1 Mart 1938 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 9

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

T ZS 1038 Sama Yüzde yüz yerli hikâye LÂDES ! Yaşı haylı ilerlemiş olmasına rağ- Men halâ “genç şair” unvanını muha- faza eden Bilâl, cebinden not defteri- ni çıkarıp kaydetti: "Nazarş hanyimefendi — 12 şubat 935 — Bir boyun bağı — Bir ipekli çorap. Şiir yazmak kadar lades tutuşmak- tan da hoşlanan bu şaire bu yirminci ydını yaparken sordum: — Demek üstad, halâ kolaylıkla tu- tuşabiliyorsun! Cinaslı lâtifemi dinleyen Bilâl, not fafterinin yanı başında cebinde dura.n - Wfus cüzdanındaki doğum tarihini v —a Tazematın Kar badar menr ve " kilesiçerlemiş olacak ki hafiiçe kızar- &t ve bahsi çabucak değiştirerek yeni $ıkan bir şiir mecmuasında, bir ingiliz $airinden intihal yolu ile alınmış mıs- rî'lan okuyarak tatlı bir dedi koduya Eirişti. Fakat, dedi koduculuktaki bü- Yi fik maharetine rağmen bu bahis, iste- diği, beklediği alâkayı toplayamazdı. Osyetedeki erkekler de, kadınlar da azan'a bir boyun bağı kaybettirme- Mek, bir ipekli çorap kazandırmak i- $in hep lâdesten bahsetmeği daha mu- Vafık buldular. irisi sordu: — Bu lâdes oyunu nereden çıkmış #caba? Tarihini bilen var mı? tekisi cevab verdi: », —Nisan balığı ile, muharrem parası lı €© Yaşıt olacağını sanıyorum ama, On- da ne zaman başlamış; kimler tara- icad edilmiş, orasını bilemiyo- Sözü genç bir felsefe doçenti alı_iı_: .— İşin, tarihi ile uğraşmak beni 31— ğuendimez; fakat bütün bu saydığı- dız Oyunlar, insanların biribirini al- ı:tmak arzusundan doğmuştur. İnsan- Tda bu arzu, bu duygu ise hilkat ka- €ski olmak lâzım. Genç kadınlar, tuvaletten, elbiseden, yafstan, hülâsa bin türlü hafif ve ha- 2Yi bahisten konuşmağa alıştıkları bu '?»_lo.n 'da bahsin böyle felsefeye, tarihe Skülmesinden hiç hoşlanmamışlardı. tül Bun vefazla rujlu dudaklarını bük- er, Fakat Şükran hanım, öteki arkadaş- tek 1 göstermediği alâkayı gösterî- Ba, 'bgu' kirpikli ve kenarları ne de ol- iİraz — ama pek az — kırışmış 0- l:î, Bözlerini süzerek ve güzel tırnak- parîı:l:naklariyle bir hatib jesti ya- d'.x.Ev“ aldanmak ve aldatmak! De er; “des bana ilk nişanlandığım gün- ln:l' 9 günlerden aldanmaktan, aldat- hrktan ne kadar çekindiğimi hatırla- n bk nişanlımı tanırsınız: Haldon. O- lâ annemin, babamın müsaade et- €sine rağmen nasıl nişanlaninış- :ık ? Bu da bir hikâyedir ama, burgda diş; Bağa lüzum yok. Asıl oıîunla ye- )'oğim'z ilk heyecanlı yemeği hatırli- Wrum' Sofraya tavuk gelmişti. Porsi- Alarımızı yedikten sonra: ni, Halduncuğum, dedim, haydi e- Come bir lâdes tutuşalım. Birbirlerini Ii' Un bir sevgiyle yeni sevmeğt baş- ene, İ$in bu kadar basit ve masu;u Seleri ük manası 'Hrdırıeıc"“ bile gayet büyü Onun için Haldun, bu fikri fevkalâ- :'; Parlak bir şey buldu; ellerini çırp- Yazan : Toplu İğne | lece aklımızda fikrimizde hep baş başa yediğimiz ye- di, böy z biribirimizi, bu n::lği. hem de lâdesin verdiği fazla he- yecan ve merakla yaşatmış oluruz! — Peki nesine? — Birer gönüle! — Canım onu bırak, onu zaten biri- birimize vermişiz; onun dışında nesi- ne? . Bir türlü karar veremedik. Nihayet dedi ki: — Aldanan kendi istediğini alıp ve- tecek... | durdambinâhikafta gecti * halâ nehen Bit gün gene onunla baş başa idik. Ben, onun ellerini tuttum: — Ben, dedim, bu lâdesten vaz geçi- yorüm. — Neden? — Çünkü sevgilim, bu oyunun sonu ne olacak? Ya sen beni aldatacaksın; yahud ben seni. Halbuki önümüzde up uzun bir aşk hayatı var. Bu hayata bi- ribirimizi aldatmakla — ama ne mana- da olursa olsun !— başlamamız doğru mudur? Haldun, vaktiyle lâdes tutuşmak teklifini ne kadar parlak buldu ise şimdi de bu fikri o derece harikulâde bulmuştu. Lâdesten vaz geçtik ve ha- yatımıza biribirimizi aldatmakla baş- lamadık... Şükran susunca, orta yaşlı kadınlar, biraz gülümsediler; daha dul ve genç olanlar sordu: — Hanımefendi, hikâye burada bi- tiyor mu? — Bitiyor! Bunun üzerine Şükranın yakın ar- kad ından ve sözünü sak yan- |bul Nöbetçi Eczaneler Pazar : İstanbul eczanesi P: : Merkez » Salı : ” Çarşamba : Yeni ve Cebeci eczaneleri Perşembe : Halk ve Sakarya », Cuma : Eğge eczanesi Cumartesi : Sebat ve Yenişehir ,, HALK ve YENİ Sinemalarda matineler Hergün Cumartesi Pazar 1445 13.00 11.00 16.45 1445 13.00 18.45 18.45 14.45 21.00 21,00 16.45 18,45 21.00 Pazar ve cumartesi günlerinden başka H K sinemasında hergün halk matineleri: 12.15 Film değişme günleri: Pazartesi ve Cuma.,, Lüzumlu Telefon Numaraları Yangın ihbarı: (1521). — Telefon, müra- caat, şehir? (1023-1024), — Şehirlerara- sı: (2341-2342). — Elektrik ve Havagazı Arıza Memurluğu: (1846). — Mesajeri Şehir Anbarı: (3705), — Taksi Te- lefon numaraları: Zincirli cami civarı: (2645, 1050, 1196). — Samanpazarı civa- rı: (2806, 3259). — Yenişehir, Havuzba- şı, Bizim taksi: (2323) — Havuzbaşı: Güven taksi: (3848) ; Birlik taksi: (2333) — Çankırı caddesi, Ulus taksi; (1291). Otobüslerin ilk ve son Seferleri Sabah Akşam İlk Son sefer — sefer Ulus M., dan K. dere'ye 645 — 23.00 K. dere'den Ulus M, na T05 23.20 Ulus M. dan Çankaya'ya — 7.25 — 23.00 Çankaya'dan Ulus M, na — T7.l0 — 23.20 Ulus M. dan Dikmen'e 7.30 — 19.00 Dikmen'den Ulus M.na — 8.00 — 19.30 Ulus M. dan Keçiören'e — 6.30 — 21.00 Keçiören'den Ulus M.na 7.00 — 21.30 Ulus M. dan Etlik'e 6.30 — 20.30 Etlik'ten Ulus M. na 7.00 — 21.00 Ulus M. dan Cebeci'ye 7.00 — 23.00 Cebeci'denUlus M. na 7.00 — 23.00 Cebeci'den As. fabl. ra 700 —— As, fabl. dan Cebeci'ye —— — 17.00 Yenişehir'den Ulus M.na 7.00 — 23.00 Ulus M. dan Yenişehir'e — 710 — 23.00 S. pazarı'ndan Akköprü'ye 6.45 7.30 Akköprüden S. pazarı'na — 8.00 9.45 $ U. Meydanı ile İstasyon arasında her beş dakikada bir sefer olup tren za- manları seferler daha sıktır. $ U. Meydanı ile Yenişehir, Bakanlıklar, Cebeci, Samanpazarı arasında saat 8 den 20 ye kadar vasati her beş dakika- da; saat 20 den 21 e kadar her on da- kikada; saat 7 den 8 e ve 21 den 23 e kadar her 15, 20 ve 30 dakikada bir muntazam seferler vardır. A ları Ulus Meyd. dan saat 23 deki son seferlerle bunların Ulus Mey- SaatıtırdE tünlartrer, ü KeR v Posta Saatleri Posta saat 19 a kadar İstanbul cihetine mektub kabul eder, 'TTeahhütlü 18 e kadardır. Tren Saatleri Haydarpaşa'ya : Her sabah 8.20.Her akşam 19,15 ve 19,45 de (salı, perşi cü- martesi Toros sürat.) Samsun hattına : Hergün 9,35 (Kayse- hat üzürlndedirs Diyarbakır hattt —: Hergün — 9,40 Zonguldak hattı —: ” 15.00 Kırıkkale'ye rayotobüs ,, 16.05 GÜNDELİK Hicri - 1356 Rumi - 1353 Zilhicce; 28 Şubat: 16 s. D. s. D. Güneş: 6 34 Akgam: 18 00 Teşekkür Aktarlar ailesi büyük kayıpları An- kara saylavı B. Rasim Aktarın vefatı dolayısiyle derin acılarına gerek şifa- hen ve gerek tahriren iştirak lütfunda lardaın birisi söz aldı: — Hikâye orada bitmez, dedi, Şük- ranla Haldun, biribirlerini aldatma- mak lâzım geldiğine kanaat ettikleri müddetçe biribirleriyle lâdes tutuşma- dılar; bu kanaati değiştirdikleri za- man artık tutuşamazlardı; çünkü bi- ribirlerini aldatarak ayrılmışlardı. — Uçan kaleler filosunun seyahati Vaşington, 28 (A.A.) — “Uçan Ka- leler” denilen altı parçadan mürek- keb filo, Buenos Ayres'den avdet se- yahatini bitirerek Virjinaya'da kâin Löngleyfield'e vasıl olmuştur. Filo, son merhale olarak hiç bir yere uğra- maksızın üç bin beş yüz kilometre mesafe katetmiştir. İımiı Enlernasyonal Fuarına hazırlanınız 20 ağustos 20 eylül 1930 e —Ne güzel olur! Ne güzel olu De- sayın dostlarına teşekkür ve minnetlerini sunar. PRA a" Sa ELiMELER 12345678439 Balkan Elen ve Yugoslav basınında hararetli tefsirler yapılıyor Yunanisfan Akropolis gazetesi, başmakalesinin başlığında balkan antantının. manası nedir? sualini sormakta ve buna Tuna- nın haricinde bulunan milletlerin geç- mişteki harblerinin kardeş harbi oldu- ğunu nihayet anladıklarını kayıd su- tezahürlerini, elenler tâ kalplerinde hissetmişlerdir. Zira, türk - elen dost- luğu, diğer Balkan dostlukları çerçe- vesi içinde, harareti ile iki millet ara- rette tekid eyliyeceğini bildirmekte- dir. Ş Balkan heyetlerine karşı Türkiyede gösterilen samimi iyi kabulü bahis mevzuu alan Katimerini, diyor ki: “Elen başvekiline yapılan sempati rin anlatış, iyi psikolij retiyle cevab vermektedir. Gazete diyor ki : “Balkan antantının aşıladığı bu de- barışın muhafazası için en ik âmildir.,, Ellinikon Mellon gazetesi balkan an tantı sayesinde, aza devletlerin enter- nasyonal vaziyete filen sulhçu bir hiz- mette bulunan yedinci bir devlet teş- kil ettiklerini bildiriyor, Mesager d' Aten gazetesi yazıyor : ,“Balkan antantı hükümetlerinde te- yit ettikleri gibi müsalemetpevrdir, fakat bütünlüğüne ve istiklâline yapı- lacak her suykaste mukavemet için i- cabeden kuvvete maliktir. 'Gazeteler, B. Metaksasla Dr. Aras- n nutuklarını tefsire devam ediyor- lar. 5 Katimerini gazetesi, Balkan antantı- nın ihdasından beri yaratılan tesanüd fikir ve ruhundan bahsederek — diyor Ki “Bu fikir ve ruh, B. Rüştü Arasa balkanları barış bölgesi olarak tavsif etmek ve başvekil B. Metaksasa da an- tantın enternasyonal sahadaki barışçı nüfusunu kaydetmek imkânını vermiş- Ür | Proia gazetesi, baş Makalesinde bal- kan antantı fikrinin bij barış ve terak- A Elefteron Vima gazetesi, doktor Rüştü Aras'ın nutkunun yalnız balkan milletleri arasındaki sıkı birlikten şimdiye kadar elde edilen neticeler i- tibariyle değil, aynı zamanda, ilerdeki iş birliğinden çikacak neticeler hak- kında da iman fışkırdığını yazıyor. Varadini yazıyor : Şevk ve heyecanlı olan türk tezahü- ratı bizi sevindirmektedir. Biz bund men delegelerjnin yolda buluşmaları- sındaki tesanüdün bütün genişliğini teyid eylemektedir. Ankara toplantısı, Avrupanın bu kısmında bu derece iti- na ile vücude getirilen bu esere mu- hakkak surette yeni bir metanet ilâve edecektir. Türkiyedeki tezahürlerin n manâsi & Proia gazetesi, elen, yugoslav ve ro- nı, Ankara'da hararetli bir surette karşılanmalarını, Balkan delegeleri- nin Reisicumhur Atatürk tarafından ilk gün kabul olunmalarını tebarüz et- tirdikten sonra diyor ki: “Bütün bu tezahürler, Balkan müt- tefiklerinin fikir ve hedef birliğini sa- rih surette göstermektedir. Bu seferki toplantı, çok mesud şartlar altında a- çılmış bulunuyor. Dört memleket ara- sındaki işbirliği zihniyeti ve mevcud dostluk, bu konferanstan yeni bir kuv- vet alacak ve ayni zamanda, bugünkü enternasyonal kaygılar ortasında Bal- kan sulhu daha ziyade resanet kesbe- decektir.” Balkan antantının hedefleri Eleftron Vima, B. Metaksas'ın türk gazetecilerine yaptığı beyanatta söy- lediği “Konsey, Balkan antantının ku- ğünün prestijinde bir artma demek- tir. İşte, konseyin devresi böyle bir i- timad havası içinde ve men faatlerin tıpkılığını tazammum eden bir idrak, ile açılmıştır. . Gazete, doktor Arasla B. Metaksa- sın söyledikleri nutuklara tekrar te- mas ederek, balkan antantının mümtaz mümessillerinin balkan politik ve eko- nomi kistiklâli ideolojisine ve dünya önünde yarım adada hâkim olan yeni realist vecheye terceman olduklarını bilhassa kaydediyor. Müstakil icraat ve politik realizm balkan — antantının Avrupa ile olan münasebetlerinde, iki karakteristik unsurdur. Gerisi hayal- dir. Geniş toprakları üzerinde barışın teminine çalışan balkan antantı, baş- kalarının işlerine müdahale suretiyle, halen Avrupada hüküm süren esasen nazik vaziyeti hiç bir şekilde karıştır- mak istemiyor. İşte Yugoslavya, İtalya ile bir dost- luk paktı aktederken ve bu suretle kendi mü betlerini, antant dan olan ve Akdenizde sahili bul iki devletin İtalya ile daha evvel mü- masil paktlarla tesis ettikleri münase- betlerle hem ahenk kılarken, bu düşün- ce ile hareket etmiştir. Diğer taraftan daimi konsey, bu es- nada Yugoslavyanın yeni italyan ka- nun esasisine tevfikan, Romaya majes- te İtalya kıralı ve Habeşistan impara- toru nezdine yeni bir elçi tayin eyle- diğini ve halen aynı vaziyette bulunan anın da bilâteahhür yeni bir elçi tayin etmeye karar vermiş bulun- duğunu müşahede etmiştir. 'Yukarda mevzuu bahis Akdeniz po- litikası hakkında balkan antantı azası arasında mevcud tam fikir mutabeka- tini bir kerre daha isbat eden bu vaki- alar karşısında konsey Akdeniz hav- zasında enternasyonal iş birliğini ko- laylaştırmak için, Yunanistan ve Tür- kiyenin Habeşistan meselesindeki hat tt hareketlerini İtalya ile idame ey- ledikleri dostane münasebetlere tevfik etmek üzere icabını yapmaları lâzım geldi kanaatindedir. R ruluşundaki iman ile toplanmaktadır Ae318 Mt masfkk Ldamli İla sklikakazsala Konsey, İtalyanın Montrö mukave- 1 İ htemel iltihakı yukarda ne m tir” cümlelerinin yüksek I kaydettikten sonra diyor ki: “Balkan antantının Aıııızidcl:i. hal- deki ve istikbaldeki hedefleri bundan Gaha iyi bir surette anlatılabilir mi? z kaydedilen enternasyonal işbirliği sa- hasında mühim bir adım atılacağına da kani bulunmaktadır. Balkan antantı daimi konseyi, Ati- ada topl son ek ik konseyin Balkan milletleri, Balkan d Balkan antantının aza devletler ile a- za olmıyan devletler ve buna benzer kararlarını tasvib etmiştir. Konsey, İspanya işlerinde adami diğer kurumlar daki mü: lerini tanzim edecek ve milletler arası dolayı mütehayyir değiliz. Zira bal- kan antantı konseyi itimad havası için de toplanmıştır. Aynı gazete, bu nutkun bütün - bal- kanlarda derin bir âkis bulacağını kaydetmektedir. Estia gazetesi “Balkan — antantının dinamik unsurları,, başlığı altında, yazdığı makalede, doktor Arasın nut- kundan antantın proğramını tasrih &- den kısımları naklederek diyor ki : “Balkan devletlerinin politik ve e- konomik istikametlerinin korunması, yalnız kendilerini ve kendi milletleri- ni değil, aynı zamanda Avrupayı ve u- mumiyet itibariyle Avrupa medeniye- tini alâkadar etmektedir. Zira mede- niyete ve antantlarına hizmet eden bu milletler barış için kuvvetli bir garan- ti. teşkil etmektedirler. Türkiye hari- ciye nazırının dört devletin hariciye nazırının muttarit bir surette hem da- hili kuvvetlerini ve hem de harici mü- d.afaa vasıtalarını takviye ettiklerini bılhnı? kaydetmiş olması husust bir h yeti haizdir. x5 ö0 4i Ö ww FU So)dıi :ıdi_l.' Bbi v 1- Merdivenin bir ayağı - Üçüncü s zHımlc(hlu)—A:deiiLç ça 3- İstirahat halinde, 4- Bir feryad - Kısır. 5- Otuz gün - Horozun dişisi, 6- Ateş tutan âlet 7- Elmanın arkadaşı. 8- Partimizin altı alâmetinden biri - Bir erkek ismi. 9- Oturmamış - Kırmızı. Yukarıdan aşağıya: 1- İzmir civarında harabeleriyle meşhur bir yer. 2- Bir tatlr su balığının rengi - Evet - Rey. 3- Alan - Lâtife, 4- Kapıyı açar, 5- Donuk renkli. 6- Karnı tok değil - Evin iç bahçesi. 7- Ürküntü - Tâ ki _Bu_ çifte vazifeyi balkan milletleri şimdiye kadar yapmışlar ve şimdiden sonra da yapacaklardır ve bunu yapar- ken, aralarındaki pasifik — iş birliğini zayıflatmamışlar, bunu daha tam ve daha samimi bir hale koymuşlardır. Balkan milletleri milli müdafaalarının teşkilatlanmasının umumi barış için bir tehdid olmak şöyle dursun, bilâkis ve milletlerin uğruna bir çok fedakâr- lıklara katlandıkları barışın en emin bir surette tarsini arzusundan mülhem dir. Bu ülküler, başarıldığı zaman, balkan antantının şimdiye kadar elde Avrupadaki yeni vaziyetlere inin teşkil eyli- yecek sulh ve âdâlet beklemektedir.” idahale politikasını idameye karar vermiştir. Antant azası devletler, general Fran ko hükümeti ile temas tesis ve bu su- Yugoslavya Yugoslay matbuatı, türk, yunan ve romen g lerinin balkan konferansı hakkındaki - tefsirlerini neşretmektedir, Matbuat, dost ve müttefik memle- ketler matbuatının Ankara konferan- sından sonra balkan milletleri arasın- daki dostluğun ve işbirliği arzusunun kuvvetlenmiş olduğunu ve şirhdiki en- ternasyonal endişelerin arasında bal- kanlarda sulhun kuvvet bulduğunu müttefikan teslim ettiklerini kaydet- mektedir. Vereme gazetesi, Ankarada balkan antantı konseyinin ilk celsesi hakkın- da, hususi surette gönderdiği muhabi- ri B. Svetovkinin telefonla verdiği u- zun bir makalesini neşretmektedir : Mesul dört nazır, antant azası ile komşuları arasında mevcud münase- betleri gözden geçirmişler ve balkan antantının milletler arasında hakiki bir barış ve dostluk platforma haline gelmesi için yeni selâh imkânlarını tetkik etmişlerdir, Daha bu celseden sonra istikbal hak- kında herkes nikbin görünüyordu,. Bal kan antantının, doğduğu yer olan An- karada hayatiyetini, elestikiyetini — ve n uymak kabiliyetini teyid etmesine intizar edi- liyordu. : Mükemmel dostlar olan dört nazır lacaktır. ha kuvvetli Balkan nın Balkan 8- Birin iki misli - Bir nota, 9- Ummaktan emir - Su geçmez toprak siblerini ve Gazeteler, niş sütunlar ettiği muvaffakiyetler izah edilmiş o- Geçici politik ihtiyaçlara hizmet ar- zusundan doğan diğer enternasyonal grupmanlar son senelerde veya inhilâle uğramıştır. Pıl, .balhn antantı son senelerin çetin imtihanlarından her zamankinden da- zayıflamış Buna muka- olarak S ""duüm_'ım müdafaa azmı Ankara telgraflarına ge- ayırmakta ve bu toplantı- antantının sulhsever pren- dört müttefikin hududla- rını müdafaa azimlerini parlak bir su- Yugoslavyanın teşkil ettikleri camia- arasında gizli celsede cereyan etmiş o- lan görüşmeler, dört sene mevcudiyet- ten sonra, balkan antantı devletleri i- çin kendi aralarında hiç bir —mesele mevcud olmadığını göstermiştir. Halen mevcud meseleler yalnız an- tantın balkanlar haricindeki işler kar- şısında ittihaz edeceği ha.cket hattı- na taalluk etmektedir. Türkiye, Yunanistan, Romanya ve nın nüvesi o derece mütecanistir ki, camianın her bir azasının hududları ü- urindş her türlü selâh, her türlü şah- si kuvvetlenme, devletlerden her han- KA retle ekonomik menfaatlerinin muha- fazasını temin maksadiyle, ajanlar yol- layabilecekler ve kabul edebilecekler- dir. Ekselans başkan Metal ve Dok- tor Aras, Tünk - Elen antant kordial paktından doğan işbirliğinin, mevcud teahhüdler çerçevesi dahilinde, keniş- letilmesini muntazammın bir türk - e- len münzam muahede projesi tevdi et mişlerdir. Konsey, önümüzdeki iki içtimamnın, eylül 1938 de Cenevrede ve ve şubat 1939 da Bükreşte yapılmasına karar ve rilmiştir. Dost ve müttefik Yugoslav başvekili Ekselans B. Stoyadinoviç, Belgrada gitmek üzere be sabah saat 1,30 da hu- susi trenle Ankarayı terketmişlerdir. B. Stojadinoviç, İstanbulda yalnız bir kaç saat kalacak Taksimdeki cum- huriyet âbidesine bir çelenk koyacak, şehri gezecek ve akşam doğrudan doğ- ruya Yuğoslavyaya dönmek Üüzere Semplono ekspresine binecektir. Yuğoslavya başvekili, istasyonda, mutat merasimle, Başvekil Celâl Ba» yar, Hariciye Vekili Doktor Aras, Da- hiliye Vekili Şükrü Kaya, kor diplo« matik azasından bir çok zevat ve hari- ciye vekâleti yâlsek memurları tara« fından teşyi olunmuştur. — 5 kuruşla Aç bir çocuğu doyurabilirsiniz Çocuk Esirgeme kurumu genel mer- kezi her sene olduğu gibi bu sene de Ankara ilk okullarındaki zayıf ve kimsesiz (603) çocuğa hergün etli sı- cak öğle yemeği vermektedir, Bir ço- cuğun bir öğünlük yemeği ekmeği ile beraber beş kuruş tutmaktadır. Her vatandaş kuruma beş kuruş yardım etmek suretile yoksul bir yavruya kan ve can vermiş olur. Kurumun dükkân ve mağazalarda bulunan kumbaralarına beş kuruş at- gi birinin prestijinde her türlü büyü- me, aynı zamanda camianın bütünlü- mak suretiyle yapılacak yardım da bu güzel maksadı temin eder. 4a ba

Bu sayıdan diğer sayfalar: