a ae a TTT AAAT ON YEDİNCİ YIL. NO: 5311 ULUS ADIMIZ, ANDIMIZDIR ' Y2 MAYIS 1936 SALI Son haberler üçüncü sayfamızdadır ETEEEA Her yerde 5 kuruş Kamutay bayrak ve Finans Bakanlığı teşkilât kanun projelerini görüşmiye başladı Bayrak kanün projesi encümene iade edildi Başbetke BÜTÜNLEŞME Falih Rıfkı ATAY Teşkilatı esasiye kanununu yap- makta, kendi partisinin ekseriyeti- ne rehberlik eden Atatürk idi; © zaman henüz dünya buhranı yoktu; yeni devletimizin temelle- rini atıyorduk. Fakat Atatürk yeni inkılâb dev- rinin devlet vazifeleri ve tarzı ne olacağını, İzmit'te, kendi partisi- neniçin Halk Fırkası ad- nı koyduğu sorulduğu zaman, söy- lemek münasib olduğu kadar, izah etmistir. Atatürk sınıfsız cemiyet parolasını, ilk defa orada verdi. Daha büyük harb sarsıntısından kurtulmıyan ve fransız liberalizmi terbiyesi gören Türkiye fikir a- damlarının büyük bir kısmı, he- nüz, kendisi ile, inkılâb münaka- şasına hazır değildiler. Birçoğun- d_a bir taraftan dinlenmek ihtiyacı, b_ır taraftan her türlü inkılâb di- siplini telkinlerinde eski tazyik re- )ımır_ıi hatırlamak hissi hâkim idi. Atatürk, eğer yüksek vatan men- faatlerinin cebrettiği -bir zaruret yoksa, fikirleri olgunlaştırmak için sabretmeği, verilecek kararların herkesçe daha kolav kavranıp be- nimşsenecek en müsaid zamanı beklemeği hilen reislerdendir. O, yalnız yeni Türlivenin değil, bü- tiğn harbsonrası dünyasının yeni bir devre girmekte oldu öunu hepi- mizden önce sezinmistir. Yeni Türk devletinin vazifeleri- ne ve mahiyetine her gün yeni bir Vuzuh veren prensiplerin konul- Masımda, yazı inkılâbçılarına reh- berlik eden gene o olmuştur. Bü- tiîn_ınillî hayat ve müesseseler ü- zerinde fili tesirini gördüğümüz bu prensipleri teşkilâtı esasiye ile Yîısalamak, yani ilk gündenberi yürümekte olduğumuz birlik ve bütünlüğü tamamlamak kısa bir Zaman meselesi olduğunu da, ge- çen günkü konferansında Parti Ge- :çl Sekreteri Receb Peker bildir- i. Harbsonrası devrinin artık iti- raz götürmez değişikliklerinin ba- şında, hem ekonomi hem politika- da, ferdiyetçi ve liberal sistemin iflas etmesi, ve devletin yeni vazi- fe ve mesuliyetlerle cihazlanması geliyor. Devlet, bütün faaliyetleri, milletin yüksek hak ve menfaatle- ri bakımından tanzim ve kontrol eden, şahsi faaliyetlerle milli men- faatleri tezadsızlaştıran, milletin ekanomik, politik, kültürel ve sös- yal, her cihetten ileri hareketini sevk eden ve idare eden başlıca Müessese olmuştur. Vazifeleri nis- betinde mesuliyetleri ve salâhiyet- leri artmıştır. Bu hal, devletin teşkilat ve tek- nik mekanizmasının da müstesna bir şekil almasını gerektirmekte- dir. Unutulmamak doğru olur ki mi!li hayatı ilgilendiren her pren- sıp, vyalnız ilan edilmek, hattâ ka- nu>laştırılmak değil, teskilatlan- d.ınlmak da ister. Tezadların tas- —f*!_"!si. yeni- nizamın kurulması, milli faaliyetlerin yeni nizam esas- larma göre ayar edilmesi, dayan- (Sonu 6. ıncı sayfada) Kamutay dün B. Nuri Conkerin re- isliğinde toplanmıştır. Hava seferleri hakkındaki kanun projesi hükümetin isteği üzerine geri verildikten sonra kı- yıların ışıklanması ve işaretlerin birleş- tirilmesi hakkındaki Lizbonda toplanan konferans kararlarının tasdikine dair 0- lan kanun projesinin ikinci görüşülme- si yapılarak kabul edilmiştir. Budan sonra türk bayrağı hakkındaki kanun projesinin görüşülmesine başlan- mıştır. Hükümet kanunun gerekli se- bebler projesinde şunları söylemekte- dir? Yürd iç ve dışında Türkiye Cumur- luğu devletini temsil etmek üzere çe- kilmekte olan türk bayrağının çekiliş ve indiriliş usullerinin ve çekilme ve indi- rilme zamanlarının ve süsleme için kul- lanılan bayrakların özel bayraklar ve forslarla birlikte zaman, yer ve metod (Sonu 6. ıncı sayfada) İstanbul yolları Tahkikat yapmak üzere bir heyet kuruldu İstanbul yollarının inşası etra- fında son günlerde gazetelerde gö- rülen neşriyat üzerine Nafıa Vekâ- leti tarafından nafıa baş müfetti- şi Şefik ve yollar reis muavini E- min ve hukuk müşavir muavini Namıktan mürekkeb bir tahkik heyeti teşkil olunmuştur. Yakında yol işlerinin iptidasından itibaren geniş bir tahkikata başlanmak ü- zere olduğu haber alınmıştır. A B. Celâl Bayarın .. .. . . dünkü ziyafeti Dün ekonomi bakanı Celal Bayar ta- rafından şehrimizde bulunan Türkiye - Almanya ticaret anlaşması müzakere he- yeti şerefine Ankara Palasta bir ziyafet verilmiş ve bu ziyafette alman heyeti ve alman elçisinden başka, maliye, ziraat, inhisarlar vekilleri ve iktısad, hariciye, maliye, ziraat ve inhisarlar ve merkez bankası erkânı hazır bulumuşlardır. Anlaşma müzakerelerinin her iki ta- raf için memenuniyet verici neticelere vardığı ve bu günlerde imzalanacağı an- laşılmaktadır. DEVLET HA VA YOLLARI Londraya ısmarlanan üç yolcu tayyaresi Evvelki gün uçarak Ankaraya gelci, Demir ve Denizyollarından sonra Hava yolları da devlet cektir. Resmimiz yeni gelen yölcu t y yarelerinden - bisini gösteriyor yakında sefere başlıyacak Fransız sosyalistlerinin milli kongresinde B.Leon Bluma.kahinenin kurulması için &I-I.alk.ceplîegğ» nin öteki partiler ile görüşmeler yapmuak vazifesi verildi Komünistler kabineye girmiyeceklerini, fakat hükümeti kurma işinde sosyalist partisine 'yar_dım edeceklerini bildirdiler Paris, 11 (A.A.) — Sosyalist par - tisinin millt konseyi bu satah burada toplanmıştır. Partinin genel sekreteri Pol For, sosyalistlerin hükümet kurmayı deruh- te etmeye karar vermiş olduklarını bil- dirmiştir .Milli konsey halk cephesi- nin öbür partilerini hükümete iştirâke çağıracaktır. Bundan sonra partinin başkanı B. Leon Bluüm söz alarak partinin halk cephesi hükümetine iştirak arifesinde olduğunu ve öteki halk cephesi parti- lerinin de mesuliyetlerini deruhte et « meleri gerektiğini söylemiş ve demiş - tir ki: * —I Sosyalistlerle birlikte hükümet mesuliyetine iştirâk etmesi için komü- nist partisi nezdinde ısrar etmek lâzım- Sosyalist Partisi Lideri B. Leon Blum dır. Bahis mevzuu olan vazife Fransa- nın her. türlü kaytaklığa karşı korun - mastdır. Devletin memurlarını bu ye- ni vazifeye göre hazırlamak lâzımdır. Dış sıyasa sahasında yeni hüküme - tin vazifesi Avrupa'da güvenin yeni - den kurulması olacaktır. Milletler Ce - miyetinin karşılıklı yardım ve azarazar silâhsızlanma esaslarına dayanan mil- letlerarası dayanışmayı kurmak salâhi- yetini haiz maddi ve manevi bir toplu- luk haline gelmesi lâzımdır. Parti, kamoyu tatmin ve iki meclis ve iki hükümet arasında intikal vazife- sini temin için B .Saro ile işbirliği yap- maya karar vermiştir. B. Leon Blum sözlerini bitirirken partinin bir lidere ihtiyacı olduğunu (Sonu. 3 üncü sayfada) tarafından - işletile- Nafia Vekâleti tarafından yeniden teşkil ve tensikina başlanan hava yolları devlet işletme idaresi tarafından inti- hap edilerek Londra Havilend şirketi - ne sipariş edilmiş olan Dragon - rapid tipindeki üç tayare evelki gün Ankara- ya uçarak gelmişlerdir. Bu' tayyarelerin uçuş tecrübelerini yapmak ve staj görmek üzere ayni ida- re tarafından. Londra'ya gönderilm'ş olan pilot ve makinistler dahi bu tay - yârelerle gelmişlerdir Bugün tayyare- lerin gümrük muameleleri ikmal ve bir iki güne kadar da teslim ve tesellüm muameleleri yapıldıktan sonra Ankara ve İstanbul arasında uçuşlara başlıya - caklardır. Tayyarelere konulmuş olan telsizlerle telefonların uçuş esnasında pek güzel işlemekte olduğu ifade edil- mektedir. Yeni Mısır kabinesi Kahire, 11 -(A.A.) — Nahas paşa Vafd fırkası mensubleriyle kabinesini kurmuştur. Kendisi başbakanlık ile &ıh- —— hat ve iç bakanlıklarını üzerine almıştır, Finans bakanlığı Makrambeid'in uh- — desine verilmiş, dış-işler bakanlığına Va- sıf Paşa Luabi, harb ve deniz bakanlık- larına Ali Paşa Fehmi, adliye bakanlığı- na Mahmud Bey ve ticaret Bakanlığına Abdüsselâm Bey getirilmişdir. Viyanada siyasal hâdiseler Şuşnig taraftarlarının bir geçit resminde Haymverler mukabil tezahürler yaptılar (Yazısı 6. Incı sayfada) Selânikte hayat durdu / Grevcilerin siyasal maksatlar güttükleri anlaşılıyor (Yazısı 5. inci sayfada) TÜRKİYE CUMURİYET MERKEZ BANKASI Umumi heyetin fevkalâde toplantısı #imeatiş n se. Cumuriyet Merkez Bankası umumi heyetinin fevkalâde - toplantısı (Yazısı 2. inci sayfada) «Ulus? un Dil Yazıları Güneş -Dil teorisine göre su mefhumlu ' kelimelerin analizi : hi Sümerin “EA, apsu, mummu'su” gibi su ifade eden mabutları ile Hindin (aptya) sı bütün dillere ve dinlere kelime ve terim vermiş olan bir ana kaynaktan fış- kırmıştı. Aralarındaki sıkı akraba- lık ve birlik bunu kuvvetle ispat etmektedir. (Bu karabet Cermen mitoloji- sinde de devam etmişe benziyor. Bu esatirde çok akıllı tanrı, aşağı suların tanrısı Mimio; Kozmik a- ğacın köklerindeki derin bir delik- Yazan: H. R. TANKUT te Hidromel (bal şırası) ile besle- niyor, hiç değilse belki de soma'- nın yerini tutuyordu (1). Cermen mitolojisindeki “Mi- mio” ile Sümer mitolojisindeki “Mummu” nun ne kadar bir ol- duklarını anlamak - için bir kere etimolojik analizlerini gözden ge- çirmek yeter. (Sonu 2. inci sayfada) (1) Autran. Sumerien et İndo- Europ&ene mukaddime.