Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
— Lehistanda Di —2- UL US * 4-3-1938 DÜŞÜN A : : a Ü ŞLER Sizerasecaf” P ... olitika Ulus'un “Dünya basını” sütununa yabancı gazetelerden politika makaleleri intihabında ne kadar sıkıntı çektiğimizi tasavvur edemezsi- niz. Bu gazeteler, elimize, taşıdıkları tarihten ancak üç dört gün sonra gelir; gerek yabancı gazetede, gerekse Ulus'da yazılma ile çıkma tarih- leri arasında da bir iki günlük farkı ilâve ederseniz, ecnebi gazete maka- lelerini türk karilerinin en az beş altı günlük bir gecikme ile okuyabil- dikleri anlaşılır. Beş altı gün.... Fakat son zamanlarda dünya yüzünde hâdiseler o kadar süratle cereyan ediyor ki, beş gün evelki Dir siyast makale, bize, bir sene önceki bir mütalea kadar eskimiş görünüyor, Dünya hâdiselerini günün şartlarına göre tahlil eden muharrir, ertesi günü, beklemediği bir sürpzirin mütalealarını tekzib etmiyeceğinden hiç de emin değildir. Eskiden, siyaset âlemi temkin ve ka muharriri, ne söylediğini bilerek, vekarını muhafaza ederken, politi- mütalealarını kuvvetli delillere ve sağlam temellere istinad ettirerek, hiç olmazsa umumi? mülâhazaların- da yanılmadığından emin olarak çalışabilirdi. hâdiseler bile, Halbuki bugün, en aşikâr muhtelif memleketlerin ideolojik propaganda vasıtaları tarafından kasden tahrif edilerek o kadar muhtelif şekillerde aksettiri- liyor ve tezadlı vakalar o kadar süratle biribirini kovalıyor ki, artık en kendine güvenen, en kuvvetli görüş sahibi muharririn bile, hükümle- rinin tam isabetine kendini inandırması güçleşmiştir. ş Bu keyfiyet, politika makalelerinin lüzumsuzluğunu mu isbat'eder? Hayır! Çünkü, gazete manşet'lerinin haber verdiği son sansasyonel va- kadan şaşıran ve bunu nasıl tefsir edeceklerini bilemiyen kariin, hiç ol- mazsa o gün için muteber ve makul olan bir izaha ihtiyacı vardır. O, bu izahta, yarmki gazete haberlerinin tekzib edeceği tarafı önceden mağ- Zur görmeye amâdedir. Çünkü takdir eder ki, bu şartlar içinde politika muharririnin hiç yanılmaması için kâhin olması icab ederdi. Yaşar Nabi Kliri ng vaziyetimiz Kliring bakiyeleri ve kredili mübayaalara aid taahhüdler Türkiye Cumhuriyet merkez ban- kasından alınan hesap hulâsalarına gö- re 26.2.1938 tarihindeki kliring hesab- ları bakiyeleri ve kredili ithalât için Cumhuriyet merkez bankasına veril- miş teahhütler yekünları: Cetvel: 1 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bank. daki leliri, k he borçlu bakiyeleri Memleket Miktar T.L. Avusturya 1.766.600 Belçika 5.900 Bulgaristan 1.200 Çekoslovakya 2.991,800 Finlandiya 676.700 Fransa 3.848,100 Holanda 1.102,100 İngiltere 8.707.800 İspanya 437.800 İsveç 1.708,200 İsviçre 905.200 İtalya 1.767.200 Macaristan 923.200 Norveç 710.200 Romanya 1.724.200 Rusya 389.800 Yugoslavya 361.000 Yunanistan 139.800 Cetvel: 2 Kredili ithalât için Cumhuriyet Merkez Bankasına verilmiş olan .. .. Z Bugünkü konser Cumhur Başkanlığı Flarmonik or- kestrasının, müzik öğretmen okulu konser salonunda vermekte olduğu konserlerden on beşincisi bugün 20.30 Hayat pahalılığı İle mücadele İçin Türkiyede hayat pahalılığının âmil- lerini tetkik ettirmek Üüzere İsviç- reden davet edilen profesör Loörenz memleketimize gelmiş ve bugünden i- tibaren ekonomi bakanlığında vazife- ye başlamıştır. Profesör, çalışmaların- da ekonomi bakanlığının ilgili daire- lerinden malümat ve rakamlar alacak ve bilhassa konjüktür bürosundan is- tifade edecektir. Mütehassıs, tetkika- tını bitirdikten sonra geniş bir rapor hazırlayarak baş bakanlığa sunacak- tır. B. Tahsin Üzere bir ameliyat yapıldı Üçüncü umum? müfettiş B. Tahsin Uzer'e Pariste muvaffakıyetli bir a- meliyat yapıldığını haber aldık. Kıy- metli müfettişin sıhi vaziyeti iyidir. Kendisine geçmiş olsun deriz. Maden mühendisliği ve jeoloji tahsiline gidecek gençler Maden mühendisliği ve jeolokluk tahsili için muhtelif Avrupa ve Ame- rika şehirlerine gönderilecek talebe i- çin lise mezunları arasında bir müsa- baka açılmış ve bu müsabakaya 107 genç girmişti. Ekonomi bakanlığı mü- sabaka imtihanında kazananları tesbit etmiştir. Maden mühendisliği imtiha- nında Ahmet Cebeci, Ahmet Yolaç, Oğuz Altan, Cemal Beron, Talât Sel- man, Faik Gençer, Orhan Baykal, Hü- seyin Özükuru olmak üzere 8 genç muvaffak olmuştur. Jeolokluk imtiha- nında yalnız Ali Muzaffer Ersöz kaza- nabilmiştir. İmtihanda muvaffak olan- ların hangi şehirlere gönderilecekleri maden tetkik ve arama enstitüsünce Sivas - Erzurum hattı üzerinde 1350 mefrelik fünel Sivas Erzurum hattının Çakşur ile Kemah arasındaki inşaat işleri çok hız- la ilerlemektedir. Bu on beşinci inşa- at mıntakasındaki tunellerden en bü- yüğü 1350 metre uzunluğundadır. Bu- nuün 1100 metrelik ilerleme dehlizi ka- zılmış ve açılmıştır. Aşkale ile Peçeriç mıntakasındaki inşaat dahi diğer kısımlar gibi fasıla- sız ilerlemekte olup bu 23 üncü kısmın 1068 metre uzunluğunda bulunan bü- yük tunelinin ilerleme dehlizi de 900 metreyi bulmuştur. Geride kalan 168 metrelik galeri kısmı kazıldıktan son- ra bu tunel de delinmiş olacaktır. Bu iki büyük tunelin inşaat işleri- nin sonunda diğer tunellerin inşaatı da tamamlanmış olacak ve Erzuruma kadar delinmemiş hiç bir tünel kalma- mış olacaktır. Büdçe encümeninde Büdce Encümeni orta okul öğret- meni yetiştirmek maksadiyle Gazi ter- biye enstitüsünde açılan kursa devam etmiş veya edecek olan öğretmen oku- lu mezunlarının kursta geçirdikleri müddetin öğretmenlik — kideml Prof. Hasan ReŞit Tankut Mersinde güzel bir konferans verdi Türk tarih tezlerinin rinin kronolojisi idi. ve türk dili kronolojisi Mersin, 3 (A.A.) — Sömester tatilini cenub vilâyetlerinde ge- çiren Maraş Saylavı profesör Hasan Reşit Tankut Adana'da ol- duğu gibi gösterilen arzu üzerine Mersinde de önemli bir konfe- rans vermiştir. Konferansın mevzuu, türk tarih ve türk dili tezle- Bugünkü Kamutay I. defa müzakereye tâbi maddeler 1 — Eylül - ikinci teşrin 1936 ay- larına aid raporun sunulduğuna dair Divanı Muhasebat riyaseti tezkeresi ve Divanı Muhasebat encümeni maz- batası. 2 — Gaziantebin Şeyhçe mahal- lesinden Boştancıbaşı — oğullarından Ukkaşoğlu Tahir asıl adı Mehmed zam edilmesi hakkındaki kanun lâyi- hasını müzakere etmiştir. Dahlliye Vekâletince çinde on vatandaşın tekaüdlük ve ye- tim muameleleri bitirilmiştir. 'Liste şudur: Malkara tahrirat kâtibi katid. Karai bugünlerde tesbit ol ktır. Divanı muhasemat ilâmları Divanı muhasebat ilâmlarından vilâ- yetlere gönderilenlerinin günü günü- ne sahiblerine tebliğ edilmesi karar- da ve yarın saat 15,30 da verilecek Program şudur: Şef: Ernst Praetorius L —W. A, Mozart (1756-1791): ir. “|“Figaronun düğünü” uvertürü, E SAA TT Va LO MA 7. Keman op. 27 la, (1771 de yazılmış), a) Allegro maestoso b) Andante €) Rondo, Allegro Solist: A, B. Winkler. 3. — Richard Strauss (11.6.1864): “Le Bourgeois Gentilhomme” Süiti Orkestra için, op. 60 a) 1 inci perde Üvertürü b) Menuet c) Eskrim hocası (Feohtmeister) ç) Terzilerin sahneye çıkışı ve dansı d) Lully'nin Menueti e) Courante £) Cleonte'nin sahneye çıkışı g) 2 inci perde üvertürü (İntermez- ZOo) N h) Ziyafet (ziyafet müziği ve ahçı yamağının dansı.) Kıymetli silâhlar Cürüm mahsulü ve kıymetli silâhla- teahhüdler yekünları Resmt — Husust z Memlek daireler Yekân —İrın mü T.L, 'T.L, T.L, Almanya 12.732.558 8.842.160 21.574.718 Avusturya 39.876 199.933 239,809 Belçika — 20.079 20,079 Çekoslov. 513.454 288.553 B02.007 Estonya — 13,576 13.576 Finlandiya 170 17.904 18.074 Fransa 5.385 192,342 197.727 Holanda B3.877 58,035 141.912 İngiltere 273.965 532.600 806.565 İspanya 14.849 12,328 27.177 sveç 1,736.340 277,622 — 2.013,962 sviçre 33.844 230,449 264.293 27.597 300.3? 327.988 Macaristan — 399.017 146.616 545.633 Norveç 66.635 55,696 — 122.331 Lehistan 6.042 6.402 12.444 Yugoslavya — 12.516 8.921 16.,437 Yunanistan 54 30,651 30.705 Rusya 96.632 24.070 — 120.702 Yukarıdaki 2 numaralı cedvelde yazılı kredili ithalâtın vadelerine gö- re vaziyetker * 6 aya kadar vadeli Memleket Resmi daireler Hususi şahıslar 'T .L, T.L. Almanya 1.082.341 5.035.952 D, M, 327.763 1.380,685 Daha uzun veya başka vadeli Resmi daireler Hususi şahıslar lere konulması kararlaşmış- tır. Bu silâhlar müzelere verilirken Te majör, | laşmış ve bu karar iç bakanlıkça alâ- kalrlara bildirilmiştir. Erzurumda kar 44 sanlim Dün şehrimizde hava bulutlu geç- miş 1sı gündüz sıfırın üstünde 4, ge- ce sıfırın altında 11 derece olarak kay- dedilmiştir. Dün yurdun şark, cenub şark mıntakaları ile Trakya ve orta A- dol şark £ hava kapalı ve yağışlı, diğer mıntakalarında bulut- lu geçmiştir. Yağışların kara metreye bıraktıkları su mikdarı Mersinde 42, İslahiyede 18, Ulukışlada 15, Urfada 6, Kayseride 5, Diyarbakırda 4, diğer yerlerde 1 - 3 kilogram arasındadır. Yurdda kar kalınlığı Erzurumda 44, Karsta 41, Rizede 32, Ulukışlada 25, Vanda 17, Trazbonda 10, diğer yer- lerde 1 - 8 santimetredir. Dün en dü- şük ısı sıfırın altında Kütahyada 10, Boluda 12, Vanda 14, Erzurumda 17, Karsta 29 derecedir. En yüksek ısıs da sıfırın üstünde Balıkesirde 8, Çanak- $e) katid, Tlgm nüfus Mazhar lr tahrirat kâ- tibi Ali Rıza Tanrıverdi yetim, Ke- şan nüfus memurluğundan vekâlet emrinde Tevfik Üngen tekaüd, Eski Varto kaymakamı ve Diyarbakır ba - rut deposu eski memuru Seyfettin te- luğundan OT n ölüm çarptı- rılmasına dair Başvekâlet tezkeresi ve Adliye encümeni mazbatası. I. defa müzakereye tâbi maddeler 1 — Mahsuldar ve yabani zeytin ağaçlarının aşılanması ve zeytin mah- H | Ç sullerinin iyileştirilmesi hakkında ı;l.'l bm"ı.n hhüd""hmıe' kanun lâyihası ve Ziraat, İktısad ve Dahiliye Vekâletince şubat ayı i-| Adliye leri bataları. Kamutaya gelen lâyihalar Hükümetçe iskân kanununa ek olarak hazırlanan bir lâyiha Kamuta- ya verilmiştir. Lâyihaya göre Türki- ye içinde bulunan göçebelerle aşiret halkından hükümetçe iskân edilen- ler, yerleşecekleri yere vardıkları ta- rihte yaşıtları erat ihtiyata alınmış ise ihtiyata geçecekler daha küçük 0- lanlar muvazzaf hizmete tâbi tutula- caklardır. İhtiyata almmıyacak olan ve askerlik çağında bulunanların mu- vazzaf hi leri iskân tarihinden i- mütekaid ölü Mehmet Rahmi Uğur yetim, Tarsus husust muhasebe vari- ğüne kaydedilmemiş olanlar gizli nü- Z TALADADI SÖ Üİ A BAA GUN AT GA dır. [emrinde Cemil tekaüd, Maden kazası hususf muhasebe eski mukayyidi ölü Hasan yetim, İzmir İskân memurlu- ğundan vekâlet emrinde Yusuf Ziya tekaüd, Tokat idare heyeti kâtiblerin- den emekli ölü Mehmet Nuri yetim. Teknik okulunda bir mühendislik kursu açılıyor Bayındırlık bakanlığı, teknik oku- lunda bir mühendislik kursu açmağa karar vermiştir. Bu kursa fen mektebi mezunları alınacaktır. Bakanlık, diğer bakanlıklarda çalışan fen mektebi me- zunlarının isimlerini istemiştir. İleri- de mühendis unvanını tağıyacak kabi- liyette olduğu tesbit edilen fen mekte- bi mezunlarının adları, mektebten çık- tıkları tarihler ve doğum tarihleri da- nerelerde kullanıldığı ve ne suretle e- le geçirildiği de yazrlacaktır. kalede 10, Bodrumda 12, Antalyada 14 derecedir. Heyeti U iyed caktır. tibaren iki yıl geciktirilecektir. 2 — Bunlardan henüz nüfus kütü- Şehir sineması salonunda ve- rilen bu konferansa ilbay, say - lavlar, memurlar, muallimler, serbest meslek erbabiyle halktan | kesif bir dinleyici kütlesi iştirâk etti. ı Profesör Tankut yeni türk ilminin | tarih ve dil bahislerindeki zaman öle | çüsünü izah ettikten sonra demiştir ki; “— Vesikaların açıp aydınlattığı es« ki âlemin tarihten öteye uzanan ge- nişliği içinde kendini şiddetle göste« ren ve alâkaları kendi üzerinde topla« yan her motif ezeli türk varlığının cevherinden bir katra taşımaktadır, Onun içindir ki biz dilimizi ve tarihi« mizi tetkik ederken herhangi bir za« man hududu çinde çerçevelenip kals — mayı ilme ve hakikata aykırı bir nok- san telâkki ediyoruz. Garb türklerinin tarihini hattâ dilini islâmi bir zaman — hududu içinde mütalea edenler ancak hususi ve mevzii tarih yapmak isti« yenlerdir. Ön Asya: ikinci bir göç merkezi Önasya her zaman, merkezi Asya- dan kopup gelen türk dalgalarının sükünet bulup çalkandıkları, ikinci bir ana yurttur. Bilinmiyen zamanlar- dan beri türk kavimleri biribirini mü- teakip Önasyaya ve Anadoluya gelir ve orada yerleşirler. Onun içindir ki bütün Asyada yayılmış olan antropo- lojik tiplerle kütle ve kültüre aid hu« susiyetlerin hepsini Önasyada bula- biliyoruz. Önasya ikinci bir göç mer- kezi olduktan sonra bu tipler ve husu;” siyetler Anadolu üzerinden Akdeng__ı'vl K4 3 — İskân kanununun meriyetin- den sonra yerleştirilmiş olanlardan aranılmakta olan harç ve resim ve gizli nüfus cezaları aranmıyacaktır. Kamutay çağrıları XMilli Müdafaa Encümeni bugün sonra l P X Arzuhal Encümeni bugün Umumi Heyetten sonra toplanacaktır. Xİktisad Encümeni bugün Umumi Heyetten sonra toplanacaktır. X Maliye Encümeni bugün Umumi Heyetten sonra toplanacaktır, Mesleği bırakan hamallar İstanbul, 3 (Telefonla) — Hamallar cemiyeti kongresi bugün toplandı. Konğrede okunan çalışma raporuna sırt hamallığı kalktıktan sonra 500 ha- ha şimdiden bir liste halinde hazırlan- mağa başlamıştır. mal uesleği bırakmış ve cemiyete ye- niden hiç bir hamal kaydedilmemiştir. Deli Mustafa ve Habeş nazırı İstanbulda Bayazıt'daki Emin e- fendi lokantasına uğrayan ve arada sırada önündeki açık kahvede otu- ranlar, bilir; orada Çakır Mustafa isminde bir meczup dolaşır. Adam- cağız, halâ, eski bir getr giyer, Be- linde bir ip sarılı ve bunun bir tara- fına bir demir parçası asılıdır. Bu ipe dört köşe bir teneke kutu da bağlanmıştır. Deli Mustafa elinde bir kırbaç ve bir deste kâğıd bulun- durur. Bütün bu teçhizatın nelere delâ- let ettiğini anladınız mı? Memir parçası meç'dir; dört köşe teneke kutu telefondur ve kâğıdla- ra da “tahkikat fezlekeleri” için lü- zum vardır. Çünkü Çakır Mustafa, kendisinin komiser olduğuna ve va- zife halinde bulunduğuna kanaat et- mektedir, Gazetenin birisinde Habeşistan nazırlarından Fitterari Tafassa Mi- kal'in Kahire civarında küçük bir birahane işlettiğini okuyunca Baya- zıttaki deli Mustafayı hatırladım, Çünkü bir tarafdan meyhanecilik ettiği halde bu çetrefil isimli ve koyu renkli adamcağız da, halâ, kendisini kırallar kıralı imparator hazret - lerinin nazırlarından saymakta İ- - 'NL. TA. Almanya — 11.650.217 3.806.208 D.M. 2.982.490 1,030.483 Cetvel: 3 Muhtelif memleketlerin merkez bankalarında tutulan kliring k KI F | H | kel TMIıZ Memleket Miktar T.L. Al da (A ve B hesapları) 16.826.300 da 31.100 174,900 , miş! -T.İ, Uuvmalar Dünyanın yaşı ! İki arkadaş bir gazeteyi oku- yorlardı. Birisi: , — Baksana ne yazıyor, dedi, dünyamız, tam 1,850,000,000 ya- şında imiş! Öteki, galiba, yer yüzündeki bozuk düzenliği hatırlıyarak, dedi ki: — O kadar yaşlı imiş demek; fa- bir oyuncunun emekliye çıkması icab ediyordu. Eğer bu şırınga hikâyesi doğru ise İngilterede yakında “Lordlar kamarası,, , “avam kamarası,, gibi sporda da bir ikilik göreceğiz de- mektir: 9Şırıngalanmış kulüpler,, , “şı- rıngasız kulüpler,, Bari şu ilâcı biz de öğrensek... Geçen hafta şehir stadyomunda lan emekl liler da buna kat bunu öğrendiğim iyi olmadı. — Neden? — Bu yaşa geldiği halde halâ aklını başımna toplayamamış. Bun- :ıı kadar lüzum bulunduğunu gör- mediniz mi? Kadınlardan yol vergı;ıi l dan sonra topl. ğın p'ay Futbolculara şırınga ! Bir spor muharriri, İngilterede yaşlanan futbolculara gençlik şı- rıngası yapıldığından bahsediyor- du. Hayatta tecrübenin ne kadar t,J'bif”’ ı_ı: ıöyleme- ğe lüzum var mı? Fakat sporda — tam tecrübe sahibi olacağı sırada İzmirde vilâyet meclisine gelen dilekler arasında bir tanesi de ka- dınlardan yol vergisi alınmasını istiyormuş. Vilâyet,'bu dileği hü- kümete arzetmek kaydiyle almış- tır. Siz ne fikirdesiniz?. Kundura, potin, çizme, altı çivili pabuç?.. Erkek ayaklarındaki bu nesneler parke, şose, asfalt, arnayud kal- dırımı, her türlü yolların üzerine bastıkça onları gerçekten aşındı- rır. Fakat narin bir iskarpinin, o- nun üzerine geçirilmiş incecik bir şosonun bu yollara ne zararı olur? Sonra, erkek — adımlarındaki sertliği ve kadın yürüyüşündeki hafifliği düşününüz. - Böyle düşünürseniz, kadınl sinin esaslandırdığı bu tez yanlış ves yaşayış hududu çok geniş bir türk âles —| mi tanıttı, | Büyük ana ırk Garb ilminin tanıttığı ve öteden« beri isimlendirmeğe çalıştığı büyük a“ na ırk işte bu âlemin içindeki varlık- tir. Ona kimisi “homo taurleus” kimi- si homo dinarieus” kimisi “Brachice- phal” dediler; fakat ekserisinin ittifak ettiği isim “alpin” adıdır.,, Profesör, yüksek toprakları ve bi« yük su boylarını şenlendirmiş olan bu ilk medeni insanların kültünü ve kül- türünü izah ettikten sonra şu mühim — noktalara işaret etti. “— Natürizme istinad eden bu “al- pldtidininde, nusü citalnin & ve artmasına, insan hayatının ışık ve aydin bir saadetle bezenmesine yardım — eden tabiat unsurları, temin ettikleri saadet ve feyz nisbetinde bir kut v© hürmete lâyik görülüyorlardı. “ Âleviler türktür ! , . ., İnsanların günlük hayatı içinde ve içten bir ilgi ile vicdanları teshir et- miş olan bu tabif din muahhar dinle- rin hepsine nakledildi. Hayatları ve yerleri icabı ihtilâtı az olan zümreler bu nakil ameliyesini yaparken asla dar ha çok sadık kaldılar. Memleketin Şİ- mal tarafındaki aleviler ile Çukurovâ ve Hatayda yaşıyan aleviler işte bu vaziyette kalmış olan türklerdir. Bü hususiyetlere bakıp da onlar hakkın” da mübalegalı olarak söylenmiş ne varf dan yol vergisi alınmasımna taraf- tar olamazsınız. ö Fakat bir de çay, ziyaret, sine- ma, ziyafet için kadınlarımızın er- keklerden çok fazla gezdiğini ha- tıra getirirseniz: aİsialii denek aklinizdi bi Hr. Şoförlerin kongresi : İstanbu. ;ororler cemiyetinin senelik kongresi çok gürültülü ol- muş, Sokaklarda korne çalmak ya- - sak edildi edileli, şoförler gürül- tüsüz i di; lar haline gelmişlerdi; demek gürültü iştahlarmı kongre- lerine saklamışlar. Kongrenin uzun sürdüğü ha- ber veriliyor. Bunu yazan ti ise hepsi ilme ve tarihe aykırı, uydur* ma şeylerdir.,, Profesör Tankut bundan sonra Etİ türklesinin antropolojisini ve tarihi anlatarak sözünü şu cümlelerle bitir” di; , “— Türk milleti lâyisite ile hüviye” tini gerçeklendirdikten sonra içtimâ! nizam olarak tek bir şeye inandı; bif” birini sevmek ve aşkının hepsini tek kelimeye bağladı: ATATÜR Fırtınalar - fındık mahsulümüzü bozdu Giresun, 3 (Husust muhabirimi?” den) — Son fırtınalar yüzünden b“ havalideki fındık mahsullerinden M him bir kısmı harab olmuştur. Umumiyetle fırtınaların bütün deniz bölgesindeki fındık mahsul ** lerde fazla otomobil kazası haberi çıkmamasının sebebi bu olsa ge- rek! ne zarar verdiği vi muhakkaktır. ü yüzden fındık müstahsilleri çok mü” teessirdir.