26 Mayıs 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

26 Mayıs 1936 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Doi b Gd Saci bü <i enllü T “SAYFA 2 Kamiıiay dün yedi - büdceyi kabul etti #Başı 1.inci sayfada) kiyetle başardığını göstermektedir. Bi- zim de yapacağımız iş, bu büyüklerin gittikleri yollarda yürümek, — onlara azçok ayak uydurmaktır. Bazı temennileı Cumuriyet hükümetinin en büyük vasıflarından birinin başladığı işi — ta- mamlamak olduğuna işaret eden B. Hüs- nü Kitabçı, bu —umumi prensibin dışında kalan bir iki şeyin üzüntü ver- diğini meselâ varidat fasılları arasına konan ve memlekete sokulacak şekere aid olan rakamı mantıksız bulduğunu, çünkü fabrikalarımızın ihtiyacı karşı- layacak kadar şeker çıkardığını, geçen sene şeker getirtilmesi için karar veril- mesine sebeb, büdecenin tanziminden sonra şeker fiatlarının ucuzlatılması ol- duğunu, yalnız bu şeker ithalinin — de- vam ettirilmemesi lâzımgeldiğini ve a- gçılan fabrikaların memleket içinde yara- tacakları hayat ve hareketin gümrük fedakârlıklarını tabit kılacağını, şeker endüstrisi sayesinde de memlekette ve- rimli ziraatin başladığını, istihsal u- cuzladıkça istihlâk da artmış olduğun- dan, fabrikaları durdurarak değil, yeni fabrikalar açarak işi önlemekliğimiz lâzım geldiğini söyledi. Devlet deniz yollarının Mısır sefer- lerini kesmesini doğru bulmadığını söy- liyerek ziyan da etmiş olsa başlanmış bir iş olması, kardeş bir memleketle ekono- mi birliği temin etmesi bakımından da faydalı olan bu işe devam edilmesini te- menni eden B, Hüsnü Kitabcı ormanla- rımızdan da, üç senedenberi lâyikiyle fay!' 1 Jı;ıınııı; yi imin men- edilmesinin ağaç kıymetlerini düşürdü- ğünü ve aynı zamanda bu işin memle- ketin bayındırlık işleriyle de ilgili ol- duğunu söyledi. Ziraat Vekâleti büdcesine verilen paranın doğrudan doğruya köylü ile a- lâkalı işlere harcanmasını temenni e- den B. Hüsnü Kitabçı her şeyden evvel silo ve depo yapılmasının lâzım geldi- ğini ve geri kalan parayı da muntazam bir şekilde ve toplu olarak su işine har- camak gerektiğini bunun için Bayın- dırlık, Ziraat ve Sıhhat bakanlıkları büdcelerine konulan paraların birleşti- rilerek bu işe harcanmasının çok fayda- Ir olacağını anlatarak nüfusumuzun art- ması bakımından fazla çocuklu ailelere vergi muafiyetleri verilmesinin yerinde bir iş olacağını, kazalardaki doktorsuz- luk meselesinin halledilmesini; tasar- ruf hesablarında biriken parada olduğu gibi biriktirenlerin de sayısının artma- sının temenniye değer olduğunu; büd- ce encümeninin büdce üzerinde tetki- lerini yaparken bir yıl evvelki müna- kale yapılan fasılların göz önünde bu- lundurulması lâzımgeldiğini söyledi. Berç Türker'in söyledikleri Berç Türker (Afyonkarahisar) cu- muriyetin denk büdçe ve muntazam ö- demeye dayanan maliyesine, onu büyük bir başarı ile idare eden Başbakan İn- önü'ye şükran ve hayranlığını bildir- dikten sonra demiryolları siyasetinin verimini, nereye demiryolu gitmiş ise orada hayat ve hareket olduğunu, dün - yayı harb bulutlarının sardığı bir za- manda milli müdafaaya verilen alâka ve himmetin takdire hak kazandığını söy- liyerek kambiyo, para işleri, ve büdcede azami tasanrufa riayet hususunda fikirle- rini söyledi. Tediye ve para işlerini kontrol için salahiyet sahibi mütehas- sıslardan bir (âli tetkik heyeti) kurul- Mmasını temenni eden B, Türker dedi ki: * — Türk ulusu sulhu seven millet- lerin başındadır. Munsiftir. Borcunu ta- nıyan, başkasının ziyanını — istemiyen bir ulustur. En başta yaratıcı ve kurta- rıcı ulu şefimiz; hükümetimizin başın- da arsıulusal bir şöhreti olan İsmet İ- nönü ve memleketin bekçisi kahraman ordumuz bulundukça türk ulusu daima yükselecek, daima bahtiyar olacaktır dedi., Emin Sazak (Eskişehir) in temennileri Artık büdce denk mi, noksan mı di- ye endişemiz kalmadığını, denk büdce ve günü gününe ödemenin İsmet İnönü hükümetinin bariz vasfı olduğunu, büd- cenin tahmin tahakkukundaki isabetin takdire değer bulunduğunu söyliyen B. Emin Sazak yol işinin ağır gittiğini, ve böyle bırakılırsa elli sene sonra baş- ladığımız yolun bozulduğunu ve yeni- sine başlanacağını, hükümet demir eli- le bu işe sarılırsa üç senede her şeyin hal olunacağını, bunun için meselâ her- kesi on beş gün çalıştıracak istisnai bir kanun çıkartılması muvafık olaca- ğgını anlattı. Diyunu umumiye ve döviz işleri, seyyah işleri, yüksek tahsil ve ihtısas işleri üzerinde temennilerini söy- liyen B. Emin Sazak buğday vergisi et- rafındaki düşüncelerini anlatarak: “bir milyon lira buğdayı korumak için gay- rı kâfidir. Bilhassa buğdayım beş ku- ruştan aşağı düşürülmemesini ehemi- yetle rica ve arkadaşlarımın müzaha- retini dilerim..,, dedi. Yurdun bayındırlığı için Emin Arslan (Denizli) — Büdce en- cümeninin büdcede dört küsur milyon liralık bir tasarruf temin etmiş olması- nı şükranla kaydederek demişti rki: “— Kürsüye gelmem bir arkadaşı - mızın mütalaasına iştirak etmemek ve ona cevab vermek içindir. Bence bu memleketin imarı, inkişafı böyle 200 milyon, 300 milyon lira ile yapılabile - cek bir iş değildir. 500 milyon lira ile 20 senede azami bir gayretle "»elki iste- nilen neticeye varabiliriz. Bu itibarla büdcemizin masraf kısımlarındaki bazı rakamların indirilmesi, gerek imar hu - susutda gerekse zirai, iktıisadi sahada bunların azaltılması tedrici bir surette yürütülmesi noktai nazarma aslâ işti - râk etmem. Bilâkis kendileri de itiraf ettiler ki Avrupa ufuklarındaki kara bulutlar her devletten ziyade bizi alâka- dar eder, Avrupanın bu karışık zaman - larında biz memleketimizi ne — kadar imat eder, azami feragat ve gayretle demir leblebi haline getirirsek o kadar istifade etmiş oluruz. Memleketin ima- rr ve inkişafr sahasında en büyük vazi- fe İktısad, Ziraat ve Bayındırlık Ba- kanlıklarına düşer. Bunlar teşriki mesai etmek suretiyle iyi randıman almalı - dırlar. Bunu samimiyetle temenni ede- rim. İmar noktasından memleketimizin arzu ettiğimiz seviyeye gelebilmesi için iki yüz milyonun dahi kâfi gelmiyece-, ğini arzetmiştim. Bunun için başka membalar aramalıdır. Dahil ve hariçten ziraf ve iktısadi teşebbüslerimizi yap - tıracak muhataplar aramalıyız. Bence istikrazdan korkmak doğru değildir. Ancak bu istikraz bayındırlık işlerine tahsis edilmek şartiyle hayırlı olur. Memleketin en geri kaldığı saha, ıska sahasıdır. Bu iş ele alınıp başarılmalı - dır. Memlekette milyonlar sarfederek vücude getirdiğimiz fabrikaların me - vaddı iptidaiyesini verecek topraktır. Bunu yapmazsak bütün masrafların he- der olmaları ihtimali vardır . » Finans Bakanımızın cevabları Büdçenin heyeti umumiyesi hakkın- da son sözü Maliye Vekili Fuat Ağralı ileriye sürülen mütalaalara karşı şu i- zahatı vermiştir : — Söz alan arkadaşlarımızın ten- kidleri içerisinden bendenizi alâkadar eden kısımları toplamaya çalışıyorum. Şeker hakkında, orman keresteleri hak- kında, sulara taalluk eden kısımlar hak- kında tabii alâkadar vekil arkadaşlarım cevab vereceklerdir. En ziyade bende- nizi alâkadar eden nokta Türker'in söy- lediği sözlerdir. Onlara cevab vermek mecburiyetindeyim. Biraz evvel kürsü- deki arkadaşlarının sözleri oldukça ce- vab teşkil etmekte idi. Eğer Yahya Ga- lip arkadaşımızın mutlâka vekil cevab versin şeklindeki sözleri idi belki sarfınazar edecektim. Ama vekil ağzından olmak üzere bir daha lâzım olmasa gelen mütaleaları söylemek isterim. Masraf fasıllarının artmasından ken- dileri endişeye düşüyor. Vergi mükelle- fiyetleri ağırlaşıyor, masraflar çoğalı- yor. Müsmir masrafların artması lâzım- dır diyor. 936 senesinde fazla görülen masraflarımız, müdafaaj milliye ve zi- gaat ve iktisadi sahalara verilen masraf- lardır; tamamiyle müsmir masraflardır. X Ha ESERgl NİÇ HABERLER3İ£ 26 MAYIS 1926 SA // Hdr & ge İSTANBUL TELEFONLARI: Balkan antantı Ekonomi konseyinin deniz eksperleri toplanıyor * İstanbul, 25 — Balkan antantı eko- nomi konseyinin deniz eksperleri komi. tesi yarın İstanbul ticaret odasında top- lanacaktır. Yunan ve romen delegeleri şehrimize geldiler. Yugoslav delegele- rinin de yarın gelmeleri bekleniyor. Top- lantıda Balkan paktına dahil devletler a- rasında deniz ticareti sahasında iş birliği temini çareleri araştırılacaktır. Türkiye sigorta şirketi umumi heyeti toplanıyor İstanbul, 25 — Türkiye milli sigorta şirketinin umumi heyeti yarın toplana- caktır. Bu toplantıda umumi heyetin tasfiye kararı vermesi ihtimali çok kuv. vetlidir. Ekonomi bakanlığı tarafından gönderilen müfettişlerin şirkette yaptı- ği tetkikler henüz bitmediği için hakiki açık mikdarı daha tesbit edilememiştir. * İstanbul, 25 — Belediye bu yıl i- çin de İstanbulda buz tevzi ve nakil işi- ni en elverişli şartları teklif eden Müş- tak ve grupuna ihale etti. * İstanbul, 25 — Üniversitenin şi. fahi lisan imtihanları bitmiş ve neticeler talebeye bildirilmiştir, fakat talebenin elde ettikleri neticeler iyi değildir. * İstanbul, 25 — Posta vasıtasiyle döviz kaçakcılığı yapan bir şebeke ele geçirildi. Bu şebekenin son defa kaçır- mak istediği para 100 isterlinden fazla- dır. * İstanbul,25 — Şehircilik mütehas- sısı B. Prost Yalovadan İstanbula dön- Muallimlerin mesken bedelleri İstanbul, 25 — Müterakim mesks.. bedellerinin verilmesi için devlet şurâsı. na baş vuran İstanbul muallimleri ayrı- ca salâhiyetli makamlar nezdinde de te- şebbüslerde bulunmağa karar verdiler. Sanayicilerin toplantısı İstanbul, 25 — Bugün İstanbul tica- ret odasında toplanan sanayiciler mua- mele vergisinin beş beygirlik motör esa- sı üzerinde alınmasının doğurduğu mah- zurları münakaşe ettiler ve verginin tarh şeklini değiştirmek için bir rapoör hazırlanmasına karar verdiler. Ticaret odası da bu teklife iştirak etti. Ziraat mektebi mezunları cemiyetiriin toplantısı Ziraat mektebleri mezunları cemi- yetinin yıllık toplantısı, 31 mayıs pazar günü, cemiyet merkezinde yapılacak ve yeni idare heyeti seçilecektir. Hukuk fakültesinde imtihanlar başladı Hukuk Fakültesi üçüncü ve birinci sınıf imtihanlarına dün başlanmıştır. Profesörleri rahatsız bulunduğundan ikinci sınıf imtihanları tehir edilmiştir. Ankaranın ağaçlanması Ankaranın devamlı kuraklığına da- yanıklı ve aynı zamanda kışın yaprağını dökmiyen bir ağaç cinsi bul için Adisababadaki tebaamıza yardım Adisababa'daki son kargaşalıklar e! nasında yerli halk tarafından tecavüz ugrayarak zarar gören türk tebaasın yardım olmak üzere Kızılay tarafında! oradaki işgüderliğimize 1000 lira gör derilmiştir. (A.A.) Gümrük memurları kursunda imtihanlar Gümrük memurları için Ankarad açılan tatbikat kursu imtihanlarına bi haziranda başlanılacaktır . Kısa İç Haberler Bina ve erazi vergileri kayıdları nım've demirbaş eşyasının hususi idare lere devri hakkında finans bakanlığı bi nizamname projesi hazırlamıştır. * Kliringli memleketlerden kredi il veya “an konsinyasyon” suretiyle mem lekete ithal olunan mallar için bu malla rın istihlâk ve istihsal eşyası oldukların göre verilen bir senelik, 6 aylık kred mühletinin, alrcı ile satrcı firma mutabıl kaldıkları takdirde gayri muayyen müd det için temdid edilmesine müsaade € dilmesi bakanlar meclisince kararlaştı rılmıştır. * Menafit umumiyeye hâdım teşek küllerden olan halkevlerinin bina vergi sinden istisnasını finans bakanlığı alâka lara bildirmiştir. * Üsküdar malmüdürü B. Cema Bitlis defterdarlığına, iç bakanlık mü yapılan araştırmalar neticesinde mak- sada en uygun evsafı haiz olan (P. Ri- gida ve P. Bonksiana) adlarında iki nevi çam gelmiştir. Bu ağaçların Ankarada çoğaltılma- sı için tohumlarından Almanyaya is- marlanmıştır. Faydalı masraâflardır. Daha ne istiyor- lar, neyi tenkid ediyorlar anlamıyorum. Muvakkat tazminat ve hesablar için. Muvakkat tazminat para kimeverilir diyorlar; kendileri lütfen kanunları mü- talâa ederlerse muvakkat tazminata kim. lerin kesbi istihkak ettiklerini anlarlar. Büyük tesisat masraflarını düurdura- lım diyorlar; buna Turgud arkadaşım gayet güzel cevab verdiler. Ben bir şey ilâve etmiyeceğim. İkinci beş senelik sanayi ve iktisad plânından bahsederken hesablı iş yapa- lım dediler. Hesablı mı,hesabsız mı iş yaptığımızı evvelce izahettim. Bakiyesi- ni de iktısad bakanına bırakıyorum. Yal- nız her halde endişelerine mahal olmadı- ğına bu kürsüden açıkça kendilerini te. min edebilirim. "İstikrazdan elimize para geçmiyor di- yorlar.-Belli ki, birinci izahatımı dinle- meden evvel hazırlanmışlar. Çünkü, ma- ruzatımdan istikraz yapılmadığını anlı- yacaklardı. Ben bir istikraz yapıldı de- medim. Bir döviz kredisinden bahset. tim. Borçlarımızın yarısını bizden mal mübayaa etmeleri suretiyle ödeyeceğiz dedim. İstikraz yoktur. Turistler için kambiyo fiatı Turistler için ayrı bir kambiyo fiatı tesis etmekten bahsediyorlar. Kambiyo- da fransız frangına bağlı bulunuyormu- şuz, 12.6 frank bir lira ediyormuş. Aca- ba fransız frangının da sabit kalacağını maliye vekili bana temin edebilir mi di- yor. Büyük Millet Meclisi paramızın ka- nuni istikrarını temin ettiği gün türk parasının başka bir para ile nisbeti mev. zuu bahis değildir. Kanuni istikrar ya- pılıncaya kadar kuvvetli olan sabit bir para ile nisbet edilmesi zaruridir. Fakat bu nisbet iki para arasındaki nisbettir. Bu nisbet türk parasının filan paranın vesa- yeti altında bulundurmasını icab ettirmez. Bu kürsüden o sözlerini kendilerine red- dederim. 931 tarihine kadar türk para- sının kıymetinin tayini için ingiliz lirası ele alınarak 10.30 üzerinden yapılıyor- du. O vakıt da türk parası ingiliz lira- sının vesayeîi alında mı idi? Hayır. Türk parası ingiliz lirasr düşünce kendi pari- tesini muhafaza etti. Fransız frangı da düşünce ondan da ayrılacaktır. Vesayet asla mevzuu bahis değildir. Hattâ şunu arzedebilirim ki uzun vadeli teahhüd. lerde müteahhidler ecnebi değil türk pa- rası ile garanti istemektedirler. Türk pa- rası büdce ve tediye muvazenesine da- yanarak kendi başına en kuvvetli bir pa- ra olmak vasfinı muhafaza etmektedir. Ne fransız frangının ne de ingiliz lirası. nın vesayeti altınd değildir. (Alkışlar) Milli para Milli paranın hassasiyetle takibini tavsiye ettiler. Emin olsunlar, gerek hü- kümet, gerek maliye vekâleti ve gerekse Merkez bankası bunu kendi düşündük- lerinden çok daha fazla bir hassasiyetle takib etmektedir. Ancak açık olarak ar- zederim ki, Türkerin milli türk parası üzerinde bir taraftan istikrarı tavsiye etmesi diğer taraftan turistler için bir kambiyo yapılamsı teklifini bir türlü an- layamadım. Bir paranın üzerinde iki kıymet yapılmasını tavsiye etmek bir te- nakuz değil midir? Bu tenakuz karşı- sında itiraf ederim ki, Türkerin fikirle. rine iştirak edemiyeceğim. Kabul edilen büdeeler Bundan sonra vekillerin kendi vekâ- letlerini alâkadar eden suallere kendi büdceleri görüşülürken cevab vermele- ri karar altına alındı ve büdce fasılları- nmm müzakeresine geçildi. Sıra ile Ka- mutay, Riyaseti Cumur, Divanı Muhase- bat, Başvekâlet, Şürayı Devlet, İstatis- tik Umum Müdürlüğü, Diyanet İşleri eisliği büdceleri görüşülerek kabul e « dildi. Başvekâlet büdcesi müzakere edilir- ken Doktor Şevki Uludağ (Konya) söz alarak hazine evrak işine temas et - miş ve bu işlerin biran evvel tanzimi lüzumunu işaret eylemiştir. Bu mese- le hakkında Başvekâlet müsteşari Ke - mal izahat vermiş ve eski evrakın tas - nifi işine hükümetin verdiği büyük ehe- miyeti tebarüz ettirmiş ve yakımda Ka- mütaya bir kanun lâyihası verileceğini söylemiştir. Kamutay bugün saat on dörtte top - lanarak büdceyi müzakereye devam ede- cektir. hasebesinde tetkik u B. Ekren Beykoz malmüdürlüğüne tayin edilmi$ lerdir. Bursa havalisinde ne kadar tütün satıldı. Bu sene Bursa ve havalisinde 3 mil yon kilo tütün istihsal edilmiştir. TÜ tünlerden 2 milyon 400 - bin kilosun! tüccarlar satın almışlardır. Bu yeküni inhisarlar idaresinin aldığı tütünler dahi değildir. Şimdi müstahsıl elinde pek cü' zi tütün kalmıştır. Satılan tütünlerin vâ' sati olarak fiatı (48) kuruş olarak tes' bit edilmiştir. İlk koza mahsulü alındı. Bursanın Avadanok köyünden Ah med ilk koza mahsulünü Bursaya getir" miştir. Koza tüccarları ilk mahsulü geti renlere mükâfat vermişlerdir. — DİL KÖŞESİ Bu sütunda her gün, gazete V? larımızda gözü ilişel üslüb, dil, gramer, ve sentaks hatâ larını işaret eden bir yazı bulacaksf nız. Maksadımız türk diline hizmt etmek ve onun güzelliğini korum! olduğundari gazete ve muharrir i zikretmedn alarak tenkid ı:deeeğîmn satırlar için, arkadaşlarımızın bizl gücenmiyeceklerinden, ve hattâ, bü çalışmalarımızı memnuniyetle kar$” Iryacaklarından eminiz. 'W Bir gazete muhabirinin verdiği bi cinayet haberi şöyle başlıyor: | “Bir cinayet, bir kaza, yahut b“fy ka bir sebebin kanlı i” Failifi cümlede mevcud olmayışını yeni ser' taks telakkisi mı—, çi kasiy' le karşılıyalım, fakat, “cinayet” “kaza” nın birer “sebeb” i ni nasıl özürlendirebiliriz? Aynı yazıda cesedden ilir" ken şöyle deniliyor: “İlk mıımj bunun genç yaşta bir kadın vü olduğu neticesini göstermiştir”. C sed, başsız olmadığına göre muay? p| bir kadi lduğ değl'l "ear aa L ıı_; ıöılzf'i' Ya “neticesini göstermek” şekline " diyelim? Halbuki bu cümleyi doğ'ü yazmak çok basit bir iştir. ŞM liğe ne lüzum var? “Bu cesed bir. kad! *Addirt' A, 5 mak ifade için kâfidir. Daha aşağıda “?” hul f ilk şahidi..”. Tuhef' “Meçhul facia!”. Muahabir, nıcç'l"l | lan bir şeyi nasıl biliyor, diye hd"[.% etmeyiniz. Sadece “bu esrarlı Fot nın” demek istemiş, fakat inlinsnelüik öi vi

Bu sayıdan diğer sayfalar: