30 Nisan 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 6

30 Nisan 1937 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 Merkez bankası genel heyeti toplandı ( Başı 1. inci sayfada ) dört yıl evveline nisbetle inkişaflar gös- termiştir. Bu yıl içinde belli başlı zirai mahsulâtımıza aid ihracatımız — bir se- ne evveline nazaran — daha fazladır. Arazinin tahririne, hayvanlar vergi- sine, memlekette pamuğun ıslâhına, tağ- şişin men'ine ve ihracatın murakabesine aid olarak çıkan kanunlarla memleketin sulama, istihsal, zirat kalkınma, orman ve toprak işleri hakkında hükümetçe te- emmül edilmeğe başlanıları ihrazi ted- birler senenin bilvasıta bilâ vasıta zira- at hayatımızı alâkadar eden mühim hâ- diselerindendir. Endüstri: Beş senelik sanayi plânının tatbikatı faaliyetle devam etmektedir. Bu tatbi- kat cümlesinden olmak üzere İzmit'deki kâğıd fabrikası sene içinde istihsale baş- lamış bulunuyor. Bilhassa pamuklu men- sucata ve yün ipliğine aid olarak l ketin bir çok yerlerinde vücude getiril- mekte olan fabrikaların inşaatı yakın bir zamanda bitmek üzeredir. Endüstri ala- nında yılın en önemli hâdiselerinden biri de Karabük'de kurulmasiı kararlaştırılan fabrikalara aid olarak ingiliz sanayi er- babı ve sermayedarlariyle yapılan an- laşmıştır. İlk beş senelik endüstri prog. ramının tatbikatı bir taraftan devam e- derken sene içinde, ikinci bir beş sene- lik plânın esasları tesbit edilmiş bulun- maktadır. Bu esaslar: memlekette ma- denciliğe, kömür ocakları işletmelerine, mıntaka elektrik santrallarına, ev mah- rukatı sanayi ve ticaretine, toprak sana- yiine, gıda maddeleri sanayi ve ticareti- ne, kimya sanayiine, ınihaniki sanayie, denizcilik sanayiine teallük eylemekte- dir. Ticaret: : Harici ticaretimiz 1936 da ehemiyet- li bir inkişaf göstermiştir, Bu yıl için- le daha kliririg mukavelesi akdi netice- sinde bir az daha daralmış, ancak gerek adedi yirmiyi bulan kliringli memleket- lerin mühim bir kısmı da muhtelif nis- betlerde lehimize tahsil edilmekte olan ve gerek kliringle bağlı bulunmadığımız memleketlerden 936 senesinin müsaid ticari mübadeleleri dolayısiyle elde etti-, ğimiz serbest dövizlerin çoğalması ve di- ğer taraftan harici tediyelerimizde 1936 senesi içinde hükümetçe tatbik edilen ta- sarruf tedbirleri, muamelâtını arzettiği- miz senenin döviz vaziyetinde mahsus bir salâh vücude getirmiştir. Para ve sermaye piyasası: 1936 senesinde de iskonto haddimiz yüzde beş buçukla yürümüştür. Mem- leketin muhtelif piyasalarında hususi iskontoya aid hadler, faiz mikdarını tahdid eden kanun ile muayen azamı hadler üzerinde sabit kalmaktan bu yıl da ayrılmamıştır Kısa vadeli ve uzun vadeli para piyasalar nda 1936 da da bir değişiklik görülmemiştir. Şurası şayanı kayıddır ki: Fransız frangının da altına tahvil kabiliyetin- den ayrılmasiyle eylül 1936 ayının son günlerinde hasıl olan çok mühim ci- han para durumu karşısında hüküme- timiz paramızın istikrarı hususunda ö- tedenberi güttüğü siyaseti değiştirme- ge lüzum görmemiştir. Bu siyaseti te. yid eden Başvekâletin 26 eylül 1936 ta- rihli resmi tebliği malümunuzdur. Bu siyaset neticesi olarak paramız 1936 da da istikrarını muvaffakıyetle muhafa- za eylemiş bulunmaktadır. Kâr ve zarar: Kârlarımızın tesbitinde ve bilhassa döviz evalüasyonlarında her ihtimal göz önünde tutulmak suretiyle hareket olunmuştur. Fransız frangı, İsviçre frangı ve Holanda florini hesablarımızı krymet- de de çoğalma hem ithalât hem ihracat cihetindedir. Harici ticaret muvazenesi de lehimize 25.2 milyon liralık bir ba- kiye göstermektedir. Ton itibariyle it- halât ve ihracat daha evvelki senelere göre artmıştır. Bu artmanın sebebi kö- mür gibi yükte ağır değeri az eşya hare- ketlerinde bir durgunluk hasıl olduğu halde tütün, fındık, pamuk, tiftik, yün, yumurta, deri, ,halr, afyon gibi az ağır- lıkta yüksek fiatlı bir takım maddeler hareketlerindeki artmalardır. Geçen yıl kontenjan sistemi kaldırı- larak yerine G. İ. R. diye konulan rc- jim, senenin harici ticaret sahasındaki hâdiselerinden birini teşkil eder. Devlet finansı: 1936 inin beşinci ayı lendirirken bir taraftan iki evelki para- nın kıymetlerini tayin eden kanuni hü- kümlere göre azami hadler ve üçüncü paranın da daha fazla düşmesi ihtimali nazarı itibare alınarak bu yoldaki he- sablarımız, yarın aleyhde tekevvünü muhtemel kıymet temevvüclerini kar- şılıyacak bir şekilde yürütülmüş oldu- ğu gibi diğer taraftan 1936 senesi dö- viz muamelâtından hal ve tasfiyesi 1937 senesine devredilmiş bazı işlerin sene içinde icab edebileceği ihtimallerde göz önünde bulundurulmuştur. Bu ih- tiyatlı evalüasyon 1937 senesi sonunda borsa fiatlarına irca edilmiş olacaktır. 1936 senesi muamelelerinin banka- mız için bırakmış olduğu 2.203.535,27 Jiralık kâr, kanunumuzun 88 inci ve biten 1935 - 1936 finans yılı da izin 94 üncü maddeleri mu- K3 itibariyle iyi kapandığı gibi geri kalan aylarında da bu tahisilât fevkalâ- de denecek derecede iyi yürümüştür. Ye- ni gelen vergi yalnız hava kuvvetlerine yardım için konulan vergiden ibarettir. Bir takım vergilerden de tenzilât yapıl- mıştır. Memlekette muhtelif cephelerde de- miryolu inşaatı devam etmektedir. Bu inşaatin yanı başında şirketlere aid eski demiryollarının devletleştirilmesi - siya- seti de şark demiryollarının 1936 da sa- tın alınmasiyle bu sene tamamlanmıştır, denilebilir. Bu suretle 1936 sonunda devlete aid 6.284 kilometrelik bir de- miryolu şebekesi mevcud £ yordu. Otuz milyonluk Erzurum - Sivas hat- tı istikrazına mahsuben dört buçuk mil- yon liralık 3 üncü tertibin kânunuevvel- de tedavüle çıkarıl da i mali hâdiseleri arasında kayda şayan görürüz. Altın durumu: Bank tasarrufu olmak Üzere 1935 sonunda 20.968 kiloluk altı- nımız vardı. Sene içinde gelenlerle bir- likte bu altınların mecmuu sene sonunda 24.103 kiloyu bulmuştur, ki bunun tuta- rı 33.902.868 liradır. Mevzuu bahis al- tınlardan münasib bir kısmını zaman za- man terhin ederek döviz tedarik eyledi- 'ğimiz de malümunuzdur. Bu istikrazla- rın en yüksek seviyesi 29 ağustos 1936 da görülmüştür: bu tarihte borcumuz 4.234.680 liradır. Borçsuz kaldığımız devre de 14 teşrinisani ile 26 kânunuev- vel arasıdır. Ç Dövizlerimiz: Serbest dövizle mübadele sahamız, aşağıdaki tevzi şeklini almak. tadır; 1936 senesi kârı olan 9o 20 nisbetinde ihtiyat akçesi olarak Hissedarlarımıza 94 6 kâr olarak ki tutarı düşüldükten sonra kalan Memurlar hissesi olarak 96 10 fevkalâde ihtiyat akçesi olarak ki tutarı kalan yarısı yarısı da lira - olarak lira olarak 487.138,20 487.138,19 Bu hesabla hissedarlara aid ğ Yo 10,639 nisbetinde olarak (487.138,19 * 630.000 —) 1.117.138,19 lirayı bulur, Bundan tevkifi lâzımgelen kazanç ve buhran vergilerinin — çıkarılmasından sonra kalan 968.612,59 lira geçen sene kârından devrolunan 249,32 lira ile bir- likte her hisseye 645 kuruş dağıtılma- sına müsaiddir. Beher hisseye küsur- atsız tevziat yapılabilmek için 1.361.91 lira da gelecek sene hesablarına devre- dilmiştir. ; Kârın bu suretle tevziine müsaade- nizi ve r deki diğer ddel hakkında yüksek kararlarınızı saygı- larımızla bekleriz. Raporumuzu bitirmeden önce, Ban- kamızın kuruluşu tarihinden beri ev« velâ meclisi idare üyesi ve bilâhara u- mum müdür muavini sıfatiyle müesse« semize kıymetli yardımlarda bulunmuş olan ve tertemiz fıtreti ve vazifesine bağlılığı ile temayüz etmiş bulunan mesai arkadaşımız Hayrettin Bedirgi- lin geçen kânunusani ayı içinde ara« hlağ 1936 senesi içinde yeniden üç lek dan ayrılması ile hasıl olan teecssür. ÜLUS Trak Hariciye Veziri dün İstanbula gitti (Başı i. inci sayfada) memleket arasında doğrudan doğruya mevcut münasebetleri alâkadar eden me. selelerin tetkikine geçilmiş ve başvekil İsmet İnönür doktor Aras ve ekselans Naci Elasilı iki dost devlet arasında mesut bir surette mevcut münasebetle. rin tam bir samimiyet ve karşılıklı iti. mat havası içinde inkişafını görmekle bahtiyarlık Hissetmişlerdir. Ekeslans doktor Aras ile ekselans Naci Elasil görüşmeleri esnasında, 5 ha. ziran 1926 tarihli muahedenin hudud komisyonuna aid ikinci kısmının tem. didi hakkında notalar teatisinde bulun.- muşlardır, -— Dünya harbından sonra es- ki osmanlı imparatorluğundan ayrılmış diğer arab memleketle- ri ile olan münasebetlerine ge- Tince, bu memleketler milletleri- nin tam hükümranlık içinde in- kişafını görmekle bahtiyarlık hisseden Türkiye ve Irak devlet adamları, gerek milletlerinin gerek müstakbel nesillerinin re- fahı için, bu memleketlerle dos- tane teşriki mesai siyasetlerini devam ettirmeği kararlaştırmış- lardır. Ekselans Naci Elasil hareket etti Ankara, 29 (A.A.) — Dört günden- beri şehrimizde bulunmakta olan Irak Hariciye Veziri Ekselans Dr. Naci El- asil refakat ve maiyetlerinde bulunan zevat ile birlikte bu akşam Anadolu ekspresiyle İstanbula hareket etmiş ve istasyonda Dış İşler Bakanı Dr.T. Rüştü Aras, İç işleri bakant ve Parti Genel Sekreteri Şükrü Kaya, Riyaseti- cümhur Seryaveri Celâl, hususi kalem direktörü Süreyya, Başbakan adına da hususi kalem direktörü Vedid, Proto- kol şefi Şevket Fuad, Muhafız alayı kumandanı İsmail Hakkı, elçiler, An- kara mevki ve merkez kumandanlariyle emniyet direktörü, Dış bakanlığı ve Irak elçiliği erkânı tarafından uğurlan- mıştır. Ekselans Naci Elasil istasyona ge- lişlerinde muhafız alayına mensub bir askeri müfreze tarafından selâmlanmış ve mızıka Irak ve türk milli marşları- nı çalmıştır. Irak Hariciye veziri, kendisini u- ğurlayan zevat ile ayrı ayrı vedalaştık- tan sonra Anadolu ekspresine bağlan- mış olan hususit vagonlarına geçmişler ve tren saat 19.10 da bütün istasyonu dolduran halkın sürekli alkışları arasın- da hareket eylemiştir. 2.203.535,27 liradan 440.707,05 lira 630.000 — lira 1.070.707,05 lira 1.132.828,22 liradan 45.269,01 lira 113.282,82 lira 158.551,83 lira ay- rılarak 974.276,39 liranın Hazineye ve diğer hissedarlarımıza isabet eyler. lerimizi tekrar ızhar eder ve merhu- mun hatırasını burada da hürmetle ya- detmeği vazife biliriz. Her zaman olduğu gibi bu yıl için- de de müdürler ve memurlarımızın mü- esseseye karşı azami bağlılık ve sada- katle çalışmış nt burada şük- ranla kaydeder ve sözlerimize nihayet veririz.” ANKARA ULUS'un fransızca nüshası 163 üncü sayısı çıktı İçindekiler: Yugoslavya mektubla. rr (Falih Rıfkı Atay); Enternasyonal kömür sergisinin açılışına aid hâdise. ler ve resimler; dost Irak Hariciye Na. zırı Ekselans Naci Elasil Ankarada; Çocuk haftası nasıl başladı; Türkiye ile Mısır arasında aktedilen hed. lerin metinleri; kıymetli bir sanat say. fası; arkeolog Remzi Oğuz Arık'ın de. ğgerli bir yazısı ve haftanın resimleri.., Sekiz sayfalık nüshası heryerde 5 kuruştur, Hikâyvye 30 -4 . 1937 ——— | Tıbbi tecrübe! Ekremle Ferid, iki ortak eczacıdır. Bir apart:manın küçük bir dairesinde otururlar, Hizmetçileri yoktur, kendi işlerini kendileri görürler, Bir pazar sabahı Ekrem neşesinden uçuyordu. Traş olurken ıslıkla bir vals çalıyor, kravatını bağlarken bir tanga mırıldaniyor, ceketini giyerken zeybek havasına başlıyordu. Ferid, arkadaşı- nın bu halinden kuşkulanarak sordu: — Ne oluyorsun yahu? — Hiç... — Nasıl hiç? Nerede ise keyfinden kıvıra kıvıra oynryacaksın. — Şey. Hani bizim Sabriye yok mu? — Şu geçenlerde beraber dans etti- ğin sar şın kız mı? — Evet, işte o.., Bugün beni ziyarete gelecek. — Hoş geldi, safa geldi. Fena kız de- ğil. Üçümüz hoşça birkaç saat vakit ge- çiririz. — Ne dedin, ne? Üçümüz mü? Fakat sen bu işte neci oluyorsun ki? — Kahve döğücünün hınk deyicisi! — Şakayı bırak, ben Sabriye ile şim- dilik resmi konuşuyorum. Bu defaki buluşmamız da gene resmi bir şekilde olacak, — Onu sen külâhıma anlat. Demek zatıâliniz burada bir genç kızla kumru- lar gibi sevişirken bendeniz... — Biraz sokağa çıkıp hava alırsın, veya öteki odada gazeteleri okursun. Bu sırada kapı çalındı. Ekrem, u- çar gibi koştu ve biraz sonra yanında güzel bir kız olduğu halde odaya girdi. Üç genç dereden, tepeden, dersler- den konuşmaya başladılar. Ekrem, fır- sat buldukça arkadaşına gözüyle, kaşı ile işmar ederek kendisini kızla bera- ber yalnız bırakmasını anlatmak isti- yordu; fakat Ferid, hiç aldırış etmiyor, Sabriye ile açtığı bahsi uzatıp gidiyor- du. Bir aral:k Ekrem sofaya çıktı ve bir bahane ile Feridi yanına çağırdı: — Allah aşkına Ferid, dedi, beş da- kika olsun yanımızdan ayrıl, Sabriye ile yalnızca konuşmak istiyorum. — Birbirinize ilânı aşk edeceksiniz öyle mi? Olmaz! — Kuzum Ferid, canım Ferid... — Zorla değil ya, kısk?ııyorum. Ö- lürüm de bu işi yapamam — Sana mükemmel bir ziyafet bor. cum olsun. — Olmaz! ş — Hem de içkisile, otomobilile, si- nemasile... — Olmaz! Ekrem, arkadaşının bu aksiliğine o kadar kızdı ki, Sabriyeden çekinmesey- di yumruk, sille kavgaya girişecekti, Feridi yola getirmenin imkânı olmadı- ğını anlayınca, başını drvara dayıyarak uzun uzun düşündü. Nihayet yüzünde şeytanca bir gülümseme belirdi. İnat- çı arkadaşına mükemmel bir oyun oy- namağa karar vermişti. tt Ekrem, bitişik odada çay sofrasınım hazır olduğunu haber verdi. Sabriye ile Ferid sofraya oturu oturmaz, kendi- leri öteki odada iken Ekrem tarafından bardaklara taksim edilmiş olan çayları büyük bir iştahla içmeye koyuldüular. Bir aralık Ferid Sabriyeye dönerek Ekremle alay etmek istedi: — Bizim Ekrem meşhur çaycı Alâ Ekber ağadan daha mükemmel çay pi- şirir. Her misafir gelince bunu kendi- sine iş edinir. Fakat Ferid, sözünü bitirmeğe mu- vaffak olamadı. Birdenbire yüzü mos- mor kesildi. Alnında iri iri ter taneleri belirdi ve güçbelâ kendini odadan dıs şarıya atabildi. Feridin ©o kadar şiddetli sancısı tutmuştu ki, ancak çeyrek saat sonra kendine gelerek bitkin bir halde arka- daşlarının yanına dönebilmişti. Odaya girdiği zaman Ekrem, alaylı bir gü- lümseme ile dedi ki: — Geçmiş olsun Ferid. Galiba gece açık yattın da soğuk aldın. Dur, sana sıcak ve koyu bir çay vereyim, İçin 1sı- nırsa bir şeyciğin kalmaz. Fakat Ferid, önüne konulan çay ka- dehine el sürmekten çekiniyordu. Ek« rem, arkadaşının kulağına iğilerek ya. vaşça dedi ki: — Korkma artık kardeşim. Malüm ya biz fen adamıyız. Sıksık fenni tecrü- beler yapmazsak meslekte ilerliyeme- yiz. Bugün de yeni icad edilen kuvvet- H bir müshilin evlenmeğe namzed iki genci birbirlerine içlerini dökmek için birkaç dakilca'başbaşa ; brrak ' nad edenler üzerinde ne gibi tesirler yapacağını tecrübe etmek istemiştim. Tecrübem muvaffakiyetle neticelendi, artık çayını rahat rahat içebilirsin! Agâh İzzet YAZGAÇ B. Delbos dış vaziyeti anlattı ( Başı I. inci sayfada ) larını kaydeylemiş ve B. ÂAntonesko « B. Bek konuş dan da bahsederek küçük antantın parçalanması teşebbü- süne karşı bazı romen mahfillerince gösterilen mukavemete telmihde — bu- lunmuştüur. N B. Delbos bir garb paktı yapılma- sr için cereyan etmekte olan görüşme- lere de temas etmiş ve Fransa ile İn- giltereyi Belçika ile olan münasebetle- rini değiştirmeye sevkeden sebebleri anlatmıştır. B. Delbos, italyan - yugoslav anlaş- mast ve küçük antantın Belgrad top- lanmasiyle de meşgul olmuş ve mer- kezi Avrupa vaziyeti dolayısiyle Avus- turyanın istiklâli için mücadele etmek. te olan B. Şuşnig'in dürüst hattı hare« ketini tebarüz ettirmiştir. Geurnica bombard hakkındı B. Delbos bir şey söyliyemiyeceğini |— Biblografya Bizim Türküler Ahmet Halit Kitabevi. İstanbul, Sayfa 64. Fiatı 30 kuruştur. Genç şairlerimizden Vasfı Mahir Kocatürk, eski ve yeni şiirlerinden bir. çoğunu “Bizim türküler,, başlığını ta- şıyan dört formalık küçük bir kitabta toplamıştır. Yedi Meşale ile edebiyat âlemine giren ve o zamandan beri bir. çok tetkik ve tercüme kitablarıyle bir. likte birkaç şiir mecmuası da neşret- miş olan Vasfi Mahir'in bu kitabını da, karileri, zevkle okuyacaklardır. Kitabın birinci kısmında küçük li. rik şiirler, ve ikinci kısmında manzum hikâyeler vardır. Bunlar arasında “Av. şar Dayı,, başlığını taşıyan şiiri bilhas. sa kaydetmeliyiz. Gruson fabrikaları direktörü vefat etti Beynelmilel kömür sengisi münase. betiyle şehrimizde bulunan Magdeburg da Gruson fabrikaları direktörü B. Ma- dison, zatürreeden vefat etmiştir. Mu- maileyhin cenazesi tahnit edilmiş ve Al göderilmek üzere bugünkü çünkü henüz elde resmi malümat olma. dığını ilâve etmiştir. Amerikada sel felâketi Tanesvil, (Ontario) 29, (A.A.) — 'Tems nehrinin tuğyanı, şehri bilfiil tecrid etmiştir. Yüzlerce kişi evlerin- de mahsur kalmışlardır. Birkaç bin ki- şi bu havaliden kaçmaktadır, Viling (batı Virginya'sı) 29 (A A.) Ohio havzasındaki tuğyan üzerine 25.000 evin boşaltılma mecburiyeti ha« sıl olmuştur, ? dügr trenle İstanbula yola çıkarılmış (A.A.) Acele Satılık Yemek Odası Yeni ve zarif bir yemek masasl bir büfe, bir dresuar, ve m! bir divan acele satılıktır. Talip Olaf” ların Havuzbaşında Kızılay Ragıp apartımanı kapıcısına müracaat” ları, ı1—1821

Bu sayıdan diğer sayfalar: