a . e MULUS 9 ) Haa 5 25( DÜ $ -ÜHNÜ ŞİLER Li Göçmen Cumhuriyet rejimi, “çok nüfuslu Türkiye,, idealini tahakkuk ettir- mek için takib ettiği siyasette “göçmen,, unsurunu hususi bir ehemiyetle ele almıştır. Henüz lek sınırları dışında iki milyona yakın garb türkü bulunduğu ve bunların hiç de memnuniyet verici şartlar içinde yaş Dklarr Hağiml İ bit hakikatiş Yalnız Balkanlarda yaşayan milletdaşlarımızm ana yurda getiril- meleri, türk vatandaşlarını onda bir derecesinde yükseltmeye kâfidir. Bir leket nüfusu k ken onda bir nisbetinin ne ehemiyetli bir yekün teşkil ettiğini ise izaha hacet yoktur. Hükümetimiz, son yıllar zarfında giriştiği sistemli ve programlı göç siyasetinin tatbikatında tam bir muvaffakiyet elde etmiştir. Arasıra şu- radan buradan sızan ufak tefek şikâyetlerin, başarılan işin ehemiyet ve göttererEK Öçaararnaf” kıymeti yanında zikre bile değer olmadığı ise meydandadır. Önümüzdeki senelerde daha geniş imkânlarla, daha büyük bir saha- da ve daha hızlı yürütülecek olan göç progr ettiği faydaların en ehemiyetlilerini temin şöylece hülâsa edebiliriz : a) Kaliteli ve randımanlı yeni müstahsillerle memleket nüfusunu zenginleştirmek; b) Balkan leketlerindeki azlıkl ana yurda almakla, bu dost ülkelerl d d veya çılı . 1 tek - ihtilâf kaynağını ortadan kaldırmak; €) Bir kısım milletdaşl yab ülkelerde, eski zihniyet ve şartlar içinde yaşaması yüzünden onlarla inkılâb Türkiyesinde yaşayan milletdaşları arasındı l h 1 zihniyet uçur önlemel d) Türklük namıma ;'ıbım-.ı gözlere AF PS karşı hiç de iyi bir propaganda teşkil yen ve köl ündün yök'ettiğimiz bir ranın, daha da kötüleşmiş bir şekilde Balkan türkleri tarafından devam ettirilmesinden doğan mahzuru yok etmek ; e) Siyasi, içtimai ve iktisadi en kötü şartlar içinde yaşayan milyon - larca türkün ıstırabma bir son verme k; £) Bütün milletdaşlarımızı sınırlarımızın içine almakla, vatandaşla- rımızın dışarda kalmış ırkdaşları için kalblerind - zıyı dindirmek; daima adai y 8I- g) Memlekete yeni kazandırılacak toprak ve endüstri emekçilerile, l K » başlamış olan zirai ve iktisadi kall etmek ; yardım h) Nüfusumuzu ve bu arada askerlik yaşındaki vatandaşların sayı- sını artt kla milli müdaf, i) Yurdun nisbeten az nüfuslu bölgelerinde nyfus nisbetlerini arttı - tetihal rarak her türlü kol. önceden 0 çekmlel Fakat, temin edilecek bütü'.ıı faydalar hiç gübheıiı'ld bunlardan iba- ret değildir. Hâdiseler ve içinde bulunduğumuz şartlar, göç politikamı- ktedir. M: zı hızlandırmayı bize emr sasiyetle titriyen hükümetimizin, bu davâları üzerinde has- lüzumu ehemiyetle kavramış ola- rak çalıştığından emin olabiliriz. — Yaşar Nabi Şild maçları önümüzdeki hafta başlıyacak Bölge Futbol Ajanlığından: Önümüzdeki hafta cumartesi ve pazar günleri şild maçları yapılacaktır. Bu maçlar hakkında görüşmek üze- re lik heyetine dahil kulüb ille- riyle ahiren Ankarada faaliyete geçmiş Letonya muhaberat nazırı İstanbulda İstanbul, 24 (A.A.) — Letonya mu- haberat nazırı Bernhard Einberse. bu- gün İstanbula gelmiştir. İki gün bura- da kaldıktan sonra Kahireye doğru se- yahatine devam edecek ve bu şehirde aktedilecek olan beynelmilel telefon v telgraf konf, iştirâk edecek Tiyatro Alev Ankara Şehir Tiyatrosu ikinci tem- silini