Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
12 MAYIS 1936 SALI ULUS SON DAKİKA Avam Kamarasında İngiliz kabinesi habeş meselesi hakkında sorguya çekildi Londra, 11 (A.A.) — Bugün Avam Kamarasında hükümete habeş meselesi hakkında bir sürü sual sorulmuştur. Halen Cenevrede bulunan B. Eden'in yerine bu suallere B. Baldvin cevab ver- miş ve bir çok defa “bu Milletler Ce- miyetini alâkalandıran bir meseledir” demekle iktifa eylemiştir. Bugünkü habeş hükümetinin kim- lerden teşekkül etmekte olduğu hakkın- daki suale B. Baldvin şu cevabı vermiş- tir: * — Londra'da bilindiğine göre, ha - beş hükümeti, Negüs'ün . hareketinden öncekinin aynıdır. Habeş dış işleri ba- kanı Majesteye refakat etmektedir. Harb bakanı son zamanlarda cephede ölmüştür.., Başka bir mebus da B. Eden'in Ce - nevre için bugünkü habeş delegesinin tanınması hakkında talimat alıp almadı- ğinı öğrenmek arzusunu izhar etmiştir. B. Baldvin bu suale menfi cevab ver - miştir. İşçi partisinden Koko sonra şu sua- li sormuştur: “ — İtalyanın Habeşistana taarruz etmesinin önüne geçmek için Milletler cemiyeti tarafından yapılan gayretlerin neticesiz kalması üzerine hükümet, şar- ki Akdenizde sulh ve nizamın temini için kollektif bir harekete geçilmek ü - zere Türkiyeye, Romanyaya, Yugoslav- yaya, Sovyetler Birliğine, Yunanista - na ve Bulgaristana başvurmak niyetin- de midir,,, B. Baldvin bu suale şu cevabı ver - miştir : “ — Hükümet, sulhun devamı için lüzumu takdirinde, Milletler Cemiyeti- nin öteki azaları ile temasa girmeğe daima hazırdır.” B. Baldvin başka bir mebusa da ce - vab olarak, hükümetin Adisababa elçi- liğini çekmek niyetinde bulunup bu - lunmadığına dair bir şey söyliyemiye - ceğini bldirmiştir. Habeş delegesi diyor kıi; tİtalya elliden fazla millete meydan okumuştur” Cenevre, 11 (A.A.) — Milletler ce- miyeti nezdindeki habeş delegesi, cemi- Yyetin azâsı olan bütün devletlere gönde- rilmek üzere milletler cemiyeti genel sekreterine bir nota vermiştir. Bu notada ezcümle deniliyor ki: “— Habeşistan, bu en eski kırallığı kendiliğinden devletler listesinden sil- diğini bildiren merhametsiz müteca- vizinin keyfine mi bırakılacaktır? Bu- rada, bütün dünya milletlerine, habeş milletinin muzaffer olmakta bulunan bir mütecavize karşı protestosunu ba- ğırarak bildiriyorum. İtalyan hükümeti, elliden fazla millete meydan okumuş- tur ve bu milletlerin kendi tehdidleri karşısında boyun eğeceğini sanmakta- dır. İtalya, bugün Milletler Cemiyeti konseyi masasına işlediği cinayetin açık- ça veya zimnen tasvibine karşı Avrupa- da işbirliğini arzu etmek gibi adi bir pazarlık niyetiyle oturmaktadır. Ha- beşistan devleti, Milletler Cemiyeti aza- sı sıfatiyle, bu pazarlığın — nihayetini bir kerre daha teşhir eder. Habeş mille- ti ram olmamıştır. Hükümet merkezinin garbında kâin en büyük yerleri daha halâ serbest ve müstakildir. Habeş mil- leti kendisini müdafaaya devam etmek- tedir, kendisi de italyan tecavüzüne uğramış olan Milletler Cemiyeti, kuvvet karşısında boyun eğecek midir?” Konsey, habeş işinin ruznamede kalma- sına karar verdi ve bugün çalışmalarına devam - Cenevre, 11 (ALA.) — İtalyanın Mil- letler Cemiyetindeki daimi delegesi B. Bovaskopa, Habeşistanın ilhakına dair olan kararname metnini B. Avenol'a vermiştir. , B. Avenol, B.Bovaskopa'ya İtalya'- nın kararı hakkında fikir yürütmeğe ve bunun için bir hüküm vermeğe ancak - Milletler Cemiyeti konseyinin salâhiye- ti olduğunu söylemiştir.- —- — Habeş delegesi B. Voalde Mariyam, tıpkı italyan mümessili gibi ve onunla müsavi olarak konseyde yer almağa ça- ğırılacaktır. Cenevre, 11 ÇALA.) — Milletle;' ce- miyeti konseyi bugün öğleden sonra sa- edecek Milletler Cemiyetinde habeş ve italyan delegeleri: BB. Valde Maryam ve Aloisi gesi B: Madariaga ve Danimarka diış iş- deri bakanı B. Munş Baron ' Aloizi'ni at 17 de hususi bir toplantı yap Bu toplantıda İtalya delegesi Baron A. loizi ile Habeşistan delegesi Volde Mar- yam da hazır bulunmuşlardır. Toplantı açıldığı vakıt Baron Aloizi ayağa kalkarak könsey ruznamesinde Habeşiıtan lesinin bul $. talyanın muhalefet ettiğini ve bu mese. lenin son roma beyanatı ile kendisi için halledilmiş bulunduğunu söylemiştir. Baron Aloizi aynı zamanda B. Volde Maryam'ın hükümetsiz ve hükümdarsız bir memleketin delegesi sıfatiyle top- lantıda hazır bulunmasına da itiraz et- miştir. Habeşistan delegesi, Baron Aloizi tarafından sarfedilen bu sözlere karşı şiddetle protesto etmiş ve Habeşistanın kendi selâmetini milletler cemiyeti tara. fından alınacak karara bağlamış olduğu- nu ve kendisini bugüne kadar Atuttuk- tan sonra milletler cemiyetinin son daki- kada bırakmıyacağından ümidli bulun. duğunu söylemiştir. Anlaşmazlık halindeki iki memleke- görüşünü reddetmişler ve r i ştır. | halile muhaf, - istemişlerdir, " Bu teklife hiç bir delege tarafından muhalefet edilmediği için reis İtalya . Habeşistan ihtilâfının konsey ruzname- sinde kalmasını, İtalya müstesna, bütün reylerin ittifakiyle karar verildiğini bildirmiştir. Bu mesele yarın öğleden sonra görüşülecektir. Ruzname hakkında bu karar veril: dikten sonra konsey toplantısını aleni celseye çevirmiş ve bunda Baron Aloi- zi de hazır bulunmuştur. İtalya delegesi bu celseye iştirâk et. mekle İtalya hükümeti ile milletler ce- miyeti arasındaki anlaşmazlığın yalnız Habeşistan meselesine aid olduğunu ve İtalyanın öteki konsey işlerine lâkayt kalmak niyetinde olmadığını göster- mek istemiştir. İtalyanın Habeşistanı ilhakı İngilterede büyük alâka uyandırdı Londrada B. Musolininin kararının zater sarhoşluğu ile yapılmış bir hareket olduğu kanaaati var Londra, 11 (A.A.) — İtalyanın ha- beş imparatorluğu hakkındaki beyan - namesi burada büyük bir alâka uyandır- mıştır. Gazeteler Musolininin nutkunu büyük harflerle neşretmektedirler. Fa - kat henüz tefsir yoktur. Observer gazetesi, B. Grandinin Londra'da ve Sir Erik Drumond'un da Roma'da bu meseleye bir hal sureti bul- mak için çalışmakta olduklarını sanı - yor. Paris ile Roma arasında Habeşista - nın istikbali hakkında hiç bir anlaşma yoktur. İngiltereye gelince, İngiltere - nin Habeşistandaki genel tecim men - faatleri çok ehemiyetli olmamakla be - raber, Tsana gölünün ve Mavi Nilin bir kaç kaynaSının emniyeti meselesi pek ehemiyetlidir. Buradaki umumi kanaata göre, B. Musolininin kararı, bir hükümet adamı hareketinden ziyade, zaferin sarhoşluğu tesiri altında alınmış bir harekettir. B. Musolini her halde hayallere ka- pılamaz ve giriştiği işin sulha hiç de uygun olmadığını anlamamazlık ede- mez. Bu bakımdan B. Musolini, bu ha- reketiyle, gerek İngiltere ve gerek baş- ka memleketlerde, Milletler Cemiyeti- nin mukavmetine taraftar olanların va- ziyetlerini sağlamlaştırmıştır. İngilte- re, ilhak ilânının, Habeşistan ilerdeki statüsü hakkında yapılacak görüşmele- tin kapısını kapamamasını temenni et- mekten kendisini alamaz. Niyuz Kronikl gazetesinin kanaatı- na göre, bitaraf devletlerin her ihtimal karşısında milletler Cemiyetine yardım etmek kararında bulunmaları tabii ola- caktır. Hâdiselerin şimdiki ceıteyanı- mukavemetsiz kabul edildiği takdirde hiç bir küçük devlet emniyette olmıya- cağından budevletlerin zecri tedbirler- leri de h l görünebilir. Zecri tedbirlerin kaldırıl- masından bugün, her zamankinden daha rin devamını fazla olarak, bahsedilemez, askeri har- bin ilk safhalarının bitmiş olması müm- kündür. Halbuki ekonomik zecri tedbir- ler ancak şimdi başlamaktadırlar. Royter Ajansı diplomatik muhabi- rinin söylediğine göre, Londrada umu- mi kanaat şudur: “Habeşistanın kati — alınyazısının tesbiti, alınacak kararların öteki dev- letler tarafından tasdikine bağlıdır..,, Fransız sosyalistlerinin milli (Başı I. inci sayfada) söylemiş ve şimdiye kadar hiç bir za - man böyle bir otorite istemediğini ilâ- ve etmiştir. Sosyalist partisi konseyi bunun üze- rine kabul ettiği karar suretinde hükü- meti kurmak partinin vazifesi olduğu- nu, bunu sosyal demokrat partisi ile işbirliğine hazır olacak olan halk cep- hesinin öteki partileri ile birlikte kura- cağını ve öteki partiler işbirliğinden ka- çındıkları takdirde sosyal — demokrat partisinin mütecanis bir kabine kuraca- ğını bildirmektedir. Konsey, B. Leon Blum'a hükümetin kurulması için cephenin öteki partile- riyle konuşmalara girişmek vazifesini vermiştir. Bunun üzerine parti genel sekreteri güçlüklerin ancak şimdi yüksek sesle bildirmiştir. başladığını, Komünistler kabineye girmiye- cekler, fakat sosyalisilere yardım edecekler. Paris, 11 (A.A.) — Fransız komü - nist partisi, sosyal demokrat partisi konseyine bir mektup göndererek bir tek işçi sınıfı partisinin kurulmasını ve hemen konuşmalara başlanmasını tek- lif etmiştir. Komünist partisi bu mektubunda, kabine kurulmasına iştirâk etmiyeceği- ni ve fakat yardım edeceğini bildir - mektedir. Paris, Sosyalist partisi konseyi da - imi komite ile parti başkanını mark - sist sendikaya ve komünist partisine im'ngresinde bir mektup göndermeye memur etmiş- tir. Parti, bu mektubunda komünistle- - ri hükümete girmeğe çağırmaktadır. Bu mektuptan bahseden B. Leon Blum demiştir ki: * — Komünist partisinin bize yol - ladığı mektubta tenkuzlar olduğunu söylemekten kendimi — alamıyacağım. Hükümete girmemek kararını vermiş olan komünistler aynı zamanda büyük organik bir blok da kurmak istiyorlar.” Frangın kıymeti ve B. Leon Blum Paris, 11 (A.A.) — Sosyalist parti- sinin milli konseyinde B. Leon Blum, şöyle demiştir: “ — Biz her zaman frank kıymetinin indirilmesi aleyhinde hulunduk ve dai - ma da bu süretle hareket edeceğiz.” B.Stoyadinoviç'in türk gazetecilerine beyanatı «Sizi daha kuvvetli görmekle biz de kendimizi kuvvetli hissediyoruz"” Belgrad, 11 (A. A.) — Yugoslav- ya başbakanı ve dış. işler bakanı B. Stoyadinoviç Balkan - antantı konferansı dola - yısiyle Belgrad'a gelen türk gazete- lerinin- delegele - rini kendi evin- de kabul ederek şu beyanatta bu.- lunmuştur : B. Stoyadinoviç # . Meslekdaşlarım Türkiye, Roman- - ya, ve Yunanistan dış işler bakanlarını Belgrad'da kabul etmekle pek hoşnud oldum. Her bitimizin vaziyetini tavzih ve hak ve vazifelerini yazı ile tesbite vesile olan bu konferanstan Balkan an- tantı daha kuyvetli çıkmıştır. Bu kon- feransın hemen peŞİ sıra toplanan Kü- çük Antant konferansı da birincisini ta- mamlamıştır. . Cenevre vaziyeti ve Milletler Cemi- yetinin geçirmekte olduğu buhranı dik- kate alırsak diyebiliriz ki burada bal- kan antantı ve küçük antant ile ufak ölçüde bir Milletler Cemiyeti - örneği vücude getirdik. Hepimizin Cenevrede edinmiş oldu- ğumuz tecrübe aramızdaki bağları da- ha ziyade sıklaşt'"_“ak mecburiyetini doğurmuş ve şu garibe hadis olmuştur ki, Milletler Cemiyetinin buhranı balkan antantı ve küçük antant devletleri ara- sındaki bağları kuvvetlendirmiştir. “ Kendi kendine yardım edersen tanrı da sana yardım eder,, maalinde bir atalar sözü vardır. Burada sayğı görmek için içerde kuvvetli olmak ya - ni kuvvetli bir rejim ile iyi cihazlan- mış ve disiplini mükemmel bir orduya malik birleşmiş bir millet olmak gerek- tin delegelerinden sonra İspanya dele- İtlalya şimal ve cenup orduları birleşti Roma, 11 (A.A.) — Mareşal Badog - lio ile General Graziani kıtaatının dün saat 12,20 de Diredaua'da birleşmiş ol - dukları resmen haber - verilmektedir. Filhakika o saatte Adisababa'dan gelen bir topçu kıtaası daha önce Diredaua'yı işgal etmiş bulunan Graziani kuvvetle- ri tarafındanı selâmlanmıştir. tir. Bu bakımdan içerde disiplin ve her türlü ihtimale karşı koymağa muktedir sağlam askeri kudretile Türkiye balkan devletlerine güzel bir örnek olmakta- dır. Onun içindir ki, Yugoslavya Tür- kiyenin hakiki bir ihtiyaç ifade eden boğazları tahkim etmek arzusunu çok iyi anlamış ve istediğinize muvafık cevab vermek hususunda biran bile çe- kinmemiştir. Sizi daha kuvvetli görmek- le biz de kendimizi'kuvvetli Hissediyo- ruz. Yugoslavya — cumur- reisiniz » A- tatürkle devlet adamlarınızın yeni Tür- kiyenin ekonomik, — kültürel — askeri ilerlemesi ve inkişafı uğrunda sarfet- tikleri gayretleri daima büyük bir dik- katle takib etmiş ve edecektir.” Nesüsün sazete - — ber) * cilere beyanatı Kudüs, 11(A.A.) — Negüs tarafın- dan yabancı gazeteler delegelerine veri- len bir çay ziyafeti esnasında, impara- torun sekreteri bir beyanname okumuş- tur. Bu beyannamesinde Negüs esir ol- ması yahut ölmesi Habeşistan için fay- dalı olsaydı, Adisababada kalmış olaca- ğını, fakat yabancı bir memlekette ve serbest olarak Habeşistan için savaşma- sının daha doğru olacağını söylemekte- dir. Kudüs italyan general konsolosu, bitaraf topraklarda yaprlan bu beyanatı - protesto etmiştir. Kudüs, 11 (A.A.) — Negüs D.N.B. - Cana g KA a ine, lık hukukund vaz geçmemiş olduğunu bildirmiş, ve - Londraya ve yahut cenevreye gitmek i- çin hâlâ karar vermemiş bulunduğunu — ilâve eylemiştir. Cumur reisi seçildikten sonra B. Azana başbak anlıktan çekildi Madrid, 11 (A.A:) — B. Manuel A- zana, 874 reyden 754 ünü almak sure- tiyle ispanyol cumur reisi-olmuş İspanya'da cumuriyetin ilânı tarihi olan, 14 nisan 1931 tarihine kadar gizlenmek B. Azana, başbakanlıktan istifasını cumur reisi vekili olan B. Martinez Bar- rio'ya vermiştir. A ARUÜNOLA Barcia kabinesinde de Barcia, başbakanlık ile beraber dış işleri bakanlığını da üzerine almıştır. bütün bakanlı ddurlar. B. Yeni cumur reisi B. Azana, 1880 de doğmuştur. Müşarünileyh, tahsil ve ter- biyesini papas mekteblerinde görmüş ve Madrid üniversitesinde tahsilini bitir- miştir. B. Azana, liberallerin edebi ku- lübü olan Ateneo'ya girmiştir. Kendisi 1923 tarihinde cumuriyetçi olmuş ve dik- tatörlüğe karşı çarpışmıya başlamıştır. B. Azana, 1925 senesinde bütün cumu- riyetçileri bir araya toplryan “demok- ratlar birliği"ni kurmuştur. 1930 sene- sinde Ateneo'nun reisi olmuştur. Aynı sene içinde 1931 ihtilâlini hazırlıyan San Sebastiyan paktını imzalamıştır. B. Azana, 1930 senesinde, Jako ve Madrid isyanlarını tertib eden ihtilâl ko- mitesine azâ olmuştur. Bundan Ssonra iyetinde kalmıştır. Cumuriyetin ilânından sonra Alkala Zamora kabine- sinde deniz bakanı olmuş ve kıral taraf- darr subayları ordudan çıkarmıştır. B. Alkala Zamora, 1931 tarihinde istifa et- mesi üzerine onun yerine başbakan ol. müştür, Kortezler, Azana kabinesini 1933 a- ğustosunda devirmişlerdir. Bunun üze- rine B. Azana, muhalefet sıralarına geç- miştir. 1934 ihtilâlinde tevkif edilen ve fakat biraz sonra serbest bırakılan B. A- zana, sağ cenaha ve merkeze mensuh hükümet partilerine karşı şiddetli bir savaşa girişmiştir. Müşarünileyh, “halkçılar cephesi”nin lere geniş ölçüde iştirâk etmiş we 1936 şubatında yapılan son seçimden sonra tekrar başbakan olmuştur. Kendisinin is- panyanın en yüksek makamına kadar çık ması pek heyecanlı olan siyasal hayatını taclandırmaktadır. B. Manuel Azana, bir çok edebi eser. ler yazmıştır. vücuda getirilmesi için yapılan faaliyet- )