| 5 Politika bahis!gwıi 15 -3-1937 —a ÜULUR" Hazineden Haydar Beyin duvarı» |Taksitle Firenk dostlarımız - bilmezler. Bizim Ankara'da “Haydar Beyin dıvarı,, diye bir hikâye vardır. Ankara'nın ilk günlerinde, zama - nın şehremini Haydar Bey istas- yona yakın bir yerde, uzun bir dı- var yaptırdı. Niçin? Bu, bugüne kadar bir sırdır. Yalnız; dıvar, 70 bin lira kadar bir paraya çıktı. Sonra bir gün, bu dıvarı yıktılar ve o, yani “Haydar Beyin dıvarı” lüzumsuz bir masrafın sembolü o- larak, halk ağzında yerleşti Şimdi, Avrupanın büyük dev- letlerinin idaresinde, bir silâh ya- rışı başlamıştır. Harbın ve harb- ların ne olduğunu herkesten iyi bilen biz türkler, barış'ı çok seve- riz. Fakat kötü bir pasifizme uya- rak kendi emniyetimizi garantisiz bırakmak niyetinde de değiliz. Böyle olmakla beraber eğer di yada barış fikri 1914 - 1918 tecrü- besinden sonra ciddi bir terakki kaydetmiş olsa idi, silâhsızlanma programının yürümesine her hal- de biz türklerin müşkilât çıkar - mamıza ihtimal olamazdı. Hâdise, yani barış fikri, o tür- lü inkişaf etti ki, bugün, bir ilerle- me yerine korkunç bir gerileme görüyoruz. Bütün büyük devletler arasında başlıyan silâhlanma ya- rışının bu uğurda sarf ettireceği milyarlar ve bu milyarlara tekabül eden insan emeği, bize, “Haydar Beyin dıvarı,, nı hatırlattı. Çünkü büyük devletler umu- yorlar ki, büyük ölçüde umumi bir silâhlanma, 1. Harba mani olacaktır, 2. İşsizlere iş yaratacaktır. İş, ekonomik olursa yani insan- lar ve insanlık lehine değerler ya- ratırsa, iştir. Yoksa, meselâ diye- Tim ki: * “Haydar Beyin dıvarı,, nı bu - radan bir Çin'e ve bir de Finis- terre burnuna kadar uzatıyoruz. Buna milyarlar sarfedilebilir. Bu - na milyonlarca insan gücü koşula- bilir. Yıllarca, sayısız insan yığın- larına iş ve ekmek çıkmış olur. Ni- hayet “Haydar Beyin uzatılmış dıvarı,, günün birinde biter. Çin- den Finisterre burnuna kadar bir dıvar. Hem de, lüzumsuz bir dı - var ve bunu yapanlar, gene işsiz. Bu sefer, ne yapmak lâzımdır? Dı- varı yıkmak. Bu, öteki kadar uzun sürmese gerektir. Çünkü insan oğ- lu, yaptığından çabuk yıkar. Dıva- rı yıktık? İşsizler, gene aynı işsiz- ler... Ne yapacağız? Dıvarı yeni - den mi inşa edeceğiz? İşte büyük devletlerin silâhla- ra hrcadıkları paralar tıpkı bu :;!'luydur Beyin dıvarı,, hikâyesi- ir. Besbelli bir şey ki, lüzumsuz dıvar gibi, lüzumsuz silâh için, icab eden paraları ne dıvarın inşası ne de silâhların imali ameliyesi teda- rik eder. Bu paralar, bir başka sa- hadan alınarak dıvara yahud si- lâha tahsis edilecektir. Bu saha, ekonomik istihsaller sahası- dır. O halde, büyük devletler “Haydar Beyin dıvarı,, prensipi ile silâh yapacaklarına, makine ve çelik istiyen memleketlere istihsal vasıtaları yetiştirseler daha iyi olmaz mı? Meselâ, yalnız İngilte- re bu gibi memleketlere, demek ki HAVA l Yurtta hava dün yağışsız geçti Dün şehrimizde hava umumi olarak açık geçmiş ve sıcaklık 19 dereceye ka- dar yükselmiştir. Meteoroloji işleri u- ğünden verilen malüma- ta göre dün yurdda hava umumt ola- rak kapalı geçmiş, hiç bir yere yağış ol- mamıştır. Dün sıcaklık evelki güne gö- Te 2-3 derece arasında fazlalaşmıştır. En düşük suhunetler Beyşehirde 2, Erzurumda 9, Karsta 10 derecedir. En yüksek suhunetler İzmir, Manisa ve Nazillide 21, Urfada 22, Adana ve Dörtyolda 24 derecedir. bir buçuk milyar ingiliz lirasını dört senede tahsis edecek vaziyet- tedir? Niçin bu yapılmıyor da silâh yapılıyor? Neden medeniyet ileri götürülmüyor da politika yapılı - yor? ei Makimne ve çelik yani kısaca medeniyet isteyen memleketlere istihsal vasıtaları yetiştirmek ne demektir? Kabaca bir iki misal verelim. — 400 milyon çinli, fotegraf makinesi kullanıyor. Netice: Al - manya'da hofurnolar artacağına, Zeiss objektiri ve Leica makines: yapan fabrikaların sayısı artacak- tır. — 370 milyon hindli radyo ma- kinesi kullanıyor. Netice: bugünkü Avrupa ve A- merika'nın fabrikaları, bu maki - nelere (kutudan vaz geçelim) an- ten teli bile yetiştiremez. — Bir milyar asyalı'ya bir in- giliz amelesinin konforu veriliyor. Netice: Dünyada mevcud ne teknik ne de teknisyen ne ne de âlim, böyle bir talebi karşıla- yacak vaziyette değildir. * İnsanlık için bu gibi asil davalar beklerken kalkıp “Haydar Beyin dıvarı” nı inşa etmesi, hazin bir ideal noksanına delâlet etse ge - rektir. Burhan BELGE (1) Bu dıvar bu ad altında tanındı- ği için "Bay Haydarın dıvarı,, demedik. Kazanç vergisi alınmıyacak hususi mektebler Mekteblerin resmi ders programla. rını ve talimatnamelerini olduğu gibi kabul eden aşağıda adları yazılı mek- teblerin kazanç vergisinden muaf tutul- maları Maliye ve Maarif vekâletlerin- co karalaştırılmıştır. Bu liste #ışında: ki bütün hususi ve azınlık mektebleri kazanç vergisine tabi tutulacaklardır. Ankarada: Türk maarif cemiyeti li- sesi, bizim okul orta mektebi, Bursada maarif cemiyeti kız Jlisesi, Osman paşa ilk mektebi, İstanbulda Boğaz içi hayriye, Darüşşefaka, Nişantaşı ışık Şiş li terakki, yüce ülkü liseleriyle okullar Güneş orta mektebi, yeni nesil, Fatih hayriye, Yeni Türkiye, Yusuf paşa, Hi. lâl ilk mektebleri, Gedik paşa yavrulu yurdu, Kadıköy çocuk yuvası, Üsküdar Sofu Mehmet paşa ana mektebleri, İz. mirde Kültür lisesi, Yusuf Rıza ilk mektebi, Ravzai irfan, İzmir, Öde- miş, İzmir karşıyaka ana mektebleri, İç elde Issı yuva ana mektebi, Seyhanda Abdullah Mümtaz ilk mektebi, Malat- yada Hekimhan köy mektebi. T A GA L S A LA LA T Yavvrıkıtarn Tarif Bir zata, bazı iş adamları, gayet alınan mallar Maliye Vekâleti hazineden taksitle mal almış olanların taksit bedellerinin uzatılması hakkındaki kanunun tatbik şekline dair yeni bir karar almıştır. Bu karara göre 25 mart 1931 tarihinden evel taksitle satılmış olan gayri men- kullerden gelir olanların, geri bırakma kanununun yürürlüğe girdiği — zaman kaç taksiti kalmış — ise bu taksitlerin müddetlerine bir misli ilâve olunacak- tır. Kısmen ödenmiş olan taksitler ge- ri kalanlarının da uzatılması — cihetine gidilecektir. Aynı kaza içinde bir mes- keni olanların 25 mart 1931 tarihinden evel hazineden satın almış oldukları ev- ler akar sayılacak ve taksitleri kanunun akarla alâkalı hükümlerine göre uzatı- lacaktır. Beraberce satın alınmış olan bir e- vin hissedarlarının hisseleri bazen mu- ayyen olmıyacağı için bu gibi evlerde, meskeni bulunmıyan hissedarlardan bi- ri oturduğu takdirde taksitler hakkın- daki kanunun meskene, ev ve akar 0- larak kullanılıyorsa akara aid hüküm- leri tatbik olunacaktır. Bir şahsın 25 mart 931 tarihinden evel taksitle almış olduğu iki evi de kiraya vererek kendisi kira ile başka bir evde oturuyorsa, bu gibilerin bedeli en fazla olan evi mesken, diğeri akar sayı- lacaktır. (Yanmış ev) kaydiyle satılan gay- ri menkul mallar satıldıkları — tarihte irad getirmiyen arsa vaziyetinde iseler, bunların taksitleri kanunun meskenle alâkalı hükümlerine göre uzatılacaktır. Uzatılma üzerine gerçekleşen ,tak- sitlerden müddeti ay başlarında gelen- ler için ay sonuna kadar bir mühlet ve- rilecek, bu müddet içinde taksitini ver- miyenler hakkında “tahsili emval,, ka- nunu hükümleri tatbik olunacaktır. Bu vaziyete göre ödenme zamanı gelen taksitler, sahibleri tzrjı(mdan rvızzları ile ödenmezse o gâyri menkülün vergi- si için “tahsili emval” kanunu tatbik edilinceye kadar beklenecek ve veril- miyen taksit, vergiden dolayı yapılacak icra takibatı ile tahsil yolunagidilecek- tir. Bir aylık mühlet için taksitlerden faizi aranılmryacak, ondan sonra geçen zamanlar için yüzde 9 faizi aranacaktır. Cezaevleri pulları Cezaevleri ile mahkeme binalarının inşası karşılığı olarak kullanılan pulla- rın, cezaevi amirleriyle, mahkeme baş- kâtib ve icra memurları tarafından aİn- ması ve bu pulların müddei umumilere verilmemesi Maliye 'Vekâletince karar- laştırılmıştır. Trakya'nın kalkınması Bir senelik çalışmalar çok iyi neticeler verdi G. Kâzım Dirikin Ulusa söledikleri Edirne (Hususi) — Bu sene Trakyanın çehresi değişti göçmen köyleri yeşillikler arasında birer inci gibi parıldamaktadır. Sürülen ve ekilen toprak, geçen yılın bir misline yakındır. Her yerde hayat, ha- reket ve neşe var. Büyük kalkınma başlamış gibidir. Değerli ve daima enerjili Ge- neral Kâzım Dirik, bu kalkınma- nımn seyrini ve gerçekleştirdikleri- ni Ulus'a şöyle anlatmaktadır: Tarım Trakyanın bu yıl toprak işleri ça- lışkan halkın ve hele göçmenlerin bü- yük gayretiyle geçen yıllardan ileridir. Çok sürülmüş, çok ekilmiştir. Havalar ve yağmurlar uygun gittiği için ilkba- har nadas hazırlığı da büyüktür. 937 yılı için Ziraat Vekâletinin kuracağı kombinalar ve ayrıca 936 yılında oldu- ğ ibi selektörler Trakya — çiftçisini ğ güldürecektir. Ağaçlama plânı Ağaçlama plânı geçen yıldan birkaç misli büyüktür. Edirne fidanlığı bütün fidanlarını şimdiden satmıştır. Dört vi- lâyetin açtığı büyük kavaklıklar elli- den fazladır. Bir milyon kavak çelik hesab olunuyor. Ayrıca 1000 dekarlık nümune fidanlığı açılacaktr. Büyük, küçük bütün belediyeler de fidanlık aç- mışlardır. Yoncalıklar Yoncalıklar her Vilâyette program altında açılıyor. Kayseri istasyo- 'nundan meyveli, meyvesiz pek çok to- hum getirtilmiştir. Lüleburgazda (Devlet Üretme Çift- liği) açılmış ve işe başlamıştır. Bu çift- lik 5 yılda bütün Trakyanın tohumla- rını ıslâh edecektir. Hayvancılık Trakyada hayvan kalkınması en hız- lr hareketini yapıyor. Bir yandan Zira- at Vekâleti (ruam) ve (şarbon) u kö- künden atmak için bir program altında çalışıyor. Diğer yandan dört vilâyette deneme (burma) ameliyesi devam edi- yor. Ve belediyelere iyi damızlıklar ve- riliyor. Bu yıl ayrıca 20 merkezde aşım durağı açılıyor. Aygırlar nisan aynda oralara gönderilecektir. Bunlardan baş- ka yedi merkezde suni tohumlama iş- leri baytar ve fen memurlarının gözü önünde yapılıyor. Bu sene aşım ve to- humlama işi daha çok genişleyecektir. Kültür hareketleri Kültür hareketleri her vilâyetin ken- di ihtiyaçları ve bütçelerine göre biraz daha genişliyor. Köylüler yapı işlerine, vilâyetler de öğretmen kadrosuna yar- dım ediyorlar. —Bazı çevrelerde köy pansiyonları kurulmaktadır. Yeniden yapılan mekteblerin sayısı 60, pansi- yonların 15 dir. Zengin kadınlarla kısa bir zamanda umduğundan fazla kâr getirecek bir muameleyi izah ederek bunun başa- rılmasında delâletini esirgememesini teklif etmişler ve ondan şu cevabı al- mışlardır: — Evet, işin mahiyetini anladım: kanunda yeri olan ve mahkemelerce cezalandırılan bir iş! İhtiyarlayan kadınlarda nedamet ae S A S Z İngilterede, bir şimendüfer istas- yonunda, gar müdürüne müracaat e. den bir kadın söze şöyle başlamış: — Duyduğum vicdan azabına ta- hammülüm kalmadığı için size suçu. mu itirafa geldim. Bu sözlerin manasını gar müdürü sormuş: anlamıyan — Vicdanmızın teessürüne sebeb nedir? — 1916 da buradan Londraya gi- derken köpeğime bilet almamıştım! Müdür, 3 penilik bir bilet keserek kadının istirabını dindirmiştir Bunu anlatan zat ilâve etti: “kadınlar yaşlandıkça eski kusurları. ni kendi kendilerine unutturmağa çalışırlar. — Nedamet, yaşlı kadınların tek tesellisidir.,, Nicot'nun yeni rakibi Şimdiye kadar her hangi kamusu açıp tütün veya nikotin sözüne bak- sanız karşısındaki tarif arasında Fransanın Lizbon elçisi Nicot'nun a. dına rastlarsmız. Avrupaya tütünü ilk getiren bu adamdır. Bir tarihçi bu bilginin yanlış olduğu- nu iddia ediyor. 1558 de Fransa kırallığı tarihnüv- isi olan Andrâ Thevet, o yıl gittiği Brezilya'dan dönüşünde “tıpkı kuv- vetli bir şarabın dumanı gibi insanın başını döndüren bir dumandan bah- setmiştir. Bu duman ise — bu hikâyeyi anlatan tarihçiye göre — tütünün du. manıdır. Bu iddia üzerine Nicot acaba taht. tan indirilecek mi? evlenmeyiniz! Amerikanın en güzel genç kadın. larından biri olan Vanderbild'in kızı kocasından boşanmak üzeredir; çün- kü zengindir. Çünkü zengindir... Fakat böyle zengin bir kızla evlenip kendisinden ayrılmış olan bir erkeğin söyledikle- rini dinledikten sonra hükmünüzü ve- rin. Bu zat diyor ki: “Bir memur, işi- ni bitirince dairesini bırakır, serbest, rahat dolaşır, hafta tatillerinden, yaz tatillerinden keyfince istifade eder. Fakat karısının memuru olan koca- nın hiç tatili yoktur. Zengin bir ka- dın, kendisini beslemesi için tabii ko- casını çalışmağa zorlamaz. Fakat, kocasından yeni bir elbise istiyecek yerde ona kravat iğnesi hediye e- den kadın bir nevi şeftir ki emirle- rini belli etmeden yaptırır. Beni din- leyiniz ve zengin kadınla evlenmeyi. Köy eğitmenleri Maarif Vekâletinin 10 senelik bir programla 32.000 köy öğretmenini ye- tiştirmek yolundaki kararı üzerine bu sene Trakyaya 100 eğitmen düşmüştü. Bunlar nisanda Edirnede toplanacaktır; Maarif Vekâleti tarafndan gönderilen fişler köylere dağılmıştır. Hazırlıkları« nı maarif ve ziraat vekâletleri birlikte yapıyorlar. Talebe yurdları İstanbul ve Edirnede Trakya genç- leri için açılan üniversite ve lise talebe yurdu muvaffak olmuştur. Bu yurdlar 937 yılı için biraz daha genişliyecektir, Bunun için dört vilâyet büdeelerine yardım parası koymuştur. Kız Sanat Enstitüsü Bu sene Edirnede açılan kız sanat enstitüsü de muvaffak olmuştur. Ensti- tünün 937 yılı için daha yüz mevcudu artacak ve kültür bakanlığınca üç öğ-< retmen verilerek yeniden iki şube daha açtırılacaktır. Bayındırlık Şehir ve kasabaların su, elektrik, mezbaha, harita, şehir plânı ve iskele gibi birinci derecede olan ihtiyaçları Dahiliye ve Nafia vekâletlerinin plâns larma uygun olarak ve bir sıra içinde yürümektedir. Edirne şehrinin haritası Almanyada yaptırılmış ve vekâletlerce tasdik olunmuştur. Yeni imar plânı bu sene en ileri mütehassıslara bu hari« ta üzerinde ihale olunacaktır, parası ha« zırdır. Balkan şosesi de Nafia vekâletinin parası ile ve süratle beton asfalt olarak devam ediyor. Bu sene tamamı ihale e« dilecek olan bu yolun 1939 da bitmesi umuluyor. z Devlet demiryollarının tarifeleri milli ve iktısadi bünyemizde büyük bir hareket yapacaktır. Halk ve tüccar bu« nu hararetle bekliyor ve selâmlıyor. Nisan ayında Edirnemizde Türkku« şu istasyonu da büyük törenle açıla « caktır. Ekonomi Bütün şartlar ekonomi kalkınması «” nı kolaylaştırmıştır. Ziraat bankasının bu sene yeniden kurduğu 47 ve açmak üzere olduğu 10 ki topu 57 tarım kredi kooperatifi köylüyü tefecilerden kur« taracaktır. Hepsi 83 e varacak olan bu koope « ratifler hususi bir organ altında sımsı- kı teftişe ve sağlama bağlanacak ve bunları bu sene en az 3 - 4 tane satış ko« operatifi takib edecektir. Bunların ba. şında yapağı, koyunculuk, yumurtacı « lik, yaş meyva ve sebze ve Marmarada Balıkçılık kooperatifleri gelecektir. Edirnenin terkedilmiş konserve fab, yahut sebze ve meyva kooperatifi işletecektir. Arıtılık, tavukçuluk ve tavşancılık düzgün bir plânla ve teknik altında yü- rTütülmektedir. Ziraat Bankası geçen sene olduğu rikasını ya Ziraat Vekâleti ve gibi bu sene de koyun sahiplerine 200 bin lira kredi vermiştir. Yeni Mandira- lara daha çok hız ve kıymet verilecek. tir. Ceza evi Cezaevi tamamiyle çiftçiler ve el sanatlariyle işleyen bir müessese ol- muştur. Bu sene halıcılık şubesi de açı« lacaktır. Sıhat işleri Sıhat işleri de iyi bir düzendedir. Dört vilâyetimizde de sıtma mücade - lesi vardır. Bu işler bu yıl bir az daha genişleyecek ve plânlı yürüyecektir.