21 Şubat 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

21 ŞUBAT 1936 CUMA B L D SAYFA İstiklâl ve İnkilâp Partimizin bütün yurdda istiklalimi zin değerini ve inkılâbımızım büyüklüğü. nü halkımıza anlatmak çin büyük bir isabetle tertip ettiği konferanslar her tarafda umulandan daha büyük bir he. gecan ve çok geniş bir ilgi uyandırmış- tar. Şimdiye kadar yurdun her köşesin- den gelen ve gazetemizde çıkan haber- kere ilâve olarak bugün de aldığımız tel- £ rafları yazıyoruz: Sanunr'aa, 13 (idususı) — Ballkesir uray evrak wmwektoru B. Hakkı tararın. ga pasarıesi gecesi inkilab, sali gecesi de isukial mevzuu üzerinde iki konte- rans verumiştir. Parti binasında verilen bu konteranslara bir çok yurdaaşlar gel- müş, busmmıyarak ayakta kasmışıardır. Haikin arzusu üzerine bu bazlıları yer konceranslar tekrarlanacaktır. & ** aa yon, 19 (A.A.) — U. Antep say- kavı B. Bekir Kaleli inkilâb mevzulu konteransı bugün haikevinin yeni yapılan salonunda binden fazla dinleyici önünde vermiştir. Alaka ile beklenen ikinci kon- feransı yarın akşam verecektir. * OK ak « Edincik, 19 (A.A.) — Bugün saat 16 da avukat Burhan inkilâb hakkındaki kontferansını verdi. Yarın da istiklâl mev- zulu konferansını verecektir. yare — meydanlarına — ve tayyarelere sahibtir. Japonlar, ilkönce, korkutmak için, Mogoli iyeti topraklarına birkaç akıncı kolu saldırdılar. Sınır- larda bazı çarpışmalar oldu, ve her iki taraf hücum mesuliyetini diğerine attı. Bugün, Japonya, mogol kıtaları- mın, Mogolistan sınırlarından çok içe- rilere çekilmesini “istemektedir. Bu, Sovyetlerin de geri çekilmesi- ni istemek demektir. Çünkü Sovytler mogol cumuriyetinin menfaatleri ve koruyucularıdır. Bugüne kadar, Sov. yetler daima japonlar önünde geri çe- kilmişlerdir: Mançuri üzerinde her tmişler ve doğu demiryolarını satmışlardır. Ja- PPORüNm ct ; rine ve Çini tehdid etmelerine müsa- ade etmişlerdir. Fakat Dış Mogolis- tanın da aynı akıbete düşmesine ses çıkarmamak onlar için güç olacaktır Yalnız itibarları bundan müteessir ol- makla kalmıyacak fakat aynı zaman- da Dış Mogolistanın japonlar tarafın- dan istilası onları bütün Transbay- kal'a hâkim kılacaktır. * Dış Mogolistan, Siberyaya bir bu- dak gibi saplanmaktadır. Japonların orada yerleşecekleri gün, Uzak Do- gudaki rus ordusunun vaziyeti çok güçle-ecektir. Ruslar, hem Mançu, hem Mogol sınırlarında ve hem de denizden taarruza uğrarlarsa fazla mukavemet göstermeleri ihtimali a- bile bir Diogolistarız iatila etrmecle zalır. Hattâ geri çekilmesi mesele olur. Japonya, muhakkak ki, Rusyanın Avrupada karşılaştığı sıkıntılar ve Almanyadan gördüğü tehdidler üze- rinde speküle etmektedir. Ve vaziye- ti vahimleştiren de budur. Londra, Vaşington ve Paris'in bundan endişe - Dün :ıkşumki Konferans B. Münib Hayri, kanunu mede- nimizin bazı kısımlarını anlattı. Sümer Bank hukuk müşaviri Dr. Münib Hayri Ürgüblü dün Ankara radyosuuda medeni kanun mevzuu el rafında bir konferans vermiştir. Me- deni k yıldönümü münasebeti ile ve enteresan taraflarına temas e- den bu konferanstan bazı parçalar a. hyoruz: “— İsviçre kanununu adapte etti- ğimiz zaman nişanlılığa aid madde- leri de aile hukukunun baş tarafında olmak üzere naklettik. Bu suretle iç- timai hayatımızda var kuvvetiyle var olan bir müesseseyi de kanunlaştırmış olduk. Bu hareket hayatının selâmeti namına bir emni- yet ve türk hukukunun tekâmülü ga- yesine matuf bir kazançtı. Nişanlan- ma evlenme vâdi demektir. Tahriri veya şifahi bir surette akdolunabilir. Herhangi bir şekilde de isbat oluna- bilir. Meselâ: bir nişanlılık merasimi, şanlımdır diye takdi l İs - viçre temyiz mahkemesi iki kimsenin nişanlı olduklarına delil addedecek kadar hassasiyet göstermiştir. Keza- lik 1922 senesinde cereyan eden bir davada Cenevre mahkemesi Jan is- mindeki bir erkeğin Helen namında- ki bir kıza bir kış günü bir ocağın başında yanyana oturmuş ve başbaşa vermiş iki sevgilinin halini tasvir eden bir kartı senenin son günü olan 31 kânunuevel tarihinde göndererek ay- “Benim sevgili Helenim: sene- tarzı türk sosyal nen: nin bu son gecesinin son saatinde sa- na bu kartı yollarken bu karttaki sev- gililer gibi ne vakit başbaşa kalaca- ğımızı ve ne zama-ı böyle tatlı ve e. bedi geceler geçireceğimizi düşünü- yorum.,, diye yazmasını nişanlılık vâdi diye telâkki etmiştir. Aynı mah- keme genç bir erkeğin namuslu bir kızla sıksık konuşmasını, onunla ba. lolarda beraberce görünmesini, mec- lislerde beraber bulunmasını namus- lu bir kızın nazik vaziyeti dolayısiy mişanlılık suretinde telâkki etmiştir Türk kanunu medenisinin nişanlı- hğa aid hükümleri tatminkâr kanun maddeleridir. Eski Roma hukukşinas- larından birinin “yalnız benimdir ki pabucumun ayağımı sıkıp sıkmadığı nı takdir eder ve istersem onu kaldı- rıp atarım.,, diye nişanlısını telmihen söylediği söz artık bugün hukukan hiç bir mâna ifade etmiyor. Velhasıl me- deni kanunumuzun nişanlılığa müte- allik hükümleri ailelerin harimi isme- tine girip de işbu temizliği lekeleyen çapkın ruhlu erkeklere ve hafif kalp- li genç kızlara karşı çatkın çehreli bir mürebbidir:; B. Ali Sami geldi Uyuşturucu maddeler inhisarı umum direktörü B. Ali Sami, ba- kanlıkla temas etmek ve direktif almak üzere dün şehrimize gelmiş- SOVYET - FRANSIZ PAKTI VE FRANSIZ BASINI Gazeteler pakt için ne düşünüyorlar ? (Başı I. inci sayfada) “Fransanın yükü hafifliyecek... “Almanya, Sovyet Rusyaya taar- ruz ederse, aynı zamanda Çekoslo- vakyaya da taarruz edecektir. Bu i- tibarla, fransız - sovyet andlaşması, “millici oldukları şüpheli millicileri- miz” in iddia ettiği gibi, Fransanın bazı ittifaklarını ağırlaştırmak şöyle dursun bilâkis hafifletmektedir. B. Heryo paktı müdafaa etti Paris, 20 (A.A.) — Saylavlar ku - rulunda fransız - sovyet paktı görüşü- lürken pakt aleyhinde bulunan mebus Doric'dan sonra B. Heryo kürsüye çı - karak bu paktı şiddetle müdafaa etmiş- tir. Sovyet ordusunun bugün 1.300.000 kişi olduğunu ve 3.500.000 de yedeği bulunduğunu söylemiş, Almanya ile Sovyet Rusya sınır olmadığı itirazını veddederek bitaraf memleketlerin de mütecavize karşı hareket edecekleri bir vejimde bulunulduğunu kaydetmiş ve Fransa'dan istenilen bir milyarlık kredi hakkında da demiştir ki: “ — İşte, size Fransa'da işsizliğe karşı savaşıl Hilacik e işler g İ eti tir. Sovyet Rusya'nın tediye kabiliye - ti mükemmeldir.,, B. Heryo, paktın Avrupa'ya münha- sır olduğu ve milletler cemiyeti paktı ile tamamiyle uygun bulunduğu husus. larında ısrar etmiş ve “Fransa birçok küçük devletlerin tamamlığını garanti etmiş bulunmaktadır. Fransız - sovyet paktı Fransaya nefes aldıracaktır.,, de - miştir. Müzakerelere salı günü devam olu- nacaktır. Karsta büyük soğuklar Kars, 20 (A:A.) — günlerde bölgenin her tarafında zorlu soğukla: hüküm sürmektedir. Kardan bir çok iş- lek yollarla Erzurum - Kars demiryo - lunda münakalât durmuş ve 20 gün - di 'N Son i posta gel iştir. Soğuk ve tipiden üç insan ölmüştür. Gümrüklerde tayinler İstanbul ithalât gümrüğü icra tâ - kip memurluğuna Razgradlı Yumukoğ- lu, Galata ticareti dahiliye birinci sınıf muayene memurluğuna İstanbul — satış direktörü Enver, yerine de Ur- fa başdirektörlüğünde açıkta bulunan Enver, gümrük işleri direktörlüğü mü- meyyizliğine tetkik direktörlüğü tetkik memurlarından Zeki, Ankara gümrük manifesto memurluğuna Galata ithalât gümrüğü manifesto memurlarından Ga. lib tayin edilmişler ve İstanbul ithalât gümrüğü ikinci sınıf muayene ğ Seyhanda 4 C00 metre murabbar büyukl 4 lüğündeki Tahakhane batak- hgi kurutuluyor Sıtma, cumuriyet ülkesinden ya- vaş yavaş mel'un elini çekmekte- dir: Kurutulan her bataklık, açı- lan her kanal, onu bir adım daha yokluğa sürüklemektedir. Memle- ketin büyük sıtma mıntakaların- dan biri olan Seyhan sıtma savaşı bölkesinin Mersin şubesi içinde bu- lunan, 4.000 metre murabbar bü- yüklüğündeki Tabakhane batak- hğı, sıtma savaşı kurumu tarafın- dan 180 metre uzunluk ve 4 - 5 | metre genişliğinde açılan bir ka- nal ile kurutulmuştur. Gene bu bölgenin Tarsus şubesi içinde Yenice köyünde 1618 M re murabbarbir sahanın suları, aç- tırılan 340 metre uzunluğundal| kanallar ile akıtılmış ve ayr. ? 1918 metre murabbar bir çukurun da doldurulmasına başlanmıştır. — e yrrer Köylünün hendi elile yaptığı bir köprü Fransızca Ankaranın 101 inci sayısı bug in çıkıyor. .— Haftalık fransızca nüsh “ANKARA”nın 101 inci sayısı gün çıkıyor. z Bu sayınım başlıca yazıları şun-, lardır: “16 şubat,, (Falih Rıfkı Atay), Trakyanın kalkınma pro- gramı, Tayyare cemiyetinin 12 nci j yıl dönümü, Aydın demiryolunu devlet tarafından idaresi, Ha haberleri, Türk inkılabı tarih kültür hayatı, Memleketimiz: lis, Kütüphanelerimiz, Bibliyo; Kayseri kombinasında modern spor kurumları Kayseri'de Sümerbank'ın yaptırdığı mensucat fabrikasının, kendi memur ve işçilerinin beden kabiliyetlerini yükselt. mek için beden terbiyesi ve spora ver- diği önemi işiten C. H. P. Genel Sek- reterliği buradaki spor çalışmaları » Parti Genyönkurul azalarından Tekir- dağı saylavı Rahmi Apak vasıtasiyle gözden geçirtmiştir. Sümerbank'ın ve bilhassa fabrika di. rektörü Şevket Turgutun, atlıspora mah- sus mania bahçesi, voleybol ve basket - bol yerleri, patinaj yeri ve jimnas. « bahçeleri gibi modern spor kurumları yapmak suretiyle yurd sporuna yaptığ larından Cemal Tevfik, Muhittin, Gala- ta ithalât gümrüğü birinci sınıf muayene memuru Burhan, İstanbul ithalât güm. rüğü b larından İbra- yene li hi ler Parti Genel Sekreter. liğince takdir ile karşılanmış ve yurdda yeniden kurulmakta olan diğer fabrika lar ve kurumların da türk gençliğinin beden terbiyesini arttırmak yolunda ça rafya, İhracatımızın umumi vazi yeti, Zirat istihsallermiz, ızmiı' manının faaliyeti, İktisadi haber- ler, Birinci teşrinde umumi ihra ye d.üşlüğünü görmek zamanı gel- tir. B. Ali Sami Ankarada üç dört him Etem, Mazhar, Abdülkadir. birer İşmalarını esirg i için teşeb catımız, Haftalık hikâye ve hafta- —ş miştir. * gün kalacaktır. derece terfi ettirilmişlerdir. büslere girişilmiştir. nın kar;kıtür ve resimleri ileh... — Tefrika: 8 Bu vaziyet karşısında, müdafaa kuvveti, yorlardı. Onların işleri bozuldu, bozuldu Orduda ilk alametleri beliri belirm TOPYEKÜN HARB Yazan: General Ludendorf Türkçeye çeviren: Hikmet TUNA Politi ka, dünya harbından önce, elini ko- hunu bağlayarak, bu unsurların faaliyetleri- ne seyirci kaldı. Ve milleti, mukavemetsiz bir halde, Yuda ile Romanın ve bu ikisinin, kısmen masonlaştırılmış, kilisenin gizli e- mirleri etrafında toplanmış, ordu içinde de saklanmış, gizli Roma terbiyesiyle yetişti- rilmiş olan suç ortaklarına terketti. Politika, dünya harbından önce, kolunu bağlıyarak, bu unsurların faaliyetle- rine seyirci kalmış ve milleti, mukavemetsiz bir halde, Yuda ile Roma'nın, ve gene bun- ların, masonlaştırılmış, gizli ve Roma mek- tebinin terbiyesini almış ve bir kısmı da ki- toplanmış, hattâ orduda bile saklanmış olan suç ortak - larının gayelerine terketmişti. Bu suretle meydana gelmiş olan manevi ayrılık, daha lisenin gizli emirleri etrafında dünya harbından önceki devirlerde, belli oluyordu. yet idi. elini gösteriyor. Ancak, apaçık Milletyıkıcılar, rahat rahat işlerini görü- bütün işlerden uzaklaştırılmış, bir kenarda bırakılmıştı. Esaslı bir ihmale uğramış olan ordu, böyle bir politika ve bu gibi tezahür - lerin akıbetleri olan, tehlikeli ve bu hakikatlerin ha güdümü için yarat- maları ihtimali olan neticelerin, kaygusunu taşımak mecburiyetinde idi. Fakat, “politika ile meşgul olmak,, hat- tâ, bu ayrılık ve dağınıklığın hakiki ve kor- kunç akıbetlerine işaret etmek bile, bir cina- Orduda verilen ve monarşist ruh ve ma- hiyetini taşıyan, lakin hiç bir suretle miyen bir dersle, müdafaa her yıl alınan kura efradının edilmiş olacaktı. Fakat, ordu, tıpkı ulusu gibi, tamamiyle politikadan uzak tu- tuluyordu. Ulusal hayatın esasları, o zaman- larda da henüz bilinmiyordu. Bu ciddi haki- kat, vaktiyle iş basşında bulunanları bu hakikat, vermeden, hiç bir çareye başvurmadan, mil- leti yıkanların faaliyetlerine seyirci kalmış olan politikacıları affetmiyor. nun bir tesiri hakikatleri uyanışıdır. Vet. kuvvetinin ve ruhu takviye alman mazur ehemiyet ama, bunda, ne hükümetin, ve nede ordu- oldu. Asıl »harbtehlikesi tehdidi” parolası ve seferber- liğin ilânı üzerine, bozguncuların umud et- tikleri gibi, fesada uğratılmış işçi yığınla - rının, silâh altına koşmamaları, liği ve ordunun hareketini bozmaları yerine. millet hizmetine koşturan sey, ulusal ruhun Milletin, öldürücü zaruretler icinde kal- dığı bir anda, milli ruhun dile gelmesi geniş ölçüyü tutan ulus çevenlerinin harb güdümü icin faaliyete gecmeleri, ve nihayet ordunun çalışmaları, ulus bozguncularının, tasavvurlarının tathikini bir müddet geriye attı. Bu bozguncular, kendilerine diş bileyen Rusya'yı tuza&ğa düsşürmek icin, al- man milleti ve alman ardusunun kuvvetini de istismar ettiler. Nitek'm bu vaziyet, 1917 de ortaya çıkınca, ulusun manevi imha etmek, milletin bilfiil ordu için çalış- mak kabiliyetini var kuvvetiyle ihtilâl ruhunu ordu arasına sokarak mukave- met kudretini kırmak gibi bir bozgun ışının başına geçmek imlzânını buldular. sulh zamanındakinden daha geniş bir esas üzerinde, yurdsevgisi dersleri vedmek sure- | tiyle, manevi dağınıklığın önüne geçme çalıştım; fakat bu da yetmiyen bir çare id ve hem de, bu derslere bir şekil vermeleri lâzımgelen subaylara yabancı bir keyfiyetti. Çünkü, kendilerinin de sıyasal ve milli ter- | biyeleri pek sağlamlaştırılmamıştı. ğ Gün geçtikçe, manevi yıkımın - tesirleri, daha bariz bir şekilde kendini gösteriyordu. | İlkönce, bunu, düşmanın açlık ablokası ve propagandasına hamlettim. Bunun da tesi- ri vardı, vardı ama, ulus içinde gizlenmiş olan yahudi milletiyle Roma mümessilleri- | nin ve gene bu ikisinin, sıyasal, ekonomik ve “evrensel felsefe,. ile yaşayan parti ve ku - rumlarda saklanmış olan tebaalarının faali- yetleri, çok daha tehlikeli idi. Bunlar, düş - man propagandasiyle birlikte — çalışıyorlar ve kluqn—ıan—m fikirlerine araç qluyorlar K Lord Canning (Kaning) 1826 yılıı “EBolus” un (rüzgâr tanrısı) hortumu İngil tere'nin elindedir, demiş ve sşöyle devam et: mişti : (Sonu var) tesirini — yapan, seferber - ve, daha birliğini düşürmek,

Bu sayıdan diğer sayfalar: