12 Aralık 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 7

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Elâ gözlü, yuvarlak burunlu, güzel tebessümlü, icabında ciddile- şiveren, fakat her zaman mukavemet edilmiyecek derecede sem- patik olan 15 yaşındaki artist: Deanna Durbin Jeanette Mac Donald'le Grace Moore Ses Kraliçeliğini paylaşamıyorlar Kıskançlık, insanın içini kemiren bir kurtdur ama, bu kurdun en bü- Yüğü galiba rakabet kıskançlığıdı Hususiyle kadın artistler arasında- h'ı' kıskançlık, öldürücü bir his ha- i almaktadır. Hollivud'da meselâ, Jean Craw- ford'un bulunduğ bir Tet Greta Garb f ek, ona en büyük hakareti Yapmak demektir... Ancak, gazete- lerde yıldızlar hakkında neşriyat yapılınca vaziyet daha tehlikeli bir hale girmektedir. Hele bu neşriya- tın arkasında gizli bir maksad ol- duğu sezilince, dedikodu — ölçüsüz bir dereceye varmaktadır. Nitekim geçenlerde, henüz genç vVe gazetecilikte toy olan bir. mu- harrir, “Leylaklar açarken,, — adlı filmini zevkle seyrettiğimiz Jean- nette Mac Donald ile görüşmüştü. Kendini bu sihirli artiste kaptıran dılı'lıanlı, Jeannette Mac Donald'ın Yalnız en güzel artist değil, ayni za- Manda dünyanın ve hususiyle Ame- Tikan filminin en güzel sesli kadını Olduğuna işaret ederek bu görüşme hakkındaki yazısına başlamıştı. Halbuki, Hollivudda hakikaten çok Büzel sesli olan ve kendini uzun %mdımbcri ses kraliçesi sayan ir artist vardır. Bu artistin adı race Mooredir. Bu mülâkat gaze- tede çıkar çıkmaz, telefonlar işle- Meğe başlamış, daha Moore gazete- Yi okumadan başka bir kadinın dünyanın en güzel sesli kadını ol- duğu iddiasını öğrenmiştir. Mizacı çok ateşli olan Grace Mo- Ore, hâdiseyi bir türlü hazmedeme- Miş Ve rakibinden bizzat h al- Mayı tasarlamıştır. Tuhaf bir tesa- düf eseri olarak, Norma Shearer, tertip ettiği bir suvareye, bilmeden, tanette Mac Donald ile genç ko- Sası Gene Raymond ve Grace Mo- 9re'u davet etmiştir. Bu davet, me- selenin h levl iş olduğ 8ünlere rastlamıştı. ncak, misafirler akın etmeğe .qj"“ylncn, biribirine rakip olan bu iki artistin bir araya gelmesini hay- Ta ya, şlardır. Nitekü çok Üfçfneden, misafirler bu hükümle- Tinde aldanmamış - olduklarını an- r. :""!lardır. Ev sahibi, bu iki artis- Il" _knf. laş için elinden ge- €Ni Yapmış olmasına rağmen, — se- ın"'"’—!"ken. Jeanette Mac Donald'- Ş ç'“Cfr Moore ile yüz yüze gelme- *rine mani olamamıştır. Jeanette ""u_t.(,e“'-m bir çehre ile Moore'a O8ru ilerliyerek elin? uzatmıştır. n" _"“';eke! kadınlar arasında hem Lözik ve hem de tehlikeli bir mese- Ddi 4 Çünkü, ilk önce. kendini Genç addeden kadın, kendinden Yaşlı,, saydığı kadının elini sıkar * ;: Gdet bizdeki el öpme nevinden- Ca * Jeanette elini Moore'a uzatın- Üa dl:_d“ _fn_kırıaccğı tavrı önce tasar- St için, Jeanette'e derhal sırtı- Fevirmiştir. Bu jest, davetliler mq"lndc “îğuk bir duş tesiri yap- karı, — tabiatiyle salonun havası işmıştır. Bu yüzden kavga eden iki artist halâ barışamadılar 8 Jeanette Mac Donald gördüğü bu hakaret üzerine kocasına döne- rek, yüksek sesle : — Bu gibi terbiyesi kıt kimsele- rin bulunduğu sosyetede bulunmak- ta mazurum ! Diye haykırarak kocasını koluna girmiş ve çıkıp gitmiştir. Bu vaziyet karşısında leri Grace Moore'a karşı da pek mülte- fit davranmamış olmalılar ki, o da uzun müddet kalmıyarak gitmiştir. Mamafi, Hollivudda sosyetenin havasını bozan bu gibi anlaşmazlık- lar uzun sürdürülmez. Yıldızların a- ralarını bulmak için bir çok vesile- ler hazırlanır. Şimdi iki rakibi ba- rıştırmak için bir çok projeler ileri sürüldükten sonra, bu işin hallini artist Basil Rothbone ile karısına havale edilmiştir. Rathbone ailesi, muhteşem evlerinde, yeni evlenmiş olan Mary Rickford - Buddy Ro- gers şerefine bir suvare tertib et- miş Ve bu suvareye daha bir çok artistlerle birlikte Jeanette Mac Donald ile Grace Moore'u da davet etmiştir. Bu toplantıda sadece “res- mi,, bir barışma olmuştur. İki güzel artist biribirlerine karşı hınç besle- kte dı etmekte ve her biri kaçan misafirler böyle bir hâdise- ye sebebiyet verdiğinden dolayı, eZEZEZA DÇ Ö için için, kendisinin ses kraliçesi olduğu kanaatini beslemektedir.. İlkmektepten stüdyoya.. Bugün binlerce dolar kazanan Deanna Durbin, üç sene önce bir ilkmektep talebesiydi... ütün sinema yıldızları arasın- B da Deanna Durbin'in hikâ- yesi hiç şüphesiz en orijinalı- dır. Deanna Durbin, çok gençken filn çevirmeğe başlamıştır. Fakat hikâye- sinin hususiyeti bunda değildir. Vakı- a onun sesi güzeldi. Fakat ondan önce- de, bir çocuk vücudü içinde bir kadın sesine malik kadınlar görülmüştü. Sonra, her artist şöhret kazanmadai, önce az çok sanatın alfabesine başla- mıştır. Meselâ Mary Picford meşhur olfna_dan önce, bir çok filmler çevir- Mişti, S5hirley Temple bugünkü şöhretini kazanmadan önce esasen küçük komik filmler çeviriyordu, H_albuki Deanna Durbin ilk filmini çevirmeden önce “meçhul” - bir genç kızdı ve ancak o filmden sonradır ki bilhassa Avrupa ve Amerikada çok ta- nınan ve sevilen bir yıldız oldu. l Deanna'nın ailesi — İngilterelidir. Sonradan Amerikaya hicret etmiş ve Kaliforonyaya yerleşmişti. 1922 de Deanna' doğduğu vakit, ev halkından hiç biri onu sinema yıldızı yapmayı düşünmüyordu. Seneler geçiyor, Deanna'nın babası, meşgul olduğu emlâk işlerinden git- tikçe artan bir kazanç temin ediyordu Onun için, kızlarına iyi bir tahsil ver- dirdi. Deanna'nın ablası Edith üniver- siteyi bitirdikten sonra Hollywood'ın düyük bir mektebinde dram sanatı ho- cası oldu. Ailede ötedenberi musikiye karşı bit alâka vardı. Esasen bütün ev halkı gü- zel sesliydi. Küçük kardeşinin sesinin çok güzel olduğunu ilk farkeden Edith oldu. Fakat gene aileden hiç kimse, Deanna'nın artist olacağını düşünmü- yordu. Deanna uslu uslu mektebine gidi- yordu. Ara sira mektebin temsil heye- tinin müsamerelerinde şarkı söylüyor, bunun haricinde de sakın ve sessiz bir hayat geçiriyordu. Sporla meşgul ol- mayı da ihmal etmiyordu. Güzel yüzü- yor ve iyi patinaj yapıyordu. Seneler gene hâdisesiz geçti — ve 1935 senesi geldi, çattı.... Deanna'nın hayatı da bu seneden iti- baren değişti. * kk M.G.M. şirketi meşhur bir muganni- ye angaje etmişti. Senaryo, bu artistin hayatını gösteriyordu. Muganniyenin çocukluk devresini temsil etmek üze- re, genç ve güzel sesli bir kıza ihtiyaç vardı. Şirket, böyle bir genç kız bul- mak işini Jack Sherill adlı bir mana- yere havale etti. Jack Sherill hemen araştırmalara koyuldu ve ilk iş olarak Thoms adlı bir ad ganni ktebi gitti. Orada Deanna'ya rastladı ve genç kızı alıp stüdyoya getirdi. Sahne vazileriy- le diğer alâkadarlar, Deannanın sesini gok beğendiler. Fakat filmin baş rolü- nü yapacak olan artist hastalandığı İ- çin, onun kontoratı fesedildi. Diğer taraftan, Deanna'nın sesinin güzelliği karşısında şirket onunla altı aylık bir mukavele imzaladı. Günler geçiyor, fakat Deanna stüd- yoda hiç bir iş görmüyordu. Şirket, o- na verilen paranın boşa gitmemesi için, iki bobinlik bir film çevirmeyi karar- laştırdı ve bu işe çok az bir para tah- sis etti. Film bitinceye kadar da Dean- nanın mukavelesinin müddeti doldu. Şirket mukaveleyi uzatmamak fikrin- de idi. * Deanna bunu sükünetle kafrşıladı, Fakat onun manager'i olan Jack She- rill aynı fikirde değildi. M.G.M. den ümidi kesince Universal şirketine baş vurdu ve nihayet küçük artisti yeniden angaje ettirdi. Deanna ilk rolünü “Üç asri genç kız,, adlı bir filmde aldı. Bu film mü- tevazı bir büdce ve tanınmamış aktör- lerle çevriliyordu. Fakat ilk parçala- rın projeksiyonu yapılıp Deannanın harikulâdeliği anlaşılınca, şirket he- men fikrini değiştirdi. Dekorları yeni- liyerek, daha meşhur artistlere film- de rol verdi ve bu film Nevyork'un en büyük sinemalarından birinde on bir gün içinde 280.000 dolar gibi mu- azzam bir hasılât temin etti. Dahası var: Felâket gibi saadette yalnız gelmez. 1936 eylülünde Deanna, bir süvarede Eddie Cantor'a rastladı. Genç kızın güzel sesine hayran — olan büyük komik, ona kendisiyle beraber radyoda spikerlik yapmağı teklif etti. Deanna bu yeni iş yüzünden de - söy- lendiğine göre - haftada 1000 dolar al- maktadır. Şimdi servetin de, şöhretin de zirvesine erişmek üzere olan bu genç artist, 15 yaşını henüz doldurmak üzeredir,

Bu sayıdan diğer sayfalar: