— SAYFA 4 1935 yılının ekonomik bilânçosu Bordo şehrinde çıkan Petite Giron- de gazetesinden: , Biten sene, herhalde ileride yeni bir ekonomik devrenin başlangı dakki edilecektir. Insanlığın şimdiye kadar tanıdığı buhranlardan en bü- yüğüne sahne olan 1924-34 devresi artık kapanmış. görünüyor. İki yıl- te danberi Anglo . Sakson memleketler- İıca ekonomik endeksler teyid olunmaktadır. Mühtelif memleketlerin i ihsal ve mübadele faaliyetlerine dair istati tikleri gözden geçirmek, bugün he- men dünyanın bütün memleketlerin. de gördüğümüz işlerin uyanışı keyfi- yetinin geçici olmadığını bütün alâmet. derini gösterdiğini anlamıya kâfi ge- dir. lece, son 1930 üç ayının endüs- driyel istihsalini 1934 vasatisiyle kı- yaslayınca, bir senedenberi / gerçek- — İleştirilen ilerlemelerin Japonya — için 'yüzde 16, Birleşik devletler için yüz- de 15, Arjantin için yüzde 12, Kana- da, iskanı Çekoslovakya için yüzde 10 tere için yüzde 9 olduğu görülür. iyle, bu yükseliş, Ame> rika'da yüzde 11 i ve İnçilterede yuz. — debeşi bulmaktadır. Fakat ekonomık Prosessüsünün bugünkü vaziyetini ka, “rakterize eden asıl nokta, he gu rakamlara bakınız: Bu yükse- bazı yağlı meyvalarda (araşid) 50 yi, tabi ipekte yüzde 44 ü, — yünde yüzde 30 u, ketende yüzde 27 buğdayda yüzde 21 —— yüzde 19 u, şekerde yediyi (dünya piyasa fiatı) bulmuştur. Bazı maden- lerin fiatlarında da yükseliş nisbetle- “ri ehemiyetlidir (kurşun yüzde 85, yüzde 46, bakır yüzde 26). satışı olan mahsüller 1935 içinde fiatları düşen tek kahve (yüzde yirmi / beş), (yüzde 7), kauçuk (yüzde 6), / petrol (yüzde 2) olmuştur. (*) Yeni memleketlerin başlıca ve hat- V) Fiatları yükselen ham madde. lerin memleketimizde yetişen mah- olmasına karşılık, kahve, ka- kauçuk, petrol gibi mühim itha- “İât maddelerimizi teşkil eden ham- 'ne kadar faydalı bir denkleyici göreceği meydandadır. Bu nok memnuniyetle işaret ediyoruz. Deyçe Kavfman adındaki alman gazetesinde, Dr. G. Volf yukardaki başlık altında yazdığı bir yazıda di- Hilâ birçok kimseler, hattâ Tür- V ade yaşıyan yabancılar arasında b », Piyer Loti veya Klod Farer'i li şark devirlerinin modern Tür- ilmemek üzere öl- müş olduğu düşüncesine — kafalarını alıştıramıyanlar vardır Bu gibi kimseler, bütün o, şarkın romantiği diye kabul fes, çarşaf ve arkasında, kara gözlü ka- dınları görmeğe alıştıkları - kafesler in, yalancı göz yaşı döküyorli ettikleri insanlar, mevlevi âyin. uyuşukluğunu kahvehane hayatını, Boğaziçinde aya Çünkü bütün bu şey- kalmac Bunun için bu gibiler, tıpkı bazı yola gelmez mürteciler gibi, hüküme- tin yeniliğe doğru aldığı her tedbir de duydukları acıyı duyüyor ve bu va: ziyeti içten protesto ediyorlar. Bu insanların gözleri var bir şey görmiyorlar! Hakil cek yerde, eski osmanlı impar #unun çoktan kayıblara - karışmış 0- lan kapitülasyonlarla, kabiliyetsizlil ve inhitat devrinin hasretini çekiyor ler artık islah edilemezler; ancak; modern Türkiyeyi - hakkiyle öğrenmek istiyen bir kimse yirminci asırla hiç bir alâkası kalmıyar dası geçmiş edebiyat safrasını atmalıdırlar. Atatürk'ün beş yıllık endüstri plâ ize, kalkınan bugünkü Türkiye hakkında bir fikir vermeğe Ancak; harbtan tekmil yardım kaynaklarını kaybet miş olan bir memleketin dev tesiri yapan plânını, kısa bir kritikle izah etmek, ihtısas mahfilleri için de ehe- miyetli olsa gerek. Çünkü, bu plânla, türk ekonamisinin tekmil bünyesi ve hususiyle ithalât ticareti - kökünden değişmektedir. standardının yoksul düşmüş ve letlerin satın alma kudretinin artma- mübadeleleri dünya ticaretinin altın kıyme- hafifçe bir dörtten izelişi dün- şafı üzerinde de ha İşsizler sayısı 1935 sonunda bütün Avrupa devlet- leri göz önünde tutulunca yüzde 12 Birleşik devletlerde yüzde 7 azalmış- (ULUS) Yabancı gazetelerde okuduklarımız Tamamile romantiksiz Türkiye Türkiye, büyük şefinin ile, bundan iki yıl önce hususi endüs- tri himayeciliğinden, endi önderliği triye, doğ- vudan doğruya devletin müdahale et- mesi çığırma geçti. Husüsi ve hele milli ellerde bulunan hususi sermayenin, — ekono- mik kalkınmanın istenildiği gibi bir hızla gitmesine yetmediği, zerek Al. manya ve gerekse başka yerlerde ol- duğu gibi, buçüne kadar hareket e- dilen metodlarla bir ilerilik gösteri temiyeceği anlaşıldı. Yeni fikirler za vuri bir hal aldı. Son yılların politika ve ekonomisi, memleketi, bir ihracat devleti olarak mevkiini kuvvetlendirmek ve inkişaf etmekte olan ulusal ekonomiyi, ma kul bir'çerçeve içinde yabancı mem Teketlerden sıyırmak - zarüreti karşı- sında biraktı. Bunun üzerine devlet, ulusa” ener- di kaynaklarını inkişaf ettirmek va- ini, bizzat üzerine aldı. — Fal bunu yaparken de, hususi inisiyatif- bir tahdi. 'ne de ezdi. İşte, hususi inisi, tematik bir şekil Sovyetlerin beş yıllık plâniyle plân arasındaki esaslı fark budur. leri, ne aşı altına aldı ve srtadan kaldıran bu Bu böyle olmakla beraber, Türki- yede de bugün, ulusal> menfaatler, şrf bususi mahiyeti olan menfaatle rin üstünde tutulmaktadır. Türk devleti, her şeyden önce, kı: sa vadeli rantablite — arıyan hususi sermyaenin alâka göstermediği ve hal- kın, el ile tutulur,'gözle görülür faa: liyet istediği sahalarda işe girişmek- tedir. Tahrik edici faktörler, her şeyden radılelesadiatların. | aden, birçek kaybedilmiş olmasından, döviz ku- lığı dolayısiyle yabancı memleketler- den satın almanın tahdidinden, türk işçisine ve hus tutan göçmenlerle türk köş memleket içinde kazanç imkânları yaratmak kaygusundan doğmuştur. ——— Ege Eczanes, Sebat - Yenişehir eczaneleri İstanbul. cczanes Merkez — ., Yeni Ankar z Halk x 1.1.1936 farihinden itibaren iki ay müddetle, şehrimiz eczaneleri yukar daki cedvele göre nöbetçi - kalacak Manalı kehanetler La Repüblik gazelesinde Rober Dölavinyet yazıyor Yeni yıl dolayısiyle meşhru kâhin- lere baş vuruldu ve bunlar tuhaf fal- söyledil Şu itibarla tuhaf ki bunla solini'nin Habeşistandaki muvaffakı. yetini şüpheli göstermektedirler. Ve daha tuhafı ise, bu kehanetlerin, ge. B. Mu- çen sene- Düçe'nin muvaffakiyetini teahhüd eden gazetelerde basılmış ol masıdır. Evet aynı gazetelerde, birkaç ay şeklinde ihtiyat kullanılmıyor, fakat ciddi makaleler şexlinde heyecanlı bir katiyet ifade ediliyordu. önce, fa bir Tisan Söylemek lâzım mı? Ben bu nevi- den fallara değil bunların, daha dün italyanların Habeşistandaki ilerleyiş- derine karşı konamıyacağına gökleri ve yerleri şahid gösteren aynı adam- lar tarafından toplanmış olmasına e- hemiyet veriyorum. Bizde 1935 içinde Şotem etrafında yapılmış olan gazete savaşlarını ha tırlıyalım: Musolini Habeşistanı fet hetmek mecburiyetindedir. Duçe ora- € aynı zamanda “küçük bir sömür- ge seferi” yapacak ve Roma'nın fa- altında yeniden dirilişi- ize edecek olan bir. ordu çizm idares ni sembe gönderiyor. Habeşistanın mukadde- ratını façizmin kudret i çe'nin tayin edecektir Ve İşte 1936 nin / başlangıcında gazeteler, bir kâhinler şeklinde biteceğini haber veren yazı- lar neşrettiler. Fal bakmaya ammrarer nn Türum kalmadanı haritaya bir göz atmak kâfiydi. Fizyonomist olmaya lüzüm kalma. bir burjuva başına sahib olmadığını ve İtalyayı daha ön- ceden sosyalize etmeye başlamış ol- duğunu hatırlamak bu defa da har- ba vesile yaparak başladığı esere de- vam edeceğini anlamıya yeterdi. Bir- kaç ay süren harb, hakikati meydana vurdu; İtalya öyle bir ekonomik ve Fina vaziyette - bulunuyordu ki “küçük” seferin yükleri - onu büsbü- tün proleterleştirdi. Habeş oyunü / kazanılacak —mi, yoksa Layıb edilecek mi? Kimse bu- 'nun cevabını veremez, fakat bu mi hiş oyunda İtalyanın orta sınıflarının eriyeceği muhakkaktır. Afrikada ne şekilde biteceği belli olmıyan bir harb vardır, ve İtalya: kın yardımiyle vukua ge meti ne olursa - olsun, fransız dostlarını endişeye - düşüren bir sosyal devrim vardır. Musolini'nin 4 ŞUBAT 1936 Yeni bir peri n Paris - Soir gazetesinde — Mir: . Dile benden ne dilersen! — Senden bir şey mi diliyeyim, ey Harun Reşid? Ne olursa ol cek misin? — Evet, ne olursa olsun... Beyaz bir fil ister misin? — Teşekkür ederim, Harun Re- gid... Beyaz bir fil, yeni modern apar- Umanlar çıktı çıkalı pek zahmetdi bir şey oldu.. Onu koca bir garaj ve idare etmek için de çatallı bir şoför lâzım. — Mermer zeminli ve havuzlu yerleştirmek için Hayır... Mermer zemin ay vi üşütür, ve havuzlar sivrisinek yat &t olur.. Hem apartıman - hayalıma benim biraz zâfım vardır. — O hâlde ben bulamıyacağım... Bari ne istiyorsan sen söyle. — Madem ki her şey parayla sa. 'tın alınıyor, ey cömerd Harun, bana vereceğin hediyenin bedelini para 0- larak ver. — Fena fikir değil... Pekala — oy- leyse, hediyeni par sın, fakat mikdarını nasıl tayin e- lim? — Kimine pek az, kimine pek çok görünebilecek olan bir mikdar tayın larak alâc-k- ni kazandın. Yüz kil in olsun. Çık teraziye. İçinizden diyorsunuz ki: “Bu yazı herhalde “binbir gece” masallarının unutulmuş birinden bir parçadır aktüalitemiz arasında bu romantik vakanın yarışTarTNda di #e gelebileceği semp: übilesi dolayısiyle, diye almıştır. Uzun boylu, geniş omuzlu ve hür. mete değer bir iri yarılıkta olan bir Ağahan için bu güzel bir hediyedir. İşin pratik bal şekli hakkında taf- silâta ne yazık ki malik değiliz: A- #ahan, nezaketen zamanında kendi- ni zayıflatmış mıdır, yoksa, bunun tersine olarak, ağır çekmesi için, ken- dini besiye mi çekmiştir? Gazeteler bu altın külçesinin bü- yük bir kımının fakirlere - dağıtıla. Ağahan'ın cağını söyliyorlar. Bari lin av kunduralarını herlerini, — parasını, cüzdanını ve bütün bunlardan başka mesuliyetlerinin yükünü de üzerine alarak tartılmış olduğunu umalım. iyi üzerine almak kararını verdi. Teddetmek mesuliyetini üzerine kaos içine yuvarlar ve ergeç, —h — Bundan sonra gelen aylar içindi sızlanma ve polis meselelerinde bir “bir çok uğraşıldı. Garanti ilk projesi, ingiliz dış bakanlığında h —anyaya bildirildi, ki Aimanyayı t lante"ti'ler hal Alman teklifleri önceleri yapılanlardan daha geniş ölçüde idi. Fakat buna rağ- 'n, eğer Büyük Britanya, paktın, garbdeki Nihayet, ingiliz hükümeti bu garan- Herhangi bir. Britanya hükümeti tekli- — miydi? Bu tekliflerden kaçınmak, Avrupayı geç kalmadan — harba sürüklerdi. mwvıuı"ın mümessilerini getirmek yolunu hazırlamak için, andlaşmasının dı; Fransa ile münakaşa ve Britanya denler, konferansa, kendilerine yapılacak o- Konferans, 1925 yılı il 'no'da toplandı. Büyük alabilir- rine vardı. er halde le, silâh- anlaşma bu toplantıya iştirak etti. hazırlan- ikü. emsil e- bir garanti andlaşmasıdır. Numara: 23 PAKT SİSTEMİ kteşrininde Lokar- ir dikkat ve mamla hazırlanması dolayısiyle, günden daha kısa bir müddet içinde gayele- Yedi devlet, - Almanya, Büyük Britanya, Fransa, Belçika, ve İtalya, (bu devlet, ga- ranti andlaşmasına katıldığını için, ilk önce müşahid olarak gelmiştir.) Da- ha sonraları ise, Lehistan ile Çekoslovakya- Konferansın çalışmalarından, sekiz and- laşma çıktı. Fakat bunlardan, yalnız bir ta- nesine, o da, Lokarno andlaşmasına, Büyük Britanya mükemmel bir surette katılmıştır. Bu, Almanya, Belçika, Fransa, Büyük Bri- tanya ve İtalya arasında yapılan, karşılıklı Lokarno andlaşmasında, Belçika ve gene Almanva ile Fransa, ara!- ÇEMBERLEYNİN HATIRALARI Türkçeye çeviren: Hikmet TUNA arşılıklı olarak ihti- B ü on dört bildirmek - Hepsi birlikte k: askersiz bölgeye İstisna gören geri kalan tekmi mıştrr na ise, istila ve maşıdır ki, bu de Almanya lan devletin, rında asla harb etmemek ve anlaşmazlıkla- rı barış yoluyla düzeltmek için, biribirlerine Andlaşmayı yapan bu beş devlet, Alman- ya ile her iki garb komşusu arasındaki sır rın, Versay andlaşmasında çizilmiş olan şek- liyle, toprak Statükosunun olduğu gibi mu- hafaza edilmesini, hem ayrı ayrı ve hem de le, garanti, andlaşma ile tesbit edilmiş olan vaziyetinin çıkıp çıkmadığı hakkındaki ka- rar, Milletler Cemiyeti konseyine Bu usulün dışında kalan biricik istis- hakkındaki hükümlerin açıkatn açığa bozul söz verdiler. abul ettiler. İşte bu suret- de teşmil edilmiş oldu. bir tek vaziyetten başka, il hallerde, ortaya, ittifak bırakıl- askersiz yahud da, bölge garantiyi üzerine almış ©- Kömlerin tahrik edilme- aen yapılan bir tecavuzle bozulmue olduğu- na, Sınırın aşılması veya düşmanca hareke- tin başlaması ve yahud da, askersiz bölgeye asker yığılması, doğrudan doğruya harekete geçilmesine lüzum gösterecek mahiyette ol- duğuna” kanaat getirmesiyle gerçekleşir. Bu takdirde, andlaşmayı imzalıyan her dev- let, tecavüze uğrıyan devlete derhal dım etmeğe söz vermektedir. Ancak, bu fev- kalâde vaziyet derhal toplanacak olan Milletler Cemiyeti konseyi verir. Andlaşmanın altına imzaları- 'nı koyan devletler, konseyin kararına mayı teahhüd etmektedirler. Almanya ile Belçika, ve gene Almanya ile Fransa arasında, aynı zamanda yapılmış olan yardımcı yar- karşısında da, son kararı, üy- andlaşmalar, garanti - andlaş malarında lâfı gecen anlaşmazlıkların barış yoluyla düzeltilmesi için kullanılacak olan metodları tanzim etmektedirler. Almanya ile Lehistan ve Almanya Çekoslovakya arasmdaki uzlaşma - andlaş- maları da, kendi aralarındaki anlaşmazlık- ların aynı süretle ve barış yoliyle düze mesini göz önünde bulundurmaktadır. ile (Sonu var)