Kismakers'ten doktor Ali Su- hanın adapte ettiği “Alev” isimli üç perdelik piyesle verdi. Alev hisst ve psikolojik bir dram- dır. Bir miralay, onunla anlaşamadığı için ayrılmak istiyen karısı ve karısı. nı seven bir mebus avukat arasında geçen trajik his fırtınası, vatan sev- gisinin birleştirdiği ve asli safiyeti- ne yükselttiği kalbler arasında husu- le gelen anlaşma ile güzel bir sona e- riyor. Miralay bir müdafaa Sırrımı çalmak istiyen casusu öldürmüştür. Karısı bu kahramanca hareketin meş- urundan onun kalbinde kendisine karşı beslediği sevginin büyüklüğü- nü ve aralarındaki ihtilâfın ne kadar manasız ve zahiri sebeblere istinad ettiğini görerek, bütün nefretini unu- tuyor, tekrar kocasının kollarına atı- lıyor ve avukat Besim de, biraz önce intikam hiseiyle mahvine yürlmekte tereddüd etmiyeceği miralayın Truh yüksekliğini Ööğrenince — rekabetten vaz geçerek ona dost elini uzatıyor. Piyes, vakanın hayatımıza uymı- yan ufak tefek bir iki noktasını is- tisna edersek dilimize çok güzel nak- ledilmiştir. Ve nakilin kullandığı te. miz ve pürüzsüz ifade aktörlerin işi- ni geniş ölçüde kolaylaştırmıştır. Ankara Şehir Tiyatrosu, bu tem- silde kıymet ve kabiliyetini bir kere daha gösterdi. Eserin ağırlığı Raşid Rızanın üzerindeydi. Bu ağırlığı his- sederek bütün kabiliyetiyle ve bütün ruhiyle oynadı ve çok muvaffak ol- du. Şaziye pek güç olmıyan rolünün altından kolayca kalktı. Ercümend Behzad, doktor Yusuf paşa rolünde iyi ve muvaffak bir tip yarattı. Hüse- yin Kemal, Feriha Tevfik ve diğer arkadaşları da, ehemiyet derecesine göre rollerinde muvaffaktılar. Birinci ve üçüncü perdedeki de- kor, Hğlkevinin amatör temsillerin- de çok görülmüş olmakla beraber, ye- nileştirilmiş ve hoşa gider bir şekle sokulmuştu. Yalnız ışık biraz hafifti ve hele birinci perdedeki direct ışı- ğın çok kuvvetli oluşu, — âktörlerin yüzlerini pek fazla karartıyor ve se- yircilerin gözlerini kamaştırıyordu. Bu ufak tefek noksanlara işaret edi- şimiz, temsilin umumi heyeti itiba, riyle gösterdiği mükı liyete na- Göçmenlere yapılacak yardımlar Yarın İskân Genel Direktörlüğün- de, genel direktör B. Cevdet'in reis- liğinde bir komisyon toplanacaktır. Göçmen işleri üzerinde karatlar ala- cak olan bu komisyon Finans, İç, E. konomi, Ziraat, Bayındırlık, Gümrük ve İnhisarlar Bakanlıkları delegele- rinden mürekkebtir. Komisyon yur- dumuza gelen muhacirlere yapılacak ev, arazi, hayvan, tohumluk gibi yar- dımlart gözden geçirecek, göçmenle rin yurda faydalı olabilmelerini ve sağlıklarını ihlâl etmiyecek şekilde bu yardımları bir esasa bağlayacak- tir, Komisyon muhtelif ecnebi memle- ketlerden serbest iskân suretiyle yür- dumuza gelen muhacirlere gösterile- cek kolaylıkları tesbit edecek, hükü: yardım İi k şartiyle gelecek muhacirlerin adedini arttır- mak ve bu şekilde gelecek muhacir- leri teşvik etmek için kararlar ala. caktır. Komisyon tarafından alına- cak kararlar bir rapor halinde sağlık ve sosyal yardım bakanlığına verile- cektir. Sağlık ve sosyal yardım ba- kanlığı alınacak yeni tedbirlerin tat- bikini temin edecek bir kararname projesi hazırltyacaktır. Ankarada güzel musiki hareketleri Ankarada halkın güzel konserlere karşı olan rağbeti arttıkça, bu kon- serler de fazlalaşmaktadır. Meselâ bize en iyi müziği temin etmiş olan Ankara Palas'ta şimdi güzel bir ge- ce hazırlandığını haber aldık. Çarşamba günü akşamı için pavi- yonda bir Çigan gecesi tertib edil- miştir. O gece müzisyenler, artistler Çigan elbiseleri giyecekler, dekoras- yon Çigan dekorasyonu olacak, ve orkestra en güzel Çigan eserlerini ça- lacaktır. Çarşamba gecesi akşamı Ankara Palas paviyonunda herhalde çok gü- zel bir gece geçirilecektir. SA SEAME, Yalnız şunu söylemek. isteriz ki, bilhassa pazar gecesi, salon oldukça tenha idi. Tiyatro hasretini seneler- denberi çeken Ankarada, ikinci tem- silde tiy oldukça tenha - kal- tir. derdinden şikâyette şi.x'ı:ı'diye kadar hep beraberdik. Madem ki şimdi bir tiyatromuz vardır, onun haftada ancak beş temsil için bize tahsis ettiği sa- lonunu hiç bir zaman boş bırakma- Milletin büyük emaneti İzmirdeki yeni alaylara sancakları törenle verildi İzmir, 24 (A.A.) — Bugün İzmir'deki alaylara sancak vermi töreni yapılmıştır. Bu mü betle şehir baştanbaşa bayraklarlt süslenmiştir. Sabahtan itibaren askerler ve mektebliler cumhuri' yet alanındaki yerlerini işgal etmeğe başlamışlardır. Törende C: H. P. başkanı ilbay Fazlı Güleç ve Şarbay Dr. Behçet Uz, askerl ve mülki birçok erkân ile İzmirde bulunan saylavlar, matbuat ve teşekküller mümessilleri ile on binlerce halk bulunmuştur. Saat 11 de Orgeneral İzzettim Çalışlar, refakatinde Korgene ır. Katırcıoğlu hanı yangını tahkikatı İstanbul, 24 (Telefonla) — Katır- croğlu hanı yangınının tahkikatına de - vam edilmektedir ,Bugün bir ehli vu - kuf heyeti vaka yerinde keşif yaptı. Râapor yarın hazırlanacaktır. Birçok kimseler sorguya çekildi. Bir kişi de zannaltına alındı. Dahiliye memurları 1938 kıdem tablosu İç Bakanlık, dahiliye memurlarına aid 1938 kıdem tablosunu hazırlamağa başlamıştır. Cumhuriyet bayramında yapılacak olan terfiler yeni kıdem tabl ra göre hazırl, l tır. . . . . Üniversitedeki tayinler İstanbul, 24 (Telefonla) — Edebi- yat fakültesi dekan vekili profesör İb- rahim Hakkı istifa etmiş, yerine vekâ - leten iktısad fakültesi dekanı Ömer Celâl getirilmiştir. Edebiyat fakültesi yabancı diller müdür muavinliğine de medeni hukuk doçenti Hıfzı getirilmiş- tir. İstanbulun temizliği için yeni tedbirler İstanbul, 24 (Telefonla) — Gerek Mustafa Muğlalı, general Rasi: Aktuğ ve diğer generaller oldılf ğu halde kıtaat ve mekteblileri teftiş ettikten sonra çalınan istik“ lâl marşı ile törene ğ:şlanmı;tu'. Marş bitince İzzettin Çalıİlzr, bit söylev vermiştir. Örgeneral İzzettin, sancak alacak alayların komutanları- na, subaylarına ve erlerine hitaben millf varlığın, milli şan ve şerefin timsali askerin en mukaddes malt o4 lan ve büyük türk ulusu tarafındari verilen bu sancakları Türkiye Reisi Cumhuru Kemal Atatürk namına siz- lere büyük bir iftiharla tevdi ve tese lim ediyorum, dedikten sonra şunlart söylemiştir: “— S k milletin or bir tidir. &S kta milletin tükenmez manevi kuvveti vardır. Bu sebeble sancak askerin en mukaddes malıdır. Bu mukaddes ema- neti daima ve her yerde bütün mevcu- diyetinizle şecaat ve cesaretle karlı- nızı ak l hafi deceğinize Vemnim. Büyük tarihimizde asırlarca zaferler yaratan türk ordusunun şan- lx alayları maziden daha üstün bir hamasetle türk zaferini ebedileştire- cektir. “Düstur ve borcunuz ya mu. zaffer olmak veya ölmek olacaktır.,, Sizlerden sonra bu alaylara gelecek ve bu sancak altında toplanacak olan- — lar. da bu borcu asla unutmrıyacaklar- dır. Alay komutanları, milletin en — büyük ini alımız, onların üze- A en kade umumi yerlerde ve gerek şehir içindeki umüumi temizlik vaziyetini daimi süret- te kontrol altında bulundürmak üzere belediyede üç kişilik bir heyet seçildi. rine en büyük zafer tarihleri yazı« niz.,, Bu söylevden sonra sancakları alan alayların & ları da cevab olaralt Bu heyet köpek, kedi-gibi hay karşr açılan mücadelenin idare ve mu - Fırınlarda gece işi İstanbul, 24 (Telefonla) — Fırın - larda gece işi mahzurlu görüldüğünden mış olmasına acı ile işaret etmekten mak da bize vazife olmuştur. - Seyirci menedildi. ve usulen bölgece tescilleri yapılmış o- lan kulüb mümessillerinin 26 - 1 - 938 çarşamba günü saat 18 de Yenişehirde Cumhuriyet Halk Partisi ilyönkurulu binasındaki bölge merkezine gönderil - meleri kulüblerin başkanlarından . ica olunur, Gürcübulak'taki gümrük binası Gürcübulakta türk - İran hükümet- leri arasında müşterek bir gümrük bi- nası yapılması kararlaşmıştı. İran hü- kümeti bu gümrüğe aid projeyi tasdik etmiştir. Gümrük binasının yapılması yakında münakasaya çıkarılacaktır. Vilâyetler idaresi teşkilâtı Vilâyetler idaresi genel direktörlü- ğü teşkilâtı hakkındaki kanunun tat- biki etrafındaki hazırlıklara devam olunmaktadır. Mevcud teşkilâtta çalı- şan memurların yeni kanuna göre ta- yinleri önümüzdeki hafta içinde yapı- lacaktır. Tâbiiyetimize kabul edilen muhacirler Hicret ve iltica suretile Romanya- ve Bulgaryadan yurdumuza gelen 2251 türkün vatandaşlığımıza kabulü Bakanlar Heyetince tasdik olunmuş- tur. H A V A ee — Kars'ta ısı sıfırım altinda 24 derece Dün şehrimizde hava öğleye kadar karlı, öğledn sonra kapalı geçmiş, isı gece sıfırın altında 8, gündüz sıfırın üstünde 1 derece olarak kaydedilmiş- tir. Dün yurdun bütün mıntakaların -« da hava kapalı ve yer yer yağışlı geç - miştir. Yağışlar şarki ve cenubu şarki Anadolu mıntakalarında kar, diğer bütün mıntakalarda yağmur şeklinde olmuştur. Yağışların karemetreye bı- raktıkları su mikdarları Bodrumda 21, Konyada 9, Antalyada 7, Adanada $, İstanbul ve İzmirde 2 kilogramdiır. Dün en düşük ısı Karsda sıfırın 24, en Çok yaşayan insanların köyü Çocukluğumuzdan beri işittiği- miz bir söz vardı; İsviçre'de herkes o kadar ahlâklı imiş ki, orada hapis- hane yokmuş. Hattâ son hapishane- yi de işe yaramadığı için satılığa çı- karmışlar. - Şimdi de fransız gazeteleri aşağı . yukarı buna benzer bir haber veri- yorlar : Fransada Lieramont adlı bir köy varmış:. Büyük harbde çetin boğuş- malara sahne olan bu yerin havası, suyu o kadar iyi, sakinleri o kadar sıhatlı imiş ki, mezarlığın demir ka- pısı lerden beri açıl ş. İs- viçre hakkındaki efsanede olduğu gibi, gazete mezarlığın yakında sa- tılığa çıkarılıp çıkarılmıyacağını yazmıyor ama köy halkının yarısın- dan fazlasının altmışını geçkin ol- duğunu haber veriyor. Bence bu hal, köyün lehine kay- dedilecek bir şey değil. “İnsan her gün baklava, börek yise bile bıkar,, derler ya... Altmışı geçtikten sonra da ekmek parası kazanmayı düşü- nerek yaşamaya uğraşmak hoş bir şey olmasa gerek . Bahusus, yalnız sağlam - hava ile iyi suyun karın doyurmağa kâfi gelmediği de düşünülürse... Göç bir meslek Geçenlerde Fransada çıkan ka- bine krizi üzerine bütün dünya ga- zeteleri harekete geldiler: Kabi- neyi M. Bonnet kuruyor, M, Blum kuracak derken gene -M. Chıı!- temps kurdu ve herkes geniş bir nefes aldı. Fakat bu işin asıl dırıltt_ların_ı kimin çektiğini kimse dı'igıınm__ı.ı- yor. Akşam, herkes evine dönüp yemeğini yedikten sonra günün haberlerini okurken, bir adam geç vakte kadar telefon başında otu- rup dakikası dakikasına vaziyet hakkında haber alır. Bu adam Fransa Cumhur reisi M. Lebrun'- dur ve kabine krizi bitinceye ka- yüksek ısı da İzmirde 9, Adanada li, Bodrumda 12, Antalyada 14 derecedir. Kd dar uyku uyumamıştır. " Hi Uaurmular Vi ar bağlayıp getirirken hay- Talebe - muallim mücadelesi çiftç arabasındaki Fransa'da tuhaf bir macera olmuş: zarzavatı ve buarada otuz lira değerinde banknotu yemiş,... D en sabırlı hayvanı o- kız, y dersleri aldığı Madmı 1 Vallandri adında bir kadına, henüz belli olmi- yan bir sebebten dolayı içerlemiş. Eski hocasının evine gitmiş, taban- casını çıkarmış, kadıncağıza iki el ateş etmiş ve... öldürememiş. Çünkü kızında anormal bir takım haller görmekte olan M. Thöry, ©- nun bir rovelver aldığını da duyun- ca bir felâkete meydan vermemesi iğn' tah t Aslei ü 'ı yerine kurusıkı doldurulmuş kur- şunlar koymuş. Bizde de bazı babalar bu çareyi tatbik etselerdi, bir iki muallim sağ kalmış olurdu! Cep saati Tristan Bernard'ın esprileri pek meşhurdur. Bunlardan yeni bir tane daha: lan eşeğin adı, yukarıda saydığı- mmz hâdiseler dölayısil * sütunlarına girerdi. Bu sefer, zavallının adını daha hazin bir vesile ile anmak mecbu- riyetinde kalıyoruz: İstanbulda Karagümrükte bir evin “eşek mezbahası,, yapıldığı haber alınmış ve araştırma netice - sinde büyük bir anbarın içinde de- risi soyulmuş, bir çarşafa sarılmış genç bir eşek bulunmuştur. Zaten bu hayvanın elimizden çekmediği yoktu; bir derisini yüzmemiz kal- mıştı. Onu da mi tamamladık ? Vakıâ, büyük harb esnasında da meşhur bir adamın eşek kestire- rek İstanbul halkına yedirdiğine dair bir şayia dolaşırdı. Fakat o zaman, harb hali vardı; şimdi sulh ve bereket içindeyiz. Hem de bu çirkin kasablık, eti kilo başına on kuruş ucuzlatılan İstanbul'da oluyor ! Erkek kulağına küpe Bi edib divend &en bir hamalla: karşıl Te vallı, kocaman bir saatin altında iki büklüm olmuş, boyuna ter döküyor, inliyor, hasılı “b d. luy du”. Tristan Bernard adamcağıza yol vermek için bir kenara çekildi. O geçtikten sonra da sordu: &. — Yahu, böyle uğraşıp dı Meksika'nın oıı şık kadınların- dan birisi, bir gün kulağına tuhaf bir küpe takarak bir sosyeteye gelmiş ve herl dikkatini üzeri- na, neden sen de herkes gibi bir ceb saati taşımıyorsun?. Nallı kuzu Ydi ne çektil sonra : — Eski Meksika kabilelerinde evli kadınlar ve erkekler kulakla- rına böyle küpeler takarlardı. Biz de, bundan böyle, yüzük yerine küpe takmal ! Teklifinde bu- Balıkesir köylerind bir eşek, bir başka eşeği döven sa- hibini çiftelemiş. Bir italyan çiftçisi, komşusu- lunmuş . Genç, güzel ve zengin bir kadın tarafından yapılan bu teklifin M ÇAM L B ! d. bir nun yeni aldığı eşeği arab, çok taraftarlar bulduğu söyleni- yor. Yalnız evli kadınlar, sade kendilerinin değil, kocalarının da kulaklarına birer küpe takması fikrindedirler. Yirmi beş, otuz ya- şıma geldikten sonra, bir erkeğin sertelmiş kulak memesini doldur- ması, acaba, Meksikadaki izdiva- cı biraz daha güçleştirmiş olmıya- cak mı ? İşin tuhafına bakınız ki eskiden şarkta hiç evlenmemek kararı, — eski tabirini kullanalım — “mü- cerred ikrarı,, veren erkekler ku- laklarına küpe takaşjlardı. Bir beytin tashihi! £ 'ei ayrı ayrı “Türkiye Reisicumhuru Kes« &?ıah"îâ?"n&"’h&!r“ümdya"?— ü î' kanlarımızın son damlasına kadar * muhafaza edeceğimize ve onu büyük zaferlere ulaştıracağımıza and içiyo- rum.,, demişlerdir. Bunu kib alay & ları, kendi erlerine hitaben birer söylev verdikten sonra geçit resmi yapıla- rak törene son verilmiştir. Akşam çayı İzmir, 24 (A.A.) — Alaylara sancak vermek üzere şehrimize gelen Örgene- ral İzzetin çalışlar ve diğer generaller şereflerine bu akşam İzmirpalas salon- larında belediye tarafından bir akşam çayı verilmiştir. Bazı vilâyetlerimizde yeniden seferberlik direktörlükleri ihdas edildi İç bakanlık bazı vilâyetlerimizde ye- niden seferberlik direktörlükleri ih- das etmiş ve bu direktörlüklere emek- li subayları tayin etmiştir. Yeniden se- ferberlik direktörlüğü ihdas olunan ; Dunku si say bir beyit vardı; okumuş olacaksınız: Encüm arayan gökte nice turfa müneccim Gaflet ile görmez kuyuyu rehgüzerinde Bu beyitte bir tashih hatâsı kal- mış, fakat — vezin bozulmadığı için — bu yanlış ustaca bırakılmış- tır. Şöyle de diyebiliriz: Musah- hih arkadaşlarımız, bu beytin pro- vasını değil, doğrudan doğruya Ziya Paşayı tashih etmişlerdir. Çünkü, malüm ya, beytin aslı şöy- le olacaktı : Encüm arayıp gökte nice turfa müneccim Gaflet ile görmez kuyuyu rehgüzerinde Renkler İstediğimiz kadar “renkler üze- rinde münakaşa olmaz,, diyelim; siyasi çarpışmalardan tutunuz da ilmi araştırrralara kadar bir çok şeyler, renkler üzerinde oluyor. Avrupalı bir kadın bilginin iddia- sıma göre “ağır başlı insanlar sa- rıyı, gösteriş meraklıları kırmızı- yı, hassas insanlar maviyi, hayal- perestler yeşili, sebatsızlar moru, vilâyetlerimizd Gaziantebe BB, Ahmed Ziya, Kayseriye Rıdvan Mu- rad, Mardine Ali, Tekirdağına Ahmed Ali, Ağrıya Tevfik, Orduya nahiye di- rektörlerinden Nizameddin, Sinoba nahiye direktörlerinden Rüştü tayin — edilmişlerdir. " Sular projesi komisyonu Sular kanun projesini tetkik etmek üzere teşkil edilmiş bulunan komisyon, — ikinci toplantısını bugün Bayındırlık bakanlığında yapacaktır. Halkevi komite -azâlığı seçimi Halkevi Başkanlığından: İki yıllık intihab müddetleri hi- tam bulmakta olan Halkevi komite ü- yelikleri intihabları aşağıda — yazılı günlerde yapılacaktır. Her şubeye mensub üye arkadaşların şubelerinin intihab günlerinde saat (18) de Halk- evinde bulunmaları rica olunur. 1 — Şubat salı Köycülük ve Ar 2 — Şubat Çarşamba Göserit ve Kitab hiddetliler kahve rengini sever- lermiş.,, İlk renkler için diyecek bir sö- zümüz yok; fakat habeş istilâsı isbat etmiştir ki son renk hakkın- daki hüküm doğrudur, 3 — Şubat perşembe Sosyal yar- dım ve halk dershaneleri 4 — Şubat cuma Dil tarih ve ede- biyat 5 — Şubat cumartesi Müze 7 — Şubat pazartesi spor, yE