Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
*& oei e Eil e DEUZŞTO”'N görrrererEN a “iyaaananaf” ÜŞİLER Halk, yüksek sanattan anlamaz, iddiası, bence çok yanlış bir görüşün mahsulüdür. Bu kanaatte olanlar gerçi, iddialarını isbat için ilk bakışta çok kuvvetli görünen deliller ve misaller ileri sürebilirler. Ancak biraz dikkat ettiniz mi, onların halk tarafından anlaşılmamış eserler diye gösterdiklerinde, umumiyetle müşterek bir karakter farkedersiniz: zuhsuzluğun, hele şiir bahsinde, bir kusur olmadığı, hattâ bazen bir meziyet haline yükseldiği söylenebili meliyete varmanın pek mümkün ol, tiyle. Şiirde olsun, musikide olsun, tiyatroda olsun, olsun vuzuhtan uzaklaştığı nisbette sanat eserinin çok dar bir entelek- tüeller zümresine hitab ettiği görülmektedir. Çünkü, böyle eserlerin anlaşılması ve zevkine varılması için oldukça yorucu bir alâka şarttır. On olan bir eser, hattâ bir şâheser de olsa, kütlenin malı olamıyor. Halk tarafından sevilmeyen ve eserlerini bu âkibete sürükleyen, dikkat ederseniz görürsünüz ki, vu- zuhsuzlukları olmuştur. Hususiyle şiir sah i mak daha kolaydır. Şiir, tâ sembolistlere gelinceye kadar asla vuzuhtan ayrılmamış vebu karakteri sayesind Bundan sonraki devirlerin ibham taraftarı şairleri ise, suzluk derecesine göre, çok daha dar mi kültür seviyesinin artmasına rağmen dünyada görülen bu şiir rağ- betsizliğinden birinci d..ecede vuzuhsuzluğu mesul tutmak! lânrî— dır. — YAŞAR NABİ Sanatta vuzuh güzeli çirkinden tefrik edemez; vuzuhsuzluk. Gerçi sanatta vu- r; ancak, vuzuh içinde de mükem- duğu önceden kabul edilmek şar- resimde ve heykelde sanatla çok yakından bir temas ve un içindir ki, vuzuhtan mahrum tanılmayan. birçok büyük sanat a bülmü şahedeyi yap- e nisbeten popüler olabilmiştir. eserlerinin vuzuh- hltab VN şarlif * Umu- .. . Sanayii teşvik Kanundan faydalanan müesseseler için yeni bir karar İktısad vekâleti, sanayii teşvik ka- nunundan faydalanan sınai müessese- sahiblerine yeni bir emir göndermiş- tir, Sanayii teşvik ruhsatnamesi olan müesseselerin — iptidaf — maddelerde gümrük muafiyetlerinden 937 mali se- nesinde faydalanabilmeleri için şu va- ziyette bul ları lâzım gelmek dir: t 1 - Bu mali sene mart nihayetine ka- dar mahalli en büyük mülkiye âmirine müracaat etmeleri, 2 - 937 mali senesinin ilk dokuz ayı içindeki iptidai madde sarfiyatlarını alâkalı memurlar vasıtasiyle tesbit ve tir. tatlrilr atklamaat * ' K hi 4 s-Mümmtwnhmnihwuuni.-m__ aBa idamim GA san 938 e kadar vekâlete göndermeleri, | tihsal ve imal edilerek iş- |u 4-Gümrük vesikalarından 1.6.937 den 28.2.938 tarihine kadar dışarıdan getirilen iptidai maddelerin giriş ta- rihleri, tarife nümaraları, kıymeti, gümrük resmiyle muamele vergisinin kaydettirilmesi, 5 - Nisan onbeşten sonra gelecek mü- racaat evrakı dikkate alınmıyacaktır. Müthiş bir facla Bir köylüyü kayınbiraderi bf ve karısı boğdu İzmir, 28 (Telefonla) — Bugün Ödemişin Bebekler köyünde tüyler ürpertici bir facia meydana çıkarıl- mıştır. Bu köyde 23 yaşında Mehmed, kain biraderi ve arkadaşı ile kendi ka- rısı tarafından boğulmuş, hâdisenin intihar sanılması için asılmıştır. Jan - Harma tahkikatında hâdise meydana çı- karılmış ve hepsi yakalanmıştır. Zan- İrlar suçlarını itiraf etmişlerdir. İcra işleri için mütehassıs getirtiliyor Adliye Vekâleti İsviçreden Profe - sör Deyman namında bir icra işleri mü- l getirti Profesörle Ve- kâlet da i d kavele ya- pilmıştır. Mütehassısın martın on be- şine kadar buraya geleceği tahmin edil- mektedir. ztedi hi Gazi köprüsü inşaatı devam ediyor Bazı gazeteler “Gazi” köprüsü mü- teahbhitleriyle İstanbul belediyesi ara- sında anlaşmazlık çıktığı ve Nafıa ve- kâletinin vaziyeti tetkik ettirmek ve inşaatın geriye kalmamasını tenin et- mek maksadiyle İstanbula gelen köp- rüler müdürünü gönderdiğini yazmış- lardı. Haber aldığımıza göre mütcah - hitle belediye arasında böyle bir an- laşmazlık çıkmadığı gibi Nafra bakan- parti olarak 221740 ikinci parti olarak da 429710 lira tutarında ağaç travers alınacaktır, İkinci parti olarak müna- kasaya konan ağaç travers 126455 adet- Demiryollarımız için traversler Demiryolları için lüzumlu olan ağaç traversleri ormanlarımızı işletmek su- retiyle elde edilmektedir. Bu ağaç tra- verslerin bedelleri de yurdda kaldığın- dan bundan pek çok yurddaş sebeblen- mektedir. Şarka doğru uzatılmakta olan Sıvas - Erzurum demiryolu için son parti o- larak 131425 normal ağaç travers, 189 ingiliz makas traversi, 2730 normal ma- lşaıı traversi ısmarlanmış ve bunların karşılığı olan 308294 lira ödenmiştir. Diyarbakır - Irak hattı için de ilk tasyonunda teslim edileceklerdir. Mesud_b; nikâh Gümrük ve İnhisarlar vekili B. Ali Rânâ Tarhanın oğlu Tayfur Tarhan- la, askeri sıhiye dairesi reis muavini general Hüseyinin kızı Meliha Dora- nın nikâh törenleri, dün Başbakanın ve bütün vekillerin ve aile dostlarının huzurlariyle belediye dairesinde ya- pılmıştır. Nikâha Atatürk başyaverlerini gön- dermek lütfunda bulunmuşlardır. İki tarafın şahidliğini başvekil B, Celâl Bayarla milli müdafa vekili Kâzım Özalp yapmışlardır. : Genç evlilere yeni kurdukları yuva- Ankara şehir tiyatrosu Yakında bir turneye çıkıyor Ankara Şehir tiyatrosu artistleri yakında bir memleket turnesine çıka- caklar ve sonra Bağdada kadar gide- ceklerdir, Şehir tiyatrosu sanatkârla- rının temsil verecekleri yerler arasın- da Konya, Mersin, Adana da bulun- maâktadır. Oynanacak eserler ÂAşk uyu- maz, Afacan, Samsun'dur. Seyahat iki ay kadar sürecektir. Bundan sonra An- kara şehir tiyatrosu sanatkârları An- karaya dönerek yeni sezon hazırlıkla- rına başlıyacaklardır. Ankara Şehir tiyatrosunun İstanbul şehir tiyatrosuna bağlanması' hakkın- da İstanbuldan bir arzu izhar edilmiş- se de öğrendiğimize göre bunun kati- yen aslı yoktur. Ankarada bulunan sax natkârlar “Ankara şehir tiyatrosu,, na- mı altındaki müstakil bir idare altında çalışacaklar ve temsillerine devam e- deceklerdir. Ziraat vekilinin Falke şerefine verdiği yemek Ziraat vekili B. Şakir Kesebir, sıhi sebeblerden dolayı istifa etmiş olan Yüksek Ziraat enstitüsü rektörü Fal- ke şerefine Anadolu kulübünde bir ye- mek vermiştir. Yemekte alman sefiri, vekâlet erkânı, Yüksek ziraat enstitü- sü profesörleri bulunmuşlardır. Laheyde devletler hukuku kursu mill letler hukuk | Ziraat kongresine hazırlık İstanbul, 28 (Telefonla) — Ziraat kongresi münasebetiyle pamuk sanayi- cileri bir toplanıtı yapmışlar ve yerli pamukların ıslahı ve uzun lifli yumuşak pâmuk yetiştirilmesi için tedbirler a - İınmasını istemeyi kararlaştırmışlardır. Yerli tip pamuk ziraatının tahdidi ve melez cinslerle klevlandın geniş mik - yasta ekilmesi ileri sürülmüştür. Kon- gre için İstanbuldan hazırlanan rapor- ların bir kssmı Ankaraya gönderilmiş - tir, Bu raporlar on beş tanedir. Ayrıca bu dairelerden kongreye giderek mu - rahhaslara da notlar verilecektir. Valdehanına 400 bin Tira isfeniyor İstanbul, 28 (Telefonla) — Eminö- nü meydanının genişletilmesi için icab eden istimlâk muamelesi yeni bir saf - haya girmiştir. Valide hanı kiracıları, belediyece yapıl bligat üzerine ev - kafa müracaat etmişler, konturatlarının feshini istemişlerdir. Fakat evkaf mü - dürlüğü, £ tları feshedemiyeceği- ni, istimlâk işinden resmen haberi ol- madığını bildirmiştir. Buna sebeb vali- de hanının istimlâk bedeli üzerinde be- lediye ile henüz uyuşulamamış olması- dır. Evkafın han için 400.000 lira iste - diği söyleniyor. Bu muamele tekemmül dereceleri Millt Müdafaa Bakanlığı, subayla- rımızı yakından alâkalandıran ve ma- lüliyet derecelerile bunların şekilleri- ni değiştiren mühim bir kanun projesi hazırlamıştır, Bugün, ordudan ayrılmayı icabetti- ren sıhi haller, 551 numaralı kanunun emraz cedveli ile bu kanunun bazı maddelerindeki hükümlerle tesbit e- dilmiştir. Yeni proje bu hükümlerle beraber, 1122 sayılı kanunun; 2, 3 ve 4üncü maddelerinde yazılı akıl ve sinir malüliyetlerindeki hükümler de, yeni projeye göre değişmektedir. Bakanlık, yeni kanunun niçin hazır- landığını mucib sebebler lâyihasında şöylece izah etmektedir : *“551 numaralı kanunun hneşri tarihi Üüzerinden 13 sene, 1122 sayılı kanunun neşri tarihi üzerinden İl sene gibi u- zun bir zaman geçmiş ve bu kanunla - rın istiklâl harbı malülleri için âcil bir surette hazırlanmış bulunması ve em- raz cedvelindeki bir çok kelimelerin düzeltilmesi, terkib ve ıstılahların dü- zeltilmesi, göz malüliyetlerinin muh - telif derecelere ayrılması, 1122 numa- ralı kanunun değiştirilmesi istenilen maddelerinde yazılı akıl ve sinir malü- liyetlerinin fennin bu günkü terakki- yatına uygun şekilde derecelendiril. mesi, vazife icabı meydana gelmiş olan bilcümle malüliyetlerde fennin kabul diği içinde L lara teb- yapıl iş sayılı- ligat yor. demi İstanbul üniyersitesine müracaat etmiş, aranan şartı haiz olanlara kursu takib etmek üzere ikamet masrafı ola - rak 200 filorinlik burs verileceğini bil- dirmiştir. Aranan tek şart şudur: Nam- zedin devletler hukukuna dair bir eser veya bir tez gibi ilmi bir mesai yapmış olması lâzımdır, « » Salâhad- din resen tanzim edilmiş senedleri ha- tırlamadığını bu davânın diğer bir hâ - diseden dolayı açılan davâ ile tevhidine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, bu şekilde karar vermiş ve geri bırakıl- mıştır, Gemi kurtarma şirketinin toplantısı İstanbul, 28 (Telefonla) — Gemi kurtarma şirketi umumi heyeti-bugün toplandı. İdare meclisi raporuna göre, şirket bir senede on ecnebi vapuru kur- tarmış, bu gemilerden kurtarma hissesi olarak 242412 lira almıştır. İdare mec- lisi ve murakıb raporları kabul edildik- da uzun ve devamlı saadetler dileriz. ten sonra yeni seçim yapılmıştır. İstanbul, 28 (Telefonla) — Lahey illeti hukuk akademisinde bir üı_m" temmuzdan 20 ağustosa kadar bir dev- kı I'u müdürlüğü İstanbulun — muâllim ve mekteb ihtiyacı hakkında bir rapor ha- zırlıyarak vekâlete yollamıştır. Bu ra - por, bütün semtlerin mekteb ihtiyaçla- rını tesbit etmektedir. ——— Yeni bir sanatoryom İstanbul, 28 (Telefonla) — Valide bağında vilâyet büdcesiyle bir halk sa- İstanbul, 28 (Telefonla) — Bebek » İstinye yolunun genişletilmesi işinde bir müşkilât çıkmıştır. Müzeler idaresi, bu yolun üzerine düşen Şeca camiinin yıktırılmasına itiraz etmiştir. Belediye bu işi tetkik ettirmektedir. Katil Gülizarın muhakemesi İstanbul, 28 (Telefonla) — Karde - şinin katili Hasan'ın yolunu keserek ta- banca ile öldürmekten suçlu Gülizar hakkındaki karar bugün ağır ceza mah- kemesinde verilecekti. Fakat tevkifha - neden gelen tezkereden Gülizarın deli lik asârı gösterdiği, bu yüzden Bakır- köy hastahanesine gönderildiği bildiri - liyordu. Mahkeme Güilzarın hastalığı - nın sorulması için talik edildi. ettiği bütün sebeblerin kabulünü te- min için bu kanun projesi hazırlanmış bulunmaktadır.,, Yardımı olmadan yapılamıyacak şe- kilde tamamen bozan — yatalak hasta- lıkları —. Üçüncü madde de şöyle değiştiril- miştir. Uzun iyilik fasılaları vermekle beraber şahsın içtimat münasebetini bozan nüküsle muttasıf cinnetler, fiz- yolojik işlerde başkalarının yardımına htaç bırak ikla beraber çalışma kabiliyetini tamamen bozan ruhi has- talıklar, fizyolojik işleri en az yarı de- recede bozan birinci derecede yazılı sinir illetleri, nöbetleri seyrek gelen esas sar'a yahud bütün vücuda şâmil nöbetler gösteren jakson sar'ası,, . .. Udi Cu ?fŞUAA, Od aT Li Ve UU recelere uyan akıl ve sinir illetlerin- den sebebi frengi o! halde vazife başında ve vazife tesirlerile arttığı ta- hakküuk edenler, fizyolojik işleri yarı- dan âz ve fakat yüzde 20 den daha yu- karı bozmuş birinci derecede sinir il - letleri. Projenin ihtiva ettiği diğer hüküm- lere göre emraz cedvelinde yazılı ma- lüliyetlerin bu proje ile değiştirilmi- yen kısımları olduğu gibi kalacaktır. Ameliyat ve tedavi ile giderilmesi fennen mümküri görünen bütün hasta- lıklar ve malüliyetler devlet hastaha - ne ve müesseselerinde parasız olarak tedavi edilecektir. Ancak tedavilerine imkân olmadığı tahakkuk edenlere derece ile tekaüd ve ferfih muamelesi yapılacaktır. Fizyolojik vazifeleri başka uzuv- larda birden çok dereceye giren ma - Maurois'nin bir fantezisi Hasan - Âli Yücel, dünkü “İçten, Dıştan” fıkrasında fransız edibi Andr& Maurois'nın bir fantezisi dolayısiyle, insanın zihninden ge- çenleri okuyabilecek bir âletten, bir Psyehograph'dan bahsediyordu. Böyle bir âlet, bugün için de, ya- rın için de bir hayalden, bir fantezi- den ibaret kalacaktır gibi gelir ba- na. Çünkü, tanrı korusun, böyle bir âletin icad olunduğu gün insan ha- yatının tenevyü, hareket gösteren birçok tarafları kupkuru bir mono- tonluğa dönecektir. Meselâ, ellerine bu âletten bir ta- ne geçirecek bir erkekle bir kadını tasavvur ediniz: Bunlar için, bir gün saadet, kendi kendilerini bir- çok vehimlere inandırmak, kandır- mak demek değil midir? Halbuki o zaman her şeyin, her duygunun, her düşünüşün hakikatini olduğu gibi anlayınca * hayat kendilerine, kim bilir, ne kupkuru, ne Unwmvalar Çocukken bize burunlarımıza ba- karak ne türlü yaramazlıklar yaptı- ğımızı, aklımızdan neler geçirdiği- mizi anladıklarını söylerlerdi. Hasan - Âli YücePin anlattığı Psyechograph icad edildiği gün bü- tün âlemimizin beş yaşındaki bir çocuğun dimağına sığacak kadar daralacağından korkarım, Bütün bunları mübaleğa sayabi- lirsiniz; fakat o âletin yapılmasın- dan sonra, hiç olmazsa, aziz dostu- muzun fıkralarına üst başlık ola- rak seçtiği kelimeyi değiştirmek dâzım gelecektir: “İçten, dıştan.,, Aman, bütün beşeriyetin içini dı- şına çıkaracak böyle bir keşfin ya- gelecek! Mukaddes tarih bile ilk kadın Havva'nın, ilk erkek Âdem'i aldat- masiyle başlar. Hayata bu âleti sok- tuğumuz gün, artık romancı için muhayyile, körbağırsak gibi, lüzum- suz bir nesne halini almıyacak mı- dır? Aldanma yok; aldatma yok, sır yok, meçhul yok; atlama yok, atlat- ma yok, O zaman şiirin, edebiyatın, felse- fenin; diplomasinin, gazeteciliğin lığı da tetkik yaptırmak maksadiyle hiç kimseyi vazifelendirmemiştir. pabuçları dama atılmasından kor- kulur. değil l te- » Şyap menni edelim! - T. İ. Çöpçüler, çobanlar, şairler ! Okuyup yazma öğrenmeye he- vesli olmayan çocukları iki şeyle tehdid ederdik : 1 — Çöpçü olursun sonra karış- mam ha ! Halbuki bundan bir iki ay önce İstanbul'da çöpçülere bir kurs a- çıldığını öğrendiğimiz zaman, ar- tık, bilgisiz çöpçülüğün devri geç- tiğine hükmetmiştik. 2 — Domuz çobanlığından baş- ka bir şeye yaramazsın ! Alman gazetelerinden öğrendi- ğimize göre, şimdi Macaristanın hir wk y | im ea 48 h L lmıştır. Bütün çob Söylev ! Geçenlerde değerli bir dostum diyordu ki : “Dile giren yeni kelimelerin, bazan, tuhaf tuhaf talileri oluyor. Meselâ İstanbula buharla işliyen Mühim bir kanun Subayların malüliyet hakkında yeni bir proje hazırlandı lüliyeti olanlara, bu malüliyetlerden en yükseğinin derecesine göre maaş ve terfih'zammı verilecektir. Zamanında verilmiş vaka ve sağlık raporları ile tesbit edilmiş ve değişik harb silâhlarından ileri gelmiş arızas lar, şahsı terhis veya tekaüd suretiye le ordudan ayrıldıktan sonra sun'u taksiri olmadan terakki veya ihtilât suretiyle dereceye girecek şekilde malüliyet halini alırlarsa malüliyet derecelerine uydukları askeri sıhi he« yet raporları ile tesbit ve milli mü«s dafaa vekâleti sıhat işleri dairesince tasdik edildiği tarihten itibaren te« kaüd ve terfihe müstahak olacaklardır. Projenin muvakkat maddesine gös re bu kanunun neşri tarihinden itis lülleri yeniden sağlık muayenesinderni geçirilecek ve malüliyetleri bu kanun yin ve tesbit edilecektir. Malüliyete leri yeni emraz cetveline uymayanla« rın dereceleri kaldırılacak artıp eke silmez, herkesçe görünür ve bilinir mahiyette olanların raporlarına ve resmi maaş senedlerine de bir daha muayene edilmiyecekleri — yazılacak- tır. Her sene içinde müracaat etme« yenlerin bu müddet sonunda muaye« neleri ikmal ve raporları tasdik edis linceye kadar malüliyet maaş ve tah« sisatları ile terfih zamları verilmiye« cektir. 6 derece malüliyet Proje malüliyetleri 6 dereceye a« yırmakta ve her derece malüliyetleri ayrı ayrı gösterilmektedir. Birinci malüliyet derecesinde bulunan iki gö- zün yarım metreye kadar parmak sa- yabilecek derecede görme azlığı, ikin- ci derecedeki malüliyetler arasına â- lınmıştır. 1112 sayılı kanunun ikinci madde- sinin şöyle değiştirilmesi istenmek- tedir: “Çalışma, söz ve iş tasarrufla- rını imkânsız kılan, bir sıhi müesse« sede yahut başkasının yardımı olma- dan iş göremiyecek şekilde hasta ©« a prısanılorilu gövaa e Eee mahkümlar ğ İzmit hapishaesine yirmi beş mahküm gönderilmiştir. Yirmi beş mahküim da İki kızımıza doktora verdiler İstanbul, 28 (Telefonla) — Fen fas inde doktora imtihanları netice « 1 iştir. Umumi Lüt fiye Rüştü Irmak ve ispençiyari neba « tat asistanı Mehpare Başarman tezleri- ni kabul ettirerek nebatat doktoru un « wanını almışlardır. kül hat İnebolu vapuru faciası davası İzmir, 28 (A.A,) — Buğgün Mani- sada İnebolu vapuru faciasının muha« kemesine devam edildi. Kaptan Meh-4< med Alinin müdafaa vekili ehli vukuf raporuna itiraz etti ve tahkikatın ge- nişletilmesini istedi. İdarenin avukat« larr ile zanlının avukatları arasında hararetli münakaşalar oldu. Neticede zanlının isteği reddedildi ve muhake« me müdafaaya bırakıldı. ilk küçük gemi geldiği Ça- tana denilen bir yerde bir muha- rebe kazanılmış, bu sebeble o ge- miye Çatana ismi konulmuştu. _ll— kinde bir ismihas olan bu kelime, sonra, bütün o çeşid g; in adı l tur. Terkos'da öyle değil YI,, ç â, burada konferans şeklinde ders- ler verilmekte, çobanlara bir çok şeyler öğretilmektedir. Bu kurs- lardan şimdiye kadar 235 kişiye diploma verilmiştir. O halde bilgisiz çoban olmanın & - & e Bünden saara bilginini artarımı yan çocukları ne ile tehdid edece- ğiz? 4 Şairim, olmaz olaydım; o ne yüzler karası Bence dünyadaki işsizlerin en maskarası i. Bir şair ağzından çık- tığı için bu mısralara : Aldanma ki şair sözü elbette yı!ııg_dır Demez de inanırsak, o türlü haylaz çocuklara şu tehdidi savu- rabileceğiz, demektir : mi? İstanbula yakın bir gölün is- mi olan Terkos, — ilk su tesisatı o- rada yapıldığı için — bugün bir ismicins halinde bütün su şirketle- rinin ve o şirketler tarafından ge- tirilen suların adıdır. Mes&lâ, Bur- sa'da evlere dağılan suya da hal- kın “Terkos suyu,, dediğini duyar- smız. ğ Reji kelimesi de öyle, İ da bütün tütün şirketlerinin adı, halk arasında, rejidir. İstanbul ->dyosu da şimdi yeni bir kelimeye hususi bir manâ ge- tirmek üzeredir: Söylev ! Bu radyonun programında “A- H,, nin türkçe söyliyeceği söz “nu- tuk” , “Veli” nin gene türkçe an- latacağı bir bahis , ke- limesile anlatıldığı halde Ömer Rızanınm her akşam arab dili ile İ — , sonra şair olur, — söylediği sözlere, “arabca söy- çıkarsın | lev!,, deniyor. Ve şairlere dünyanın hiç bir ta- Bu gidişle “söylev,, kelimesinin rafında bir kurs açılacağını hatır- — “radyoda arabca söylenen söz,, dan geçirmek bile imkânsızdır « â l dan korkulur.,, , a1 sekei e kin ee d, bt NW ae . N Soğuklar devam ediyor Dün şehrimizde hava bulutlu geç * miştir. Günün en düşük ısısı sıfırın akı tında 10, en yüksek ısısr da sıfırın Üs * tünde 2 olarak kaydedilmiştir. Yurdun Trakya kısmen de Karadeniz kıyıların- da hava kapalı ve mevzii yağışlı diğeğ tir,. 24 saat içindeki yağışların kare * metreye bıraktıkları su mikdarları, $i nopta dokuz, Samsunt Van, Zongul * dak'da bir kilogram, İstanbul, çorl_ü; Bolu ve K ide ölçülemi kadar azdır. Karla örtülü bulunan mm” takalarda karın kalınlığı Rizede 44, Er” zurumda 46, Karsta 44, Vanda 22, Ulur kışlada 13, Sivas ve Erzincanda 9, Bo ” lu ve Sinopta 8 santimetredir. Yurddâ en düşük suhunet sıfırın altında o üzere Beyşehir ve Niğdede 14 ve Bolu” da 17, Vanda 19, Erzurumda 22, Kar$” ta 30 derecedir. En yüksek ısılar da 5” fırın üstünde olmak üzere Edirne, B& hkesir ve Trabzon'da 5 ve İzmirde |* Bodrnmda 9 Adanada ve Antalyada | derecedir. baren 3 sene içinde bütün askeri ma« la değiştirilen şekle göre yeniden ta« İstanbul, 28 (Telefonla) — Bugün — çarşamba günü Tekirdağına yollana « — caktır. ş mıntakalarında az çok bulutlu geçmiş” İ