Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
MAT Z TART T ŞR FAAŞERTEN AŞ e * v 19 MAYIS 10355 Söre 19 Mayıs Türk ordularına Akdenizi ilk he- def veren büyük başbuguı Karade- nizden Anadoluya girişi gününde- yiz: 19 mayıs. Bugünün önüne bir — de yıl katmayınız. Geçmiş hâdisele- rin yanı başına atılan tarih, ondan sonra gelenlere o günden ne kadar uzaklaşmış olduklarını hatırlatmıya yarar. Biz her yıl biraz daha canlanıp genleşecek olan türk Anadoluda, yap- raklı ve çiçekli mayıs ayınım het on dokuzunda o büyük hâdiseye biraz daha yaklaşmış olduğumuzu duyu- yoruz. Kursakları porsuyan ve gevşiyen Anadolu sazı, 19 mayısta gerilmişti. Sonradan Ege kıyılarma varan ya- nık benizli yağız yiğitler, onun üze- rinde Sakarya çağıltılarına nazireler yaptılar. Yoksul vatan toprakları, analar için, anasından aynlmış bir oğul ka- dar kederli, oğullar için, oğlunun yo- lunu umudsuz umudsuz bekliyen bir ana kadar tasalı görünür olmuştu; Atatürkün ayağı, 19 mayısta Sam- sun kıyrlarına değdiği zaman © ana ile o oğul kollarmı biribirlerinin boy- nunda buldular. O gün, büyük önder, savaş boy- larında alın teri ve kanı pahasma ©- muzlarına geçirdiği sırmaları Samsun kıyılarında, pantalonuna sinmiş bir İstanbul tozu gibi kolayca silkiver- mişti. ..» O gün Samsun dağlarına çarpan rüzgârda türk mukaddemım şanh AP İSTANBUL TELEFONLARI: İstanbul vilayet büdçesi İstanbul, 18 — Belediyenin 936 büd- cesi henüz tasdikden gelmediğinden muvakkat bir aylık büdce hazırlanmağa b nağmeleri duyulmalı, K biribiri ardımca yuvarlanan büyük dalgalarında dinmiyecek türk zafer- lerinin ilk gölgeleri görünmeliydi. ** 19 mayıs çıkışı, her tarafından çöktüğü, her tarafından ateşe veril- diği zaman küçük ruhluların, içinden kaçmak için delik aradıkları bir yur- dun ta kalbine, en büyüğümüzün, kuracak ve kurtaracak bir güneş gibi doğuşudur. O gün doğan ve alınlarındaki tunç rengini yalnız o güneşten alan devrim yavruları bugün on yedilerine bası- yorlar. ç M. Nurettin ARTAM (Başı I. inci sayfada) sahada bir su manası vermiş olur. Onda şiddet, karar, şümul ve ha- reket halleri görülmez. Bu sular ekseriya sağlık veren şifalı sular- dır. İcmeye ve banyoya yarar. İs- tanhul civarındaki tuzla içmeleri gibi. - Bu kelime başka bir morfoloji- de çim'dir. O zaman yine muayyen ve mahdıt bir su demek olur ki ondan yıkanmak manasma gel- mek üzere çımıııeL fiili yapılmış- tır. Bu ı“retle Ç $ ©) ile kuvvetlen- dirilmis. su, medlütlü keEmelerde toponemi balkaıraından arıyacağı- mız vasif şunlardır. Dar mahdut bir sahada davarılı ve muayyen bir ee yayılmıyan ve ancakâiçmek ve 'yıkanmak gîbı şeylere ygrış'şn' bir menba. E:me Türleçede: kumsal yerden le>zılrn çıkan (1)| veya kendi ken- dine kavnıyan stı pmarı (2) de- mektir. Suyu yalım olan kuyulara * d- eşme danildisi vardır. Etimolo- jik amalizi sudur: D . () ). (» Eşme — öğ * eş L em--eğ Bu kelimenin içme'den farkı ilkinci unsurun (. 4 ç) yerine (. -- $) olmasıdır. Güneş - Dil teorisi- ne göre bu unsurlar arasındaki fark (. -- ş)nin kendi sahası da- hi!!"nde mütemadiyen değisebilme- sidir. Feme belimesinin kumsal yerlerdeki sulara ıtlak olunması o suların daima yer değiştirmesin- den ileri gelmiştir. Ve (v 4 $) un- suru aynı zamanda sahası dahilin- de beraberlik de ifade eder. Kum- sal derelerde toprağın muhtelif yerlerinden nebean eden suların hiç bir güçlük çekmeden bir ara- ya toplanabilmesidir. Türk lehçe- lerinde eşme ile anlatılan su; teo- rimizin (v —- $ş) unsuruna ayırdı- gı rollerin hepsini gösterebilen bir isimdir. Böylece teoponomist; (. 4 $) un- suru almış su medlülünde dar bir sahada daima hareket eden yer değiştiren fakat aynı zamanda bir- leşebilen bir su kaynağı bulmuş o- lacaktır. (. &- ş) li su medlülleri kumsal yerlerdedir. Böyle olmak- la beraber dere kıyısından ve kum- saldan başka yerlerde de eşme bu- lunursa da hepsindeki özgü vasıf çıkan suyun yeryüzüne çok yakın olması, geniş bir yeraltı su depo- sundan az emekle ve çok az ame- İıyntla bulunmasıdır. Eşmeler da- ima yumuşak yerlerde çıkar. Su demek olan (V. 3- g) kelime- si (V. -— m) unsuru alarak kendi merkezine doğru bir toplanma ve bir özlenme ifade eder. İlâç ve melhem manasına gelen em bunun Z)| Büyük Turk lügati. 121 Veled Çelebi Türk Dili. y * ğ FR un Dil Yazıları misali olabilir. Etimolojik analizi şudur: (Y e) Em —eğ - em (1) Eğ: ana köktür. Su ifade e- der. (2) (. - m) en yakın mülkiyet ve taayyün sahasını gösterir. Bu eleman manayı obienin kendisine irca ve onu obie ile ayrılmaz be- raherliğe erdirir. Su halde (eğ -- em) — em sü ile herhangi bir objenin sağlamca imtizacı ve birleşmesi demek ©- hur ki em ile kastedilen melhem- ler böyle bir imtizaem - mahsulü- dür. Bu kelimenin gerçek morfola- Jisini yapan elemanların ıı.nlar ol- ması tabiidir. (eğ 4 eg) DA Emmek fiilindeki em kelımesı ile sümürmek kelimesindeki bize bu vasıfta mayiler anlatır. Uygur ve Çağatay lehçesinde ic- kiden bedmest olanlara aksum (3) diyorlardı. Buradaki sum şarap ol- mak gerektir. Çünkü Sümercede sarap sum (4) demekti. Bir top- lanma ve bir özlenme ifade eden su medlüllü kelimelerden birkaç misal daha alalım: Uygur ve Ka- zan lehçelerinde may yağ ve ma- yanmak yağlanmak demelçtir (51. H. R. TANKUT (Arkası var) süm (31 Çağatay lügati, Uygur en- deksi. (4) Hilaire de Barenton. Föniks tasfiye edildi İstanbul, 18 — Föniks Sigorta şirke- ti umumi merkezinin tasfiye edildiği hakkında bugün mahkemeye bir vesika verildi.. Bir serseri torpil daha İstanbul, 18 — Sinopda Büztepe fe- nerinin yirmi mil kadar açığında bir serseri torpil daha görüldüğü haber ve- rilmektedir. Gümrüklerde birleştirilen daireler İstanbul, 18 — Gümrükte kontenjan ve manifestodan sonra muhasebe ser « visleri de birleştirildi. Ve müracaatların alındığı Saatları tesbit için otomatik sa- at usulü ihdas edildi. Çocuk kitabhanesi İstanbul, 18 — Çocuk kitabhanesi çok rağbet görüyor. Çocuk Esirgeme Küurumu buraya bin kitab almağa karar verdi. * İstanbul — Narh komisyonu fı- rancala ve ekmek fiatlarını aynen bırak- tı. ' Türk - elen dostluğunu kuvvetlen- dirmeğe en çok çalışan ve Balkan ant- antının âmillerinden biri olan yüksek e- len siyasal recülü Çaldaris'in ölümü bü- tün Türkiyede hüyük bir teessürle kar- şıl ştır. Bu le başbakanı- mız elen başbakanına hükümetin sami- mi ve derin taziyelerini bildiren bir tel- B. Çaldarisin ölümü memleketimizde büyük bir teessür uyandırdı graf gönderdiği gibi gene başbakanımız ve refikaları Bn. İsmet İnönü, Bn. Çal- darisi aynı suretle taziye etmişlerdir Diğer taraftan dış bakanımızın refikası Bn. Tevfik Rüştü Aras Bn. Çaldarise bir telgraf çekerek samimi teessürlerini bildirmiştir. (A. A.) — Erzurum - Sivas hattı İnşasına başlama töreni yapıldı Erzurum, 18 (A.A.) — Erzurum - Sivas demiryolunun inşaatına başlama töreni bugün saat 12.30 da Başkalenin beş kilometre garbinde yapılmıştır. Tö- rene davetli olanlar bugün sabahleyin otomobillerle Erzürumdan tören yeri- ne gelmişlerdir. Ha yağmurlu ol- ıııınııı rağmen Başkaleden ve köyle- rinden gelen atlı, yaya binlerce halk memurlar, mektebliler tarifsiz sevinç- lerle misafirleri karşılamışlardır. Töre- ne B. Tahsin Üzerin, uzun bir söylevi- le başlanmıştır. B. Tahsin Üzer, “tari- hi bir safhanın besmelesi...” diye basş- ladığı bıı ıöyhviıde eski idare ile cu- i daki farkları can- lr İnıeklerle tebarüz ettirmiştir. Halk büyük önder Atatürk'ü, İsmet İnönünü derin saygılar ve heyecanla Üçüncü Türk Dili Kuruültayi (Başı 1.inci sayfada) yapabilmek üzere, 15 Tem- muz 1936 akşamına kadar adlarını, işlerini ve adresle: rini Kurum Genel Sekreter- Tiğine bildirmelidirler. 3. — Kurultay üyelerinden olup ta üçüncü Türk Dili Kurul- tayında bir tez vermek isti- yenler tezlerini yazıddı ola- rak 15 temmuz 1936 akşa- mına kadar Kurum Genel Sekreterliğine göndermeli- dirler. d.— 16 t 1936 sonra gerek kurultayda üye olarak bulanmak ve gerek tez vermek için yapılacak müracaatlar hiç olmamış gi- bi tutulacaktır. 5. — Kurultay konuşmaları radyo ile yurdun her yerinden din- lenebilecektir. Bununla be- raber kurultayda yalnız din- A 4 M 5 İS| B. Fd leyıcı olarak bulunmak isti- —e y de adlarını, işlerini ve adreılerını 31 temmuz Buşbetke 1936 ak;amıncğ ekluıdar Ku- Dü rum Genel reterliğine 19 MAYIS bildirmelidirler. (Başı I. inci sayfada) 6. — Üçüncü Türk Dili Kurultayı şefe inanmağı, şefe bağlanma- konuşma programının ana ğı, fedakârlık ve kahramanlığı çizğileri şunlardır; bilir. Büyük bir şef bu millet- a) Türk Dil Kurumu Başka- le, ve bu millet büyük bir şefle nının söylevi; çalışabilir. İkisi biribirini tamam- b) Kurultay başkanlık kuru lamaksızın, ikisi biribiri ile kay- ile çalışma komisyonlarının naşmaksızın ve yoğrulmaksızın, seçilmesi; ve biribirine inanmaksızın yeni c) Kurum Genel Sekreteri- Türkiye muwcizesi imkânsızdı. nin iki yıllık çalışmalar üze- 19 mayıs türk kurtuluşunun rine raporu; başlangıcıdır: Fakat milli bütün davalarımızı içine alan bu kur- tuluş, hiç bir askerlik ve inki- lâb zaferi ile bitmiş değildir. Kur- tuluş, ilk günlerinde olduğua kadar çetin bir savaş olarak devam et- mektedir ve rüyalarımızın kuvvet- li, kalabalık, bayındır, medeni büyük Türkiyesi tamam oluncaya kadar sürecektir. Eseri, her türlü tehlikeye karşı müdafaa eden ve ona her türlü in- kişaf kudretini veren tilsiım ise, yakarda söylediğimizdir: Şef ve | millet birliği sancağı altında, dur- malmzuı, yılmakıwqı, usanmak- ılüm ilerlemek! Falih Rıfkı ATAY d) Kurultay üyelerinin dil işleri üzerine tezleri; e) Komisyon — raporlarının okunması ve karara bağlan- ması; f) Yeni Genel Merkez Kuru- lanun seçilmesi; g) Kapanma söylevleri. 7. — Üçüncü Türk Dili Kurultayı- na verilecek tezlerin başlıca konuları şunlardır: I. Yeni Türk dil teorisi ve Türk dilinin yeryüzü dilleri arasındaki yeri; H. Türk dilinin preistorik ve istorik tekâmülleri; HI. Dil devriminin amaçla- rı ve dilimizin ihtiyaçları. Bundâ sonra erzur lul adına Erzurum şarbayı, Başkaleliler adına da bir öğretmen coşkum hitabeler söyle- mişlerdir. Hitabelerden sonra B. Tah- sin Üzer “bu yolun doğu illerimize sa- adetler getirmesini dilerim,, diyerek ilk kazmayı vutmuş, başmüşavir, ilbay, kor komuütanı, parti başkanı ve öteki zat- lar da kazma vurmuşlardır. : Söylevler yerilirken, kazmalar — vu— rulurken binlerce ağızdan çıkan * Yaşa- ' sın cumuriyet, Yaşasın Atatürk, Yaşa- sın İnönü” sesleri dağları dereleri dol- durmuş ve binlerce erzurüumlu, Atatürk ün yolunda yeni hızla çalışmaya — and içmişlerdir. Bu saygılarının kendileri- ne bildirilmesini Uzerden dilemişlerdir. 'Törenden sonra müteahhit ve mü- hendisler tarafından bir kır ziyafeti verilmiştir. Başkaleliler ve erzurumlular bugün büyük ve tarihi bir bayram yapıyorlar. İhtisas mahkemeleri İşlerinin mikdar ve mahiyetlerine göre devamlarına lüzum kalmadığı an- laşrlan Sivas, Trabzon, Balıkesir, İzmir, Muğla, Antalya, Malatya ve Adana ad. 1t ihtisas mahkemeleriyle, İstanbuldaki sekiz numaralı adli ihtisas mahkemesi. nin 1 haziran 1936 tarihinden itibaren kaldırılması bakanlar meclisince karar- laştırılmıştır. Dr. Mecdet Alkin'in konferansı Yunanistan, Mısır, Filistin ve Suri- yede bir tetkik gezisi yaptıktan sonra, Tel-aviv sergisinin açılış töreninde he- yetimize reislik eden Türkofis reisi Dr. Mecdet Alkin, ötey gün, ekonomi bakan. lağı konferans salonunda, seyahat inti- baları ve tetkikleri etrafında bir konfe- rans vermiştir. Tapu ve Kadastroda Tapu ve kadastro genel direktörlüğü merkez fen heyeti ile kadastro ve tah- did heyetleri müstehdemleri hakkında barem kanunu hükümlerinin tatbiki için Kamutay büdçe encümeni tarafından ha- zırlanan kantın projesi Kamutay ruzna. mesine almmıştır. SA II AĞAT L i - Çağrı Kamutay Arzuhal Encümeni buşün Parti grupu içtimaindan sonra toplanacaktır. / cektir. Başbakan B. Ponsoyu kabul etti Yeni fransız büyük elçisi B. Ponso dün öğleden sonra başbakan İsmet Inbnü tarafmdan kabul edilmiştir. Tiran işgüderi 4 üncü derece memurlzrdan Tiran iş güderi Nebil 3 üncü derece ile merkeze nakledilmiştir. vakya ticaret ve kıliring anlaşması Yeni Türkiye - Çekoslovakya tica- caret ve kliring anlaşmalarının 12 ma- yısta Prağdı imzalandığını haber ver- miştik. Eski ticaret anlaşmasının müd- deti 15 mayısta bittiğinden tekrâar tem- did edilmiyerek yenisinin meriyete gi receği tarih olan bir hazirana kadar w. mumi rejimin tatbik olunacağı ekonomi ba_kınıığı tarafından alâkalılara bildiril. miştir. “le ; Eski kliring anlaşması ise, bir hazi- rana kadar süreceğinden Çekos]ovakğ"â ayrıca (KL) - listesinden - istifade ede- Okullarda ımtıhanlar /ve tatiller Ankara merkez ve kazalarına tâbi üç sınıflı köy ve nahiye mektebleri 9 mayıs. ta, tam devreli köy, nahiye ve kaza mek- tebleri 16 mayısta derslere nihayet' verş mişlerdir. Vilâyet merkez mektebleri, 30 mayıs ta derslerini keseceklerdir. Tam devreli mektebler her yerde 8 hazirandan 20 hazirana kadar “ilk tahsili bitirme” im- tihanlarını yapmış olacaklardır. Lise ve orta okulların üçüncü sımnıf- larmda yarın ve diğer sınıflarında 26 mayısta derelere son verilecektir. İlk okulların gramer dersleri Kültür bakanlığı, ilk okulların türk. çe derslerinin imtihanlarında gramet su- alleri sorulmamasını ve gramerden not verilmemesini kararlaştırarak, kültür di- rektörlüklerine bu yolda muamele yapıl- masını bildirmiştir. Âskerlik dersleri talimat namesi hazırlanıyor Kültür bakanlığı, orta okullarla, lises ler ve öğretmen okularmım askerlik ders- leri “mtihanları için bir talimatname ha- zırlamaktadır. Bu talimatname gönde. rilinceye kadar talebenin sınıf geçme durumu hakkında karar almmaması o. kullara tebliğ edilmiştir. Kayseri bez fabrikası direktörlüğü Kayseri bez fabrikası direktörü B. Şevket Turgud, Sümerbank pamük şu- besi direktörlüğüne tayinedilmiştir. Ba- kırköy bez fabrikası direktörü iken, Na- zilli basma fabrikasının projesini hazır« lamağa memur edilen ve bu fabrika fa«s aliyete geçinceye kadar bankanın pa. muk şubesi direktörlüğünde çalışmakta bulunan B. Fazlı Tutgo Kayseri bez fabrikası direktör vekilliğini yapacaltır.!