Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
'Ş S AM at - ULUS 22-9-1938 LLLLLLLLI Sirrannanuf” Eski tarih, Peygamber Yusuf'un Mısır'da hapisteyken Firavun'a bir rüya tâbir ettiğini ve bunun neticesi olarak memlekette yedi bol- luk yılmı yedi kıtlık yılı tâkip edeceği için ilk yedi yılda bir tarafa faz- laca hububat yığmasını hükümdara salık verdiğini anlatır. Ne Firavun'un rüyasma, ne de Yusuf'un tâbirine inanacak değiliz; fakat inanacağımız bir nokta varsa o da memleket ürününü icabında istenilen şekilde kullanmak, satmak veyahut dağıtmak için günün ih- tiyaçlarına uygun depolarda saklamanın lüzumudur. Kısa bir tâtil ve dinlenmeden sonra Ankara'ya döndüğüm zaman, masamın üstünde beni bekliyen kitaplar, mecmualar arasında en baş- ta gözüme çarpan, Ziraat Vekâleti neşriyatından “Silolarımız” i- simli olgun ve dolgun bir eser oldu. Eser, kendi mesleğinin içinde ve dışındaki neşriyatı tam bir ente- lektüel alâkasiyle tâkip ettiğini yakından bildiğim dostum yüksek mühendis Fuat Pekin tarafından, 1938 ziraat kongresine sunulmak üzere, vücuda getirilmiştir. Geniş tarlaları ile eskiden beri büyük bir ziraat memleketi olan Türkiye'de osmanlı imparatorluğunun Türkiye cümhuriyetine dev- rettiği silo ve hububat anbarlarınin kaç tane olduğunu biliyor musu- nuz? Her ikisi de sağlam ve istifadeye elverişli olmamak üzere, 1904- 1907 de yapılan Haydarpaşa silosu ile 1897 de yapılmış Derince an- barları. Halbuki “buğdayımızı iç ve dış piyasalarda kıymetlendirmek, tip- lere ayırmak, varant muamelesi yapmak ancak silo ile mümkün,, dü. Her iyi ve güzel şey gibi silo inşaatı da memlekette cümhuriyet- le başlamış ve o zamana kadar yersiz, yurtsuz kalan türk buğdayı ba- kl şını sokacak beton ve n yurtları, huriyet azminin kurduğu ıi_lolardn bulmuştur. Bu bakımdan Fuat Pekin'in değerli eseri, yalnız in değil, hepi izin faydal sayfalarını açmıştır. Nurettin ARTAM İzmir Fuarı kapandı Fuarı 723.537 kişi gezdi İzmir milyonlar kazandı . Org&ıeral Fahrettin Altay ve Amiral Şükrü Okan fuar komitüslnin ziyahötiade Izmir, 21 (Telefonla) — Fuarımız bu akşam kapanmış bulunmaktadır, Son gece, fuarda büyük bir kalabalık vardı. Fuar bu sene hakikaten çok nor- mal, şehir için çok kârlı, iştirâk e- denler için de çok istifadeli geçmiş- tir. Bir tahmine nazaran, fuar bu sene İzmir'e 5-6 milyon lira bırakmıştır. fuar gazinosunda fuara iştirâk eden firmalar mümessillerine mükellef bir ziyafet verilmiş hararetli nutuklar söylenmiştir. Nutuklardan sonra eks- pozanlara kazandıkları derecelere gö- re altın, gümüş ve bronz madalyalar dağıtılmış ve gelecek yıl 20 ağustos- ta tekrar açılmak üzere fuar kapan- mışır, Telkattı Bittabi bu rakam, İzmir için oldukç mühimdir. Fuar pavyonlarının müddeti bi- tenler, derhal yıktırılacaktır. Eğlen- ce yerleri aynen kalacak ve halk bü- tün sene buradan ve Kültürparktan istifade edecektir. Örgeneral Fahrettin Altay da şeh- rimize gelmiş, fuarı gezmiş ve çok beğenmiştir. Şerefine, fuar komitesi reisi doktor Uz tarafından fuarda hu- susi bir ziyafet verilmiştir. Ziyafette donanma amiralı Şükrü Okan'da bu- lunmuştur. Ekspozanlara ziyafet İzmir, 21 (Telefonla) — Fuarın — dün sonu olmak münasebetiyle akşam A VA Isı her tarafta düşüyor Bugün Ankarada hava bulutlu geç- , Mmiş rüzgâr şimaldan 1 metre kadar hız- la esmiştir. Günün en yüksek ısısı 19 derece kaydedilmiştir. Yurtta hava, Ege'nin cönup kısım- larında açık Trakya, Kocaeli ve Ak - deniz kıyılarında bulutlu diğer bölge- lerde umumiyetle bulutlu ve yer yer yağışlı geçmiştir. 24 saat içindeki yağışların kare - metreye bıraktıkları su mikdarı Gire- sun'da 92, Terme'de 57, Dörtyol'da 46 Vakfıkebir'de 37, Bucak'ta 35, Trab - —- zon'da 32 diğer yağışlı yerlerde 1 - 25 A kilogram arasındadır. Rüzgârlar garp bölgelerinde şimal- “den saniyede en çok 7 diğer bölgeler - de garp ve cenun garbımdan 5 metre kadar hızla esmiştir. Fuar tte bir iç turizm ha- reketi ve iktisadi bir muvman yarat- mıştır. Aynı zamanda çeşitli eğlen- celer ve birçok güzellikleriyle de çok beğenilmiş ve takdir edilmiştir. Fuar, tam 723.537 kişi tarafından ziyaret edilmiştir. Bu ziyaretlerin 87.701 i demiryollariyle, 11.004 ü de- niz yollariyle ve 91.135 i otomobil ve otobüslerle memleketin muhtelif mın- takalarından ve bin beş yüzü de ya- bancı üÜlkelerden gelenlerdir. Çukurova'da 'Pamuk rekoltesi 145.000 balyadır Türkiye'nin bol ve iyi cins pamuk yetiştirmekle tanınmış — Çukurova mıntakasında bu seneki mahsulün re- kolte tahminleri yapılmıştır. Bu mın - takada yerli ve klevland olmak üzere iki cins pamuk yetiştirilmektedir. Adana ticaret odasının verdiği ra- kamlardan anladığımıza göre bu se - nenin son rekolte tahmini, 67740 bal- yası yerli ve 77.260 balyası klevland olmak üzere 145.000 balyadır. Halbuki 937 --938 mahsul yılının son tahmini 184.000 balyaydı. Aradaki 39.000 bal- yalık noksan bazr sebeplerden ileri lmiş Sebepl başında bu sene ekilen arazinin geçen senekinden da- ha az olması gelmektedir. Geçen yıl 221.870 hektar arazi pamuk ekimine tahsis edilmişken bu sene 195. 384 hek tar araziye pamuk tohumu atılmıştır. Fakat bunun haricinde daha bazı sebebler de bu seneki rekolte rakamı- nın düşüklüğünde âmil olmuştur. Bunlar arasında klevland cinsine ârız olan Zenk hastalığiyle, mevzif olarak pamuklarda görülen yeşil, pembe ve dikenli kurtları sayılabilir. İlkbahar sonlarının yağışsız gitmesi ve sıcak - ların birden bire bastırması da pa - mukların iyi meyva vermesine engel olmuştur. Tarlalarda klevland pamuğun top - lanmasına başlanılmış ve çırçır fabri- ir. in Cümhuriyet Bayramı hazırlığı Dün vilâyette, cümhuriyetin on çindi' yt Mi betiyle; iyapılacak geniş mikyastaki tören programını hazırlamak üzere bir komite toplan - mıştır. Alâkalr dairelerin müdür ve mümessilerinin huzuriyle yapılan bu toplantıya vali ve belediye reisi B. Be Nevzat Tandoğan reislik ktedi Komite, 29 ilkteşrinde on beşinci yı- Hi $ lını dolduracak olan cümhuriyetimi - Beynelmilel heyeti dün başka misafir heyet zin taşıdığı büyük mâna ve ehemiyete uygun bir şekilde kutlanması için icabeden kararları almıştır. Toplantı- ya önümüzdeki haftalar içinde de de- vam edilecektir. Sinema filmlerinin gümrüğü indirildi Hükümetimiz halkın — seviyesini Hlegel kte büyük irleri bul sinemaların daha geniş mikyasta hal- kın hizmetine tahsis edilmesini temin etmek maksadiyle hariçten getirilen filmlerin dolusunun kilosundan alın- makta olan 15 lira gümrük resmi ile boşunun kilosundan alınan 2 lira güm- rük inin yüzde 75 nisbetinde in- dirilmesini kararlaş kaları çalışmıya başl lardır. Bor- sada pamuk alım satımı devam etmek- tedir. idrakinde havalar yağışlı gittiği için pamuğun rengi ekseriyet itibariyle parlaklığını biraz kaybetmiştir. Pamuk ekim sahaları Fakat bu sene pamuk mahsulünün | Bu karar dün resmi gı'zete ile neş- redilerek katiyet kesbetmiştir. Yolculara - kolaylık (Gümrük umum müdürlüğü Türki- yeye gelen ve Türkiye'den ecnebi Adana pamuk ekim sahası itiba - riyle üç dört mıntakaya ayrılmıştır. Bu sene en bol mahsul veren mınta - ka merkez mıntakasıdır. Zaten pa - muk tarlalarının genişliği itibariyle üstün olan merkez her sene rekolte - nin geniş bir kısmını temin eder. Ceyhan, Osmaniye, Bahçe ve Dörtyol tarlaları verim itibariyle merkezden sonra gelmektedirler. Karaisalı, Ka - dirli ve Kozan mıntakaları bu yıl bir- az zayıf mahsul vermiştir. Çukurova'nın bu yılki 145.000 bal- ya pamuk rekoltesine İçel pamukçu - larının istihsalleri de dahildir. 938 - 939 yılında 20.500 balyası Tarsus ve 4080 balyası da Mersin ve Silifke'den olmak Üzere İçel vilâyeti 24580 balya pamuğiyle Çukurova istihsalinde mühim bir yer almıştır. Bu suretle Çukurova mıntakası 938 - 39 mahsul yılında - her balya ortalama 200 kilo hesabiyle - 29 mil- yon kilo pamuk vermiş demektir. Her yıl yeni bir inkişaf eseri gös- teren pamukçuluğumuz için bu rakam * geçen seneden farklı bulunmakla beraber - çok sevindirici bir netice teşkil etmektedir, Susam rekoltesi Seyhan vilâyetine has mahsuller -< den bir de susam vardır. Muhtelif sanayie giren ve yabancılar tarafın - dan da rağbetle aranan susamın bu seneki istihsali 2038 tondur. Bu mik - dar, 8833 hektar araziden alınmıştır. Bugüne kadar yapılan müracaatlara göre yapılan hesap, 2038 ton susam- dan 1043 tonunun ihracı kabil oldu - ğunu göstermektedir. Bu senenin susam mahsulü, verimi sıraya konmak suretiyle Adana, Ko- zan, Kadirli, Karaisalı, Ceyhan, Os - maniye, Dörtyol ve Bahçe tarlalarfın- ,atiyle gezdirilecektir. Heyet Londra n lere giden seyyah ve yolcu- ların hudutlarımızdan girerken ve çı- karken tâbi olacakları gümrük kon- trolu hakkında yolculara bilgi ismiy- le fransızca, ingilizce, almanca, is- panyolca ve türkçe dilleri üzerinden bir broşür bastırmıştır. Broşürler ec- nebi leketlerdeki & losları- mızla Türkofis şubelerine ve acenta- lara bedava dağıtılmak üzere gönde- rilmiştir. Londra - İstanbul asfali _ yolu için teikikler İstanbul, 21 (Telefonla) — Londra -« İstanbul asfalt yolu hakkında tetki- kat yapmak üzere ayın altısında İs - tanbul'a bir heyet gelecek ve belediye türizm şubesi tarafından misafir edi - lerek kendilerine şehir bütün teferru- « İstanbul beynelmilel yolu daimt ko- mitesi reisi, ikinci reisi, ve alman hü- kü i hh b lmilel turizm ittihadr murahhasları, yol teknik me- seleleri umumi raportörü, turistik me- seleler umum raportörü ve alman hü- kümeti turistik eksperinden mürek - keptir. Yozgat'ta zelzele Yozgat, 21 aa.— Bu gece saat 24 ten sonra iki defa şiddetli yer sarsın- tısı olmuştur. Hasar ve zayiat yok - dan elde edilmiştir. Sünter olduğu halde Etibank'a giderek umum müdür İlhami Na- fiz Pamir'le memleketimizin ma- den vaziyeti ve bunların işletil- mesi işi etrafında görüşmüştür. B. Vatson hareketinden evel ken- disiyle görüşen bir muharririmize şunları söylemiştir: “— Beynelmilel iktısadi bağları sıklaştırmak ve dünya ekonomisinde beden tedbirleri alâkadarlara yap- tırarak müvazeneyi temin etmek ga- yeleriyle çalışan beynelmilel Tica- ret Odası 32 memlekette temsil olun- maktadır. Temsil vaziyetimiz şube açmak şeklinde değildir. Odamızın temsil işi her memlekette teşkiline çalıştığımız milli komitelere verilmiş bulunmaktadır. Ticart — ıstılâhların hakiki mânaları, beynelmilel hakem meseleleri gibi mevzulardaki çalışma- dariyle de odamız dünya iktısadi ma- hafilinde lüzumlu müesseseler arası- na girmiştir. Bütün bu işler hakkında geniş neşriyatımız vardır. Türkiye milli komitesinin bu eserlerden bir- çoğunu türkçeye çevirmiş olduğunu burada memnuniyetle gördük. Memleketinizde edindiğim — intiba fevaklâdedir. Atatürk gibi beynelmi- lel bir şahsın idaresi altında kısa za- manda meydana getirilen büyük ba- şarıları hayranlıkla gördüm. Bunları beynelmilel ticaret odası konseyinde büyük bir memnuniyet duyarak söy- liyeceğim. yanlarında mihmandar B. Faruk - lr fa-| bu ticaret odası hareket etti Heyet reisi Ankara'dan fevkalâde intibalarla ayrıldığını söylüyor Birkaç gündenberi Ankara'da bulunmakta olan beynelmil-i Ticaret Odası reisi B. Vatson ve umumi kâtip B. Piyer Vasör din şehrimizin görülmeğe değer yerlerini, Yüksek ziraat enstitüsünü, gezmiş, lâboratuvar ve kütüpanelerinde uzun müddet meşgul olarak tetkiklerde bulunmuştur. Beynelmilel Ticaret heyeti reisi Vatson da geçen on beş yıl içinde yapılan işlerden önümüzde on beş yılda daha mühimlerinin gene başarılacağına ta- mamen inanıyorum. Ben bir çiftçiyim. Bu münasebetle memleketinizde iktısadi sahada oldu- ğu gibi zirat sahadaki çok büyük iş- ler başarılarınız da dikkat gözümü çekti. Orman çiftliğinde ve Yüksek Ziraat enstitüsünde gördüğüm tek- niğe dayanan şuurlu çalışmalar mem- leketin bu sahadada Büyük Atatürk”- ten ders aldığını belli ediyordu. Çift- likte Ulu Şefinizin traktör tüzerinde bir resmini gördüm. Bu sembol bana $ i aşıladı. Ankara'dan çok Her tarafta gördüğüm £ aliyet her sahada ve bilhassa yakın- dan alâkadar olduğum iktısadi saha- güzel hlsıerlâ ve tekrar görmek ar- zulariyle ayrılıyorum.” Sıhat Vekâleti, bir çok memurları arasında yeni bir tayin ve nakil liste- si neşretmiştir. Bu listeye göre tayin ve nakilleri yapılan doktorlarımız şunlardır: Açıktan mütekait tabip Mehmet A- li Kurtbey Kemerburgaz dispanser ta- bipliğine; eski Samsun sıtma müca- dele tabibi Ziya Yaltuz Beyoğlu bele- diye tabipliğine; Ankara sıtma müca- delesi tabibi Osman Soydaş başka va- zifeye geçtiğinden müstafi addi, Fe- ke hükümet tabibi Sedat Barın Kozan hükümet tabipliğine ve Kozan hasta- nesi tababeti vekâletine, Kozan hükü- met tabibi Hayri Gül Çumra hükümet tabipliğine; Burhaniye belediye tabi- bi Rifat Ersan Bursa, belediye tabip - liğine Beypazarı hükümet — tabi- bi Cemal Kiper Hıfzıssıhha mektebi asistanlığına, Elâzığ hükümet- tabibi Salâhattin Çoteli Beypazarf hükümet tabipliğine; Elâzığ »Belediye tabibi Ahmet Şükrü Blâzığ hükümet tabip- liğine; Konya leket h i Sıhiye tayinleri— Birçok doktorlarımız arasında yeni tayin ve nakiller yapıldı sir memleket hastanesi kulak müte« hassıslığma; Mülga Darülfünun ku- lak, boğaz, burun seririyatı müderris muavini Ali Haydar Erel Haydarpaşa N. £ i kulak müteh lığ Özalp hükümet tabibi Cavit Eren Et- ciş hükümet tabipliğine, Emirdağ hü- kümet tabibi Tevfik Tarsus hükümet tabipliğine; Yozgat Memleket hasta- nesi operatörü Faik Sağbilgin Bi- tahya memleket hastanesi operatörlü- ğüne, Kastamonu Mem. hastaflesi o- peratörü Hayri Dilaver Vözgat mem- leket hastanesi operatorlüğüne, İne- bolu mem. hastanesi öoperatörü Rifat K mexitleket h i başta- bip ve operatörlüğüne; Urfa belediye tabibi Prhir Hasip İstanbul akliye | H misalı eĞ S A ına; VAS ; "7 tmem, hastanesi operatörü Salâhattin Akal'ın istifasının kabulü, Rize mem. h i dahiliye müteh Şakir Ogan'ın terki vazife ettiğinden müs- tafi sayılması, Kelkit hükümet tabibi Servet Güvener'in mecburi hizmetini tur. kulak mütehassısı Refik Sert Balıke- bitirmiş olmakla talebiyle işten ayrıl- dığının kaydına işareti; Antalya sıt- İki yanlış ve bir mektup ! Okurlarımdan birisinden şu mek- tubusaldım: Ki “Azizim T. İ. (Toplu İğne), Ucu sivri ve keskin bir müstğâar adın üzerinde yıllardan beri etrafı- nı iğnelemeyi bir meslek haline ge- tirdiğini bilirim. F'akat, sağına so- luna ilişirken eski bir atalar sözü - nü hatırlar mısın? “Toplu iğneyi kendine, çuvaldızı elâleme!” sözü, bilmem, senin için bir düstuür, bir umde midir? Eğer bu atalar sözünü haklı bu- luyorsan, bu mektubuma darılmaz- sın. Yazdığın sütunda seni çok defa bir dalyan üzerine oturmuş bir göz- cü gibi görürüm. Dalyan gözcüleri denizin derinlerinden geçecek ba - İrk sürüleri beklerler; sen de sağ- da solda yapılmış bir falso, bir yan- lış, bir gaf gözlersin. Şayet bu tür- Tü yanlışlar, elâlem tarafından ya - pilmışsa artık didikleyip durması da sana düşer. Fakat kendi yanlış - larınız karşısında seni aynı derece- de hassas görmüyorum. İhtimal ki Uumadan göremiyorsun. Türkçede bir cümlenin muhtelif failleri ve bir tek fiili olursa o za- man o fiilin mütekellim sıygasının, mütekellim fâil yoksa o vakit de muhatap sıygasının kullanılacağını bilirsin. Bu hem bir nahiv kaidesi, hem de bir şive meselesidir. İşte sa- na bugünkü gazetenizden bir cüm- le ki bu mühkem kaideyi çiğneyip geçmiştir : “Bu, bizlerin ve bizi sevenlerin sevinç duyduğu bir hakikattir.” Bu cümle, yukarda söylediğim kaldeye uygun olarak şu şekilde yazılmalı değil miydi? “Bu, bizlerin ve bizi sevenlerin sevinç duyduğumuz bir hakikattir.” Bu mektubu yazmıyacaktım, bel- ki sen, kendiliğinden buna doku - nursun diye bekliyecektim; fakat üç, dört gün evel bir arkadaşın, dalgınlıkla, “Trablus muharebesi - nin Balkan harbını tâkip ettiğini” ştı; sesini — çıkar ; onun İçin kaleme sarıldım...” Bu okurumun, mektubunu aynen sütunuma aldım. Yanlış bizim de olsa, elin de olsa, yanlıştır. Ondan yana çıkacak değiliz ya! — T. İ. İsmihasların imlâsı ! Yabancı ismihasları, nasıl oku- nurlarsa ,kendi imlâmızla ona göre yazmıya karar verdik. Fakat bu UDT L DLLLLL L Şimdi de yabancı isimler bu tür« lü yazılıyor. Meselâ ingiliz başveki - Hinin adı, bakınız, kaç türlü yazıl - maktadır? 1 — Chamberlain, 2 — Çamber « layn, 3 — Çemberleyn. Son günler- de bir de şu şekli gördük: 4 — Çam- börleyn. Halbuki bu isim, aşağı yu- karı, Çeymbirlin şeklinde telâffuz olunur. Aramızda sözbirliği etsek de bü- tün bu isimleri, hiç olmazsa, en meşhurlarını bir türlü yazsak! Gözyaşı ve zehir ! Bir doktorumuz, ağlamanın ze « hirlenmek olduğunu iddia ediyor. Fakat bilmem, insan içinden zehir - lendikten sonra mı ağlar, yoksa ağ- İin el FLER ÜRONCE isimleri bir tek türlü kta ka - rar kılamadık. Bir zaman İstanbul- da bir Mısır sefiri vardı. Bu zatın ismi gazetelerde her gün bir başka şa, Hidaye Paşa,... gibi. Halbuki se- firin ismi Hiddaye paşa idi. Fakat ağlamanın zehirlenmek ol- duğunu bu doktordan önce bilenle- rimiz de yok değildi. Tevekkeli, ka — Ben ağlamıy , zehirimi (- ma mücadele tabibi Fuat Şileli Muğla belediye tabipliğine; Kütahya mem. hastanesi operatörü Cemil Orol iznin- den dönmediği ve dönmiyeceği anla- şıldığından müstafi addi. Torbalı hü- kümet tabibi Sırrı Alaş Ödemiş hükü- met tabipliğine; Çermik eski hükü- met tabibi Sedat Aykan Kayseri sıt- ma mücadele tabipliğine; Adapazarı belediye tabibi Necati Fatih belediye tabipliğine; Düzce frengi mücadele ta- bipliğinden müstafi Mustafa Nermi A- dapazarı belediye tabipliğine; açıktan mütekait eczası İbrahim Etem Özcan Sinop SS N lığ tayin ve nakilleri kararlaştırılmıştır. Eminönü meydanının genişletilmesi için İstarbul, 21 (Telefonla) — Bugün belediyede vâli B. Muhittin Üstün - dağ'ın reisliğinde mütehassıs Prost'- la belediye fen heyeti şube müdürle - rinin iştirâkiyle bir toplantı yapılmış imar işleri görüşülmüştür. Eminö - nü'nde faaliyetin teksifine karar verilmiştir. Mahkemeye intikal eden istimlâk çime akıtıyorum! demezlerdi. işleri hakkındaki mahl kararı be- lediyeye tebliğ edilmiştir. EREFSİESİE BSRS EFREK E F*it BEZ &RE TEREİ Bi REZETERTE iki tan ile val lar, yül lon ert re | ya' kat rek yıll