2 Şubat 1938 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 8

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

( Başı I. inci sayfada ) tı. Gemlik kasabası sanki daldığı tari- hi uykudan uyanmış gibi idi. Bir za- manlar türk denizciliğinin zengin ve ' işlek bir tersanesi olan Gemlik, cum- » huriyet rejiminin himmet ve dirayeti ile bugünden itibaren bir sanat mer- kezi de olmağa namzedliğini koymuş- tu, Sanayileşme programımızın kâğıd üstünde bir parola olmaktan çıkıp be. J «ton bir hakikat şeklinde yükselme f âbidelerinden birini teşkil eden Sung- a ipek fabrikası milli gururu okşayacak ve milli güveni artıracak bir türk ese. ridir. Bu eser bütün eserlerin feyiz ve ilham kaynağı olan Büyük Şefi bil- hassa mütehassis bırakmış, Atatürk h: fabrikanın altın kitabının ilk yapra- k ğına el yazılariyle şu takdir ibaresi- ni kayıd buyurmuşlardır: z —— Sümer Bank.»: Sunğipek Bi fabrikasını ziyaretten — duydu- ğum bahtiyarlık büyüktür. Bu ğ değerli kurumun millet için kut- 4 lu olmasını dilerim.,, K. Atatürk Sanat hayatımızda büyük bir a- dımla varılmış ehemiyetli merhale- lerden birini teşkil eden ve bu hava- & linin umumi kalkınma ve yükselme- sinde kayda lâyık bir rol oynayaca- f ğına şüphe olmıyan Sunğipek fabri. A kası yalnız yapılan mali fedakârlık " itibariyle değil, teknik bakımından y sarfolunan ihtimam ve itina itibariy- SA le de bir muvaffakıyet eseridir. 3 Umumi bir inşirah içerisinde fab. B rikadan ayrıldık. Atatürk Bursaya B şeref verdiler Bursa, 1 (Telefonla) — Gemlik- n ten 15 i 15 geçerek hareket buyuran R> Atatürk Bursa hududunda Bursa va- ! lisi ile kolordu komutanı tarafından ! istikbal edilmişlerdir. P- Bursa valisi Bursanın büyük kur- |tarıcısına ebedi minnetlerle bağlı o- lan bursalıların tazimlerini arzetmiş ve Bursaya varıncaya kadar yer yer biriken köylülerin mütehassis alkış- ları arasında saat 16.15 de Bursaya muvasalat edilmiştir. Bursanın bu- günkü heyecan, tahassür ve şüktan “etmek” Atatürk Gemlik sunğipek | fabrikasını tetkik ettiler çok mütehassis oldular değildi. Memleket baştan aşağı do- nanmıştı. Atatürk Çelik Palas'ta mi- safirleriyle otururken caddeden bir oğultu işitildi. Bu, Atatürk'ü selâmla- mak ve ona tahassüslerini ve mi lerini bildirmek istiyen Bursanın bir fener alayı idi. Binlerce insandan te- şekkül eden bu fener alayı otelin ö. nünde mütemadiyen alkış sesleri çı- karıyor: Yaşa! Varol Atatürk! di- yordu, Atatürk bursalrlâarın bu candan te- zahürleriyle duydukları derin mem- nuniyet şevkiyle üç defa tarasaya çı- karak halkı selâmladılar, Nihayet Başyaver Celâl Öner, Atatürk namına halka şu hitabede bulundu: “— Ben Atatürk'ün Başyaveriyim. Atatürk gösterdiğiniz sevgi ve say- giıdan çok memnun oldular. Memnu- niyet ve teşekkürlerini size iblağa be- ni memur ettiler. Aynı zamanda ra. hatsız olmamanızı arzu ettiklerini size söylememi de bana tebliğ ettiler. Lütfen istirahat buyurunuz.., Baş yaverin bu tebliğatı halk ta- rafından yeni bir tezahüre vesile ol. du. O binlerce halk: “— Hayır Atatürküm, biz rahat- sız olmayız, sen varol!..,, Diyerek bağırdılar. Bu hasret