ULUS 4 -3 1937 K 2 Atina Mektupları: 5 — Büyük bir neş'e içinde geçen bir öğle yemeği Atina, Şubat, 1937 — Evvelâ kon- sey azâları, sonra delegeler grup halin- de salondan çıkıyorlar. Kalabalığın için- de; bana, iki saat evel garda yugosiav- bulgar anlaşmasının Balkan antantını infisaha sürükleyip sürüklemediğini so- Tan viyanalı arkadaşımı arıyorum. Hiç birimiz heyecanımızı becerip i- çimizde saklayamıyoruz. Neşe, alkış, kah- kaha; beynelmilel toplantılarda misli nadir görülen bir cömerdlikle, akade- minin ağır başlı salonundan Atina so- kalarına taşıyor. Öğle yemeğinde ben B işaretli ma- sada ve Messager d'Athönes'in direktö- rü ile Vreme gazetesinin siyasi muhar- Firi arasında oturuyorum. Karşımda Somoouprava'ın direktörü arkadaşım Jovanoviç var. Beyhude yere ciddi ol- mağa, ciddi şeylerden bahsetmeğe ça- lışıyoruz. Sonra uzak masalardan işa- retler başlıyor, kadehler kalkıyor, boşa- lıyor, tekrar kalkıyor, tekrar boşalıyor; uzu, mastika, şarab, şampanya.... İçki kadehlerden damla, damla boşalıyor ve boşaldıkça büyük bir nehir gibi küçük lokantanın resmi nesi varsa hepsini sü- Tükleyip götürüyor. Cümleler ki yor, hitablar müfredleşiyor, küçük i- simler ezberleniyor, kol yanındakinin omuzuna yerleştirilerek, eli karşısında- kinin dizine vurularak ve mütemadiyen gülerek yep yeni, tap taze bir hava i- çinde; — Balkan matbuatının Balkan mil- letlerarasındaki dostluğun inkişafına yapacağı yardımlar konuşuluyor. a işaretli masada madeni bir ses son- ra çığlık halinde bir neşe... Vedad 'Tör kadehini Papadaki: şerefine kaldırı- yor. Herkes, hepimiz içiyoruz. Yalnız ben bu işi pek iyi beceremiyorum. Çok ve karışık içemiyorum. Midem irademe bir kale gibi mukavemet ediyor. Sızın- tı'ya bile müsamaha etmiyor. Atinada Balkan basın birliği ikinci konferansına iştirak eden türk gazete- cileri arasında - benim için büyük bir. talisizlik olarak - bekâr yalnız bendim. Arkadaşlarımın hepsi karılariyle gel- mişlerdi. Onun için her yerde itinalı bir kabul görüyorlardı. Trende, otomobil- de, otelde, yemekte, gezintide, her yer- de birinci plânı onlar alıyorlardı. Önce bu beni anlatılması oldukça güç hisler içinde bıraktı. Kendimi artık yalnız Corinthe ve mehtablr Akropol gecele- inandıramaz bir hale gel- için vesileler arıyor- rinin şiirine dim. Somurtmak dum. Ercümend; — Beyhude kendini zorlama azizim dedi; — Seninki de unutulabilirdi! we sonra anlattı. Atinaya Ankaradan gönderilen listeye Ercümendin ismi yal- nız yazılmış ve Atina ziyaretlerinde sofralar, davetler, her şey bu listeye gö- re hazırlandığı için Ercümende her ye- mekten önce yeni bir liste tanzimi ve- ya liste kontrolü işi düşüyormuş Fakat Ercümend işin bu kadar basit olduğuna bir türlü kendini inandıramıyor. Unutu- luşta, mesüller, mesuliyetler ve hattâ kasidler arıyor. Bir gün; — Vaziyet beni bazan davetlerden, ziyafetlerden vaz geçirecek kadar sıkı- yor, Diye kendini alabildiğine bir teessü- re kaptırdı. Üzülme Ercümend dedim, — Yüzüne bakanlar senin evlenecek çağda olduğunu kolay kolay anlaya- mazlarki!... Hâdiseden sonra kendimi - yalnızlı- ğımla doya doya teselli ettim. Küçük Kosti lokantasından tam üç buçukta çıktık. Caddeler ses ve insanla dolu. Beş yüz bin nüfuslu Atina ilk gi- rişte insana içinde bir kaç milyonun o- turduğu büyük bir şehir hissini veriyor. Parlak, geniş vitrinli mağazalar, sütun- lu, sütunsuz baş döndürecek kadar bü- yük binalar, otomobiller, otobüsler, ya- yalar.... İstanbulda olduğu gibi burada da büyük caddelerden yayaların gidiş gelişi tanzim edilmediği için karşı kal- dırıma, bir atinalının peşinde, adımları- mızı onunkine uydurarak, korkudan heyecanlanarak, neşeden gülerek geçi- yoruz. Sâat beşte konferans Atina ticaret ve sanayi odasında toplanacak ve ko- mite intihablarını yapacak. Neşet Halil ATAY inıi'yo Adana, Hususi — Bayramda tabii teviyesinden üç metre yükselerek Ha- #utlu bucağı sedlerini aşarak bir kısım €raziyi ve Abdi oğlu, Kapılı, Hareketli, Köyevi köylerini su altında bırakan Seyhan nehri yavaş yavaş tabit seviye- sine inmeğe başlamıştır. Köy büdcelerinin yeni şekli Dahiliye vekâleti yeni esaslara gö- re hazırlanan büdce formülü ile köy he- sab defterleri örneklerini göndermeğe başlamıştır. köylere verilen işleri ihti: tarzda hazırlanan büdce formi le he- sab defterlerinin tatbiklerde görülecek güçlük veya kolaylıklara göre düzeltil- mek ve değiştirilmek istenen kısımları- nın tesbit ve takibi suretiyle bu yıl bir deneme devresi geçirilmesi vekâletçe kararlaştırlmış ve bu karar vilâyetlere bildirilmiştir. —— KÜÇÜK İÇ HABERLERİ l * İstanbul belediyesi dükkân ve mü- esseseler üzerindeki yazıların Şiveye aykırı olmamasını temin için kontrola başlamıştır. * Dün İstanbul ticaret odasında ve büyük bir kalabalık önünde vali, Anka- ya küçük sanatlar sergisinde kazananla- ya âfatlarını ve madalyalarını ver- miştir. * İstanbulda yeni yolcu salonu için hazırlanan maketlerden birini tercih e- vilâyetlere Kanunlarla decek decek komisyon kararını, jüri çarşamba günü tetkik edecektir. Erzurumda zelzele Erzurum, 3 (A.A.) — Dün akşam saat 19.30 da şiddetli bir zelzele oldu. Kayıb yoktur. Orman memurları arasında Mersin birinci sınıf orman mühendis- liğine terfian Afyon ikinci sınıf or - man mühendisi BB. Rağıb, orman umum müdürlüğü amanejman baş mühendis muavinliğine Bilecek ikinci sınıf mü- hendis Kâmuran, Sinop orman mühen- 'disliğine Devrek mühendisi Mustafa, Karamürsel orman — mühendisliğine Trabzon mühendisi Zıya, Çine mühen- disliğine Ardıhan mühendisi Enver, Devrek mühendisliğine Zingal ormanı fen memurlarından Vasfi ve İzmir mer- kez mühendisi Hamid, Zonguldak mü- hendisliğine Hendek mühendisi Abdi, Bartın mühendisliğine Kandra mühen- disi Necati, Safranbolu mühendislığine Karamürsel mühendisi İsmail, Eregli mühendisliğine Karasu mühendisi Hüs- nü tayin olunmuşlardır. Seyrüsefer kanunu projesi Dahiliye vekâleti, seyrüseferin em- niyetini ve kontrolunu temin maksa- diyle hazırlamış olduğu “seyrüsefer ka- nunu projesi” ni, Başvekâlete takdim etmiştir. Projenin ihtiva ettiği prensipler- şahıslara karşı bir sigorta esası kabul etmiş ol- den en ehemiyetlisi üçüncü masıdır. Proje kanuniyet kazanınca, a- azaltmış olacak- tır. Kazaya uğrıyanlara otomatikman şağı yukarı kazaları yardım için hükümler konulmuştur. Bütün medeni milletlerce kabul edilen, en son şekillerdeki hükümlerden fay- dalanılmak suretiyle hazırlanan bu pro- je ile, yolcunun mutlak emniyeti, vası- taların muntazamân köntrolu “ve işler bir halde bulundurulması, kazaların as- gari hadde indirilmesi temin edilmiş 0- lacaktır. Aydın ve Elâzizde su projeleri Belediyeler imar heyeti Aydın ve Elâziz şehirlerinin su tesisi projeleri- ni hazırlamıştır. Tesisler yakında ek- siltmeye konulacaktır. SPOR Milli küme maçlarının esasları tesbit edildi Maçlar Ankara, İstanbul ve İzmirde 14 martta başlayacak 14 martta başlaması kararlaştırılan milli küme maçlarının esaslarını ve programını tesbit etmek üzere Türk Spor Kurumu ikinci reisi B. Halid Bayrağın reisliğinde toplanan komisyon dün işini bitirmiştir. Evvelce de haber verdiğimiz gibi toplantıda futbol — fe- derasyonu reisleri, üç şehrin — futbol ajanları hazır bulunmuşlardır. Kabul edilen esaslar şunlardır.: Milli kümeye girecek takımlar maç- lara ancak kendi kadrolariyle iştirak e- deceklerdir. Federasyon bunlara yeni li- sanslar verecektir. Bu lisansları hamil sporcular hakkında hiç bir itiraz kabul edilmiyecektir. Aynı mevsim dahilinde bir idmancı iki mıntakada milli küme maçlarına giremiyecektir. Şehir Dep- lasmanlarına iştirak etmiyen kulübler para cezası ödeyeceklerdir. Tekerrürü halinde musabakalara girmek haklarını kaybedeceklerdir. Musabaka yerini ter- keden takımlar yalnız yenilmiş sayılmı- yacak, aynı zamanda o günkü Ssaha hissesini de alamıyacaklardır. Federas- yon tarafından takdir edilecek mücbir sebeblerin haricinde hiç bir maç tehir e- dilmiyecektir. Milli küme birinci ve ikincisine Türk Spor Kurumu tarafından birer ku- pa verilecektir. Maçları idare edecek hakemler şimdiden tesbit edilmiştir. Bunlar, Ankaradan: Alâaddin, İbrahim, Salâhaddin, Kemal Halim, İstanbuldan: Said Salâhaddin, Sadi Karsan, Nihad, Şazi Tezcan; İzmirden: Mustafa, Sab- ri, Mustafa Şenhal, Esad'dır. Maçlar 14 martta üç mıntakada bir- den başlıyacak ve 3 temmuz tarihinde tamamlanacaktır. Maçların fikstörünü şehirlere göre yazryoruz: İstanbulda: 14 Mart Fenerbahçe - Beşiktaş 14 ,, — Güneş - Galatasaray 27 ,, — Altay - Fenerbahçe 28 — ,, — Altay - Beşiktaş 3 Ankara ü - Güneş 4 - Beşiktaş nn » Fenerbahçe - Galatasaray 18 ,, — Güneş - Beşiktaş 24 ” Gençler Birliği - Fenerbahçe 25 , — Gençler Birliği - Beşiktaş ——— — T Yakın tarihe aid bir hâtıra Tayyarenin uzun- Gripe karşı tavuk seromu Viyanada çıkan ca mesafelere gi- debilir hale geldiği sıralarda, yani Bitriot'nun Manşi geçtiği günlerden biraz sonra, Avam Kamarasında, a- zadan Sir Charles Dilke © zamanki Ingiltere dış bakanı Sir Edward Gray'den sormuştu: « Lahey konfe- ransı tayyarelerin patlayıcı maddeler taşımasını yasak edecekmidir? » Ba- kan, bu meselenin görüşüleceğini ve Ingilterenin bu fikri takviye niyetin- de olduğunu bil ürmişti. Tayyarelerin otuz yıllık terakkisi- ni biliyoruz, Fakat « tayyarelerin pat- layıcı maddeler taşımasının yasak e- dilmesi » fikri halâ emekliyen bir ço- cuk gibidir. Fransada ağaçlandırma meselesi Memleketi ağaçlandırma hakkın- da mebuslardan Andr&ö Lyautay'in ha- zırlamış olduğu kanun projesi dolayı- siyle fransız kamoyu bu ezeli mesele ile meşguldür. Ezeli mesele, çünkü bu mesele Fransanın her asırda uğraşmış olduğu dâvalardandır. Meselâ, 1550 tarihlerinde Ronsard, orman yıkıcıla- rından: «Kendilerini besliyen baba- Tarının katilleri olan bu hakikaten nezaketsiz insanlar» diye bahsetmiş- ti. 1800 tarihlerinde Chauteaubriand: « Ağaçların yok edildiği her yerde insanlar tedbirsizliklerinin cezasını çekmişlerdir,» şeklinde ağaç düşman- lığı aleyhinde bulunmuştur. Şu köy- (ü şarkısı meşhurdur : Ormanlar suyu tutar, Sular bize çayır verir, Çayırlar ise sürüleri, Sürüler gübreyi, Gübre de buğdayı. Şu atalar sözüne bakınız: «Ağaç- sız köyün evleri damsız olur.» Biz, kanunumuzu çıkardık. Darısı Fransa- nın başma. Kadıylar Kadınlar, erkekler hakkında az ya- zıyor, fakat erkekler kadımlara dair, her gün yeni bir — istiare, bir — teşbih, bir tarif — ortaya atıyorlar. Bir Indianapolis gazetesin- de okunmuş olan şu satırlara göz gez- diriniz : Kadınlar, — Alâka arayan kitaba, — Çok benzin harcayan otomobile, — Zaman zaman yoldan çıkan tirene, e — Hissettirmeden değişen parti programına, — Daima sert duran karyola yayına, — Vakit vakit temizlenmesi lâzım gelen pipoya, — Yakılabilip söndürülebilen ateşe, — Ağrıyan, fakat kendisine alışı- lan nasıra benzerler, Bu satırları okuyan bayanlara meş- hur sözü hatırlatalım; teşbihte hata olmaz ! " Stunde gazetesi - nin haber verdiğine göre avusturalya- lı bazı hekimler, gripe karşı ilâç a- raştırmalarında taze tavuk yumurta- sından faydalanma yolunu keşfetmiş- lerdir: Bir kuluçka makinesine yerleş- tirilen taze yumurtalar, 21 gün sonra, civciv verecekleri sırada alınıp - deli- nen kabuklarından içlerine biraz grip mikrobu kültürü şırınğa edilmekte ve bu muamele böylece 76 kerre tekrer olunduktan sonra mikrobun tesirini tamamiyle kaybettiği görülmektedir. Şimdi bu âlimler, bu tecrübelerini derinleştirmekte ve bulacakları se- romle da grip hastalığınm kati surette önüne geçeceklerini ummaktadırlar. Yumurtadan grip seromu: Bu ke- şif hakikat olursa seromun en büyük âmillerinden biri de biz oluruz. İşte çifte faydalı bir keşif ! Bilmezlik Denizi hiç görmemiş bir köylü ka- dm, bir liman işçisi ile evli kızını zi- yarete gitti. Akşam, rıhtım kenarında denizi seyir edip ileride yanan ve sö- nen fenere dikkat ederken : — Bu denizciler ne sabırlı. insan- lar. dedi. Kızı sordu 1 — Bunu nereden anladın, anne? — Banksa na, şu fener, deminden- beri tam elli sekiz defa söndü, içinde- ki adamlar da onu 58 defa yaktılar. * 1 Mayıs Göztepe - Beşiktaş 2 » Göztepe - Fenerbahçe 9 , Beşiktaş - Galatasaray 15 » — Altay - Galatasaray 16 ,, — Altay - Güneş 23 ,, Fenerbahçe - Güneş 290 , — Ankaragücü - Fenerbahçe 30 ,, — Ankaragücü - Galatasaray 5 Haziran Göztepe - Güneş 6 —» Göztepe - Galatasaray 12" ,, Gençlerbirliği - Güneş 13 , Gençlerbirliği - Galatasaray 20 , — Güneş - Beşiktaş 20 , Galatasaray - Fenerbahçe 27 » — Fenerbahçe - Beşiktaş 27 ”» Güneş - Galatasaray 3 Temmuz Beşiktaş - Galatasaray 3 , Fenerbahçe - Güneş İzmirde: 14 mart Altay - Göztepe 20 ,, Beşiktaş - Altay 21 ,, Beşiktaş - Göztepe 3 nisan Gençler birliği - Göztepe 4 ,, Gençler birliği - Altay 10 ,, — Güneş - Altay 11 ,, Güneş - Göztepe 17 » Galatasaray - Göztepe 18 ; Galatasaray - Altay 8 mayıs Fenerbahçe - Göztepe b » Fenerbahçe - Altay Z3 » — Altay - Göztepe Ankarada: 14 mart Ankara gücü - Gençlerbirliği 20 » Fenerbahçe - Ankara 21 ,, —Fenerbahçe » Gençler birliği 27 , Göztepe - Gençler birliği 28 — ,, — Göztepe » Ankara gücü 10 nisan Beşiktaş - Ankara gücü 11 ,, Beşiktaş - Gençler birliği 1 mayıs Altay - Ankara gücü 2 , Altay - Gençler birliği 8 » Güneş - Gençler birliği 9 , Güneş - Ankara gücü 15 , Ankara gücü - Gençler birliği 22 » Galatasaray - Ankara gücü 23 » Galaâtasaray - Gençler birliği Mıntaka dahilindeki maçların ha- kemleri iki — tarafım muvafakati ile tayin edilecektir. Şehirler arası maçları idare edecek olan hakemler doğrudan doğruya federasyonca tesbit olunacaktır. Umumi mağazalar Dün İktısad vekâletinde B. Celâl Bayarın reisliğinde milli bankalarımız- dan bazılarının umum müdürlerinin hu- zuriyle bir toplantı- yapılarak teşkili düşünülmekte olan umumt — mağazalar mevzuu üzerinde görüşülmüştür. HAVA — —————” Dün yağımurlu geçtti Şehrimizde hava umumiyetle bulut- lu geçmiş ve zaman zaman fasılalarla yağmur ve yağmurla karışık grezil yağ- mıştır. Meteoroloji işleri umum müdür- den aldığımız malümata göre dünkü günün en yüksek sıcaklığı sıfı- yın üstünde ancak 12 dereceye kadar çıkabilmiştir. Dün yurdun Karadeniz kıyılariyle şarki Anadoludan başka yer- leri yağışlı geçmiştir. Yağış Malatyada kar, Antalya ve Dörtyolda dolu ve di- ğer yerlerde yağmur şeklinde olmuştur. Antalyadaki dolu çiçek açmış ağaçlar üzerinde oldukça tahribat yâpmış ve çi- çekleri dökmüştür. Dün yurdda yalnız Karsta suhunet sıfırın altına düşmüş ve 6 derece olarak kayd:dümiştir. En yüksek sıcaklıklar sıfırın üstünde olmak üzere Dörtyol ve Adanada 19, Bursada 21 dereceye kadar yi'ıkselmiş(ir. Dün gelen malümata göre evvelki gün Na- zilli, Bursa, Eskişehir, İsparta ve Ala- çatıda —mühim — fırtınalar olmuş, Nazillideki fırtına bir çok evlerin çatı- larını uçurmuştur.