21 Şubat 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3

21 Şubat 1936 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

21 ŞUBAT 1936 CUMA ESKİ ÇANKIRI ÂDETLERİ Yirmi sene kadar oluyor;. baba- sınin mutasarrıf olarak - bulunduğu Çankırı'da tatilini geçirmeğe — giden bir arkadaşımın bana Ankara'dan göyle yazdığını hatırlıyor Bi rada toplananlar, altı yaylı ile, yarın alacakaranlıkta, yola çıkacağız. Ba- bamın gönderdiği iki jandarma — yü reğime biraz su serpiyor. Fakat dağ: lar, ovalar aşmamız ve iki geceyi hanlarda geçirmemiz lâzım. Mektu- bumu aldığın sırada - şayet başımı bir kaza gelmezse - ben de Çankını' ya varmış bulunacağım. On dördü yirmi geçe Ankara is- tasyonundan kalkan tren beni, kü: çük - büyük birçok merkezlerde du- a dura, altı saat on dakikada Çan- kını'ya götürdü. Mesafelerimiz hesab - edilemiye- cek kadar kısalmıştır. Yirmi yıl ön- ceki üç günlük korkulu, türlü yor- gunlüklü yolu, eksiksiz - bir huzur içinde, bugün altı saatte — alıyoruz. Görüşümüzde, anlayışımızda, yaşa yışımızda da bu nisbette de; ler olmuş mudur? İki konferansın karşıma çıkara- cağı kalabalığın yüzünden, kı dan, halinden anlamak istediklerimi okumak kabil değilmi? Çankırılı Hasan Üçok'un “Çan- karı tarih ve halkiyatı” adındaki ese- ri eski Çankırı'yı bize şöyle anlatı- öi Kuduz ısırığında, Çankırı- da, Emir Süleyman oğlu ailesin- den biraz yufka ekmeği ve biraz da tuz alınarak yidirince kuduz sirayet etmezmiş!...” Sayıfa 104. Çocuk uyurken nefes dar- Sazılir. Gdya çoçuk ga Yasımyya Tuş gibi, tekbir getirilerek bıça- ğin arkası üç defa çocuğa çalınır, Sonra bağları çözülürmüş...” Sayı: fa 158. “we Hava çalgını (umumi zaat, dermansızlık) olursa söğüd yap: Tağının bir mikdarını ezerler; bu- Na sarmısak, nane, kaymaksız yo- ğurt, sirke karıştırarak ezilmemiş söğüd yaprağına batırırlar ve ya- hut tane kıbris. (nebati kırmızı boya), limon suyu ile karıştırarak içerler...” Sayıta 161. . Subyan mekteblerinde ilk okutulan heceler şöyledir: Elit Oklağak gibi; Be - Yanı yatık, Te - ona benzer; Se - ona benzer, Cim - karnı yarık; Ha - onaben: zer.. Rı - çengel gibi; Ze - ona benzer; Sad - deve dudaklı... Tı tavşan kulaklı...” Sayıfa 171. . Din mensublarının, öteden- beri, memleket üzerinde büyük nüfuzları olduğundan halkın ço- ğu bu sınıfa mensub olmayı - bir şeref bilir, dünya ve ahirette re- fahın ancak hocalara mahsus ol- duğunu sanırlardı. Bunun içindir ka birçok ana ve babaların tek kay- gıları çocuklarını hatız çıkarmak- tan ibaret olurdu...” Sayıfa 205. “.2 O vakitki zihniyete göre bir çocuk hafız çıktımı hayatını kazanmiş olurdu. Hele sesi ve o- kuyuşu güzel olanlar zengin bile olurlardı. Mevlüd okur, sebilcilik yapar (muharrem ayında - kerbe- la vakasını musavver mersiyeler Okuyarak su satmak) tekkelerde zakirlik, temcidcilik ederler, bu suretle — geçinirlerdi. — Bunların ilimleri yalnız ezberden kur'an o- kumaktan ibaretti. Dört satır ya zı yazmakatn ve okumaktan âciz- diler..” Sayıta 208. . Evlenme çağındaki- kızlar gerkef işlerler, oya yaparlar, ye ek pişirirler, ev temizliğine ba: karlar ve katiyen çarşı pazar gör- Medikleri gibi eğlence yerlerinin İsienlerini bile işitemezlerdi. Bu Bibi kızlara (kütüğü dibinde bü