pa- yansızdı. Şu dakikada fener alayı Bursaya doğru cumhuriyet marşı te- rennüm ederek uzaklaşmaktadır. Fransanın ekonomik sıkıntıları (Başı 1 inci sayfada) karşısında önce mola vermeğe (La pause), sonra büsbütün — silinmeğe mecbur oldu. 1937 de Chautemps hükümeti yeni vergi zamları ve masraftan kısmalar- la Bonnet'nin mılî kalkınma progra- mantı hakkukl e. altın. Cenevre ve biz | Türkiye milletler cemiyeti hakkında ne Paktın islâhı işi görüşülü murahhasımızin ( Başı I. inci sayfada ) dan ayrılmamı Diğer taraftanı agvekıl Celâl Bayar da kamutaydaki beyanatında şunları söylemişti : “Milletler cemiyetine bağlılık ha- rici u'yanh'mı'zı'n_ aynı zamanda mesnedlerinden ve tabii icabların- dan birini teşkil cder. Bu arsıulusal büyük dinden bek- lenen gayeleri temin edebilmesi, za- mana intıbak etmesi geçirilen tecrü- belerden lâzım gelen pratik netice- leri çıkarmasile mümkün olabilir. Hükümetimiz bu yolda sarfedilecek mesaiyi elinden geldiği kadar teshil etmeye çalışacaktı.,, Bu iki beyanat Türkiyenin Millet- ler Cemiyetine bağlılığını açıkça gös- terir. Yine bu beyanat, memleketimin ıslâhat fikrine muarız olmadığını da düşünüyor ? rken yaptığı beyanat Şili murahhasr Mendeville, bu sa- bah zecri tedbirlerin ihtiyari olması- nri kte yalnız kalmış Belçika murahhası, mukavelenin metinleri ile siyasi hakikatlar arasın- daki tezadın artık devam edemiyece- ğini beyan etmiştir. Müzakerelere öğleden sonra devam edilecektir. Paktın ıslahı meselesi Cenevre, 1 (A.A.) — Milletler Ce- miyeti paktının ıslâhını tetkika me- mur komite, 16 ıncı maddenin müza- keresini bugün bitirmiş ve bu husus. ta asambleye hiç bir teklifte bulunul- mamasına dair ingiliz delegesi Lord Oranborne'in teklifini kabul etmiştir. Paktın, ıslâhi meselesi hiç değilse eylüle kadar tehir edilmiş bulunuyor. Komitenin reisi Belçikalı Borguen ingiliz delegesinin teklifine kuvvetle ö tebarüz ettirir. Bilâkis memleketim bu ıslâhatı temenni eder, Fakat hüküme- timin mütaleasına göre, sakatlık, im- kân derecesinde temam bir vesika olan paktın kendisinde mündemiç değil- dir, Ahvale uydurulması icabeden ci- het usuller ve tatbik tarzlarıdır. Müzakerelerin esaslı mevzuu ha- lini alan 16 ıncı maddeye gelince, bu maddenin tatbikine aid kararların biz- zat assamble tarafından alınması lü- zumunu anlarız, keza, bu hususta' iz- har olunan endişeleri de anlıyoruz, Fakat anlamakta müşkülât çektiğimiz, nokta, kollektif taahhüdlerin bir cüz- ini teşkil eden ve binaenaleyh — bizzat o kollektif camianın bir hareketiyle tadil edilebilecek olan taahhüdlerden bir taraflı beyanat ile bir kimsenin kurtulabileceğidir. Biz bunu daima böyle anladık. Hepimiz ve kendi he- sabımıza olmak üzere biz daima islâh imkânlarını ve tarzlarını müştereken münakaşa ve tetkika taraftarız Bunun- laberaber, müessir olabilmesi için, sükün ve huzun içinde girişilmesi ica- bedenbu. nevi bir tedkik bugünkü HüeL b L mafizarasını çok güçtü. Daha şehrin medhalinden itibaren binlerce ve binlerce insan h iki yakalı sokakları doldurmuştu. Bu & samimiyetteki ifadeyi çözebilmek, gö- nüllerden çıkan seslerin mana ve ma- hiyetini kavrayabilmek, nihayet bütün bir şehir halkını yollara döken kuv- B | vetin hangi menbadan geldiğini anla- yabilmek için mücadele yıllarının ta. rihini hatırlamak ve o günlerin ıstı- rabını yaşamak lâzımdır. k Bursalrlar bugün tariht bir bay- < ram yapmışlardır. Bütün dükkânlar kapanmış, şehrin her yaşta her zümre- den her teşekkülden insanları gözle- tinde istiklâlin sürüru ve göğüslerin- rî' de türklüğün gururu olduğu halde - büyük kurtarıcıya minnetlerini sun- ğ mak için caddeleri, meydanları dol- D, durmuştu. Büursa merasimi resmiyetin çok t fevkinde idi. Bursalrlar kendi proto- < kollarını kendileri yapmıştı. Bir an oldu ki otomobiller halkın izdihamı ortasında sıkıştı kaldı. Bir aralık ka- . file durdu: Atatürk kendisini bu ka- p. dar candan tezahürlerle karşılayan a bu tertemiz türk çocuklariyle daha . yakın bulunmak için kapalı otomobil. lerinden inerek yağmura rağmen a- çık bir otomobile bindiler ve ikamet- lerine tahsis olunan Çelik Palas ote- line bu suretle gittiler. Her taraftan yaşa varol Atatürk sesleri fasılasız bir oğultu halinde dalgalanıyordu. Bir zamanlar muhitinde vahime- Ş ler dolaşan Bursa şehri şimdi hayata — İntibak etmiş müsbet rühlu insanla- — , Tin nimetşsinas tezahürleriyle yepye- — ni bir tarih sayfasını andırıyordu. Bu sayfanın en zengin ziyneti mü- nevver gençlik olduğuna zerre kadar şüphe yoktu, bu hakikati gördükten — sonra inkılâbın feyzine ve kuvvetine iyman etmemek mümkün değildi. K Atatürk Bursalıların bu samimi tezahürlerinden pek mütehassis ol. k muşlar ve: . “— Bursalılar bana ilk günle- — Tin heyecanını yaşattılar.., buyurmuşlardır. Ve vali tarafından vuku bulan istirham üzerine Bursa"- — da bursalıların misafiri olarak kalma. ğı kabul buyurmak suretiyle bu na- — zirsiz türk memleketinin çocuklarına x en büyük iltifat ve mükâfatı vyermiş- Ş lerdir. - İsmail Müştak Mayakon — Gece yapılan büyük tezahürat Bursa, 1 (Telefonla) — Atatürk- ün yüce huzurlariyle şereflenen Bur- sanın gecesi gündüzünden hiç aşağı dan ayrılarak daha düşkün bir para ile ekonomik kalkınma için zemin ha- zırlamağa çalıştı. Fakat Paris sergi- siyle de kolaylaşan bu politika parla- mentoda bizzat dayandığı ekseriyete mensup sosyalist ve komünist safla- rında itirazlara uğruyordu. Yeni grev lerle sosyal kargaşalıklar altın ve ser. maye dönüşünü durdurmakla kalma- dı, bir altım —muhaceretine ve şanj buhranmna yol açtı. Dört günlük bir hükümet buhranından sonra B. Chau- temps radikal arkadaşlariyle sosyal sulhu ve hükümet nüfuzunu kurmak ve istihsal azlığına çare olarak an. ket komisyonu tarafından yapılan tavsiyeleri tatbik sahasına çıkarmak- tan ibaret programmınmı yürütmeğe ça- lışıyor. Dağılma emmareleri göste- ren halk cephesi ekseriyetiyle, 40 sa- atlik haftaya dokunmadan, gayesine varmak için mümkün her şeyi yapı- yor. Muvaffakıyetini dileyeliim. Anket neticesi göstermiştir ki, Fransada istihsal 1929 daki seviye- sinden yüzde yirmi beş aşağıdadır. Halbuki Belçika, İtalya, Hollanda gi- bi me;nleketlerde aynı seviyeye va. rılmış, ve bu seviye Almanyada yüz- de 19, İngilterede yüzde 25 İsveç'te yüzde 45 tecavüz edilmiştir. 1937 de dış ticaret 42 milyar, ithalât 24 mil- yar, ihracatla 18 buçuk milyara ya. kın bir açık vermiştir. Geçen seneki açık 10 milyardı. Birincikânun rakam ları bilhassa ziraat ve yiyecek fiatla- rında mahsüs bir yükseliş ifade edi- yor. Bu yazıda sadece Fransanın para, finans ve ekonomi durumlarını hulâ- saya çalıştım. 1938 Fransanın kısa ve tam bir tablosunu edinmek için sos- yal ve sıyasal durumları da gözden geçirmek lâzımdır. Hakikatte fransız demokrasisinin asıl ıstırabı, tehlike- lerle dolu bir dünya ortasında, sınıf kavgasını hâd bir safhaya getirme- sindendir. - Kemalettin Kâmi Ustura yarası yüz güzelliğini bozar mı? İstanbul, 1 (Telefonla) — David isminde bir sabıkalı Rebeka isminde bir kadının yüzünü jiletle & k su - münasib olup olmadığını teemmül et- mekden kendimizi alamıyoruz. Bizim önümüzde daha müstacel bir vazife vardır ki o da hepimizin gerek mü- essese dahilinde gerek müessese hari- cinde bütün gayretlerimizi sarfede- rek milletler arasında aralarında iyi geçim ve anlaşmayı idame etmeğe ve onları muarız cephelere ayırmak de- ğil bilâkis muhtelif grupları günün birinde birleşmiş veya hiç değilse ahenkli bir teşriki mesai ile biribirle- rine bağlanmış görmek ümidiyle ya- kınlaştırmaya çalışmaktadır. Diğer hatiblerin sözleri Cenevre, 1 (A.A.) — Cemiyet pak- tının tadili hakkında 'yapılan müza. kereler esnasında birkaç hatib söz al- miıştir. AA U heret etmiş ve vaziyette yakın- da değişiklik olabileceğini söylemiş- tir. Çin - japon anlaşmazlığı Cenevre, 1 (A.A.) — Saat 12.30 dan 12.45 e kadar devam eden Milletler Ce- miyeti'nin gizli celsesi esnasında Pe- ru ve Ekuatör murahhasları Çin - Ja- pon anlaşmazlığı hakkında derpiş edi- len karar projesinin — ol ndan Hıfzıssıhha 3 üncü kursu açıldı mektebinin Bu yıl kursa muhtelif yerlerden 15 hükümet doktoru iştirak ediyor ( Başı 1, inci sayfada ) plânına dahil olan en mühim bir süje olup, bunun da hakikat haline getiril - de Hıf: hha mektebinin çok büyük bir rolü bulunacaktır. Mektebi- miz üç mühim süje üzerinde çalışmak- tadır : 'TTedris, röşerş, ve demonstrasyon. Teknik işleri öğretmek Mektebin vazifesi Sıhat Vekâleti- nin teknik işlerini öğretmektir. Bina- enaleyh burasının Tıb Fakültesile ve- ya Tıb fakültesinin hıfzısıha tedrisa- tile bir alâka ve müşabeheti yoktur. Bir tıb talebesi fakültedeki etüdleri a- rasında hıfzısıhaya aid esaslı bilgiler okur ve öğrenir, halbuki Vekâlete aid olan bu mekteb, hükümet hekimlerine ve maiyetlerindeki tâli personele tat - bikatta karşılaşacakları problemlerle bunların hal tarzlarını daha spesifik bir şekilde öğretmekle mükellettir. Şu halde bu mektebin tedrisatı diğer, tıb fakültesinde okutulan hıfzıssıha- dan ayrı mevzulardır. Yani tıb fakül - tesinde okutulan esas ilimlerin g; Hastalıkları tedavi için, sarfedilen bir para, korunma için sarfedildiği zaman, evvelkinden bir çok defalar daha iyi randıman verdiği, defaatle isbat edil - miştir. Bizim mektebdeki tedrisatımız tamamile bu esas üzerine kurulmuştur. Size korunma usullerini burada tanı - tabileceğimizi ümid ediyoruz. Bu se- bebden klinik tababet bizim esasir mevzularımızın haricinde kalır. Mektebimizin ikinci mühim mevzuu olan röşerşten de bahsetmek isterim: Hükümet hekimlerinin tatbikatta kar- şılaşacakları problemlerin siyantifik bir şekilde etüd edilmesi Jlâzımdır; ancak bu suretle onlara muvaffakiyet- li bir yardım temin edebiliriz. Öyle teknik problemler vardır ki tamamen veya hiç ol kısmen lâb ar- da, etüd edilmek icabeder, Maahaza bir çokları da tatbikat sahasında etüd edilmek gerektir. Bu sebepten, biz mektebin teknik nezareti altında bulu- nacak olan, sıhat merkezlerini kur- maktayız, Bu sıhat merkezlerinin hiz « met ettiği sahada modern bilgilerimi - ze aid metodların, halk üzerinde iyice geçirilmesi mevzuu bahis değildir. Bu mektebde hükümet hekimlerin- den başka diğer tâli personelin de oku- tulması mukarrerdir. Bu suretle hem sıhatı umumiye hizmetleri tekemmül eder, hem de sizlerin işleriniz kolayla- şır. Sizin öğrenmenizi istediğimiz mo- dern sıhatı umumiye hizmetleri hak- kında bu tâli personelin de bir fikri ıonrı bu hususta hükümctlerînın mh- ını alacaklarını dir. ğ Polonya bu karar suretini kabul et- memekte israr ettiğini ve aleni celse- de bu hareketini izah edeceğini beyan etmiştir, B. Cemal Hüsnü Taray Ankaraya - geliyor İstanbul, 1 (Telefonla) — Brüksel elçiliğine tayin edilen B. Cemal Hüs- nü Taray Yalovadan şehrimize döndü. &et:cilere beyanatta bul k üç|? olmak icabeder, Ne yapmak istediğini- zi anlayabilen yardımcılarınız bulu- nursa, işleriniz çok daha kolay yürür. Bu düşünce sebebiledir ki Ajan sani - terlerle &rhatı umumiye hemşireleri- nin tedrisi tekarrür etmiştir. Bu pek mühim bir keyfiyet olmakla beraber maal'esef henüz işe başlanamamıştır. Meselâ Ajan saniterleri yalnız hekim- lere yardımla bırakmayıp, sıhat mü- hendisliği işlerinde de kullanmamız kabildir. Bence, gıda maddeleri kon- trolu, içme suları, lâğım tesisatı, sinek ve sivri sinek mücadelesi bu gibi işten anlar personelin kullanılmasile mu- vaffakiyetle neticelenir. Gene sıhatı tedkik ve müşahedesi mümkün olacak- tır, Aynı zamanda bu sıhat merkezle - rinde ajan-saniterleri ve sıhatı umu- miye hemşirelerini, yetiştireceğimiz gibi, modern bir sıhatı umumiye hiz- metinin, ne olduğunu da, hükümet he- kimlerine göstermiş olacağız . Böyle bir merkez, halı hazırda Eti- mesut'ta mevcuddur. Bu merkezin ça - lışma tarzını, ihtimamla tedkik etme « nizi isterim, Buradaki kompetan per - sonel sizlere nasıl çalıştıklarını nazart ve ameli bir surette izah edeceklerdir. Sizlerin ehemiyetle nazarı dikkate ale manız icabeden prevantif disin'den, pratik olarak neler kasdettiğimizi, bu- rada açıkça göreceksiniz. Sözlerimi bitirmeden evel bir noktayı daha zikr- etmek isterim, “Çaok şeyler bekliyoruz.” Biz talebelerimizden çok şeyler bek- lemekteyiz. Bu mektep bir nevi koo« peratif teşekkül olmalıdır. Fakat bu kooperasyondan, yalnız bizim size yardım etmemiz manâsını çıkarmama- umumıye hemşirelerinin şuzel bir ğe - W ! HŞ Yd dc bı:ı ;eş güne kadar da yeni vazifesinin ba- şında olacağını söyledi. Tiftik ve yapağı Zahire borsasında satılacak İstanbul, 1 (Telefonla) — Tiftik ve yapağı satışlarının yalnız zahire bor- sasında yapılması kararlaştırıldı. Mart- tan itibaren bunlara aid muameleler za- hire borsasında cereyan etmeğe başlı - yacaktır. Deri tacirleri av derilerinin de zahire borsasında muamele görmesini istemektedirler, Yeni Yugoslav matbuat ataşesi İstanbul, 1 (Telefola) — Yugoslavya Litvinof, paktım 16 1mcı nin Milletler Cemiyetinin başlıca ic- raat vasıtasını teşkil ettiğini ve mec- burt teahhüdlerin ilgasının cemiyete aza olanlarla olmıyanlar arasında bir fark bırakmiyacağını söylemiştir. Hatib, cemiyet azasından olüp da tamamiyle bitaraf kalmak istiyen dev letlerin bu tarzı hareketini tenkid e- derek demiştir kit: “— Bitaraflıklarının zamân altı- na alınmasını mı istiyorlar? Bu bita- raflık ihlâl edildiği takdirde ne gibi bir vaziyet karşısında kalınır?,, Litvinof, 16 mcı maddenin her za- man tatbik edilemediğini ve tatbik e- dildiği zaman da bunun lâyıkiyle ya- pılamadığını itiraf etmiş ve zecri ted. birlerin kaldırılmasını istemekten ise bunların tamamiyle ve daima tatbik edilmesini istemenin daha muvafık olacağını kaydetmiştir. Hatib, bütün devletler değil, dev- letlerin büyük bır kısmı zecri tedbir- leri tatbik ettiğı takdirde bile müşte- rek emniyetin temin edilmiş olacağı- nr beyan etmiş ve 16 ıncı maddenin bilhassa bir ihtar teşkil ettiğini ve zecri tedbirler ihtiyari olduğu takdir- de işin mahiyeti değişeceğini — söyle- miştir. Litvinof, netice olarak müstakbel tecavüzün müştereken — yapılacağını, binaenaleyh 16 ıncr maddenin müte- cavize karşr müşterek bir emniyet si- lâhr olarak ibka edilmesi lâzımgeldi- ğini ilâve etmiştir. Irın murahhası da cemiyet muka- çündan üçüncü cezada muhakeme altı- na alındı. Mahk jilet y bıraktığı izin Rebeka'nın yüzünün gü- liğini bozup b dığını tesbit et - mesi için, Güzel Sânatlar Akademisin- den bir muallimin çehreyi tetkik etme- sine karar verdi. inin zâafa düşürülmesi de. ğîl takviye edilmesi lâzımgeleceğini ve zecri tedbirlerin mecburi mahiyet- lerini kaybetmemeleri icab ettiğini söylemiştir. Kolombiya murahhası Yopes de İ- ran murahhasının fikirlerine benzer mütalealar dermeyan etmiştir. hükümeti l idaresi, b memurlarından B, Lukakoviçi matbu- at ateşesi olarak leketimize gön- dermiştir. Buraya gelmiş olan B. Lu- kakoviç, yarın Ankaraya gidecektir Hava kurumunun teşekkürü 935 de başlıyan ve bazı engeller yü- zünden bu sene, Beşiktaş kulübünün birinciliği ile neticelenen “tayyare kupası,, maçları Türk Hava Kurumuna 3936 lira 33 kuruş safi gelir temin et - miştir. Türk Hava Kurumu, bu maçı tertib eden türk spor kurumuna, maç- lara iştirak eden değerli kulüblere ve turnuvanım birincisine ayrıca kıymet- li bir kupa vererek bu müsabakaya ya- kından alâka gösteren “Cumhuriyet gazetesine,, yürekten teşekkür eder. (AA.) Borsa acentaları birliği bir rapor hazırlıyor İstanbul, 1 (Telefonla) — Borsa a- centeleri birliği, Ankaraya gönderile - cek raporu tamamlamak üzeredir. Bir- lik reisiyle umumi kâtibi yakında rapo- ru Ankaraya götüreceklerdir. Katil Abdullah ve Tevfiğin muhakemesi İıtınbul 1 (Telefonla) — İstanbul inden kaçarak Adanada ya- kıılının Abdullah ve ve Tevfikin mu- h lerine — ağır da bakıldı. Müddei € bunl land !' malarını istedi . Terine nâmütenahi faydalar temin eden bir kuvvet olur. Muvaffak bir sıhatı umumiye hemşireliği hizmeti, hükü- met hekiminin muhitine olan faydası - nı bir kaç misli arttırır. Bu suretle he- kim çalışma sahasını genişletir ve işi de teknik bakımdan yükselmiş olur. Umumi sıhat hizmetinin bugünkü yolu Modern umumi sıhat hizmetinin bu günkü yolu korumaya müteveccihtir. küllerinizi hocalar mızla ıerbeıtçe mü- nakaşa etmenizi temenni ederiz. Ho- calarınız müşküllerinizi iyice öğren- melidirler ki size faydalı yardımlarda bulunsunlar. Mektebden ayrıldıktan sonra istikbalde de bizden istifadeye çalışacağınızı umarız. Herhangi bir zamanda karşılaşacağınız müşküller hakkında bizimle müşavereden çekin - memelisiniz.Sizlere burada geçireceği- niz zamanın muvaffakiyetli olmasını dilerim. . . b Yeni cami kemerinin |( | y . stanbul borsası riht ; tariht değeri büyük 12 Yo3ğ İstanbul, 1 (Telefonla) — Evkaf PARALAR umum müdürü B. Fahri Kiper, yeni ALIŞ SATIŞ caminin ve kemerinin vaziyetini tetkik Hlsitla İecçsaş St etmek üzere geldi ve bugün Ankara - 1;:;., 123.— ıza_: ya döndü. B. Fahri Kiper bir fen he- Frank I1 ı“ı— yetiyle birlikte yeni cami kemeri ü-|| — Koç trangı — S0— — Bkm |zerinde ince tetkiklerde bulundu. Ne- Drahmi 18 22 ticede kemerin tariht kıymetinin bü.|| — is. fransı — S70— — Siğe yük olduğu tesbit edildi. Kendisine Florin ösem 70m— resmen sorulduğu takdirde Evkaf U- Kuron Çek. — 78.— S2.— mum müdürlüğü kemerin yıkılmama. î.',',',':,f'“ 2_1:_ 2_,; sı lâzım olduğunu bildirecektir. Ev- ;.dı:u'k îzâ-—- 29.50 kaf umum müdürlüğü bilâkis tama- Pinük e R ızt_ miyle meydana çıkacak olan caminin Ley 12— M— ve kemerin esaslı sürette tamir etti- e BAA n rilmesine karar vermiş ve bu iş için Kuron İs. S0.— 32.— keşfe başlanmıştır. çEKLER Açılış F. — Kapanış F. Dört sene sonra Londra 680 — 680. Nevyork 0.795 n:;gs Paris " 24.275 24, YCkCICnCİİ sabıkalı Milano 151222 — 15.119 îrükıel 4.;0o az:şîzll tina 86.74 !ıtanbul,. 1 gTelefonla) nn İnebolu Dokkere saas1- — 9l0d6 vapuru İzmir civarında battığı zaman Sofya 63492 — 63.492 J boğulan ikinci kaptan Besimin annesi Amsterdan. 14234 — 1.42.34| Huriye facia günü Mehmed Ali adında (| — Yrst 22.6475 — 22.6475 > iyana 4.20 4.20 bir sabıkalı tarafından dolandırılmış - Madrid 13.65 13.65 tı. Bu adam dört sene sonra ele geçiril- 3““" ı-ş;“ :-9;32' miş ve muhakemesine bugün başlanıl- | — Budapeş 3086 — 3088 mıştır. Bükreş 105.873 — 105.873 z <ER Belgrad 34.246 34.246 ;&ok:hımı 22.7253 2.7268 . oskova 3.71 23.71 Halkevi paviyonunun In;a Stokholm 30795 — 3.0795 masraf 'ESHAM VE TAHVİLAT Ko AÇILIŞ KAPANIŞ İstanbul, 1 (Telefonlay — Eminö- 1933 Türk borcu İ. — 19.— — 19.— nü halkevine ilâve edilecek pavyon || — sivas - Bezurüm — V tdeli ) için mevcud para 57 bin liradır. İnşa- hattı İs. I. 9” Möme” atın tamamlanması için 100 bin liraya Aaadola'Dı. X. yai a ihtiyaç olduğu anlaşıldığından, mü- I ve II 40.65 — 40.65$ - ğ tebaki 43 bin liranın temini için hü- kümete müracaat edilecektir , b

Bu sayıdan diğer sayfalar: