ONYEDİNCİ YIL. NO: 5289 s ADIMIZ, ANDIMIZDIR n haberler ücüncü | So sayfamızdadır / 20 NİSAN 1936 PAZARTESİ eryeride 5 kan İLK KÂĞIDIMIZ Dun İzmit fabrikasının yaptığı ilk kâğıt, sevinç içinde olan halkın ellerinde dolaşmıştır Yullardan beridir, - giriştiği: endüstri savaşında yeni bir zafeı mizi daha, bugün müjdelemekle seviniyoruz: Ekonomi ve - kültür hayatımızdaki değer lu anlatmağa lüzum olmuyan kâ - ğedı da kendi ülkemizde yapmak için İzmit'te açtığımız kâğıd fab- tikası,dün ilk kâğıdını yapma tec- FRANSA ÇIPLAKMIŞ F.R. ATAY Kimseyi rahatsız etmemek için yer ve adam ismi söylemek istemi- yorum: Akdeniz kazalarımızdan bi rinin mezarlığında asırlık üç çınar vardı. Belediye, mezarlığın park yapılmasına karar verdi ve mer- kez mühendisine bir plân yapma- ica etti. Bizde, garibtir, göz midenizi muayene ettir- mek, veya dişinizi profesör Neşet Öznere çıkartmak aklınıza gelmez. Hayatımızı ilginlendirdiği için, t anlayışımız gereği gibi ilerlemiş- Fakat ihtısas ne olduğunu sor- ızın, bir mühendise her türlü yol, har türlü yapı, köprü, bahçe ısmarlarız. Hattâ bir mimarın ay- ı zamanda ev, gar, banka, / silo, şehir ve kasaba plânı, yahud park veya bahçe yapamıyacağını da o kadar düşünmeyiz. Memleketin tabü güzelliğini ve baymdırlı; 'en yakından, paradan fazla ya- kından alâkalandıran bu. ihtısas devrine mümkün olduğu — kadar süratle varmalıyız. Her ne ise, mühendis, mezarlığın basit hartası üzen bir bahçe resmi çiziyor. Pl: tatbik olunduğunda, asırlık ağaç - lar mühendisin yollarının üs - tüne düşüyör: “ — Ya bu ağaçları kesersiniz, diyor, yahud bahçenizi yapmam!” Kazanın belediye reisi Ankara- da bize ağı kesilmesine mecbur olduklarını hikâye etti. iliz sözünü tekrar ha: 'yapılan bir yolun önü- ne ağaç ra: gelirse, ağaç kesilmez, yol sapar gözetelerinde, Fransa'nın çıplaklıfı davasının tekrar müna- kaşa edildiğini okuduğum vakit, bu vaka hatırıma geldi. E'rafıma baktım: Fransa'nın belki hiç bir tarafında bizim orman diyeceği gö miz büyüklükte ağaçlıkların rünmediği seyir nokt: Eğer bu memleket a; fabrikasında karton makinesinin perdah kımı (Sonu 5. inci sayfadu) rübesini muvaffakiyetle başar- mıştır. Bu haberi veren Ajans tel- grafı diyor ki: İzmit, 19 (A.A.) — Rgin kâğıd fabrikasında ilk kâğıd yapıldı. Yapılan bandlık kâğıdı olup ilk tecrübe muvaffakiyetle neticelen- di. Kâğıdlar halkın sevinci arasın- da elden ele dolaşmıştır. Onüçlerin raporu neşredildi RAPOR KOMİTECE İTTİFAK- LA KABUL OLUNDU. Cenevre, 19 (A.A.) — Onüçler ko- mitesi, dün akşam yaptığı toplantıda, habeş meselesinin halline aid konuş- maların yarıda kaldığını bildiren B. Madaringanın raporunu ittifakla ka- bul etmi, Cenevre, 19 (A.A.) — Milletler ce- miyeti genel sekreterliği dün akşam (Sonu 5. inci sayfada) c — Dünkü spor arada Muhafız din l U Alımordu Gençler İstanb Dün Ankara mıntakası ikinci dev. Her Havanın re lik maçlarına devam - edildi. iki alanda da maç vardı. rüzgârlı - ve biraz da serin oluşuna rağmen Muhafız Gücü alanındaki maçlar epiyce seyirci toplamıştı. Muhafız Gücü alanında; Saât 14.30 dan sonra Çankaya Muhafız gücü maçı başladı. Çankaya: ; Salâhaddin - Fund, Rağrp - Rasim, İskender, Kömil - Abbas, Ömer, Or. han, Ömer, Osman. Muhafız Gücü Mahir - Saffet, Bekir, Gazi - Hayri, Sedad, Ali. Naci - İbrahim, , Ahmed, Çankaya rüzgür ve güneşe karşı oynuyordu. Buna rağmen ilk dakika. larda güzel bir sayı çıkardılar. Fakat gelmedi. Muhafız Gü. cü biri penaltıdan olmak üzere 4 gol ulda Galatasaray Fenere 0-7 vüneş Beşiktaşa0-2 yenildi Boğazlar için verdiğimiz notaya Sovyetlerin cevabı Moskova, 19 (A.A) — Sovyet Sosyalist Cumuriyetleri — Bin Bükümeti — dış işleri komiserliği taratiüidan Türkiyeeln Meskora Büyük Eiçisine verilen cevebt no. ta sretidir; ©1 nisan 1926 tarihli - notanin alındığını bildirmekle “ ketbişeref eylerim. Türkiye Cumuriyeti hü- Kümeti, bu motadü toğürlar maka. Velesinin müzakeresine iştirük. et | izip olan devletlere, boğazlar . rejiz | znini türk topcaklarının “htülden | asuniyeti için'elsem olan” emni- et şartları işinde -e Ahdenisle Karideniz arasında tecim teyrise | #ferinin müstemir bir surette inki- gefi için daha'lberai bir rub dahi: Tinde tanzimine matuf.-anlaşmala, ct en kna bir Sader “itümdk akdi hakkında müsakoreye girişik Hesini tellif etmeliğelir, Buna binaen, Sovyet Sosyalist Cumuriyetleri Birliği hükümeti ta- rafından aşağıdaki hususları naza- a ittilamıza vazetmeye memur edil. miş bulunuyorum. Sovyetler Birliği hükümeti bo. rejimi meselesi ” hakkındaki | ga fikrini müreaddit tam bir vüzuh ile bildirmiştir. — | Merzkür hükümet, daima bu böl- gede Türkiye'nin,hâkimiyetini ta - mamen muhafasa çemek türıi da barışın ve huzurun muhafazası in elzem bir şart olduğu tinde bulunmuştur. vekilelerle ve kanan- Bu prensip türk - sovyet mua - hedeleriyle teyid edilmiş ve - Sov- yet heyeti murahhasasmın — 1922 1923 de Lozan konferansında yap- tığı tekliflere de esas teşkil etmiş- tir. Sovyet hükümetinin boğazlar rejimi meselesi hakkındaki noktai nazarında hiç bir değişiklik vuku bulmamıştır. Sovyet hükümeti, Türkiye — hü- (Sonu 3. üncü sayfada) hareketleri ücü Çankayayı 6-3 1 Oyendi gini bir! yaptı. Ve birinci devreyi 4-1 gibi yi bir netice ile kazandı. İkinci devre, daha heyecanlı ve zevkli oldu. Bu defa rüzgür ve güne- gi arkasına alan Çankaya açık ve seri oynamağa başladı. Fakat, bi kikten, diğeri penaltıdan olmak üze- re ancak 2 gol yapabildiler. Buna karşılık Muhafız Gücü daha 2 gol a- tarak maçı 2-6 kazandı. Dün hava rüzgârlı olmasaydı, Çan- kaya - Muhafız Gücü arasındaki bu maçın çok güzel olacağı” anla; du. Boy ve atletik kabiliyetleri müsa- it olmadığı halde Çankayalılar hava- dan oynamak istediler. Daha doğrusu Muhafız Gücünün oyununa uydular ve top kontrolunu kaybederek, büyük gol farkiyle yenildiler. İskender for- ved hattına geçinceye kadar çok iyi idi. Abbas, Fuad ve Kâmil de takımın bel kemiğini teşkil ettiler. Muhafız Gücü takımı, güzel ku- rulmuştu. Bu şekilde çalışırlarsa önü- BALDVİNİN NUTKU Ancak vakti gelince çekileceğini söyleyen ingiliz başbakanı arsıulusal meseleler hakkında fikirini anlatıyor Londra, 19 (A.A.) — B. Bald - in, Vorçester muhalazakâr parti- irliğinde dün öğleden sonra verdiği nutukta, yakında çekilece- #i hakkındaki haberleri tekzib ederek: * — Ancak vaktim geldiği za- man çekileceğim, her bangi bir i memnun isteği üzerine de- demişti. 'da, çok bü. yük ehemiyeti haiz iki arsmulusal hâdise ile meşgulüz: İki ehemiyetli mesele Almanyanın tekrar silâhlanma- sı ve mütearriz bir d ki teşebbüsü, Bu iki hâdise bana bü-| ik Britanyanın tekrar silâhlan - Masının zaruri olduğu kanatini vermiştir. Milletler cemiyeti maal esef evrensel olamamıştır. Muaz- zam askeri ve endüstriel kaynak- lara malik büyük devletler - Bir - leşik Amerika, Japonya, Alman- ya - bugün milletler cemiyetinin dışındadırlar. Cemiyetin kar: laştırdığı zecri tedbirlerin kuvve- tini azaltan onların- yokluğudur. Cenevre kurumu, Bir memleket, harba girmeğe karar verdiği ve anlaşmazlığı hakeme havale et- mekten imtina ettiği takdirde, rbr durdürabilecek kadar tesir- li bir makanizma olmağa henüz muvaffak olamamıştır. Bundan baş ka zecri tedbirler kuvvet ve ablu- ka gibi k: tırlmadıkça kuvvetlerinin - büyük bir kısmını kaybetmekte ve yavaş tesir etmektedirler.” İtalyon gazetelerinin hücumları B. Baldvin, bundan sonra, itel- yan gazetelerinin hücumuna karşı Vorçesteride bir nutuk veren ingil'z başbakanı B. Baldvin B. Eden'i müdafaa etmiş ve de- miştir ki: —© bu sıyasanın, yardımını kazanmış olduğuna ka- nüm, İtalyanların ikinci yanlışı, (Sonu 3. üncü sayfada) — — “Ulus,, un Dil Yazıları Çokluk Anlatan kelimelerin «Güneş -Di esaslarına göre analizi V. PEK (Pek) kelimesinin dilimizde iki kullanılışı — vardır. - Bunlardan biri sıfat gibi, öteki de edat veya zarf gibi kullanılışıdır. L — Sıfat gibi kullanıldı; man (pek) in manaları şudur “L Sert, katı, sulp, dürüşt: “yer pek idi; 2. kavi, muhkem. “metin, sağlam: karnı tok, - sırtı “pek; 3. merhametsiz, acımaz: “pek yürekli; 4-dayanır, cefakeş: “pek canlı; 5. dönmez, muannit, srünbt5 eli banbı”i 1137 Bu kelimeden şu iş sözleri yapı- hir: “Pekitmek. — 1. sertleştirmek. 'katılaştırmak; 2. sıkılamak, per- “çin etmek, tahkim ve tarsin et- mek” “Pekiştirmek. — I. sertleştir. “mek, katılaştırmak; 2. sağlamlat. “mak, tahkim ve takviye etmek.” ; “Pekişmek. — . sertleşmek, ka- “tdaşmak; — 2. sıkışmak, tıkan: mek” (2). () Şemsettin Sami: Kamusu Türki, cilt: 1, sahite: 357. müzdeki maçlarda likin ön safındaki (Sonu 6. ıncı sayfada) 12) Şemsettin Sami: Kamusu Türki, cilt: 1, sahife: 35T. Aynı kelimeden şu üremeler de vardır: 'Pekçe. — I. ziyadece, çokça; zlıca, yüksekçe sesle”; — <. sertlik, katılık, şiddet, kuvvet; 3. sağ- “lamlık, metanet; 4. kabız, inke lik, hisset” (3). kelimesi Osmanlı ve Kı- “pek, çok, kuv- vetli” unlamlarına ve Uygur leh- çesinde “bağ, tahkim, kuvvetl muhkem” manalarına gelir Kelimenin “bek, bik, berk” şe- killeri de vardır. Kırgız, Cağatay, Tarancı lehçelerinde “bek” - keli- mesi “pek” ve “muhkem” anlam- larınadır. Kazan lehcesinde “bik” sözünün manası, “pek” ve “kuv- vetli” dir. (5). Berk “Berk” kelimesiyle —üremeleri hakkında şu izahları da alalım: (Sonu 2. inci sayfada) () Şemsettin Sami: Kamusu Türki, cilt: 1, sahife: 357. 14 Radlot: Türk Lehçeler. Lâ- gati Denemesi, cilt: IV. (5) Radlof: Türk Lehçeler Lü- gati Denemesi, cilt: IV.