Müş) derlerdi. Bunlar — yalnız mahalle mekteblerinde ancak na- maz surelerini bellerler, başka o- kuma bilmezlerdi...” Sayıfa 228. Kadınlar ve erkekler ara sında bu suretle nişan merasimı bittikten sonra kız maddeten oğ Tan taratının cahakkümü altına Birmiş olur. O günden itibaren oğlanın anasına gelinlik etmeye başlardı... Gelinlik, gelin olan kı- zın kayınanasına ve kayınbabası- 'na katiyen söz söylememesidir. Bir zaruret üzerine cevab vermek lâzımgelse bile mutlaka kısık ses- le cevab vermek âdettir...” Sayıfa 231. Hicaza gidecek zat... kaç karısı varsa (dörde kadar evleni- ıları kınalar yakar, süs- ” Sayıla 315. Kıtlık başgösterdimi her- kesi bir dedikodu alır, memleket- te meyhaneler kapanır, hokkabaz, tiyatrocu, sazcı gibi oyuncular varsa bu şeamet bunlara yükleti- lirdi..” Sayıta 32 Bir başkası, “Sıvas veya Kayse- ri, yahut Erzincan tarih ve halkiya- t ni yazsaydı, vaktiyle en ileri sa- yılan kasabalarımızda - bile Hasan Üçok'un anlattıklarına benzer nele- rimiz olduğu anlaşılırdı. Bunlar yal nız Çankırı'ya mahsus acayiblikler değildi. Osmanlı: imparatorluğunun merkezi olan İstanbulda bile, daha kaç sene öncesine kadar, kimler ne- lere inanmaz ve hayat ne şekillere bürünmezdi! Yıllarca kapalı kalmış bir muhi- te gidiyordum. Demiryolu, bir oksi- jen borusu gibi, buraya henüz taze hava veriyordu. Nallıhan'ı geçtikten sonra tren karanlıklara dalmıştı. Zaman zaman istaryonlarda durarak Cankırtya yak. ti gözlerimin önünde iğilip bükülü- yordu: Çankım'da ne ile karşılaşa- caktım> Nasuhi BAYDAR Suriyede Memleket eşrafı ile askeri idarı arasında görüşmeler başladı Kudüs, 20 (A.A.) — Şamdan ildirildiğine göre, Şamdaki fran- sız askeri idaresi ile bir kısım şam eşrafı arasında, hala devam etmek- te olan umumi grevin nihayetlen- dirilmesi için görüşmelere başlan- mıştır. Bu görüşmelere esas olarak 1926 karışıklıkları sonunda kovu- lan suriyeli liderler lehine umumi bir af ilânı ileri sürülmektedir. Bu isteğin kabul edileceği sanılmak- tadır. Fakat bugünkü umumi grev- in liderleri hakkında da umumi af yapılması hakkındaki / isteğin fransızlarca kabul edilmesi ihtima- li pek yoktur. Hauptmann'ın avukatı Artık müekkilinir uğraşmıyacak Trenton, 20 (A.A.) — Haupt- 'ın avukatı B. Leibovitz mü- beş saat görüş. meden sonra kendisiyle konuşan gazetecilere: Artık bu işte rol oynamak ğını yapmaktan kaçınıyorum." de- miştir. B. Leibovitz, Hauptmanın'ı suçlu sanıp sanmadığına dair bir şey söylemek istememiş ancak demiş- tir Hauptmann sön / kozunü oynadığını ve oyunu kaybettiğini pek iyi biliyor. Şimdi yapacağı en iyi şey, bu iğrenç cinayette oyna- dığı rol hakkında tam bir itirafta bulunmaktır. Görüşmenin sonuna kadar, Ha- uptmanın'ın katiyen suçsuz oldu: #unu iddia ettiği söylenmektedir. KABİNESİ Kİ ULUS SAYFA 3 DIŞ HABERLER YENİ İSPANYOL Madrid, 20 (A.A.) — Yeni kabine göyle kurulmuştur Başbakan: B. Manuel Azana, Sü bi General Maskelet, Deniz bakanı: B. Adliye bakanı: B. Antonio Lara, İç bakanı: B. Amos Salvador, Kültür bakanı: B. Marselino Do mingo, Finanis bakanı: B. Gabriyel Fran Enrigue Ramos, çoğu sol cenah cumuriyet partisine mensupturlar. Eski kabine neden çekildi? Madrid, 20 (A.A.) — Kabineyi kurmaya memur edilen B. Azana, B. Valladares'in yeni karışıklıklar çık- mak tehlikesi karşısında istifa etmek tinde kaldığını söylemiştir. ftan, seçilen sol cenah un 246 dan fazla olduğu ve böylece ekseriyetin sol cenah par- tilerinin elinde bulunduğu haber a- dınmıştır. Halk yeni hükümeti alkışlıyor. Madrid, 20 (A.A.) — Puetra Del Sol meydanında biriken büyük bir halk hükümeti alkışlamıştır. Başbakanlık balkonuna - çıkan B. Yarın, 12 nisan 1931 tarihin. ütün cumuriyetçi belediyeler açılır açılmaz, hükümet umumi af i. Tünını istiyecektir.,, demiştir. Kanlı çarpışmalar Madrid, 20 (A.A.) — Dün Kuatros Kaminos mahallesinde kanlı vuruşmalar olmuş, halk kıralcılar ku Tübüne hücum etmiştir. Vurulanlı sayısı henüz belli değ a Amerikadan gemi tonajlarını azaltmasını istiyor. Londra, 20 (A. A.) — Fransa hü kümeti Vaşington elçisi vasıtasiyle büyük harp gemileri tonilâtolarının azaltılmasına razı olmasını Amerika hükümetinden deniz konferansı Tüşmeleri dışında olarak rica etmiştir. Amerika fransız teklifini kabil edacek mi? Vaşington, 20 (A. A.) — Bazı Amerikan mahfilleri, Fransız hükü- tinin zırhlılar halıkındaki tesebhü- sünü, Fransanın ikisi ortası bir hal tarzı kahuıl edeceği şeklinde tefsir et- melctedirler. B. Hul, bizzat deniz konferansı dışında Londra, Paris ve Vaşington arasında üç taraflı görüşmeler yapıl- dığmnı söylemiştir. Bu görüşmelerin gayesi meselenin avdınlanmasıdır ve konferansa giren devletlerin bilgileri altında cerevan etmektedir. Bu gö- rüşmeler bitince, konferans normal çalışmalarma tekrar baslıvacaktır. 35.000 tonluk sırhlılar üzumlu aöi Vaşington, 20 (A. A.) — Deniz Bakanı muavini B. Hanri Ruzvelt, gazetelere beyanatında, 35 bin ton. luk zırhlıların memleket için lüzumlu bir tip olduğu kanaatinde bulunduğu- | , Fransızların zirblilar hakkındaki teklifine resmi olmıyan | bir cevap savılmalıtadır. İTALYA - HABEŞ HARBI Cenubta ehemiyetli muharebeler olduğu söyle- niyor. Şimalde italyanlar habeş ordularını dağıtmağa -alışıyorlar. Londra, 20 (A.A.) — Royter Ajansı hususi muhabirlerinin harbi raporlarından alınmıştır: Ogadenden durum hakkındı açık hiç bir haber alınmamıştı Fakat israrla dönen ialara gi re Sasabenah yetli muharebeler olmaktadır. Ge- 'neral Graziananın Çiçigaya doğ- ru bir taarruza girişmiş olup ol madığı merak edilmektedir. Somali cephesinde, italyan tay- yareleri, Ras desta ordusunun ge- 'neral Sahlenin kumandasında top-i lanmaya ve tahaşşüde çalışan ha- beş kollarınıboyuna bombaya tut- maktadır. Bu cephedeki habeş mevzileri de bombardıman edil- miştir. Şimal cephesinde, italyanlar muzafferiyetlerini istismare de 'vam etmekte ve Makallenin cenu- bunda ve batı cenubunda Gacla bölget 1 etmekle Ras Sey- yum ve Ras Kassa ordularının iaşe- lerine engel olmaya veya hiç ol- mazsa bunların bulundukları yer- lerde iaşelerini temin edebilmek için küçük müfrezelere ayrılmak zorunda bırakmaya/ çalışmakta- Habeş hükümetinden ses yok Royter Ajansının Adisababa- daki muhabirinden Habeş hükümeti Makalle mu- harebesi hakkında henüz hiç bir şey söylememektedir. Adisababa- da sanıldığına göre, italyanların bundan sonraki hedefi Senda ola- caktır. Benda, Danakil çölünü kon-. trol eden Makalle etrafındaki dağ- İZVESTIA'NIN BİR YAZISI ——— Sovyet- Japon sınırı üzerinde çıkan hâdiselerin asıl se bepleri nelerdir ? — — Moskova, bildiriyor: istekleri si diyor Son yıllar içinde Sovyet Rusya - ile Japonza arasındaki münasebetlerin n mal bir hale gelmesi için yı gayretleri yıkmağa çalışan japon ask makamları, Çin şark / demiryol satılması hakkındaki anlaşmayı çok kö: tü bir surette karşılamışlar ve sınır kişmelerinin halli için muhtelit miteleri kurulması hakkındaki - teklifin Sovyet Rusya hükümeti tarafından ka: inden ziyadesiyle - korküye düşmüşler Halbuki bu teklif, pon hükümeti tır. Fakat ne yazık ki japon - hükümeti radan bu teklifin icra mvkine ko. termemiştir. 19 ağustosunda, Sovyet Rusya, japon hü kümetine bu mühtelit komitelerin sta tüleri hakkında etraflı bir proje ver. leri atarak, ınuhi Tit komite kurulması tekli koyuldurar. “ene bir sarih iddinsı iledir ki, Kuaatung orde | *su kurmayı, Sovyet Rusya topraklarına yapılan tecavüzleri haklı — göstermeğ çalıştı. Görülüyor ki. sarih bir « bulumuayışı iddinsı, Sovyet Rusya ? Japonya urasndaki münasebetlerin » hallini istemeğe ve be li elan başka * ven burr d yülkütü at lara kadar uzanan yayla üzerinde — ehemiyetli teji noktasıdır. Habeş hi ti, lehistanlı dok- tor Maksimilisus Belan ile muavini Hecuska Toedenze'nin italyanlar —— tarafından yakalanarak İtalya yo- —— lu ile Lehistana gönderilmelerini Cenevrede protesto etmek niyetin- dedir. Habeş kızılhaçı hizmetinde bu- lunan bu iki lehli pazartesi günü Amba-Aradam dağı üzerinde bir mağarada bulunmuşlardır. İtalyan topçuları şimal cephesindeki habeş mevzilerini bombardıman etmiş- lerdir. Adisababada bu bombardı- mandan yeni bir italyan ileri hare- ketinin pekyakın olduğu suretin- tin önüne geçmek için, Ras Seyyum Ras Kassaya çabucak büyük yar- dım kıtaları gönderilmiştir. Dün Adisababa sokaklarında kolonyal şapkalı italyan kaçakları görülmüştür. Habeş hükümeti, italyan harb ve iyi muamele yapıldığını t için, geçen ay alıman ve Adis- ababada mevkuf bulunan bir itab yan subayını Dessieye göndermiz tir. Subay orada esir bulunan tandaşlarını ziyaret etmesine l& verilecektir. İtalyan resmi harb tebliği Roma, 20 (AA.) — 131 numa- vermemektedirler. Somali cephesinde kayda değer hçi Bi ça yakari a İzvestia gazetesi, Kuantung ordusa kurmayının kendi iddialarını haklı ge. termek için ileri sürdükleri Pekin ve Mükden anlaşmetırının bu — hüsüe” maddeterini sayarak diyor ki: ” Bu maddelerde mevruu - bahsslan —— sey, tayini,, değil, fakat “ar yeniden tahdidi” keyfiyetidir. Bu da e- bat eder ki, toprak üzerinde tesbi edik — — miş sarb bi mir vardır. Yeniden tahdidi, harab olmuş bu - Tunan sınır taşlarını yeniden dinmek ve —— : Bazı yerlerde filhakıka sınır taşları duş Vi Pi Muhakkak olan birşey varsa, o da, tahdid edilmemiş — olmasından ileri gelmediğidir. Bu akımıar, sırf sımare irda bir açıklık olmadığı hisini ver - mek süretiyle bunların değiştirilmesini mecburi kılmaktır. Fakat Sovyet Rus ya böyle bir şantaja meydan vermiye zektir. Hiç kimse, Sovyet Rusya bükümeti. ai hallı lözimgelen - bütün meselelerde bir anlaşmaya varmak için iyi niyetler. aştmamek'a suçlayamaz. — Fakat öteki tarafın da aynı iyi miyetleri göster.. d —< Tüzım gelmektedird T GT

Bu sayıdan diğer sayfalar: