se—— 15 - 3 - 1937 İspanyanın karadan denizden kontrolu | başladı *Paris, 14 (A.A.) — lıpanyınm kara ve deniz hududlarında kontrol plânının dün gece yarısından itibaren tatbikine filen başlanmıştır. İngiliz, fransız, ital- yan ve alman deniz devriyeleri kontrolu kendilerine aid mıntakalara hareket em- rini almışlardır. Plânın - öteki hususları da önümüzdeki hafta yavaş yavaş - tat- bik olunacaktır. B. Van Zelandın Be'ç kalılara Beyannamesi Brüksel, 14 (A.A.) — B Van Ze- land, bütün vatandaşlara hitab eden bir beyanname neşretmiştir. Bu beyanna « me, milli bütün büyük ananalere hür- met etmek rejimi ile yabancı memleket- lerden ilham alan metodlar arasında bir tercih yapılmasını - seçicilerden iste- mektedir. Moris Meterling Paris, 14 (A.A.) — Ahlâk ve sosyal ilimler akademisi, dün Moris Meterling'i ittifak ile yabancı âzâ seçmiştir. Meterling 1862 senesinde Ganda doğmuştur, 1011 de Nobel mükâfatını almıştır. Pelleas ve Melinandl yazmış- tır. ——— ; Bombardımanlar neticesinde harab olan bir şehir Elen kıralı Atinaya döndü Atina, 14 (A.A.) — Kıral bugün l Giride yaptığı yolculuktan dönerek Fa- lerde karaya çıkmıştır. Politika mahfillerinde ehemiyetle şurasr kaydediliyor ki, Kıralla ve baş- bakan B. Metaksasa Girid halkı tarafın- dan gösterilen hararetli kabul kıral ve hükümet için büyük bir başarıdır. Kı- ralın emri üzerine Giridde hapiste bu- lunan komünistlerin de çıkarılmaları rejimir sağlamlığını anlatmaktadır. Batı paktı meselesi Alman cevabı Pariste menfi tesir yaptı (Başı I. inci sayfada) şartiyle kendisi de garantiye hazırdır. İtalyan notasında fransız - sovyet paktının da bahis mevzu edilmiş olduğu- naşüphe yoktur. Fakat bununi "için hiç bir şey söylenmemektedir. B. Korben, B. Delbosla konuştu Paris, 14 (A.A.) — B. Korben, dün öğleden sonra Londradan buraya — gel- miştir. Kendisi, hariciye nazırr B. Del- bos'a Almanyanın batı paktında alâka. lt ingiliz notasına vermiş olduğu ceva- bın Londra mahfillerinde doğurmuş ol- duğu ilk duyguların ne olduğu hak- kında malümat verecektir. Hâkim olan duygu, alman notasının Almanyanın şimdiye kadar müdafaa etmiş olduğu tezleri hatırlamakta ol- duğundadır. Yalnız alman notası, na. zikçe ve elverişli bir tarzda yazılmış- tır. Bu sebebten dolayı görüş teatile- ri imkânını kaldırmıştır. Nota, Belçikaya da verildi Brüksel, 14 (A.A.) — İngilterenin garb paktı hakkındaki notasına Alman- ya ve İtalya tarafından verilen cevab- ların bir nüshası, Berlin ve Romadaki Belçika elçi ve işgüderlerine verilmiş- tir, Fransız gazetelerindeki akisler Paris, 14 (A.A.) — Garb paktı me- selesi hakkında gazeteler uzun tefsir- lerde bulunmağa devam etmektedirler. Eko dö Pari gazetesinde Pertinaks diyor ki: B. Musolini, bir nevi dörtler paktı- nın yüksek hâkimidir. Söylendiiğne göre, Avrupa, emin ellerde bulunuyor. Fakat Paris ve Londrada mukabil pro. je, menfi surette karşılanmıştır. bu proje kabul edilmemiştir. yayı kendi düşüncelerini meydana çı- karmağa mecbur etmek politikası ter- kedilmemiştir. Bayan Tabui, Fransa hariciye ne. zaretinin, alman cevabını menfi bir şe- kilde karşıladığını kaydettikten sonra bu cevabın nazik bir lisanla kaleme a- lınmış olduğunu tasdik eylemektedir . Yani Alman- Ankara manzaraları I D ün şehrimiz baharın en güzel günlerinden birini yaşamıştır. Günün pazar ve havanın çok güzel olması, halkı akın akın parklara, bahçelere, mesirelere çekiyordu. Kamutayın indeki güzel parkta oturacak bir tek boş kanape yoktu. Çocuk Esirgeme Kurumu, güzel yüzlü, şen yavrularımızla hın- ca hınç doluydu. Marmara çıfllıgı Mamak ve Kayaşta dolaşan bir muharririmiz An- karanın bu mesire yerlerinin çoluklu çocuklu aile toplantılarını anla- tıyor. Yukarıya koyduğumuz resim Hilâliahmer bahçesinde oynayanları Büsei."tedir. DIŞ HABERLER Hükümetçiler mü hımi bir kasabayı aldılar Bir çok cephane elde ettiler Madrid, 14 (A.A.) — Hi ümet çiler, müdafaa meclisinin saat 22 de neşredilen bir tebliğine göre, dün Guadalajara cephesinde Trijuek'i geri almışlardır. Tebliğde ilâve olarak deniliyor ki: “Bugünkü gün, cumhuriyet kuv vetleri için bir şeref günü olmuştur. Trijuek elimize düşmüştür, bundan başka ehemiyetli mikdarda ganimet el- de ettik: 12 top, 2 cephane kamyonu, mükerrer ateşli tüfekler, hava taarruz- larına karşı kullanılan — birçok toplar, el bombaları, 2 iaşe kamyonu ve birçok cephane sandıkları ele geçirdik. Bun- dan başka 18 esir aldık. Jarama cephesinde topçu kuvvetle- rimiz, hatlarımıza hücum etmek tasav- vurunda bulunan düşman kuvvetlerini bombardıman etmiştir. Asi tayyarelerin faaliyeti Salamanka, 14 (A.A.) — Franko ha- va kuvvetleri Sabacel tayyare meyda- nını ve gene Barselon civarındaki elek- trik fabrikasını bombardıman etmiştir. Beş tayyareden mürekkeb olan bu kuv- vet mühimmat fabrikasına elektrik ce- reyanı veren fabrikayı ve mühimmat ve tayyare motörü fabrikalarını ehemiyetli şekilde yıkmıştır. Hava kuvevtleri faaliyetlerini Kata- lonya kıyıları boyunca diğer bir çok as- ker kamplarına ve limanlara da teşmil etmişlerdir. Asilerin tebliği Salamanka, 14 (A.A.) — Franko u- mumft karargâhının resmi tebliği: Gua. dalajara cephesinde havalar çok fena gittiğinden askeri hareket felce uğra- mışdır. Bununla beraber bir çok mınta- kalarda kıtalarımız iki kilometre kadar mevzilerini ileri sürmüşlerdir Aravara- da düşmanın bir mukabil taarruzu püs- kürtülmüştür. Jarama cephesinde çok şiddetli kar Pin- hükümetçilerin fırtınalarına rağmen kıtalarımız karron mıntakasında mevzilerini ele geçirmişlerdir. İleri yü- rüyüşlerine devam eden bu kıtalarımız üç kilometre derinliğinde yer işgal et- mişler ve düşmana büyük kayıb verdir. mişlerdir. Cenub cephesinde kar fırtınaları ve şiddetli rüzgârlar kıtaların faaliyetine mani olmuştur. Madrid, 14 (A.A.) — Cumhuriyet ordusu, âsilere karşı kahramanana kar- şı koyduktan sonra Guadalajara cephe- sinde şiddetli bir mukabil tarruza geç- mişler ve düşmanı Madridden Fransaya giden üzerinde yol gerilemek zorunda bulunmuşlar ve ileri hatlarını Trijuek'e kadar götürmüşlerdir. Tebliğ aynı zamanda cumhuriyetçilere aid tay- yarelerin, havaların fena olmasına rağ- men, mukabil tarruza tesirli surette iş- tirak etmiş olduğunu ve âsilerin bulun- makta oldukları birçok mıntakalar üze- rine 500 den fazla bomba atmış oldukla- rını ilâve eylemektedir General Lano yalanlıyor Sezuian, 14 (A.A.) — Havas ajansı- nın muhabirinin bildirdiğine göre, Trüz- gâr ve yağmur, âsi kıtalarının ileri hare- ketine mani olmaktadır. Sevil şehrinde general dö Lano 1ad. yoda Trijuek'in hükümet kıtaları tara- fından alındığını yalan'amıştır. B. Hit!er'e Mareşal Biumberg arasında Berlin, 14 (A.A.) — B. Hitler or- duya girdiğinin 40 ıncı yıldönümü mü- nasebetiyle General Blumberge - şöyle demiştir. “Blumbergin anlayışı ve hududsuz ihlâsı kendisi için âdeta Blumbergsiz harbiye nezareti olamaz gibi bir telâkki doğurmuştur. Blumberg şöyle cevab vermiştir. “Ordu şimdi başı yukarıda yürümek- te ve Führerin fena kabul etmiyen me- ziyetleri sayesinde vazifesini yapmakta- dır. I Habeş imparatoru l Negüs halâ ümid besliyor Bat, 14 (A.A.) — Negüs, Londradan ayrıldıktan sonra ilk defa olarak Havas muhabirini kabul ederek şunları söyle- miştir: “— Habeşistan ve onun imparatoru, Milletler cemiyetinden ümidlerini kes- memişlerdir. Çünkü geçmişteki umu- salara rağmen, cemiyet prensiplerinin artık iflâs etmiş olduğuna inanmak is- temiyoruz. Bununla beraber milletimin acılarını azaltacağına kani olursam, hakka dayanması şartiyle, meselenin hal- ledilmesi için Fransa tarafından vuku bulacak teklifleri kabul etmekte tered- düd etmem. Ras Destanın ölümü, habeş milletinin karşı koymasına son verme- miştir. Grazianiye karşı yapılan sui. kasd, saldırmaların Adisababada kendi- lerini emniyette hisetmediklerini gös- teriyor.,, Haile Selassie, hatıralarını yazmak- ta ve memleketinin ne suretle istilâ e- dildiğini tesbit etmektedir Şimal kafkasyasına yeni isim veriliyor Orjonikidze Moskova, 14 (A.A.) — Merkezi ic- ra komitesi, geçenlerde ölen ağır en- düstri komiseri Orjonikidzenin adını e- bedileştirmek üzere şimal Kafkasyasına Orjonikidze ismini vermeği kararlaştır- mıştır. Yugoslav kıyılarında batmış bir deniz altı gemisi Viyana, 14 (A.A.) — Yugoslavya- daki Sebeniko liman ıdaresinin aşağıda- ki hâdiseden haberi olmuştur: bir sün- ger avcısı Lissa adasının yakınlarında ve 30 metre derinlikte eski bir denizaltı görmüştür. Bu denizaltı gemisinin bü- yük harbda bir torpile çarparak tayla- siyle birlikte battığı san İmaktadır. zm Üzüm ve ideal TAN'da Ahmet Emin Yalman, ü. züm kongresinden bahsederek diyor ki : “İnkilâp rejiminden evel bir müs. tahsilin, bir ihracatcının hükümetten dileyeceği şey, gölge etmemesinden ibaretti. Bugün müstahsil ve ihracat. cı, hükümeti, yeni yollar açan, malü. mat toplayıp yayan, tedbirler düşü. nen, yardım çareleri arayan bir kuv. vet olarak arkasında buluyor.” Muharrir Ekonomi Bakanı Celâl Bayar'ın milli ekonomide tek ölçünün lüzumunu çok güzel tebarüz ettirmiş olduğunu kaydediyor : Milli ekonomi sistemimizde müstahsilin, tüccarım, ihracatcının, müstehlikin menfaati aranmaz. Ancak milli ekonomiye aid bir tek menfaat ve onun icapları var. dır. Ahmet Emin Yalman, memlekette yeni bir çığır açılması için bu ruhun ve bu ölçünün herkes tarafından kavranması ve benimsenmesi lüzu. muna işaret ederek umumun menfa. atı için alıman bir tedbirin muvakkat bir zaman için bir müstahsili, bir ih- racatcıyı veya bir müstehliki mütees. sir edebileceğini, bu gibi kimselerin, milli tesanüdü asla gözden ırak - tut. mıyarak, böyle hallere memnuniyetle rıza göstermeleri gerekdiğini teba. rüz ettiriyor. * GENÇLER ARASINDA KAFA SPORU TAN gazetesi, bu sayısında, güzel bir teşebbüsü haber veriyor. Üniver. site gençleri arasında bir münakaşa sporu açmaya karar vermiş ve bunun için iki kupa koymuştur. Bazı muayyen mevzular üzerinde seçilecek münakaşa- cı takımları arasında münakaşalar ya- pılacak ve bitaraf bir hakem heyeti iştirak eden gençlerin muvaffakıyet derecelerini tesbit edeceklerdir. * EN BÜYÜK DÜŞMANLIK KURUN'da Hakkı Süha Gzgin, bir Hollanda ithalât şirketinin Türki. yeden ithal ettikleri meyvelere hile karıştırılmış olmasından şikâyet et- tikleri haberinden bahsederek diyor “Türkiyede iktisad — kalkınması henüz yeni doğmuş bir çocuktur. Onu esen yelden yakan günden esirgemeli- yiz. Onun serpilip büyümesi, yurdu altın yapraklı bir ağaç gibi zengin — gölgeleri altına — alabilmesi için bu vaz geçilmez bir şeydir. Türk top- raklarını yer yüzünün cenneti yapan tabiat zenginliği, asırlarca bilgisizlik altında gömi kalmıştır. Onu işle- meye başladığımız ilk günlerde bu cennetin alâkasızlık çamurile leke. lenmesine dayanamayız. Yabancı pazarlarda ele güne mas- kara olmak yalnız manevi kayıplarla kapanmaz. Böyle bir felâketin mad. di zararları da pek büyüktür. Yeni hayatımız ve inkilâpcı şıarımızla bu- na katlanamayız. Bir “kazanç” 1 bir tarla gibi sürmek, nadaslamak, ek- mek gerek. Ekmeksiz hiç bir şey elbk de edilemez. Hile ise emek değil, yüz karasıdır. Yalan dolanla elde edilen bir defalık kazanç, altın yumurtla. yan tavuğu kesmek gibi abdalca bir tamakârlığa benzer. — Ticaret borsa- ları, odalar, bu işi en ince taraflarına kadar araştırmalı, içinde şüpheli nok. talar varsa ortaya çıkarmalıdır. Bun- dan sonra da hükümetin vazifesi baş- lar. Milli ticarete pusu kuranları dünyaya geldiklerine pişman etmek. te onun işidir.” * AVRUPADA SİLAH YARIŞI CÜMHURİYET'te Yunus Nadi, Avrupada silâh yarışının son zaman- larda aldığı şiddetli hızı, bunun se. bebleri ile, bundan doğan vaziyeti ane latıyor, tehli hissedildiğin nin durduramadığını kaydederek di- yor ki : “Hadiseleri çıplak hakikat halin« deki mahiyetleril e görerek dikkatle takip etmek ve mümkün olduğu ka« dar tehlikenin hududu haricinde kal« mağa bakmak bize göre bu günün yapılabilecek en doğru işıdir. Tabil ara yerde her ihtimale karşı ve ez- cümle kendimizi korumak ihtiyacile hazır bulunmayı asla unutmıyarak.”