sayı: 56 Her Cumartesi çıkar Çocuklar, kış devam ediyor. Havalar soğuktur. Bu soğuk hava- çocuğu giydiriniz. iniz. / kulundan 117 Yasar Arme Ankara Ate. |tam 22 ay sonra doğurmuştur. Fakat | di. Düi türk okulundan 235 Esat Ekencal 'nka. İne yazık ki bütün ebe baytarların | — Bu ilk denizaltı gemisinin içinde ya üçünç üorta okulundan 547 Sabahat | dikkatine ve ihtimamına rağmen yav- | bir bölme vardı. Burası su deposu a biridel ortadekı 379 Yahya Btel | Füyiüjü olacek: doğmuştur. idi. kaplumbağa denizin içine dal- larda yoksul çocukları giydirmek de bir insalık borcudur. a 4 tSi:eybu vıîifey'ı hatırlatmak için, bu_gün bu ı.ayf_uyf bir eglçn- ce koyuyoruz. Burada hafif giyinmiş bir çocuk ile iki kat elbise Eğer iki çocuk giydirmek isterseniz bu reıiıul_eı'-i c'ılquğu gibi in- — ce bir kâğıda kopya eder sonra kesip yapıştırabilirsiniz! e L Ai . FO SST gee ., üü el K ü a aeĞĞkbekiü N g

Bu sayıdan diğer sayfalar: