-—T — — ’. ıî SUrzarm a *A danada başarılacak işler Vilâyetle belediye birlik kurarak şehrin ihtiyaçlarını karşılıyacak Modern halkevi binasının inşaatına başlanıyor Hastfahane, olel ve meklebler yapılacaktır (Adana, (Husust Muhabişimizden) — Bu seneki vilâyet büdcesi 1.003.493 lira olarak tesbit edilmiştir. Vilâyet ! büdcesi 934 senesinde 739,610, 935 de 775.100, 936 da 951.442, 937 de 950.988 » lira idi. Bu itibarla bu seneki büdce- * deki fazlalık bariz bir şekilde göze » çarpmaktadır. Bu sene başarılacak işler arasında şunlar vardır : Geçen sene ayrılan tahsisata 1lâve edilerek modern bir Halkevi binası- nın inşasına başlanmak üzeredir. Bu binanın 800 kişilik bir konferans sa. lonu, merasimler için ayrıca büyük bir gazinosu, büyük bir kütüphanesi bulunacaktır. Ayrıca Halk Partisi ve Halkevi büroları için kâfi mikdarda daireler bulunacaktır. Bu yıl büdcesine hususi muhasebe ile belediye arasındaki birlik için de tahsisat ayrılmıştır. Bu birlik her yıl vilâyet ve belediyenin koyacağı 25 bin liralık bir sermaye ile tesis o- Junacak ve 8 sene devam edecektir. Birliğin tesisi için belediye ile vilâ- yet arasında tam bir anlaşma elde e- dilmiştir. Birlik teessüs eder etmez, ilk iş olarak otobüs meselesini halle- decektir. Birliğin yapacağı diğer iş- ler şunlardır : Bürüce yaylasında güzel, modern bir yayla oteli, Karataşta plâj, gazi- no, otel ve diğer lüzumlu tesisat. A. danada bie Takiak u bastali Sıhhi ve bahçeli evler, Bu son iş için Emlâk Bankasının iştirâki de temin edilecektir. Bu evler arzu edenlere çok müsaid ödeme şartları ile veri- lecektir. Birliğin faaliyet programma koy- duğu bu yeni hastahane yapıldıktan sonra bugünkü hastahane sanat mek- tebine tahsis edilecektir. Bu iş gerçekleştirildiği zaman, bilhassa çiftçi ve makine memleketi olan Adananın diğer büyük bir ihti. yacı daha karşılanmış olacaktır. Ge- çen sene bir çok tesisatr ikmâl edi- len yeni koşu yerinde bir hayvan ser- gisi ve bir de poligon yapılacaktır. Şehir içinde on beş bin lira değe- rinde bir ilk mekteb binası yapılacak ve bundan sonra her yıl asgari bir, iki ilk mekteb binasının inşası için tahsi- sat verilecektir. Bundan başka gena vilâyet, bele- diye ve Kızılay ayrıca bir birlik teş. kil edecektir. Kızılay da seylâpzede- lere yardım yapılmak üzere toplan- mış 32 bin lira vardır. a Hususi muhasebe ve belediye de her yıl büdcesine koyacağı beşer bin lirayı bu paraya ilâve edecek ve bu sermaye ile seylâpzedelere ve çiftççi amelesine sıhhi ve modern meskenler yapılacak ve kendilerine on senelik faizsiz taksitlerle verilecektir. Bu suretle on sene sonunda elde edilecek 78 bin liralrk mütedavil sermayenin ne suretle sarfedileceği birlik nizam- namesinde tesbit edilecektir. Eski postahane binasında yapıl. makta olan tadilât biter bitmez önü- müzdeki şubat ayı içinde burada me- müur, subay, ve sporculara mahsus ol- mak üzere büyük bir lokanta ve ga- zino açılacaktır. Hükümet konağının Bu lokanta memur, subay ve spor- culara yüzde elli tenzilâtla yemek ve- receği gibi evlere de tenzilâtlı ve u- cuz yemek verecektir. Bu binanın üst kısmı spor bölgesiyle, ziraat oda- sına tahsis olunacaktır. Bundan başka zaten mevcud olan on sekiz bin lira- lık tahsisatla bu sene şehir stadyomu- nun tanzim ve ikmâl işi başarılacak. tır. Balıkesir ağaçlanıyor Balıkesir, (Hususi) — Şehrimizin ve köylerimizin ağaçlandırılması için büyük bir program hazırlanmıştır. Yapılacak bir seferberlik sayesinde vilâyetin çıplak kalmış toprakları mey valr ve meyvasız ağaçlarla kısa bir zamanda örtülecektir. İlk iş olarak ağaç yetiştirme ve a- ğaç koruma usullerini göstermek ve öğretmek için şehrimizde bir kurs 'çılacaktır. Bü kürsta köylüler prat malümat edineceklerdir. Vali, kaymakam, nahiye müdürü ve muhtarlara bir tamim göndermiş- tir, Bu i ağacın muhtelif ba- kımlardan kıymeti tebarüz ettiril- mekte ve bu seferberliğin ehemiyeti anlatılmaktadır. Müze bekçisi nasıl boğuldu ? İzmir, (Hususi) — Eski eserler müzesi hademelerinden mustafa, mü- zedeki bir kuyuda ölü olarak bulun- muştur. Mustafanın kömürlükte bu- lunan bu kuyuya bir dikkatsizlik ese. ri olarak düştüğü tahmin edilmekte- dir. Adlive hâdiseyi tetkik etmekte- dir. Tokatta sulama işleri başlıyor Tokat, (Hususi) — Büyük sulama işleri pro]esı Samıurı su işleri mü. dürlüğünce hazırl ır. Gü köprüsünden, Turhalın Dazya deresi- ne kadar devam etmek ve Kazovanın sağ sahilini sulamak üzere 57 kilo- metre uzunluğunda bir ana kanal a- çılacaktır. Ayni zamanda Gömenekte bir kabartıcı bend yapılacaktır. Bu iş- ler yakında 1.225.000 lira bedelle ek- siltmeğe çıkarılacaktır. Fatsav yolunda bir köprü Fatsa, (Hususi) — Gönderdiğim resim, cumhuriyetimiz tarafın- dan yurdun muhtelif taraflarına serpiştirilen eserlerden - birini, Fatsa - Ünye yolu üstündeki Cevizdere köprüsünü göstermekte- dir. Anadolunun muhtelif yerlerinde dolaşanlar cumhuriyet köp- rü ve yollarına sık sık tesadüf ediyorlar. Ulus parkından görünşü Bır aıle faciası Balıkesir, (Hususit) — Altı eylül mahallesinde oturan Ahmedin, zım adında bir damadı vardır. Kâzım, bir müddet evvel karısını boşamak için mahkemeye müracaat etmiştir. Hâdise akşamı Ahmed, damadını e- vine çağırmış ve kendisine bu işten vaz geçmesini söylemiştir. Damadla kayınpeder arasındaki münakaşa bi- raz sonra büyümüş, Kâzım tabanca- sını çekerek kayınpederinin üzerine hücum etmiş ve adamcağızı alnından yaralamıştır. Gürültüye — yetişenler daha büyük bir facianın önüne geç- mişlerdir. Adananın bir yıllık ekonomisi Adana, (Hususi) — Ticaret odası- nın istatistiklerine göre 937 senesin. de idhalâtımığ 6.456.174 lira, ihraca- tımız 11.263.849 Jliradır. Şehrimizin bir senelik ihracat fazlası 6 milyon li- radır. Sivasta enstitü Sivas, (Hususi) — Şehrimizde bü- yük bir kız enstitüsü binası yapılma- sı kararlaşmıştır. Kastamonu Bir şose ve bir mesire kazandı Kastamonu (Hususi Muhabiri- mizden) — Şehrin mühim - bir ihtiyacını karşılayacak olan dört kilometre uzunluğundaki yolun inşasına başlanmış ve *mühim bir kismının tesviyesi bitirilmiş- tir, Cumhuriyet Halk Partisinin altıncr semt ocağının teşebbüsiy- le başlanan bu iş, şehrin garb ce- nubuna düşen yokuş mahalleler- den geçecek, Açıkmaslak deni- len mesire yerine kadar uzaya- caktır. Bu şosenin; 1350 metresinin tesviyesi yapıl- mış bulunmaktadır. Bu yol iki bakım dan ehemiyetli bulunmaktadır: Birin- cisi, bir yangın zuhurunda şimdiye kadar itfaiye arazozlarının çıkamadı- ği yokuş mahallelere otomobiller ko- laylıkla çıkacak, aynı zamanda bura- da oluranlar otomobil ve arabadan is- tifade edebileceklerdir. Diğer taraf- tan, Açıkmaslak denilen bu mesire şehre otomobille bağlanmış, halk ye- Açılma töreninden iki görünüş v — AVUKATLIK KANUNU DOLAYISİYLE Muhtelif memleketlerde avukatın hak ve vazifeleri Anglosakson memleketlerinde şahsi şöhrete fazla ehemmiyet verilmez — (Procuratori) lere dahi (Avou€) diyemeyiz. İspanya ve Portekizde, a- vukatın işlerini mürakabe etmekle muvazzaf ve mahkeme masraflarından ve vekâlet ücretlerinden nakden mes- ul olup müvekkilin bir nevi mümessi- li olan (Procuradore) ler muhakeme- lerde dahi bulunamazlar. Şi İtalya, Ingiltere ve Ispanyada avu- katın nukuki tefevvuku şüphe götür- mez bic vaziyettedir. Artık avukat her şeyde tek başına kalmıştır, her şeyi avukat yapar, ve bu suretle mesele de halledilmış olur. Dikkat etmelidir ki, bahsettiğimiz bu hattın sağında ve solunda müşte- rek olan hususiyetler pek çoktür. Hat- tın ber iki taratında da hukuki teşki- lât çok ciddidir; bir Avusturya avu- katının levhaya kaydedilebilmesi için dört sene tahsil ve yedi sene staj yap- ması lâzımdır; ve hemen hemen bütün Avrupa memleketlerinin hepsinde mesleğe girmek için hususi ve bazan çok agir bir imtihan vardır ki Fransa, Ispanya ve Hollanda avukatları bun- dan muaftırlar. Aynı zamanda mesleki ahlâka da geniş bir yer verilmiştir: liyakat, sa- dakat ve nezaket gibi hususlar başta gelir; ve şayanı dikkattir ki aynı me- ziyetler her yerde birer zaruret ola- rak kabul edilmişlerdir. Değişen yal- nız tatbikatıdır, takat maaleset bazan hiç tatbik edilemediği de vakidir. Fransız barosunda canlanan istiklâl endişeleri şarki merkezi Avrupa avu- katlarında da aynçen kendisini göster- di. İnzibat meclisleri vasıtasıyle ve teşkilâtı bulunmayan yerlerde mesle- ki ve hususi teşekküllerin gayreti ile muhafaza etmekte oldukları mesleki inzibata hâkim olan yabancı memleket baroları aynı zamanda baroya kaydı kabul hususunda da hâkimi mutlaktır- lar. Yainız İskandinavya ve Almanya- da imtihan hususu biraz da kanuna tâbidir ki bir defa icra edıldıkten son- 'bir hak teş- için kil eder, Almanya ve lsvıç ede, bazı farklarla, namzedin kaydolduğu mah- kemenin de rey vermeğe hakkı vardır. Fakat baro, denebilir ki , Avrupanın tebliğ, mahkemeye yeniden davet, ih: bar, zabıtlı tebliğ gibi muameleler mu* hakemenin sürat ve tesriini azaltmak- tadırlar. Anglosakson memleketlerinde vt onun tesirine tâbi olan diğer memle- ketlerde bilâkis şahsi şöhret ve mu- vatfakiyete fazla ehemiyet verilmez. Ehemiyetli olan şey iyi iş görmektir. 'Takib ve müdafaayı hakkiyle yapan ciddi müesseselere itimad beslenir. Senetler tanzim eden, şirketlerin te- sisi ve tasfiyesine memur edilen, arazi satışları yapan, ipotekler tesis eden, iflâs sendikı vaziresini gören, vasiyet icrasına memur olan Avusturya avu- katı, Iskandinav ve Balkan avukatiyle transız avukatı arasında büyük fark vardır. Fransada avukat, münhasıran müdafi ve müuşavir sıfatını haiz bu- lunmaktadır; halbuki bu memleketler- de iseavukat, (Çofficier ministeriel) vazitesini haizdir, hukukşinastır, ida- recidir. Bu vazifeler ya Almanyada, Nor- veçte ve Danimarkada olduğu gibi fransız (Avou&)lerini andıran bir ne- vi (officier ministeriel) şekli altında resmi bir salâhiyete müsteniden icra edilir, ve yahud İsveçte, Brezilya'da ve Amerikada olduğu gibi bunlara müstakil ticari birer mahiyet veril- miştir. Avukatlar, aynı zamanda (Avou€&) ve noterleri istihlâf ederek (officier minist&riel) vazifesini ifa etmekte ol- dukları memleketlerin hepsinde “loca- lisation” mahalli salâhiyet denilen bir kayda tâbi tutulmuşlardır. Filhakika, hak sahiblerinin menfa- atlerini ve muhakemelerini, işlerinin neticesini ve kanuni mehillere riayet edilmesi hususunu emanet etmiş ol- dukları kimsenin, yurdun bütün mah- kemelerinde davâ takib etmek maksa- diyle orada burada dolaşan bir adam olmadığını bilmiş olmaları onlar için Bu salâhiyet “localis ,ya İs- panya ve Çinde olduğu gibi mahal i- tibariyle olur ki bu takdirde avukat- lar kendi mıntakaları haricinde davâ takib ed yahud Almanyada ler; hemen her tarafında kendi azâsının hâkimidir. İstiklâl | da bazı leket- ler bizden daha ileri gitmişlerdir, ve topluluk meclislerinin inzibati karar- larını, hâkimlerin istinafen nakzetme- sini kabul etmemişlerdir. Almanyada, Polonyada, Yunanis- tanda, Avusturyada istinaf mahkeme- si “avukatlardan ve hâkimlerden mü- teşekkıl olarak” muhtelittir; Roman- yada istinaf mahkemesi, temyiz mah- kemesi avukatları inzibat meclisinden terekküp eder; İtalya ve Şilide bu sa- lâhiyet, merkezi hükümet avukatları âli meclisine aiddir; İspanyada azâsı- nın adedi altmış bire kadar çıkabilen bir topluluk meclisi avukat hakkında ihraç kararı verebilir. Fakat, Avrupanın şarkında ve gar- bında mesleki tatbikata verilmekte 0- lan hukuki veçheler, irki mizaçların da tesiriyle bir ayrılık arz ederler. . Gaziantebte ..- .. spor kulübü Gazianteb, (Hususi) — Şehrimizde şimdiye kadar halkevi spor şubesin- den başka spor teşekkülü yoktu. Za- man zaman görülen spor hareketleri parasızlık, vasıtasızlık yüzünden can- ni bir gezinti yeri | ş olacak. tır. Burası çok güzel bir ormandır. Yolun ikmal edilen kısmının açılma töreni kalabalık bir halk huzurunda ve vali B. Avni Doğanın bir söylevi | |ile yapılmıştır. - Agâh Çetin, Çine posta müdürü 5 sene hapse mahküm oldu Aydın, (Hususi) — Zimmet ve ihti- lâs suçiyle, Aydın ağır ceza mahkeme- sinde muhakemesi görülen Çine pos- ta müdürü Hakkının suçu sabit olmuş beş yıl on ay ağır hapse mahküm edil- miştir. / Konya felâketzedelerine yardım Konya, (Hususi) — Halkımızın fe- lâketzedelere yaptığı yardım miktarı 4161 lirayı bulmuştur. Bu miktarın da- ha artacağı anlaşılmaktadır. l ş, dağılmıştı. Halkevimizin açılmasiyle şehrimizdeki iki spor ku- lübü, aynı sebeblerle kendi kendileri- ni feshederek halkevi spor şubesine iltihak etmişlerdi. Bu yüzden Gazian- tebte bölge teşkil edilememiş, spor ha- reketleri canlanamamıştı. Bu noksanı gören türk spor kulübü ilbayımızın başkanlığında bir spor bölgesi teşek- külüne girişmiştir. İlbayımız Rıza Çeviğin — başkanlığında halkevinde toplanan memleket gençliği (Çinarlı spor kulübü) adiyle bir kulüb kur- muşlardır. Spor kulübü, şimdilik fut- bol, binicilik, atletizm, güreş şubele- rinden müteşekkil olacaktır. Kulübün ayrı bir binası bulunacak, spor saha- sı etrafına dıvar çekilecek, içerisi tes viye edilecek ve kum dökülmek sure- tiyle iyi bir hale getirilecektir. Sivasta evlenmeler Sivas, (Hususi) — Geçen sene için- de şehtimizde 167 çift evlenmiştir, son ay içinde evlenenlerin sayısı ye- didir. Ci ferdiyetçi olan ve insana hâs vasıflarda hassas bulunan lâtin- ler, avukatı şahsi bir bağla müvekkili- ne bağlarlar. Onlarda bu teşekküller mevcud değildir. Herkesin kendi avu- katı vardır, ve avukat bütün mesele- leri hailetmeğe mecburduğg; ona şahsi bir itimad beslenilir ve onun şansına aid bir şöhreti vardır. O müvekkille- rinin hâmisi, dostu, müşaviri.... Yahud medarı tesellisidir. Gerek talimatna- melerin men etmiş olmasından ve ge- rek talimatnamelerin bunlara yer vermemiş olmasından ileri gelmiş ol- sun, menşeleri latin olan ıtalya, 1s- panya, Portekiz, Şili ve Arjantınde a- vukatlara aid teşekküller pek azdır, Şayet böyle birlikler tek tuk mevcud olsalar bile, bunlar tamamen şahsi iş- tirak mahiyetindedirler: Avukatlar yanlarında alıkoydukları stajiyerleri- le veya mekteb ve mesai arkadaşlariy- le karşılıklı müzaharetlerini mesleki bir teşekkül altında birleştirirler. Ananelere ve insanların manevi kıy- metlerine hürmetkâr olan Japonyada cemiyetlere her ne kadar müsaade e- dilmişse de bunlar çok mahdutturlar ve tamemen şahsi mahiyeti haizdirler. olduğu gibi kazat olur ki avukatlar bağlı bulundukları muayyen bir mah- kemeden başkasında davâ takib ede- miyerek iddia ve müdafaat için orada bulunan meslekdaşlarından birisi ta- rafından temsil edilirler; ve yahud Danimarka, Şili ve Norveçte olduğu gibi müratebe itibariyle olur ki bu takdirde avukatlar bağlı bulundukla- rı mahkemelerin derecesinde bulunan bütün mahkemelerde davâ takib ede- bilirler, fakat yüksek vazifeli mahke- melere giremezler. Halbuki, bilâkis, mahkemei temyiz avukatları dün salâ- hiyetli mahkemelerde davâ takibine her veçhile salâhiyetlidirler. Hususi hal: Yunanistanda, istinaf mahkeme- sinde davâ takib edebilmek için, dört, temyiz mahkemesinde davâ takib ede- bilmek için sekiz sene avukatlık yap- mak lâzımdır. Avukatlık mesleğine izafe edilen (office ministöriel) vasfının diğer bir neticesi de; inhisardır, bu netice lü- zumlu olmakla beraber bu vasfa mün- hasır değildir, zira bütün Avrupada hak sahiblerinin mahkemede bizzat isbatı vücud ettikleri hal (ki çok na- dirdir) müstesna olmak üzere, adliye- de müdafaa imtiyazı avukatlara has- redilmiştir. İstisnaları: Almanya ve Portekizde avukatlar, esnaf meclisle- rinde (Conseils de Prud'hommes) müdafaa yapamazlar; Çekoslovakya ve Avusturyada evlenme işlerine (bo- şanma ve saire) aid meseleler taraflar hüzuriyle cereyan eder; nihayet İs- veç ve İsviçrenin bazı kantonlarında inhisar mevcud değildir, kim olursa olsun mahkemeye girebilir. Fakat bu âmme hizmeti vasfından daha bir çok mükellefiyetler doğmak- tadır ki fransız avukatı bunlardan ma- sundur: Norveç avukatı, avukatlar topluluğuna bir aidat verir ve eğer bu aidatı vermezse iflasına karar ve- rilebilir, ve iadei itibar ettiği takdir- de ancak mesleğinin icrasına müsaade edilir. (Sonu var) Vazifelerin dağılmasını ve itimad parçalanmasını intaç eden aynı ferdi- yetçilik Fransada son raddesine gel- miştir: Herkesin kendi (Avou&â) si, kendi mübaşiri, iş sahasında kendi dostu vardır. Şahsin haklarına hürmet, usulü mu- hakemeyi külfetli bir merasime sev- ketmiştir ki, lâtin İspanya bunu ta- mamen kaldırdı: müşabir vasıtasiyle Yurddaş ! Keseceğiniz kurbanların de- rilerini Hava Kurumuna veri- niz. Mukabilinde her deri için bir deri makbuzu isteyiniz. Bu suretle bağışladığınız derinin yerine gittiğine emin olabilirsi-